Buradasınız

-  KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞLERİ

Resmi Gazete No: 22335 Resmi Gazete Tarihi: Perşembe, 6 Temmuz, 1995 Adı: UID: LWRO6ZD25ZL4D5ZH
İçerik:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklikler Yapılması Hakkında 25.5.1995 tarih ve 4108 sayılı Kanun, 2.6.1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yü­rürlüğe girmiştir.

Anılan Kanunun Kurumlar Vergisi Kanununa ilişkin hükümleri ile ilgili olarak aşa­ğıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I - KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERE KREDİ TEMİ-NATI SAĞLAYAN KURUMLARA TANINAN MUAFİYET

4108 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci madde­sine aşağıdaki 24 numaralı bent eklenmiştir.

"Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbir­liği anlaşmaları çerçevesinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kurulan ve bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları bu fonları ortaklarına dağıtmayarak küçük ve orta öl­çekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar."

Söz konusu bent hükmü, 4108 sayılı Kanunun 40/c maddesi hükmüne göre, 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bu Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

12.4.1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde, "İmalat sanayi sektöründe 1-50 arasında işçi çalıştıran sanayi işletmeleri küçük sanayi işletmele­rini, 51-150 arası işçi çalıştıran sanayi işletmeleri orta ölçekli sanayi işletmelerini ifade eder." hükmü yer almaktadır.

Muafiyetten yararlanacak olan kurumun, münhasıran anılan Kanunda tanımlanan kü­çük ve orta ölçekli işletmelerin kredi teminatı sağlama alanında karşılaştıkları güçlüklerin giderilmesi amacıyla kurulmuş olması gerekir.

Diğer taraftan, söz konusu muafiyetten yararlanacak kurumun statüsü önem arzetme­mektedir. Bu kurumun, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı kurumlar arasında yer alması yeterlidir. Ancak, sözü edilen kurumların kuruluş sözleşmelerinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kuruldukları ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kâr payı dağıtmayacakları açıkça ya­zılı olacaktır.

Yukarıda açıklanan şekilde kurulan bu kurumların, Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde yer alan muafiyetten yararlanabilmeleri için:

- Kurumun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile yabancı devletler veya uluslararası finans kuruluşları arasında imzalanan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde fa­aliyette bulunmak üzere kurulmuş olması,

- Kurumun elde ettiği kazançların kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kalan tutarının tamamının teminat sorumluluk fonuna eklenmesi,

- Teminat sorumluluk fonunun ortaklara dağıtılmaması, sadece küçük ve orta öl­çekli işletmelere kredi temininde teminat sağlamak için kullanılması,

- Teminat sorumluluk fonunun küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlarda değerlendirilmesi,

şarttır.

II - YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI

4108 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci mad­desinin ikinci fıkrası hükmü, "Yukarıdaki orana göre hesaplanan vergi, indirim ve istisna­lar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamaz. Bu hesaplamada iştirak kazançları, yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları ve yatırım indirimi dikkate alınmaz." şeklinde değiştirilerek yatırım indirimi istisnası % 20 oranlı kurumlar vergisi kapsamından çıkarılmıştır. Ancak aynı Kanunun 22 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinin paran­tez içi hükmü de "(Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bent­lerine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar hariç)" şeklinde değiştirilerek yatırım indirimi istisnası, Gelir Vergisi Kanununun 75/4 maddesi ile belirlenen menkul sermaye iratları ve bu Kanunun 94/6-b maddesi uyarınca yapılacak tevkifat matrahı kap­samına dahil edilmiştir. Söz konusu hükümler, 1.1.1995 tarihinden geçerli olmak üzere 4108 sayılı Kanunmn yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yapılan bu yeni düzenlemeye göre, kurum kazancının yatırım indirimine tekabül eden kısmı daha önce olduğu gibi kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır, Ayrıca indirim konusu bu kazançlar % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına da dahil edilmeyecektir. Bununla birlikte, yatırım indiriminden yararlanan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde 4108 sayılı Kanunla yapılan değişik­likle bu bentte yer alan menkul sermaye iradının kapsamına dahil edilmiş olduğundan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uya­rınca vergi tevkifatına tabi tutulacaktır. Bilindiği üzere, bu vergi tevkifatının oranı, halka açık anonim şirketlerde % 10, diğer kurumlarda ise % 20 olarak uygulanmaktadır.

Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesi gereğince, takvim yılı dönemi, faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için Maliye Bakanlığınca özel hesap dönemi tayin edilmektedir. Bu maddeye göre özel hesap dönemi tayin edilenlerin kurum kazancı, hesap döneminin kapandığı takvim yılının kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Buna göre, özel hesap dönemi tayin edilmiş bulunan mükelleflerin yılında 1994 baş­layıp 1995 yılı içinde sona eren özel hesap döneminde elde ettiklerı kurum kazancı 1995 yılının kazancı sayılmaktadır. Bu mükelleflerin bu hesap döneminde elde ettikleri kazançlar ve yatırım indirimi hakkında yukarıda yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Dolayısıyla yatırım indirimine konu olan kazançlar % 25 ve % 20 oranlı kurumlar vergi­sine tabi tutulmayacak, ancak gelir vergisi tevkifat matrahınâ dahil edilecektir.

III - İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA GAYRİMENKULLERİN SATIŞI İLE ÜRETİM TESİSLERİNİN AYNI SERMAYE OLARAK KONULMASINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunla eklenen geçici 23 üncü maddenin (a) bendi aşağıdaki gibidir.

"1.1.1994 31.12.1998 tarihleri arasinda uygulanmak üzere, tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı, kurumlar vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki, vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen kazançların tutarı, ilgili yıl kurum kazancından indi­rilir. Bu tarihten sonra yapılacak tahsilat için bu hüküm uygulanmaz. İlk yapılan tahsila­tın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir.

Bu. hüküm, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerinin tamamının veya bir kısmının, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak olan bir sermaye şirketine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye ola­rak konulması halinde de uygulanır. Bu durumda yeni kurulacak şirketin tam mükellef ve yapacağı yatırımın asgari 5 milyon A.B.D. Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması şarttır. Bu şartlara ilave olarak yabancı ortaklı sermaye şirketinde ya­bancı ortağın sermaye payının 1 milyon A.B.D Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve % 20 den az olmaması ve kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi gerekir.

Bu kazançların sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz. Kurumlar vergisinden müs­tesna tutulan kazançlar, bu Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 kurum­lar vergisine tabi tutulmaz. Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin tamamının veya bir kısmının teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak bir sermaye şirketine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye olarak ko­nulmasından doğan ve bu maddeye göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaz. Bu hüküm. uyarınca vergiden istisna edilen diğer kazançlar için ise bu vergi tevkifatı % 10 olarak uygulanır.

Kurumların iki tam yıl süreyle aktifinde yer almayan iştirak hisselerinin veya gayri­menkullerinin satışından elde ettikleri kazançlar ile menkul kıymet veya gayrimenkul tica­reti ile uğraşan kurumların ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri ka­zançlar, istisna kapsamı dışındadır.

Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen hisse senetleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değer­leme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak sure­tiyle edinilen veya bedelsiz alınan bu hisse senetleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır.

Sermayeye eklenen bu kazançların beş yıl içinde herhangi bir surette işletmeden çe­kilmesi veya bu süre içinde işletmelerin tasfiyesi halinde, bu kazançlar o yılın kazancı sa­yılarak vergiye tabi tutulur.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatifler, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanırlar. Ancak, iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin satışından doğan kazanç; sermayeye eklenmeyerek özel bir fon hesabında gösterilir ve hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmaz, kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilme­sinde kullanılır.

Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye ar­tırımına aykırı hükümleri uygulanmaz.

Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu madde kapsamında yapılacak tescil iş­lemleri tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergi­sinden müstesnadır."

Bu bendin uygulanmasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

A - İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA GAYRİMENKULLERİN SATI-ŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA

1). İstisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler

Bu istisnadan yararlanacak olan kurumun tam mükellefiyete tabi kurum olması gerekir. Dar mükellef kurumların bu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatifler, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanabileceklerdir. Ancak kooperatiflerde, iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin satışından doğan kazancın özel bir fon hesabında tutulması gerekir. Fonda tutulan bu meblağ, ortaklara dağıtılmayarak sadece kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılacaktır.

Bilindiği üzere, konut veya işyeri yapı kooperatiflerinde kooperatifin amacı üyelerini bir konut veya işyeri sahibi yapmaktır. Buna göre, bu kooperatiflerin sahip oldukları arsaların müteahhitlere kat karşılığı ve­rilmesi halinde, ortakların herbiri konut veya işyeri sahibi olacağından kooperatifin amacı gerçekleşmiş olacaktır. Bu nedenle, müteahhide kat karşılığı arsa payı devrinden doğan kazancın kurumlar vergisinden müs­tesna tutulması[1]

gerekir.

Ancak bu istisna, ortak sayısı kadar iktisap edilen konut veya işyerinden doğan kazanç için söz konusu olacaktır. Kat karşılığı arsa satışında ortak sayısından fazla konut veya iş­yeri alınması halinde, bunlara isabet eden kazanca söz konusu istisna uygulanmayacaktır.

Yapı kooperatiflerinin amaçlarını gerçekleştirmelerinden, başka bir ifade ile ortakları­nın birer konut veya işyeri sahibi olmasından sonra, fazla olan arsalarının nakit veya kat karşılığı satılması halinde, bu satış veya devirden doğan kazanç için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesindeki istisna uygulanmayacaktır.

Kooperatifin amaçlarını gerçekleştiremeyip tasfiyeye girmesi halinde, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından sağlanan kazancın tasfiye dönemi karı olarak vergilendiri­leceği tabiidir.

Yapı kooperatifleri dışında diğer kooperatiflerin de bu açıklamalar çerçevesinde yapa­cağı işlemlerden doğan kazançları kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir.

2. İstisnanın Uygulanmasına Konu Olacak İktisadi Kıymetler

a) Gayrimenkuller

Gayrimenkuller esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanununun 632 nci maddesinde arazi, tapu siciline müstakil ve daimi olmak üzere ayrıca kaydedilen haklar ve madenler olarak sayılmıştır. Ayrıca, anılan maddede sayılmamakla birlikte, bulunduğu arsa veya arazinin mütemmim cüzü niteliğinde olduklarından binaların da gayrimenkul olduğu şüphesizdir. Gayrimenkullerin bu istisnanın uygulamasına konu olabilmesi için Medeni Kanunun 910 ve 911 inci maddesi gereğince tapuya tescil edilmiş olmaları şarttır.

b) İştirak Hissesi

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan "İştirak hisseleri" deyimi, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir.

10 Şubat 1995 tarihli ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde iştirak hissesinin ve gayrimenkulün tanımı konusunda yer alan açıklamalar Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendin­deki istisnanın uygulanmasında da geçerli olacaktır.

3. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazancın Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulmasında Gözönünde Bulundurulması Gereken Hususlar

a) İştirak Hisseleri veya Gâyrimenkullerin İki Tam Yıl Süre İle Aktifte Bulundurulması

İstisna uygulamasına konu olacak iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin iki tam yıl süreyle aktifte yer almış olması gerekmektedir. Örneğin, 15.2.1993 tarihinde iktisap edil­miş bir iştirak hissesi veya gayrimenkulün 15.2.1995 tarihinden sonra (bu tarih dahil) sa­tılması halinde, bu satıştan doğan kazanç bu Tebliğde açıklanan şartlar çerçevesinde ku­rumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Satışın bu tarihten önce yapılması halinde ise istisna uygulanmayacaktır.

Öte yandan, ayrılan ihtiyat akçeleri ile banka provizyonlarının ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonunun sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin nakit karşılığı satışı ve bu satıştan doğan kazancın sermayeye ila­vesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançlar, bedelsiz hisse senedi verilmesine neden olan hisse senetlerinin şirketin aktifinde en az iki yıl öncesinde yer almış olması şartıyla ku­rumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulan hisse senetlerine bağlı olarak bedelsiz elde edilen hisse senetleri için iki tam yıl süre ile işlet­mede bulundurulma şartı aranmayacaktır. Aynı şekilde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle satın alınan hisse senetleri için de bu rüçhan haklarının ilgili olduğu hisse senetlerinin iki tam yıl süreyle işletmede bulundurulması durumunda rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle alınan yeni hisse senetlerinin ayrıca iki tam yıl işletmede bulundurulması gerekmeyecek­tir.

b) Gayrimenkul veya Menkul Kıymet Ticareti ile Uğraşılmaması

Gayrimenkul veya menkul kıymet ticareti ile uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. Ancak, bu kurumların faaliyetlerinin yü­rütülmesine tahsis ettikleri gayrimenkullerin satışından sağladıkları kazançlar istisna uygu­lamasına konu olabilecektir.

Örneğin, bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanılmak üzere inşa etmiş ol­duğu bir binayı en az iki tam yıl süre ile kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan kazanç kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Bu şirketin satmak amacıyla inşa etmiş olduğu veya satın aldığı binaların satışından elde ettiği kazançlar için bu istisna uygulanmayacaktır.

Aynı şekilde, menkul kıymet ticareti ile uğraşan mükelleflerin doğrudan veya dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği ortaklık payları da bu istisna uygulamasına konu olabilecektir.

c) Holding Şirketlerin Durumu

Türk Ticaret Kanununa göre, "gayesi esas itibariyle başka işletmelere iştirakten ibaret olan" holding şirketlerin iştirak hisseleri satışından doğan kazançlarına bu istisna uygu­lanmayacaktır. Ancak holding şirketlerin gayrimenkul satışından doğan kazançları, esas fa­aliyetleri çerçevesinde elde edilmediğinden bu kazançları dolayısıyla istisnadan yararlandı­rılmaları gerekir.

d) Sermaye Artırımının Gerçekleştirilmesi

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın satışın yapıldığı yılda sermayeye eklenen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. Ancak, bazı nedenlerle sermaye artırım işlemlerinin satışın yapıldığı yılda gerçekleşmesi mümkün olamayabilir. Bu durumda, sözü edilen istisnadan yararlanılabilmesi için, bu tür satışların yapıldığı döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar şirket yetkili organınca sermaye artırımına karar verilerek ilgili Bakanlığa (kayıtlı sermaye sistemini uygulayanların ise Sermaye Piyasası Kurulu'na) başvurulması ve sermaye artırımı işlemle­rinin satışın yapıldığı yıla ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği hesap dönemi­nin sonuna kadar tamamlanması gerekir. Bu süre içinde sermaye artırımı işlemlerinin ta­mamlanmaması halinde, sözü edilen istisnadan yararlanılması mümkün değildir. Bu du­rumda olan mükelleflerin yararlandıkları istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergiler, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre kendilerinden tahsil edilecektir.

4108 sayılı Kanun, 2 Haziran 1995 tarihli ve 22301 sayılı Resmi Gazetede yayımla­narak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce söz konusu istisna yürürlükte olmadığından bazı kurumlar 1994 yılındaki iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan ka­zançlarını, satışın yapıldığı yılda sermayelerine ilave etmemiş olabilirler. Bu durumda olan kurumların, düzeltme beyannamesini verecekleri tarihe kadar 1994 yılındaki iştirak hisse­leri veya gayrimenkul satışından doğan kazançlarını sermayelerine eklemelerine dair şirket yetkili organlarının karar vermeleri ve bu konuda ilgili Bakanlığa (kayıtlı sermaye siste­mini uygulayanların ise Sermaye Piyasası Kurulu'na) başvurmaları halinde, bu kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki istisnadan ya­rarlanmaları mümkün bulunmaktadır. Ancak bu kurumların sermaye artırımı işlemlerini 31.12.1995 tarihine kadar gerçekleştirmeleri şarttır.

e) Sermayeye Eklenen Kazançların İşletmeden Çekilmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi hükmü çerçeve­sinde sermayeye eklenen kazançların, beş yıl içinde işletmeden çekilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyesi halinde, daha önce kurumlar vergisinden müstesna tutulmuş olan bu kazançların, işletmeden çekildiği veya şirketin tasfiye edildiği yılın kazancı sayıla­rak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekir. Beş yıllik sürenin başlangıç tarihinden, gay­rimenkul veya iştirak hissesinin satışından sağlanan kazancın sermayeye eklendiği tarihin anlaşılması gerekir.

f) Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan Kazançlar Hakkında Gelir Vergisi Kanununun 38 inci Maddesinin Son Fıkrası Hükmünün Uygulanmaması

Kurumların, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançla­rını, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesinde ser­mayelerine ilave etmeleri halinde, sermayeye eklenen bu kazançların tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmayacaktır.

1994 yılı hesap döneminde, iştirak hissesi veya gayrimenkul satışından doğan kazanç­lar, Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine göre maliyet artışına konu edilmiş ve sa­tış kazancının bir kısmı maliyet artışları fonuna aktarılmış olabilir. Bu halde de mükellef­ler diledikleri takdirde geçici 23 üncü maddenin (a) bendindeki istisnadan yararlanma imka­nına sahiptirler. Bu durumda, maliyet artış fonuna aktarılan kazanç kısmı sermaye hesa­bına aktarılacaktır. Gayrimenkul satış kazancının maliyet artış fonunu aşan ve sermayeye eklenmesi gereken kısmı ise fevkalade ihtiyatlardan karşılanacaktır. Ancak, fevkalade ihti­yatların sermayeye eklenecek bu tutarı karşılamaması halinde, bu kısım için sermayeye bir ilave yapılamayacağından söz konusu istisna hükmünün uygulanması mümkün olmaya­caktır.

g) Bedelsiz Olarak Elde Edilen Hisse Senetlerinin Satışından Sağlanan Kazançlar

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23/a maddesi hükmü ile tam mükellef ku­rumların aktiflerine dahil bulunan gayrimenkul ve iştirak hisselerini satmaları ve elde ede­cekleri kazançlarını nakit olarak sermayelerine eklemek suretiyle işletmenin finansman so­runlarını çözmeleri amaçlanmıştır. Buna göre istisnadan yararlanılabilmesi için, sözü edi­len iktisadi kıymetlerin satışından doğan kazancın nakit olarak sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir. İstisnaya dayanak teşkil eden kazanç tutarlarının sermayeye ilavesi halinde sermayeye iştiraki bulunanlara bedelsiz hisse senetleri verilebilir. Esasen madde hükmü, bu kapsamda elde edilen kazançların sermayeye ilavesini kâr dağıtımı olarak nitelendirme­mektedir. Dolayısıyla, sermaye artırımı nedeniyle verilecek bedelsiz hisse senetlerinin, bu şirkete iştirak edenler yönünden aktif ve pasiflerinde bir artışa neden olmaması gerekir.

İştirak edenler yönünden bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin satışından doğan kazançların nakit olarak sermayeye eklenmesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançlar ku­rumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

h) Satış Vaadi Sözleşmesi İle Satışı Öngörülen Gayrimenkuller

Bilindiği üzere, bazen gayrimenkuller için satış vaadi sözleşmesi yapılarak, satış bede­linin bir kısmı bu sözleşmenin yapıldığı tarihte peşin alınabilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) fıkrasında iştirak hisse­leri veya gayrimenkullerin peşin veya vadeli olarak satışı halinde, bu satıştan doğan ve sermayeye eklenen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnâ tutulmuştur. Gayrimenkullerde, tapuda tescil yapılmadıkça mülkiyet karşı tarafa geçmeyeceğinden satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri bu madde hükmünün uygulanmasında dikkate alınma­yacaktır.

Bu nedenle, satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri çerçevesinde tahsil olunan bedel dolayısıyla istisnanın uygulanması mümkün değildir. Söz konusu gayrimenkullerin satı­şından sağlanan kazancın, gayrimenkulün alıcı adına tapuya tescilinden sonra sermayeye ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

4. İstisnanın Uygulanması

a) Peşin Satışlarda İstisnanın Uygulanması

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışında istisna, satışın yapıldığı yılda serma­yeye ilave edilen kazanç kısmına uygulanacaktır. Buna göre, elde edilen kazancın tamamı­nın sermayeye ilave edilmesi şartı aranmayacaktır. Ancak, satışın yapıldığı yılda serma­yeye eklenmeyen kazanç tutarı için hiçbir şekilde istisna uygulanmayacak ve söz konusu kazançlar satışın yapıldığı yılın kazancı olarak vergilendirilecektir. Bu nedenle, her şeyden önce satış bedelinin nakden tahsil edilmesi gerekmektedir. Nakit deyiminden nakit paranın yanısıra her an paraya çevrilebilir altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetler, Bankalar Kanununun 13/4 üncü maddesine dayanılarak kalkınma ve yatırım bankalarınca çıkarılan tahvil, bono ve benzeri menkul kıymetler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre Sermaye Piyasasi Kurulunca halka arzına izin verilen menkul kıymetler ve tahvillerin anlaşılması gerekir. Ancak her an nakte çevrilebilir kıymetlerin en geç sermaye artırımının gerçekleştirildiği ta­rihe kadar nakte dönüştürülmesi zorunludur.

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin, nakit karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Ancak, işletmeye nakit girişi ol­mamakla beraber, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin borç karşılığı takası, işletmenin finansman imkanlarını artıracağından istisnanın uygulanması gerekir. Trampa ise bir satış olmayıp, bir hak veya malın başka bir hak veya mal ile değiştirilmesidir. Satışta karşılık para olduğu halde, trampada mal veya haktır.

Gayrimenkullerin kamulaştırılmasından doğan kazançlar hakkında da söz konusu is­tisna hükmünün yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde uygulanması gerekir. Kamulaştırmadan doğan kazancın tamamının kamulaştırmanın yapıldığı yılda tahsil edil­mesi halinde, tahsil edildiği yıl sermayeye eklenen kazanç tutarı istisnadan yararlanacaktır. Sermayeye eklenmeyen kazanç tutarı hiçbir şekilde istisnadan yararlandırılmayacaktır.

Kamulaştırma bedeline açılan bedel artırımı davası sonucu mahkeme kararına göre tahsil edilen artırım bedelinin, tahsil edildiği yılda sermayeye ilave edilmesi halinde, bu kazancın da kurumlar vergisinden müstesna tutulması gerekir. Ancak, kamulaştırma bede­linin geç ödenmesi nedeniyle faiz tahakkuk ettirilmesi halinde bu faizlerin kurumlar ver­gisi istisnasından yararlanması mümkün değildir. Kamulaştırma bedelinin peşin ödenme­mesi halinde, vadeli satışa uygulanan esaslar geçerli olacaktır.

b) Vadeli Satışlarda lstisnanın Uygulanması

İştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin vadeli satışı halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen ve sermayeye ekle­nen kazanç tutarı o yıl kurum kazancından indirilecektir. Kurum, her yıl tahsil ettiği ve sermayesine eklediği kazanç kadar istisnadan yararlanacaktır. Ancak satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci yılın sonuna kadar tahsil edilemeyen kazançların sonraki yıl­larda tahsil edilerek sermayeye eklenmesi halinde, sermayeye ilave edilen bu kazançlar için istisna uygulanmayacaktır.

ÖRNEK: 1

(A) Anonim Şirketi, 1990 yılında satın aldığı ve aktifinde 500.000.000.- lira değerle kayıtlı gayrimenkulü, 1994 yılında 3.000.000.000.-liraya vadeli olarak satmış ve bu satış­tan 2.500.000.000.-lira kazanç sağlamıştır. (Bu örnekte amortismanlar ve yeniden değer­leme ihmal edilmiştir.) Satış bedelinin 700.000.000.-liralık kısmı 1994 yılında, 1.300.000.000.- lirası 1995 yılında tahsil edilmiştir. Satış bedelinin kalan kısmı ise 1996 yılında nakit olarak tahsil edilecektir. Anılan kurum, sermayesini 1994 yılında 700.000.000.- lira, 1995 yılında, 1.300.000.000.- lira artırmıştır. 1996 yılında ise 500.000.000.- lira sermaye artışı yapacaktır. Bu durumda, anılan şirketin 1994 yılında tah­sil ettiği 700.000.000-lira satış bedelinin 500.000.000.-lirasının gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilecektir. Dolayısıyla, 1994 yılında vadeli satılan gayri­menkulden elde edilen 2.500.000.000.-lira kurum kazancının 2.300.000.000.-lirası Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca 1994 yılının kurum ka­zancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Kalan 200.000.000.-lira kazanç tutarı ise kurum­lar vergisinden müstesna tutulacaktır.

Öte yandan, 1995 ve 1996 yıllarında tahsil edilen ve anılan yıllarda sermayeye ekle­nen miktarlar, ilgili yılların kurum kazancından indirilecektir. Ancak sözü edilen dönem­lere ilişkin faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, uygulanan istisna tutarı geçmiş yıl zararı olarak müteakip yıl kazançlarından indirim konusu yapılacaktır.

ÖRNEK:2

(B) Anonim Şirketi 1989 yılında 400.000.000.-lira bedelle aktifine kaydettiği bir şir­kete ait hisse senetlerini 1994 yılında vadeli olarak 2.500.000.000.-liraya satmıştır. Anılan şirket satış bedelinin 300.000.000.- lirasını 1994 yılında, 800.000.000.- lirasını da 1995 yılında nakit olarak tahsil etmiştir. Geriye kalan bedelin 1.000.000.000.- lirası 1996, 400.000.000.- lirası da 1997 yılında tahsil edileceği varsayıldığında bu iştirak hisse­sinin satışından doğan kazanç aşağıdaki şekilde vergilendirilecektir.

1994 yılında yapılan tahsilatın iştirak hissesinin iktisap bedeline ilişkin olduğu kabul edileceğinden bu iştirak hissesinin satışından doğan 2.100.000.000.- liralık kârın tamamı­nın 1994 yılının kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekir.

1995 yılında tahsil edilen 800.000.000.- liradan, maliyet bedeline isabet eden 100.000.000.- liranın tenzilinden sonra kalan 700.000.000.- lira sermayeye ilave edilmiş olmak şartıyla bu yılın kurum kazancından indirilecektir.

1996 yılında tahsil edilen 1.000.000.000.- liranın anılan yılda sermayeye ilave edilen kısmı, bu yılın kurum kazancından indirilecektir. 1997 yılında tahsil edilen 400.000.000.- lira ise, tamamı kurumun sermayesine ilave edilmiş olsa dahi satışın yapıldığı hesap dö­nemini takip eden ikinci hesap döneminden sonra tahsil edildiği için kurum kazancından indirilemeyecektir.

5. Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançların % 20 Oranı Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan ve bu Tebliğin önceki bö­lümlerinde açıklanan esaslar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde tanımlanan menkul sermaye iradının tespitinde indirim konusu yapılmayacaktır. Dolayısıyla anılan kazançlar, aynı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi olacaktır. Bilindiği üzere bu tevkifat, halka açık anonim şirketlerde % 10, diğer kurumlar da ise % 20 oranında uygulanmaktadır. Ancak bu tevkifat, tevkifat matrahının kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan ve kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlara isabet eden kısmı için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi gereğince % 10 olarak uygulanacaktır.

İstisnadan yararlanan kurumun halka açık anonim şirket olması halinde de anılan ka­zançlar üzerinden % 10 gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir.

ÖRNEK

Kumaş imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan halka açık olmayan (B) Anonim Şirketi, 1994 yılında bu faaliyetinden 800.000.000.- lira, 1990 yılında iktisap ettiği gay­rimenkulün peşin satışından ise 200.000.000.- lira kâr elde etmiştir. Gayrimenkul satışın­dan sağlanan kazancın tamamı satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine ilave edilmiş­tir. Bu bilgilere göre, kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi ile gelir vergisi tevkifat tutar­ları aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

- Kurum kazancı................................................................................      1.000.000.000.-TL.

(800.000.000 + 200.000.000)

- İstisna ve indirimler.......................................................................    (-) 200.000.000.-TL.

(Gayrimenkul satış kazancı)                                                                                               

- Kurumlar vergisi matrahı..............................................................         800.000.000.-TL.

- Hesaplanan kurumlar vergisi......................................................         200.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 25)                                                                                                          

- % 20 oranlı kurumlar vergisi........................................................         160.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Fon payı............................................................................................           20.000.000.-TL.

(200.000.000 x % 10)                                                                                                          

Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

- Gayrimenkul satış kazancının indirim ve

istisnalardan önceki kurum kazancı içindeki payı...........................                 % 20

(200.000.000 / 1.000.000.000)                                                                                          

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.......................................      1.000.000.000.-TL.

- İndirimler..........................................................................................    (-) 200.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı...............................................................         800.000.000.-TL.

(1.000.000.000 - 200.000.000)                                                                                          

- Gayrimenkul satışından doğan kazanca ilişkin olup

"% 10" oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı..................................         160.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Gelir vergisi tevkifat tutarı...................................................................           16.000.000.-TL.

(160.000.000 x % 10)                                                                                                          

- Fon payı..........................................................................................              1.600.000.-TL.

(16.000.000 x % 10)                                                                                                             

- Diğer gelirlere isabet eden ve % 20 oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı..........................................................         640.000.000.-TL.

(800.000.000 - 160.000.000)                                                                                             

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................         128.000.000.-TL.

(640.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Fon payı............................................................................................           12.800.000.-TL.

(128.000.000 x % 10)                                                                                                          

6. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlar ile 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Kararname Kapsamına Giren Gelirlerin Birlikte Olması Halinde Ödenecek Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat oranı­nın, kurumların Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı ldaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerine isabet eden kısım için "0" olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu kısım, sözü edilen faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanmaktadır. Anılan Kararname hükmü kurumların 1995 ve müteakip yıllarda elde edilecek gelirleri için uygulanmaktadır. 1994 yılı hesap döne­minde elde edilen kazançlar için ise 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hüküm­leri uygulanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi hükmü, kurumla­rın 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına da uygulanacaktır. Buna göre, 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hükümleri uyarınca 1994 yılı hesap dönemi kazançları hak­kında Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi gereğince yapılacak tevkifat oranının, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlara uygulanan % 10 tevkifat oranından düşük olması halinde, tevkifat matrahının tamamına bu oranın uygu­lanması gerekir. Söz konusu Kararname hükümlerine göre belirlenen tevkifat oranının % 10 oranından daha yüksek olması durumunda, gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında, tevkifat matrahının, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar ve Kararname kapsamındaki gelirlere isabet eden kısmı ile varsa diğer gelirlere isabet eden kısmı ayrı ayrı hesaplanacaktır. Dolayısıyla, 94/5307 sayılı Kararname ile Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki tevkifat oranları, ilgili ol­duğu matraha ayrı ayrı uygulanacaktır.

1995 ve müteakip yıllarda ise gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Kararname kapsamındaki gelirlerin yanısıra iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin satı­şından doğan kazançların da bulunması halinde;

- 93/5148 sayılı Kararname kapsamına giren kazançlara bu Kararname ile belirlen­miş olan tevkifat oranı,

- İştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki tevkifat oranı,

- Bunların dışında kalan kazançlar için ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü madde­sinin 6/b bendindeki tevkifat oranı,

uygulanacaktır. Tevkifat matrahının bu kazançlara isabet eden kısmı, söz konusu ka­zançların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı veya hasılata oranı esas alınarak hesaplanacaktır.

ÖRNEK

Süt mamülleri imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (C) Anonim Şirketinin 1994 yılı hesap döneminde bu faaliyetinden elde ettiği kazanç tutarı 4.000.000.000.-liradır. Bu kurum aynı yılda ayrıca 8.000.000.000.-lira Hazine bonosu faiz geliri ile gayrimenkul sa­tışından 3.000.000.000.-lira kâr elde etmiştir. Kurumun 1994 yılı toplam hasılat tutarı 31.000.000.000.- liradır.

Bu bilgilere göre kurumun, kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı tutarları aşağı­daki gibi hesaplanacaktır.

Kurumlar Vergisi

- Kurum kazancı...............................................................................     15.000.000.000.-TL.

(4.000.000.000 + 8.000.000.000 + 3.000.000.000)

- İstisna kazançlar...........................................................................   (-)3.000.000.000.-TL.

(Gayrimenkul Satış Kazancı)                                                                                              

- Kurumlar vergisi matrahı................................................................     12.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi............................................................................       3.000.000.000.-TL.

(12.000.000.000 x % 25)

- Fon payı......................................................................................           300.000.000.-TL.

(3.000.000.000 x % 10)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi............................................................       2.400.000.000.-TL.

(12.000.000.000 x % 20)

Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

- Hazine bonosu faizlerinin indirim ve istisnalardan önceki

kurum kazancı içindeki payı...............................................................                % 53,3

(8.000.000.000/15.000.000.000)

- Uygulanacak gelir vergisi tevkifatı oranı............................................                 % 0

% 53,3 oranı, 94/5307 sayılı Kararnamenin (h) satırında yer alan % 0 "sıfır" tevkifat oranına tekabül etmektedir. Bu oran, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca bu döneme ilişkin gelir vergisi tevkifatı matrahının tamamına uygulanacak­tır. Tevkifat matrahının, iştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından sağlanan kazanç­lara isabet eden kısmının ayırdedilmesi ve buna farklı bir oran uygulanması söz konusu değildir.

b) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması öngö­rüldüğünden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödeyeceği ge­lir vergisi tevkifatı tutarı yukarıdaki veriler esas alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

- Hazine bonosu faizi gelirinin toplam hasılat içindeki oranı....................       % 25,80

(8.000.000.000 / 31.000.000.000)

- "0" oranda tevkifata tabi Hazine bonosu faizi

gelirine isabet eden kurumlar vergisi....................................................           774.000.000.-TL.

- Gelir Vergisi tevkifat matrahından indirilebilecek

kurumlar vergisi.................................................................................       2.226.000.000.-TL.

(3.000.000.000 - 774.000.000)

- Gayrimenkul satış kazancının indirim ve istisnalardan

önceki kurum kazancı içindeki oranı...............................................             % 20

(3.000.000.000 / 15.000.000.000)

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı......................................     15.000.000.000.-TL.

- İndirimler........................................................................................    (-)2.226.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                               _________________

- Gelir vergisi tevkifat matrahı..............................................................     12.774.000.000.-TL.

Hazine bonosu faiz gelirine isabet eden "0" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................................................       3.295.692.000.-TL.

(12.774.000.000 x % 25,8)

- Gayrimenkul satış kazancına isabet eden " % 10"

oranında tevkifata tabi gelir vergisi tevkifat matrahı...............................       2.554.800.000.-TL.

(12.774.000.000 x % 20)

- Gelir vergisi tevkifatı.......................................................................           255.480.000.-TL.

(2.554.800.000 x % 10)

- Fon payı........................................................................................             25.548.000.-TL.

(255.480.000 x % 10)

- Diğer kazanca isabet eden "% 20" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................................................       6.923.508.000.-TL.

(12.774.000.000-3.295.692.000-2.554.800.000)

- Gelir vergisi tevkifatı.........................................................................       1.384.701.600.-TL.

(6.923.508.000 x % 20)

- Fon payı.........................................................................................           138.470.160.-TL.

(1.384.701.600 x % 10)

B - ÜRETİM TESİSLERİ VE BU TESİSLERE İLİŞKİN GAYRİ-MENKULLERİN SERMAYE ŞİRKETLERİNE AYNI SER-MAYE OLARAK KONULMASINDAN DOĞAN KAZANÇ-LARA İLİŞKİN İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendinin ikinci paragra­fında, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin tamamının veya bir kısmının, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak olan bir sermaye şirke­tine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde de bu bentte yazılı istisnanın uygulanması öngörülmüştür.

Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulmasından doğan ve %, 25 oranlı kurumlar vergisinden müstesna tutu­lan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörü­len 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına da dahil edilmeyecektir. Ayrıca bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmayacaktır.

6948 sayılı Sanayi Sici1 Kanununda, "Bir maddenin vasıf, şekil, 'hassa veya terki­bini, makina, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle maddelerin çıkarılıp işlendiği yerler (sanayi işletmesi) ve buralarda yapılan işler (sanayi işleri) sâyılır." denilmektedir.

Bu hükme göre, sanayi işletmelerinde sınai faaliyetlerde bulunanlar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca imalatçı olarak tanımlanarak "Sanayi Sicili"ne kaydolunmakta ve kendilerine "Sanayi Sicil Belgesi" verilmektedir.

Buna göre, sınai üretim yapılan ve bu nedenle Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca "sanayi işletmesi" olarak tescil edilmiş olan işletmelerde bulunan tesisler ile bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin kurumlar vergisi mükelleflerince sermaye şirketlerine ayni sermaye ola­rak konulması halinde, bu sermaye tahsisinden doğan kazanç kurumlar vergisinden müs­tesna tutulabilecektir. İstisnanın uygulanabilmesi için üretim tesislerinin tamamının ayni sermaye olarak konulması şartı aranmayacaktır. Bu üretim tesislerinin belli bir bölümü­nün ayni sermaye olarak konulması halinde de istisna uygulanabilecektir. Ancak, üretim tesislerine ilişkin gayrimenkullerin üretim tesisinden ayrı olarak bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması halinde, bu ayni sermaye tahsisinden doğan kazanç için bu fıkra hükmü uygulanmayacaktır.

Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin, yeni kurulacak sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulmasından doğan kazançların kurumlar vergisinden müstesna tutulmasında, kurulacak olan şirketin yapacağı yatırım ve yabancı ortaklarının sermaye paylarının tutarı önem arzetmektedir. Bu hususlar aşağıda açıklanmıştır.

1. Üretim Tesislerinin ve Bu Tesislere İlişkin Gayrimenkullerin Teşvik Belgeli Yatırım Yapmak Üzere Kurulacak Sermaye Şirketlerine Aynı Sermaye Olarak Konulması

Teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak şirketin sermaye şirketi olması ge­rekmektedir. Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde, Türk Ticaret Kanunu hü­kümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı ma­hiyetteki yabancı kurumlar sermaye şirketi olarak tanımlanmıştır.

Buna göre, yeni kurulacak olan şirketin sermaye şirketi olması ve 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulması halinde, bu şirkete üretim tesislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis eden kurumların, bu sermaye tahsisinden sağladıkları kazançlar, kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. Yeni kurulacak olan şirketin yatırım teşvik belgesini çeşitli nedenlerle alamamış olması bu istisnadan yararlanması bakımından engel teşkil etmemektedir. Ancak istisnanın uygulanabilmesi için ayni sermaye konulan şirke­tin, yatırım teşvik belgesini, üretim tesisi veya bu tesislere ilişkin gayrimenkulün ayni sermaye olarak konulduğu yıla ilişkin beyannamenin verilme süresi sonuna kadar almış olması şarttır. Bu istisnanın uygulanmasında yeni kurulacak sermaye şirketine üretim te­sislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis edecek olan kurumun tam mükellef olması gerekmektedir.

Yeni kurulacak şirketin 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası teşvik belgeli yatırım yapması halinde, bu şirkete yabancı ortağın iştirak et­mesi şartı aranmayacaktır. Yabancı ortağın bulunması halinde, bu ortağın sermaye payının belli bir oranı veya tutarı aşması da şart değildir.

Yeni kurulacak olan sermaye şirketinin yatırım teşvik belgesi kapsamında yapacağı asgari 5 milyon ABD Doları tutarındaki yatırımın bu belgede öngörülen süre ve şartlarda gerçekleştirilmesi bu istisnanın uygulanması için yeterli olacaktır.

2. Üretim Tesisleri İle Bu Tesislere İlişkin Gayrimenkullerin Teşvik Belgesi Olmaksızın Yatırım Yapmak Üzere Yeni Kurulacak Olan Tam Mükellef Anonim Şirketlere Ayni Sermaye Olarak Konulması

Teşvik belgesi olmaksızın yatırım yapmak üzere yeni kurulacak olan sermaye şirketi­nin, yabancı ortaklı, anonim şirket statüsünde ve tam mükellef kurum olması gerekir. Yeni kurulacak olan bu şirkete üretim tesisleri ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis etmiş olan kurumların, bu ayni sermaye tahsisinden elde ettik­leri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir.

Ancak, bu istisnanın uygulanabilmesi için, yeni kurulacak olan yabancı ortaklı ano­nim şirketin teşvik belgesi olmaksızın yapacağı yatırımın, asgari 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması gerekmektedir. Ayrıca bu şarta ilave olarak yabancı ortakların sermaye paylarının en az 1 milyon ABD Doları veya mu­adili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması ve bu payın şirket sermayesine oranının % 20'den az olmaması gerekir. Yabancı ortaklar için aranan bir diğer şart ise asgari 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olan asgari sermaye paylarının kambiyo mevzuatına göre Türkiye'ye getirildiğinin tevsik edilmesi gereğidir. Bu tevsik, söz konusu dövizlerin yurda getirilerek yetkili banka ve müesseselerde bozdurulduğuna ilişkin döviz alım belgesi ile yapılacaktır. Ancak şirketin sermayesine göre % 20 oranın­daki sermaye payının 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı. Türk Lirası tutarını aşması halinde, bozdurulması gereken döviz bedeli 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para olmayıp % 20 oranındaki sermaye payının karşılığı olan döviz tutarı olacaktır.

Teşvik belgesiz yatırımın asgari 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para, karşılığı Türk Lirası tutarını aşıp aşmadığının tespitinde yatırım harcamalarına ilişkin fa­turaların düzenlendiği tarihte, ABD Dolarının Türk Lirası karşılığındaki değerinin esas alınması gerekir.

Teşvik belgesi olmaksızın yatırım yapmak üzere kurulacak olan sermaye şirketlerinin yabancı ortaklı olmaması halinde, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkulerinin bu şirketlere ayni sermaye olarak konulmasından elde ettikleri kazançlar için istisna hiçbir şekilde uygulanmayacaktır.

ÖRNEK:

(A) Limited Şirketi, 40.000.000.000.-TL bedelle aktifinde kayıtlı bulunan konserve imalatı ile ilgili tesislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini teşvik belgesi olmak­sızın yatırım yapmak üzere 150.000.000.000.-TL kayıtlı sermaye ile 1994 yılında kurulan (B) Anonim Şirketine 80.000.000.000.-TL değer ile ayni sermaye olarak tahsis etmiş ve kendisine bu miktarda itibari değerde hisse senedi verilmiştir. İştirak edilen şirketin 5 mil­yon ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında yatırım yapması öngörülmüştür. Yabancı ortağın şirketteki payı % 30 olup, 1 milyon ABD Doları karşılığıdır.

(A) Limited Şirketinin 1994 yılı toplam kurum kazancı 60.000.000.000.- lira olup, bu kazancın (80.000.000.000 - 40.000.000.000=).40.000.000.000.-lirası konserve imalatı tesisleri ile bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin (B) Anonim Şirketine ayni sermaye ola­rak konulmasından sağlanmıştır. Bu örnekteki (A) Limited Şirketinin üretim tesislerinin satışından doğan kazancın tespitinde yeniden değerleme ve amortismanlar ihmal edilmiştir. Bu bilgilere göre (A) Limited Şirketinin vergilendirilmesi aşağıda gösterilmiştir.

- Kurum kazancı.............................................................................         60.000.000.000.-TL.

(40.000.000.000 + 20.000.000.000)

- İstisna.........................................................................................    (-) 40.000.000.000.-TL.

(Üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından

doğan kazanç)

(80.000.000.000 - 40.000.000.000)                                                                                        

- Kurumlar vergisi matrahı..................................................................      20.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi..............................................................................       5.000.000.000.-TL.

(20.000.000.000 x % 25

- % 20 oranlı kurumlar vergisi.............................................................       4.000.000.000.-TL.

(20.000.000.000 x % 20)

- Fon payı........................................................................................           500.000.000.-TL.

(5.000.000.000 x % 10)

Gelir Vergisi Tevkifatı

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı..................................        60.000.000.000.-TL.

- İndirimler.....................................................................................    (-)45.000.000.000.-TL.

- Üretim tesislerinin ayni sermaye olarak

konulmasından doğan kazançlar.............................................................. 40.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi.................................................................................. + 5.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                              

                                                                                                             45.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifat matrahı.....................................................        15.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 45.000.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı.....................................................................       3.000.000.000.-TL.

    (15.000.000.000 x % 20)

- Fon payı..........................................................................................           300.000.000.-TL.

   (3.000.000.000 x % 10)

C - İŞTİRAK HİSSELERİ VE GAYRİMENKULLERİN SATIŞINDA TAPU VE KADASTRO HARÇLARI İLE BANKA VE SİGOR-TA MUAMELELERİ VERGİSİ İSTİSNASI UYGULAMASI

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23/a maddesinin son fıkrasında, bu madde kapsamında yapılacak tescil işlemleri tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden, Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 10 uncu madde ile de bu madde kapsamında yapılan teslimler katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.

Geçici 23 üncü maddenin bu hükmü 4108 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlan­dığı 2 Haziran 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle; tapu harçları ve banka ve sigorta muamaleleri vergisi istisnaları bu tarihten sonra geçici 23/a maddesi kapsamında yapılan iştirak hissesi veya gayrimenkul satışlarına ilişkin işlemler için uygulanacaktır. 2 Haziran 1995 tarihinden önce yapılan satışlar için sözü edilen istisnaların uygulanması mümkün değildir.

Öte yandan, anılan fıkrada, damga vergisine ilişkin istisna yer almamaktadır. Bu ne­denle, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesinin uygulaması ile ilgili olarak düzenlenecek kağıtlar damga vergisine tabi tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesi ile tam mükellefiyete tabi kurum­ların, 1.1.1994 - 31.12.1998 tarihleri arasındaki iştirak hisseleri veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlarının, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Vadeli satış halinde ise satışın yapıl­dığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen ve ser­mayeye eklenen kazançların tutarı ilgili yıl kurum kazancından indirilecektir.

Buna göre, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın tamamı­nın geçici 23/a maddesinde öngörülen süre içinde sermayeye ilave edilmesi halinde, tapu ve kadastro harçları ile banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası tam olarak uygulanabi­lecektir.

Kurumlar, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın tamamını veya belirli bir kısmını sermayeye ekleyebilirler. Bu çerçevede, gayrimenkul satışına iliş­kin işlemlerin tapuda yapılması sırasında satıcı kurumun, kazancın belli bir kısmını ser­mayeye ekleyeceğini beyan etmesi halinde istisna, sermayeye eklenecek olan kazanca isa­bet eden harçlar için uygulanacaktır.

Tapuda alım satıma ilişkin tescil işlemlerinin yapılmasından sonra gayrimenkulün sa­tışından doğan kazancın, yasal süre içinde tapudaki tescil işleminde sermayeye ekleneceği beyan edilen kısmının sermayeye eklenmemesi durumunda istisnaya konu işlem gerçek­leşmemiş olacağından, evvelce alınmayan haçların ilgililerden tahsili gerekir. Harçlar, is­tisnaya konu işlemin gerçekleşmemesinde kendisine kusur atfedilemeyecek olan alıcıdan cezasız, satıcıdan ise cezalı olarak tahsil edilecektir. Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sa­yılı Kanunla eklenen geçici 23 üncü maddenin (a) bendinin yedinci fıkrasında yer alan ko­operatiflerle ilgili hükmün uygulanması sırasında 2982 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınmayacağı tabiidir.

Diğer taraftan, tapuda işlem yapılması sırasında, gayrimenkulün satışından doğan ka­zancın belirli bir kısmını sermayeye ilave edeceklerini beyan ederek istisnadan sınırlı ola­rak yararlanan kurumların, daha sonra gayrimenkulün satışından doğan kazancın tamamını sermayelerine eklemiş olmaları gerekçesiyle tapudaki tescil işlemi sırasında ödedikleri harçların istisna nedeniyle iadesine ilişkin taleplerinin yerine getirilmesi mümkün değildir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında gay­rimenkul satışı yapmak isteyen kurumların aşağıdaki hususları yerine getirmeleri gerek­mektedir.

- Gayrimenkul satışı yapacak olan kurum bu Tebliğe ekli dilekçeyi (EK:1) bir asıl iki örnek olarak dolduracak ve harçlarla ilgili vergilendirme işlemlerini yürütmekle görevli vergi dairesine verecektir. Vergi dairesi ilgili olan bölümü doldurup tasdik ettikten sonra dilekçenin aslını mükellefe iade edecektir. Dilekçenin bir örneği mükellefin kurumlar ver­gisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine gönderilecek diğer örneği ise işlemi yapan vergi dairesinde mükellef için açılacak dosyaya konulacaktır.

- Harçlarla ilgili vergilendirme işlemlerini yürütmekle görevli vergi dairesince tasdik edilmiş olan dilekçenin mükellef tarafından tapu idaresine ibrazı üzerine, tapu idaresi gay­rimenkulün tapuda devir işlemini, taraflardan tapu ve kadastro harçlarını almadan veya sermayeye ilave edilmeyecek olan kazanç tutarına isabet eden harçları tahsil ederek yapa­caktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi 'kapsamında istis­nadan yararlanan mükelleflerin, bu istisnanın uygulamasına ilişkin olarak bu Tebliğde be­lirtilen şartlara uymamaları halinde zamanında alınmayan kamu alacaklarının ilgili mev­zuat çerçevesinde geri alınacağı tabiidir.

IV -        RÜÇHAN HAKKI KUPONLARI SATIŞ KAZANÇLARI İLE EMİSYON PRİMLERİ

Anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımını gerçekleştirme­leri durumunda, bu şirketlerin hisse senetlerini aktifinde bulunduran kurumlar, bedelli veya bedelsiz olarak yapılan bu sermaye artırımına katılabilecekleri gibi yeni hisse senedi önce­likli alma (rüçhan hakkı) kuponlarını başkalarına da satabilirler.

Sermaye artırımına katılmak için belirlenen süreç içinde rüçhan haklarını kullanma­yan ortakların hisse senetlerinin, Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanununa göre hisse senedini ihraç eden şirketler tarafından nominal bedelin üzerinde satılması ha­linde, satış bedelinin nominal bedeli aşan kısmına "emisyon primi" denilmektedir.

Kurumların, rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetleri­nin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendinde kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar, aynı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişen 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar ver­gisi matrahına dahil edilmekteydi. Ayrıca bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iradının kapsa­mına dahil olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre,% 20 oranında vergi tevkifatına tabi tutulmaktaydı.

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü maddenin (b) bendinde, Bu Kanunun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendi ile geçici 11 inci maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri ara­sında 25 inci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tu­tulmaz. Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmaz. Bu hüküm uyarınca vergiden istisna edilen diğer kazançlar için ise bu tevkifat % 10 olarak uygulanır" hükmü yer almaktadır. Bu bentte be­lirtilen kazançlar aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde vergilendirilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/b maddesinde, rüçhan hakkı kuponları satış kazançları ile emisyon primlerinin % 25 oranlı kurumlar vergisi karşısındaki durumu açı­sından herhangi bir hüküm getirilmemiştir. Bu nedenle eskiden olduğu gibi anılan kazanç­lar, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendine göre % 25 oranlı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (b) bendinde yapılan düzen­lemeye göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında % 20 oranlı kurumlar vergi­sine tabi tutulmayacaktır.

Yapılan düzenlemeye göre, 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında uygulanmak üzere, emisyon primleri Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numa­ralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmayacak, ancak rüçhan hakkı kupon­ları satışından elde edilen kazançlar üzerinden ise bu bent hükmü uyarınca % 10 oranında tevkifat yapılacaktır.

ÖRNEK

Çimento üretimi ile iştigal eden ve halka açık şirket niteliğinde bulunmayan (B) Anonim Şirketi, 1994 yılında 12.000.000.000.-lira çimento satış kazancı, 4.000.000.000.- lira Devlet tahvili faizi, 2.000.000.000.- lira rüçhan hakkı kupon satış kazancı ve 4.000.000.000.-lira emisyon primi olmak üzere 22.000.000.000.-lira kâr elde etmiştir. Şirketin 1994 yılında 3.000.000.000.- lira kanunen kabul edilmeyen gideri ol­muştur.

Bu şirketin, 4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü madde hükmü de dikkate alınarak ödemesi gereken vergilerin aşağıdaki şekilde hesaplan­ması gerekir.

Kurumlar Vergisi

- Kurum kazancı............................................................................        22.000.000.000.-TL.

- Kanunen kabul edilmeyen giderler........................................    (+) 3.000.000.000.-TL.

Toplam........................................................................................        25.000.000.000.-TL.

- İstisnalar......................................................................................    (-) 6.000.000.000.-TL..

- Rüçhan hakkı kupon satış bedeli.        2.000.000.000.-TL.

- Emisyon primi..................................        4.000.000.000.-TL.

                                                                     +                                         

                                                                               6.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi matrahı..........................................................        19.000.000.000.-TL.

(25.000.000.000 - 6.000.000.000)

- Hesaplanan kurumlar vergisi..................................................          4.750.000.000.-TL.

(19.000.000.000 x % 25)

- Fon payı.......................................................................................             475.000.000.-TL.

(4.750.000.000 x % 10)

% 20 Oranlı Kurumlar Vergisi

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı....................        25.000.000.000.-TL.

- % 20 oranlı Kurumlar Vergisi matrahına dahil olmayan

kazançlar ...................................................................................    (-)  6.000.000.000.-TL.

- Emisyon primleri...................................        4.000.000.000.-TL.

- Rüçhan hakkı kupon satış bedeli......     + 2.000.000.000.-TL.

                                                                               6.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                                       

- % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı.....................................        19.000.000.000.-TL.

- % 20 oranlı kurumlar vergisi....................................................          3.800.000.000.-TL.

(19.000.000.000 x % 20)

% 25 oranında hesaplanan kurumlar vergisi % 20 oranında hesaplanan kurumlar ver­gisinden fazla olduğundan bu kurum, % 25 oranına göre hesaplanan 4.750.000:000.- lira tutarındaki kurumlar vergisini ödeyecektir.

1995 Yılına İlişkin Geçici Vergi

- Geçici vergi matrahı.................................................................. :         4.750.000.000.-TL.

- Geçici vergi................................................................................. :         3.325.000.000.-TL.

       (4.750.000.000 x % 70)

Gelir Vergisi Tevkifatı

94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

- Devlet tahvili faiz gelirlerinin toplam kurum kazancı içindeki payı                                             % 16

(4.000.000.000 / 25.000.000.000)

(% 16 oranı, 94/5307 sayılı Kararnamedeki

(c) satırında yer alan % 14.12 tevkifat

oranına tekabül etmektedir.)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancının toplam

kurum kazancı içindeki payı....................................................                        % 8

(2.000.000.000 / 25.000.000.000)

- İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı....................        25.000.000.000.-TL.

- Gelir vergisi tevkifat matrahına dahil

olmayan unsurlar.....................................................................     (-) 8.750.000.000.-TL.

- Emisyon primi.......................................      4.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi....................................      4.750.000.000.-TL.

                                                                           +                                      

                                                                                  8.750.000.000.-TL.

- Gelir vergisi tevkifat matrahı.............................................................       16.250.000.000..-TL.

(25.000.000.000 - 8.750.000.000)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancına.............................................         1.300.000.000..-TL.

isabet eden "% 10" oranında tevkifata

tabi gelir vergisi matrahı

(16.250.000.000 x % 8)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................             130.000.000.-TL.

(1.300.000.000 x % 10)

- Fon payı................................................................................................                13.000.000.-TL.

(130.000.000 x % 10)

- Diğer kazançlara isabet eden "% 14.12" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı...................................................        14.950.000.000.-TL.

(16.250.000.000 - 1.300.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................          2.110.940.000.-TL.

(14.950.000.000 x % 14.12)

- Fon payı................................................................................................             211.094.000.-TL.

(2.110.940.000 x % 10)

Toplam Vergi Tutarı...............................................................................        11.015.034.000.-TL.

- Kurumlar vergisi........................................           4.750.000.000.-

- Fon payı.......................................................              475.000.000.-

- Geçici vergi.................................................           3.325.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................              130.000.000.-

- Fon payı.......................................................                 13.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................           2.110.940.000.-

- Fon payı.......................................................           + 211.094.000.-

                                                                                    11.015.034.000.-

93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması gereke­ceğinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödenecek gelir vergisi tevkifat tutarı yukarıdaki veriler esas alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır (Örneğimizdeki kurumun 1995 yılı hasılatı 35.000.000.000.-liradır).

- Devlet tahvili gelirlerinin hasılat içindeki payı................................                 % 11.42

(4.000.000.000 / 35.000.000.000)

- "0" oranında tevkifata tabi Devlet tahvili                                                                                     

faiz gelirine isabet eden kurumlar vergisi.....................................             542.450.000.-TL.

(4.750.000.000 x % 11.42)

- Gelir vergisi tevkifat matrahından                                                                                               

indirilebilecek kurumlar vergisi.......................................................          4.207.550.000.-TL.

(4.750.000.000 - 542.450.000)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancının indirim ve                                                                    

istisnalardan önceki kurum kazancı içindeki oranı.....................                        % 8

(2.000.000.000 / 25.000.000.000)

- İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı............................        25.000.000.000.-TL.

- İndirimler..............................................................................................     (-) 8.207.550.000.-TL.

- Emisyon primi.................................. 4.000.000.000.-

- Kurumlar vergisi.............................. 4.207.550.000.-

                                                                 +                                

                                                                        8.207.550.000.-

                                                                                                                                                               

- Gelir vergisi tevkifat matrahı                                                                     16.792.450.000.-TL.

(25.000.000.000 - 8.207.550.000)

- Devlet tahvili faiz gelirlerine isabet eden "0"                                                                             

oranında tevkifata tabi gelir vergisi tevkifat matrahı....................          1.917.697.790.-TL.

(16.792.450.000 x % 11.42)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................                         0

- Fon payı................................................................................................                          0

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancına isabet eden                      

"% 10" oranında tevkifata tabi gelir vergisi

tevkifat matrahı...................................................................................          1.343.396.000.-TL.

(16.792.450.000 x % 8)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................             134.339.600.-TL.

(1.343.396.000 x % 10))

- Fon payı................................................................................................                13.433.960.-TL.

(134.339.600 x % 10)

- % 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................        13.531.356.210.-TL.

(16.792.450.000 - 1.917.697.790 - 1.343.396.000)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................          2.706.271.242.-TL.

(13.531.356.210 x % 20)

- Fon payı................................................................................................             270.627.124.-TL.

(2.706.271.242 x % 10)

Toplam Vergi Tutarı...............................................................................        11.674.671.926.-TL.

- Kurumlar vergisi........................................           4.750.000.000.-

- Fon payı.......................................................              475.000.000.-

- Geçici vergi.................................................           3.325.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................              134.339.600.-

- Fon payı.......................................................                 13.433.960.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................           2.706.271.242.-

- Fon payı.......................................................           + 270.627.124.-

                                                                                    11.674.671.926.-

V - YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARMA, MONTAJ İŞLERİ VE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARDA İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunla eklenen geçici 24 üncü madde aşa­ğıdaki gibidir.

"Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettiri­len kazançlar, bu işlerle ilgili hasılatın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi şartıyla kurumlar vergisinden müs­tesnadır.

Vergiden müstesna tutulan bu kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci mad­desinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tutulmaz. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre bu kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranları, halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlarda ise % 10 olarak uygulanır. Yurt dışında elde edilen bu kazançlara mahallinde uygulanan vergilerin oranının % 25'in üzerinde olması halinde, bu oranın üıerinde uygula­nan her bir puan için % 0.75 oranında indirim yapılmak suretiyle uygulanır. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık şirketlerde 28.75, diğer kurumlarda ise % 32.5 ora­nında olması durumunda bu tevkifat oranları "0" sıfır olarak uygulanır. Ancak indirimli vergi tevkifat oranından yararlanabilmek için yabancı memleketlerde inşaat, onarma, mon­taj ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlara uygulanan vergi oranının o ülkenin yetkili makamlarından alınan ve mahallindeki Türk elçilik veyâ konsoloslukları, yoksa mahal­linde Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tas­dik olunan vesikaların aslı ile yapılan işe ilişkin sözleşmenin bir örneğinin Türkiye'de bağlı bulunulan vergi dairesine yıllık beyanname verme süresi içinde ibraz edilmesi şart­tır."

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 43 üncü maddesi hükmü uyarınca ya­bancı memleketlerde elde edilerek Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen ka­zançlardan mahallinde ödenen benzeri vergiler Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebilmektedir. Ancak, indirilecek miktar yabancı memleketlerde elde edilen kazançlara Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yazılı oranların uygulanmasıyla buluna­cak miktarlardan fazla olamaz.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesi hükmünden yararlanan mükel­leflerin aynı Kanunun 43 üncü maddesi hükmü uyarınca uygulama yapmaları mümkün de­ğildir.

A - YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARMA VE MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARIN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnadan yararlanabilmek için yurt dışında yapılan söz konusu faaliyetlerden sağlanan kazancın 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi ve bu işlerden elde edilen hasılâtın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince döviz olarak Türkiye ye geti­rilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların elde edildiği yılda Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi halinde bu istisna uygulanabilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun söz konusu hükmüne göre, yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerin hangi tarihte başlamış olduğu önem arzet­memektedir. Sözü edilen işler hangi tarihte başlamış olursa olsun 1.1.1994-31.12.1998 ta­rihleri arasında bu işlerden elde edilen ve Türkiye de genel netice hesaplarına intikal ettiri­len kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Bu tarihten sonra elde edilen kazançlar hakkında bu istisna hükmü uygulanmayacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnanın uygulanabil­mesi için yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağla­nan hasılatın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince döviz olarak yurda getirilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, % 15 oranının kazanca değil hasılata uygulanacak olmasıdır.

Sözü edilen dövizlerin yurda getirildiğinin tevsiki, dövizin Türkiye'ye getirilip yetkili Banka veya müesseselerde bozdurularak alınan döviz alım belgesinin ibrazı ile mümkün­dür.

B -      YURT DIŞINDA YAPlLAN İNŞAAT, ONARMA, MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARlN % 20 ORANLI KURUMLAR VERGİSİ VE GELİR VERGİSİ TEVKİFATI KARŞISINDAKİ DURUMU

Kurumların, yurt dışında. yaptıkları inşaat, onarnıa ve montaj işleri ile teknik hizmet­lerden sağlanan ve Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, anılan Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince % 20 oranında hesaplanan kurumlar vergisinin matrahına da dahil edilmeyecek­tir.

Bu istisna, kurumun ilgili yıldaki kazancının yeterli olmaması veya faaliyetin zararla sonuçlanması durumunda da uygulanabilecektir. Bu durumda, ilgili yılda fiilen indirim ko­nusu yapılamayan söz konusu kazançlar, müteakip yıl kazançlarından indirilmek üzere cari yıl zararı olarak devredilecektir. Devredilen bu zararlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Ancak bu indi­rim, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılacaktır.

Öte yandan, kurumun ilgili yıl faaliyetlerinin zararla sonuçlanması hali de, istisna ka­zancın kurum zararına eklenmesi ve izleyen yılda zarar olarak kurum kazancından indiril­mesi sırasında % 20 oranında hesaplanan kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Kurumlar vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlerden sağ­lanan kazançlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat oranları, halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlar da ise % 10 olarak uygulanacaktır.

Ancak, yurt dışında elde edilen bu kazançlara % 25 oranının üzerinde bir verginin uy­gulanmış olması halinde, sözü edilen tevkifat oranları, bu oranın üzerinde uygulanan her bir puan için % 0,75 oranında indirim yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık anonim şirketlerde 28.75, diğer kurumlarda % 32,5 oranını aşması halinde bu tevkifat oranları "% 0" olarak uygulanacaktır.

Buna göre, yurt dışı inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranları aşağıda açıklanmıştır.

 

Yurt Dışında Uygulanan

Vergilerin Oranı (%)

Türkiye'de Uygulanacak

Vergi Tevkifat Oranı (%)

 

Halka Açık

Anonim Şirketler

Diğer

Kurumlar

25 ve aşağısı..............................................

5...........................

10

26............................................................

4,25.......................

9,25

27............................................................

3,5........................

8,50

28............................................................

2,75.......................

7,75

28,75.......................................................

0...........................

7,75

29............................................................

0...........................

7

30............................................................

0...........................

6,25

31............................................................

0...........................

5,50

32............................................................

0...........................

4,75

32,5 ve yukarısı..........................................

0...........................

0

C - İNDİRİMLİ GELİR VERGİSİ TEVKİFAT ORANLARININ UYGULANMASINDA İBRAZ EDİLMESİ GEREKEN BELGELER

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan söz konusu yurtdışı kazançları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt ben­dine göre halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlarda % 10 oranında yapılan gelir vergisi tevkifatından daha düşük oranda bir tevkifat, aşağıda belirtilen hususlar çerçevesinde uygulanabilecektir.

Yabancı memleketlerde elde edilen anılan kazançlara indirimli gelir vergisi tevkifatı oranının uygulanabilmesi için söz konusu kazançlara o ülkede uygulanan gelir veya ku­rumlar vergileri gibi kazanç üzerinden alınan vergilerin oranının % 25'in üzerinde olması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, anılan kazançlara yurt dışında uygu­lanan vergi oranının % 25'in üzerinde olmasının yeterli bulunması, diğer bir ifade ile ver­ginin ödenmesi şartının aranılmamasıdır. Öte yandan, uygulanan vergi oranı % 25'in üze­rinde olmakla birlikte örneğin (%30) yabancı ülkede kuruma tanınan bazı indirim ve istis­nalar nedeniyle nihai vergi yükü daha düşük (örneğin % 25) olabilmektedir. Bu durumda olan kurumlar da indirimli vergi tevkifatı oranından yararlanabileceklerdir. Bu örnekte, halka açık anonim şirketlerde "%0" diğer kurumlarda ise "% 6.25" tevkifat oranı uygulana­caktır.

Ancak ilgili yılda, yurt dışında bu işlerle ilgili olarak beyan edilen kazanç ve matrah ile bu tür kazançlar için geçerli olan vergiler ve oranlar yurt dışında bağlı bulunulan vergi dairesinden alınacak bir belge ile tevsik edilecektir. Söz konusu belgelerin yeminli tercüme bürolarına Türkçeye tercüme ettirilmesi gerekmektedir. Bu belgelerin vergi tevkifatına ilişkin muhtasar beyanname ekinde ibraz edilmemesi halinde mükellefler hakkında indi­rimli tevkifat oranı uygulanmayacaktır. Ancak bu belgelerin daha sonra ibraz edilmesi ha­linde düzeltme zamanaşımı süresi içinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı tabiidir.

Aşağıdaki örnekte, mükellef kurumun 1994 yılı kazançları ile ilgili olarak 4108 sa­yılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki vergilendirme işlemleri ile anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılması gereken vergilendirme işlemleri gösterilmektedir.

ÖRNEK

Faaliyet konusu inşaat işleri olan ve halka açık şirket niteliğinde bulunmayan (A) Anonim Şirketi, 1994 yılı hesap döneminde yurt dışı inşaat işlerinden 30.000.000.000.- lira ve yurt içindeki inşaat işlerinden 20.000.000.000.- lira kâr elde etmiştir. Anılan ku­rum portföyünde bulundurduğu Devlet tahvili ve Hazine bonosu gelirlerinden ise aynı yılda 10.000.000.000.- lira faiz geliri elde etmiştir. Yurt dışındaki inşaat işlerinden elde edilen kazançlar yabancı ülkede % 30 oranında vergilendirilmektedir. Ancak, kurumun bu ülkede yararlandığı indirim ve istisnalar nedeniyle % 25 oranına tekabül eden 7.500.000.000.- lira kurumlar vergisi ödenmiştir. (Bu örnekteki inşaat işleri aynı yıl içinde başlayıp sona ermiştir.)

a) 4108 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Önce Verilen Beyanname üzerinden Yapılan İşlemler

- Kurum kazancı............................................................................ :     60.000.000.000.-TL.

(30.000.000.000 + 20.000.000.000 + 10.000.000.000)

- Kurumlar vergisi......................................................................... :     15.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 x % 25)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi.................................................... :     12.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 x % 20)

- Fon payı........................................................................................ :       1.500.000.000.-TL.

(15.000.000.000 x % 10)

- Geçici vergi.................................................................................. :     10.500.000.000.-TL.

(15.000.000.000 x % 70)

94/5307 Sayılı Kararname Uygulanmak Suretiyle Hesaplanan Gelir Vergisi Tevkifatı

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu

faizlerinin indirim ve istisnalardan

önceki kurum kazancı içindeki payı.................................. :............................... % 16,66

(10.000.000.000 / 60.000.000.000)

- 94/5307 sayılı Kararnamenin % 16.66 oranına

isabet eden (c) sütunundaki gelir vergisi

tevkifat oranı.......................................................................... :.............................. % 14.12

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :.... (-) 15.000.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı................................................ :......... 45.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 15.000.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 6.354.000.000.-TL.

(45.000.000.000 x 14.12)

- Fon payı................................................................................... :............... 635.400.000.-TL.

(6.354.000.000 x % 10)

Toplam Vergi............................................................................... :......... 33.989.400.000.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :..... 15.000.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :..... 10.500.000.000.-

- Fon payı................................... :....... 1.500.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 6.354.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 635.400.000.-

                                                       +                                    

Toplam............. :..... 33.989.400.000.-

Kurum, hesaplanan kurumlar vergisinden yurt dışında ödemiş olduğu 7.500.000.000.- lira tutarındaki kurumlar vergisini mahsup etmiştir. Dolayısıyla ödenecek kurumlar vergisi 7.500.000.000.- lira olmaktadır. Mahsup işleminden sonra ödenecek toplam vergi tutarı ise (33.989.400.000 - 7.500.000.0000=) 26.489.400.000.- lira olmuştur.

b) 4108 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Sonra Verilecek Kurumlar Vergisi Beyannamesi Üzerinden Yapılacak İşlemler

Bu kurumun, Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi vermesi halinde, yurt dışı inşaat işlerinden elde edilen kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnanın uygulanması nedeniyle ödemesi gereken vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

- Kurum kazancı................................................................................... 60.000.000.000.-TL.

- İstisnalar........................................................................................ (-) 30.000.000.000.-TL.

(Yurt dışı inşaat işlerinden elde edilen kazanç                                                                    )

- Kurumlar vergisi matrahı................................................................. 30.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 30.000.000.000)

- Kurumlar vergisi.................................................................................. 7.500.000.000.-TL.

(30.000.000.000 x % 25)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı............................................ 30.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 30.000.000.000)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi............................................................. 6.000.000.000.-TL.

(30.000.000.000 x % 20)

- Geçici vergi........................................................................................... 5.250.000.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 70)

- Fon payı.................................................................................................... 750.000.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 10)

94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin toplam kurum kazancı içindeki payı           :               % 16,66

(10.000.000.000 / 60.000.000.000)

- 94/5307 sayılı Kararnamenin % 16.66 oranına isabet eden (c) sütunundaki gelir vergisi tevkifat oranı         :...................................................................................... % 14.12

- Yurt dışı inşaat işlerinden sağlanan kazancın toplam ku­rum kazancı içindeki oranı           :               % 50

(30.000.000.000 / 60.000.000.000)

- Yurt dışında uygulanan % 30 oranındaki vergiye isabet eden tevkifat oranı              :            % 6.25

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :...... (-) 7.500.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı................................................ :......... 52.500.000.000.-TL.

- Yurt dışında yapılan inşaat işlerinden sağlanan

kazanca isabet eden "% 6,25" oranında tevkifata

tabi gelir vergisi matrahı................................................................ 26.250.000.000.-TL.

(52.500.000.000 x % 50)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................................ 1.640.625.000.-TL.

(26.250.000.000 x % 6.25)

- Fon payı.................................................................................................... 164.062.500.-TL.

(1.640.625.000 x % 10)

- Diğer kazançlara isabet eden "% 14.12" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı................................................. 26.250.000.000.-TL.

(52.500.000.000 - 26.250.000.000)                                   

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................................ 3.706.500.000.-TL.

(26.250.000.000 x % 14.12)

- Fon payı.................................................................................................... 370.650.000.-TL.

(3.706.500.000 x % 10)

Toplam Vergiler.......................................................................... :......... 19.381.837.500.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :....... 7.500.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :....... 5.250.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 750.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 1.640.625.000.-

- Fon payı................................... :........... 164.062.500.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 3.706.500.000.-

- Fon payı................................... :............. 370.650.000

                                                       +                                    

Toplam.................... 19.381.837.500.-

 

Bu hesaplamalara göre, kurumun daha önce vermiş olduğu kurumlar ve gelir vergisi beyannameleri esas alındığında (26.489.400.000.- 19.381.837.500=) 7.107.562.500.- Lira fazla vergi tahakkuk ettirilmiş olmaktadır. Buna göre gerekli düzeltmenin yapılması gere­kir.

 

 

 

 

 

Vergi Türü

4108 Sayılı Kanun

Öncesi Tahakkuk Eden Vergiler (TL.)

4108 Sayılı Kanuna

Göre Tahakkuk Edecek

Vergiler (TL.)

Düzeltmeye

Konu Vergi

Farkları (TL.)

Kurumlar Vergisi

7.500.000.000.-

7.500.000.000.-

-

Fon payı

1.500.000.000.-

750.000.000.-

750.000.000.-

Geçici Vergi

10.500.000.000.-

5.250.000.000.-

5.250.000.000.-

Gelir Vergisi Tev.

6.354.000.000.-

5.347.125.000.-

1.006.875.000.-

Fon Payı

+ 635.400.000.-

+ 534.712.500.-

+ 100.687.500.-

Toplam

26.489.400.000.-

19.381.837.500.-

7.107.562.000.-

93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması gerek­mekte olup, yukarıdaki veriler dikkate alınarak kurumun, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödeyeceği gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki gibi hesapla­nacaktır. Bu kurum, 1995 yılında yurt dışı hasılatı dahil 80.000.000.000.-TL hasılat elde etmiştir.

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki oranı         :               % 12.5

(10.000.000.000 / 80.000.000.000)

- "0" oranında tevkifata tabi Hazine bonosu ve Devlet tah­vili faiz gelirine isabet eden kurumlar vergisi             ...................................................................... 937.500.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 12.5)

- Gelir vergisi tevkifat matrahından indirilecek kurumlar vergisi                                     :            6.562.500.000.-TL.

(7.500.000.000 / 937.500.000)

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :..... ( -) 6.562.500.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifat matrahı................................................. :......... 53.437.500.000.-TL.

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu gelirine

isabet eden "0" oranında tevkifata tabi

gelir vergisi matrahı.................................................................... :........... 6.679.687.500.-TL.

(53.437.500.000 x % 12.5)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :......................... 0

(6.679.687.500 x % 0)

- Yurt dışı inşaat işleri kazançlarının toplam

kurum kazancı içindeki payı...................................................... :....................... % 50

(30.000.000.000 / 60.000.000.000)

- Yurt dışında uygulanan % 30 oranındaki vergiye

isabet eden tevkifat oranı.......................................................... :....................... % 6.25

- Yurt dışı inşaat işlerinden sağlanan kazanca

isabet eden "% 6.25" oranında tevkifata tabi

gelir vergisi matrahı.................................................................... :......... 26.718.750.000.-TL.

(53.437.500.000 x % 50)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 1.669.921.875.-TL.

(26.718.750.000 x % 6.25)

- Fon payı.......................................................................................... :............... 166.992.187.-TL.

(1.669.921.875 x % 10)                                                               

- Diğer gelirlere isabet eden "% 20" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı............................................ :......... 20.039.062.500.-TL.

(53.437.500.000 - 6.679.687.500 - 26.718.750.000)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 4.007.812.500.-TL.

(20.039.062.500 x % 20)

- Fon payı................................................................................... :............... 400.781.250.-TL.

(4.007.812.500 x % 10)

Toplam Vergiler.......................................................................... :......... 19.745.507.812.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :....... 7.500.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :....... 5.250.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 750.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 1.669.921.875.-

- Fon payı................................... :........... 166.992.187.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 4.007.812.500.-

- Fon payı................................... :............. 400.781.250

                                                       +                                    

Toplam............. :..... 19.745.507.812.-

VI - GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 94 ÜNCÜ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ 6 NUMARALI BENDİNİN (b) ALT BENDİNE GÖRE YAPILAN GELİR VERGİSİ TEVKİFA-TININ BEYANI VE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 98 inci maddesinde, 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kâr­lar ve iratlar i1e bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre kurumların, ilgili yıl kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) ait bendine göre ge­rekli vergi tevkifatını yapmaları ve tevkif edilen bu vergiyi ertesi ayın 20 nci günü akşa­mına kadar muhtasar beyanname ile bağlı bulunulan vergi dairesine bildirmeleri gerekmek­tedir. Beyan edilen bu tevkifatın ödeme zamanı ise aynı Kanunun 119 uncu maddesinde dü­zenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 4108 sayılı Kanunla değişen 119 uncu maddesinde aynen, "94 üncü madde gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname ve­recekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılır. Ancak 94 üncü maddenin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendinde yazılı menkul sermaye iratlarının dağıtılmaması halinde yapılacak vergi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerleri kurumlar vergisinin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenir." denilmektedir.

Bu hükme göre:

- Kurumların dönem safi kârının kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar dağıtılması halinde; vergi tevkifatı muhtasar beyanname verme süresi içinde ödene­cektir.

- Kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar kurum yetkili organınca dönem safi kârının dağıtılmamasına karar verilmesi veya kâr dağıtımı konusunda yetkili organın bir karar almaması durumunda gelir vergisi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerlerinin ise kurumlar vergisinin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.

- Şirketin safi kârın kullanım şeklini tayine yetkili organı, kâr dağıtım kararı almış; ancak kârın dağıtımının kurumlar vergisi beyanname verilme süresinden sonraki bir tarihte veya şirket yönetim kurulunun tayin edeceği bir tarihte yapılmasına karar vermiş ise genel kurul veya yönetim kurulunca belirlenen dağıtım tarihine kadar kar dağıtılmamış olacağın­dan söz konusu tarihe kadar bu kurumlar üç taksit imkanından yararlanacaklardır. Ancak, taksitlerin vadesi gelmediği halde kârın kısmen dağıtılması durumunda dağıtılan kısma isabet eden tevkifat tutarının, kârın tamamen dağıtılması halinde ise tevkifat tutarının ta­mamının kâr dağıtımına başlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi gerekir.

- Dönem kârının kısmen dağıtımı halinde, dağıtılan dönem kârının kurumun Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca düzenlenen kâr dağıtım tablosuna göre bulunan dağıtılabilir net dönem kârı içindeki oranı hesaplanacaktır. Bulunan bu ora­nın hesaplanan toplam gelir vergisi tevkifatı tutarına uygulanması suretiyle taksitlendiril­meksizin ödenecek tevkifat miktarı belirlenecektir. Böylece, bulunacak tutarın toplam tev­kifat tutarından indirilmesinden sonra birinci taksit muhtasar beyannamenin verilme süresi içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenecek tevkifat tutarı bulunacaktır. Dağıtılan kâr payı içinde ihtiyatlardan karşılanan bir tutar var ise bu tutar dağıtılan kârın hesabında dikkate alınmayacaktır.

ÖRNEK

(A) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hesap dönemi sonunda Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca düzenlenen kâr dağıtım tablosuna göre bulunan dağı­tılabilir net dönem kârı 800.000.000.- liradır. Toplam gelir vergisi tevkifat tutarı ise 180.000.000.-liradır. Şirket yönetim kurulu 400.000.000.-lirası bu dönem kârından, 200.000.000.-lirası da önceki dönemlerde ayrılmış olan ihtiyatlardan olmak üzere toplam 600.000.000.-liranın 10 Nisan 1995 tarihinde dağıtımına başlanılmasına karar verilmiştir.

Bu durumda, (A) Anonim Şirketi'nin hesaplanan gelir vergisi tevkifatının taksit tutar­ları ve ödeme süreleri aşağıdaki gibi olacaktır.

- Dağıtılabilir net dönem kârı.................................................. :............... 800.000.000.-TL.

- Dağıtımına karar verilen dönem kârı.................................. :............... 400.000.000.-TL.

- Dağıtımına karar verilen dönem kârının

dağıtılabilir net dönem kârı içindeki oranı....................... :....................... % 50

(400.000.000 / 800.000.000)

- Taksitlendirilmeksizin ödenmesi gereken gelir

vergisi tevkifat tutarı.............................................................. :................. 90.000.000.-TL.

(180.000.000 x % 50)

- Taksitlendirilmesi gereken gelir vergisi

tevkifat tutarı........................................................................... :................. 90.000.000.-TL.

(180.000.000 + 90.000.000)

- Taksit tutarları......................................................................... :................. 30.000.000.-TL.

(90.000.000 / 3)

- Muhtasar beyannamenin verilme süresi sonuna kadar

ödenmesi gereken gelir vergisi tevkifat tutarı................. :............... 120.000.000.-TL.

(90.000.000 - 30.000.000)

- 31 Temmuz 1995 tarihine kadar ödenmesi gereken

gelir vergisi tevkifat tutarı..................................................... :................. 30.000.000.-TL.

- 31 Ekim 1995 tarihine kadar ödenmesi geken

gelir vergisi tevkifat tutarı..................................................... :................. 30.000.000.-TL.

VII - 4108 SAYILI KANUNUN 1.1.1994 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI DOLAYISIYLA YAPILACAK DÜZELTME İŞLEMLERİ

A - DÜZELTMEYE KONU OLACAK HÜKÜMLER

4108 sayılı Kanunun kurumlar vergisi istisnalarına ilişkin bazı hükümleri 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde kurumların, ilgili yıl kârlarının dağıtılmaması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fık­rasının 4 numaralı bendine göre menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatının üç eşit taksitte ödenmesine ilişkin hükmü de 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kurumla­rın 1994 yılı kazançlarına ilişkin olup 1.1.1995 tarihinden itibaren beyanı gereken kurum kazançları hakkında da bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 4108 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte 1994 yılı hesap dö­nemi kurum kazançlarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler verilmiş olacaktır. Söz konusu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile düzeltme işlemleri­nin kısa süre içinde sonuçlandırılması amaçlandığından bu Kanunun 25 ve 32 nci maddele­rinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde vergi inceleme raporu ve yeminli mali müşavirlik tasdik raporu aranmayacaktır.

Buna göre, düzeltme işlemlerine konu olabilecek kurumlar vergisinden müstesna ka­zançlar şunlardır.

- İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında satı­şından veya üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından doğan ve sermayeye ilave edilen kazançlar.

- 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında elde edilen rüçhan hakkı kupon satış ka­zançları ile emisyon primleri.

- 1.1.1986 tarihinden önce ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yet­kiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergiden muaflığı ka­bul edilmiş olup menkul kıymetlerin temettü faiz ve ikramiyeleri.

- Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile hizmetlerden 1.1.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sağlanan kazançlar.

B - DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN VERİLMESİ VE BU BEYANNAMELER ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen ve 1.1.1994 tarihinden iti­baren geçerli olan geçici 23 ve 24 üncü maddelerdeki istisnalar ile düşük oranlı gelir ver­gisi tevkifat oranlarından yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan maddeleri uygulamak suretiyle 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ait kurumlar vergisi ve muhtasar beyanna­melerini yeniden düzenlemeleri ve Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçeve­sinde bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Bu beyannameler Vergi Usul Kanununun 126 ncı maddesinde belirtilen düzeltme zamanaşımı süresi içinde verile­bilecektir. Düzeltme talebi, bir dilekçe ve ekinde 1994 yılı için bastırılmış bulunan mev­cut kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerin ya da bu beyannamelerin ölçülerine uy­gun fotokopileri çekilmek suretiyle elde edilecek örneklerinin doldurularak vergi dairesine verilmesi suretiyle yapılacaktır.

Verilecek dilekçede, 1994 yılı için verilen kurumlar vergisi ve muhtasar beyannameler ile bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerine göre hesaplanan matrah, vergi ve fon miktar­ları ayrı ayrı gösterilecektir. Dilekçede ayrıca düzeltme beyannamelerine göre talep edilen iade veya mahsup tutarları da açıkça yazılacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygu­lanması nedeniyle verilecek düzeltme beyannameleri üzerine % 25 oranlı kurumlar vergisi, % 20 oranlı kurumlar vergisi ve geçici vergi tutarları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat tutarında da değişiklik olabilecektir. Dolayısıyla bazı hallerde, ilave gelir vergisi tevkifatı yapılması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle anılan düzeltme be­yannameleri üzerine kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde yeniden hesaplanan söz konusu gelir vergisi tevkifatı tutarının da dik­kate alınması gerekmektedir. Düzeltme beyannamelerine göre, mükellefe iadesi gereken kurumlar vergisi ve fon tutarından, varsa ilave olarak tahakkuk ettirilecek gelir vergisi tevkifatı tutarının mahsup edilmesi gerekir. Mahsup sonucu kalan bir tutar olması halinde bu tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir. Mahsup işlemi, 4108 sayılı Kanunun geçici l inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, fazla ödenen ver­gilerin ödendiği tarih esas alınarak yapılacaktır. Bu işlemler sırasında,fazla ödemenin ya­pıldığı tarih ile mahsup işlemlerinin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir. Bu mahsuplara rağmen kalan vergi ve fon tutarının bulunması durumunda ise bu tutarların vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir raporu aranmaksızın öncelikle mükellefe iade edilmesi gerekir.

Mükelleflerin talepleri halinde, kendilerine iadesi gereken vergilerin, vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Ancak bu konuda mükellefin talebinin olmaması halinde, bu işlemin vergi dairesince resen yapılamayacağı tabiidir.

Öte yandan, 4108 sayılı Kanunun 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hü­kümlerine göre yeniden düzenlenecek düzeltme beyannameleri üzerine mükellefler adına bu hükümlerin uygulanması dolayısıyla yapılacak ilave vergi ve fon tarhiyatlarına ceza ve ge­cikme faizi uygulanmayacaktır.

C - FİNANSMAN FONU

Bilindiği üzere, sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanılmak ve yatırım indirimi bel­gesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi ku­rum kazancından indirebilmektedirler. Finansman fonunun hesaplanması konusunda, 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III üncü bölümünde gerekli açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, bu Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 1994 yılı kurum kazançları için 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi veren kurumla­rın, istisna uygulaması dolayısıyla bu yıl kazançlarından ayıracağı ve indirim konusu ya­pacağı finansman fonu tutarı da değişecektir. Bu durumda daha önce verilen beyannameye göre hesaplanan finansman fonunun, verilen düzeltme beyannamesine göre hesaplanan fi­nansman fonu tutarını aşan kısmı, indirim konusu yapılamayacağından düzeltme beyan­namesinde vergilendirilecek kazanca dahil edilecektir.

D -        GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ ÜÇ EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinde 4108 sayılı Kanunla yapılan ve bu Tebliğin VI ncı bölümünde açıklanan değişiklikle, kurumların dağıtılmayan kazançlarına ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca tevkif edilen gelir vergisinin üç eşit taksitte ödenmesi esası getirilmiştir.

Buna göre, söz konusu değişikliğin 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiği 2 Haziran 1995 tarihinden önce, Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinin 4108 sayılı Kanunla değişmeden önceki hükmü uyarınca sözü edilen tevkifatın tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların vadesi gelmeyen son iki taksit tutarının iadesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

Belirtilen durumda olup, mahsup veya iade talebinde bulunan kurumların bu talepleri­nin yerine getirilebilmesi için, 1994 yılı hesap dönemine ait kârın dağıtılmaması konu­sunda şirket yetkili organınca alınan kararın bir örneğinin vergi dairesine ibraz edilmesi veya bu yönde alınmış bir yetkili organ kararı mevcut değilse, şirketi idare ve temsile yet­kili olanlarca kurumun kâr dağıtılmasına ilişkin bir kararının bulunmadığının yazılı olarak vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlar çerçevesinde mahsup veya iade için başvuruda bulunan kurumların, ödenmiş olup yeni düzenlemeye göre vadesi gelmemiş olan tevkifat tutarları, bunların varsa muac­cel hale gelmiş vergi borçlarına mahsup edilecek, artan kısmı ise iade edilecektir. Ancak, iadesi söz konusu olan tutarların bu kurumların istemeleri halinde varsa vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsup edilebileceği tabiidir.

1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b bendi uyarınca yapılan gelir vergisi tevkifatının tama­mını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yaptıkları mahsup veya iade talepleri, 4108 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, yukarıda açıklanan esaslar çerçe­vesinde fazla ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yerine getirilecektir. Bu işlemler sırasında, fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işleminin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bu menkul sermaye iratları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini süresinde vermiş ve hesaplanan gelir vergisinin birinci taksitini aynı süre içinde ödemiş olan mükelleflerin kalan taksitlerini yukarıda açıklanan sürelerde ödemeleri halinde ödenen bu taksitler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Ancak, bu mükelleflerin 31 Temmuz 1995 tarihine kadar 1994 yılı kazançlarının dağıtılmamasına ilişkin şirket yetkili organının kararını bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmiş olmaları şarttır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, gelir vergisi tevkifatını üç eşit taksitte ödeme imkanından yararlanılamayacağından süresinde ödenmeyen taksit tutarına gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.


(*) 56 sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3 nolu bölümü ile değiştirilmiştir.

 

 

VII _ 4108 SAYILI KANUNUN 1.1.1994 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI DOLAYISIYLA

YAPILACAK DÜZELTME İŞLEMLERİ

A _ DÜZELTMEYE KONU OLACAK HÜKÜMLER

4108 sayılı Kanunun kurumlar vergisi istisnalarına ilişkin bazı hükümleri 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde kurumların, ilgili yıl kârlarının dağıtılmaması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendine göre menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatının üç eşit taksitte ödenmesine ilişkin hükmü de 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kurumların 1994 yılı kazançlarına ilişkin olup 1.1.1995 tarihinden itibaren beyanı gereken kurum kazançları hakkında da bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 4108 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte 1994 yılı hesap dönemi kurum kazançlarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler verilmiş olacaktır. Söz konusu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile düzeltme işlemlerinin kısa süre içinde sonuçlandırılması amaçlandığından bu Kanunun 25 ve 32 nci maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde vergi inceleme raporu ve yeminli mali müşavirlik tasdik raporu aranmayacaktır.

Buna göre, düzeltme işlemlerine konu olabilecek kurumlar vergisinden müstesna kazançlar şunlardır.

_ İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında satışından veya üretim tesislerinin ayni

sermaye olarak konulmasından doğan ve sermayeye ilave edilen kazançlar.

_ 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında elde edilen rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri.

_ 1.1.1986 tarihinden önce ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği

mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergiden muaflığı kabul edilmiş olup menkul kıymetlerin temettü faiz ve

ikramiyeleri.

_ Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile hizmetlerden 1.1.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sağlanan

kazançlar.

B _ DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN VERİLMESİ VE BU BEYANNAMELER ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen ve 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olan geçici 23 ve 24 üncü maddelerdeki istisnalar ile düşük oranlı gelir vergisi tevkifat oranlarından yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan maddeleri uygulamak suretiyle 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ait kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerini yeniden düzenlemeleri ve Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçevesinde bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Bu beyannameler Vergi Usul Kanununun 126 ncı maddesinde belirtilen düzeltme zamanaşımı süresi içinde verilebilecektir. Düzeltme talebi, bir dilekçe ve ekinde 1994 yılı için bastırılmış bulunan mevcut kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerin ya da bu beyannamelerin ölçülerine uygun fotokopileri çekilmek suretiyle elde edilecek örneklerinin doldurularak vergi dairesine verilmesi suretiyle yapılacaktır.

Verilecek dilekçede, 1994 yılı için verilen kurumlar vergisi ve muhtasar beyannameler ile bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerine göre hesaplanan matrah, vergi ve fon miktarları ayrı ayrı gösterilecektir. Dilekçede ayrıca düzeltme beyannamelerine göre talep edilen iade veya mahsup tutarları da açıkça yazılacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygulanması nedeniyle verilecek düzeltme beyannameleri üzerine % 25 oranlı kurumlar vergisi, % 20 oranlı kurumlar vergisi ve geçici vergi tutarları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat tutarında da değişiklik olabilecektir. Dolayısıyla bazı hallerde, ilave gelir vergisi tevkifatı yapılması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle anılan düzeltme beyannameleri üzerine kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde yeniden hesaplanan söz konusu gelir vergisi tevkifatı tutarının da dikkate alınması gerekmektedir. Düzeltme beyannamelerine göre, mükellefe iadesi gereken kurumlar vergisi ve fon tutarından, varsa ilave olarak tahakkuk ettirilecek gelir vergisi tevkifatı tutarının mahsup edilmesi gerekir. Mahsup sonucu kalan bir tutar olması halinde bu tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir. Mahsup işlemi, 4108 sayılı Kanunun geçici l inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, fazla ödenen vergilerin ödendiği tarih esas alınarak yapılacaktır. Bu işlemler sırasında,fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işlemlerinin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir. Bu mahsuplara rağmen kalan vergi ve fon tutarının bulunması durumunda ise bu tutarların vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir raporu aranmaksızın öncelikle mükellefe iade edilmesi gerekir.

Mükelleflerin talepleri halinde, kendilerine iadesi gereken vergilerin, vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Ancak bu konuda mükellefin talebinin olmaması halinde, bu işlemin vergi dairesince resen yapılamayacağı tabiidir.

Öte yandan, 4108 sayılı Kanunun 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hükümlerine göre yeniden düzenlenecek düzeltme beyannameleri üzerine mükellefler adına bu hükümlerin uygulanması dolayısıyla yapılacak ilave vergi ve fon tarhiyatlarına ceza ve gecikme faizi uygulanmayacaktır.

C _ FİNANSMAN FONU

Bilindiği üzere, sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanılmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi kurum kazancından indirebilmektedirler. Finansman fonunun hesaplanması konusunda, 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III üncü bölümünde gerekli açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, bu Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 1994 yılı kurum kazançları için 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi veren kurumların, istisna uygulaması dolayısıyla bu yıl kazançlarından ayıracağı ve indirim konusu yapacağı finansman fonu tutarı da değişecektir. Bu durumda daha önce verilen beyannameye göre hesaplanan finansman fonunun, verilen düzeltme beyannamesine göre hesaplanan finansman fonu tutarını aşan kısmı, indirim konusu yapılamayacağından düzeltme beyannamesinde vergilendirilecek kazanca dahil edilecektir.

D _ GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ ÜÇ EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinde 4108 sayılı Kanunla yapılan ve bu Tebliğin VI ncı bölümünde açıklanan değişiklikle, kurumların dağıtılmayan kazançlarına ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca tevkif edilen gelir vergisinin üç eşit taksitte ödenmesi esası getirilmiştir.

Buna göre, söz konusu değişikliğin 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiği 2 Haziran 1995 tarihinden önce, Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinin 4108 sayılı Kanunla değişmeden önceki hükmü uyarınca sözü edilen tevkifatın tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların vadesi gelmeyen son iki taksit tutarının iadesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

Belirtilen durumda olup, mahsup veya iade talebinde bulunan kurumların bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için, 1994 yılı hesap dönemine ait kârın dağıtılmaması konusunda şirket yetkili organınca alınan kararın bir örneğinin vergi dairesine ibraz edilmesi veya bu yönde alınmış bir yetkili organ kararı mevcut değilse, şirketi idare ve temsile yetkili olanlarca kurumun kâr dağıtılmasına ilişkin bir kararının bulunmadığının yazılı olarak vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlar çerçevesinde mahsup veya iade için başvuruda bulunan kurumların, ödenmiş olup yeni düzenlemeye göre vadesi gelmemiş olan tevkifat tutarları, bunların varsa muaccel hale gelmiş vergi borçlarına mahsup edilecek, artan kısmı ise iade edilecektir. Ancak, iadesi söz konusu olan tutarların bu kurumların istemeleri halinde varsa vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsup edilebileceği tabiidir.

1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b bendi uyarınca yapılan gelir vergisi tevkifatının tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yaptıkları mahsup veya iade talepleri, 4108 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde fazla ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yerine getirilecektir. Bu işlemler sırasında, fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işleminin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bu menkul sermaye iratları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini süresinde vermiş ve hesaplanan gelir vergisinin birinci taksitini aynı süre içinde ödemiş olan mükelleflerin kalan taksitlerini yukarıda açıklanan sürelerde ödemeleri halinde ödenen bu taksitler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Ancak, bu mükelleflerin 31 Temmuz 1995 tarihine kadar 1994 yılı kazançlarının dağıtılmamasına ilişkin şirket yetkili organının kararını bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmiş olmaları şarttır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, gelir vergisi tevkifatını üç eşit taksitte ödeme imkanından yararlanılamayacağından süresinde ödenmeyen taksit tutarına gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.

(*) 56 sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3 nolu bölümü ile değiştirilmiştir.

EK 1 :ÖNYÜZ
 ARKAYÜZ
İçerik 1:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklikler Yapılması Hakkında 25.5.1995 tarih ve 4108 sayılı Kanun, 2.6.1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yü­rürlüğe girmiştir.

Anılan Kanunun Kurumlar Vergisi Kanununa ilişkin hükümleri ile ilgili olarak aşa­ğıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I - KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERE KREDİ TEMİ-NATI SAĞLAYAN KURUMLARA TANINAN MUAFİYET

4108 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci madde­sine aşağıdaki 24 numaralı bent eklenmiştir.

"Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbir­liği anlaşmaları çerçevesinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kurulan ve bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları bu fonları ortaklarına dağıtmayarak küçük ve orta öl­çekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar."

Söz konusu bent hükmü, 4108 sayılı Kanunun 40/c maddesi hükmüne göre, 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bu Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

12.4.1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde, "İmalat sanayi sektöründe 1-50 arasında işçi çalıştıran sanayi işletmeleri küçük sanayi işletmele­rini, 51-150 arası işçi çalıştıran sanayi işletmeleri orta ölçekli sanayi işletmelerini ifade eder." hükmü yer almaktadır.

Muafiyetten yararlanacak olan kurumun, münhasıran anılan Kanunda tanımlanan kü­çük ve orta ölçekli işletmelerin kredi teminatı sağlama alanında karşılaştıkları güçlüklerin giderilmesi amacıyla kurulmuş olması gerekir.

Diğer taraftan, söz konusu muafiyetten yararlanacak kurumun statüsü önem arzetme­mektedir. Bu kurumun, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı kurumlar arasında yer alması yeterlidir. Ancak, sözü edilen kurumların kuruluş sözleşmelerinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kuruldukları ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kâr payı dağıtmayacakları açıkça ya­zılı olacaktır.

Yukarıda açıklanan şekilde kurulan bu kurumların, Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde yer alan muafiyetten yararlanabilmeleri için:

- Kurumun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile yabancı devletler veya uluslararası finans kuruluşları arasında imzalanan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde fa­aliyette bulunmak üzere kurulmuş olması,

- Kurumun elde ettiği kazançların kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kalan tutarının tamamının teminat sorumluluk fonuna eklenmesi,

- Teminat sorumluluk fonunun ortaklara dağıtılmaması, sadece küçük ve orta öl­çekli işletmelere kredi temininde teminat sağlamak için kullanılması,

- Teminat sorumluluk fonunun küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlarda değerlendirilmesi,

şarttır.

II - YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI

4108 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci mad­desinin ikinci fıkrası hükmü, "Yukarıdaki orana göre hesaplanan vergi, indirim ve istisna­lar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamaz. Bu hesaplamada iştirak kazançları, yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları ve yatırım indirimi dikkate alınmaz." şeklinde değiştirilerek yatırım indirimi istisnası % 20 oranlı kurumlar vergisi kapsamından çıkarılmıştır. Ancak aynı Kanunun 22 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinin paran­tez içi hükmü de "(Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bent­lerine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar hariç)" şeklinde değiştirilerek yatırım indirimi istisnası, Gelir Vergisi Kanununun 75/4 maddesi ile belirlenen menkul sermaye iratları ve bu Kanunun 94/6-b maddesi uyarınca yapılacak tevkifat matrahı kap­samına dahil edilmiştir. Söz konusu hükümler, 1.1.1995 tarihinden geçerli olmak üzere 4108 sayılı Kanunmn yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yapılan bu yeni düzenlemeye göre, kurum kazancının yatırım indirimine tekabül eden kısmı daha önce olduğu gibi kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır, Ayrıca indirim konusu bu kazançlar % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına da dahil edilmeyecektir. Bununla birlikte, yatırım indiriminden yararlanan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde 4108 sayılı Kanunla yapılan değişik­likle bu bentte yer alan menkul sermaye iradının kapsamına dahil edilmiş olduğundan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uya­rınca vergi tevkifatına tabi tutulacaktır. Bilindiği üzere, bu vergi tevkifatının oranı, halka açık anonim şirketlerde % 10, diğer kurumlarda ise % 20 olarak uygulanmaktadır.

Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesi gereğince, takvim yılı dönemi, faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için Maliye Bakanlığınca özel hesap dönemi tayin edilmektedir. Bu maddeye göre özel hesap dönemi tayin edilenlerin kurum kazancı, hesap döneminin kapandığı takvim yılının kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Buna göre, özel hesap dönemi tayin edilmiş bulunan mükelleflerin yılında 1994 baş­layıp 1995 yılı içinde sona eren özel hesap döneminde elde ettiklerı kurum kazancı 1995 yılının kazancı sayılmaktadır. Bu mükelleflerin bu hesap döneminde elde ettikleri kazançlar ve yatırım indirimi hakkında yukarıda yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Dolayısıyla yatırım indirimine konu olan kazançlar % 25 ve % 20 oranlı kurumlar vergi­sine tabi tutulmayacak, ancak gelir vergisi tevkifat matrahınâ dahil edilecektir.

III - İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA GAYRİMENKULLERİN SATIŞI İLE ÜRETİM TESİSLERİNİN AYNI SERMAYE OLARAK KONULMASINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunla eklenen geçici 23 üncü maddenin (a) bendi aşağıdaki gibidir.

"1.1.1994 31.12.1998 tarihleri arasinda uygulanmak üzere, tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı, kurumlar vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki, vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen kazançların tutarı, ilgili yıl kurum kazancından indi­rilir. Bu tarihten sonra yapılacak tahsilat için bu hüküm uygulanmaz. İlk yapılan tahsila­tın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir.

Bu. hüküm, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerinin tamamının veya bir kısmının, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak olan bir sermaye şirketine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye ola­rak konulması halinde de uygulanır. Bu durumda yeni kurulacak şirketin tam mükellef ve yapacağı yatırımın asgari 5 milyon A.B.D. Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması şarttır. Bu şartlara ilave olarak yabancı ortaklı sermaye şirketinde ya­bancı ortağın sermaye payının 1 milyon A.B.D Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve % 20 den az olmaması ve kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi gerekir.

Bu kazançların sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz. Kurumlar vergisinden müs­tesna tutulan kazançlar, bu Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 kurum­lar vergisine tabi tutulmaz. Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin tamamının veya bir kısmının teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak bir sermaye şirketine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye olarak ko­nulmasından doğan ve bu maddeye göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaz. Bu hüküm. uyarınca vergiden istisna edilen diğer kazançlar için ise bu vergi tevkifatı % 10 olarak uygulanır.

Kurumların iki tam yıl süreyle aktifinde yer almayan iştirak hisselerinin veya gayri­menkullerinin satışından elde ettikleri kazançlar ile menkul kıymet veya gayrimenkul tica­reti ile uğraşan kurumların ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri ka­zançlar, istisna kapsamı dışındadır.

Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen hisse senetleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değer­leme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak sure­tiyle edinilen veya bedelsiz alınan bu hisse senetleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır.

Sermayeye eklenen bu kazançların beş yıl içinde herhangi bir surette işletmeden çe­kilmesi veya bu süre içinde işletmelerin tasfiyesi halinde, bu kazançlar o yılın kazancı sa­yılarak vergiye tabi tutulur.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatifler, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanırlar. Ancak, iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin satışından doğan kazanç; sermayeye eklenmeyerek özel bir fon hesabında gösterilir ve hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmaz, kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilme­sinde kullanılır.

Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye ar­tırımına aykırı hükümleri uygulanmaz.

Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu madde kapsamında yapılacak tescil iş­lemleri tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergi­sinden müstesnadır."

Bu bendin uygulanmasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

A - İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA GAYRİMENKULLERİN SATI-ŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA

1). İstisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler

Bu istisnadan yararlanacak olan kurumun tam mükellefiyete tabi kurum olması gerekir. Dar mükellef kurumların bu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatifler, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanabileceklerdir. Ancak kooperatiflerde, iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin satışından doğan kazancın özel bir fon hesabında tutulması gerekir. Fonda tutulan bu meblağ, ortaklara dağıtılmayarak sadece kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılacaktır.

Bilindiği üzere, konut veya işyeri yapı kooperatiflerinde kooperatifin amacı üyelerini bir konut veya işyeri sahibi yapmaktır. Buna göre, bu kooperatiflerin sahip oldukları arsaların müteahhitlere kat karşılığı ve­rilmesi halinde, ortakların herbiri konut veya işyeri sahibi olacağından kooperatifin amacı gerçekleşmiş olacaktır. Bu nedenle, müteahhide kat karşılığı arsa payı devrinden doğan kazancın kurumlar vergisinden müs­tesna tutulması[1]

gerekir.

Ancak bu istisna, ortak sayısı kadar iktisap edilen konut veya işyerinden doğan kazanç için söz konusu olacaktır. Kat karşılığı arsa satışında ortak sayısından fazla konut veya iş­yeri alınması halinde, bunlara isabet eden kazanca söz konusu istisna uygulanmayacaktır.

Yapı kooperatiflerinin amaçlarını gerçekleştirmelerinden, başka bir ifade ile ortakları­nın birer konut veya işyeri sahibi olmasından sonra, fazla olan arsalarının nakit veya kat karşılığı satılması halinde, bu satış veya devirden doğan kazanç için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesindeki istisna uygulanmayacaktır.

Kooperatifin amaçlarını gerçekleştiremeyip tasfiyeye girmesi halinde, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından sağlanan kazancın tasfiye dönemi karı olarak vergilendiri­leceği tabiidir.

Yapı kooperatifleri dışında diğer kooperatiflerin de bu açıklamalar çerçevesinde yapa­cağı işlemlerden doğan kazançları kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir.

2. İstisnanın Uygulanmasına Konu Olacak İktisadi Kıymetler

a) Gayrimenkuller

Gayrimenkuller esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanununun 632 nci maddesinde arazi, tapu siciline müstakil ve daimi olmak üzere ayrıca kaydedilen haklar ve madenler olarak sayılmıştır. Ayrıca, anılan maddede sayılmamakla birlikte, bulunduğu arsa veya arazinin mütemmim cüzü niteliğinde olduklarından binaların da gayrimenkul olduğu şüphesizdir. Gayrimenkullerin bu istisnanın uygulamasına konu olabilmesi için Medeni Kanunun 910 ve 911 inci maddesi gereğince tapuya tescil edilmiş olmaları şarttır.

b) İştirak Hissesi

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan "İştirak hisseleri" deyimi, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir.

10 Şubat 1995 tarihli ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde iştirak hissesinin ve gayrimenkulün tanımı konusunda yer alan açıklamalar Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendin­deki istisnanın uygulanmasında da geçerli olacaktır.

3. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazancın Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulmasında Gözönünde Bulundurulması Gereken Hususlar

a) İştirak Hisseleri veya Gâyrimenkullerin İki Tam Yıl Süre İle Aktifte Bulundurulması

İstisna uygulamasına konu olacak iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin iki tam yıl süreyle aktifte yer almış olması gerekmektedir. Örneğin, 15.2.1993 tarihinde iktisap edil­miş bir iştirak hissesi veya gayrimenkulün 15.2.1995 tarihinden sonra (bu tarih dahil) sa­tılması halinde, bu satıştan doğan kazanç bu Tebliğde açıklanan şartlar çerçevesinde ku­rumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Satışın bu tarihten önce yapılması halinde ise istisna uygulanmayacaktır.

Öte yandan, ayrılan ihtiyat akçeleri ile banka provizyonlarının ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonunun sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin nakit karşılığı satışı ve bu satıştan doğan kazancın sermayeye ila­vesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançlar, bedelsiz hisse senedi verilmesine neden olan hisse senetlerinin şirketin aktifinde en az iki yıl öncesinde yer almış olması şartıyla ku­rumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulan hisse senetlerine bağlı olarak bedelsiz elde edilen hisse senetleri için iki tam yıl süre ile işlet­mede bulundurulma şartı aranmayacaktır. Aynı şekilde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle satın alınan hisse senetleri için de bu rüçhan haklarının ilgili olduğu hisse senetlerinin iki tam yıl süreyle işletmede bulundurulması durumunda rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle alınan yeni hisse senetlerinin ayrıca iki tam yıl işletmede bulundurulması gerekmeyecek­tir.

b) Gayrimenkul veya Menkul Kıymet Ticareti ile Uğraşılmaması

Gayrimenkul veya menkul kıymet ticareti ile uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. Ancak, bu kurumların faaliyetlerinin yü­rütülmesine tahsis ettikleri gayrimenkullerin satışından sağladıkları kazançlar istisna uygu­lamasına konu olabilecektir.

Örneğin, bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanılmak üzere inşa etmiş ol­duğu bir binayı en az iki tam yıl süre ile kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan kazanç kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Bu şirketin satmak amacıyla inşa etmiş olduğu veya satın aldığı binaların satışından elde ettiği kazançlar için bu istisna uygulanmayacaktır.

Aynı şekilde, menkul kıymet ticareti ile uğraşan mükelleflerin doğrudan veya dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği ortaklık payları da bu istisna uygulamasına konu olabilecektir.

c) Holding Şirketlerin Durumu

Türk Ticaret Kanununa göre, "gayesi esas itibariyle başka işletmelere iştirakten ibaret olan" holding şirketlerin iştirak hisseleri satışından doğan kazançlarına bu istisna uygu­lanmayacaktır. Ancak holding şirketlerin gayrimenkul satışından doğan kazançları, esas fa­aliyetleri çerçevesinde elde edilmediğinden bu kazançları dolayısıyla istisnadan yararlandı­rılmaları gerekir.

d) Sermaye Artırımının Gerçekleştirilmesi

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın satışın yapıldığı yılda sermayeye eklenen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. Ancak, bazı nedenlerle sermaye artırım işlemlerinin satışın yapıldığı yılda gerçekleşmesi mümkün olamayabilir. Bu durumda, sözü edilen istisnadan yararlanılabilmesi için, bu tür satışların yapıldığı döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar şirket yetkili organınca sermaye artırımına karar verilerek ilgili Bakanlığa (kayıtlı sermaye sistemini uygulayanların ise Sermaye Piyasası Kurulu'na) başvurulması ve sermaye artırımı işlemle­rinin satışın yapıldığı yıla ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği hesap dönemi­nin sonuna kadar tamamlanması gerekir. Bu süre içinde sermaye artırımı işlemlerinin ta­mamlanmaması halinde, sözü edilen istisnadan yararlanılması mümkün değildir. Bu du­rumda olan mükelleflerin yararlandıkları istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergiler, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre kendilerinden tahsil edilecektir.

4108 sayılı Kanun, 2 Haziran 1995 tarihli ve 22301 sayılı Resmi Gazetede yayımla­narak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce söz konusu istisna yürürlükte olmadığından bazı kurumlar 1994 yılındaki iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan ka­zançlarını, satışın yapıldığı yılda sermayelerine ilave etmemiş olabilirler. Bu durumda olan kurumların, düzeltme beyannamesini verecekleri tarihe kadar 1994 yılındaki iştirak hisse­leri veya gayrimenkul satışından doğan kazançlarını sermayelerine eklemelerine dair şirket yetkili organlarının karar vermeleri ve bu konuda ilgili Bakanlığa (kayıtlı sermaye siste­mini uygulayanların ise Sermaye Piyasası Kurulu'na) başvurmaları halinde, bu kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki istisnadan ya­rarlanmaları mümkün bulunmaktadır. Ancak bu kurumların sermaye artırımı işlemlerini 31.12.1995 tarihine kadar gerçekleştirmeleri şarttır.

e) Sermayeye Eklenen Kazançların İşletmeden Çekilmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi hükmü çerçeve­sinde sermayeye eklenen kazançların, beş yıl içinde işletmeden çekilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyesi halinde, daha önce kurumlar vergisinden müstesna tutulmuş olan bu kazançların, işletmeden çekildiği veya şirketin tasfiye edildiği yılın kazancı sayıla­rak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekir. Beş yıllik sürenin başlangıç tarihinden, gay­rimenkul veya iştirak hissesinin satışından sağlanan kazancın sermayeye eklendiği tarihin anlaşılması gerekir.

f) Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan Kazançlar Hakkında Gelir Vergisi Kanununun 38 inci Maddesinin Son Fıkrası Hükmünün Uygulanmaması

Kurumların, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançla­rını, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesinde ser­mayelerine ilave etmeleri halinde, sermayeye eklenen bu kazançların tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmayacaktır.

1994 yılı hesap döneminde, iştirak hissesi veya gayrimenkul satışından doğan kazanç­lar, Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine göre maliyet artışına konu edilmiş ve sa­tış kazancının bir kısmı maliyet artışları fonuna aktarılmış olabilir. Bu halde de mükellef­ler diledikleri takdirde geçici 23 üncü maddenin (a) bendindeki istisnadan yararlanma imka­nına sahiptirler. Bu durumda, maliyet artış fonuna aktarılan kazanç kısmı sermaye hesa­bına aktarılacaktır. Gayrimenkul satış kazancının maliyet artış fonunu aşan ve sermayeye eklenmesi gereken kısmı ise fevkalade ihtiyatlardan karşılanacaktır. Ancak, fevkalade ihti­yatların sermayeye eklenecek bu tutarı karşılamaması halinde, bu kısım için sermayeye bir ilave yapılamayacağından söz konusu istisna hükmünün uygulanması mümkün olmaya­caktır.

g) Bedelsiz Olarak Elde Edilen Hisse Senetlerinin Satışından Sağlanan Kazançlar

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23/a maddesi hükmü ile tam mükellef ku­rumların aktiflerine dahil bulunan gayrimenkul ve iştirak hisselerini satmaları ve elde ede­cekleri kazançlarını nakit olarak sermayelerine eklemek suretiyle işletmenin finansman so­runlarını çözmeleri amaçlanmıştır. Buna göre istisnadan yararlanılabilmesi için, sözü edi­len iktisadi kıymetlerin satışından doğan kazancın nakit olarak sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir. İstisnaya dayanak teşkil eden kazanç tutarlarının sermayeye ilavesi halinde sermayeye iştiraki bulunanlara bedelsiz hisse senetleri verilebilir. Esasen madde hükmü, bu kapsamda elde edilen kazançların sermayeye ilavesini kâr dağıtımı olarak nitelendirme­mektedir. Dolayısıyla, sermaye artırımı nedeniyle verilecek bedelsiz hisse senetlerinin, bu şirkete iştirak edenler yönünden aktif ve pasiflerinde bir artışa neden olmaması gerekir.

İştirak edenler yönünden bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin satışından doğan kazançların nakit olarak sermayeye eklenmesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançlar ku­rumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

h) Satış Vaadi Sözleşmesi İle Satışı Öngörülen Gayrimenkuller

Bilindiği üzere, bazen gayrimenkuller için satış vaadi sözleşmesi yapılarak, satış bede­linin bir kısmı bu sözleşmenin yapıldığı tarihte peşin alınabilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) fıkrasında iştirak hisse­leri veya gayrimenkullerin peşin veya vadeli olarak satışı halinde, bu satıştan doğan ve sermayeye eklenen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnâ tutulmuştur. Gayrimenkullerde, tapuda tescil yapılmadıkça mülkiyet karşı tarafa geçmeyeceğinden satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri bu madde hükmünün uygulanmasında dikkate alınma­yacaktır.

Bu nedenle, satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri çerçevesinde tahsil olunan bedel dolayısıyla istisnanın uygulanması mümkün değildir. Söz konusu gayrimenkullerin satı­şından sağlanan kazancın, gayrimenkulün alıcı adına tapuya tescilinden sonra sermayeye ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

4. İstisnanın Uygulanması

a) Peşin Satışlarda İstisnanın Uygulanması

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışında istisna, satışın yapıldığı yılda serma­yeye ilave edilen kazanç kısmına uygulanacaktır. Buna göre, elde edilen kazancın tamamı­nın sermayeye ilave edilmesi şartı aranmayacaktır. Ancak, satışın yapıldığı yılda serma­yeye eklenmeyen kazanç tutarı için hiçbir şekilde istisna uygulanmayacak ve söz konusu kazançlar satışın yapıldığı yılın kazancı olarak vergilendirilecektir. Bu nedenle, her şeyden önce satış bedelinin nakden tahsil edilmesi gerekmektedir. Nakit deyiminden nakit paranın yanısıra her an paraya çevrilebilir altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetler, Bankalar Kanununun 13/4 üncü maddesine dayanılarak kalkınma ve yatırım bankalarınca çıkarılan tahvil, bono ve benzeri menkul kıymetler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre Sermaye Piyasasi Kurulunca halka arzına izin verilen menkul kıymetler ve tahvillerin anlaşılması gerekir. Ancak her an nakte çevrilebilir kıymetlerin en geç sermaye artırımının gerçekleştirildiği ta­rihe kadar nakte dönüştürülmesi zorunludur.

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin, nakit karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Ancak, işletmeye nakit girişi ol­mamakla beraber, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin borç karşılığı takası, işletmenin finansman imkanlarını artıracağından istisnanın uygulanması gerekir. Trampa ise bir satış olmayıp, bir hak veya malın başka bir hak veya mal ile değiştirilmesidir. Satışta karşılık para olduğu halde, trampada mal veya haktır.

Gayrimenkullerin kamulaştırılmasından doğan kazançlar hakkında da söz konusu is­tisna hükmünün yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde uygulanması gerekir. Kamulaştırmadan doğan kazancın tamamının kamulaştırmanın yapıldığı yılda tahsil edil­mesi halinde, tahsil edildiği yıl sermayeye eklenen kazanç tutarı istisnadan yararlanacaktır. Sermayeye eklenmeyen kazanç tutarı hiçbir şekilde istisnadan yararlandırılmayacaktır.

Kamulaştırma bedeline açılan bedel artırımı davası sonucu mahkeme kararına göre tahsil edilen artırım bedelinin, tahsil edildiği yılda sermayeye ilave edilmesi halinde, bu kazancın da kurumlar vergisinden müstesna tutulması gerekir. Ancak, kamulaştırma bede­linin geç ödenmesi nedeniyle faiz tahakkuk ettirilmesi halinde bu faizlerin kurumlar ver­gisi istisnasından yararlanması mümkün değildir. Kamulaştırma bedelinin peşin ödenme­mesi halinde, vadeli satışa uygulanan esaslar geçerli olacaktır.

b) Vadeli Satışlarda lstisnanın Uygulanması

İştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin vadeli satışı halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen ve sermayeye ekle­nen kazanç tutarı o yıl kurum kazancından indirilecektir. Kurum, her yıl tahsil ettiği ve sermayesine eklediği kazanç kadar istisnadan yararlanacaktır. Ancak satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci yılın sonuna kadar tahsil edilemeyen kazançların sonraki yıl­larda tahsil edilerek sermayeye eklenmesi halinde, sermayeye ilave edilen bu kazançlar için istisna uygulanmayacaktır.

ÖRNEK: 1

(A) Anonim Şirketi, 1990 yılında satın aldığı ve aktifinde 500.000.000.- lira değerle kayıtlı gayrimenkulü, 1994 yılında 3.000.000.000.-liraya vadeli olarak satmış ve bu satış­tan 2.500.000.000.-lira kazanç sağlamıştır. (Bu örnekte amortismanlar ve yeniden değer­leme ihmal edilmiştir.) Satış bedelinin 700.000.000.-liralık kısmı 1994 yılında, 1.300.000.000.- lirası 1995 yılında tahsil edilmiştir. Satış bedelinin kalan kısmı ise 1996 yılında nakit olarak tahsil edilecektir. Anılan kurum, sermayesini 1994 yılında 700.000.000.- lira, 1995 yılında, 1.300.000.000.- lira artırmıştır. 1996 yılında ise 500.000.000.- lira sermaye artışı yapacaktır. Bu durumda, anılan şirketin 1994 yılında tah­sil ettiği 700.000.000-lira satış bedelinin 500.000.000.-lirasının gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilecektir. Dolayısıyla, 1994 yılında vadeli satılan gayri­menkulden elde edilen 2.500.000.000.-lira kurum kazancının 2.300.000.000.-lirası Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca 1994 yılının kurum ka­zancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Kalan 200.000.000.-lira kazanç tutarı ise kurum­lar vergisinden müstesna tutulacaktır.

Öte yandan, 1995 ve 1996 yıllarında tahsil edilen ve anılan yıllarda sermayeye ekle­nen miktarlar, ilgili yılların kurum kazancından indirilecektir. Ancak sözü edilen dönem­lere ilişkin faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, uygulanan istisna tutarı geçmiş yıl zararı olarak müteakip yıl kazançlarından indirim konusu yapılacaktır.

ÖRNEK:2

(B) Anonim Şirketi 1989 yılında 400.000.000.-lira bedelle aktifine kaydettiği bir şir­kete ait hisse senetlerini 1994 yılında vadeli olarak 2.500.000.000.-liraya satmıştır. Anılan şirket satış bedelinin 300.000.000.- lirasını 1994 yılında, 800.000.000.- lirasını da 1995 yılında nakit olarak tahsil etmiştir. Geriye kalan bedelin 1.000.000.000.- lirası 1996, 400.000.000.- lirası da 1997 yılında tahsil edileceği varsayıldığında bu iştirak hisse­sinin satışından doğan kazanç aşağıdaki şekilde vergilendirilecektir.

1994 yılında yapılan tahsilatın iştirak hissesinin iktisap bedeline ilişkin olduğu kabul edileceğinden bu iştirak hissesinin satışından doğan 2.100.000.000.- liralık kârın tamamı­nın 1994 yılının kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekir.

1995 yılında tahsil edilen 800.000.000.- liradan, maliyet bedeline isabet eden 100.000.000.- liranın tenzilinden sonra kalan 700.000.000.- lira sermayeye ilave edilmiş olmak şartıyla bu yılın kurum kazancından indirilecektir.

1996 yılında tahsil edilen 1.000.000.000.- liranın anılan yılda sermayeye ilave edilen kısmı, bu yılın kurum kazancından indirilecektir. 1997 yılında tahsil edilen 400.000.000.- lira ise, tamamı kurumun sermayesine ilave edilmiş olsa dahi satışın yapıldığı hesap dö­nemini takip eden ikinci hesap döneminden sonra tahsil edildiği için kurum kazancından indirilemeyecektir.

5. Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançların % 20 Oranı Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan ve bu Tebliğin önceki bö­lümlerinde açıklanan esaslar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde tanımlanan menkul sermaye iradının tespitinde indirim konusu yapılmayacaktır. Dolayısıyla anılan kazançlar, aynı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi olacaktır. Bilindiği üzere bu tevkifat, halka açık anonim şirketlerde % 10, diğer kurumlar da ise % 20 oranında uygulanmaktadır. Ancak bu tevkifat, tevkifat matrahının kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan ve kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlara isabet eden kısmı için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi gereğince % 10 olarak uygulanacaktır.

İstisnadan yararlanan kurumun halka açık anonim şirket olması halinde de anılan ka­zançlar üzerinden % 10 gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir.

ÖRNEK

Kumaş imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan halka açık olmayan (B) Anonim Şirketi, 1994 yılında bu faaliyetinden 800.000.000.- lira, 1990 yılında iktisap ettiği gay­rimenkulün peşin satışından ise 200.000.000.- lira kâr elde etmiştir. Gayrimenkul satışın­dan sağlanan kazancın tamamı satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine ilave edilmiş­tir. Bu bilgilere göre, kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi ile gelir vergisi tevkifat tutar­ları aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

- Kurum kazancı................................................................................      1.000.000.000.-TL.

(800.000.000 + 200.000.000)

- İstisna ve indirimler.......................................................................    (-) 200.000.000.-TL.

(Gayrimenkul satış kazancı)                                                                                               

- Kurumlar vergisi matrahı..............................................................         800.000.000.-TL.

- Hesaplanan kurumlar vergisi......................................................         200.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 25)                                                                                                          

- % 20 oranlı kurumlar vergisi........................................................         160.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Fon payı............................................................................................           20.000.000.-TL.

(200.000.000 x % 10)                                                                                                          

Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

- Gayrimenkul satış kazancının indirim ve

istisnalardan önceki kurum kazancı içindeki payı...........................                 % 20

(200.000.000 / 1.000.000.000)                                                                                          

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.......................................      1.000.000.000.-TL.

- İndirimler..........................................................................................    (-) 200.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı...............................................................         800.000.000.-TL.

(1.000.000.000 - 200.000.000)                                                                                          

- Gayrimenkul satışından doğan kazanca ilişkin olup

"% 10" oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı..................................         160.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Gelir vergisi tevkifat tutarı...................................................................           16.000.000.-TL.

(160.000.000 x % 10)                                                                                                          

- Fon payı..........................................................................................              1.600.000.-TL.

(16.000.000 x % 10)                                                                                                             

- Diğer gelirlere isabet eden ve % 20 oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı..........................................................         640.000.000.-TL.

(800.000.000 - 160.000.000)                                                                                             

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................         128.000.000.-TL.

(640.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Fon payı............................................................................................           12.800.000.-TL.

(128.000.000 x % 10)                                                                                                          

6. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlar ile 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Kararname Kapsamına Giren Gelirlerin Birlikte Olması Halinde Ödenecek Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat oranı­nın, kurumların Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı ldaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerine isabet eden kısım için "0" olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu kısım, sözü edilen faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanmaktadır. Anılan Kararname hükmü kurumların 1995 ve müteakip yıllarda elde edilecek gelirleri için uygulanmaktadır. 1994 yılı hesap döne­minde elde edilen kazançlar için ise 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hüküm­leri uygulanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi hükmü, kurumla­rın 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına da uygulanacaktır. Buna göre, 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hükümleri uyarınca 1994 yılı hesap dönemi kazançları hak­kında Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi gereğince yapılacak tevkifat oranının, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlara uygulanan % 10 tevkifat oranından düşük olması halinde, tevkifat matrahının tamamına bu oranın uygu­lanması gerekir. Söz konusu Kararname hükümlerine göre belirlenen tevkifat oranının % 10 oranından daha yüksek olması durumunda, gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında, tevkifat matrahının, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar ve Kararname kapsamındaki gelirlere isabet eden kısmı ile varsa diğer gelirlere isabet eden kısmı ayrı ayrı hesaplanacaktır. Dolayısıyla, 94/5307 sayılı Kararname ile Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki tevkifat oranları, ilgili ol­duğu matraha ayrı ayrı uygulanacaktır.

1995 ve müteakip yıllarda ise gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Kararname kapsamındaki gelirlerin yanısıra iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin satı­şından doğan kazançların da bulunması halinde;

- 93/5148 sayılı Kararname kapsamına giren kazançlara bu Kararname ile belirlen­miş olan tevkifat oranı,

- İştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki tevkifat oranı,

- Bunların dışında kalan kazançlar için ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü madde­sinin 6/b bendindeki tevkifat oranı,

uygulanacaktır. Tevkifat matrahının bu kazançlara isabet eden kısmı, söz konusu ka­zançların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı veya hasılata oranı esas alınarak hesaplanacaktır.

ÖRNEK

Süt mamülleri imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (C) Anonim Şirketinin 1994 yılı hesap döneminde bu faaliyetinden elde ettiği kazanç tutarı 4.000.000.000.-liradır. Bu kurum aynı yılda ayrıca 8.000.000.000.-lira Hazine bonosu faiz geliri ile gayrimenkul sa­tışından 3.000.000.000.-lira kâr elde etmiştir. Kurumun 1994 yılı toplam hasılat tutarı 31.000.000.000.- liradır.

Bu bilgilere göre kurumun, kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı tutarları aşağı­daki gibi hesaplanacaktır.

Kurumlar Vergisi

- Kurum kazancı...............................................................................     15.000.000.000.-TL.

(4.000.000.000 + 8.000.000.000 + 3.000.000.000)

- İstisna kazançlar...........................................................................   (-)3.000.000.000.-TL.

(Gayrimenkul Satış Kazancı)                                                                                              

- Kurumlar vergisi matrahı................................................................     12.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi............................................................................       3.000.000.000.-TL.

(12.000.000.000 x % 25)

- Fon payı......................................................................................           300.000.000.-TL.

(3.000.000.000 x % 10)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi............................................................       2.400.000.000.-TL.

(12.000.000.000 x % 20)

Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

- Hazine bonosu faizlerinin indirim ve istisnalardan önceki

kurum kazancı içindeki payı...............................................................                % 53,3

(8.000.000.000/15.000.000.000)

- Uygulanacak gelir vergisi tevkifatı oranı............................................                 % 0

% 53,3 oranı, 94/5307 sayılı Kararnamenin (h) satırında yer alan % 0 "sıfır" tevkifat oranına tekabül etmektedir. Bu oran, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca bu döneme ilişkin gelir vergisi tevkifatı matrahının tamamına uygulanacak­tır. Tevkifat matrahının, iştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından sağlanan kazanç­lara isabet eden kısmının ayırdedilmesi ve buna farklı bir oran uygulanması söz konusu değildir.

b) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması öngö­rüldüğünden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödeyeceği ge­lir vergisi tevkifatı tutarı yukarıdaki veriler esas alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

- Hazine bonosu faizi gelirinin toplam hasılat içindeki oranı....................       % 25,80

(8.000.000.000 / 31.000.000.000)

- "0" oranda tevkifata tabi Hazine bonosu faizi

gelirine isabet eden kurumlar vergisi....................................................           774.000.000.-TL.

- Gelir Vergisi tevkifat matrahından indirilebilecek

kurumlar vergisi.................................................................................       2.226.000.000.-TL.

(3.000.000.000 - 774.000.000)

- Gayrimenkul satış kazancının indirim ve istisnalardan

önceki kurum kazancı içindeki oranı...............................................             % 20

(3.000.000.000 / 15.000.000.000)

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı......................................     15.000.000.000.-TL.

- İndirimler........................................................................................    (-)2.226.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                               _________________

- Gelir vergisi tevkifat matrahı..............................................................     12.774.000.000.-TL.

Hazine bonosu faiz gelirine isabet eden "0" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................................................       3.295.692.000.-TL.

(12.774.000.000 x % 25,8)

- Gayrimenkul satış kazancına isabet eden " % 10"

oranında tevkifata tabi gelir vergisi tevkifat matrahı...............................       2.554.800.000.-TL.

(12.774.000.000 x % 20)

- Gelir vergisi tevkifatı.......................................................................           255.480.000.-TL.

(2.554.800.000 x % 10)

- Fon payı........................................................................................             25.548.000.-TL.

(255.480.000 x % 10)

- Diğer kazanca isabet eden "% 20" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................................................       6.923.508.000.-TL.

(12.774.000.000-3.295.692.000-2.554.800.000)

- Gelir vergisi tevkifatı.........................................................................       1.384.701.600.-TL.

(6.923.508.000 x % 20)

- Fon payı.........................................................................................           138.470.160.-TL.

(1.384.701.600 x % 10)

B - ÜRETİM TESİSLERİ VE BU TESİSLERE İLİŞKİN GAYRİ-MENKULLERİN SERMAYE ŞİRKETLERİNE AYNI SER-MAYE OLARAK KONULMASINDAN DOĞAN KAZANÇ-LARA İLİŞKİN İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendinin ikinci paragra­fında, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin tamamının veya bir kısmının, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak olan bir sermaye şirke­tine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde de bu bentte yazılı istisnanın uygulanması öngörülmüştür.

Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulmasından doğan ve %, 25 oranlı kurumlar vergisinden müstesna tutu­lan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörü­len 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına da dahil edilmeyecektir. Ayrıca bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmayacaktır.

6948 sayılı Sanayi Sici1 Kanununda, "Bir maddenin vasıf, şekil, 'hassa veya terki­bini, makina, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle maddelerin çıkarılıp işlendiği yerler (sanayi işletmesi) ve buralarda yapılan işler (sanayi işleri) sâyılır." denilmektedir.

Bu hükme göre, sanayi işletmelerinde sınai faaliyetlerde bulunanlar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca imalatçı olarak tanımlanarak "Sanayi Sicili"ne kaydolunmakta ve kendilerine "Sanayi Sicil Belgesi" verilmektedir.

Buna göre, sınai üretim yapılan ve bu nedenle Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca "sanayi işletmesi" olarak tescil edilmiş olan işletmelerde bulunan tesisler ile bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin kurumlar vergisi mükelleflerince sermaye şirketlerine ayni sermaye ola­rak konulması halinde, bu sermaye tahsisinden doğan kazanç kurumlar vergisinden müs­tesna tutulabilecektir. İstisnanın uygulanabilmesi için üretim tesislerinin tamamının ayni sermaye olarak konulması şartı aranmayacaktır. Bu üretim tesislerinin belli bir bölümü­nün ayni sermaye olarak konulması halinde de istisna uygulanabilecektir. Ancak, üretim tesislerine ilişkin gayrimenkullerin üretim tesisinden ayrı olarak bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması halinde, bu ayni sermaye tahsisinden doğan kazanç için bu fıkra hükmü uygulanmayacaktır.

Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin, yeni kurulacak sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulmasından doğan kazançların kurumlar vergisinden müstesna tutulmasında, kurulacak olan şirketin yapacağı yatırım ve yabancı ortaklarının sermaye paylarının tutarı önem arzetmektedir. Bu hususlar aşağıda açıklanmıştır.

1. Üretim Tesislerinin ve Bu Tesislere İlişkin Gayrimenkullerin Teşvik Belgeli Yatırım Yapmak Üzere Kurulacak Sermaye Şirketlerine Aynı Sermaye Olarak Konulması

Teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak şirketin sermaye şirketi olması ge­rekmektedir. Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde, Türk Ticaret Kanunu hü­kümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı ma­hiyetteki yabancı kurumlar sermaye şirketi olarak tanımlanmıştır.

Buna göre, yeni kurulacak olan şirketin sermaye şirketi olması ve 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulması halinde, bu şirkete üretim tesislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis eden kurumların, bu sermaye tahsisinden sağladıkları kazançlar, kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. Yeni kurulacak olan şirketin yatırım teşvik belgesini çeşitli nedenlerle alamamış olması bu istisnadan yararlanması bakımından engel teşkil etmemektedir. Ancak istisnanın uygulanabilmesi için ayni sermaye konulan şirke­tin, yatırım teşvik belgesini, üretim tesisi veya bu tesislere ilişkin gayrimenkulün ayni sermaye olarak konulduğu yıla ilişkin beyannamenin verilme süresi sonuna kadar almış olması şarttır. Bu istisnanın uygulanmasında yeni kurulacak sermaye şirketine üretim te­sislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis edecek olan kurumun tam mükellef olması gerekmektedir.

Yeni kurulacak şirketin 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası teşvik belgeli yatırım yapması halinde, bu şirkete yabancı ortağın iştirak et­mesi şartı aranmayacaktır. Yabancı ortağın bulunması halinde, bu ortağın sermaye payının belli bir oranı veya tutarı aşması da şart değildir.

Yeni kurulacak olan sermaye şirketinin yatırım teşvik belgesi kapsamında yapacağı asgari 5 milyon ABD Doları tutarındaki yatırımın bu belgede öngörülen süre ve şartlarda gerçekleştirilmesi bu istisnanın uygulanması için yeterli olacaktır.

2. Üretim Tesisleri İle Bu Tesislere İlişkin Gayrimenkullerin Teşvik Belgesi Olmaksızın Yatırım Yapmak Üzere Yeni Kurulacak Olan Tam Mükellef Anonim Şirketlere Ayni Sermaye Olarak Konulması

Teşvik belgesi olmaksızın yatırım yapmak üzere yeni kurulacak olan sermaye şirketi­nin, yabancı ortaklı, anonim şirket statüsünde ve tam mükellef kurum olması gerekir. Yeni kurulacak olan bu şirkete üretim tesisleri ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis etmiş olan kurumların, bu ayni sermaye tahsisinden elde ettik­leri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir.

Ancak, bu istisnanın uygulanabilmesi için, yeni kurulacak olan yabancı ortaklı ano­nim şirketin teşvik belgesi olmaksızın yapacağı yatırımın, asgari 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması gerekmektedir. Ayrıca bu şarta ilave olarak yabancı ortakların sermaye paylarının en az 1 milyon ABD Doları veya mu­adili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması ve bu payın şirket sermayesine oranının % 20'den az olmaması gerekir. Yabancı ortaklar için aranan bir diğer şart ise asgari 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olan asgari sermaye paylarının kambiyo mevzuatına göre Türkiye'ye getirildiğinin tevsik edilmesi gereğidir. Bu tevsik, söz konusu dövizlerin yurda getirilerek yetkili banka ve müesseselerde bozdurulduğuna ilişkin döviz alım belgesi ile yapılacaktır. Ancak şirketin sermayesine göre % 20 oranın­daki sermaye payının 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı. Türk Lirası tutarını aşması halinde, bozdurulması gereken döviz bedeli 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para olmayıp % 20 oranındaki sermaye payının karşılığı olan döviz tutarı olacaktır.

Teşvik belgesiz yatırımın asgari 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para, karşılığı Türk Lirası tutarını aşıp aşmadığının tespitinde yatırım harcamalarına ilişkin fa­turaların düzenlendiği tarihte, ABD Dolarının Türk Lirası karşılığındaki değerinin esas alınması gerekir.

Teşvik belgesi olmaksızın yatırım yapmak üzere kurulacak olan sermaye şirketlerinin yabancı ortaklı olmaması halinde, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkulerinin bu şirketlere ayni sermaye olarak konulmasından elde ettikleri kazançlar için istisna hiçbir şekilde uygulanmayacaktır.

ÖRNEK:

(A) Limited Şirketi, 40.000.000.000.-TL bedelle aktifinde kayıtlı bulunan konserve imalatı ile ilgili tesislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini teşvik belgesi olmak­sızın yatırım yapmak üzere 150.000.000.000.-TL kayıtlı sermaye ile 1994 yılında kurulan (B) Anonim Şirketine 80.000.000.000.-TL değer ile ayni sermaye olarak tahsis etmiş ve kendisine bu miktarda itibari değerde hisse senedi verilmiştir. İştirak edilen şirketin 5 mil­yon ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında yatırım yapması öngörülmüştür. Yabancı ortağın şirketteki payı % 30 olup, 1 milyon ABD Doları karşılığıdır.

(A) Limited Şirketinin 1994 yılı toplam kurum kazancı 60.000.000.000.- lira olup, bu kazancın (80.000.000.000 - 40.000.000.000=).40.000.000.000.-lirası konserve imalatı tesisleri ile bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin (B) Anonim Şirketine ayni sermaye ola­rak konulmasından sağlanmıştır. Bu örnekteki (A) Limited Şirketinin üretim tesislerinin satışından doğan kazancın tespitinde yeniden değerleme ve amortismanlar ihmal edilmiştir. Bu bilgilere göre (A) Limited Şirketinin vergilendirilmesi aşağıda gösterilmiştir.

- Kurum kazancı.............................................................................         60.000.000.000.-TL.

(40.000.000.000 + 20.000.000.000)

- İstisna.........................................................................................    (-) 40.000.000.000.-TL.

(Üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından

doğan kazanç)

(80.000.000.000 - 40.000.000.000)                                                                                        

- Kurumlar vergisi matrahı..................................................................      20.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi..............................................................................       5.000.000.000.-TL.

(20.000.000.000 x % 25

- % 20 oranlı kurumlar vergisi.............................................................       4.000.000.000.-TL.

(20.000.000.000 x % 20)

- Fon payı........................................................................................           500.000.000.-TL.

(5.000.000.000 x % 10)

Gelir Vergisi Tevkifatı

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı..................................        60.000.000.000.-TL.

- İndirimler.....................................................................................    (-)45.000.000.000.-TL.

- Üretim tesislerinin ayni sermaye olarak

konulmasından doğan kazançlar.............................................................. 40.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi.................................................................................. + 5.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                              

                                                                                                             45.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifat matrahı.....................................................        15.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 45.000.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı.....................................................................       3.000.000.000.-TL.

    (15.000.000.000 x % 20)

- Fon payı..........................................................................................           300.000.000.-TL.

   (3.000.000.000 x % 10)

C - İŞTİRAK HİSSELERİ VE GAYRİMENKULLERİN SATIŞINDA TAPU VE KADASTRO HARÇLARI İLE BANKA VE SİGOR-TA MUAMELELERİ VERGİSİ İSTİSNASI UYGULAMASI

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23/a maddesinin son fıkrasında, bu madde kapsamında yapılacak tescil işlemleri tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden, Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 10 uncu madde ile de bu madde kapsamında yapılan teslimler katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.

Geçici 23 üncü maddenin bu hükmü 4108 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlan­dığı 2 Haziran 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle; tapu harçları ve banka ve sigorta muamaleleri vergisi istisnaları bu tarihten sonra geçici 23/a maddesi kapsamında yapılan iştirak hissesi veya gayrimenkul satışlarına ilişkin işlemler için uygulanacaktır. 2 Haziran 1995 tarihinden önce yapılan satışlar için sözü edilen istisnaların uygulanması mümkün değildir.

Öte yandan, anılan fıkrada, damga vergisine ilişkin istisna yer almamaktadır. Bu ne­denle, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesinin uygulaması ile ilgili olarak düzenlenecek kağıtlar damga vergisine tabi tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesi ile tam mükellefiyete tabi kurum­ların, 1.1.1994 - 31.12.1998 tarihleri arasındaki iştirak hisseleri veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlarının, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Vadeli satış halinde ise satışın yapıl­dığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen ve ser­mayeye eklenen kazançların tutarı ilgili yıl kurum kazancından indirilecektir.

Buna göre, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın tamamı­nın geçici 23/a maddesinde öngörülen süre içinde sermayeye ilave edilmesi halinde, tapu ve kadastro harçları ile banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası tam olarak uygulanabi­lecektir.

Kurumlar, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın tamamını veya belirli bir kısmını sermayeye ekleyebilirler. Bu çerçevede, gayrimenkul satışına iliş­kin işlemlerin tapuda yapılması sırasında satıcı kurumun, kazancın belli bir kısmını ser­mayeye ekleyeceğini beyan etmesi halinde istisna, sermayeye eklenecek olan kazanca isa­bet eden harçlar için uygulanacaktır.

Tapuda alım satıma ilişkin tescil işlemlerinin yapılmasından sonra gayrimenkulün sa­tışından doğan kazancın, yasal süre içinde tapudaki tescil işleminde sermayeye ekleneceği beyan edilen kısmının sermayeye eklenmemesi durumunda istisnaya konu işlem gerçek­leşmemiş olacağından, evvelce alınmayan haçların ilgililerden tahsili gerekir. Harçlar, is­tisnaya konu işlemin gerçekleşmemesinde kendisine kusur atfedilemeyecek olan alıcıdan cezasız, satıcıdan ise cezalı olarak tahsil edilecektir. Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sa­yılı Kanunla eklenen geçici 23 üncü maddenin (a) bendinin yedinci fıkrasında yer alan ko­operatiflerle ilgili hükmün uygulanması sırasında 2982 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınmayacağı tabiidir.

Diğer taraftan, tapuda işlem yapılması sırasında, gayrimenkulün satışından doğan ka­zancın belirli bir kısmını sermayeye ilave edeceklerini beyan ederek istisnadan sınırlı ola­rak yararlanan kurumların, daha sonra gayrimenkulün satışından doğan kazancın tamamını sermayelerine eklemiş olmaları gerekçesiyle tapudaki tescil işlemi sırasında ödedikleri harçların istisna nedeniyle iadesine ilişkin taleplerinin yerine getirilmesi mümkün değildir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında gay­rimenkul satışı yapmak isteyen kurumların aşağıdaki hususları yerine getirmeleri gerek­mektedir.

- Gayrimenkul satışı yapacak olan kurum bu Tebliğe ekli dilekçeyi (EK:1) bir asıl iki örnek olarak dolduracak ve harçlarla ilgili vergilendirme işlemlerini yürütmekle görevli vergi dairesine verecektir. Vergi dairesi ilgili olan bölümü doldurup tasdik ettikten sonra dilekçenin aslını mükellefe iade edecektir. Dilekçenin bir örneği mükellefin kurumlar ver­gisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine gönderilecek diğer örneği ise işlemi yapan vergi dairesinde mükellef için açılacak dosyaya konulacaktır.

- Harçlarla ilgili vergilendirme işlemlerini yürütmekle görevli vergi dairesince tasdik edilmiş olan dilekçenin mükellef tarafından tapu idaresine ibrazı üzerine, tapu idaresi gay­rimenkulün tapuda devir işlemini, taraflardan tapu ve kadastro harçlarını almadan veya sermayeye ilave edilmeyecek olan kazanç tutarına isabet eden harçları tahsil ederek yapa­caktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi 'kapsamında istis­nadan yararlanan mükelleflerin, bu istisnanın uygulamasına ilişkin olarak bu Tebliğde be­lirtilen şartlara uymamaları halinde zamanında alınmayan kamu alacaklarının ilgili mev­zuat çerçevesinde geri alınacağı tabiidir.

IV -        RÜÇHAN HAKKI KUPONLARI SATIŞ KAZANÇLARI İLE EMİSYON PRİMLERİ

Anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımını gerçekleştirme­leri durumunda, bu şirketlerin hisse senetlerini aktifinde bulunduran kurumlar, bedelli veya bedelsiz olarak yapılan bu sermaye artırımına katılabilecekleri gibi yeni hisse senedi önce­likli alma (rüçhan hakkı) kuponlarını başkalarına da satabilirler.

Sermaye artırımına katılmak için belirlenen süreç içinde rüçhan haklarını kullanma­yan ortakların hisse senetlerinin, Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanununa göre hisse senedini ihraç eden şirketler tarafından nominal bedelin üzerinde satılması ha­linde, satış bedelinin nominal bedeli aşan kısmına "emisyon primi" denilmektedir.

Kurumların, rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetleri­nin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendinde kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar, aynı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişen 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar ver­gisi matrahına dahil edilmekteydi. Ayrıca bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iradının kapsa­mına dahil olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre,% 20 oranında vergi tevkifatına tabi tutulmaktaydı.

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü maddenin (b) bendinde, Bu Kanunun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendi ile geçici 11 inci maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri ara­sında 25 inci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tu­tulmaz. Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmaz. Bu hüküm uyarınca vergiden istisna edilen diğer kazançlar için ise bu tevkifat % 10 olarak uygulanır" hükmü yer almaktadır. Bu bentte be­lirtilen kazançlar aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde vergilendirilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/b maddesinde, rüçhan hakkı kuponları satış kazançları ile emisyon primlerinin % 25 oranlı kurumlar vergisi karşısındaki durumu açı­sından herhangi bir hüküm getirilmemiştir. Bu nedenle eskiden olduğu gibi anılan kazanç­lar, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendine göre % 25 oranlı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (b) bendinde yapılan düzen­lemeye göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında % 20 oranlı kurumlar vergi­sine tabi tutulmayacaktır.

Yapılan düzenlemeye göre, 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında uygulanmak üzere, emisyon primleri Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numa­ralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmayacak, ancak rüçhan hakkı kupon­ları satışından elde edilen kazançlar üzerinden ise bu bent hükmü uyarınca % 10 oranında tevkifat yapılacaktır.

ÖRNEK

Çimento üretimi ile iştigal eden ve halka açık şirket niteliğinde bulunmayan (B) Anonim Şirketi, 1994 yılında 12.000.000.000.-lira çimento satış kazancı, 4.000.000.000.- lira Devlet tahvili faizi, 2.000.000.000.- lira rüçhan hakkı kupon satış kazancı ve 4.000.000.000.-lira emisyon primi olmak üzere 22.000.000.000.-lira kâr elde etmiştir. Şirketin 1994 yılında 3.000.000.000.- lira kanunen kabul edilmeyen gideri ol­muştur.

Bu şirketin, 4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü madde hükmü de dikkate alınarak ödemesi gereken vergilerin aşağıdaki şekilde hesaplan­ması gerekir.

Kurumlar Vergisi

- Kurum kazancı............................................................................        22.000.000.000.-TL.

- Kanunen kabul edilmeyen giderler........................................    (+) 3.000.000.000.-TL.

Toplam........................................................................................        25.000.000.000.-TL.

- İstisnalar......................................................................................    (-) 6.000.000.000.-TL..

- Rüçhan hakkı kupon satış bedeli.        2.000.000.000.-TL.

- Emisyon primi..................................        4.000.000.000.-TL.

                                                                     +                                         

                                                                               6.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi matrahı..........................................................        19.000.000.000.-TL.

(25.000.000.000 - 6.000.000.000)

- Hesaplanan kurumlar vergisi..................................................          4.750.000.000.-TL.

(19.000.000.000 x % 25)

- Fon payı.......................................................................................             475.000.000.-TL.

(4.750.000.000 x % 10)

% 20 Oranlı Kurumlar Vergisi

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı....................        25.000.000.000.-TL.

- % 20 oranlı Kurumlar Vergisi matrahına dahil olmayan

kazançlar ...................................................................................    (-)  6.000.000.000.-TL.

- Emisyon primleri...................................        4.000.000.000.-TL.

- Rüçhan hakkı kupon satış bedeli......     + 2.000.000.000.-TL.

                                                                               6.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                                       

- % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı.....................................        19.000.000.000.-TL.

- % 20 oranlı kurumlar vergisi....................................................          3.800.000.000.-TL.

(19.000.000.000 x % 20)

% 25 oranında hesaplanan kurumlar vergisi % 20 oranında hesaplanan kurumlar ver­gisinden fazla olduğundan bu kurum, % 25 oranına göre hesaplanan 4.750.000:000.- lira tutarındaki kurumlar vergisini ödeyecektir.

1995 Yılına İlişkin Geçici Vergi

- Geçici vergi matrahı.................................................................. :         4.750.000.000.-TL.

- Geçici vergi................................................................................. :         3.325.000.000.-TL.

       (4.750.000.000 x % 70)

Gelir Vergisi Tevkifatı

94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

- Devlet tahvili faiz gelirlerinin toplam kurum kazancı içindeki payı                                             % 16

(4.000.000.000 / 25.000.000.000)

(% 16 oranı, 94/5307 sayılı Kararnamedeki

(c) satırında yer alan % 14.12 tevkifat

oranına tekabül etmektedir.)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancının toplam

kurum kazancı içindeki payı....................................................                        % 8

(2.000.000.000 / 25.000.000.000)

- İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı....................        25.000.000.000.-TL.

- Gelir vergisi tevkifat matrahına dahil

olmayan unsurlar.....................................................................     (-) 8.750.000.000.-TL.

- Emisyon primi.......................................      4.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi....................................      4.750.000.000.-TL.

                                                                           +                                      

                                                                                  8.750.000.000.-TL.

- Gelir vergisi tevkifat matrahı.............................................................       16.250.000.000..-TL.

(25.000.000.000 - 8.750.000.000)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancına.............................................         1.300.000.000..-TL.

isabet eden "% 10" oranında tevkifata

tabi gelir vergisi matrahı

(16.250.000.000 x % 8)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................             130.000.000.-TL.

(1.300.000.000 x % 10)

- Fon payı................................................................................................                13.000.000.-TL.

(130.000.000 x % 10)

- Diğer kazançlara isabet eden "% 14.12" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı...................................................        14.950.000.000.-TL.

(16.250.000.000 - 1.300.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................          2.110.940.000.-TL.

(14.950.000.000 x % 14.12)

- Fon payı................................................................................................             211.094.000.-TL.

(2.110.940.000 x % 10)

Toplam Vergi Tutarı...............................................................................        11.015.034.000.-TL.

- Kurumlar vergisi........................................           4.750.000.000.-

- Fon payı.......................................................              475.000.000.-

- Geçici vergi.................................................           3.325.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................              130.000.000.-

- Fon payı.......................................................                 13.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................           2.110.940.000.-

- Fon payı.......................................................           + 211.094.000.-

                                                                                    11.015.034.000.-

93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması gereke­ceğinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödenecek gelir vergisi tevkifat tutarı yukarıdaki veriler esas alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır (Örneğimizdeki kurumun 1995 yılı hasılatı 35.000.000.000.-liradır).

- Devlet tahvili gelirlerinin hasılat içindeki payı................................                 % 11.42

(4.000.000.000 / 35.000.000.000)

- "0" oranında tevkifata tabi Devlet tahvili                                                                                     

faiz gelirine isabet eden kurumlar vergisi.....................................             542.450.000.-TL.

(4.750.000.000 x % 11.42)

- Gelir vergisi tevkifat matrahından                                                                                               

indirilebilecek kurumlar vergisi.......................................................          4.207.550.000.-TL.

(4.750.000.000 - 542.450.000)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancının indirim ve                                                                    

istisnalardan önceki kurum kazancı içindeki oranı.....................                        % 8

(2.000.000.000 / 25.000.000.000)

- İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı............................        25.000.000.000.-TL.

- İndirimler..............................................................................................     (-) 8.207.550.000.-TL.

- Emisyon primi.................................. 4.000.000.000.-

- Kurumlar vergisi.............................. 4.207.550.000.-

                                                                 +                                

                                                                        8.207.550.000.-

                                                                                                                                                               

- Gelir vergisi tevkifat matrahı                                                                     16.792.450.000.-TL.

(25.000.000.000 - 8.207.550.000)

- Devlet tahvili faiz gelirlerine isabet eden "0"                                                                             

oranında tevkifata tabi gelir vergisi tevkifat matrahı....................          1.917.697.790.-TL.

(16.792.450.000 x % 11.42)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................                         0

- Fon payı................................................................................................                          0

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancına isabet eden                      

"% 10" oranında tevkifata tabi gelir vergisi

tevkifat matrahı...................................................................................          1.343.396.000.-TL.

(16.792.450.000 x % 8)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................             134.339.600.-TL.

(1.343.396.000 x % 10))

- Fon payı................................................................................................                13.433.960.-TL.

(134.339.600 x % 10)

- % 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................        13.531.356.210.-TL.

(16.792.450.000 - 1.917.697.790 - 1.343.396.000)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................          2.706.271.242.-TL.

(13.531.356.210 x % 20)

- Fon payı................................................................................................             270.627.124.-TL.

(2.706.271.242 x % 10)

Toplam Vergi Tutarı...............................................................................        11.674.671.926.-TL.

- Kurumlar vergisi........................................           4.750.000.000.-

- Fon payı.......................................................              475.000.000.-

- Geçici vergi.................................................           3.325.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................              134.339.600.-

- Fon payı.......................................................                 13.433.960.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................           2.706.271.242.-

- Fon payı.......................................................           + 270.627.124.-

                                                                                    11.674.671.926.-

V - YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARMA, MONTAJ İŞLERİ VE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARDA İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunla eklenen geçici 24 üncü madde aşa­ğıdaki gibidir.

"Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettiri­len kazançlar, bu işlerle ilgili hasılatın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi şartıyla kurumlar vergisinden müs­tesnadır.

Vergiden müstesna tutulan bu kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci mad­desinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tutulmaz. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre bu kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranları, halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlarda ise % 10 olarak uygulanır. Yurt dışında elde edilen bu kazançlara mahallinde uygulanan vergilerin oranının % 25'in üzerinde olması halinde, bu oranın üıerinde uygula­nan her bir puan için % 0.75 oranında indirim yapılmak suretiyle uygulanır. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık şirketlerde 28.75, diğer kurumlarda ise % 32.5 ora­nında olması durumunda bu tevkifat oranları "0" sıfır olarak uygulanır. Ancak indirimli vergi tevkifat oranından yararlanabilmek için yabancı memleketlerde inşaat, onarma, mon­taj ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlara uygulanan vergi oranının o ülkenin yetkili makamlarından alınan ve mahallindeki Türk elçilik veyâ konsoloslukları, yoksa mahal­linde Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tas­dik olunan vesikaların aslı ile yapılan işe ilişkin sözleşmenin bir örneğinin Türkiye'de bağlı bulunulan vergi dairesine yıllık beyanname verme süresi içinde ibraz edilmesi şart­tır."

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 43 üncü maddesi hükmü uyarınca ya­bancı memleketlerde elde edilerek Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen ka­zançlardan mahallinde ödenen benzeri vergiler Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebilmektedir. Ancak, indirilecek miktar yabancı memleketlerde elde edilen kazançlara Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yazılı oranların uygulanmasıyla buluna­cak miktarlardan fazla olamaz.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesi hükmünden yararlanan mükel­leflerin aynı Kanunun 43 üncü maddesi hükmü uyarınca uygulama yapmaları mümkün de­ğildir.

A - YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARMA VE MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARIN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnadan yararlanabilmek için yurt dışında yapılan söz konusu faaliyetlerden sağlanan kazancın 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi ve bu işlerden elde edilen hasılâtın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince döviz olarak Türkiye ye geti­rilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların elde edildiği yılda Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi halinde bu istisna uygulanabilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun söz konusu hükmüne göre, yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerin hangi tarihte başlamış olduğu önem arzet­memektedir. Sözü edilen işler hangi tarihte başlamış olursa olsun 1.1.1994-31.12.1998 ta­rihleri arasında bu işlerden elde edilen ve Türkiye de genel netice hesaplarına intikal ettiri­len kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Bu tarihten sonra elde edilen kazançlar hakkında bu istisna hükmü uygulanmayacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnanın uygulanabil­mesi için yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağla­nan hasılatın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince döviz olarak yurda getirilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, % 15 oranının kazanca değil hasılata uygulanacak olmasıdır.

Sözü edilen dövizlerin yurda getirildiğinin tevsiki, dövizin Türkiye'ye getirilip yetkili Banka veya müesseselerde bozdurularak alınan döviz alım belgesinin ibrazı ile mümkün­dür.

B -      YURT DIŞINDA YAPlLAN İNŞAAT, ONARMA, MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARlN % 20 ORANLI KURUMLAR VERGİSİ VE GELİR VERGİSİ TEVKİFATI KARŞISINDAKİ DURUMU

Kurumların, yurt dışında. yaptıkları inşaat, onarnıa ve montaj işleri ile teknik hizmet­lerden sağlanan ve Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, anılan Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince % 20 oranında hesaplanan kurumlar vergisinin matrahına da dahil edilmeyecek­tir.

Bu istisna, kurumun ilgili yıldaki kazancının yeterli olmaması veya faaliyetin zararla sonuçlanması durumunda da uygulanabilecektir. Bu durumda, ilgili yılda fiilen indirim ko­nusu yapılamayan söz konusu kazançlar, müteakip yıl kazançlarından indirilmek üzere cari yıl zararı olarak devredilecektir. Devredilen bu zararlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Ancak bu indi­rim, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılacaktır.

Öte yandan, kurumun ilgili yıl faaliyetlerinin zararla sonuçlanması hali de, istisna ka­zancın kurum zararına eklenmesi ve izleyen yılda zarar olarak kurum kazancından indiril­mesi sırasında % 20 oranında hesaplanan kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Kurumlar vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlerden sağ­lanan kazançlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat oranları, halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlar da ise % 10 olarak uygulanacaktır.

Ancak, yurt dışında elde edilen bu kazançlara % 25 oranının üzerinde bir verginin uy­gulanmış olması halinde, sözü edilen tevkifat oranları, bu oranın üzerinde uygulanan her bir puan için % 0,75 oranında indirim yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık anonim şirketlerde 28.75, diğer kurumlarda % 32,5 oranını aşması halinde bu tevkifat oranları "% 0" olarak uygulanacaktır.

Buna göre, yurt dışı inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranları aşağıda açıklanmıştır.

 

Yurt Dışında Uygulanan

Vergilerin Oranı (%)

Türkiye'de Uygulanacak

Vergi Tevkifat Oranı (%)

 

Halka Açık

Anonim Şirketler

Diğer

Kurumlar

25 ve aşağısı..............................................

5...........................

10

26............................................................

4,25.......................

9,25

27............................................................

3,5........................

8,50

28............................................................

2,75.......................

7,75

28,75.......................................................

0...........................

7,75

29............................................................

0...........................

7

30............................................................

0...........................

6,25

31............................................................

0...........................

5,50

32............................................................

0...........................

4,75

32,5 ve yukarısı..........................................

0...........................

0

C - İNDİRİMLİ GELİR VERGİSİ TEVKİFAT ORANLARININ UYGULANMASINDA İBRAZ EDİLMESİ GEREKEN BELGELER

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan söz konusu yurtdışı kazançları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt ben­dine göre halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlarda % 10 oranında yapılan gelir vergisi tevkifatından daha düşük oranda bir tevkifat, aşağıda belirtilen hususlar çerçevesinde uygulanabilecektir.

Yabancı memleketlerde elde edilen anılan kazançlara indirimli gelir vergisi tevkifatı oranının uygulanabilmesi için söz konusu kazançlara o ülkede uygulanan gelir veya ku­rumlar vergileri gibi kazanç üzerinden alınan vergilerin oranının % 25'in üzerinde olması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, anılan kazançlara yurt dışında uygu­lanan vergi oranının % 25'in üzerinde olmasının yeterli bulunması, diğer bir ifade ile ver­ginin ödenmesi şartının aranılmamasıdır. Öte yandan, uygulanan vergi oranı % 25'in üze­rinde olmakla birlikte örneğin (%30) yabancı ülkede kuruma tanınan bazı indirim ve istis­nalar nedeniyle nihai vergi yükü daha düşük (örneğin % 25) olabilmektedir. Bu durumda olan kurumlar da indirimli vergi tevkifatı oranından yararlanabileceklerdir. Bu örnekte, halka açık anonim şirketlerde "%0" diğer kurumlarda ise "% 6.25" tevkifat oranı uygulana­caktır.

Ancak ilgili yılda, yurt dışında bu işlerle ilgili olarak beyan edilen kazanç ve matrah ile bu tür kazançlar için geçerli olan vergiler ve oranlar yurt dışında bağlı bulunulan vergi dairesinden alınacak bir belge ile tevsik edilecektir. Söz konusu belgelerin yeminli tercüme bürolarına Türkçeye tercüme ettirilmesi gerekmektedir. Bu belgelerin vergi tevkifatına ilişkin muhtasar beyanname ekinde ibraz edilmemesi halinde mükellefler hakkında indi­rimli tevkifat oranı uygulanmayacaktır. Ancak bu belgelerin daha sonra ibraz edilmesi ha­linde düzeltme zamanaşımı süresi içinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı tabiidir.

Aşağıdaki örnekte, mükellef kurumun 1994 yılı kazançları ile ilgili olarak 4108 sa­yılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki vergilendirme işlemleri ile anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılması gereken vergilendirme işlemleri gösterilmektedir.

ÖRNEK

Faaliyet konusu inşaat işleri olan ve halka açık şirket niteliğinde bulunmayan (A) Anonim Şirketi, 1994 yılı hesap döneminde yurt dışı inşaat işlerinden 30.000.000.000.- lira ve yurt içindeki inşaat işlerinden 20.000.000.000.- lira kâr elde etmiştir. Anılan ku­rum portföyünde bulundurduğu Devlet tahvili ve Hazine bonosu gelirlerinden ise aynı yılda 10.000.000.000.- lira faiz geliri elde etmiştir. Yurt dışındaki inşaat işlerinden elde edilen kazançlar yabancı ülkede % 30 oranında vergilendirilmektedir. Ancak, kurumun bu ülkede yararlandığı indirim ve istisnalar nedeniyle % 25 oranına tekabül eden 7.500.000.000.- lira kurumlar vergisi ödenmiştir. (Bu örnekteki inşaat işleri aynı yıl içinde başlayıp sona ermiştir.)

a) 4108 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Önce Verilen Beyanname üzerinden Yapılan İşlemler

- Kurum kazancı............................................................................ :     60.000.000.000.-TL.

(30.000.000.000 + 20.000.000.000 + 10.000.000.000)

- Kurumlar vergisi......................................................................... :     15.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 x % 25)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi.................................................... :     12.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 x % 20)

- Fon payı........................................................................................ :       1.500.000.000.-TL.

(15.000.000.000 x % 10)

- Geçici vergi.................................................................................. :     10.500.000.000.-TL.

(15.000.000.000 x % 70)

94/5307 Sayılı Kararname Uygulanmak Suretiyle Hesaplanan Gelir Vergisi Tevkifatı

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu

faizlerinin indirim ve istisnalardan

önceki kurum kazancı içindeki payı.................................. :............................... % 16,66

(10.000.000.000 / 60.000.000.000)

- 94/5307 sayılı Kararnamenin % 16.66 oranına

isabet eden (c) sütunundaki gelir vergisi

tevkifat oranı.......................................................................... :.............................. % 14.12

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :.... (-) 15.000.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı................................................ :......... 45.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 15.000.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 6.354.000.000.-TL.

(45.000.000.000 x 14.12)

- Fon payı................................................................................... :............... 635.400.000.-TL.

(6.354.000.000 x % 10)

Toplam Vergi............................................................................... :......... 33.989.400.000.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :..... 15.000.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :..... 10.500.000.000.-

- Fon payı................................... :....... 1.500.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 6.354.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 635.400.000.-

                                                       +                                    

Toplam............. :..... 33.989.400.000.-

Kurum, hesaplanan kurumlar vergisinden yurt dışında ödemiş olduğu 7.500.000.000.- lira tutarındaki kurumlar vergisini mahsup etmiştir. Dolayısıyla ödenecek kurumlar vergisi 7.500.000.000.- lira olmaktadır. Mahsup işleminden sonra ödenecek toplam vergi tutarı ise (33.989.400.000 - 7.500.000.0000=) 26.489.400.000.- lira olmuştur.

b) 4108 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Sonra Verilecek Kurumlar Vergisi Beyannamesi Üzerinden Yapılacak İşlemler

Bu kurumun, Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi vermesi halinde, yurt dışı inşaat işlerinden elde edilen kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnanın uygulanması nedeniyle ödemesi gereken vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

- Kurum kazancı................................................................................... 60.000.000.000.-TL.

- İstisnalar........................................................................................ (-) 30.000.000.000.-TL.

(Yurt dışı inşaat işlerinden elde edilen kazanç                                                                    )

- Kurumlar vergisi matrahı................................................................. 30.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 30.000.000.000)

- Kurumlar vergisi.................................................................................. 7.500.000.000.-TL.

(30.000.000.000 x % 25)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı............................................ 30.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 30.000.000.000)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi............................................................. 6.000.000.000.-TL.

(30.000.000.000 x % 20)

- Geçici vergi........................................................................................... 5.250.000.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 70)

- Fon payı.................................................................................................... 750.000.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 10)

94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin toplam kurum kazancı içindeki payı           :               % 16,66

(10.000.000.000 / 60.000.000.000)

- 94/5307 sayılı Kararnamenin % 16.66 oranına isabet eden (c) sütunundaki gelir vergisi tevkifat oranı         :...................................................................................... % 14.12

- Yurt dışı inşaat işlerinden sağlanan kazancın toplam ku­rum kazancı içindeki oranı           :               % 50

(30.000.000.000 / 60.000.000.000)

- Yurt dışında uygulanan % 30 oranındaki vergiye isabet eden tevkifat oranı              :            % 6.25

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :...... (-) 7.500.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı................................................ :......... 52.500.000.000.-TL.

- Yurt dışında yapılan inşaat işlerinden sağlanan

kazanca isabet eden "% 6,25" oranında tevkifata

tabi gelir vergisi matrahı................................................................ 26.250.000.000.-TL.

(52.500.000.000 x % 50)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................................ 1.640.625.000.-TL.

(26.250.000.000 x % 6.25)

- Fon payı.................................................................................................... 164.062.500.-TL.

(1.640.625.000 x % 10)

- Diğer kazançlara isabet eden "% 14.12" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı................................................. 26.250.000.000.-TL.

(52.500.000.000 - 26.250.000.000)                                   

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................................ 3.706.500.000.-TL.

(26.250.000.000 x % 14.12)

- Fon payı.................................................................................................... 370.650.000.-TL.

(3.706.500.000 x % 10)

Toplam Vergiler.......................................................................... :......... 19.381.837.500.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :....... 7.500.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :....... 5.250.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 750.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 1.640.625.000.-

- Fon payı................................... :........... 164.062.500.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 3.706.500.000.-

- Fon payı................................... :............. 370.650.000

                                                       +                                    

Toplam.................... 19.381.837.500.-

 

Bu hesaplamalara göre, kurumun daha önce vermiş olduğu kurumlar ve gelir vergisi beyannameleri esas alındığında (26.489.400.000.- 19.381.837.500=) 7.107.562.500.- Lira fazla vergi tahakkuk ettirilmiş olmaktadır. Buna göre gerekli düzeltmenin yapılması gere­kir.

 

 

 

 

 

Vergi Türü

4108 Sayılı Kanun

Öncesi Tahakkuk Eden Vergiler (TL.)

4108 Sayılı Kanuna

Göre Tahakkuk Edecek

Vergiler (TL.)

Düzeltmeye

Konu Vergi

Farkları (TL.)

Kurumlar Vergisi

7.500.000.000.-

7.500.000.000.-

-

Fon payı

1.500.000.000.-

750.000.000.-

750.000.000.-

Geçici Vergi

10.500.000.000.-

5.250.000.000.-

5.250.000.000.-

Gelir Vergisi Tev.

6.354.000.000.-

5.347.125.000.-

1.006.875.000.-

Fon Payı

+ 635.400.000.-

+ 534.712.500.-

+ 100.687.500.-

Toplam

26.489.400.000.-

19.381.837.500.-

7.107.562.000.-

93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması gerek­mekte olup, yukarıdaki veriler dikkate alınarak kurumun, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödeyeceği gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki gibi hesapla­nacaktır. Bu kurum, 1995 yılında yurt dışı hasılatı dahil 80.000.000.000.-TL hasılat elde etmiştir.

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki oranı         :               % 12.5

(10.000.000.000 / 80.000.000.000)

- "0" oranında tevkifata tabi Hazine bonosu ve Devlet tah­vili faiz gelirine isabet eden kurumlar vergisi             ...................................................................... 937.500.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 12.5)

- Gelir vergisi tevkifat matrahından indirilecek kurumlar vergisi                                     :            6.562.500.000.-TL.

(7.500.000.000 / 937.500.000)

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :..... ( -) 6.562.500.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifat matrahı................................................. :......... 53.437.500.000.-TL.

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu gelirine

isabet eden "0" oranında tevkifata tabi

gelir vergisi matrahı.................................................................... :........... 6.679.687.500.-TL.

(53.437.500.000 x % 12.5)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :......................... 0

(6.679.687.500 x % 0)

- Yurt dışı inşaat işleri kazançlarının toplam

kurum kazancı içindeki payı...................................................... :....................... % 50

(30.000.000.000 / 60.000.000.000)

- Yurt dışında uygulanan % 30 oranındaki vergiye

isabet eden tevkifat oranı.......................................................... :....................... % 6.25

- Yurt dışı inşaat işlerinden sağlanan kazanca

isabet eden "% 6.25" oranında tevkifata tabi

gelir vergisi matrahı.................................................................... :......... 26.718.750.000.-TL.

(53.437.500.000 x % 50)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 1.669.921.875.-TL.

(26.718.750.000 x % 6.25)

- Fon payı.......................................................................................... :............... 166.992.187.-TL.

(1.669.921.875 x % 10)                                                               

- Diğer gelirlere isabet eden "% 20" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı............................................ :......... 20.039.062.500.-TL.

(53.437.500.000 - 6.679.687.500 - 26.718.750.000)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 4.007.812.500.-TL.

(20.039.062.500 x % 20)

- Fon payı................................................................................... :............... 400.781.250.-TL.

(4.007.812.500 x % 10)

Toplam Vergiler.......................................................................... :......... 19.745.507.812.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :....... 7.500.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :....... 5.250.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 750.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 1.669.921.875.-

- Fon payı................................... :........... 166.992.187.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 4.007.812.500.-

- Fon payı................................... :............. 400.781.250

                                                       +                                    

Toplam............. :..... 19.745.507.812.-

VI - GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 94 ÜNCÜ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ 6 NUMARALI BENDİNİN (b) ALT BENDİNE GÖRE YAPILAN GELİR VERGİSİ TEVKİFA-TININ BEYANI VE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 98 inci maddesinde, 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kâr­lar ve iratlar i1e bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre kurumların, ilgili yıl kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) ait bendine göre ge­rekli vergi tevkifatını yapmaları ve tevkif edilen bu vergiyi ertesi ayın 20 nci günü akşa­mına kadar muhtasar beyanname ile bağlı bulunulan vergi dairesine bildirmeleri gerekmek­tedir. Beyan edilen bu tevkifatın ödeme zamanı ise aynı Kanunun 119 uncu maddesinde dü­zenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 4108 sayılı Kanunla değişen 119 uncu maddesinde aynen, "94 üncü madde gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname ve­recekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılır. Ancak 94 üncü maddenin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendinde yazılı menkul sermaye iratlarının dağıtılmaması halinde yapılacak vergi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerleri kurumlar vergisinin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenir." denilmektedir.

Bu hükme göre:

- Kurumların dönem safi kârının kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar dağıtılması halinde; vergi tevkifatı muhtasar beyanname verme süresi içinde ödene­cektir.

- Kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar kurum yetkili organınca dönem safi kârının dağıtılmamasına karar verilmesi veya kâr dağıtımı konusunda yetkili organın bir karar almaması durumunda gelir vergisi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerlerinin ise kurumlar vergisinin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.

- Şirketin safi kârın kullanım şeklini tayine yetkili organı, kâr dağıtım kararı almış; ancak kârın dağıtımının kurumlar vergisi beyanname verilme süresinden sonraki bir tarihte veya şirket yönetim kurulunun tayin edeceği bir tarihte yapılmasına karar vermiş ise genel kurul veya yönetim kurulunca belirlenen dağıtım tarihine kadar kar dağıtılmamış olacağın­dan söz konusu tarihe kadar bu kurumlar üç taksit imkanından yararlanacaklardır. Ancak, taksitlerin vadesi gelmediği halde kârın kısmen dağıtılması durumunda dağıtılan kısma isabet eden tevkifat tutarının, kârın tamamen dağıtılması halinde ise tevkifat tutarının ta­mamının kâr dağıtımına başlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi gerekir.

- Dönem kârının kısmen dağıtımı halinde, dağıtılan dönem kârının kurumun Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca düzenlenen kâr dağıtım tablosuna göre bulunan dağıtılabilir net dönem kârı içindeki oranı hesaplanacaktır. Bulunan bu ora­nın hesaplanan toplam gelir vergisi tevkifatı tutarına uygulanması suretiyle taksitlendiril­meksizin ödenecek tevkifat miktarı belirlenecektir. Böylece, bulunacak tutarın toplam tev­kifat tutarından indirilmesinden sonra birinci taksit muhtasar beyannamenin verilme süresi içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenecek tevkifat tutarı bulunacaktır. Dağıtılan kâr payı içinde ihtiyatlardan karşılanan bir tutar var ise bu tutar dağıtılan kârın hesabında dikkate alınmayacaktır.

ÖRNEK

(A) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hesap dönemi sonunda Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca düzenlenen kâr dağıtım tablosuna göre bulunan dağı­tılabilir net dönem kârı 800.000.000.- liradır. Toplam gelir vergisi tevkifat tutarı ise 180.000.000.-liradır. Şirket yönetim kurulu 400.000.000.-lirası bu dönem kârından, 200.000.000.-lirası da önceki dönemlerde ayrılmış olan ihtiyatlardan olmak üzere toplam 600.000.000.-liranın 10 Nisan 1995 tarihinde dağıtımına başlanılmasına karar verilmiştir.

Bu durumda, (A) Anonim Şirketi'nin hesaplanan gelir vergisi tevkifatının taksit tutar­ları ve ödeme süreleri aşağıdaki gibi olacaktır.

- Dağıtılabilir net dönem kârı.................................................. :............... 800.000.000.-TL.

- Dağıtımına karar verilen dönem kârı.................................. :............... 400.000.000.-TL.

- Dağıtımına karar verilen dönem kârının

dağıtılabilir net dönem kârı içindeki oranı....................... :....................... % 50

(400.000.000 / 800.000.000)

- Taksitlendirilmeksizin ödenmesi gereken gelir

vergisi tevkifat tutarı.............................................................. :................. 90.000.000.-TL.

(180.000.000 x % 50)

- Taksitlendirilmesi gereken gelir vergisi

tevkifat tutarı........................................................................... :................. 90.000.000.-TL.

(180.000.000 + 90.000.000)

- Taksit tutarları......................................................................... :................. 30.000.000.-TL.

(90.000.000 / 3)

- Muhtasar beyannamenin verilme süresi sonuna kadar

ödenmesi gereken gelir vergisi tevkifat tutarı................. :............... 120.000.000.-TL.

(90.000.000 - 30.000.000)

- 31 Temmuz 1995 tarihine kadar ödenmesi gereken

gelir vergisi tevkifat tutarı..................................................... :................. 30.000.000.-TL.

- 31 Ekim 1995 tarihine kadar ödenmesi geken

gelir vergisi tevkifat tutarı..................................................... :................. 30.000.000.-TL.

VII - 4108 SAYILI KANUNUN 1.1.1994 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI DOLAYISIYLA YAPILACAK DÜZELTME İŞLEMLERİ

A - DÜZELTMEYE KONU OLACAK HÜKÜMLER

4108 sayılı Kanunun kurumlar vergisi istisnalarına ilişkin bazı hükümleri 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde kurumların, ilgili yıl kârlarının dağıtılmaması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fık­rasının 4 numaralı bendine göre menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatının üç eşit taksitte ödenmesine ilişkin hükmü de 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kurumla­rın 1994 yılı kazançlarına ilişkin olup 1.1.1995 tarihinden itibaren beyanı gereken kurum kazançları hakkında da bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 4108 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte 1994 yılı hesap dö­nemi kurum kazançlarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler verilmiş olacaktır. Söz konusu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile düzeltme işlemleri­nin kısa süre içinde sonuçlandırılması amaçlandığından bu Kanunun 25 ve 32 nci maddele­rinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde vergi inceleme raporu ve yeminli mali müşavirlik tasdik raporu aranmayacaktır.

Buna göre, düzeltme işlemlerine konu olabilecek kurumlar vergisinden müstesna ka­zançlar şunlardır.

- İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında satı­şından veya üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından doğan ve sermayeye ilave edilen kazançlar.

- 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında elde edilen rüçhan hakkı kupon satış ka­zançları ile emisyon primleri.

- 1.1.1986 tarihinden önce ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yet­kiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergiden muaflığı ka­bul edilmiş olup menkul kıymetlerin temettü faiz ve ikramiyeleri.

- Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile hizmetlerden 1.1.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sağlanan kazançlar.

B - DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN VERİLMESİ VE BU BEYANNAMELER ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen ve 1.1.1994 tarihinden iti­baren geçerli olan geçici 23 ve 24 üncü maddelerdeki istisnalar ile düşük oranlı gelir ver­gisi tevkifat oranlarından yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan maddeleri uygulamak suretiyle 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ait kurumlar vergisi ve muhtasar beyanna­melerini yeniden düzenlemeleri ve Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçeve­sinde bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Bu beyannameler Vergi Usul Kanununun 126 ncı maddesinde belirtilen düzeltme zamanaşımı süresi içinde verile­bilecektir. Düzeltme talebi, bir dilekçe ve ekinde 1994 yılı için bastırılmış bulunan mev­cut kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerin ya da bu beyannamelerin ölçülerine uy­gun fotokopileri çekilmek suretiyle elde edilecek örneklerinin doldurularak vergi dairesine verilmesi suretiyle yapılacaktır.

Verilecek dilekçede, 1994 yılı için verilen kurumlar vergisi ve muhtasar beyannameler ile bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerine göre hesaplanan matrah, vergi ve fon miktar­ları ayrı ayrı gösterilecektir. Dilekçede ayrıca düzeltme beyannamelerine göre talep edilen iade veya mahsup tutarları da açıkça yazılacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygu­lanması nedeniyle verilecek düzeltme beyannameleri üzerine % 25 oranlı kurumlar vergisi, % 20 oranlı kurumlar vergisi ve geçici vergi tutarları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat tutarında da değişiklik olabilecektir. Dolayısıyla bazı hallerde, ilave gelir vergisi tevkifatı yapılması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle anılan düzeltme be­yannameleri üzerine kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde yeniden hesaplanan söz konusu gelir vergisi tevkifatı tutarının da dik­kate alınması gerekmektedir. Düzeltme beyannamelerine göre, mükellefe iadesi gereken kurumlar vergisi ve fon tutarından, varsa ilave olarak tahakkuk ettirilecek gelir vergisi tevkifatı tutarının mahsup edilmesi gerekir. Mahsup sonucu kalan bir tutar olması halinde bu tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir. Mahsup işlemi, 4108 sayılı Kanunun geçici l inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, fazla ödenen ver­gilerin ödendiği tarih esas alınarak yapılacaktır. Bu işlemler sırasında,fazla ödemenin ya­pıldığı tarih ile mahsup işlemlerinin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir. Bu mahsuplara rağmen kalan vergi ve fon tutarının bulunması durumunda ise bu tutarların vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir raporu aranmaksızın öncelikle mükellefe iade edilmesi gerekir.

Mükelleflerin talepleri halinde, kendilerine iadesi gereken vergilerin, vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Ancak bu konuda mükellefin talebinin olmaması halinde, bu işlemin vergi dairesince resen yapılamayacağı tabiidir.

Öte yandan, 4108 sayılı Kanunun 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hü­kümlerine göre yeniden düzenlenecek düzeltme beyannameleri üzerine mükellefler adına bu hükümlerin uygulanması dolayısıyla yapılacak ilave vergi ve fon tarhiyatlarına ceza ve ge­cikme faizi uygulanmayacaktır.

C - FİNANSMAN FONU

Bilindiği üzere, sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanılmak ve yatırım indirimi bel­gesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi ku­rum kazancından indirebilmektedirler. Finansman fonunun hesaplanması konusunda, 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III üncü bölümünde gerekli açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, bu Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 1994 yılı kurum kazançları için 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi veren kurumla­rın, istisna uygulaması dolayısıyla bu yıl kazançlarından ayıracağı ve indirim konusu ya­pacağı finansman fonu tutarı da değişecektir. Bu durumda daha önce verilen beyannameye göre hesaplanan finansman fonunun, verilen düzeltme beyannamesine göre hesaplanan fi­nansman fonu tutarını aşan kısmı, indirim konusu yapılamayacağından düzeltme beyan­namesinde vergilendirilecek kazanca dahil edilecektir.

D -        GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ ÜÇ EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinde 4108 sayılı Kanunla yapılan ve bu Tebliğin VI ncı bölümünde açıklanan değişiklikle, kurumların dağıtılmayan kazançlarına ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca tevkif edilen gelir vergisinin üç eşit taksitte ödenmesi esası getirilmiştir.

Buna göre, söz konusu değişikliğin 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiği 2 Haziran 1995 tarihinden önce, Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinin 4108 sayılı Kanunla değişmeden önceki hükmü uyarınca sözü edilen tevkifatın tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların vadesi gelmeyen son iki taksit tutarının iadesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

Belirtilen durumda olup, mahsup veya iade talebinde bulunan kurumların bu talepleri­nin yerine getirilebilmesi için, 1994 yılı hesap dönemine ait kârın dağıtılmaması konu­sunda şirket yetkili organınca alınan kararın bir örneğinin vergi dairesine ibraz edilmesi veya bu yönde alınmış bir yetkili organ kararı mevcut değilse, şirketi idare ve temsile yet­kili olanlarca kurumun kâr dağıtılmasına ilişkin bir kararının bulunmadığının yazılı olarak vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlar çerçevesinde mahsup veya iade için başvuruda bulunan kurumların, ödenmiş olup yeni düzenlemeye göre vadesi gelmemiş olan tevkifat tutarları, bunların varsa muac­cel hale gelmiş vergi borçlarına mahsup edilecek, artan kısmı ise iade edilecektir. Ancak, iadesi söz konusu olan tutarların bu kurumların istemeleri halinde varsa vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsup edilebileceği tabiidir.

1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b bendi uyarınca yapılan gelir vergisi tevkifatının tama­mını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yaptıkları mahsup veya iade talepleri, 4108 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, yukarıda açıklanan esaslar çerçe­vesinde fazla ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yerine getirilecektir. Bu işlemler sırasında, fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işleminin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bu menkul sermaye iratları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini süresinde vermiş ve hesaplanan gelir vergisinin birinci taksitini aynı süre içinde ödemiş olan mükelleflerin kalan taksitlerini yukarıda açıklanan sürelerde ödemeleri halinde ödenen bu taksitler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Ancak, bu mükelleflerin 31 Temmuz 1995 tarihine kadar 1994 yılı kazançlarının dağıtılmamasına ilişkin şirket yetkili organının kararını bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmiş olmaları şarttır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, gelir vergisi tevkifatını üç eşit taksitte ödeme imkanından yararlanılamayacağından süresinde ödenmeyen taksit tutarına gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.


(*) 56 sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3 nolu bölümü ile değiştirilmiştir.

 

 

VII _ 4108 SAYILI KANUNUN 1.1.1994 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI DOLAYISIYLA

YAPILACAK DÜZELTME İŞLEMLERİ

A _ DÜZELTMEYE KONU OLACAK HÜKÜMLER

4108 sayılı Kanunun kurumlar vergisi istisnalarına ilişkin bazı hükümleri 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde kurumların, ilgili yıl kârlarının dağıtılmaması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendine göre menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatının üç eşit taksitte ödenmesine ilişkin hükmü de 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kurumların 1994 yılı kazançlarına ilişkin olup 1.1.1995 tarihinden itibaren beyanı gereken kurum kazançları hakkında da bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 4108 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte 1994 yılı hesap dönemi kurum kazançlarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler verilmiş olacaktır. Söz konusu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile düzeltme işlemlerinin kısa süre içinde sonuçlandırılması amaçlandığından bu Kanunun 25 ve 32 nci maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde vergi inceleme raporu ve yeminli mali müşavirlik tasdik raporu aranmayacaktır.

Buna göre, düzeltme işlemlerine konu olabilecek kurumlar vergisinden müstesna kazançlar şunlardır.

_ İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında satışından veya üretim tesislerinin ayni

sermaye olarak konulmasından doğan ve sermayeye ilave edilen kazançlar.

_ 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında elde edilen rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri.

_ 1.1.1986 tarihinden önce ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği

mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergiden muaflığı kabul edilmiş olup menkul kıymetlerin temettü faiz ve

ikramiyeleri.

_ Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile hizmetlerden 1.1.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sağlanan

kazançlar.

B _ DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN VERİLMESİ VE BU BEYANNAMELER ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen ve 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olan geçici 23 ve 24 üncü maddelerdeki istisnalar ile düşük oranlı gelir vergisi tevkifat oranlarından yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan maddeleri uygulamak suretiyle 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ait kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerini yeniden düzenlemeleri ve Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçevesinde bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Bu beyannameler Vergi Usul Kanununun 126 ncı maddesinde belirtilen düzeltme zamanaşımı süresi içinde verilebilecektir. Düzeltme talebi, bir dilekçe ve ekinde 1994 yılı için bastırılmış bulunan mevcut kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerin ya da bu beyannamelerin ölçülerine uygun fotokopileri çekilmek suretiyle elde edilecek örneklerinin doldurularak vergi dairesine verilmesi suretiyle yapılacaktır.

Verilecek dilekçede, 1994 yılı için verilen kurumlar vergisi ve muhtasar beyannameler ile bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerine göre hesaplanan matrah, vergi ve fon miktarları ayrı ayrı gösterilecektir. Dilekçede ayrıca düzeltme beyannamelerine göre talep edilen iade veya mahsup tutarları da açıkça yazılacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygulanması nedeniyle verilecek düzeltme beyannameleri üzerine % 25 oranlı kurumlar vergisi, % 20 oranlı kurumlar vergisi ve geçici vergi tutarları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat tutarında da değişiklik olabilecektir. Dolayısıyla bazı hallerde, ilave gelir vergisi tevkifatı yapılması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle anılan düzeltme beyannameleri üzerine kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde yeniden hesaplanan söz konusu gelir vergisi tevkifatı tutarının da dikkate alınması gerekmektedir. Düzeltme beyannamelerine göre, mükellefe iadesi gereken kurumlar vergisi ve fon tutarından, varsa ilave olarak tahakkuk ettirilecek gelir vergisi tevkifatı tutarının mahsup edilmesi gerekir. Mahsup sonucu kalan bir tutar olması halinde bu tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir. Mahsup işlemi, 4108 sayılı Kanunun geçici l inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, fazla ödenen vergilerin ödendiği tarih esas alınarak yapılacaktır. Bu işlemler sırasında,fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işlemlerinin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir. Bu mahsuplara rağmen kalan vergi ve fon tutarının bulunması durumunda ise bu tutarların vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir raporu aranmaksızın öncelikle mükellefe iade edilmesi gerekir.

Mükelleflerin talepleri halinde, kendilerine iadesi gereken vergilerin, vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Ancak bu konuda mükellefin talebinin olmaması halinde, bu işlemin vergi dairesince resen yapılamayacağı tabiidir.

Öte yandan, 4108 sayılı Kanunun 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hükümlerine göre yeniden düzenlenecek düzeltme beyannameleri üzerine mükellefler adına bu hükümlerin uygulanması dolayısıyla yapılacak ilave vergi ve fon tarhiyatlarına ceza ve gecikme faizi uygulanmayacaktır.

C _ FİNANSMAN FONU

Bilindiği üzere, sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanılmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi kurum kazancından indirebilmektedirler. Finansman fonunun hesaplanması konusunda, 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III üncü bölümünde gerekli açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, bu Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 1994 yılı kurum kazançları için 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi veren kurumların, istisna uygulaması dolayısıyla bu yıl kazançlarından ayıracağı ve indirim konusu yapacağı finansman fonu tutarı da değişecektir. Bu durumda daha önce verilen beyannameye göre hesaplanan finansman fonunun, verilen düzeltme beyannamesine göre hesaplanan finansman fonu tutarını aşan kısmı, indirim konusu yapılamayacağından düzeltme beyannamesinde vergilendirilecek kazanca dahil edilecektir.

D _ GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ ÜÇ EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinde 4108 sayılı Kanunla yapılan ve bu Tebliğin VI ncı bölümünde açıklanan değişiklikle, kurumların dağıtılmayan kazançlarına ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca tevkif edilen gelir vergisinin üç eşit taksitte ödenmesi esası getirilmiştir.

Buna göre, söz konusu değişikliğin 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiği 2 Haziran 1995 tarihinden önce, Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinin 4108 sayılı Kanunla değişmeden önceki hükmü uyarınca sözü edilen tevkifatın tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların vadesi gelmeyen son iki taksit tutarının iadesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

Belirtilen durumda olup, mahsup veya iade talebinde bulunan kurumların bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için, 1994 yılı hesap dönemine ait kârın dağıtılmaması konusunda şirket yetkili organınca alınan kararın bir örneğinin vergi dairesine ibraz edilmesi veya bu yönde alınmış bir yetkili organ kararı mevcut değilse, şirketi idare ve temsile yetkili olanlarca kurumun kâr dağıtılmasına ilişkin bir kararının bulunmadığının yazılı olarak vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlar çerçevesinde mahsup veya iade için başvuruda bulunan kurumların, ödenmiş olup yeni düzenlemeye göre vadesi gelmemiş olan tevkifat tutarları, bunların varsa muaccel hale gelmiş vergi borçlarına mahsup edilecek, artan kısmı ise iade edilecektir. Ancak, iadesi söz konusu olan tutarların bu kurumların istemeleri halinde varsa vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsup edilebileceği tabiidir.

1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b bendi uyarınca yapılan gelir vergisi tevkifatının tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yaptıkları mahsup veya iade talepleri, 4108 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde fazla ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yerine getirilecektir. Bu işlemler sırasında, fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işleminin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bu menkul sermaye iratları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini süresinde vermiş ve hesaplanan gelir vergisinin birinci taksitini aynı süre içinde ödemiş olan mükelleflerin kalan taksitlerini yukarıda açıklanan sürelerde ödemeleri halinde ödenen bu taksitler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Ancak, bu mükelleflerin 31 Temmuz 1995 tarihine kadar 1994 yılı kazançlarının dağıtılmamasına ilişkin şirket yetkili organının kararını bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmiş olmaları şarttır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, gelir vergisi tevkifatını üç eşit taksitte ödeme imkanından yararlanılamayacağından süresinde ödenmeyen taksit tutarına gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.

(*) 56 sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3 nolu bölümü ile değiştirilmiştir.

EK 1 :ÖNYÜZ
 ARKAYÜZ
İçerik 2:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklikler Yapılması Hakkında 25.5.1995 tarih ve 4108 sayılı Kanun, 2.6.1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yü­rürlüğe girmiştir.

Anılan Kanunun Kurumlar Vergisi Kanununa ilişkin hükümleri ile ilgili olarak aşa­ğıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I - KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERE KREDİ TEMİ-NATI SAĞLAYAN KURUMLARA TANINAN MUAFİYET

4108 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci madde­sine aşağıdaki 24 numaralı bent eklenmiştir.

"Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbir­liği anlaşmaları çerçevesinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kurulan ve bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları bu fonları ortaklarına dağıtmayarak küçük ve orta öl­çekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar."

Söz konusu bent hükmü, 4108 sayılı Kanunun 40/c maddesi hükmüne göre, 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bu Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

12.4.1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde, "İmalat sanayi sektöründe 1-50 arasında işçi çalıştıran sanayi işletmeleri küçük sanayi işletmele­rini, 51-150 arası işçi çalıştıran sanayi işletmeleri orta ölçekli sanayi işletmelerini ifade eder." hükmü yer almaktadır.

Muafiyetten yararlanacak olan kurumun, münhasıran anılan Kanunda tanımlanan kü­çük ve orta ölçekli işletmelerin kredi teminatı sağlama alanında karşılaştıkları güçlüklerin giderilmesi amacıyla kurulmuş olması gerekir.

Diğer taraftan, söz konusu muafiyetten yararlanacak kurumun statüsü önem arzetme­mektedir. Bu kurumun, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı kurumlar arasında yer alması yeterlidir. Ancak, sözü edilen kurumların kuruluş sözleşmelerinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kuruldukları ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kâr payı dağıtmayacakları açıkça ya­zılı olacaktır.

Yukarıda açıklanan şekilde kurulan bu kurumların, Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 24 numaralı bendinde yer alan muafiyetten yararlanabilmeleri için:

- Kurumun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile yabancı devletler veya uluslararası finans kuruluşları arasında imzalanan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde fa­aliyette bulunmak üzere kurulmuş olması,

- Kurumun elde ettiği kazançların kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kalan tutarının tamamının teminat sorumluluk fonuna eklenmesi,

- Teminat sorumluluk fonunun ortaklara dağıtılmaması, sadece küçük ve orta öl­çekli işletmelere kredi temininde teminat sağlamak için kullanılması,

- Teminat sorumluluk fonunun küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlarda değerlendirilmesi,

şarttır.

II - YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI

4108 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci mad­desinin ikinci fıkrası hükmü, "Yukarıdaki orana göre hesaplanan vergi, indirim ve istisna­lar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamaz. Bu hesaplamada iştirak kazançları, yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları ve yatırım indirimi dikkate alınmaz." şeklinde değiştirilerek yatırım indirimi istisnası % 20 oranlı kurumlar vergisi kapsamından çıkarılmıştır. Ancak aynı Kanunun 22 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinin paran­tez içi hükmü de "(Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bent­lerine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar hariç)" şeklinde değiştirilerek yatırım indirimi istisnası, Gelir Vergisi Kanununun 75/4 maddesi ile belirlenen menkul sermaye iratları ve bu Kanunun 94/6-b maddesi uyarınca yapılacak tevkifat matrahı kap­samına dahil edilmiştir. Söz konusu hükümler, 1.1.1995 tarihinden geçerli olmak üzere 4108 sayılı Kanunmn yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yapılan bu yeni düzenlemeye göre, kurum kazancının yatırım indirimine tekabül eden kısmı daha önce olduğu gibi kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır, Ayrıca indirim konusu bu kazançlar % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına da dahil edilmeyecektir. Bununla birlikte, yatırım indiriminden yararlanan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde 4108 sayılı Kanunla yapılan değişik­likle bu bentte yer alan menkul sermaye iradının kapsamına dahil edilmiş olduğundan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uya­rınca vergi tevkifatına tabi tutulacaktır. Bilindiği üzere, bu vergi tevkifatının oranı, halka açık anonim şirketlerde % 10, diğer kurumlarda ise % 20 olarak uygulanmaktadır.

Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesi gereğince, takvim yılı dönemi, faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için Maliye Bakanlığınca özel hesap dönemi tayin edilmektedir. Bu maddeye göre özel hesap dönemi tayin edilenlerin kurum kazancı, hesap döneminin kapandığı takvim yılının kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Buna göre, özel hesap dönemi tayin edilmiş bulunan mükelleflerin yılında 1994 baş­layıp 1995 yılı içinde sona eren özel hesap döneminde elde ettiklerı kurum kazancı 1995 yılının kazancı sayılmaktadır. Bu mükelleflerin bu hesap döneminde elde ettikleri kazançlar ve yatırım indirimi hakkında yukarıda yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Dolayısıyla yatırım indirimine konu olan kazançlar % 25 ve % 20 oranlı kurumlar vergi­sine tabi tutulmayacak, ancak gelir vergisi tevkifat matrahınâ dahil edilecektir.

III - İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA GAYRİMENKULLERİN SATIŞI İLE ÜRETİM TESİSLERİNİN AYNI SERMAYE OLARAK KONULMASINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunla eklenen geçici 23 üncü maddenin (a) bendi aşağıdaki gibidir.

"1.1.1994 31.12.1998 tarihleri arasinda uygulanmak üzere, tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı, kurumlar vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki, vadeli satış halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen kazançların tutarı, ilgili yıl kurum kazancından indi­rilir. Bu tarihten sonra yapılacak tahsilat için bu hüküm uygulanmaz. İlk yapılan tahsila­tın iştirak hissesi veya gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilir.

Bu. hüküm, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerinin tamamının veya bir kısmının, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak olan bir sermaye şirketine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye ola­rak konulması halinde de uygulanır. Bu durumda yeni kurulacak şirketin tam mükellef ve yapacağı yatırımın asgari 5 milyon A.B.D. Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması şarttır. Bu şartlara ilave olarak yabancı ortaklı sermaye şirketinde ya­bancı ortağın sermaye payının 1 milyon A.B.D Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve % 20 den az olmaması ve kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi gerekir.

Bu kazançların sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz. Kurumlar vergisinden müs­tesna tutulan kazançlar, bu Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 kurum­lar vergisine tabi tutulmaz. Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin tamamının veya bir kısmının teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak bir sermaye şirketine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye olarak ko­nulmasından doğan ve bu maddeye göre vergiden müstesna tutulan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaz. Bu hüküm. uyarınca vergiden istisna edilen diğer kazançlar için ise bu vergi tevkifatı % 10 olarak uygulanır.

Kurumların iki tam yıl süreyle aktifinde yer almayan iştirak hisselerinin veya gayri­menkullerinin satışından elde ettikleri kazançlar ile menkul kıymet veya gayrimenkul tica­reti ile uğraşan kurumların ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri ka­zançlar, istisna kapsamı dışındadır.

Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen hisse senetleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değer­leme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması halinde, rüçhan hakkı kullanılmak sure­tiyle edinilen veya bedelsiz alınan bu hisse senetleri iki yıl önce iktisap edilmiş sayılır.

Sermayeye eklenen bu kazançların beş yıl içinde herhangi bir surette işletmeden çe­kilmesi veya bu süre içinde işletmelerin tasfiyesi halinde, bu kazançlar o yılın kazancı sa­yılarak vergiye tabi tutulur.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatifler, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanırlar. Ancak, iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin satışından doğan kazanç; sermayeye eklenmeyerek özel bir fon hesabında gösterilir ve hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmaz, kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilme­sinde kullanılır.

Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye ar­tırımına aykırı hükümleri uygulanmaz.

Bu hükümden yararlanan kurumların gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmaz.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu madde kapsamında yapılacak tescil iş­lemleri tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergi­sinden müstesnadır."

Bu bendin uygulanmasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

A - İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA GAYRİMENKULLERİN SATI-ŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA

1). İstisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler

Bu istisnadan yararlanacak olan kurumun tam mükellefiyete tabi kurum olması gerekir. Dar mükellef kurumların bu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatifler, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanabileceklerdir. Ancak kooperatiflerde, iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin satışından doğan kazancın özel bir fon hesabında tutulması gerekir. Fonda tutulan bu meblağ, ortaklara dağıtılmayarak sadece kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılacaktır.

Bilindiği üzere, konut veya işyeri yapı kooperatiflerinde kooperatifin amacı üyelerini bir konut veya işyeri sahibi yapmaktır. Buna göre, bu kooperatiflerin sahip oldukları arsaların müteahhitlere kat karşılığı ve­rilmesi halinde, ortakların herbiri konut veya işyeri sahibi olacağından kooperatifin amacı gerçekleşmiş olacaktır. Bu nedenle, müteahhide kat karşılığı arsa payı devrinden doğan kazancın kurumlar vergisinden müs­tesna tutulması[1]

gerekir.

Ancak bu istisna, ortak sayısı kadar iktisap edilen konut veya işyerinden doğan kazanç için söz konusu olacaktır. Kat karşılığı arsa satışında ortak sayısından fazla konut veya iş­yeri alınması halinde, bunlara isabet eden kazanca söz konusu istisna uygulanmayacaktır.

Yapı kooperatiflerinin amaçlarını gerçekleştirmelerinden, başka bir ifade ile ortakları­nın birer konut veya işyeri sahibi olmasından sonra, fazla olan arsalarının nakit veya kat karşılığı satılması halinde, bu satış veya devirden doğan kazanç için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesindeki istisna uygulanmayacaktır.

Kooperatifin amaçlarını gerçekleştiremeyip tasfiyeye girmesi halinde, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından sağlanan kazancın tasfiye dönemi karı olarak vergilendiri­leceği tabiidir.

Yapı kooperatifleri dışında diğer kooperatiflerin de bu açıklamalar çerçevesinde yapa­cağı işlemlerden doğan kazançları kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir.

2. İstisnanın Uygulanmasına Konu Olacak İktisadi Kıymetler

a) Gayrimenkuller

Gayrimenkuller esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanununun 632 nci maddesinde arazi, tapu siciline müstakil ve daimi olmak üzere ayrıca kaydedilen haklar ve madenler olarak sayılmıştır. Ayrıca, anılan maddede sayılmamakla birlikte, bulunduğu arsa veya arazinin mütemmim cüzü niteliğinde olduklarından binaların da gayrimenkul olduğu şüphesizdir. Gayrimenkullerin bu istisnanın uygulamasına konu olabilmesi için Medeni Kanunun 910 ve 911 inci maddesi gereğince tapuya tescil edilmiş olmaları şarttır.

b) İştirak Hissesi

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan "İştirak hisseleri" deyimi, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir.

10 Şubat 1995 tarihli ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde iştirak hissesinin ve gayrimenkulün tanımı konusunda yer alan açıklamalar Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendin­deki istisnanın uygulanmasında da geçerli olacaktır.

3. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazancın Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulmasında Gözönünde Bulundurulması Gereken Hususlar

a) İştirak Hisseleri veya Gâyrimenkullerin İki Tam Yıl Süre İle Aktifte Bulundurulması

İstisna uygulamasına konu olacak iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin iki tam yıl süreyle aktifte yer almış olması gerekmektedir. Örneğin, 15.2.1993 tarihinde iktisap edil­miş bir iştirak hissesi veya gayrimenkulün 15.2.1995 tarihinden sonra (bu tarih dahil) sa­tılması halinde, bu satıştan doğan kazanç bu Tebliğde açıklanan şartlar çerçevesinde ku­rumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Satışın bu tarihten önce yapılması halinde ise istisna uygulanmayacaktır.

Öte yandan, ayrılan ihtiyat akçeleri ile banka provizyonlarının ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonunun sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan hisse senetlerinin nakit karşılığı satışı ve bu satıştan doğan kazancın sermayeye ila­vesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançlar, bedelsiz hisse senedi verilmesine neden olan hisse senetlerinin şirketin aktifinde en az iki yıl öncesinde yer almış olması şartıyla ku­rumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulan hisse senetlerine bağlı olarak bedelsiz elde edilen hisse senetleri için iki tam yıl süre ile işlet­mede bulundurulma şartı aranmayacaktır. Aynı şekilde, rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle satın alınan hisse senetleri için de bu rüçhan haklarının ilgili olduğu hisse senetlerinin iki tam yıl süreyle işletmede bulundurulması durumunda rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle alınan yeni hisse senetlerinin ayrıca iki tam yıl işletmede bulundurulması gerekmeyecek­tir.

b) Gayrimenkul veya Menkul Kıymet Ticareti ile Uğraşılmaması

Gayrimenkul veya menkul kıymet ticareti ile uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. Ancak, bu kurumların faaliyetlerinin yü­rütülmesine tahsis ettikleri gayrimenkullerin satışından sağladıkları kazançlar istisna uygu­lamasına konu olabilecektir.

Örneğin, bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanılmak üzere inşa etmiş ol­duğu bir binayı en az iki tam yıl süre ile kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan kazanç kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Bu şirketin satmak amacıyla inşa etmiş olduğu veya satın aldığı binaların satışından elde ettiği kazançlar için bu istisna uygulanmayacaktır.

Aynı şekilde, menkul kıymet ticareti ile uğraşan mükelleflerin doğrudan veya dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği ortaklık payları da bu istisna uygulamasına konu olabilecektir.

c) Holding Şirketlerin Durumu

Türk Ticaret Kanununa göre, "gayesi esas itibariyle başka işletmelere iştirakten ibaret olan" holding şirketlerin iştirak hisseleri satışından doğan kazançlarına bu istisna uygu­lanmayacaktır. Ancak holding şirketlerin gayrimenkul satışından doğan kazançları, esas fa­aliyetleri çerçevesinde elde edilmediğinden bu kazançları dolayısıyla istisnadan yararlandı­rılmaları gerekir.

d) Sermaye Artırımının Gerçekleştirilmesi

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın satışın yapıldığı yılda sermayeye eklenen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. Ancak, bazı nedenlerle sermaye artırım işlemlerinin satışın yapıldığı yılda gerçekleşmesi mümkün olamayabilir. Bu durumda, sözü edilen istisnadan yararlanılabilmesi için, bu tür satışların yapıldığı döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar şirket yetkili organınca sermaye artırımına karar verilerek ilgili Bakanlığa (kayıtlı sermaye sistemini uygulayanların ise Sermaye Piyasası Kurulu'na) başvurulması ve sermaye artırımı işlemle­rinin satışın yapıldığı yıla ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği hesap dönemi­nin sonuna kadar tamamlanması gerekir. Bu süre içinde sermaye artırımı işlemlerinin ta­mamlanmaması halinde, sözü edilen istisnadan yararlanılması mümkün değildir. Bu du­rumda olan mükelleflerin yararlandıkları istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergiler, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre kendilerinden tahsil edilecektir.

4108 sayılı Kanun, 2 Haziran 1995 tarihli ve 22301 sayılı Resmi Gazetede yayımla­narak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten önce söz konusu istisna yürürlükte olmadığından bazı kurumlar 1994 yılındaki iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan ka­zançlarını, satışın yapıldığı yılda sermayelerine ilave etmemiş olabilirler. Bu durumda olan kurumların, düzeltme beyannamesini verecekleri tarihe kadar 1994 yılındaki iştirak hisse­leri veya gayrimenkul satışından doğan kazançlarını sermayelerine eklemelerine dair şirket yetkili organlarının karar vermeleri ve bu konuda ilgili Bakanlığa (kayıtlı sermaye siste­mini uygulayanların ise Sermaye Piyasası Kurulu'na) başvurmaları halinde, bu kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki istisnadan ya­rarlanmaları mümkün bulunmaktadır. Ancak bu kurumların sermaye artırımı işlemlerini 31.12.1995 tarihine kadar gerçekleştirmeleri şarttır.

e) Sermayeye Eklenen Kazançların İşletmeden Çekilmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi hükmü çerçeve­sinde sermayeye eklenen kazançların, beş yıl içinde işletmeden çekilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyesi halinde, daha önce kurumlar vergisinden müstesna tutulmuş olan bu kazançların, işletmeden çekildiği veya şirketin tasfiye edildiği yılın kazancı sayıla­rak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekir. Beş yıllik sürenin başlangıç tarihinden, gay­rimenkul veya iştirak hissesinin satışından sağlanan kazancın sermayeye eklendiği tarihin anlaşılması gerekir.

f) Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan Kazançlar Hakkında Gelir Vergisi Kanununun 38 inci Maddesinin Son Fıkrası Hükmünün Uygulanmaması

Kurumların, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançla­rını, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesinde ser­mayelerine ilave etmeleri halinde, sermayeye eklenen bu kazançların tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanmayacaktır.

1994 yılı hesap döneminde, iştirak hissesi veya gayrimenkul satışından doğan kazanç­lar, Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesine göre maliyet artışına konu edilmiş ve sa­tış kazancının bir kısmı maliyet artışları fonuna aktarılmış olabilir. Bu halde de mükellef­ler diledikleri takdirde geçici 23 üncü maddenin (a) bendindeki istisnadan yararlanma imka­nına sahiptirler. Bu durumda, maliyet artış fonuna aktarılan kazanç kısmı sermaye hesa­bına aktarılacaktır. Gayrimenkul satış kazancının maliyet artış fonunu aşan ve sermayeye eklenmesi gereken kısmı ise fevkalade ihtiyatlardan karşılanacaktır. Ancak, fevkalade ihti­yatların sermayeye eklenecek bu tutarı karşılamaması halinde, bu kısım için sermayeye bir ilave yapılamayacağından söz konusu istisna hükmünün uygulanması mümkün olmaya­caktır.

g) Bedelsiz Olarak Elde Edilen Hisse Senetlerinin Satışından Sağlanan Kazançlar

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23/a maddesi hükmü ile tam mükellef ku­rumların aktiflerine dahil bulunan gayrimenkul ve iştirak hisselerini satmaları ve elde ede­cekleri kazançlarını nakit olarak sermayelerine eklemek suretiyle işletmenin finansman so­runlarını çözmeleri amaçlanmıştır. Buna göre istisnadan yararlanılabilmesi için, sözü edi­len iktisadi kıymetlerin satışından doğan kazancın nakit olarak sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir. İstisnaya dayanak teşkil eden kazanç tutarlarının sermayeye ilavesi halinde sermayeye iştiraki bulunanlara bedelsiz hisse senetleri verilebilir. Esasen madde hükmü, bu kapsamda elde edilen kazançların sermayeye ilavesini kâr dağıtımı olarak nitelendirme­mektedir. Dolayısıyla, sermaye artırımı nedeniyle verilecek bedelsiz hisse senetlerinin, bu şirkete iştirak edenler yönünden aktif ve pasiflerinde bir artışa neden olmaması gerekir.

İştirak edenler yönünden bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin satışından doğan kazançların nakit olarak sermayeye eklenmesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançlar ku­rumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

h) Satış Vaadi Sözleşmesi İle Satışı Öngörülen Gayrimenkuller

Bilindiği üzere, bazen gayrimenkuller için satış vaadi sözleşmesi yapılarak, satış bede­linin bir kısmı bu sözleşmenin yapıldığı tarihte peşin alınabilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) fıkrasında iştirak hisse­leri veya gayrimenkullerin peşin veya vadeli olarak satışı halinde, bu satıştan doğan ve sermayeye eklenen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnâ tutulmuştur. Gayrimenkullerde, tapuda tescil yapılmadıkça mülkiyet karşı tarafa geçmeyeceğinden satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri bu madde hükmünün uygulanmasında dikkate alınma­yacaktır.

Bu nedenle, satış vaadi sözleşmeleri ile satış akitleri çerçevesinde tahsil olunan bedel dolayısıyla istisnanın uygulanması mümkün değildir. Söz konusu gayrimenkullerin satı­şından sağlanan kazancın, gayrimenkulün alıcı adına tapuya tescilinden sonra sermayeye ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

4. İstisnanın Uygulanması

a) Peşin Satışlarda İstisnanın Uygulanması

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışında istisna, satışın yapıldığı yılda serma­yeye ilave edilen kazanç kısmına uygulanacaktır. Buna göre, elde edilen kazancın tamamı­nın sermayeye ilave edilmesi şartı aranmayacaktır. Ancak, satışın yapıldığı yılda serma­yeye eklenmeyen kazanç tutarı için hiçbir şekilde istisna uygulanmayacak ve söz konusu kazançlar satışın yapıldığı yılın kazancı olarak vergilendirilecektir. Bu nedenle, her şeyden önce satış bedelinin nakden tahsil edilmesi gerekmektedir. Nakit deyiminden nakit paranın yanısıra her an paraya çevrilebilir altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetler, Bankalar Kanununun 13/4 üncü maddesine dayanılarak kalkınma ve yatırım bankalarınca çıkarılan tahvil, bono ve benzeri menkul kıymetler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre Sermaye Piyasasi Kurulunca halka arzına izin verilen menkul kıymetler ve tahvillerin anlaşılması gerekir. Ancak her an nakte çevrilebilir kıymetlerin en geç sermaye artırımının gerçekleştirildiği ta­rihe kadar nakte dönüştürülmesi zorunludur.

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin, nakit karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Ancak, işletmeye nakit girişi ol­mamakla beraber, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin borç karşılığı takası, işletmenin finansman imkanlarını artıracağından istisnanın uygulanması gerekir. Trampa ise bir satış olmayıp, bir hak veya malın başka bir hak veya mal ile değiştirilmesidir. Satışta karşılık para olduğu halde, trampada mal veya haktır.

Gayrimenkullerin kamulaştırılmasından doğan kazançlar hakkında da söz konusu is­tisna hükmünün yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde uygulanması gerekir. Kamulaştırmadan doğan kazancın tamamının kamulaştırmanın yapıldığı yılda tahsil edil­mesi halinde, tahsil edildiği yıl sermayeye eklenen kazanç tutarı istisnadan yararlanacaktır. Sermayeye eklenmeyen kazanç tutarı hiçbir şekilde istisnadan yararlandırılmayacaktır.

Kamulaştırma bedeline açılan bedel artırımı davası sonucu mahkeme kararına göre tahsil edilen artırım bedelinin, tahsil edildiği yılda sermayeye ilave edilmesi halinde, bu kazancın da kurumlar vergisinden müstesna tutulması gerekir. Ancak, kamulaştırma bede­linin geç ödenmesi nedeniyle faiz tahakkuk ettirilmesi halinde bu faizlerin kurumlar ver­gisi istisnasından yararlanması mümkün değildir. Kamulaştırma bedelinin peşin ödenme­mesi halinde, vadeli satışa uygulanan esaslar geçerli olacaktır.

b) Vadeli Satışlarda lstisnanın Uygulanması

İştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin vadeli satışı halinde, satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen ve sermayeye ekle­nen kazanç tutarı o yıl kurum kazancından indirilecektir. Kurum, her yıl tahsil ettiği ve sermayesine eklediği kazanç kadar istisnadan yararlanacaktır. Ancak satışın yapıldığı hesap dönemini takip eden ikinci yılın sonuna kadar tahsil edilemeyen kazançların sonraki yıl­larda tahsil edilerek sermayeye eklenmesi halinde, sermayeye ilave edilen bu kazançlar için istisna uygulanmayacaktır.

ÖRNEK: 1

(A) Anonim Şirketi, 1990 yılında satın aldığı ve aktifinde 500.000.000.- lira değerle kayıtlı gayrimenkulü, 1994 yılında 3.000.000.000.-liraya vadeli olarak satmış ve bu satış­tan 2.500.000.000.-lira kazanç sağlamıştır. (Bu örnekte amortismanlar ve yeniden değer­leme ihmal edilmiştir.) Satış bedelinin 700.000.000.-liralık kısmı 1994 yılında, 1.300.000.000.- lirası 1995 yılında tahsil edilmiştir. Satış bedelinin kalan kısmı ise 1996 yılında nakit olarak tahsil edilecektir. Anılan kurum, sermayesini 1994 yılında 700.000.000.- lira, 1995 yılında, 1.300.000.000.- lira artırmıştır. 1996 yılında ise 500.000.000.- lira sermaye artışı yapacaktır. Bu durumda, anılan şirketin 1994 yılında tah­sil ettiği 700.000.000-lira satış bedelinin 500.000.000.-lirasının gayrimenkulün maliyet bedeline ilişkin olduğu kabul edilecektir. Dolayısıyla, 1994 yılında vadeli satılan gayri­menkulden elde edilen 2.500.000.000.-lira kurum kazancının 2.300.000.000.-lirası Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca 1994 yılının kurum ka­zancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Kalan 200.000.000.-lira kazanç tutarı ise kurum­lar vergisinden müstesna tutulacaktır.

Öte yandan, 1995 ve 1996 yıllarında tahsil edilen ve anılan yıllarda sermayeye ekle­nen miktarlar, ilgili yılların kurum kazancından indirilecektir. Ancak sözü edilen dönem­lere ilişkin faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, uygulanan istisna tutarı geçmiş yıl zararı olarak müteakip yıl kazançlarından indirim konusu yapılacaktır.

ÖRNEK:2

(B) Anonim Şirketi 1989 yılında 400.000.000.-lira bedelle aktifine kaydettiği bir şir­kete ait hisse senetlerini 1994 yılında vadeli olarak 2.500.000.000.-liraya satmıştır. Anılan şirket satış bedelinin 300.000.000.- lirasını 1994 yılında, 800.000.000.- lirasını da 1995 yılında nakit olarak tahsil etmiştir. Geriye kalan bedelin 1.000.000.000.- lirası 1996, 400.000.000.- lirası da 1997 yılında tahsil edileceği varsayıldığında bu iştirak hisse­sinin satışından doğan kazanç aşağıdaki şekilde vergilendirilecektir.

1994 yılında yapılan tahsilatın iştirak hissesinin iktisap bedeline ilişkin olduğu kabul edileceğinden bu iştirak hissesinin satışından doğan 2.100.000.000.- liralık kârın tamamı­nın 1994 yılının kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekir.

1995 yılında tahsil edilen 800.000.000.- liradan, maliyet bedeline isabet eden 100.000.000.- liranın tenzilinden sonra kalan 700.000.000.- lira sermayeye ilave edilmiş olmak şartıyla bu yılın kurum kazancından indirilecektir.

1996 yılında tahsil edilen 1.000.000.000.- liranın anılan yılda sermayeye ilave edilen kısmı, bu yılın kurum kazancından indirilecektir. 1997 yılında tahsil edilen 400.000.000.- lira ise, tamamı kurumun sermayesine ilave edilmiş olsa dahi satışın yapıldığı hesap dö­nemini takip eden ikinci hesap döneminden sonra tahsil edildiği için kurum kazancından indirilemeyecektir.

5. Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançların % 20 Oranı Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan ve bu Tebliğin önceki bö­lümlerinde açıklanan esaslar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde tanımlanan menkul sermaye iradının tespitinde indirim konusu yapılmayacaktır. Dolayısıyla anılan kazançlar, aynı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi olacaktır. Bilindiği üzere bu tevkifat, halka açık anonim şirketlerde % 10, diğer kurumlar da ise % 20 oranında uygulanmaktadır. Ancak bu tevkifat, tevkifat matrahının kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan ve kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlara isabet eden kısmı için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi gereğince % 10 olarak uygulanacaktır.

İstisnadan yararlanan kurumun halka açık anonim şirket olması halinde de anılan ka­zançlar üzerinden % 10 gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir.

ÖRNEK

Kumaş imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan halka açık olmayan (B) Anonim Şirketi, 1994 yılında bu faaliyetinden 800.000.000.- lira, 1990 yılında iktisap ettiği gay­rimenkulün peşin satışından ise 200.000.000.- lira kâr elde etmiştir. Gayrimenkul satışın­dan sağlanan kazancın tamamı satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine ilave edilmiş­tir. Bu bilgilere göre, kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi ile gelir vergisi tevkifat tutar­ları aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

- Kurum kazancı................................................................................      1.000.000.000.-TL.

(800.000.000 + 200.000.000)

- İstisna ve indirimler.......................................................................    (-) 200.000.000.-TL.

(Gayrimenkul satış kazancı)                                                                                               

- Kurumlar vergisi matrahı..............................................................         800.000.000.-TL.

- Hesaplanan kurumlar vergisi......................................................         200.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 25)                                                                                                          

- % 20 oranlı kurumlar vergisi........................................................         160.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Fon payı............................................................................................           20.000.000.-TL.

(200.000.000 x % 10)                                                                                                          

Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

- Gayrimenkul satış kazancının indirim ve

istisnalardan önceki kurum kazancı içindeki payı...........................                 % 20

(200.000.000 / 1.000.000.000)                                                                                          

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.......................................      1.000.000.000.-TL.

- İndirimler..........................................................................................    (-) 200.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı...............................................................         800.000.000.-TL.

(1.000.000.000 - 200.000.000)                                                                                          

- Gayrimenkul satışından doğan kazanca ilişkin olup

"% 10" oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı..................................         160.000.000.-TL.

(800.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Gelir vergisi tevkifat tutarı...................................................................           16.000.000.-TL.

(160.000.000 x % 10)                                                                                                          

- Fon payı..........................................................................................              1.600.000.-TL.

(16.000.000 x % 10)                                                                                                             

- Diğer gelirlere isabet eden ve % 20 oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı..........................................................         640.000.000.-TL.

(800.000.000 - 160.000.000)                                                                                             

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................         128.000.000.-TL.

(640.000.000 x % 20)                                                                                                          

- Fon payı............................................................................................           12.800.000.-TL.

(128.000.000 x % 10)                                                                                                          

6. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlar ile 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Kararname Kapsamına Giren Gelirlerin Birlikte Olması Halinde Ödenecek Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat oranı­nın, kurumların Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı ldaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerine isabet eden kısım için "0" olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu kısım, sözü edilen faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanmaktadır. Anılan Kararname hükmü kurumların 1995 ve müteakip yıllarda elde edilecek gelirleri için uygulanmaktadır. 1994 yılı hesap döne­minde elde edilen kazançlar için ise 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hüküm­leri uygulanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi hükmü, kurumla­rın 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına da uygulanacaktır. Buna göre, 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hükümleri uyarınca 1994 yılı hesap dönemi kazançları hak­kında Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi gereğince yapılacak tevkifat oranının, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlara uygulanan % 10 tevkifat oranından düşük olması halinde, tevkifat matrahının tamamına bu oranın uygu­lanması gerekir. Söz konusu Kararname hükümlerine göre belirlenen tevkifat oranının % 10 oranından daha yüksek olması durumunda, gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında, tevkifat matrahının, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar ve Kararname kapsamındaki gelirlere isabet eden kısmı ile varsa diğer gelirlere isabet eden kısmı ayrı ayrı hesaplanacaktır. Dolayısıyla, 94/5307 sayılı Kararname ile Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki tevkifat oranları, ilgili ol­duğu matraha ayrı ayrı uygulanacaktır.

1995 ve müteakip yıllarda ise gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname hükümlerinin uygulanması öngörüldüğünden, anılan Kararname kapsamındaki gelirlerin yanısıra iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerin satı­şından doğan kazançların da bulunması halinde;

- 93/5148 sayılı Kararname kapsamına giren kazançlara bu Kararname ile belirlen­miş olan tevkifat oranı,

- İştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendindeki tevkifat oranı,

- Bunların dışında kalan kazançlar için ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü madde­sinin 6/b bendindeki tevkifat oranı,

uygulanacaktır. Tevkifat matrahının bu kazançlara isabet eden kısmı, söz konusu ka­zançların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı veya hasılata oranı esas alınarak hesaplanacaktır.

ÖRNEK

Süt mamülleri imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (C) Anonim Şirketinin 1994 yılı hesap döneminde bu faaliyetinden elde ettiği kazanç tutarı 4.000.000.000.-liradır. Bu kurum aynı yılda ayrıca 8.000.000.000.-lira Hazine bonosu faiz geliri ile gayrimenkul sa­tışından 3.000.000.000.-lira kâr elde etmiştir. Kurumun 1994 yılı toplam hasılat tutarı 31.000.000.000.- liradır.

Bu bilgilere göre kurumun, kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı tutarları aşağı­daki gibi hesaplanacaktır.

Kurumlar Vergisi

- Kurum kazancı...............................................................................     15.000.000.000.-TL.

(4.000.000.000 + 8.000.000.000 + 3.000.000.000)

- İstisna kazançlar...........................................................................   (-)3.000.000.000.-TL.

(Gayrimenkul Satış Kazancı)                                                                                              

- Kurumlar vergisi matrahı................................................................     12.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi............................................................................       3.000.000.000.-TL.

(12.000.000.000 x % 25)

- Fon payı......................................................................................           300.000.000.-TL.

(3.000.000.000 x % 10)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi............................................................       2.400.000.000.-TL.

(12.000.000.000 x % 20)

Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

- Hazine bonosu faizlerinin indirim ve istisnalardan önceki

kurum kazancı içindeki payı...............................................................                % 53,3

(8.000.000.000/15.000.000.000)

- Uygulanacak gelir vergisi tevkifatı oranı............................................                 % 0

% 53,3 oranı, 94/5307 sayılı Kararnamenin (h) satırında yer alan % 0 "sıfır" tevkifat oranına tekabül etmektedir. Bu oran, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca bu döneme ilişkin gelir vergisi tevkifatı matrahının tamamına uygulanacak­tır. Tevkifat matrahının, iştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından sağlanan kazanç­lara isabet eden kısmının ayırdedilmesi ve buna farklı bir oran uygulanması söz konusu değildir.

b) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması öngö­rüldüğünden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödeyeceği ge­lir vergisi tevkifatı tutarı yukarıdaki veriler esas alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

- Hazine bonosu faizi gelirinin toplam hasılat içindeki oranı....................       % 25,80

(8.000.000.000 / 31.000.000.000)

- "0" oranda tevkifata tabi Hazine bonosu faizi

gelirine isabet eden kurumlar vergisi....................................................           774.000.000.-TL.

- Gelir Vergisi tevkifat matrahından indirilebilecek

kurumlar vergisi.................................................................................       2.226.000.000.-TL.

(3.000.000.000 - 774.000.000)

- Gayrimenkul satış kazancının indirim ve istisnalardan

önceki kurum kazancı içindeki oranı...............................................             % 20

(3.000.000.000 / 15.000.000.000)

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı......................................     15.000.000.000.-TL.

- İndirimler........................................................................................    (-)2.226.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                               _________________

- Gelir vergisi tevkifat matrahı..............................................................     12.774.000.000.-TL.

Hazine bonosu faiz gelirine isabet eden "0" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................................................       3.295.692.000.-TL.

(12.774.000.000 x % 25,8)

- Gayrimenkul satış kazancına isabet eden " % 10"

oranında tevkifata tabi gelir vergisi tevkifat matrahı...............................       2.554.800.000.-TL.

(12.774.000.000 x % 20)

- Gelir vergisi tevkifatı.......................................................................           255.480.000.-TL.

(2.554.800.000 x % 10)

- Fon payı........................................................................................             25.548.000.-TL.

(255.480.000 x % 10)

- Diğer kazanca isabet eden "% 20" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................................................       6.923.508.000.-TL.

(12.774.000.000-3.295.692.000-2.554.800.000)

- Gelir vergisi tevkifatı.........................................................................       1.384.701.600.-TL.

(6.923.508.000 x % 20)

- Fon payı.........................................................................................           138.470.160.-TL.

(1.384.701.600 x % 10)

B - ÜRETİM TESİSLERİ VE BU TESİSLERE İLİŞKİN GAYRİ-MENKULLERİN SERMAYE ŞİRKETLERİNE AYNI SER-MAYE OLARAK KONULMASINDAN DOĞAN KAZANÇ-LARA İLİŞKİN İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendinin ikinci paragra­fında, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin tamamının veya bir kısmının, teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak olan bir sermaye şirke­tine veya yeni kurulacak yabancı ortaklı bir anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde de bu bentte yazılı istisnanın uygulanması öngörülmüştür.

Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulmasından doğan ve %, 25 oranlı kurumlar vergisinden müstesna tutu­lan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörü­len 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına da dahil edilmeyecektir. Ayrıca bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmayacaktır.

6948 sayılı Sanayi Sici1 Kanununda, "Bir maddenin vasıf, şekil, 'hassa veya terki­bini, makina, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle maddelerin çıkarılıp işlendiği yerler (sanayi işletmesi) ve buralarda yapılan işler (sanayi işleri) sâyılır." denilmektedir.

Bu hükme göre, sanayi işletmelerinde sınai faaliyetlerde bulunanlar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca imalatçı olarak tanımlanarak "Sanayi Sicili"ne kaydolunmakta ve kendilerine "Sanayi Sicil Belgesi" verilmektedir.

Buna göre, sınai üretim yapılan ve bu nedenle Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca "sanayi işletmesi" olarak tescil edilmiş olan işletmelerde bulunan tesisler ile bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin kurumlar vergisi mükelleflerince sermaye şirketlerine ayni sermaye ola­rak konulması halinde, bu sermaye tahsisinden doğan kazanç kurumlar vergisinden müs­tesna tutulabilecektir. İstisnanın uygulanabilmesi için üretim tesislerinin tamamının ayni sermaye olarak konulması şartı aranmayacaktır. Bu üretim tesislerinin belli bir bölümü­nün ayni sermaye olarak konulması halinde de istisna uygulanabilecektir. Ancak, üretim tesislerine ilişkin gayrimenkullerin üretim tesisinden ayrı olarak bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması halinde, bu ayni sermaye tahsisinden doğan kazanç için bu fıkra hükmü uygulanmayacaktır.

Üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin, yeni kurulacak sermaye şirketlerine ayni sermaye olarak konulmasından doğan kazançların kurumlar vergisinden müstesna tutulmasında, kurulacak olan şirketin yapacağı yatırım ve yabancı ortaklarının sermaye paylarının tutarı önem arzetmektedir. Bu hususlar aşağıda açıklanmıştır.

1. Üretim Tesislerinin ve Bu Tesislere İlişkin Gayrimenkullerin Teşvik Belgeli Yatırım Yapmak Üzere Kurulacak Sermaye Şirketlerine Aynı Sermaye Olarak Konulması

Teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulacak şirketin sermaye şirketi olması ge­rekmektedir. Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde, Türk Ticaret Kanunu hü­kümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı ma­hiyetteki yabancı kurumlar sermaye şirketi olarak tanımlanmıştır.

Buna göre, yeni kurulacak olan şirketin sermaye şirketi olması ve 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası teşvik belgeli yatırım yapmak üzere kurulması halinde, bu şirkete üretim tesislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis eden kurumların, bu sermaye tahsisinden sağladıkları kazançlar, kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. Yeni kurulacak olan şirketin yatırım teşvik belgesini çeşitli nedenlerle alamamış olması bu istisnadan yararlanması bakımından engel teşkil etmemektedir. Ancak istisnanın uygulanabilmesi için ayni sermaye konulan şirke­tin, yatırım teşvik belgesini, üretim tesisi veya bu tesislere ilişkin gayrimenkulün ayni sermaye olarak konulduğu yıla ilişkin beyannamenin verilme süresi sonuna kadar almış olması şarttır. Bu istisnanın uygulanmasında yeni kurulacak sermaye şirketine üretim te­sislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis edecek olan kurumun tam mükellef olması gerekmektedir.

Yeni kurulacak şirketin 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası teşvik belgeli yatırım yapması halinde, bu şirkete yabancı ortağın iştirak et­mesi şartı aranmayacaktır. Yabancı ortağın bulunması halinde, bu ortağın sermaye payının belli bir oranı veya tutarı aşması da şart değildir.

Yeni kurulacak olan sermaye şirketinin yatırım teşvik belgesi kapsamında yapacağı asgari 5 milyon ABD Doları tutarındaki yatırımın bu belgede öngörülen süre ve şartlarda gerçekleştirilmesi bu istisnanın uygulanması için yeterli olacaktır.

2. Üretim Tesisleri İle Bu Tesislere İlişkin Gayrimenkullerin Teşvik Belgesi Olmaksızın Yatırım Yapmak Üzere Yeni Kurulacak Olan Tam Mükellef Anonim Şirketlere Ayni Sermaye Olarak Konulması

Teşvik belgesi olmaksızın yatırım yapmak üzere yeni kurulacak olan sermaye şirketi­nin, yabancı ortaklı, anonim şirket statüsünde ve tam mükellef kurum olması gerekir. Yeni kurulacak olan bu şirkete üretim tesisleri ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini ayni sermaye olarak tahsis etmiş olan kurumların, bu ayni sermaye tahsisinden elde ettik­leri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir.

Ancak, bu istisnanın uygulanabilmesi için, yeni kurulacak olan yabancı ortaklı ano­nim şirketin teşvik belgesi olmaksızın yapacağı yatırımın, asgari 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması gerekmektedir. Ayrıca bu şarta ilave olarak yabancı ortakların sermaye paylarının en az 1 milyon ABD Doları veya mu­adili yabancı para karşılığı Türk Lirası olması ve bu payın şirket sermayesine oranının % 20'den az olmaması gerekir. Yabancı ortaklar için aranan bir diğer şart ise asgari 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası olan asgari sermaye paylarının kambiyo mevzuatına göre Türkiye'ye getirildiğinin tevsik edilmesi gereğidir. Bu tevsik, söz konusu dövizlerin yurda getirilerek yetkili banka ve müesseselerde bozdurulduğuna ilişkin döviz alım belgesi ile yapılacaktır. Ancak şirketin sermayesine göre % 20 oranın­daki sermaye payının 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para karşılığı. Türk Lirası tutarını aşması halinde, bozdurulması gereken döviz bedeli 1 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para olmayıp % 20 oranındaki sermaye payının karşılığı olan döviz tutarı olacaktır.

Teşvik belgesiz yatırımın asgari 5 milyon ABD Doları veya muadili yabancı para, karşılığı Türk Lirası tutarını aşıp aşmadığının tespitinde yatırım harcamalarına ilişkin fa­turaların düzenlendiği tarihte, ABD Dolarının Türk Lirası karşılığındaki değerinin esas alınması gerekir.

Teşvik belgesi olmaksızın yatırım yapmak üzere kurulacak olan sermaye şirketlerinin yabancı ortaklı olmaması halinde, kurumların üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkulerinin bu şirketlere ayni sermaye olarak konulmasından elde ettikleri kazançlar için istisna hiçbir şekilde uygulanmayacaktır.

ÖRNEK:

(A) Limited Şirketi, 40.000.000.000.-TL bedelle aktifinde kayıtlı bulunan konserve imalatı ile ilgili tesislerini ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerini teşvik belgesi olmak­sızın yatırım yapmak üzere 150.000.000.000.-TL kayıtlı sermaye ile 1994 yılında kurulan (B) Anonim Şirketine 80.000.000.000.-TL değer ile ayni sermaye olarak tahsis etmiş ve kendisine bu miktarda itibari değerde hisse senedi verilmiştir. İştirak edilen şirketin 5 mil­yon ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında yatırım yapması öngörülmüştür. Yabancı ortağın şirketteki payı % 30 olup, 1 milyon ABD Doları karşılığıdır.

(A) Limited Şirketinin 1994 yılı toplam kurum kazancı 60.000.000.000.- lira olup, bu kazancın (80.000.000.000 - 40.000.000.000=).40.000.000.000.-lirası konserve imalatı tesisleri ile bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin (B) Anonim Şirketine ayni sermaye ola­rak konulmasından sağlanmıştır. Bu örnekteki (A) Limited Şirketinin üretim tesislerinin satışından doğan kazancın tespitinde yeniden değerleme ve amortismanlar ihmal edilmiştir. Bu bilgilere göre (A) Limited Şirketinin vergilendirilmesi aşağıda gösterilmiştir.

- Kurum kazancı.............................................................................         60.000.000.000.-TL.

(40.000.000.000 + 20.000.000.000)

- İstisna.........................................................................................    (-) 40.000.000.000.-TL.

(Üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından

doğan kazanç)

(80.000.000.000 - 40.000.000.000)                                                                                        

- Kurumlar vergisi matrahı..................................................................      20.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi..............................................................................       5.000.000.000.-TL.

(20.000.000.000 x % 25

- % 20 oranlı kurumlar vergisi.............................................................       4.000.000.000.-TL.

(20.000.000.000 x % 20)

- Fon payı........................................................................................           500.000.000.-TL.

(5.000.000.000 x % 10)

Gelir Vergisi Tevkifatı

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı..................................        60.000.000.000.-TL.

- İndirimler.....................................................................................    (-)45.000.000.000.-TL.

- Üretim tesislerinin ayni sermaye olarak

konulmasından doğan kazançlar.............................................................. 40.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi.................................................................................. + 5.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                              

                                                                                                             45.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifat matrahı.....................................................        15.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 45.000.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı.....................................................................       3.000.000.000.-TL.

    (15.000.000.000 x % 20)

- Fon payı..........................................................................................           300.000.000.-TL.

   (3.000.000.000 x % 10)

C - İŞTİRAK HİSSELERİ VE GAYRİMENKULLERİN SATIŞINDA TAPU VE KADASTRO HARÇLARI İLE BANKA VE SİGOR-TA MUAMELELERİ VERGİSİ İSTİSNASI UYGULAMASI

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23/a maddesinin son fıkrasında, bu madde kapsamında yapılacak tescil işlemleri tapu ve kadastro harcından, lehe alınan paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden, Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 10 uncu madde ile de bu madde kapsamında yapılan teslimler katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.

Geçici 23 üncü maddenin bu hükmü 4108 sayılı Kanunun Resmi Gazete'de yayımlan­dığı 2 Haziran 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle; tapu harçları ve banka ve sigorta muamaleleri vergisi istisnaları bu tarihten sonra geçici 23/a maddesi kapsamında yapılan iştirak hissesi veya gayrimenkul satışlarına ilişkin işlemler için uygulanacaktır. 2 Haziran 1995 tarihinden önce yapılan satışlar için sözü edilen istisnaların uygulanması mümkün değildir.

Öte yandan, anılan fıkrada, damga vergisine ilişkin istisna yer almamaktadır. Bu ne­denle, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesinin uygulaması ile ilgili olarak düzenlenecek kağıtlar damga vergisine tabi tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/a maddesi ile tam mükellefiyete tabi kurum­ların, 1.1.1994 - 31.12.1998 tarihleri arasındaki iştirak hisseleri veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlarının, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Vadeli satış halinde ise satışın yapıl­dığı hesap dönemini takip eden ikinci hesap döneminin sonuna kadar tahsil edilen ve ser­mayeye eklenen kazançların tutarı ilgili yıl kurum kazancından indirilecektir.

Buna göre, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın tamamı­nın geçici 23/a maddesinde öngörülen süre içinde sermayeye ilave edilmesi halinde, tapu ve kadastro harçları ile banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası tam olarak uygulanabi­lecektir.

Kurumlar, iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazancın tamamını veya belirli bir kısmını sermayeye ekleyebilirler. Bu çerçevede, gayrimenkul satışına iliş­kin işlemlerin tapuda yapılması sırasında satıcı kurumun, kazancın belli bir kısmını ser­mayeye ekleyeceğini beyan etmesi halinde istisna, sermayeye eklenecek olan kazanca isa­bet eden harçlar için uygulanacaktır.

Tapuda alım satıma ilişkin tescil işlemlerinin yapılmasından sonra gayrimenkulün sa­tışından doğan kazancın, yasal süre içinde tapudaki tescil işleminde sermayeye ekleneceği beyan edilen kısmının sermayeye eklenmemesi durumunda istisnaya konu işlem gerçek­leşmemiş olacağından, evvelce alınmayan haçların ilgililerden tahsili gerekir. Harçlar, is­tisnaya konu işlemin gerçekleşmemesinde kendisine kusur atfedilemeyecek olan alıcıdan cezasız, satıcıdan ise cezalı olarak tahsil edilecektir. Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sa­yılı Kanunla eklenen geçici 23 üncü maddenin (a) bendinin yedinci fıkrasında yer alan ko­operatiflerle ilgili hükmün uygulanması sırasında 2982 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınmayacağı tabiidir.

Diğer taraftan, tapuda işlem yapılması sırasında, gayrimenkulün satışından doğan ka­zancın belirli bir kısmını sermayeye ilave edeceklerini beyan ederek istisnadan sınırlı ola­rak yararlanan kurumların, daha sonra gayrimenkulün satışından doğan kazancın tamamını sermayelerine eklemiş olmaları gerekçesiyle tapudaki tescil işlemi sırasında ödedikleri harçların istisna nedeniyle iadesine ilişkin taleplerinin yerine getirilmesi mümkün değildir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi kapsamında gay­rimenkul satışı yapmak isteyen kurumların aşağıdaki hususları yerine getirmeleri gerek­mektedir.

- Gayrimenkul satışı yapacak olan kurum bu Tebliğe ekli dilekçeyi (EK:1) bir asıl iki örnek olarak dolduracak ve harçlarla ilgili vergilendirme işlemlerini yürütmekle görevli vergi dairesine verecektir. Vergi dairesi ilgili olan bölümü doldurup tasdik ettikten sonra dilekçenin aslını mükellefe iade edecektir. Dilekçenin bir örneği mükellefin kurumlar ver­gisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine gönderilecek diğer örneği ise işlemi yapan vergi dairesinde mükellef için açılacak dosyaya konulacaktır.

- Harçlarla ilgili vergilendirme işlemlerini yürütmekle görevli vergi dairesince tasdik edilmiş olan dilekçenin mükellef tarafından tapu idaresine ibrazı üzerine, tapu idaresi gay­rimenkulün tapuda devir işlemini, taraflardan tapu ve kadastro harçlarını almadan veya sermayeye ilave edilmeyecek olan kazanç tutarına isabet eden harçları tahsil ederek yapa­caktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (a) bendi 'kapsamında istis­nadan yararlanan mükelleflerin, bu istisnanın uygulamasına ilişkin olarak bu Tebliğde be­lirtilen şartlara uymamaları halinde zamanında alınmayan kamu alacaklarının ilgili mev­zuat çerçevesinde geri alınacağı tabiidir.

IV -        RÜÇHAN HAKKI KUPONLARI SATIŞ KAZANÇLARI İLE EMİSYON PRİMLERİ

Anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımını gerçekleştirme­leri durumunda, bu şirketlerin hisse senetlerini aktifinde bulunduran kurumlar, bedelli veya bedelsiz olarak yapılan bu sermaye artırımına katılabilecekleri gibi yeni hisse senedi önce­likli alma (rüçhan hakkı) kuponlarını başkalarına da satabilirler.

Sermaye artırımına katılmak için belirlenen süreç içinde rüçhan haklarını kullanma­yan ortakların hisse senetlerinin, Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanununa göre hisse senedini ihraç eden şirketler tarafından nominal bedelin üzerinde satılması ha­linde, satış bedelinin nominal bedeli aşan kısmına "emisyon primi" denilmektedir.

Kurumların, rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetleri­nin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendinde kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar, aynı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişen 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar ver­gisi matrahına dahil edilmekteydi. Ayrıca bu kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iradının kapsa­mına dahil olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre,% 20 oranında vergi tevkifatına tabi tutulmaktaydı.

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü maddenin (b) bendinde, Bu Kanunun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendi ile geçici 11 inci maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri ara­sında 25 inci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tu­tulmaz. Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmaz. Bu hüküm uyarınca vergiden istisna edilen diğer kazançlar için ise bu tevkifat % 10 olarak uygulanır" hükmü yer almaktadır. Bu bentte be­lirtilen kazançlar aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde vergilendirilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23/b maddesinde, rüçhan hakkı kuponları satış kazançları ile emisyon primlerinin % 25 oranlı kurumlar vergisi karşısındaki durumu açı­sından herhangi bir hüküm getirilmemiştir. Bu nedenle eskiden olduğu gibi anılan kazanç­lar, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 5 numaralı bendine göre % 25 oranlı kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinin (b) bendinde yapılan düzen­lemeye göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında % 20 oranlı kurumlar vergi­sine tabi tutulmayacaktır.

Yapılan düzenlemeye göre, 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında uygulanmak üzere, emisyon primleri Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numa­ralı bendinin (b) alt bendine göre tevkifata tabi tutulmayacak, ancak rüçhan hakkı kupon­ları satışından elde edilen kazançlar üzerinden ise bu bent hükmü uyarınca % 10 oranında tevkifat yapılacaktır.

ÖRNEK

Çimento üretimi ile iştigal eden ve halka açık şirket niteliğinde bulunmayan (B) Anonim Şirketi, 1994 yılında 12.000.000.000.-lira çimento satış kazancı, 4.000.000.000.- lira Devlet tahvili faizi, 2.000.000.000.- lira rüçhan hakkı kupon satış kazancı ve 4.000.000.000.-lira emisyon primi olmak üzere 22.000.000.000.-lira kâr elde etmiştir. Şirketin 1994 yılında 3.000.000.000.- lira kanunen kabul edilmeyen gideri ol­muştur.

Bu şirketin, 4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü madde hükmü de dikkate alınarak ödemesi gereken vergilerin aşağıdaki şekilde hesaplan­ması gerekir.

Kurumlar Vergisi

- Kurum kazancı............................................................................        22.000.000.000.-TL.

- Kanunen kabul edilmeyen giderler........................................    (+) 3.000.000.000.-TL.

Toplam........................................................................................        25.000.000.000.-TL.

- İstisnalar......................................................................................    (-) 6.000.000.000.-TL..

- Rüçhan hakkı kupon satış bedeli.        2.000.000.000.-TL.

- Emisyon primi..................................        4.000.000.000.-TL.

                                                                     +                                         

                                                                               6.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi matrahı..........................................................        19.000.000.000.-TL.

(25.000.000.000 - 6.000.000.000)

- Hesaplanan kurumlar vergisi..................................................          4.750.000.000.-TL.

(19.000.000.000 x % 25)

- Fon payı.......................................................................................             475.000.000.-TL.

(4.750.000.000 x % 10)

% 20 Oranlı Kurumlar Vergisi

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı....................        25.000.000.000.-TL.

- % 20 oranlı Kurumlar Vergisi matrahına dahil olmayan

kazançlar ...................................................................................    (-)  6.000.000.000.-TL.

- Emisyon primleri...................................        4.000.000.000.-TL.

- Rüçhan hakkı kupon satış bedeli......     + 2.000.000.000.-TL.

                                                                               6.000.000.000.-TL.

                                                                                                                                                       

- % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı.....................................        19.000.000.000.-TL.

- % 20 oranlı kurumlar vergisi....................................................          3.800.000.000.-TL.

(19.000.000.000 x % 20)

% 25 oranında hesaplanan kurumlar vergisi % 20 oranında hesaplanan kurumlar ver­gisinden fazla olduğundan bu kurum, % 25 oranına göre hesaplanan 4.750.000:000.- lira tutarındaki kurumlar vergisini ödeyecektir.

1995 Yılına İlişkin Geçici Vergi

- Geçici vergi matrahı.................................................................. :         4.750.000.000.-TL.

- Geçici vergi................................................................................. :         3.325.000.000.-TL.

       (4.750.000.000 x % 70)

Gelir Vergisi Tevkifatı

94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

- Devlet tahvili faiz gelirlerinin toplam kurum kazancı içindeki payı                                             % 16

(4.000.000.000 / 25.000.000.000)

(% 16 oranı, 94/5307 sayılı Kararnamedeki

(c) satırında yer alan % 14.12 tevkifat

oranına tekabül etmektedir.)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancının toplam

kurum kazancı içindeki payı....................................................                        % 8

(2.000.000.000 / 25.000.000.000)

- İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı....................        25.000.000.000.-TL.

- Gelir vergisi tevkifat matrahına dahil

olmayan unsurlar.....................................................................     (-) 8.750.000.000.-TL.

- Emisyon primi.......................................      4.000.000.000.-TL.

- Kurumlar vergisi....................................      4.750.000.000.-TL.

                                                                           +                                      

                                                                                  8.750.000.000.-TL.

- Gelir vergisi tevkifat matrahı.............................................................       16.250.000.000..-TL.

(25.000.000.000 - 8.750.000.000)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancına.............................................         1.300.000.000..-TL.

isabet eden "% 10" oranında tevkifata

tabi gelir vergisi matrahı

(16.250.000.000 x % 8)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................             130.000.000.-TL.

(1.300.000.000 x % 10)

- Fon payı................................................................................................                13.000.000.-TL.

(130.000.000 x % 10)

- Diğer kazançlara isabet eden "% 14.12" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı...................................................        14.950.000.000.-TL.

(16.250.000.000 - 1.300.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................          2.110.940.000.-TL.

(14.950.000.000 x % 14.12)

- Fon payı................................................................................................             211.094.000.-TL.

(2.110.940.000 x % 10)

Toplam Vergi Tutarı...............................................................................        11.015.034.000.-TL.

- Kurumlar vergisi........................................           4.750.000.000.-

- Fon payı.......................................................              475.000.000.-

- Geçici vergi.................................................           3.325.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................              130.000.000.-

- Fon payı.......................................................                 13.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................           2.110.940.000.-

- Fon payı.......................................................           + 211.094.000.-

                                                                                    11.015.034.000.-

93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması gereke­ceğinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödenecek gelir vergisi tevkifat tutarı yukarıdaki veriler esas alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır (Örneğimizdeki kurumun 1995 yılı hasılatı 35.000.000.000.-liradır).

- Devlet tahvili gelirlerinin hasılat içindeki payı................................                 % 11.42

(4.000.000.000 / 35.000.000.000)

- "0" oranında tevkifata tabi Devlet tahvili                                                                                     

faiz gelirine isabet eden kurumlar vergisi.....................................             542.450.000.-TL.

(4.750.000.000 x % 11.42)

- Gelir vergisi tevkifat matrahından                                                                                               

indirilebilecek kurumlar vergisi.......................................................          4.207.550.000.-TL.

(4.750.000.000 - 542.450.000)

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancının indirim ve                                                                    

istisnalardan önceki kurum kazancı içindeki oranı.....................                        % 8

(2.000.000.000 / 25.000.000.000)

- İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı............................        25.000.000.000.-TL.

- İndirimler..............................................................................................     (-) 8.207.550.000.-TL.

- Emisyon primi.................................. 4.000.000.000.-

- Kurumlar vergisi.............................. 4.207.550.000.-

                                                                 +                                

                                                                        8.207.550.000.-

                                                                                                                                                               

- Gelir vergisi tevkifat matrahı                                                                     16.792.450.000.-TL.

(25.000.000.000 - 8.207.550.000)

- Devlet tahvili faiz gelirlerine isabet eden "0"                                                                             

oranında tevkifata tabi gelir vergisi tevkifat matrahı....................          1.917.697.790.-TL.

(16.792.450.000 x % 11.42)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................                         0

- Fon payı................................................................................................                          0

- Rüçhan hakkı kupon satış kazancına isabet eden                      

"% 10" oranında tevkifata tabi gelir vergisi

tevkifat matrahı...................................................................................          1.343.396.000.-TL.

(16.792.450.000 x % 8)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................             134.339.600.-TL.

(1.343.396.000 x % 10))

- Fon payı................................................................................................                13.433.960.-TL.

(134.339.600 x % 10)

- % 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı........................        13.531.356.210.-TL.

(16.792.450.000 - 1.917.697.790 - 1.343.396.000)

- Gelir vergisi tevkifatı...........................................................................          2.706.271.242.-TL.

(13.531.356.210 x % 20)

- Fon payı................................................................................................             270.627.124.-TL.

(2.706.271.242 x % 10)

Toplam Vergi Tutarı...............................................................................        11.674.671.926.-TL.

- Kurumlar vergisi........................................           4.750.000.000.-

- Fon payı.......................................................              475.000.000.-

- Geçici vergi.................................................           3.325.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................              134.339.600.-

- Fon payı.......................................................                 13.433.960.-

- Gelir vergisi tevkifatı..................................           2.706.271.242.-

- Fon payı.......................................................           + 270.627.124.-

                                                                                    11.674.671.926.-

V - YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARMA, MONTAJ İŞLERİ VE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARDA İSTİSNA

Kurumlar Vergisi Kanununa 4108 sayılı Kanunla eklenen geçici 24 üncü madde aşa­ğıdaki gibidir.

"Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettiri­len kazançlar, bu işlerle ilgili hasılatın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi şartıyla kurumlar vergisinden müs­tesnadır.

Vergiden müstesna tutulan bu kazançlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci mad­desinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tutulmaz. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre bu kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranları, halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlarda ise % 10 olarak uygulanır. Yurt dışında elde edilen bu kazançlara mahallinde uygulanan vergilerin oranının % 25'in üzerinde olması halinde, bu oranın üıerinde uygula­nan her bir puan için % 0.75 oranında indirim yapılmak suretiyle uygulanır. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık şirketlerde 28.75, diğer kurumlarda ise % 32.5 ora­nında olması durumunda bu tevkifat oranları "0" sıfır olarak uygulanır. Ancak indirimli vergi tevkifat oranından yararlanabilmek için yabancı memleketlerde inşaat, onarma, mon­taj ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlara uygulanan vergi oranının o ülkenin yetkili makamlarından alınan ve mahallindeki Türk elçilik veyâ konsoloslukları, yoksa mahal­linde Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tas­dik olunan vesikaların aslı ile yapılan işe ilişkin sözleşmenin bir örneğinin Türkiye'de bağlı bulunulan vergi dairesine yıllık beyanname verme süresi içinde ibraz edilmesi şart­tır."

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 43 üncü maddesi hükmü uyarınca ya­bancı memleketlerde elde edilerek Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilen ka­zançlardan mahallinde ödenen benzeri vergiler Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebilmektedir. Ancak, indirilecek miktar yabancı memleketlerde elde edilen kazançlara Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yazılı oranların uygulanmasıyla buluna­cak miktarlardan fazla olamaz.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesi hükmünden yararlanan mükel­leflerin aynı Kanunun 43 üncü maddesi hükmü uyarınca uygulama yapmaları mümkün de­ğildir.

A - YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARMA VE MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARIN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnadan yararlanabilmek için yurt dışında yapılan söz konusu faaliyetlerden sağlanan kazancın 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi ve bu işlerden elde edilen hasılâtın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince döviz olarak Türkiye ye geti­rilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların elde edildiği yılda Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi halinde bu istisna uygulanabilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun söz konusu hükmüne göre, yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerin hangi tarihte başlamış olduğu önem arzet­memektedir. Sözü edilen işler hangi tarihte başlamış olursa olsun 1.1.1994-31.12.1998 ta­rihleri arasında bu işlerden elde edilen ve Türkiye de genel netice hesaplarına intikal ettiri­len kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulabilecektir. Bu tarihten sonra elde edilen kazançlar hakkında bu istisna hükmü uygulanmayacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnanın uygulanabil­mesi için yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağla­nan hasılatın en az % 15'inin kambiyo mevzuatı gereğince döviz olarak yurda getirilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, % 15 oranının kazanca değil hasılata uygulanacak olmasıdır.

Sözü edilen dövizlerin yurda getirildiğinin tevsiki, dövizin Türkiye'ye getirilip yetkili Banka veya müesseselerde bozdurularak alınan döviz alım belgesinin ibrazı ile mümkün­dür.

B -      YURT DIŞINDA YAPlLAN İNŞAAT, ONARMA, MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARlN % 20 ORANLI KURUMLAR VERGİSİ VE GELİR VERGİSİ TEVKİFATI KARŞISINDAKİ DURUMU

Kurumların, yurt dışında. yaptıkları inşaat, onarnıa ve montaj işleri ile teknik hizmet­lerden sağlanan ve Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, anılan Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince % 20 oranında hesaplanan kurumlar vergisinin matrahına da dahil edilmeyecek­tir.

Bu istisna, kurumun ilgili yıldaki kazancının yeterli olmaması veya faaliyetin zararla sonuçlanması durumunda da uygulanabilecektir. Bu durumda, ilgili yılda fiilen indirim ko­nusu yapılamayan söz konusu kazançlar, müteakip yıl kazançlarından indirilmek üzere cari yıl zararı olarak devredilecektir. Devredilen bu zararlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Ancak bu indi­rim, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılacaktır.

Öte yandan, kurumun ilgili yıl faaliyetlerinin zararla sonuçlanması hali de, istisna ka­zancın kurum zararına eklenmesi ve izleyen yılda zarar olarak kurum kazancından indiril­mesi sırasında % 20 oranında hesaplanan kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir.

Kurumlar vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj ve teknik hizmetlerden sağ­lanan kazançlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat oranları, halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlar da ise % 10 olarak uygulanacaktır.

Ancak, yurt dışında elde edilen bu kazançlara % 25 oranının üzerinde bir verginin uy­gulanmış olması halinde, sözü edilen tevkifat oranları, bu oranın üzerinde uygulanan her bir puan için % 0,75 oranında indirim yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Yurt dışında uygulanan vergi oranının halka açık anonim şirketlerde 28.75, diğer kurumlarda % 32,5 oranını aşması halinde bu tevkifat oranları "% 0" olarak uygulanacaktır.

Buna göre, yurt dışı inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden yapılacak tevkifat oranları aşağıda açıklanmıştır.

 

Yurt Dışında Uygulanan

Vergilerin Oranı (%)

Türkiye'de Uygulanacak

Vergi Tevkifat Oranı (%)

 

Halka Açık

Anonim Şirketler

Diğer

Kurumlar

25 ve aşağısı..............................................

5...........................

10

26............................................................

4,25.......................

9,25

27............................................................

3,5........................

8,50

28............................................................

2,75.......................

7,75

28,75.......................................................

0...........................

7,75

29............................................................

0...........................

7

30............................................................

0...........................

6,25

31............................................................

0...........................

5,50

32............................................................

0...........................

4,75

32,5 ve yukarısı..........................................

0...........................

0

C - İNDİRİMLİ GELİR VERGİSİ TEVKİFAT ORANLARININ UYGULANMASINDA İBRAZ EDİLMESİ GEREKEN BELGELER

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan söz konusu yurtdışı kazançları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt ben­dine göre halka açık anonim şirketlerde % 5, diğer kurumlarda % 10 oranında yapılan gelir vergisi tevkifatından daha düşük oranda bir tevkifat, aşağıda belirtilen hususlar çerçevesinde uygulanabilecektir.

Yabancı memleketlerde elde edilen anılan kazançlara indirimli gelir vergisi tevkifatı oranının uygulanabilmesi için söz konusu kazançlara o ülkede uygulanan gelir veya ku­rumlar vergileri gibi kazanç üzerinden alınan vergilerin oranının % 25'in üzerinde olması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, anılan kazançlara yurt dışında uygu­lanan vergi oranının % 25'in üzerinde olmasının yeterli bulunması, diğer bir ifade ile ver­ginin ödenmesi şartının aranılmamasıdır. Öte yandan, uygulanan vergi oranı % 25'in üze­rinde olmakla birlikte örneğin (%30) yabancı ülkede kuruma tanınan bazı indirim ve istis­nalar nedeniyle nihai vergi yükü daha düşük (örneğin % 25) olabilmektedir. Bu durumda olan kurumlar da indirimli vergi tevkifatı oranından yararlanabileceklerdir. Bu örnekte, halka açık anonim şirketlerde "%0" diğer kurumlarda ise "% 6.25" tevkifat oranı uygulana­caktır.

Ancak ilgili yılda, yurt dışında bu işlerle ilgili olarak beyan edilen kazanç ve matrah ile bu tür kazançlar için geçerli olan vergiler ve oranlar yurt dışında bağlı bulunulan vergi dairesinden alınacak bir belge ile tevsik edilecektir. Söz konusu belgelerin yeminli tercüme bürolarına Türkçeye tercüme ettirilmesi gerekmektedir. Bu belgelerin vergi tevkifatına ilişkin muhtasar beyanname ekinde ibraz edilmemesi halinde mükellefler hakkında indi­rimli tevkifat oranı uygulanmayacaktır. Ancak bu belgelerin daha sonra ibraz edilmesi ha­linde düzeltme zamanaşımı süresi içinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı tabiidir.

Aşağıdaki örnekte, mükellef kurumun 1994 yılı kazançları ile ilgili olarak 4108 sa­yılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki vergilendirme işlemleri ile anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılması gereken vergilendirme işlemleri gösterilmektedir.

ÖRNEK

Faaliyet konusu inşaat işleri olan ve halka açık şirket niteliğinde bulunmayan (A) Anonim Şirketi, 1994 yılı hesap döneminde yurt dışı inşaat işlerinden 30.000.000.000.- lira ve yurt içindeki inşaat işlerinden 20.000.000.000.- lira kâr elde etmiştir. Anılan ku­rum portföyünde bulundurduğu Devlet tahvili ve Hazine bonosu gelirlerinden ise aynı yılda 10.000.000.000.- lira faiz geliri elde etmiştir. Yurt dışındaki inşaat işlerinden elde edilen kazançlar yabancı ülkede % 30 oranında vergilendirilmektedir. Ancak, kurumun bu ülkede yararlandığı indirim ve istisnalar nedeniyle % 25 oranına tekabül eden 7.500.000.000.- lira kurumlar vergisi ödenmiştir. (Bu örnekteki inşaat işleri aynı yıl içinde başlayıp sona ermiştir.)

a) 4108 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Önce Verilen Beyanname üzerinden Yapılan İşlemler

- Kurum kazancı............................................................................ :     60.000.000.000.-TL.

(30.000.000.000 + 20.000.000.000 + 10.000.000.000)

- Kurumlar vergisi......................................................................... :     15.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 x % 25)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi.................................................... :     12.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 x % 20)

- Fon payı........................................................................................ :       1.500.000.000.-TL.

(15.000.000.000 x % 10)

- Geçici vergi.................................................................................. :     10.500.000.000.-TL.

(15.000.000.000 x % 70)

94/5307 Sayılı Kararname Uygulanmak Suretiyle Hesaplanan Gelir Vergisi Tevkifatı

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu

faizlerinin indirim ve istisnalardan

önceki kurum kazancı içindeki payı.................................. :............................... % 16,66

(10.000.000.000 / 60.000.000.000)

- 94/5307 sayılı Kararnamenin % 16.66 oranına

isabet eden (c) sütunundaki gelir vergisi

tevkifat oranı.......................................................................... :.............................. % 14.12

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :.... (-) 15.000.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı................................................ :......... 45.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 15.000.000.000)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 6.354.000.000.-TL.

(45.000.000.000 x 14.12)

- Fon payı................................................................................... :............... 635.400.000.-TL.

(6.354.000.000 x % 10)

Toplam Vergi............................................................................... :......... 33.989.400.000.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :..... 15.000.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :..... 10.500.000.000.-

- Fon payı................................... :....... 1.500.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 6.354.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 635.400.000.-

                                                       +                                    

Toplam............. :..... 33.989.400.000.-

Kurum, hesaplanan kurumlar vergisinden yurt dışında ödemiş olduğu 7.500.000.000.- lira tutarındaki kurumlar vergisini mahsup etmiştir. Dolayısıyla ödenecek kurumlar vergisi 7.500.000.000.- lira olmaktadır. Mahsup işleminden sonra ödenecek toplam vergi tutarı ise (33.989.400.000 - 7.500.000.0000=) 26.489.400.000.- lira olmuştur.

b) 4108 Sayılı Kanunun Yürürlüğe Girmesinden Sonra Verilecek Kurumlar Vergisi Beyannamesi Üzerinden Yapılacak İşlemler

Bu kurumun, Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi vermesi halinde, yurt dışı inşaat işlerinden elde edilen kazançlar için Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 24 üncü maddesindeki istisnanın uygulanması nedeniyle ödemesi gereken vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

- Kurum kazancı................................................................................... 60.000.000.000.-TL.

- İstisnalar........................................................................................ (-) 30.000.000.000.-TL.

(Yurt dışı inşaat işlerinden elde edilen kazanç                                                                    )

- Kurumlar vergisi matrahı................................................................. 30.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 30.000.000.000)

- Kurumlar vergisi.................................................................................. 7.500.000.000.-TL.

(30.000.000.000 x % 25)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı............................................ 30.000.000.000.-TL.

(60.000.000.000 - 30.000.000.000)

- % 20 oranlı kurumlar vergisi............................................................. 6.000.000.000.-TL.

(30.000.000.000 x % 20)

- Geçici vergi........................................................................................... 5.250.000.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 70)

- Fon payı.................................................................................................... 750.000.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 10)

94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin toplam kurum kazancı içindeki payı           :               % 16,66

(10.000.000.000 / 60.000.000.000)

- 94/5307 sayılı Kararnamenin % 16.66 oranına isabet eden (c) sütunundaki gelir vergisi tevkifat oranı         :...................................................................................... % 14.12

- Yurt dışı inşaat işlerinden sağlanan kazancın toplam ku­rum kazancı içindeki oranı           :               % 50

(30.000.000.000 / 60.000.000.000)

- Yurt dışında uygulanan % 30 oranındaki vergiye isabet eden tevkifat oranı              :            % 6.25

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :...... (-) 7.500.000.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                

- Gelir vergisi tevkifatı matrahı................................................ :......... 52.500.000.000.-TL.

- Yurt dışında yapılan inşaat işlerinden sağlanan

kazanca isabet eden "% 6,25" oranında tevkifata

tabi gelir vergisi matrahı................................................................ 26.250.000.000.-TL.

(52.500.000.000 x % 50)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................................ 1.640.625.000.-TL.

(26.250.000.000 x % 6.25)

- Fon payı.................................................................................................... 164.062.500.-TL.

(1.640.625.000 x % 10)

- Diğer kazançlara isabet eden "% 14.12" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı................................................. 26.250.000.000.-TL.

(52.500.000.000 - 26.250.000.000)                                   

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................................ 3.706.500.000.-TL.

(26.250.000.000 x % 14.12)

- Fon payı.................................................................................................... 370.650.000.-TL.

(3.706.500.000 x % 10)

Toplam Vergiler.......................................................................... :......... 19.381.837.500.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :....... 7.500.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :....... 5.250.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 750.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 1.640.625.000.-

- Fon payı................................... :........... 164.062.500.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 3.706.500.000.-

- Fon payı................................... :............. 370.650.000

                                                       +                                    

Toplam.................... 19.381.837.500.-

 

Bu hesaplamalara göre, kurumun daha önce vermiş olduğu kurumlar ve gelir vergisi beyannameleri esas alındığında (26.489.400.000.- 19.381.837.500=) 7.107.562.500.- Lira fazla vergi tahakkuk ettirilmiş olmaktadır. Buna göre gerekli düzeltmenin yapılması gere­kir.

 

 

 

 

 

Vergi Türü

4108 Sayılı Kanun

Öncesi Tahakkuk Eden Vergiler (TL.)

4108 Sayılı Kanuna

Göre Tahakkuk Edecek

Vergiler (TL.)

Düzeltmeye

Konu Vergi

Farkları (TL.)

Kurumlar Vergisi

7.500.000.000.-

7.500.000.000.-

-

Fon payı

1.500.000.000.-

750.000.000.-

750.000.000.-

Geçici Vergi

10.500.000.000.-

5.250.000.000.-

5.250.000.000.-

Gelir Vergisi Tev.

6.354.000.000.-

5.347.125.000.-

1.006.875.000.-

Fon Payı

+ 635.400.000.-

+ 534.712.500.-

+ 100.687.500.-

Toplam

26.489.400.000.-

19.381.837.500.-

7.107.562.000.-

93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapılması gerek­mekte olup, yukarıdaki veriler dikkate alınarak kurumun, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre ödeyeceği gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki gibi hesapla­nacaktır. Bu kurum, 1995 yılında yurt dışı hasılatı dahil 80.000.000.000.-TL hasılat elde etmiştir.

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki oranı         :               % 12.5

(10.000.000.000 / 80.000.000.000)

- "0" oranında tevkifata tabi Hazine bonosu ve Devlet tah­vili faiz gelirine isabet eden kurumlar vergisi             ...................................................................... 937.500.000.-TL.

(7.500.000.000 x % 12.5)

- Gelir vergisi tevkifat matrahından indirilecek kurumlar vergisi                                     :            6.562.500.000.-TL.

(7.500.000.000 / 937.500.000)

- İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı................ :......... 60.000.000.000.-TL.

- İndirimler................................................................................. :..... ( -) 6.562.500.000.-TL.

(Kurumlar vergisi)                                                                                                                       

- Gelir vergisi tevkifat matrahı................................................. :......... 53.437.500.000.-TL.

- Devlet tahvili ve Hazine bonosu gelirine

isabet eden "0" oranında tevkifata tabi

gelir vergisi matrahı.................................................................... :........... 6.679.687.500.-TL.

(53.437.500.000 x % 12.5)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :......................... 0

(6.679.687.500 x % 0)

- Yurt dışı inşaat işleri kazançlarının toplam

kurum kazancı içindeki payı...................................................... :....................... % 50

(30.000.000.000 / 60.000.000.000)

- Yurt dışında uygulanan % 30 oranındaki vergiye

isabet eden tevkifat oranı.......................................................... :....................... % 6.25

- Yurt dışı inşaat işlerinden sağlanan kazanca

isabet eden "% 6.25" oranında tevkifata tabi

gelir vergisi matrahı.................................................................... :......... 26.718.750.000.-TL.

(53.437.500.000 x % 50)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 1.669.921.875.-TL.

(26.718.750.000 x % 6.25)

- Fon payı.......................................................................................... :............... 166.992.187.-TL.

(1.669.921.875 x % 10)                                                               

- Diğer gelirlere isabet eden "% 20" oranında

tevkifata tabi gelir vergisi matrahı............................................ :......... 20.039.062.500.-TL.

(53.437.500.000 - 6.679.687.500 - 26.718.750.000)

- Gelir vergisi tevkifatı............................................................... :........... 4.007.812.500.-TL.

(20.039.062.500 x % 20)

- Fon payı................................................................................... :............... 400.781.250.-TL.

(4.007.812.500 x % 10)

Toplam Vergiler.......................................................................... :......... 19.745.507.812.-TL.

- Kurumlar vergisi..................... :....... 7.500.000.000.-

- Geçici vergi.............................. :....... 5.250.000.000.-

- Fon payı................................... :........... 750.000.000.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 1.669.921.875.-

- Fon payı................................... :........... 166.992.187.-

- Gelir vergisi tevkifatı............... :....... 4.007.812.500.-

- Fon payı................................... :............. 400.781.250

                                                       +                                    

Toplam............. :..... 19.745.507.812.-

VI - GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 94 ÜNCÜ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ 6 NUMARALI BENDİNİN (b) ALT BENDİNE GÖRE YAPILAN GELİR VERGİSİ TEVKİFA-TININ BEYANI VE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 98 inci maddesinde, 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kâr­lar ve iratlar i1e bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre kurumların, ilgili yıl kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) ait bendine göre ge­rekli vergi tevkifatını yapmaları ve tevkif edilen bu vergiyi ertesi ayın 20 nci günü akşa­mına kadar muhtasar beyanname ile bağlı bulunulan vergi dairesine bildirmeleri gerekmek­tedir. Beyan edilen bu tevkifatın ödeme zamanı ise aynı Kanunun 119 uncu maddesinde dü­zenlenmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 4108 sayılı Kanunla değişen 119 uncu maddesinde aynen, "94 üncü madde gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname ve­recekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılır. Ancak 94 üncü maddenin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendinde yazılı menkul sermaye iratlarının dağıtılmaması halinde yapılacak vergi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerleri kurumlar vergisinin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenir." denilmektedir.

Bu hükme göre:

- Kurumların dönem safi kârının kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar dağıtılması halinde; vergi tevkifatı muhtasar beyanname verme süresi içinde ödene­cektir.

- Kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar kurum yetkili organınca dönem safi kârının dağıtılmamasına karar verilmesi veya kâr dağıtımı konusunda yetkili organın bir karar almaması durumunda gelir vergisi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerlerinin ise kurumlar vergisinin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.

- Şirketin safi kârın kullanım şeklini tayine yetkili organı, kâr dağıtım kararı almış; ancak kârın dağıtımının kurumlar vergisi beyanname verilme süresinden sonraki bir tarihte veya şirket yönetim kurulunun tayin edeceği bir tarihte yapılmasına karar vermiş ise genel kurul veya yönetim kurulunca belirlenen dağıtım tarihine kadar kar dağıtılmamış olacağın­dan söz konusu tarihe kadar bu kurumlar üç taksit imkanından yararlanacaklardır. Ancak, taksitlerin vadesi gelmediği halde kârın kısmen dağıtılması durumunda dağıtılan kısma isabet eden tevkifat tutarının, kârın tamamen dağıtılması halinde ise tevkifat tutarının ta­mamının kâr dağıtımına başlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi gerekir.

- Dönem kârının kısmen dağıtımı halinde, dağıtılan dönem kârının kurumun Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca düzenlenen kâr dağıtım tablosuna göre bulunan dağıtılabilir net dönem kârı içindeki oranı hesaplanacaktır. Bulunan bu ora­nın hesaplanan toplam gelir vergisi tevkifatı tutarına uygulanması suretiyle taksitlendiril­meksizin ödenecek tevkifat miktarı belirlenecektir. Böylece, bulunacak tutarın toplam tev­kifat tutarından indirilmesinden sonra birinci taksit muhtasar beyannamenin verilme süresi içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenecek tevkifat tutarı bulunacaktır. Dağıtılan kâr payı içinde ihtiyatlardan karşılanan bir tutar var ise bu tutar dağıtılan kârın hesabında dikkate alınmayacaktır.

ÖRNEK

(A) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hesap dönemi sonunda Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca düzenlenen kâr dağıtım tablosuna göre bulunan dağı­tılabilir net dönem kârı 800.000.000.- liradır. Toplam gelir vergisi tevkifat tutarı ise 180.000.000.-liradır. Şirket yönetim kurulu 400.000.000.-lirası bu dönem kârından, 200.000.000.-lirası da önceki dönemlerde ayrılmış olan ihtiyatlardan olmak üzere toplam 600.000.000.-liranın 10 Nisan 1995 tarihinde dağıtımına başlanılmasına karar verilmiştir.

Bu durumda, (A) Anonim Şirketi'nin hesaplanan gelir vergisi tevkifatının taksit tutar­ları ve ödeme süreleri aşağıdaki gibi olacaktır.

- Dağıtılabilir net dönem kârı.................................................. :............... 800.000.000.-TL.

- Dağıtımına karar verilen dönem kârı.................................. :............... 400.000.000.-TL.

- Dağıtımına karar verilen dönem kârının

dağıtılabilir net dönem kârı içindeki oranı....................... :....................... % 50

(400.000.000 / 800.000.000)

- Taksitlendirilmeksizin ödenmesi gereken gelir

vergisi tevkifat tutarı.............................................................. :................. 90.000.000.-TL.

(180.000.000 x % 50)

- Taksitlendirilmesi gereken gelir vergisi

tevkifat tutarı........................................................................... :................. 90.000.000.-TL.

(180.000.000 + 90.000.000)

- Taksit tutarları......................................................................... :................. 30.000.000.-TL.

(90.000.000 / 3)

- Muhtasar beyannamenin verilme süresi sonuna kadar

ödenmesi gereken gelir vergisi tevkifat tutarı................. :............... 120.000.000.-TL.

(90.000.000 - 30.000.000)

- 31 Temmuz 1995 tarihine kadar ödenmesi gereken

gelir vergisi tevkifat tutarı..................................................... :................. 30.000.000.-TL.

- 31 Ekim 1995 tarihine kadar ödenmesi geken

gelir vergisi tevkifat tutarı..................................................... :................. 30.000.000.-TL.

VII - 4108 SAYILI KANUNUN 1.1.1994 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI DOLAYISIYLA YAPILACAK DÜZELTME İŞLEMLERİ

A - DÜZELTMEYE KONU OLACAK HÜKÜMLER

4108 sayılı Kanunun kurumlar vergisi istisnalarına ilişkin bazı hükümleri 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde kurumların, ilgili yıl kârlarının dağıtılmaması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fık­rasının 4 numaralı bendine göre menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatının üç eşit taksitte ödenmesine ilişkin hükmü de 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kurumla­rın 1994 yılı kazançlarına ilişkin olup 1.1.1995 tarihinden itibaren beyanı gereken kurum kazançları hakkında da bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 4108 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte 1994 yılı hesap dö­nemi kurum kazançlarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler verilmiş olacaktır. Söz konusu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile düzeltme işlemleri­nin kısa süre içinde sonuçlandırılması amaçlandığından bu Kanunun 25 ve 32 nci maddele­rinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde vergi inceleme raporu ve yeminli mali müşavirlik tasdik raporu aranmayacaktır.

Buna göre, düzeltme işlemlerine konu olabilecek kurumlar vergisinden müstesna ka­zançlar şunlardır.

- İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında satı­şından veya üretim tesislerinin ayni sermaye olarak konulmasından doğan ve sermayeye ilave edilen kazançlar.

- 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında elde edilen rüçhan hakkı kupon satış ka­zançları ile emisyon primleri.

- 1.1.1986 tarihinden önce ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yet­kiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergiden muaflığı ka­bul edilmiş olup menkul kıymetlerin temettü faiz ve ikramiyeleri.

- Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile hizmetlerden 1.1.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sağlanan kazançlar.

B - DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN VERİLMESİ VE BU BEYANNAMELER ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen ve 1.1.1994 tarihinden iti­baren geçerli olan geçici 23 ve 24 üncü maddelerdeki istisnalar ile düşük oranlı gelir ver­gisi tevkifat oranlarından yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan maddeleri uygulamak suretiyle 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ait kurumlar vergisi ve muhtasar beyanna­melerini yeniden düzenlemeleri ve Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçeve­sinde bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Bu beyannameler Vergi Usul Kanununun 126 ncı maddesinde belirtilen düzeltme zamanaşımı süresi içinde verile­bilecektir. Düzeltme talebi, bir dilekçe ve ekinde 1994 yılı için bastırılmış bulunan mev­cut kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerin ya da bu beyannamelerin ölçülerine uy­gun fotokopileri çekilmek suretiyle elde edilecek örneklerinin doldurularak vergi dairesine verilmesi suretiyle yapılacaktır.

Verilecek dilekçede, 1994 yılı için verilen kurumlar vergisi ve muhtasar beyannameler ile bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerine göre hesaplanan matrah, vergi ve fon miktar­ları ayrı ayrı gösterilecektir. Dilekçede ayrıca düzeltme beyannamelerine göre talep edilen iade veya mahsup tutarları da açıkça yazılacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygu­lanması nedeniyle verilecek düzeltme beyannameleri üzerine % 25 oranlı kurumlar vergisi, % 20 oranlı kurumlar vergisi ve geçici vergi tutarları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat tutarında da değişiklik olabilecektir. Dolayısıyla bazı hallerde, ilave gelir vergisi tevkifatı yapılması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle anılan düzeltme be­yannameleri üzerine kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde yeniden hesaplanan söz konusu gelir vergisi tevkifatı tutarının da dik­kate alınması gerekmektedir. Düzeltme beyannamelerine göre, mükellefe iadesi gereken kurumlar vergisi ve fon tutarından, varsa ilave olarak tahakkuk ettirilecek gelir vergisi tevkifatı tutarının mahsup edilmesi gerekir. Mahsup sonucu kalan bir tutar olması halinde bu tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir. Mahsup işlemi, 4108 sayılı Kanunun geçici l inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, fazla ödenen ver­gilerin ödendiği tarih esas alınarak yapılacaktır. Bu işlemler sırasında,fazla ödemenin ya­pıldığı tarih ile mahsup işlemlerinin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir. Bu mahsuplara rağmen kalan vergi ve fon tutarının bulunması durumunda ise bu tutarların vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir raporu aranmaksızın öncelikle mükellefe iade edilmesi gerekir.

Mükelleflerin talepleri halinde, kendilerine iadesi gereken vergilerin, vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Ancak bu konuda mükellefin talebinin olmaması halinde, bu işlemin vergi dairesince resen yapılamayacağı tabiidir.

Öte yandan, 4108 sayılı Kanunun 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hü­kümlerine göre yeniden düzenlenecek düzeltme beyannameleri üzerine mükellefler adına bu hükümlerin uygulanması dolayısıyla yapılacak ilave vergi ve fon tarhiyatlarına ceza ve ge­cikme faizi uygulanmayacaktır.

C - FİNANSMAN FONU

Bilindiği üzere, sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanılmak ve yatırım indirimi bel­gesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi ku­rum kazancından indirebilmektedirler. Finansman fonunun hesaplanması konusunda, 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III üncü bölümünde gerekli açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, bu Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 1994 yılı kurum kazançları için 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi veren kurumla­rın, istisna uygulaması dolayısıyla bu yıl kazançlarından ayıracağı ve indirim konusu ya­pacağı finansman fonu tutarı da değişecektir. Bu durumda daha önce verilen beyannameye göre hesaplanan finansman fonunun, verilen düzeltme beyannamesine göre hesaplanan fi­nansman fonu tutarını aşan kısmı, indirim konusu yapılamayacağından düzeltme beyan­namesinde vergilendirilecek kazanca dahil edilecektir.

D -        GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ ÜÇ EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinde 4108 sayılı Kanunla yapılan ve bu Tebliğin VI ncı bölümünde açıklanan değişiklikle, kurumların dağıtılmayan kazançlarına ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca tevkif edilen gelir vergisinin üç eşit taksitte ödenmesi esası getirilmiştir.

Buna göre, söz konusu değişikliğin 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiği 2 Haziran 1995 tarihinden önce, Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinin 4108 sayılı Kanunla değişmeden önceki hükmü uyarınca sözü edilen tevkifatın tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların vadesi gelmeyen son iki taksit tutarının iadesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

Belirtilen durumda olup, mahsup veya iade talebinde bulunan kurumların bu talepleri­nin yerine getirilebilmesi için, 1994 yılı hesap dönemine ait kârın dağıtılmaması konu­sunda şirket yetkili organınca alınan kararın bir örneğinin vergi dairesine ibraz edilmesi veya bu yönde alınmış bir yetkili organ kararı mevcut değilse, şirketi idare ve temsile yet­kili olanlarca kurumun kâr dağıtılmasına ilişkin bir kararının bulunmadığının yazılı olarak vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlar çerçevesinde mahsup veya iade için başvuruda bulunan kurumların, ödenmiş olup yeni düzenlemeye göre vadesi gelmemiş olan tevkifat tutarları, bunların varsa muac­cel hale gelmiş vergi borçlarına mahsup edilecek, artan kısmı ise iade edilecektir. Ancak, iadesi söz konusu olan tutarların bu kurumların istemeleri halinde varsa vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsup edilebileceği tabiidir.

1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b bendi uyarınca yapılan gelir vergisi tevkifatının tama­mını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yaptıkları mahsup veya iade talepleri, 4108 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, yukarıda açıklanan esaslar çerçe­vesinde fazla ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yerine getirilecektir. Bu işlemler sırasında, fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işleminin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bu menkul sermaye iratları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini süresinde vermiş ve hesaplanan gelir vergisinin birinci taksitini aynı süre içinde ödemiş olan mükelleflerin kalan taksitlerini yukarıda açıklanan sürelerde ödemeleri halinde ödenen bu taksitler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Ancak, bu mükelleflerin 31 Temmuz 1995 tarihine kadar 1994 yılı kazançlarının dağıtılmamasına ilişkin şirket yetkili organının kararını bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmiş olmaları şarttır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, gelir vergisi tevkifatını üç eşit taksitte ödeme imkanından yararlanılamayacağından süresinde ödenmeyen taksit tutarına gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.


(*) 56 sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3 nolu bölümü ile değiştirilmiştir.

 

 

VII _ 4108 SAYILI KANUNUN 1.1.1994 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLAN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI DOLAYISIYLA

YAPILACAK DÜZELTME İŞLEMLERİ

A _ DÜZELTMEYE KONU OLACAK HÜKÜMLER

4108 sayılı Kanunun kurumlar vergisi istisnalarına ilişkin bazı hükümleri 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde kurumların, ilgili yıl kârlarının dağıtılmaması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendine göre menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatının üç eşit taksitte ödenmesine ilişkin hükmü de 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kurumların 1994 yılı kazançlarına ilişkin olup 1.1.1995 tarihinden itibaren beyanı gereken kurum kazançları hakkında da bu hükmün uygulanması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 4108 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte 1994 yılı hesap dönemi kurum kazançlarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler verilmiş olacaktır. Söz konusu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile düzeltme işlemlerinin kısa süre içinde sonuçlandırılması amaçlandığından bu Kanunun 25 ve 32 nci maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde vergi inceleme raporu ve yeminli mali müşavirlik tasdik raporu aranmayacaktır.

Buna göre, düzeltme işlemlerine konu olabilecek kurumlar vergisinden müstesna kazançlar şunlardır.

_ İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında satışından veya üretim tesislerinin ayni

sermaye olarak konulmasından doğan ve sermayeye ilave edilen kazançlar.

_ 1.1.1994-31.12.1998 tarihleri arasında elde edilen rüçhan hakkı kupon satış kazançları ile emisyon primleri.

_ 1.1.1986 tarihinden önce ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği

mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergiden muaflığı kabul edilmiş olup menkul kıymetlerin temettü faiz ve

ikramiyeleri.

_ Yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ile hizmetlerden 1.1.1994-31.12.1994 tarihleri arasında sağlanan

kazançlar.

B _ DÜZELTME BEYANNAMELERİNİN VERİLMESİ VE BU BEYANNAMELER ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER

4108 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen ve 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olan geçici 23 ve 24 üncü maddelerdeki istisnalar ile düşük oranlı gelir vergisi tevkifat oranlarından yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan maddeleri uygulamak suretiyle 1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ait kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerini yeniden düzenlemeleri ve Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümleri çerçevesinde bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Bu beyannameler Vergi Usul Kanununun 126 ncı maddesinde belirtilen düzeltme zamanaşımı süresi içinde verilebilecektir. Düzeltme talebi, bir dilekçe ve ekinde 1994 yılı için bastırılmış bulunan mevcut kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerin ya da bu beyannamelerin ölçülerine uygun fotokopileri çekilmek suretiyle elde edilecek örneklerinin doldurularak vergi dairesine verilmesi suretiyle yapılacaktır.

Verilecek dilekçede, 1994 yılı için verilen kurumlar vergisi ve muhtasar beyannameler ile bunlara ilişkin düzeltme beyannamelerine göre hesaplanan matrah, vergi ve fon miktarları ayrı ayrı gösterilecektir. Dilekçede ayrıca düzeltme beyannamelerine göre talep edilen iade veya mahsup tutarları da açıkça yazılacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun sözü edilen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinin uygulanması nedeniyle verilecek düzeltme beyannameleri üzerine % 25 oranlı kurumlar vergisi, % 20 oranlı kurumlar vergisi ve geçici vergi tutarları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifat tutarında da değişiklik olabilecektir. Dolayısıyla bazı hallerde, ilave gelir vergisi tevkifatı yapılması durumu ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle anılan düzeltme beyannameleri üzerine kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin olarak yapılacak düzeltme ve iade işlemlerinde yeniden hesaplanan söz konusu gelir vergisi tevkifatı tutarının da dikkate alınması gerekmektedir. Düzeltme beyannamelerine göre, mükellefe iadesi gereken kurumlar vergisi ve fon tutarından, varsa ilave olarak tahakkuk ettirilecek gelir vergisi tevkifatı tutarının mahsup edilmesi gerekir. Mahsup sonucu kalan bir tutar olması halinde bu tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilecektir. Mahsup işlemi, 4108 sayılı Kanunun geçici l inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, fazla ödenen vergilerin ödendiği tarih esas alınarak yapılacaktır. Bu işlemler sırasında,fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işlemlerinin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir. Bu mahsuplara rağmen kalan vergi ve fon tutarının bulunması durumunda ise bu tutarların vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir raporu aranmaksızın öncelikle mükellefe iade edilmesi gerekir.

Mükelleflerin talepleri halinde, kendilerine iadesi gereken vergilerin, vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Ancak bu konuda mükellefin talebinin olmaması halinde, bu işlemin vergi dairesince resen yapılamayacağı tabiidir.

Öte yandan, 4108 sayılı Kanunun 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe giren hükümlerine göre yeniden düzenlenecek düzeltme beyannameleri üzerine mükellefler adına bu hükümlerin uygulanması dolayısıyla yapılacak ilave vergi ve fon tarhiyatlarına ceza ve gecikme faizi uygulanmayacaktır.

C _ FİNANSMAN FONU

Bilindiği üzere, sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanılmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi kurum kazancından indirebilmektedirler. Finansman fonunun hesaplanması konusunda, 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III üncü bölümünde gerekli açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, bu Tebliğin önceki bölümlerinde öngörülen şartları yerine getirerek 1994 yılı kurum kazançları için 4108 sayılı Kanuna göre düzeltme beyannamesi veren kurumların, istisna uygulaması dolayısıyla bu yıl kazançlarından ayıracağı ve indirim konusu yapacağı finansman fonu tutarı da değişecektir. Bu durumda daha önce verilen beyannameye göre hesaplanan finansman fonunun, verilen düzeltme beyannamesine göre hesaplanan finansman fonu tutarını aşan kısmı, indirim konusu yapılamayacağından düzeltme beyannamesinde vergilendirilecek kazanca dahil edilecektir.

D _ GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ ÜÇ EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ

Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinde 4108 sayılı Kanunla yapılan ve bu Tebliğin VI ncı bölümünde açıklanan değişiklikle, kurumların dağıtılmayan kazançlarına ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca tevkif edilen gelir vergisinin üç eşit taksitte ödenmesi esası getirilmiştir.

Buna göre, söz konusu değişikliğin 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiği 2 Haziran 1995 tarihinden önce, Gelir Vergisi Kanununun 119 uncu maddesinin 4108 sayılı Kanunla değişmeden önceki hükmü uyarınca sözü edilen tevkifatın tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların vadesi gelmeyen son iki taksit tutarının iadesini istemeleri mümkün bulunmaktadır.

Belirtilen durumda olup, mahsup veya iade talebinde bulunan kurumların bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için, 1994 yılı hesap dönemine ait kârın dağıtılmaması konusunda şirket yetkili organınca alınan kararın bir örneğinin vergi dairesine ibraz edilmesi veya bu yönde alınmış bir yetkili organ kararı mevcut değilse, şirketi idare ve temsile yetkili olanlarca kurumun kâr dağıtılmasına ilişkin bir kararının bulunmadığının yazılı olarak vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

Bu şartlar çerçevesinde mahsup veya iade için başvuruda bulunan kurumların, ödenmiş olup yeni düzenlemeye göre vadesi gelmemiş olan tevkifat tutarları, bunların varsa muaccel hale gelmiş vergi borçlarına mahsup edilecek, artan kısmı ise iade edilecektir. Ancak, iadesi söz konusu olan tutarların bu kurumların istemeleri halinde varsa vadesi gelmemiş vergi borçlarına mahsup edilebileceği tabiidir.

1994 yılı hesap dönemi kazançlarına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b bendi uyarınca yapılan gelir vergisi tevkifatının tamamını 20 Mayıs 1995 tarihine kadar ilgili vergi dairesine ödeyen kurumların bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yaptıkları mahsup veya iade talepleri, 4108 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına münhasır olmak üzere, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde fazla ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yerine getirilecektir. Bu işlemler sırasında, fazla ödemenin yapıldığı tarih ile mahsup işleminin yapıldığı tarih arasında geçen süre için mahsuba konu olacak vergi borçlarına gecikme zammı uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bu menkul sermaye iratları üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatına ilişkin muhtasar beyannamelerini süresinde vermiş ve hesaplanan gelir vergisinin birinci taksitini aynı süre içinde ödemiş olan mükelleflerin kalan taksitlerini yukarıda açıklanan sürelerde ödemeleri halinde ödenen bu taksitler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Ancak, bu mükelleflerin 31 Temmuz 1995 tarihine kadar 1994 yılı kazançlarının dağıtılmamasına ilişkin şirket yetkili organının kararını bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmiş olmaları şarttır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, gelir vergisi tevkifatını üç eşit taksitte ödeme imkanından yararlanılamayacağından süresinde ödenmeyen taksit tutarına gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.

(*) 56 sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3 nolu bölümü ile değiştirilmiştir.

EK 1 :ÖNYÜZ
 ARKAYÜZ
Resmi Gazete No: 22951 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 1 Nisan, 1997 Adı: UID: LXDEIKVMIG69NZNM
İçerik:




 
11 Mart 1995 tarih ve 22224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 6 Temmuz 1995 tarih ve 22335 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer alan bazı hususlarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu:

50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu" başlıklı II-B/e bölümünde kurumların, geçmiş yıl zararlarını öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararlar i1e uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar şeklinde ayırıma tabi tutmaları gerektiği, öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararların % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi, uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararların ise % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Genel Tebliğde yer alan bu açıklama, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde geçmiş yıl zararlarının kaynaklarına göre bir ayırıma tabi olmaksızın indirim konusu yapılacağının öngörüldüğü gerekçesi ile Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/2669 K: 1996/1076 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar gereğince kaynağına bakılmaksızın bütün geçmiş yıl zararları % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir. Bu nedenle, 1996 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin geçmiş yıl zararları ile ilgili Tablo V'de yer alan "İndirim ve İstisnaların Uygulanmasından Doğan Zararlar" sütununun doldurulmasına gerek bulunmayıp bütün zararlar "Diğer Zararlar" sütununa yazılacaktır.

Buna paralel olarak gelecek yıla devreden geçmiş yıl zararları da bir ayırıma tabi tutulmayacak, 75 numaralı "Gelecek Yıla Devreden Cari Yıl Zararı" satırı doldurulacak, 76, 77 ve 78 numaralı satırlar boş bırakılacaktır. Ayrıca, Tablo VII'de yer alan 84 numaralı "Mahsup Edilen Geçmiş Yıl Zararlarının İndirim ve İstisnaların Uygulanmasından Doğan Kısmı" satırı da boş bırakılacaktır.

2. Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 Sayılı Kararname İle (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği:

50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 Sayıli Kararname ile (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği" başlıklı V-A/4-c bölümünde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak tevkifatın hesaplanmasında, matraha dahil olmayan gelir unsurlarına isabet eden kurumlar vergisinin indirim konusu yapılamayacağı, indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergisinin gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacağı açıklanmıştır.

Genel Tebliğde yer alan bu açıklama; Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/3804 K:1996/1619 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar gereğince Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak tevkifatın hesaplanmasında, tevkifat matrahına dahil olsun olmasın kurumlar vergisinin tamamı indirilebilecektir.

3. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna Uygulamasında Kooperatiflerin Durumu:

51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III/A bölümünün "İstisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler" başlıklı 1 inci kısmında, konut veya işyeri yapı kooperatiflerinde amacın üyelerin bir konut veya işyeri sahibi yapılması olduğu, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinde yer alan istisnanın müteaahitlere kat karşılığı arsa payı devredilmesinde, ortak sayısı kadar iktisap edilen konut veya işyerinden doğan kazanç için sözkonusu olacağı, ortak sayısından fazla konut veya işyeri alınması halinde bunlara isabet eden kazanca istisna uygulanmayacağı, yapı kooperatiflerinin amaçlarını gerçekleştirmelerinden, başka bir ifade ile ortaklarının birer konut veya işyeri sahibi olmasından sonra, fazla olan arsalarının nakit veya kat karşılığı satılması halinde, bu satış veya devirden doğan kazanç için istisna uygulanmayacağı ifade edilmiştir.

Tebliğde yer alan bu açıklama, Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/3870; K:1996/1074 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun E:1996/314; K: 1996/419 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur.

Bu karar çerçevesinde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatiflerin, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanması gerekmektedir. İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir. Ancak istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında gösterilmesi, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmaması ve kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

İçerik 1:




 
11 Mart 1995 tarih ve 22224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 6 Temmuz 1995 tarih ve 22335 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer alan bazı hususlarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu:

50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu" başlıklı II-B/e bölümünde kurumların, geçmiş yıl zararlarını öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararlar i1e uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar şeklinde ayırıma tabi tutmaları gerektiği, öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararların % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi, uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararların ise % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Genel Tebliğde yer alan bu açıklama, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde geçmiş yıl zararlarının kaynaklarına göre bir ayırıma tabi olmaksızın indirim konusu yapılacağının öngörüldüğü gerekçesi ile Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/2669 K: 1996/1076 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar gereğince kaynağına bakılmaksızın bütün geçmiş yıl zararları % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir. Bu nedenle, 1996 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin geçmiş yıl zararları ile ilgili Tablo V'de yer alan "İndirim ve İstisnaların Uygulanmasından Doğan Zararlar" sütununun doldurulmasına gerek bulunmayıp bütün zararlar "Diğer Zararlar" sütununa yazılacaktır.

Buna paralel olarak gelecek yıla devreden geçmiş yıl zararları da bir ayırıma tabi tutulmayacak, 75 numaralı "Gelecek Yıla Devreden Cari Yıl Zararı" satırı doldurulacak, 76, 77 ve 78 numaralı satırlar boş bırakılacaktır. Ayrıca, Tablo VII'de yer alan 84 numaralı "Mahsup Edilen Geçmiş Yıl Zararlarının İndirim ve İstisnaların Uygulanmasından Doğan Kısmı" satırı da boş bırakılacaktır.

2. Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 Sayılı Kararname İle (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği:

50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 Sayıli Kararname ile (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği" başlıklı V-A/4-c bölümünde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak tevkifatın hesaplanmasında, matraha dahil olmayan gelir unsurlarına isabet eden kurumlar vergisinin indirim konusu yapılamayacağı, indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergisinin gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacağı açıklanmıştır.

Genel Tebliğde yer alan bu açıklama; Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/3804 K:1996/1619 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar gereğince Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak tevkifatın hesaplanmasında, tevkifat matrahına dahil olsun olmasın kurumlar vergisinin tamamı indirilebilecektir.

3. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna Uygulamasında Kooperatiflerin Durumu:

51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III/A bölümünün "İstisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler" başlıklı 1 inci kısmında, konut veya işyeri yapı kooperatiflerinde amacın üyelerin bir konut veya işyeri sahibi yapılması olduğu, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinde yer alan istisnanın müteaahitlere kat karşılığı arsa payı devredilmesinde, ortak sayısı kadar iktisap edilen konut veya işyerinden doğan kazanç için sözkonusu olacağı, ortak sayısından fazla konut veya işyeri alınması halinde bunlara isabet eden kazanca istisna uygulanmayacağı, yapı kooperatiflerinin amaçlarını gerçekleştirmelerinden, başka bir ifade ile ortaklarının birer konut veya işyeri sahibi olmasından sonra, fazla olan arsalarının nakit veya kat karşılığı satılması halinde, bu satış veya devirden doğan kazanç için istisna uygulanmayacağı ifade edilmiştir.

Tebliğde yer alan bu açıklama, Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/3870; K:1996/1074 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun E:1996/314; K: 1996/419 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur.

Bu karar çerçevesinde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatiflerin, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanması gerekmektedir. İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir. Ancak istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında gösterilmesi, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmaması ve kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

İçerik 2:




 
11 Mart 1995 tarih ve 22224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 6 Temmuz 1995 tarih ve 22335 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer alan bazı hususlarla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu:

50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu" başlıklı II-B/e bölümünde kurumların, geçmiş yıl zararlarını öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararlar i1e uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar şeklinde ayırıma tabi tutmaları gerektiği, öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararların % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi, uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararların ise % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Genel Tebliğde yer alan bu açıklama, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde geçmiş yıl zararlarının kaynaklarına göre bir ayırıma tabi olmaksızın indirim konusu yapılacağının öngörüldüğü gerekçesi ile Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/2669 K: 1996/1076 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar gereğince kaynağına bakılmaksızın bütün geçmiş yıl zararları % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir. Bu nedenle, 1996 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin geçmiş yıl zararları ile ilgili Tablo V'de yer alan "İndirim ve İstisnaların Uygulanmasından Doğan Zararlar" sütununun doldurulmasına gerek bulunmayıp bütün zararlar "Diğer Zararlar" sütununa yazılacaktır.

Buna paralel olarak gelecek yıla devreden geçmiş yıl zararları da bir ayırıma tabi tutulmayacak, 75 numaralı "Gelecek Yıla Devreden Cari Yıl Zararı" satırı doldurulacak, 76, 77 ve 78 numaralı satırlar boş bırakılacaktır. Ayrıca, Tablo VII'de yer alan 84 numaralı "Mahsup Edilen Geçmiş Yıl Zararlarının İndirim ve İstisnaların Uygulanmasından Doğan Kısmı" satırı da boş bırakılacaktır.

2. Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 Sayılı Kararname İle (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği:

50 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 Sayıli Kararname ile (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarına İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği" başlıklı V-A/4-c bölümünde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak tevkifatın hesaplanmasında, matraha dahil olmayan gelir unsurlarına isabet eden kurumlar vergisinin indirim konusu yapılamayacağı, indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergisinin gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacağı açıklanmıştır.

Genel Tebliğde yer alan bu açıklama; Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/3804 K:1996/1619 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar gereğince Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6-b bendi uyarınca yapılacak tevkifatın hesaplanmasında, tevkifat matrahına dahil olsun olmasın kurumlar vergisinin tamamı indirilebilecektir.

3. İştirak Hisseleri veya Gayrimenkullerin Satışından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna Uygulamasında Kooperatiflerin Durumu:

51 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin III/A bölümünün "İstisnadan Yararlanacak Olan Mükellefler" başlıklı 1 inci kısmında, konut veya işyeri yapı kooperatiflerinde amacın üyelerin bir konut veya işyeri sahibi yapılması olduğu, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesinde yer alan istisnanın müteaahitlere kat karşılığı arsa payı devredilmesinde, ortak sayısı kadar iktisap edilen konut veya işyerinden doğan kazanç için sözkonusu olacağı, ortak sayısından fazla konut veya işyeri alınması halinde bunlara isabet eden kazanca istisna uygulanmayacağı, yapı kooperatiflerinin amaçlarını gerçekleştirmelerinden, başka bir ifade ile ortaklarının birer konut veya işyeri sahibi olmasından sonra, fazla olan arsalarının nakit veya kat karşılığı satılması halinde, bu satış veya devirden doğan kazanç için istisna uygulanmayacağı ifade edilmiştir.

Tebliğde yer alan bu açıklama, Danıştay 4 üncü Dairesinin E:1995/3870; K:1996/1074 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun E:1996/314; K: 1996/419 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur.

Bu karar çerçevesinde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ya da özel kanunlara göre kurulan kooperatiflerin, ortağın sahip olabileceği en fazla pay tutarı dikkate alınmaksızın gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazanç istisnasından yararlanması gerekmektedir. İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir. Ancak istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında gösterilmesi, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmaması ve kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesinde kullanılması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 9 Mart, 1963 Adı: UID: M7D8J4SPJT861H4F
İçerik:

 

 
18/2/1963 tarih ve 199 sayılı Kanunla, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 14, 15, 18, 19, 20, 21.24. 28. ve 41 inci maddeleriyle, ayni kanunun 192 sayılı kanunla madde 12, 13 ve 44 üncü maddeleri değiştirilmiş bulunmaktadır.

Bu değişiklik ve ilâvelere ve bunların tatbik şekline ait gerekli açıklamalar 5422 sayılı kanunun madde numaraları esas alınmak suretiyle aşağıda gösterilmiştir.

Madde 1 _ Bu madde ile vergi mevzuuna alınan mükellefler meyanında olup, C ve D bentlerinde yer alan kurumların tüzelkişiliği haiz olmamalarının da mümkün bulunduğu nazara alınarak, birinci fıkradaki "Tüzelkişilerin" kelimesi yerine "kurumların" kelimesi konulmuş, böylece madde, mezkûr mükelleflere ayrı tüzelkişilik verilmiş olup olmaması keyfiyetinin bunların mükellefiyetlerine tesir etmeyeceğini hükme bağlayan ayni kanunun 4 ve 5 inci maddelerine mütenazır ve uygun hale getirilmiştir.

Diğer taraftan, maddenin D bendinde, parantez içerisinde, bu kanunun tatbikatında cemaatlerin de tesis hükmünde olduğu tasrih edilmiştir. Çeşitli cemaatlere ait iktisadî işletmelerin de kurumlar vergisinin mevzuunda mütalâa olunması keyfiyeti 5422. sayılı kanunun ruh ve maksadına tamamen uygun olduğu halde, mezkûr kanunda bu hususta lâfzi bir sarahatın bulunmaması tatbikatta bazı tereddütlerin doğmasına sebep olmaktaydı. Tedvin olunan hüküm ile, bu tereddütler bertaraf edilmiş olup, cemaatlere bağlı işletmelerin de gerekli şartları taşımaları halinde vergi mevzuunda mütalâa edilmesi gerekeceği sarahaten belirtilmiştir. Bir kamu idare ve müessesesi olmadıkları gibi dernek, tesis veya vakıf durumunda da olmayan ve "Cemaatler" olarak adlandırılan kuruluşlardan maksat, azınlık cemaati, kilise, mütevelli hey'eti, hahambaşılı, patrikhane, ekzarhane ve bunlara benzer sair teşekküllerdir. Şuna da işaret edelim ki yeni hüküm vergi mevzuuna müteallik olup, bunun, bu gibi teşekküllere ait işletmelere, kanunun muafiyet hükümlerine göre şimdiye kadar tanınmış bulunan muafiyetleri haleldar edici veya bundan sonra muafiyet verilmesine mani olucu bir mahiyeti olmadığı izahtan varestedir.

Maddenin son fıkrasında yapılan değişiklik tarım faaliyetlerinden elde edilen kazançların gelir vergisi mevzuuna alınmış olmasiyle ilgilidir. Kurum kazancının, gelir vergisi mevzuuna giren unsurlarından terekküp ettiği zikredilmek suretiyle, bu hüküm Gelir Vergisi Kanununun halihazır durumuna uygun hale getirilmiştir.

Madde 2 _ Maddedeki tek değişiklik "Ticaret Kanununun" ibaresinın "Türk Ticaret Kanununun" şekline getirilmesine taallûk etmekte olup, 865 sayılı Ticaret Kanununun yerine kaim olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun adının madde metninde zikredilmesinden ibarettir. Sırf tenazuru sağlamaya matuf olan bu tadilât başkaca bir mana veya tatbikat değişikliğine delâlet etmemektedir.

Madde 3 _ Vergi mevzuuna alınan kooperatif şirketleri tayin eden bu maddede yapılan en önemli değişiklik yabancı kooperatif şirketlerin de vergi mevzuuna alınmış olmasına mütealliktir. Bu itibarla, istihlâk, istihsal, kredi, satış, yapı vesair namlarla kurulan yabancı kooperatif şirketlerin de, muafiyet hükümlerinden istifade etmedikleri takdirde, kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanununun 485 inci maddesinde kooperatif şirket, "Ortaklarının iktisadî menfaatlerini ve hususiyle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım ve kefalet sayesinde sağlayıp korumak maksadiyle bir ticaret unvanı altında kurulan değişir sermayeli bir şirket" olarak tarif edilmiş, ortakların şirket borçlarından dolayı mesuliyetinin müteselsil ve hudutsuz veya hudutsuz ve fakat koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mütenasip yahut muayyen bir meblağ ile hudutlu olabileceği açıklanmıştır.

Belirtildiği gibi maddede, "........ aynı mahiyetteki yabancı kooperatif şirketler" den bahsedildiğine göre, yabancı bir şirketin kooperatif olup olmadığının tayininde Türk Ticaret Kanununun yukarıda zikredilen hükümleriyle vazolunan umumi kıstaslara istinat edilmesi lâzım gelir.

Diğer bir değişiklik 2 nci maddeye mütenazır olarak (Türk Ticaret Kanunu) deyiminin kullanılmış olmasıdır.

Madde 4 _ Maddedeki başlıca değişiklik 2 nci fıkraya verilen sarahatla ifade olunabilir. Filhakika, birinci fıkrada zikredilen şartları haiz oldukları halde müstakil muhasebeleri bulunmayan veya kendilerine muayyen bir sermaye tahsis edilmemiş olan bazı iktisadî kamu müesseselerinin vergi mükellefiyetlerinin tayininde tatbikatta zaman zaman hasıl olan tereddütler bu hükümle artık bertaraf edilmiş olmaktadır.

Madde 5 _ Dernek, tesis ve vakıflara ait iktisadî işletmelerin mahiyetini açıklayan bu maddeye (Aynı mahiyetteki yabancı işletmeler) ibaresi ilâve edilmis bulunmaktadır. Kanunun tadilinden önce 6 ncı maddede yabancı derneklere ait iktisadî müessese ve işletmeler yönünden mevcut olan hüküm yabancı tesis ve vakıflara bağlı iktisadî işletmelere de teşmil edilerek ilgisine binaen bu maddeye ithal olunmuştur. Bu itibarla, gerek yabancı derneklere ve gerekse yabancı tesis ve vakıflara ait olup da sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler haricinde kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmelerin kazanç gayesi güdüp gütmemelerine, tüzel kişiliği haiz olup olmamalarına ve kendilerine tahsis edilmiş sermaye ile müstakil muhasebelerinin bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, kurumlar vergisi mevzuuna alınması iktiza etmektedir.

Ayrıca, birinci maddede tesis hükmünde oldukları zikredilen cemaatlere ait iktisadî işletmeler de dolayısiyle bu maddede tarif olunmakta, böylece cemaatlere ait olup da, bir önceki fıkrada zikrettiğimiz şartları haiz olan işletmelerin aynı surette vergi mevzuunda mütalâa edilmeleri gerekmektedir.

Madde 6 _ Bu maddede yapılan değişiklik ile, aynı zamanda yabancı kamu idare ve müesseselerine ait veya tabi olan sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler haricinde kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler de vergi mevzuuna alınmıştır.

Bu suretle, doğrudan doğruya yabancı bir devlete ait iktisadî işletmelerin yanında bilfarz, bu devletin bir belediyesine, vilâyet veya eyaletine (kamu idareleri), veyahut bir üniversitesine (kamu müessesesi ait olan ve gerekli şartları taşıyan iktisadî işletmelerin de kurumlar vergisine tabi tutulması lâzım gelir. Bu meyanda kanunun muafiyete ait hükümlerinin ayrıca nazarı itibare alınması gerekeceği de tabiidir.

Madde 7 _ Muaflıklara taallûk eden bu maddede evvelce yer alan PTT idaresi 6145 sayılı Kanunla, Devlet Demiryolları 6186 sayılı Kanunla birer iktisadî devlet teşekkülü haline getirilmiş ve bu bünye değişikliğinden beri kurumlar vergisine tabi tutulmuş olduklarından, maddeden çıkarılmışlardır. Keza 6623 sayılı Kanunla bir anonim ortaklık Türk Hava yolları Anonim Ortaklığı haline getirilen Devlet Havayollarına ait muafiyet esasen manasını kaybettiği cihetle, maddeden çıkarılmış bulunmaktadır.

Darphane ve Damga Matbaası, Millî Piyango İdaresi ve Askerî Fabrikalar hakkında ötedenberi mevcut olan kısmî muafiyet hükümleri 1 numaralı bentte bir araya getirilmiş ve askerî fabrikalar deyimine atelyeler kelimesi de ilâve edilmek suretiyle hükme açıklık verilmiştir. Bu suretle fabrika vüs'at ve mahiyetinde olmıyan askerî işyerlerinin de ayni şartlar dahilinde muafiyetten istifade ettirilmesi gerekeceği sarahata bağlanmış bulunmaktadır.

Tadilden önceki 8 numaralı bende tekabül eden 3 numaralı bende (kitap, gazete ve mecmua yayın evleri) ilâve edildiğinden, kamu idare ve müesseseleri veya dernek, tesis ve vakıflar 7 nci bend delâletiyle tarafından fıkrada belirtilen maksatlarla işletilen ve kitap, gazete veya mecmua yayımı ile iştigâl eden müesseselerin kurumlar vergisinden muaf tutulması gerekir.

7 numaralı bendde eski 12 numaralı bend yapılan tadilât ile, bu bend içinde bulunan (halkevleri ve halkodaları) tabiri metinden çıkarılmış ve bu bende göre vergiden muaf tutulacak kurumların muafiyetten istifade edip edemiyeceklerine dair karar verme yetkisi Maliye Bakanlığına bırakılmıştır.

12 numaralı bendde tadileden önceki 17 numaralı bend muafiyetin hudutlarını ve şumulünü genişletici hükümler vazolunmuştur. Şöyleki, köylere, köy birliklerine ve köy belediyelerine ait değirmenlerle bu amme teşekküllerine bağlı ve il sınırı içindeki yolcu taşıma işletmeleri muafiyete alınmış ve bu bendde zikredilen ve ötedenberi vergiden muaf bulunan tarım işletmeleriyle hamam ve çamaşırhane gibi işletmelerin köy belediyelerine ait olması halinde de muafiyetten faydalanmaları temin edilmiştir.

14 numaralı bende tadilden önceki 19. bend münhasıran kanser, cüzzam ve trahom tedavi eden hastaneler ilâve edilmiş olduğundan, hukuki şekli ne olursa olsun, münhasıran kanser, cüzzam ve trahom tedavi eden bir kurumun da bu faaliyetinden sağlıyacağı kazanç, kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır.

15 numaralı bendde, derneklere ait olup münhasıran üyelerin istifadesine tahsis edilen ve alkollü içki verilmeyen lokal, gazino ve lokanta işletmeleri vergiden muaf tutulmak suretiyle yeni bir muafiyet vazolunmuştur. Bu muafiyetin tatbikinde esas alınacak önemli noktalar, dernek üyesi olmayan şahıslara da açık bulundurulan veyahut da alkollü içki verilen bu gibi yerlerin muafiyetten istifade ettirilmemesi lâzım geleceği hususlarıdır.

Tadilden önceki 20 nci bende tekabül eden 16 ncı bendde yenilik olarak esas mukavelenamelerinde gerekli muafiyet şartları mevcut olan ve fakat fiiliyatta bu şartları ihlâl eden kooperatif şirketlerin muafiyetten faydalanamıyacağı sarahatle hükme bağlanmaktadır.

Madde 8 _ Bu maddenin 14 numaralı bendlerinde esasta bir değişiklik olmayıp, bir kısım kelime ve ifadelerde hükümleri vazıh hale getirmeğe matuf düzeltmeler yapılmıştır.

5 inci bendde yer alan Devlet Denizyolları ve Limanları Idaresiyle ilgili istisna hükmüne gelince, mezkûr idarenin 5842 sayılı Kanunla bir anonim ortaklık haline getirilmiş olması ve mevcut tekel işlerinin de bu ortaklığa devredilmiş bulunması sebebiyle sözü geçen hüküm hali hazır fiili durumu ifade edecek hale konulmuştur. Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığının yürütmeğe devam ettiği mezkûr tekel faaliyetleri 5842 sayılı Kanunun 610 uncu maddelerinde gösterilmiş olup, bunlardan sağlanacak kazancın vergiden müstesna tutulması iktiza eder.

Diğer taraftan maddenin sonuna eklenen bir fıkra ile, Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimi istisnasına taallûk eden hükümlerinin sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler hakkında da uygulanacağı esası kabul edilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimine ait hükümleri aynı şekil, kayıt ve şartlarla kurumlar vergisi mükellefi olan sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler hakkında da tatbik olunacaktır. Keza, indirim nispeti bakımından da gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri arasında bir tefrik yapılmamıştır. Ancak gelir vergisi mükellefleri için yatırım indiriminden istifade edebilecek yatırımlar öz sermayeden yapılan yatırımlarla tahdit edildiği halde, kurumlar bakımından tahvilât ihracı suretiyle sağlanan kaynaklar ile yapılan yatırımlarda yatırım indiriminden istifade ettirilmiştir.

Madde 11 _ Bu madde hükmünün, maksadına aykırı surette anlaşılmasını önlemek amaciyle kelime ve ifadelerde düzeltmeler yapılmış bulunmaktadır. Şöyleki değişiklikten önceki (kanunî veya iş merkezleri) ibaresinden, kanunî merkez veya iş merkezinden her hangi birinin Türkiye içinde bulunmaması halinde dar mükellefiyetin bahis konusu olabileceği manası çıkmakta idi. Böyle bir anlayışa mahal kalmamak ve dar mükellefiyetin uygulanabilmesi için ilgili kurumun kanunî ve iş merkezlerinden her ikisinin Türkiye dışında bulunması icabettiğini ifade etmek üzere, bahis konusu hükme gereken şekil verilmiştir.

Madde 12 _ 192 sayılı Kanunla daha önce bir kere tadil görmüş olan bu maddede bu kerre yapılan değişiklikler 1 ve 4 numaralı bentlere taallük etmektedir.

1 Numaralı bendde parantez içinde bulunan kısımdan (Merkezleri hesabına) kaydı çıkarılmıştır. Bu itibarla, yeni şekli ile işbu ihracaat istisnasının uygulanmasında, Türkiye'de satın alınan veya imâl edilen malın Türkiye'de satılmaksızın yabancı memleketlere gönderilmesi keyfiyeti esas olarak alınacak, ayrıca söz konusu ihracatın merkez hesabına yapılmış olması şartı aranmıyacaktır.

Türkiye'de bulunan izarî işletmeden elde edilen kazançlara ait 4 numaralı bendde yapılan tadilât vuzuh temini gayesine müstenittir.

Madde 13 _ Bu madde de 192 sayılı Kanunla tadil görmüş olup, bu kerre ikinci fıkraya, ziraî faaliyetle iştigal eden kurumların bu faaliyetlerinden doğan kazançlarının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 59 uncu maddesinin son fıkrasının da nazara alınacağı hükmü ilâve edilmiştir. Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun muaddel 59 uncu maddesinin son fıkrasında, ziraî kazancın bilânço esasına göre tespitinde 56, 57 ve 58 inci maddeler hükümleri de göz önünde tutularak tiarî kazancın bu husustaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

Bu hükme göre ziraî faaliyetler ile iştigal eden kurumlar, kurum kazancının tespitinde esas alınacak hasılât ve masraflar bakımından aynen ziraî faaliyetlerle iştigal eden gelir vergisi müktellefleri gibi hareket edeceklerdir.

Maddede yapılmış bulunan diğer değiştirmeler hükmesarahat vermeğe matuf olup, esasta bir değişikliği tazammun etmemektedir.

Madde 14 _ Kurum kazancının tespitinde indirilebilecek giderlere müteallik olan bu maddenin 6 ve 7 numaralı bendleri değiştirilmiştir.

Matrahtan tenzili caiz olan bağış ve yardımlarla ilgili 6 ncı bend hükmü, hem bağışın yapılabileceği teşekküller ve hem de bağış miktarı yönünden genişletilmiş bulunmaktadır. Yeni hükümlere göre kamu menfaatlerine yararlı dernekler yanında, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleriyle belediyelere ve köylere makbuz karşılığından yapılan bağış ve yardımların bir takvim yılı içindeki toplamı o yıla ait kurum kazancının yüzde ikisini ve her halde yirmi bin lirayı geçmemek şartiyle, matrahtan tenziline cevaz verilecektir. Bu ölçüyü aşan bağış kısmı ile miktarı ne olursa olsun yukarıda tadat edilen müessese ve teşekküller dışında kalanlara yapılacak yardımların hasılâttan indirilmesine cevaz bulunmamaktadır.

Bağış veya yardımın konusunu nakit para dışında bir mal veya hak veyahut da sair bir iktisadî değer teşkil ediyorsa, evvelemirde ve mevcut ise muhasebe kayıtlarındaki mukayyet değerinin bu değer mevcut değilse, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komsiyonlarınca tespit edilecek değerinin fıkra hükmünün tatbikinde nazara alınması gerekmektedir.

Zararın nakline taallûk eden 7 nci bendde yapılan değişiklikle nakil müddeti 5 yıla çıkarılmıştır. Her yılın zararının bilânçolarda ayrı ayrı gösterilmesi şartı muhafaza edilmiştir.

Madde 15 _ Kabul edilmeyen indirimlere müteallik olan bu maddenin 6 numaralı bendine ilâve olunan bir hüküm mucibince, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezaların gecikme zamlarının ve faizlerinin de vergi matrahından indirilmemesi gerekmektedir.

Bu maddeye 7 numaralı bir bend eklenmiş bulunmaktadır. Bilindiği veçhile, kurumlar vergisi kanununun 8/3 üncü maddesiyle ihraç kanunlarına veya devletle akdolunan mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri kurumlar vergisinden istisna edilmiş bulunmaktadır. Bahis mevzuu bend, hükümlerine göre, mezkûr temettü, faiz ve ikramiyelere isabet eden giderler kurum kazancının tespitinde indirim olarak kabul edilmiyecektir. Bu giderlerin gerçek miktarının kat'i olarak tespit edilememesi halinde, bunlar kurumlar vergisinden muaf menkul kıymetler protföyünün itibarî değer toplamına, hükümde söz konusu edilen ortalama gider emsalinin uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Banka Kredilerini Tanzim Komitesince tayinini müteakip işbu ortalama emsal nispeti ayrıca bildirilecektir.

Madde 18 _ Yabancı Ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespitine taallûk eden bu maddedeki en önemli değişiklik, bahis mevzuu kurumların hasılatına uygulanmakta ve evvelce üç yıl için tayin edilmekte olan ve bu müddet geçmeden değiştirilmesine imkân bulunmayan ortalama emsal nispetlerinin, en az bir yıl uygulanmış olması şartiyle, Bakanlıkça lüzum görüldüğü takdirde değiştirilebileceği hususudur. Yeni hükme göre, Maliye Bakanlığınca tespit olunan bu ortalama emsal nispetleri değiştirilmediği müddetçe bunların uygulanmasına devam edilecektir. Bunun dışında kalan değişiklikler maddeye sarahat vermeye matuf bulunmaktadır.

Madde 19 _ 12 nci maddenin 1 ve 7 numaralı fıkraları hükümlerine göre Türkiye'den ticarî ve arızî ticarî kazançlar sağlayan yabancı ulaştırma kurumlarının hasılâtına giren unsurları gösteren bu maddenin ilk fıkrasına bu ciheti belirten sarih bir ifade verilmiş, keza vuzuhu temin yönünden diğer fıkralarda da bir kısım değişiklikler yapılmıştır.

Madde 20 _ Kanunun 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrasında evvelce yapılmış olan tadille, dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların vergisinin, bu kurumların Türkiye'de müdür ve temsilcilerinin bulunmaması hallerinde, kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlıyanlar adına tarholunacağı hükme bağlanmıştır. Buna uygun olarak 20 nci maddede bu kerre yapılan değişiklikle, vergi sorumlusunun da vergi mükellefi gibi beyanname verebilmesine imkân verilmiştir. Bu itibarla, vergi sorumlusu sıfatiyle, dar mükellefiyete tabi kurumlar için beyanname veren gerçek veya tüzel kişilerden başkaca bir sevika Vekâletname v.s.aranılmaksızın beyannamelerinin yürürlükteki hükümler dahilinde kabulü ile mezkûr kurumların vergilerinin bunlar adına tarhedilmesi icabeder.

Tadilden önceki 20 nci maddenin 2 nci fıkrasında mevcut olan (kendilerine doğrudan doğruya bağlı sair iş yerleri) ibaresi (kendilerine bağlı sair iş yerleri) şekline getirilmiş olduğundan, mükelleflerin kendine doğrudan doğruya veya dolayısiyle bağlı olan bütün sair iş yerleri için tek bir beyanname vermeleri gerekmektedir.

Ancak, maddenin son fıkrasına müsteniden kamu tüzel kişileri ile dernek, tesis ve vakıfların kendilerine bağlı olan ve tüzel kişiliği haiz bulunmayan iktisadî müessese ve işletmelerin her biri için ayrı ayrı beyanname verilmesi mümkündür.

Diğer taraftan, beyannamenin, ilgili bulunduğu hesap döneminin neticelerini ihtiva edeceği hakkındaki hüküm de, ilgisine binaen 21 inci maddeden 20 nci maddeye nakledilmiş bulunmaktadır.

Madde 21 _ Bu maddenin değişik birinci fıkrasında, kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ay içinde verileceği hükme bağlanmaktadır. Yeni hüküm ile eskiden mevcut olan ve hesap döneminin kapandığı tarihten başlıyarak dört ay devam eden beyanname verme süresi değiştirilmekte ve kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin takvim yılı olduğu hallerde Nisan ayı içerisinde, özel hesap dönemi uygulanıyorsa bu dönemin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayda verilmesi iktiza etmektedir.

Maddeye yeniden ilâve edilen bir hüküm mucibince, dar mükellefiyette vergi muhatabının dar mükellef olan kurumun müdür veya temsilcisinin ve bunlar mevcut değilse kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlıyanların Türkiye'yi terketmesi halinde kurumlar vergisi beyannamesinin memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde verilmesi lâzım gelmektedir.

Maddeye eklenen diğer bir hüküm de, dar mükellefiyette mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi mevzuuna taallûk etmektedir. Buna göre, dar mükellef olan kurumun Türkiye'de iş yeri veya daimi temsilcisinin bulunmaması hallerinde, kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu vergi dairesi, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi addedilecektir.

Madde 24 _ Bu maddede yapılan tadilat ile, dar mükellefiyete tabi kurumların bazı nev'i kazanç ve iratları üzerinden alınan kurumlar vergisinin stopaj yolu ile alınmasını sağlayan yeni hükümler sevkedilmiştir. Bu hükümlere göre, dar mükellefiyete tabi kurumlara vergi sorumlusu durumunda bulunanlar tarafından ödenen aşağıdaki kazanç ve iratlar kurumlar vergisi tevkifatına tabidir.

1.Ücretler,

2. Serbest meslek kazançları,

3. Menkul sermaye iratları,

4. Telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, alâmeti farika ve benzeri gayrı maddî hakların satışı, devri, temliki ve kiralanması mukabilinde alınan bedeller.

Dar mükellef durumunda olan kurumlara, yukarıda gösterilen kazanç ve iratları sağlayanların, kurumlar vergisi tevkifatını ödedikleri meblâğların gayrisafi miktarları üzerinden yapmaları gerekmektedir. Ancak, bu kazanç ve iratlardan ayrıca bu kazancı elde eden kurumlar tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması bahis mevzuu değildir.

"Kazanç ve iratları sağlayanlar" yukarıda zikredilen kazanç ve iratları dar mükellef durumunda olan kurumlara nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettiren gerçek veya tüzel kişilerdir. Bunlar, bir ay zarfında bu suretle ödedikleri veya tahakkuk ettirdikleri kazanç ve iratları ile bunlardan % 20 nispetinde kestikleri kurumlar vergisini müteakip ayın 20 nci günü akşamına kadar, bağlı oldukları vergi dairesine muhtasar beyanname ile bildirmekle ödevlidirler. Kazanç ve iratlardan kurumlar vergisi tevkifatı yapmağa mecbur olanların, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi durumunda olup olmadıklarına bakılmıyacaktır. Mezkûr gerçek veya tüzelkişilerden Vergi ve Usul Kanunları hükümleri mucibince defter tutmak mecburiyetinde olanlar yaptıkları vergi tevkifatını ayrıca kendi kayıt ve hesaplarında göstermekle mükelleftirler.

Bu konuda zikre değer önemli bir husus da, kurumlar vergisi tevkif suretiyle alınan kazanç ve iratlar için kanunun 20 ve 22 nci maddelerine göre beyanname verilmesinin veya tevkifatın şumulüne girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere yukarda tadat edilen kazanç ve iratların ithalinin ihtiyari olduğudur. Kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulmuş kazanc ve iratları elde eden dar mükellefiyete tabi bir kurum, istediği takdirde, bu kazanç ve iratları için ve bunların mahiyetine göre 20 ve 22 nci maddelerin hükümleri dahilinde yıllık veya özel beyanname verebilir veya tevkifatın şumulüne girmeyen kazanç ve iratlar için bilfarz Türkiye'de elde ettiği ticarî kazanç için vereceği beyannameye mezkûr kazanç ve iratlarını da ithal edebilir. Bu takdirde, kanunun 44 üncü maddesi hükmü uyarınca, beyanname üzerinden hesaplanan ve bu kazanç ve iratlara taallûk eden kurumlar vergisinden, bunlardan evvelce tevkif edilmiş olan kurumlar vergisi mahsup edilir. Mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, anılan 44 üncü madde hükümleri dahilinde işlem yapılır.

Madde 28 _ Bu maddenin sonuna eklenen bir fıkra ile, kanunun 24 üncü maddesinde yapılan tadilât ile ihdas olunan hükümlere mütenazır olarak, tevkif yolu ile ödenen vergiler için, yıllık ve özel beyanname verilmemesi hallerinde, tevkifatın ilgili bulunduğu dönemlerin vergilendirme dönemi sayılacağı açıklanmıştır. Tevkifat bir ay zarfında ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratlar hakkında bahis konusu olduğuna göre, tevkifatın ilgili bulunduğu dönem ibaresinden, tevkifatın taallük ettiği ay kasdedilmektedir.

Madde 41 _ Bu maddeye yapılan ilâve ile, Kurumlar Vergisinin tevkif yoluyla alınması hallerinde, bu verginin ödenme zamanı tayin edilmiştir. Buna göre, 24 üncü maddeye göre tevkif yoliyle alınan kurumlar vergisinin tevkifatla ilgili muhtasar beyannamenin verilme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir. Yani, bir ay içinde kesilmiş bulunan vergilerin müteakip ayın 20 inci günü akşamına kadar hem beyan edilmesi ve hem de ödenmiş olması lâzımdır.

Madde 44 _ Kesilen vergilerin mahsubu hakkındaki hükümleri ihtiva eden bu maddede muaddel 24 üncü maddeye paralel olarak gerekli değişiklik yapılmıştır. Böylece kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlardan Gelir Vergisi Kanununa tevfikan kesilmiş olan vergilerin de, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubuna imkân verilmiştir.

Diğer taraftan, mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, keyfiyetin vergi dairesi tarafından mükellefe yazı ile bildirilmesi ve aradaki farkın mükellefin işbu yazıyı tebellüğü tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı halinde kendisine iade olunması esası kabul olunmuştur. Bir yıl içinde müracaat etmeyen mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşecektir.

Yukarıda temas olunan değişiklikler ve ilâvelerin bir kısmı ile ilgili olarak 199 sayılı Kanunda geçici beş madde yer almaktadır.

Geçici Madde 1 _ 1963 takvim yılından evvelki zamanlar da vuku bulan faaliyetlere ait vergilerin eski hükümlere göre alınacağını derpiş etmektedir. Bu itibarla, kurumların 31/12/1962 (dahil) tarihine kadar olan faaliyetleri hakkında 5422 sayılı kanun ile bundan değişiklikler yapmış olan 192 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması iktiza etmektedir.

Geçici Madde 2 _ Kurumlar Vergisi kesilmesine ait hükümlerin uygulama zamanının başlangıcının tayini ile ilgili olup münhasıran 1/1/1964 tarihinden itibaren nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratların tevkifata mevzu teşkil edeceğini hükme bağlamaktadır. Maddede sarahatle belirtildiği veçhile, 1/1/1964 tarihinden evvel tahakkuk etmiş olan kazanç ve iratların, bu tarihten sonra ödenmesi halinde tevkifata tabi tutulmaması gerekmektedir.

Geçici Madde 3 _ 5422 sayılı Kanunun 18 nci maddesine tevfikan tespit edilmiş olan ortalama emsal nispetlerinin, Maliye Bakanlığınca yeni ortalama emsal nispetleri tespit ve ilân olununcaya kadar tatbikine devam olunacağını amir bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, yabancı ulaştırma kurumlarının hasılatına uygulanacak ortalama emsal nispetleri en son olarak 1962, 1963 ve 1964 yılları için muteber olmak üzere 11 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 1961 yılı içerisinde tespit ve ilân olunmuştur. Böylece, yeni ortalama emsal nispetleri tespit ve ilân olunmadığı müddetçe bunların uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir.

Geçici Madde 4 _ Yukarıda belirtildiği üzere 8 inci maddenin sonuna, "Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimi istisnasına taallûk eden hükümleri kurumlar hakkında da uygulanır" fıkrası eklenmiş bulunduğundan, mezkûr kanunda yatırım indirimi ile ilgili olarak yer alan hükümlerden, ayni şartlar ve nispetler dahilinde kurumlar vergisi mükelleflerinin de faydalanması mümkün bulunmaktadır. Ancak, geçici 4 üncü madde ile bu konuda geçici olarak vaz edilen takyide göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yani 1/1/1963 tarihinden itibaren beşinci yılın sonuna kadar olan devrede yapılacak yatırım indirimleri, bu indirimlerin uygulanacağı kurum kazançlarının her yıl için % 20 sini geçemiyecektir. Daha açık bir ifade ile, bahis mevzuu yıllardan her hangi birinde yapılacak yatırım indirimi o yılın kurum kazancının azamî % 20 si kadar olabilecektir.

Geçici Madde 5 _ Yukarıda açıklandığı veçhile, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 nci fıkrasında yapılan değişiklikle kurumların zararlarını beş yıl müddetle nakletmelerine imkân verilmiştir. Geçici madde hükmüne göre, zarar nakline dair yeni hükmün tatbiki 1960 (dahil) yılından itibaren mümkündür. Bu suretle 1960 yılında tekevvün eden zararın en son 1965 yılı, 1961 yılı zararının ise en nihayet 1966 senesi kârları ile kapatılmasına cevaz verilmiş olmaktadır. 1959 yılı ile ondan önceki senelerde doğmuş bulunan zararlar ise, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten zamanında mer'i hüküm muvacehesindeki nakil imkânlarını esasen kaybetmiş olduklarından, bu yıllar zararlarının nakli için beş senelik bir imkân tanımak bahis konusu değlidir.

18/2/1963 tarih ve 199 sayılı Kanunun 22 inci maddesi hükmüne göre geçici maddeler hükümleri saklı kalmak üzere kanun 1 Ocak 1963 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

Bu duruma göre, 199 sayılı Kanunun hükümlerinin 1/1/1963 ten itibaren elde olunan kazanç ve iratların tespitinde nazara alınması ve muafiyete alınan kurumların da 1/1/1963 tarihinden itibaren muteber olmak üzere mükellefiyetlerinin kaldırılması gerekir.

Gereğinin bu esaslar dahilinde yapılması rica olunur.

İçerik 1:

 

 
18/2/1963 tarih ve 199 sayılı Kanunla, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 14, 15, 18, 19, 20, 21.24. 28. ve 41 inci maddeleriyle, ayni kanunun 192 sayılı kanunla madde 12, 13 ve 44 üncü maddeleri değiştirilmiş bulunmaktadır.

Bu değişiklik ve ilâvelere ve bunların tatbik şekline ait gerekli açıklamalar 5422 sayılı kanunun madde numaraları esas alınmak suretiyle aşağıda gösterilmiştir.

Madde 1 _ Bu madde ile vergi mevzuuna alınan mükellefler meyanında olup, C ve D bentlerinde yer alan kurumların tüzelkişiliği haiz olmamalarının da mümkün bulunduğu nazara alınarak, birinci fıkradaki "Tüzelkişilerin" kelimesi yerine "kurumların" kelimesi konulmuş, böylece madde, mezkûr mükelleflere ayrı tüzelkişilik verilmiş olup olmaması keyfiyetinin bunların mükellefiyetlerine tesir etmeyeceğini hükme bağlayan ayni kanunun 4 ve 5 inci maddelerine mütenazır ve uygun hale getirilmiştir.

Diğer taraftan, maddenin D bendinde, parantez içerisinde, bu kanunun tatbikatında cemaatlerin de tesis hükmünde olduğu tasrih edilmiştir. Çeşitli cemaatlere ait iktisadî işletmelerin de kurumlar vergisinin mevzuunda mütalâa olunması keyfiyeti 5422. sayılı kanunun ruh ve maksadına tamamen uygun olduğu halde, mezkûr kanunda bu hususta lâfzi bir sarahatın bulunmaması tatbikatta bazı tereddütlerin doğmasına sebep olmaktaydı. Tedvin olunan hüküm ile, bu tereddütler bertaraf edilmiş olup, cemaatlere bağlı işletmelerin de gerekli şartları taşımaları halinde vergi mevzuunda mütalâa edilmesi gerekeceği sarahaten belirtilmiştir. Bir kamu idare ve müessesesi olmadıkları gibi dernek, tesis veya vakıf durumunda da olmayan ve "Cemaatler" olarak adlandırılan kuruluşlardan maksat, azınlık cemaati, kilise, mütevelli hey'eti, hahambaşılı, patrikhane, ekzarhane ve bunlara benzer sair teşekküllerdir. Şuna da işaret edelim ki yeni hüküm vergi mevzuuna müteallik olup, bunun, bu gibi teşekküllere ait işletmelere, kanunun muafiyet hükümlerine göre şimdiye kadar tanınmış bulunan muafiyetleri haleldar edici veya bundan sonra muafiyet verilmesine mani olucu bir mahiyeti olmadığı izahtan varestedir.

Maddenin son fıkrasında yapılan değişiklik tarım faaliyetlerinden elde edilen kazançların gelir vergisi mevzuuna alınmış olmasiyle ilgilidir. Kurum kazancının, gelir vergisi mevzuuna giren unsurlarından terekküp ettiği zikredilmek suretiyle, bu hüküm Gelir Vergisi Kanununun halihazır durumuna uygun hale getirilmiştir.

Madde 2 _ Maddedeki tek değişiklik "Ticaret Kanununun" ibaresinın "Türk Ticaret Kanununun" şekline getirilmesine taallûk etmekte olup, 865 sayılı Ticaret Kanununun yerine kaim olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun adının madde metninde zikredilmesinden ibarettir. Sırf tenazuru sağlamaya matuf olan bu tadilât başkaca bir mana veya tatbikat değişikliğine delâlet etmemektedir.

Madde 3 _ Vergi mevzuuna alınan kooperatif şirketleri tayin eden bu maddede yapılan en önemli değişiklik yabancı kooperatif şirketlerin de vergi mevzuuna alınmış olmasına mütealliktir. Bu itibarla, istihlâk, istihsal, kredi, satış, yapı vesair namlarla kurulan yabancı kooperatif şirketlerin de, muafiyet hükümlerinden istifade etmedikleri takdirde, kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanununun 485 inci maddesinde kooperatif şirket, "Ortaklarının iktisadî menfaatlerini ve hususiyle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım ve kefalet sayesinde sağlayıp korumak maksadiyle bir ticaret unvanı altında kurulan değişir sermayeli bir şirket" olarak tarif edilmiş, ortakların şirket borçlarından dolayı mesuliyetinin müteselsil ve hudutsuz veya hudutsuz ve fakat koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mütenasip yahut muayyen bir meblağ ile hudutlu olabileceği açıklanmıştır.

Belirtildiği gibi maddede, "........ aynı mahiyetteki yabancı kooperatif şirketler" den bahsedildiğine göre, yabancı bir şirketin kooperatif olup olmadığının tayininde Türk Ticaret Kanununun yukarıda zikredilen hükümleriyle vazolunan umumi kıstaslara istinat edilmesi lâzım gelir.

Diğer bir değişiklik 2 nci maddeye mütenazır olarak (Türk Ticaret Kanunu) deyiminin kullanılmış olmasıdır.

Madde 4 _ Maddedeki başlıca değişiklik 2 nci fıkraya verilen sarahatla ifade olunabilir. Filhakika, birinci fıkrada zikredilen şartları haiz oldukları halde müstakil muhasebeleri bulunmayan veya kendilerine muayyen bir sermaye tahsis edilmemiş olan bazı iktisadî kamu müesseselerinin vergi mükellefiyetlerinin tayininde tatbikatta zaman zaman hasıl olan tereddütler bu hükümle artık bertaraf edilmiş olmaktadır.

Madde 5 _ Dernek, tesis ve vakıflara ait iktisadî işletmelerin mahiyetini açıklayan bu maddeye (Aynı mahiyetteki yabancı işletmeler) ibaresi ilâve edilmis bulunmaktadır. Kanunun tadilinden önce 6 ncı maddede yabancı derneklere ait iktisadî müessese ve işletmeler yönünden mevcut olan hüküm yabancı tesis ve vakıflara bağlı iktisadî işletmelere de teşmil edilerek ilgisine binaen bu maddeye ithal olunmuştur. Bu itibarla, gerek yabancı derneklere ve gerekse yabancı tesis ve vakıflara ait olup da sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler haricinde kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmelerin kazanç gayesi güdüp gütmemelerine, tüzel kişiliği haiz olup olmamalarına ve kendilerine tahsis edilmiş sermaye ile müstakil muhasebelerinin bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, kurumlar vergisi mevzuuna alınması iktiza etmektedir.

Ayrıca, birinci maddede tesis hükmünde oldukları zikredilen cemaatlere ait iktisadî işletmeler de dolayısiyle bu maddede tarif olunmakta, böylece cemaatlere ait olup da, bir önceki fıkrada zikrettiğimiz şartları haiz olan işletmelerin aynı surette vergi mevzuunda mütalâa edilmeleri gerekmektedir.

Madde 6 _ Bu maddede yapılan değişiklik ile, aynı zamanda yabancı kamu idare ve müesseselerine ait veya tabi olan sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler haricinde kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler de vergi mevzuuna alınmıştır.

Bu suretle, doğrudan doğruya yabancı bir devlete ait iktisadî işletmelerin yanında bilfarz, bu devletin bir belediyesine, vilâyet veya eyaletine (kamu idareleri), veyahut bir üniversitesine (kamu müessesesi ait olan ve gerekli şartları taşıyan iktisadî işletmelerin de kurumlar vergisine tabi tutulması lâzım gelir. Bu meyanda kanunun muafiyete ait hükümlerinin ayrıca nazarı itibare alınması gerekeceği de tabiidir.

Madde 7 _ Muaflıklara taallûk eden bu maddede evvelce yer alan PTT idaresi 6145 sayılı Kanunla, Devlet Demiryolları 6186 sayılı Kanunla birer iktisadî devlet teşekkülü haline getirilmiş ve bu bünye değişikliğinden beri kurumlar vergisine tabi tutulmuş olduklarından, maddeden çıkarılmışlardır. Keza 6623 sayılı Kanunla bir anonim ortaklık Türk Hava yolları Anonim Ortaklığı haline getirilen Devlet Havayollarına ait muafiyet esasen manasını kaybettiği cihetle, maddeden çıkarılmış bulunmaktadır.

Darphane ve Damga Matbaası, Millî Piyango İdaresi ve Askerî Fabrikalar hakkında ötedenberi mevcut olan kısmî muafiyet hükümleri 1 numaralı bentte bir araya getirilmiş ve askerî fabrikalar deyimine atelyeler kelimesi de ilâve edilmek suretiyle hükme açıklık verilmiştir. Bu suretle fabrika vüs'at ve mahiyetinde olmıyan askerî işyerlerinin de ayni şartlar dahilinde muafiyetten istifade ettirilmesi gerekeceği sarahata bağlanmış bulunmaktadır.

Tadilden önceki 8 numaralı bende tekabül eden 3 numaralı bende (kitap, gazete ve mecmua yayın evleri) ilâve edildiğinden, kamu idare ve müesseseleri veya dernek, tesis ve vakıflar 7 nci bend delâletiyle tarafından fıkrada belirtilen maksatlarla işletilen ve kitap, gazete veya mecmua yayımı ile iştigâl eden müesseselerin kurumlar vergisinden muaf tutulması gerekir.

7 numaralı bendde eski 12 numaralı bend yapılan tadilât ile, bu bend içinde bulunan (halkevleri ve halkodaları) tabiri metinden çıkarılmış ve bu bende göre vergiden muaf tutulacak kurumların muafiyetten istifade edip edemiyeceklerine dair karar verme yetkisi Maliye Bakanlığına bırakılmıştır.

12 numaralı bendde tadileden önceki 17 numaralı bend muafiyetin hudutlarını ve şumulünü genişletici hükümler vazolunmuştur. Şöyleki, köylere, köy birliklerine ve köy belediyelerine ait değirmenlerle bu amme teşekküllerine bağlı ve il sınırı içindeki yolcu taşıma işletmeleri muafiyete alınmış ve bu bendde zikredilen ve ötedenberi vergiden muaf bulunan tarım işletmeleriyle hamam ve çamaşırhane gibi işletmelerin köy belediyelerine ait olması halinde de muafiyetten faydalanmaları temin edilmiştir.

14 numaralı bende tadilden önceki 19. bend münhasıran kanser, cüzzam ve trahom tedavi eden hastaneler ilâve edilmiş olduğundan, hukuki şekli ne olursa olsun, münhasıran kanser, cüzzam ve trahom tedavi eden bir kurumun da bu faaliyetinden sağlıyacağı kazanç, kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır.

15 numaralı bendde, derneklere ait olup münhasıran üyelerin istifadesine tahsis edilen ve alkollü içki verilmeyen lokal, gazino ve lokanta işletmeleri vergiden muaf tutulmak suretiyle yeni bir muafiyet vazolunmuştur. Bu muafiyetin tatbikinde esas alınacak önemli noktalar, dernek üyesi olmayan şahıslara da açık bulundurulan veyahut da alkollü içki verilen bu gibi yerlerin muafiyetten istifade ettirilmemesi lâzım geleceği hususlarıdır.

Tadilden önceki 20 nci bende tekabül eden 16 ncı bendde yenilik olarak esas mukavelenamelerinde gerekli muafiyet şartları mevcut olan ve fakat fiiliyatta bu şartları ihlâl eden kooperatif şirketlerin muafiyetten faydalanamıyacağı sarahatle hükme bağlanmaktadır.

Madde 8 _ Bu maddenin 14 numaralı bendlerinde esasta bir değişiklik olmayıp, bir kısım kelime ve ifadelerde hükümleri vazıh hale getirmeğe matuf düzeltmeler yapılmıştır.

5 inci bendde yer alan Devlet Denizyolları ve Limanları Idaresiyle ilgili istisna hükmüne gelince, mezkûr idarenin 5842 sayılı Kanunla bir anonim ortaklık haline getirilmiş olması ve mevcut tekel işlerinin de bu ortaklığa devredilmiş bulunması sebebiyle sözü geçen hüküm hali hazır fiili durumu ifade edecek hale konulmuştur. Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığının yürütmeğe devam ettiği mezkûr tekel faaliyetleri 5842 sayılı Kanunun 610 uncu maddelerinde gösterilmiş olup, bunlardan sağlanacak kazancın vergiden müstesna tutulması iktiza eder.

Diğer taraftan maddenin sonuna eklenen bir fıkra ile, Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimi istisnasına taallûk eden hükümlerinin sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler hakkında da uygulanacağı esası kabul edilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimine ait hükümleri aynı şekil, kayıt ve şartlarla kurumlar vergisi mükellefi olan sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler hakkında da tatbik olunacaktır. Keza, indirim nispeti bakımından da gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri arasında bir tefrik yapılmamıştır. Ancak gelir vergisi mükellefleri için yatırım indiriminden istifade edebilecek yatırımlar öz sermayeden yapılan yatırımlarla tahdit edildiği halde, kurumlar bakımından tahvilât ihracı suretiyle sağlanan kaynaklar ile yapılan yatırımlarda yatırım indiriminden istifade ettirilmiştir.

Madde 11 _ Bu madde hükmünün, maksadına aykırı surette anlaşılmasını önlemek amaciyle kelime ve ifadelerde düzeltmeler yapılmış bulunmaktadır. Şöyleki değişiklikten önceki (kanunî veya iş merkezleri) ibaresinden, kanunî merkez veya iş merkezinden her hangi birinin Türkiye içinde bulunmaması halinde dar mükellefiyetin bahis konusu olabileceği manası çıkmakta idi. Böyle bir anlayışa mahal kalmamak ve dar mükellefiyetin uygulanabilmesi için ilgili kurumun kanunî ve iş merkezlerinden her ikisinin Türkiye dışında bulunması icabettiğini ifade etmek üzere, bahis konusu hükme gereken şekil verilmiştir.

Madde 12 _ 192 sayılı Kanunla daha önce bir kere tadil görmüş olan bu maddede bu kerre yapılan değişiklikler 1 ve 4 numaralı bentlere taallük etmektedir.

1 Numaralı bendde parantez içinde bulunan kısımdan (Merkezleri hesabına) kaydı çıkarılmıştır. Bu itibarla, yeni şekli ile işbu ihracaat istisnasının uygulanmasında, Türkiye'de satın alınan veya imâl edilen malın Türkiye'de satılmaksızın yabancı memleketlere gönderilmesi keyfiyeti esas olarak alınacak, ayrıca söz konusu ihracatın merkez hesabına yapılmış olması şartı aranmıyacaktır.

Türkiye'de bulunan izarî işletmeden elde edilen kazançlara ait 4 numaralı bendde yapılan tadilât vuzuh temini gayesine müstenittir.

Madde 13 _ Bu madde de 192 sayılı Kanunla tadil görmüş olup, bu kerre ikinci fıkraya, ziraî faaliyetle iştigal eden kurumların bu faaliyetlerinden doğan kazançlarının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 59 uncu maddesinin son fıkrasının da nazara alınacağı hükmü ilâve edilmiştir. Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun muaddel 59 uncu maddesinin son fıkrasında, ziraî kazancın bilânço esasına göre tespitinde 56, 57 ve 58 inci maddeler hükümleri de göz önünde tutularak tiarî kazancın bu husustaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

Bu hükme göre ziraî faaliyetler ile iştigal eden kurumlar, kurum kazancının tespitinde esas alınacak hasılât ve masraflar bakımından aynen ziraî faaliyetlerle iştigal eden gelir vergisi müktellefleri gibi hareket edeceklerdir.

Maddede yapılmış bulunan diğer değiştirmeler hükmesarahat vermeğe matuf olup, esasta bir değişikliği tazammun etmemektedir.

Madde 14 _ Kurum kazancının tespitinde indirilebilecek giderlere müteallik olan bu maddenin 6 ve 7 numaralı bendleri değiştirilmiştir.

Matrahtan tenzili caiz olan bağış ve yardımlarla ilgili 6 ncı bend hükmü, hem bağışın yapılabileceği teşekküller ve hem de bağış miktarı yönünden genişletilmiş bulunmaktadır. Yeni hükümlere göre kamu menfaatlerine yararlı dernekler yanında, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleriyle belediyelere ve köylere makbuz karşılığından yapılan bağış ve yardımların bir takvim yılı içindeki toplamı o yıla ait kurum kazancının yüzde ikisini ve her halde yirmi bin lirayı geçmemek şartiyle, matrahtan tenziline cevaz verilecektir. Bu ölçüyü aşan bağış kısmı ile miktarı ne olursa olsun yukarıda tadat edilen müessese ve teşekküller dışında kalanlara yapılacak yardımların hasılâttan indirilmesine cevaz bulunmamaktadır.

Bağış veya yardımın konusunu nakit para dışında bir mal veya hak veyahut da sair bir iktisadî değer teşkil ediyorsa, evvelemirde ve mevcut ise muhasebe kayıtlarındaki mukayyet değerinin bu değer mevcut değilse, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komsiyonlarınca tespit edilecek değerinin fıkra hükmünün tatbikinde nazara alınması gerekmektedir.

Zararın nakline taallûk eden 7 nci bendde yapılan değişiklikle nakil müddeti 5 yıla çıkarılmıştır. Her yılın zararının bilânçolarda ayrı ayrı gösterilmesi şartı muhafaza edilmiştir.

Madde 15 _ Kabul edilmeyen indirimlere müteallik olan bu maddenin 6 numaralı bendine ilâve olunan bir hüküm mucibince, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezaların gecikme zamlarının ve faizlerinin de vergi matrahından indirilmemesi gerekmektedir.

Bu maddeye 7 numaralı bir bend eklenmiş bulunmaktadır. Bilindiği veçhile, kurumlar vergisi kanununun 8/3 üncü maddesiyle ihraç kanunlarına veya devletle akdolunan mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri kurumlar vergisinden istisna edilmiş bulunmaktadır. Bahis mevzuu bend, hükümlerine göre, mezkûr temettü, faiz ve ikramiyelere isabet eden giderler kurum kazancının tespitinde indirim olarak kabul edilmiyecektir. Bu giderlerin gerçek miktarının kat'i olarak tespit edilememesi halinde, bunlar kurumlar vergisinden muaf menkul kıymetler protföyünün itibarî değer toplamına, hükümde söz konusu edilen ortalama gider emsalinin uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Banka Kredilerini Tanzim Komitesince tayinini müteakip işbu ortalama emsal nispeti ayrıca bildirilecektir.

Madde 18 _ Yabancı Ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespitine taallûk eden bu maddedeki en önemli değişiklik, bahis mevzuu kurumların hasılatına uygulanmakta ve evvelce üç yıl için tayin edilmekte olan ve bu müddet geçmeden değiştirilmesine imkân bulunmayan ortalama emsal nispetlerinin, en az bir yıl uygulanmış olması şartiyle, Bakanlıkça lüzum görüldüğü takdirde değiştirilebileceği hususudur. Yeni hükme göre, Maliye Bakanlığınca tespit olunan bu ortalama emsal nispetleri değiştirilmediği müddetçe bunların uygulanmasına devam edilecektir. Bunun dışında kalan değişiklikler maddeye sarahat vermeye matuf bulunmaktadır.

Madde 19 _ 12 nci maddenin 1 ve 7 numaralı fıkraları hükümlerine göre Türkiye'den ticarî ve arızî ticarî kazançlar sağlayan yabancı ulaştırma kurumlarının hasılâtına giren unsurları gösteren bu maddenin ilk fıkrasına bu ciheti belirten sarih bir ifade verilmiş, keza vuzuhu temin yönünden diğer fıkralarda da bir kısım değişiklikler yapılmıştır.

Madde 20 _ Kanunun 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrasında evvelce yapılmış olan tadille, dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların vergisinin, bu kurumların Türkiye'de müdür ve temsilcilerinin bulunmaması hallerinde, kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlıyanlar adına tarholunacağı hükme bağlanmıştır. Buna uygun olarak 20 nci maddede bu kerre yapılan değişiklikle, vergi sorumlusunun da vergi mükellefi gibi beyanname verebilmesine imkân verilmiştir. Bu itibarla, vergi sorumlusu sıfatiyle, dar mükellefiyete tabi kurumlar için beyanname veren gerçek veya tüzel kişilerden başkaca bir sevika Vekâletname v.s.aranılmaksızın beyannamelerinin yürürlükteki hükümler dahilinde kabulü ile mezkûr kurumların vergilerinin bunlar adına tarhedilmesi icabeder.

Tadilden önceki 20 nci maddenin 2 nci fıkrasında mevcut olan (kendilerine doğrudan doğruya bağlı sair iş yerleri) ibaresi (kendilerine bağlı sair iş yerleri) şekline getirilmiş olduğundan, mükelleflerin kendine doğrudan doğruya veya dolayısiyle bağlı olan bütün sair iş yerleri için tek bir beyanname vermeleri gerekmektedir.

Ancak, maddenin son fıkrasına müsteniden kamu tüzel kişileri ile dernek, tesis ve vakıfların kendilerine bağlı olan ve tüzel kişiliği haiz bulunmayan iktisadî müessese ve işletmelerin her biri için ayrı ayrı beyanname verilmesi mümkündür.

Diğer taraftan, beyannamenin, ilgili bulunduğu hesap döneminin neticelerini ihtiva edeceği hakkındaki hüküm de, ilgisine binaen 21 inci maddeden 20 nci maddeye nakledilmiş bulunmaktadır.

Madde 21 _ Bu maddenin değişik birinci fıkrasında, kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ay içinde verileceği hükme bağlanmaktadır. Yeni hüküm ile eskiden mevcut olan ve hesap döneminin kapandığı tarihten başlıyarak dört ay devam eden beyanname verme süresi değiştirilmekte ve kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin takvim yılı olduğu hallerde Nisan ayı içerisinde, özel hesap dönemi uygulanıyorsa bu dönemin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayda verilmesi iktiza etmektedir.

Maddeye yeniden ilâve edilen bir hüküm mucibince, dar mükellefiyette vergi muhatabının dar mükellef olan kurumun müdür veya temsilcisinin ve bunlar mevcut değilse kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlıyanların Türkiye'yi terketmesi halinde kurumlar vergisi beyannamesinin memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde verilmesi lâzım gelmektedir.

Maddeye eklenen diğer bir hüküm de, dar mükellefiyette mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi mevzuuna taallûk etmektedir. Buna göre, dar mükellef olan kurumun Türkiye'de iş yeri veya daimi temsilcisinin bulunmaması hallerinde, kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu vergi dairesi, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi addedilecektir.

Madde 24 _ Bu maddede yapılan tadilat ile, dar mükellefiyete tabi kurumların bazı nev'i kazanç ve iratları üzerinden alınan kurumlar vergisinin stopaj yolu ile alınmasını sağlayan yeni hükümler sevkedilmiştir. Bu hükümlere göre, dar mükellefiyete tabi kurumlara vergi sorumlusu durumunda bulunanlar tarafından ödenen aşağıdaki kazanç ve iratlar kurumlar vergisi tevkifatına tabidir.

1.Ücretler,

2. Serbest meslek kazançları,

3. Menkul sermaye iratları,

4. Telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, alâmeti farika ve benzeri gayrı maddî hakların satışı, devri, temliki ve kiralanması mukabilinde alınan bedeller.

Dar mükellef durumunda olan kurumlara, yukarıda gösterilen kazanç ve iratları sağlayanların, kurumlar vergisi tevkifatını ödedikleri meblâğların gayrisafi miktarları üzerinden yapmaları gerekmektedir. Ancak, bu kazanç ve iratlardan ayrıca bu kazancı elde eden kurumlar tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması bahis mevzuu değildir.

"Kazanç ve iratları sağlayanlar" yukarıda zikredilen kazanç ve iratları dar mükellef durumunda olan kurumlara nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettiren gerçek veya tüzel kişilerdir. Bunlar, bir ay zarfında bu suretle ödedikleri veya tahakkuk ettirdikleri kazanç ve iratları ile bunlardan % 20 nispetinde kestikleri kurumlar vergisini müteakip ayın 20 nci günü akşamına kadar, bağlı oldukları vergi dairesine muhtasar beyanname ile bildirmekle ödevlidirler. Kazanç ve iratlardan kurumlar vergisi tevkifatı yapmağa mecbur olanların, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi durumunda olup olmadıklarına bakılmıyacaktır. Mezkûr gerçek veya tüzelkişilerden Vergi ve Usul Kanunları hükümleri mucibince defter tutmak mecburiyetinde olanlar yaptıkları vergi tevkifatını ayrıca kendi kayıt ve hesaplarında göstermekle mükelleftirler.

Bu konuda zikre değer önemli bir husus da, kurumlar vergisi tevkif suretiyle alınan kazanç ve iratlar için kanunun 20 ve 22 nci maddelerine göre beyanname verilmesinin veya tevkifatın şumulüne girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere yukarda tadat edilen kazanç ve iratların ithalinin ihtiyari olduğudur. Kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulmuş kazanc ve iratları elde eden dar mükellefiyete tabi bir kurum, istediği takdirde, bu kazanç ve iratları için ve bunların mahiyetine göre 20 ve 22 nci maddelerin hükümleri dahilinde yıllık veya özel beyanname verebilir veya tevkifatın şumulüne girmeyen kazanç ve iratlar için bilfarz Türkiye'de elde ettiği ticarî kazanç için vereceği beyannameye mezkûr kazanç ve iratlarını da ithal edebilir. Bu takdirde, kanunun 44 üncü maddesi hükmü uyarınca, beyanname üzerinden hesaplanan ve bu kazanç ve iratlara taallûk eden kurumlar vergisinden, bunlardan evvelce tevkif edilmiş olan kurumlar vergisi mahsup edilir. Mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, anılan 44 üncü madde hükümleri dahilinde işlem yapılır.

Madde 28 _ Bu maddenin sonuna eklenen bir fıkra ile, kanunun 24 üncü maddesinde yapılan tadilât ile ihdas olunan hükümlere mütenazır olarak, tevkif yolu ile ödenen vergiler için, yıllık ve özel beyanname verilmemesi hallerinde, tevkifatın ilgili bulunduğu dönemlerin vergilendirme dönemi sayılacağı açıklanmıştır. Tevkifat bir ay zarfında ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratlar hakkında bahis konusu olduğuna göre, tevkifatın ilgili bulunduğu dönem ibaresinden, tevkifatın taallük ettiği ay kasdedilmektedir.

Madde 41 _ Bu maddeye yapılan ilâve ile, Kurumlar Vergisinin tevkif yoluyla alınması hallerinde, bu verginin ödenme zamanı tayin edilmiştir. Buna göre, 24 üncü maddeye göre tevkif yoliyle alınan kurumlar vergisinin tevkifatla ilgili muhtasar beyannamenin verilme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir. Yani, bir ay içinde kesilmiş bulunan vergilerin müteakip ayın 20 inci günü akşamına kadar hem beyan edilmesi ve hem de ödenmiş olması lâzımdır.

Madde 44 _ Kesilen vergilerin mahsubu hakkındaki hükümleri ihtiva eden bu maddede muaddel 24 üncü maddeye paralel olarak gerekli değişiklik yapılmıştır. Böylece kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlardan Gelir Vergisi Kanununa tevfikan kesilmiş olan vergilerin de, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubuna imkân verilmiştir.

Diğer taraftan, mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, keyfiyetin vergi dairesi tarafından mükellefe yazı ile bildirilmesi ve aradaki farkın mükellefin işbu yazıyı tebellüğü tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı halinde kendisine iade olunması esası kabul olunmuştur. Bir yıl içinde müracaat etmeyen mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşecektir.

Yukarıda temas olunan değişiklikler ve ilâvelerin bir kısmı ile ilgili olarak 199 sayılı Kanunda geçici beş madde yer almaktadır.

Geçici Madde 1 _ 1963 takvim yılından evvelki zamanlar da vuku bulan faaliyetlere ait vergilerin eski hükümlere göre alınacağını derpiş etmektedir. Bu itibarla, kurumların 31/12/1962 (dahil) tarihine kadar olan faaliyetleri hakkında 5422 sayılı kanun ile bundan değişiklikler yapmış olan 192 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması iktiza etmektedir.

Geçici Madde 2 _ Kurumlar Vergisi kesilmesine ait hükümlerin uygulama zamanının başlangıcının tayini ile ilgili olup münhasıran 1/1/1964 tarihinden itibaren nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratların tevkifata mevzu teşkil edeceğini hükme bağlamaktadır. Maddede sarahatle belirtildiği veçhile, 1/1/1964 tarihinden evvel tahakkuk etmiş olan kazanç ve iratların, bu tarihten sonra ödenmesi halinde tevkifata tabi tutulmaması gerekmektedir.

Geçici Madde 3 _ 5422 sayılı Kanunun 18 nci maddesine tevfikan tespit edilmiş olan ortalama emsal nispetlerinin, Maliye Bakanlığınca yeni ortalama emsal nispetleri tespit ve ilân olununcaya kadar tatbikine devam olunacağını amir bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, yabancı ulaştırma kurumlarının hasılatına uygulanacak ortalama emsal nispetleri en son olarak 1962, 1963 ve 1964 yılları için muteber olmak üzere 11 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 1961 yılı içerisinde tespit ve ilân olunmuştur. Böylece, yeni ortalama emsal nispetleri tespit ve ilân olunmadığı müddetçe bunların uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir.

Geçici Madde 4 _ Yukarıda belirtildiği üzere 8 inci maddenin sonuna, "Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimi istisnasına taallûk eden hükümleri kurumlar hakkında da uygulanır" fıkrası eklenmiş bulunduğundan, mezkûr kanunda yatırım indirimi ile ilgili olarak yer alan hükümlerden, ayni şartlar ve nispetler dahilinde kurumlar vergisi mükelleflerinin de faydalanması mümkün bulunmaktadır. Ancak, geçici 4 üncü madde ile bu konuda geçici olarak vaz edilen takyide göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yani 1/1/1963 tarihinden itibaren beşinci yılın sonuna kadar olan devrede yapılacak yatırım indirimleri, bu indirimlerin uygulanacağı kurum kazançlarının her yıl için % 20 sini geçemiyecektir. Daha açık bir ifade ile, bahis mevzuu yıllardan her hangi birinde yapılacak yatırım indirimi o yılın kurum kazancının azamî % 20 si kadar olabilecektir.

Geçici Madde 5 _ Yukarıda açıklandığı veçhile, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 nci fıkrasında yapılan değişiklikle kurumların zararlarını beş yıl müddetle nakletmelerine imkân verilmiştir. Geçici madde hükmüne göre, zarar nakline dair yeni hükmün tatbiki 1960 (dahil) yılından itibaren mümkündür. Bu suretle 1960 yılında tekevvün eden zararın en son 1965 yılı, 1961 yılı zararının ise en nihayet 1966 senesi kârları ile kapatılmasına cevaz verilmiş olmaktadır. 1959 yılı ile ondan önceki senelerde doğmuş bulunan zararlar ise, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten zamanında mer'i hüküm muvacehesindeki nakil imkânlarını esasen kaybetmiş olduklarından, bu yıllar zararlarının nakli için beş senelik bir imkân tanımak bahis konusu değlidir.

18/2/1963 tarih ve 199 sayılı Kanunun 22 inci maddesi hükmüne göre geçici maddeler hükümleri saklı kalmak üzere kanun 1 Ocak 1963 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

Bu duruma göre, 199 sayılı Kanunun hükümlerinin 1/1/1963 ten itibaren elde olunan kazanç ve iratların tespitinde nazara alınması ve muafiyete alınan kurumların da 1/1/1963 tarihinden itibaren muteber olmak üzere mükellefiyetlerinin kaldırılması gerekir.

Gereğinin bu esaslar dahilinde yapılması rica olunur.

İçerik 2:

 

 
18/2/1963 tarih ve 199 sayılı Kanunla, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 14, 15, 18, 19, 20, 21.24. 28. ve 41 inci maddeleriyle, ayni kanunun 192 sayılı kanunla madde 12, 13 ve 44 üncü maddeleri değiştirilmiş bulunmaktadır.

Bu değişiklik ve ilâvelere ve bunların tatbik şekline ait gerekli açıklamalar 5422 sayılı kanunun madde numaraları esas alınmak suretiyle aşağıda gösterilmiştir.

Madde 1 _ Bu madde ile vergi mevzuuna alınan mükellefler meyanında olup, C ve D bentlerinde yer alan kurumların tüzelkişiliği haiz olmamalarının da mümkün bulunduğu nazara alınarak, birinci fıkradaki "Tüzelkişilerin" kelimesi yerine "kurumların" kelimesi konulmuş, böylece madde, mezkûr mükelleflere ayrı tüzelkişilik verilmiş olup olmaması keyfiyetinin bunların mükellefiyetlerine tesir etmeyeceğini hükme bağlayan ayni kanunun 4 ve 5 inci maddelerine mütenazır ve uygun hale getirilmiştir.

Diğer taraftan, maddenin D bendinde, parantez içerisinde, bu kanunun tatbikatında cemaatlerin de tesis hükmünde olduğu tasrih edilmiştir. Çeşitli cemaatlere ait iktisadî işletmelerin de kurumlar vergisinin mevzuunda mütalâa olunması keyfiyeti 5422. sayılı kanunun ruh ve maksadına tamamen uygun olduğu halde, mezkûr kanunda bu hususta lâfzi bir sarahatın bulunmaması tatbikatta bazı tereddütlerin doğmasına sebep olmaktaydı. Tedvin olunan hüküm ile, bu tereddütler bertaraf edilmiş olup, cemaatlere bağlı işletmelerin de gerekli şartları taşımaları halinde vergi mevzuunda mütalâa edilmesi gerekeceği sarahaten belirtilmiştir. Bir kamu idare ve müessesesi olmadıkları gibi dernek, tesis veya vakıf durumunda da olmayan ve "Cemaatler" olarak adlandırılan kuruluşlardan maksat, azınlık cemaati, kilise, mütevelli hey'eti, hahambaşılı, patrikhane, ekzarhane ve bunlara benzer sair teşekküllerdir. Şuna da işaret edelim ki yeni hüküm vergi mevzuuna müteallik olup, bunun, bu gibi teşekküllere ait işletmelere, kanunun muafiyet hükümlerine göre şimdiye kadar tanınmış bulunan muafiyetleri haleldar edici veya bundan sonra muafiyet verilmesine mani olucu bir mahiyeti olmadığı izahtan varestedir.

Maddenin son fıkrasında yapılan değişiklik tarım faaliyetlerinden elde edilen kazançların gelir vergisi mevzuuna alınmış olmasiyle ilgilidir. Kurum kazancının, gelir vergisi mevzuuna giren unsurlarından terekküp ettiği zikredilmek suretiyle, bu hüküm Gelir Vergisi Kanununun halihazır durumuna uygun hale getirilmiştir.

Madde 2 _ Maddedeki tek değişiklik "Ticaret Kanununun" ibaresinın "Türk Ticaret Kanununun" şekline getirilmesine taallûk etmekte olup, 865 sayılı Ticaret Kanununun yerine kaim olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun adının madde metninde zikredilmesinden ibarettir. Sırf tenazuru sağlamaya matuf olan bu tadilât başkaca bir mana veya tatbikat değişikliğine delâlet etmemektedir.

Madde 3 _ Vergi mevzuuna alınan kooperatif şirketleri tayin eden bu maddede yapılan en önemli değişiklik yabancı kooperatif şirketlerin de vergi mevzuuna alınmış olmasına mütealliktir. Bu itibarla, istihlâk, istihsal, kredi, satış, yapı vesair namlarla kurulan yabancı kooperatif şirketlerin de, muafiyet hükümlerinden istifade etmedikleri takdirde, kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanununun 485 inci maddesinde kooperatif şirket, "Ortaklarının iktisadî menfaatlerini ve hususiyle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım ve kefalet sayesinde sağlayıp korumak maksadiyle bir ticaret unvanı altında kurulan değişir sermayeli bir şirket" olarak tarif edilmiş, ortakların şirket borçlarından dolayı mesuliyetinin müteselsil ve hudutsuz veya hudutsuz ve fakat koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mütenasip yahut muayyen bir meblağ ile hudutlu olabileceği açıklanmıştır.

Belirtildiği gibi maddede, "........ aynı mahiyetteki yabancı kooperatif şirketler" den bahsedildiğine göre, yabancı bir şirketin kooperatif olup olmadığının tayininde Türk Ticaret Kanununun yukarıda zikredilen hükümleriyle vazolunan umumi kıstaslara istinat edilmesi lâzım gelir.

Diğer bir değişiklik 2 nci maddeye mütenazır olarak (Türk Ticaret Kanunu) deyiminin kullanılmış olmasıdır.

Madde 4 _ Maddedeki başlıca değişiklik 2 nci fıkraya verilen sarahatla ifade olunabilir. Filhakika, birinci fıkrada zikredilen şartları haiz oldukları halde müstakil muhasebeleri bulunmayan veya kendilerine muayyen bir sermaye tahsis edilmemiş olan bazı iktisadî kamu müesseselerinin vergi mükellefiyetlerinin tayininde tatbikatta zaman zaman hasıl olan tereddütler bu hükümle artık bertaraf edilmiş olmaktadır.

Madde 5 _ Dernek, tesis ve vakıflara ait iktisadî işletmelerin mahiyetini açıklayan bu maddeye (Aynı mahiyetteki yabancı işletmeler) ibaresi ilâve edilmis bulunmaktadır. Kanunun tadilinden önce 6 ncı maddede yabancı derneklere ait iktisadî müessese ve işletmeler yönünden mevcut olan hüküm yabancı tesis ve vakıflara bağlı iktisadî işletmelere de teşmil edilerek ilgisine binaen bu maddeye ithal olunmuştur. Bu itibarla, gerek yabancı derneklere ve gerekse yabancı tesis ve vakıflara ait olup da sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler haricinde kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmelerin kazanç gayesi güdüp gütmemelerine, tüzel kişiliği haiz olup olmamalarına ve kendilerine tahsis edilmiş sermaye ile müstakil muhasebelerinin bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, kurumlar vergisi mevzuuna alınması iktiza etmektedir.

Ayrıca, birinci maddede tesis hükmünde oldukları zikredilen cemaatlere ait iktisadî işletmeler de dolayısiyle bu maddede tarif olunmakta, böylece cemaatlere ait olup da, bir önceki fıkrada zikrettiğimiz şartları haiz olan işletmelerin aynı surette vergi mevzuunda mütalâa edilmeleri gerekmektedir.

Madde 6 _ Bu maddede yapılan değişiklik ile, aynı zamanda yabancı kamu idare ve müesseselerine ait veya tabi olan sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler haricinde kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler de vergi mevzuuna alınmıştır.

Bu suretle, doğrudan doğruya yabancı bir devlete ait iktisadî işletmelerin yanında bilfarz, bu devletin bir belediyesine, vilâyet veya eyaletine (kamu idareleri), veyahut bir üniversitesine (kamu müessesesi ait olan ve gerekli şartları taşıyan iktisadî işletmelerin de kurumlar vergisine tabi tutulması lâzım gelir. Bu meyanda kanunun muafiyete ait hükümlerinin ayrıca nazarı itibare alınması gerekeceği de tabiidir.

Madde 7 _ Muaflıklara taallûk eden bu maddede evvelce yer alan PTT idaresi 6145 sayılı Kanunla, Devlet Demiryolları 6186 sayılı Kanunla birer iktisadî devlet teşekkülü haline getirilmiş ve bu bünye değişikliğinden beri kurumlar vergisine tabi tutulmuş olduklarından, maddeden çıkarılmışlardır. Keza 6623 sayılı Kanunla bir anonim ortaklık Türk Hava yolları Anonim Ortaklığı haline getirilen Devlet Havayollarına ait muafiyet esasen manasını kaybettiği cihetle, maddeden çıkarılmış bulunmaktadır.

Darphane ve Damga Matbaası, Millî Piyango İdaresi ve Askerî Fabrikalar hakkında ötedenberi mevcut olan kısmî muafiyet hükümleri 1 numaralı bentte bir araya getirilmiş ve askerî fabrikalar deyimine atelyeler kelimesi de ilâve edilmek suretiyle hükme açıklık verilmiştir. Bu suretle fabrika vüs'at ve mahiyetinde olmıyan askerî işyerlerinin de ayni şartlar dahilinde muafiyetten istifade ettirilmesi gerekeceği sarahata bağlanmış bulunmaktadır.

Tadilden önceki 8 numaralı bende tekabül eden 3 numaralı bende (kitap, gazete ve mecmua yayın evleri) ilâve edildiğinden, kamu idare ve müesseseleri veya dernek, tesis ve vakıflar 7 nci bend delâletiyle tarafından fıkrada belirtilen maksatlarla işletilen ve kitap, gazete veya mecmua yayımı ile iştigâl eden müesseselerin kurumlar vergisinden muaf tutulması gerekir.

7 numaralı bendde eski 12 numaralı bend yapılan tadilât ile, bu bend içinde bulunan (halkevleri ve halkodaları) tabiri metinden çıkarılmış ve bu bende göre vergiden muaf tutulacak kurumların muafiyetten istifade edip edemiyeceklerine dair karar verme yetkisi Maliye Bakanlığına bırakılmıştır.

12 numaralı bendde tadileden önceki 17 numaralı bend muafiyetin hudutlarını ve şumulünü genişletici hükümler vazolunmuştur. Şöyleki, köylere, köy birliklerine ve köy belediyelerine ait değirmenlerle bu amme teşekküllerine bağlı ve il sınırı içindeki yolcu taşıma işletmeleri muafiyete alınmış ve bu bendde zikredilen ve ötedenberi vergiden muaf bulunan tarım işletmeleriyle hamam ve çamaşırhane gibi işletmelerin köy belediyelerine ait olması halinde de muafiyetten faydalanmaları temin edilmiştir.

14 numaralı bende tadilden önceki 19. bend münhasıran kanser, cüzzam ve trahom tedavi eden hastaneler ilâve edilmiş olduğundan, hukuki şekli ne olursa olsun, münhasıran kanser, cüzzam ve trahom tedavi eden bir kurumun da bu faaliyetinden sağlıyacağı kazanç, kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır.

15 numaralı bendde, derneklere ait olup münhasıran üyelerin istifadesine tahsis edilen ve alkollü içki verilmeyen lokal, gazino ve lokanta işletmeleri vergiden muaf tutulmak suretiyle yeni bir muafiyet vazolunmuştur. Bu muafiyetin tatbikinde esas alınacak önemli noktalar, dernek üyesi olmayan şahıslara da açık bulundurulan veyahut da alkollü içki verilen bu gibi yerlerin muafiyetten istifade ettirilmemesi lâzım geleceği hususlarıdır.

Tadilden önceki 20 nci bende tekabül eden 16 ncı bendde yenilik olarak esas mukavelenamelerinde gerekli muafiyet şartları mevcut olan ve fakat fiiliyatta bu şartları ihlâl eden kooperatif şirketlerin muafiyetten faydalanamıyacağı sarahatle hükme bağlanmaktadır.

Madde 8 _ Bu maddenin 14 numaralı bendlerinde esasta bir değişiklik olmayıp, bir kısım kelime ve ifadelerde hükümleri vazıh hale getirmeğe matuf düzeltmeler yapılmıştır.

5 inci bendde yer alan Devlet Denizyolları ve Limanları Idaresiyle ilgili istisna hükmüne gelince, mezkûr idarenin 5842 sayılı Kanunla bir anonim ortaklık haline getirilmiş olması ve mevcut tekel işlerinin de bu ortaklığa devredilmiş bulunması sebebiyle sözü geçen hüküm hali hazır fiili durumu ifade edecek hale konulmuştur. Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığının yürütmeğe devam ettiği mezkûr tekel faaliyetleri 5842 sayılı Kanunun 610 uncu maddelerinde gösterilmiş olup, bunlardan sağlanacak kazancın vergiden müstesna tutulması iktiza eder.

Diğer taraftan maddenin sonuna eklenen bir fıkra ile, Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimi istisnasına taallûk eden hükümlerinin sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler hakkında da uygulanacağı esası kabul edilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimine ait hükümleri aynı şekil, kayıt ve şartlarla kurumlar vergisi mükellefi olan sermaye şirketleri ile kooperatif şirketler hakkında da tatbik olunacaktır. Keza, indirim nispeti bakımından da gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri arasında bir tefrik yapılmamıştır. Ancak gelir vergisi mükellefleri için yatırım indiriminden istifade edebilecek yatırımlar öz sermayeden yapılan yatırımlarla tahdit edildiği halde, kurumlar bakımından tahvilât ihracı suretiyle sağlanan kaynaklar ile yapılan yatırımlarda yatırım indiriminden istifade ettirilmiştir.

Madde 11 _ Bu madde hükmünün, maksadına aykırı surette anlaşılmasını önlemek amaciyle kelime ve ifadelerde düzeltmeler yapılmış bulunmaktadır. Şöyleki değişiklikten önceki (kanunî veya iş merkezleri) ibaresinden, kanunî merkez veya iş merkezinden her hangi birinin Türkiye içinde bulunmaması halinde dar mükellefiyetin bahis konusu olabileceği manası çıkmakta idi. Böyle bir anlayışa mahal kalmamak ve dar mükellefiyetin uygulanabilmesi için ilgili kurumun kanunî ve iş merkezlerinden her ikisinin Türkiye dışında bulunması icabettiğini ifade etmek üzere, bahis konusu hükme gereken şekil verilmiştir.

Madde 12 _ 192 sayılı Kanunla daha önce bir kere tadil görmüş olan bu maddede bu kerre yapılan değişiklikler 1 ve 4 numaralı bentlere taallük etmektedir.

1 Numaralı bendde parantez içinde bulunan kısımdan (Merkezleri hesabına) kaydı çıkarılmıştır. Bu itibarla, yeni şekli ile işbu ihracaat istisnasının uygulanmasında, Türkiye'de satın alınan veya imâl edilen malın Türkiye'de satılmaksızın yabancı memleketlere gönderilmesi keyfiyeti esas olarak alınacak, ayrıca söz konusu ihracatın merkez hesabına yapılmış olması şartı aranmıyacaktır.

Türkiye'de bulunan izarî işletmeden elde edilen kazançlara ait 4 numaralı bendde yapılan tadilât vuzuh temini gayesine müstenittir.

Madde 13 _ Bu madde de 192 sayılı Kanunla tadil görmüş olup, bu kerre ikinci fıkraya, ziraî faaliyetle iştigal eden kurumların bu faaliyetlerinden doğan kazançlarının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 59 uncu maddesinin son fıkrasının da nazara alınacağı hükmü ilâve edilmiştir. Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun muaddel 59 uncu maddesinin son fıkrasında, ziraî kazancın bilânço esasına göre tespitinde 56, 57 ve 58 inci maddeler hükümleri de göz önünde tutularak tiarî kazancın bu husustaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

Bu hükme göre ziraî faaliyetler ile iştigal eden kurumlar, kurum kazancının tespitinde esas alınacak hasılât ve masraflar bakımından aynen ziraî faaliyetlerle iştigal eden gelir vergisi müktellefleri gibi hareket edeceklerdir.

Maddede yapılmış bulunan diğer değiştirmeler hükmesarahat vermeğe matuf olup, esasta bir değişikliği tazammun etmemektedir.

Madde 14 _ Kurum kazancının tespitinde indirilebilecek giderlere müteallik olan bu maddenin 6 ve 7 numaralı bendleri değiştirilmiştir.

Matrahtan tenzili caiz olan bağış ve yardımlarla ilgili 6 ncı bend hükmü, hem bağışın yapılabileceği teşekküller ve hem de bağış miktarı yönünden genişletilmiş bulunmaktadır. Yeni hükümlere göre kamu menfaatlerine yararlı dernekler yanında, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleriyle belediyelere ve köylere makbuz karşılığından yapılan bağış ve yardımların bir takvim yılı içindeki toplamı o yıla ait kurum kazancının yüzde ikisini ve her halde yirmi bin lirayı geçmemek şartiyle, matrahtan tenziline cevaz verilecektir. Bu ölçüyü aşan bağış kısmı ile miktarı ne olursa olsun yukarıda tadat edilen müessese ve teşekküller dışında kalanlara yapılacak yardımların hasılâttan indirilmesine cevaz bulunmamaktadır.

Bağış veya yardımın konusunu nakit para dışında bir mal veya hak veyahut da sair bir iktisadî değer teşkil ediyorsa, evvelemirde ve mevcut ise muhasebe kayıtlarındaki mukayyet değerinin bu değer mevcut değilse, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komsiyonlarınca tespit edilecek değerinin fıkra hükmünün tatbikinde nazara alınması gerekmektedir.

Zararın nakline taallûk eden 7 nci bendde yapılan değişiklikle nakil müddeti 5 yıla çıkarılmıştır. Her yılın zararının bilânçolarda ayrı ayrı gösterilmesi şartı muhafaza edilmiştir.

Madde 15 _ Kabul edilmeyen indirimlere müteallik olan bu maddenin 6 numaralı bendine ilâve olunan bir hüküm mucibince, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezaların gecikme zamlarının ve faizlerinin de vergi matrahından indirilmemesi gerekmektedir.

Bu maddeye 7 numaralı bir bend eklenmiş bulunmaktadır. Bilindiği veçhile, kurumlar vergisi kanununun 8/3 üncü maddesiyle ihraç kanunlarına veya devletle akdolunan mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri kurumlar vergisinden istisna edilmiş bulunmaktadır. Bahis mevzuu bend, hükümlerine göre, mezkûr temettü, faiz ve ikramiyelere isabet eden giderler kurum kazancının tespitinde indirim olarak kabul edilmiyecektir. Bu giderlerin gerçek miktarının kat'i olarak tespit edilememesi halinde, bunlar kurumlar vergisinden muaf menkul kıymetler protföyünün itibarî değer toplamına, hükümde söz konusu edilen ortalama gider emsalinin uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Banka Kredilerini Tanzim Komitesince tayinini müteakip işbu ortalama emsal nispeti ayrıca bildirilecektir.

Madde 18 _ Yabancı Ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespitine taallûk eden bu maddedeki en önemli değişiklik, bahis mevzuu kurumların hasılatına uygulanmakta ve evvelce üç yıl için tayin edilmekte olan ve bu müddet geçmeden değiştirilmesine imkân bulunmayan ortalama emsal nispetlerinin, en az bir yıl uygulanmış olması şartiyle, Bakanlıkça lüzum görüldüğü takdirde değiştirilebileceği hususudur. Yeni hükme göre, Maliye Bakanlığınca tespit olunan bu ortalama emsal nispetleri değiştirilmediği müddetçe bunların uygulanmasına devam edilecektir. Bunun dışında kalan değişiklikler maddeye sarahat vermeye matuf bulunmaktadır.

Madde 19 _ 12 nci maddenin 1 ve 7 numaralı fıkraları hükümlerine göre Türkiye'den ticarî ve arızî ticarî kazançlar sağlayan yabancı ulaştırma kurumlarının hasılâtına giren unsurları gösteren bu maddenin ilk fıkrasına bu ciheti belirten sarih bir ifade verilmiş, keza vuzuhu temin yönünden diğer fıkralarda da bir kısım değişiklikler yapılmıştır.

Madde 20 _ Kanunun 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrasında evvelce yapılmış olan tadille, dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların vergisinin, bu kurumların Türkiye'de müdür ve temsilcilerinin bulunmaması hallerinde, kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlıyanlar adına tarholunacağı hükme bağlanmıştır. Buna uygun olarak 20 nci maddede bu kerre yapılan değişiklikle, vergi sorumlusunun da vergi mükellefi gibi beyanname verebilmesine imkân verilmiştir. Bu itibarla, vergi sorumlusu sıfatiyle, dar mükellefiyete tabi kurumlar için beyanname veren gerçek veya tüzel kişilerden başkaca bir sevika Vekâletname v.s.aranılmaksızın beyannamelerinin yürürlükteki hükümler dahilinde kabulü ile mezkûr kurumların vergilerinin bunlar adına tarhedilmesi icabeder.

Tadilden önceki 20 nci maddenin 2 nci fıkrasında mevcut olan (kendilerine doğrudan doğruya bağlı sair iş yerleri) ibaresi (kendilerine bağlı sair iş yerleri) şekline getirilmiş olduğundan, mükelleflerin kendine doğrudan doğruya veya dolayısiyle bağlı olan bütün sair iş yerleri için tek bir beyanname vermeleri gerekmektedir.

Ancak, maddenin son fıkrasına müsteniden kamu tüzel kişileri ile dernek, tesis ve vakıfların kendilerine bağlı olan ve tüzel kişiliği haiz bulunmayan iktisadî müessese ve işletmelerin her biri için ayrı ayrı beyanname verilmesi mümkündür.

Diğer taraftan, beyannamenin, ilgili bulunduğu hesap döneminin neticelerini ihtiva edeceği hakkındaki hüküm de, ilgisine binaen 21 inci maddeden 20 nci maddeye nakledilmiş bulunmaktadır.

Madde 21 _ Bu maddenin değişik birinci fıkrasında, kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ay içinde verileceği hükme bağlanmaktadır. Yeni hüküm ile eskiden mevcut olan ve hesap döneminin kapandığı tarihten başlıyarak dört ay devam eden beyanname verme süresi değiştirilmekte ve kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin takvim yılı olduğu hallerde Nisan ayı içerisinde, özel hesap dönemi uygulanıyorsa bu dönemin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayda verilmesi iktiza etmektedir.

Maddeye yeniden ilâve edilen bir hüküm mucibince, dar mükellefiyette vergi muhatabının dar mükellef olan kurumun müdür veya temsilcisinin ve bunlar mevcut değilse kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlıyanların Türkiye'yi terketmesi halinde kurumlar vergisi beyannamesinin memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde verilmesi lâzım gelmektedir.

Maddeye eklenen diğer bir hüküm de, dar mükellefiyette mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi mevzuuna taallûk etmektedir. Buna göre, dar mükellef olan kurumun Türkiye'de iş yeri veya daimi temsilcisinin bulunmaması hallerinde, kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu vergi dairesi, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi addedilecektir.

Madde 24 _ Bu maddede yapılan tadilat ile, dar mükellefiyete tabi kurumların bazı nev'i kazanç ve iratları üzerinden alınan kurumlar vergisinin stopaj yolu ile alınmasını sağlayan yeni hükümler sevkedilmiştir. Bu hükümlere göre, dar mükellefiyete tabi kurumlara vergi sorumlusu durumunda bulunanlar tarafından ödenen aşağıdaki kazanç ve iratlar kurumlar vergisi tevkifatına tabidir.

1.Ücretler,

2. Serbest meslek kazançları,

3. Menkul sermaye iratları,

4. Telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, alâmeti farika ve benzeri gayrı maddî hakların satışı, devri, temliki ve kiralanması mukabilinde alınan bedeller.

Dar mükellef durumunda olan kurumlara, yukarıda gösterilen kazanç ve iratları sağlayanların, kurumlar vergisi tevkifatını ödedikleri meblâğların gayrisafi miktarları üzerinden yapmaları gerekmektedir. Ancak, bu kazanç ve iratlardan ayrıca bu kazancı elde eden kurumlar tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması bahis mevzuu değildir.

"Kazanç ve iratları sağlayanlar" yukarıda zikredilen kazanç ve iratları dar mükellef durumunda olan kurumlara nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettiren gerçek veya tüzel kişilerdir. Bunlar, bir ay zarfında bu suretle ödedikleri veya tahakkuk ettirdikleri kazanç ve iratları ile bunlardan % 20 nispetinde kestikleri kurumlar vergisini müteakip ayın 20 nci günü akşamına kadar, bağlı oldukları vergi dairesine muhtasar beyanname ile bildirmekle ödevlidirler. Kazanç ve iratlardan kurumlar vergisi tevkifatı yapmağa mecbur olanların, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi durumunda olup olmadıklarına bakılmıyacaktır. Mezkûr gerçek veya tüzelkişilerden Vergi ve Usul Kanunları hükümleri mucibince defter tutmak mecburiyetinde olanlar yaptıkları vergi tevkifatını ayrıca kendi kayıt ve hesaplarında göstermekle mükelleftirler.

Bu konuda zikre değer önemli bir husus da, kurumlar vergisi tevkif suretiyle alınan kazanç ve iratlar için kanunun 20 ve 22 nci maddelerine göre beyanname verilmesinin veya tevkifatın şumulüne girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere yukarda tadat edilen kazanç ve iratların ithalinin ihtiyari olduğudur. Kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulmuş kazanc ve iratları elde eden dar mükellefiyete tabi bir kurum, istediği takdirde, bu kazanç ve iratları için ve bunların mahiyetine göre 20 ve 22 nci maddelerin hükümleri dahilinde yıllık veya özel beyanname verebilir veya tevkifatın şumulüne girmeyen kazanç ve iratlar için bilfarz Türkiye'de elde ettiği ticarî kazanç için vereceği beyannameye mezkûr kazanç ve iratlarını da ithal edebilir. Bu takdirde, kanunun 44 üncü maddesi hükmü uyarınca, beyanname üzerinden hesaplanan ve bu kazanç ve iratlara taallûk eden kurumlar vergisinden, bunlardan evvelce tevkif edilmiş olan kurumlar vergisi mahsup edilir. Mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, anılan 44 üncü madde hükümleri dahilinde işlem yapılır.

Madde 28 _ Bu maddenin sonuna eklenen bir fıkra ile, kanunun 24 üncü maddesinde yapılan tadilât ile ihdas olunan hükümlere mütenazır olarak, tevkif yolu ile ödenen vergiler için, yıllık ve özel beyanname verilmemesi hallerinde, tevkifatın ilgili bulunduğu dönemlerin vergilendirme dönemi sayılacağı açıklanmıştır. Tevkifat bir ay zarfında ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratlar hakkında bahis konusu olduğuna göre, tevkifatın ilgili bulunduğu dönem ibaresinden, tevkifatın taallük ettiği ay kasdedilmektedir.

Madde 41 _ Bu maddeye yapılan ilâve ile, Kurumlar Vergisinin tevkif yoluyla alınması hallerinde, bu verginin ödenme zamanı tayin edilmiştir. Buna göre, 24 üncü maddeye göre tevkif yoliyle alınan kurumlar vergisinin tevkifatla ilgili muhtasar beyannamenin verilme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir. Yani, bir ay içinde kesilmiş bulunan vergilerin müteakip ayın 20 inci günü akşamına kadar hem beyan edilmesi ve hem de ödenmiş olması lâzımdır.

Madde 44 _ Kesilen vergilerin mahsubu hakkındaki hükümleri ihtiva eden bu maddede muaddel 24 üncü maddeye paralel olarak gerekli değişiklik yapılmıştır. Böylece kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlardan Gelir Vergisi Kanununa tevfikan kesilmiş olan vergilerin de, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubuna imkân verilmiştir.

Diğer taraftan, mahsubu gereken miktar beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, keyfiyetin vergi dairesi tarafından mükellefe yazı ile bildirilmesi ve aradaki farkın mükellefin işbu yazıyı tebellüğü tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı halinde kendisine iade olunması esası kabul olunmuştur. Bir yıl içinde müracaat etmeyen mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşecektir.

Yukarıda temas olunan değişiklikler ve ilâvelerin bir kısmı ile ilgili olarak 199 sayılı Kanunda geçici beş madde yer almaktadır.

Geçici Madde 1 _ 1963 takvim yılından evvelki zamanlar da vuku bulan faaliyetlere ait vergilerin eski hükümlere göre alınacağını derpiş etmektedir. Bu itibarla, kurumların 31/12/1962 (dahil) tarihine kadar olan faaliyetleri hakkında 5422 sayılı kanun ile bundan değişiklikler yapmış olan 192 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması iktiza etmektedir.

Geçici Madde 2 _ Kurumlar Vergisi kesilmesine ait hükümlerin uygulama zamanının başlangıcının tayini ile ilgili olup münhasıran 1/1/1964 tarihinden itibaren nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen kazanç ve iratların tevkifata mevzu teşkil edeceğini hükme bağlamaktadır. Maddede sarahatle belirtildiği veçhile, 1/1/1964 tarihinden evvel tahakkuk etmiş olan kazanç ve iratların, bu tarihten sonra ödenmesi halinde tevkifata tabi tutulmaması gerekmektedir.

Geçici Madde 3 _ 5422 sayılı Kanunun 18 nci maddesine tevfikan tespit edilmiş olan ortalama emsal nispetlerinin, Maliye Bakanlığınca yeni ortalama emsal nispetleri tespit ve ilân olununcaya kadar tatbikine devam olunacağını amir bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, yabancı ulaştırma kurumlarının hasılatına uygulanacak ortalama emsal nispetleri en son olarak 1962, 1963 ve 1964 yılları için muteber olmak üzere 11 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 1961 yılı içerisinde tespit ve ilân olunmuştur. Böylece, yeni ortalama emsal nispetleri tespit ve ilân olunmadığı müddetçe bunların uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir.

Geçici Madde 4 _ Yukarıda belirtildiği üzere 8 inci maddenin sonuna, "Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimi istisnasına taallûk eden hükümleri kurumlar hakkında da uygulanır" fıkrası eklenmiş bulunduğundan, mezkûr kanunda yatırım indirimi ile ilgili olarak yer alan hükümlerden, ayni şartlar ve nispetler dahilinde kurumlar vergisi mükelleflerinin de faydalanması mümkün bulunmaktadır. Ancak, geçici 4 üncü madde ile bu konuda geçici olarak vaz edilen takyide göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yani 1/1/1963 tarihinden itibaren beşinci yılın sonuna kadar olan devrede yapılacak yatırım indirimleri, bu indirimlerin uygulanacağı kurum kazançlarının her yıl için % 20 sini geçemiyecektir. Daha açık bir ifade ile, bahis mevzuu yıllardan her hangi birinde yapılacak yatırım indirimi o yılın kurum kazancının azamî % 20 si kadar olabilecektir.

Geçici Madde 5 _ Yukarıda açıklandığı veçhile, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 nci fıkrasında yapılan değişiklikle kurumların zararlarını beş yıl müddetle nakletmelerine imkân verilmiştir. Geçici madde hükmüne göre, zarar nakline dair yeni hükmün tatbiki 1960 (dahil) yılından itibaren mümkündür. Bu suretle 1960 yılında tekevvün eden zararın en son 1965 yılı, 1961 yılı zararının ise en nihayet 1966 senesi kârları ile kapatılmasına cevaz verilmiş olmaktadır. 1959 yılı ile ondan önceki senelerde doğmuş bulunan zararlar ise, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten zamanında mer'i hüküm muvacehesindeki nakil imkânlarını esasen kaybetmiş olduklarından, bu yıllar zararlarının nakli için beş senelik bir imkân tanımak bahis konusu değlidir.

18/2/1963 tarih ve 199 sayılı Kanunun 22 inci maddesi hükmüne göre geçici maddeler hükümleri saklı kalmak üzere kanun 1 Ocak 1963 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

Bu duruma göre, 199 sayılı Kanunun hükümlerinin 1/1/1963 ten itibaren elde olunan kazanç ve iratların tespitinde nazara alınması ve muafiyete alınan kurumların da 1/1/1963 tarihinden itibaren muteber olmak üzere mükellefiyetlerinin kaldırılması gerekir.

Gereğinin bu esaslar dahilinde yapılması rica olunur.

Resmi Gazete No: 23600 Resmi Gazete Tarihi: Çarşamba, 3 Şubat, 1999 Adı: UID: MI9276JQRRL2X38Q
İçerik:




 
4008 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesine eklenen 8 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine eklenen 13 numaralı bent hükümleri ile işletmelerin kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurları toplamına, vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığınca o yıl için hesaplanan ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunacak kısmının gider olarak kabul edilmemesi öngörülmüştür.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 1998 yılı kazançlarının tespitinde gider indirimi kısıtlaması uygulamasına esas alınacak indirim oranı; yeniden değerleme oranının (% 77,8), aynı dönem için belirlenen yıllık ortalama ticari kredi faiz oranına (% 103,4) bölünmesi suretiyle (%77,8 / % 103,4 =) % 75,2 olarak tespit edilmiştir. Özel hesap dönemi 1999 takvim yılında sona eren mükellefler de bu oranı esas alacaklardır.

Bu durumda, tespit edilen orana göre mükellefler, kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurlarının (% 75,2 x % 25 =) % 18,8'ini kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alacaklardır.

Tebliğ olunur.

İçerik 1:




 
4008 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesine eklenen 8 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine eklenen 13 numaralı bent hükümleri ile işletmelerin kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurları toplamına, vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığınca o yıl için hesaplanan ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunacak kısmının gider olarak kabul edilmemesi öngörülmüştür.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 1998 yılı kazançlarının tespitinde gider indirimi kısıtlaması uygulamasına esas alınacak indirim oranı; yeniden değerleme oranının (% 77,8), aynı dönem için belirlenen yıllık ortalama ticari kredi faiz oranına (% 103,4) bölünmesi suretiyle (%77,8 / % 103,4 =) % 75,2 olarak tespit edilmiştir. Özel hesap dönemi 1999 takvim yılında sona eren mükellefler de bu oranı esas alacaklardır.

Bu durumda, tespit edilen orana göre mükellefler, kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurlarının (% 75,2 x % 25 =) % 18,8'ini kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alacaklardır.

Tebliğ olunur.

İçerik 2:




 
4008 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesine eklenen 8 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine eklenen 13 numaralı bent hükümleri ile işletmelerin kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurları toplamına, vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığınca o yıl için hesaplanan ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunacak kısmının gider olarak kabul edilmemesi öngörülmüştür.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 1998 yılı kazançlarının tespitinde gider indirimi kısıtlaması uygulamasına esas alınacak indirim oranı; yeniden değerleme oranının (% 77,8), aynı dönem için belirlenen yıllık ortalama ticari kredi faiz oranına (% 103,4) bölünmesi suretiyle (%77,8 / % 103,4 =) % 75,2 olarak tespit edilmiştir. Özel hesap dönemi 1999 takvim yılında sona eren mükellefler de bu oranı esas alacaklardır.

Bu durumda, tespit edilen orana göre mükellefler, kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurlarının (% 75,2 x % 25 =) % 18,8'ini kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alacaklardır.

Tebliğ olunur.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Çarşamba, 26 Aralık, 1973 Adı: UID: MU4QFGI44X9FHY2Q
İçerik:




 
1. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18.2.1963 tarihli ve 199 sayılı Kanunla değişen 18 inci maddesindeki esaslara uyularak 1.1.1974 tarihinden itibaren uygulanacak ortalama emsal nisbetleri:

A _ Kara Ulaştırmaları için % 12 (Yüzde Oniki)

B _ Deniz Ulaştırmaları için % 15 (Yüzde Onbeş)

C _ Hava Ulaştırmaları için %/0 5 (Yüzde beş)

olarak tesbit ve bu Genel tebliğin Resmi Gazete'de neşri suretiyle ilan olunmuştur.

2. Yabancı ulaştırma işlerinde vergi matrahının; yabancı ulaştırma kurumlarının, aynı kanunun 199 sayılı kanunla değiştirilen l9 uncu maddesine süre, Türkiye'de elde edilmiş sayılan gayrisafi hasılatları ile dar mükellefıyete tabi olan gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında devamlı veya arizi olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri gayrisati hasılata yukarıdaki maddede gösterilen emsal nisbetlerinin uygulanması suretiyle tayini lazımdır.

Gereğinin bu esaslara göre yapılması tamimen tebliğ ve rica olunur.

İçerik 1:




 
1. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18.2.1963 tarihli ve 199 sayılı Kanunla değişen 18 inci maddesindeki esaslara uyularak 1.1.1974 tarihinden itibaren uygulanacak ortalama emsal nisbetleri:

A _ Kara Ulaştırmaları için % 12 (Yüzde Oniki)

B _ Deniz Ulaştırmaları için % 15 (Yüzde Onbeş)

C _ Hava Ulaştırmaları için %/0 5 (Yüzde beş)

olarak tesbit ve bu Genel tebliğin Resmi Gazete'de neşri suretiyle ilan olunmuştur.

2. Yabancı ulaştırma işlerinde vergi matrahının; yabancı ulaştırma kurumlarının, aynı kanunun 199 sayılı kanunla değiştirilen l9 uncu maddesine süre, Türkiye'de elde edilmiş sayılan gayrisafi hasılatları ile dar mükellefıyete tabi olan gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında devamlı veya arizi olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri gayrisati hasılata yukarıdaki maddede gösterilen emsal nisbetlerinin uygulanması suretiyle tayini lazımdır.

Gereğinin bu esaslara göre yapılması tamimen tebliğ ve rica olunur.

İçerik 2:




 
1. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 18.2.1963 tarihli ve 199 sayılı Kanunla değişen 18 inci maddesindeki esaslara uyularak 1.1.1974 tarihinden itibaren uygulanacak ortalama emsal nisbetleri:

A _ Kara Ulaştırmaları için % 12 (Yüzde Oniki)

B _ Deniz Ulaştırmaları için % 15 (Yüzde Onbeş)

C _ Hava Ulaştırmaları için %/0 5 (Yüzde beş)

olarak tesbit ve bu Genel tebliğin Resmi Gazete'de neşri suretiyle ilan olunmuştur.

2. Yabancı ulaştırma işlerinde vergi matrahının; yabancı ulaştırma kurumlarının, aynı kanunun 199 sayılı kanunla değiştirilen l9 uncu maddesine süre, Türkiye'de elde edilmiş sayılan gayrisafi hasılatları ile dar mükellefıyete tabi olan gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında devamlı veya arizi olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri gayrisati hasılata yukarıdaki maddede gösterilen emsal nisbetlerinin uygulanması suretiyle tayini lazımdır.

Gereğinin bu esaslara göre yapılması tamimen tebliğ ve rica olunur.

Resmi Gazete No: 14628 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 17 Ağustos, 1973 Adı: UID: N22H6MWI4C3SNM47
İçerik:




 
15 Sıra No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine ektir:

15 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3/d bölümünün 6 ncı paragrafında, Türkiye'de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından elde edilen kurum kazancı, aynı zamanda bu kurumun dar mükellefiyete tabi ortakları bakımından menkul sermaye iradı olduğundan, % 25 Kurumlar Vergisine tabi tutulduktan sonra, ayrıca K.V.K.'nun 24 üncü maddesi gereğince % 35 nispetinde Kurumlar Vergisi Tevkifatına tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Buna dayanılarak yapılan uygulamalar dolayısıyla idare ile mükellefler arasında bir çok anlaşmazlığın ortaya çıktığı; bunların mali idari kaza mercilerince idare aleyhine karara bağlandığı ve bu konudaki kararların müstakar bir hal aldığı gözönünde tutularak; tebliğin anılan paragrafı kaldırılmış ve aynı konuda bundan böyle aşağıdaki esaslara göre işlem yapılması uygun bulunmuştur:

1. Dar mükellef kurumlar tarafından gerek Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcileri vasıtası ile elde edilen kurum kazancının, gerekse özel beyanname ile bildirilen kazançların, % 25 Kurumlar Vergisine tabi tutulduktan sonra kalan kısmı dağıtılmamış kurum kazancı sayılarak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1137 sayılı Kanunla değişik 96 ve105 inci maddeleri uyarınca % 20 nispetinde gelir (Stopaj) vergisi kesintisine tabi tutulacaktır.

2. 15 Sıra No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarda sözü edilen paragrafı uyarınca yapılan uygulamalardan doğan ve henüz karara bağlanmamış bulunan anlaşmazlıklardan vazgeçilecek, aynı konuda mali ve idari yargı mercilerince mükellefler lehine verilen kararlar bir üst merci nezdinde (Danıştay dahil) dava konusu yapılmayacaktır.

Bilgi edinilmesi ve gereğinin buna göre yapılması rica olunur.

İçerik 1:




 
15 Sıra No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine ektir:

15 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3/d bölümünün 6 ncı paragrafında, Türkiye'de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından elde edilen kurum kazancı, aynı zamanda bu kurumun dar mükellefiyete tabi ortakları bakımından menkul sermaye iradı olduğundan, % 25 Kurumlar Vergisine tabi tutulduktan sonra, ayrıca K.V.K.'nun 24 üncü maddesi gereğince % 35 nispetinde Kurumlar Vergisi Tevkifatına tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Buna dayanılarak yapılan uygulamalar dolayısıyla idare ile mükellefler arasında bir çok anlaşmazlığın ortaya çıktığı; bunların mali idari kaza mercilerince idare aleyhine karara bağlandığı ve bu konudaki kararların müstakar bir hal aldığı gözönünde tutularak; tebliğin anılan paragrafı kaldırılmış ve aynı konuda bundan böyle aşağıdaki esaslara göre işlem yapılması uygun bulunmuştur:

1. Dar mükellef kurumlar tarafından gerek Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcileri vasıtası ile elde edilen kurum kazancının, gerekse özel beyanname ile bildirilen kazançların, % 25 Kurumlar Vergisine tabi tutulduktan sonra kalan kısmı dağıtılmamış kurum kazancı sayılarak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1137 sayılı Kanunla değişik 96 ve105 inci maddeleri uyarınca % 20 nispetinde gelir (Stopaj) vergisi kesintisine tabi tutulacaktır.

2. 15 Sıra No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarda sözü edilen paragrafı uyarınca yapılan uygulamalardan doğan ve henüz karara bağlanmamış bulunan anlaşmazlıklardan vazgeçilecek, aynı konuda mali ve idari yargı mercilerince mükellefler lehine verilen kararlar bir üst merci nezdinde (Danıştay dahil) dava konusu yapılmayacaktır.

Bilgi edinilmesi ve gereğinin buna göre yapılması rica olunur.

İçerik 2:




 
15 Sıra No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine ektir:

15 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3/d bölümünün 6 ncı paragrafında, Türkiye'de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından elde edilen kurum kazancı, aynı zamanda bu kurumun dar mükellefiyete tabi ortakları bakımından menkul sermaye iradı olduğundan, % 25 Kurumlar Vergisine tabi tutulduktan sonra, ayrıca K.V.K.'nun 24 üncü maddesi gereğince % 35 nispetinde Kurumlar Vergisi Tevkifatına tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Buna dayanılarak yapılan uygulamalar dolayısıyla idare ile mükellefler arasında bir çok anlaşmazlığın ortaya çıktığı; bunların mali idari kaza mercilerince idare aleyhine karara bağlandığı ve bu konudaki kararların müstakar bir hal aldığı gözönünde tutularak; tebliğin anılan paragrafı kaldırılmış ve aynı konuda bundan böyle aşağıdaki esaslara göre işlem yapılması uygun bulunmuştur:

1. Dar mükellef kurumlar tarafından gerek Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcileri vasıtası ile elde edilen kurum kazancının, gerekse özel beyanname ile bildirilen kazançların, % 25 Kurumlar Vergisine tabi tutulduktan sonra kalan kısmı dağıtılmamış kurum kazancı sayılarak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1137 sayılı Kanunla değişik 96 ve105 inci maddeleri uyarınca % 20 nispetinde gelir (Stopaj) vergisi kesintisine tabi tutulacaktır.

2. 15 Sıra No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarda sözü edilen paragrafı uyarınca yapılan uygulamalardan doğan ve henüz karara bağlanmamış bulunan anlaşmazlıklardan vazgeçilecek, aynı konuda mali ve idari yargı mercilerince mükellefler lehine verilen kararlar bir üst merci nezdinde (Danıştay dahil) dava konusu yapılmayacaktır.

Bilgi edinilmesi ve gereğinin buna göre yapılması rica olunur.

Resmi Gazete No: 17610 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 19 Şubat, 1982 Adı: UID: N76XY1QU5WYYV6D8
İçerik:



 
5 Ocak 1982 gün ve 17565 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 31/12/1981 gün 2573 sayılı Kanun ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin olarak aşağdıka açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. MÜKELLEFLER:

a) Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited irteler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar sermaye şirketleri olarak kurumlar vergisine tabi bulunmaktadır.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre menkul kıymet portföyü işletmek üzere kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun anonim şirket şeklinde kurulduklarından bu ortaklıklar Kurumlar Vergisi mükellefidirler. Öte yandan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının tüzel kişilikleri bulunmamaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde yapılan değişiklikle tüzel kişiliği bulunmayan ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının Kurumlar Vergisi Kanunu ile Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında sermaye şirketleri addolunacağı açıkça belirtilmek suretiyle bunların Kurumlar Vergisi mükellefi oldukları hükme bağlanmıştır.

b) Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi K.'nun 2573 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 3 üncü maddesinde, "Kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan istihlak, istihsal, kredi, satış, yapı vesair kooperatifler ile aynı mahiyetteki yabancı kooperatiflerdir" şeklinde tanımlanmış bulunmakta idi. Uygulamada 1163 sayılı Kanun dışında özel kanunlarına göre de kooperatifler kurulduğundan vergilendirmede tereddüt yaratmaması amacıyla madde metninde "özel kanunlarına göre kurulan" ibaresi eklenmek suretiyle hükme açıklık kazandırılmıştır. Bu itibarla, özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler önceden olduğu gibi yine kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadırlar.

2. İSTİSNALAR:

a) Sanayi ürünlerinin ihracına ilişkin istisna:

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 2573 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi hükmü gereğince sanayii ürünlerine ilişkin istisnanın hesabında, ihracat tutarının ilk yıl için % 20'si, sonraki yıllarda da bir önceki yıla göre artan ihracat hasılatının % 30'u ile bakiyesinin % 15'i dikkate alınmakta idi. Artan ihracat hasılatının hesabında kur değişikliklerinden dolayı meydana gelen artışların dikkate alınmayacağı da ayrıca belirtilmişti.

Kurumlar Vergisi Kanununun bu bendinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, sanayii ürünlerine ilişkin istisnanın hesabında, farklı nisbetler uygulaması kaldırılmış ve ilk yılda olduğu gibi müteakip yıllarda da sanayii ürünü ihracatından sağlanan hasılatın tamamına % 20 oranının uygulanması öngörülmüştür.

Hasılatın tamamına % 20 oranının uygulanması sebebiyle artan ihracat hasılatı hesaplanması söz konusu olmayacağından, 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "artan ihracat hasılatına uygulanacak istisna ve ortalama kur değerinin hesaplanması" hakkındaki bölümleri 1/1/1982 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

İhracat tutarının 250.000 Amerikan Doları veya muadili yabancı para karşığılı Türk Lirasını aşıp aşmadığının hesabında gümrük çıkış beyannamesinde yer alan FOB değerlerin esas alınacağı ve Amerikan Doları dışında diğer bir yabancı para ile ihracat söz konusu ise, fiili ihraç tarihindeki parite (Amerikan Doları/Diğer yabancı para paritesi) nin dikkate alınacağı 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştı. Dolayısiyle ihracatın Türk Lirası tutarının tesbitinde de fiili ihraç tarihinde Türk Lirasının Amerikan Doları karşısındaki değerinin esas alınacağı şüphesizdir. Bu suretle Türk Lirası olarak tespit edilen toplam ihracat hasılatının % 20'si kurum kazancından istisna edilecektir.

Örnek: Sanayi ürünü ihraç eden bir kurumun 1982 yılında ihracatı şöyledir.

100.000 $ 120 TL. = 12.000.000 TL.

100.000 $ 130 TL. = 13.000.000 TL.

100.000 $ 135 TL. = 13.500.000 TL.

100.000 $ 140 TL. = 14.000.000 TL.

52.500.000 TL.

Kurum kazancından istisna edilecek tutar, 52.500.000 liranın % 20'si olan (52.500.000 x % 20) = 10.500.000 lira olarak hesaplanacaktır.

Bu istisnanın uygulanmasında, 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında diğer bölümlerindeki açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

b) Yaş meyva, sebze ve su ürünlerinin ihracına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 7 numaralı bendinde yapılan değişiklikle, yaş meyva, sebze ve su ürünleri ihracından sağlanan hasılatın ilk yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da % 20 oran dahilinde kurum kazancında istisnası öngörülmüştür.

Bu istisnanın uygulanmasında 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin, yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında diğer bölümlerindeki açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

c) Dış navlun hasılatına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 8 numaralı bendinde yapılan değişiklikle, dış navlun hasılatının ilk yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da % 20 oran dahilinde kurum kazancından istisnası öngörülmüştür.

Bazı hallerde taşıma faaliyetinin bir kısmı Türkiye sınırları içi nde geçmektedir. Bu durumda da taşıma bedelinin tamamı dış navlun hasılatı olarak kabul edilecek ve Kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'de döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla tamamına % 20 oranı uygulanarak bulunacak miktar kurum kazancından istisna edilecektir.

Örnek: Ulaştırma faaliyetinde bulunan bir kurum yurt dışından Trabzon Limanına gelen transit malları İran'a nakletmektedir. Bu faaliyetinden dolayı 1981 yılında, elde ettiği navlun hasılatı 300.000 Amerikan Dolarıdır. Kurum bu hasılatı döviz olarak Türkiye'ye getirmiş ve 39.000.000 lira olarak yetkili bankalara bozdurmuştur. Bu durumda, 1981 Yılı dış navlun hasılatından dolayı Kurum kazancından istisna edilecek tutar, (39.000.000 X % 20) = 7.800.000 lira olarak hesaplanacaktır.

Bu istisnanın uygulanmasında yukarıda belirtilen hususlarla birlikte 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

d) Turizm müesseselerinde döviz hasılatına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 10 numaralı bendinde "Turizm Müessesesi Belgesi" veya 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu gereğince "Seyahat Acentaları İşletme Belgesi" alınmış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın % 20'sinin kurum kazancından istisnası öngörülmüştür.

Değişiklik yapılmadan önceki mezkur bent hükmüne göre, istisnadan sadece, Turizm Endüstrisinin Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde "Turizm Müessesesi" belgesine sahip kurumlar faydalanmaktaydı. İstisna tutarının hesabında da bu kurumların elde ettikleri döviz gelirlerine tekabul eden kazançları esas alınmakta ve bu kazanca ilk yılda % 20 müteakip yıllarda da artan aynı nitelikteki kazanca % 30, bakiyesine ise % 15 oranı uygulanmaktaydı.

Bu bent hükmünde yapılan değişiklikle, söz konusu istisnadan, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunun gereğince "Seyahat Acentaları İşletme Belgesi" almış kurumların da faydalanması sağlanmış bulunmaktadır. Öte yandan istisna tutarının hesabında, döviz olarak elde edilen hasılat dikkate alınacak ve bu hasılatın ilk yılda ve sonraki yıllarda % 20'si kurum kazancından indirilecektir.

Öte yandan elde edilen dövizleri bizzat bozdurmayan ve dövizi sağlayan müessese veya acentadan doğrudan pay alan belge sahibi turizm müesseselerinin bu istisnadan aldıkları pay oranında faydalanmaları öngörülmüştür. Ancak, anılan kurumlar ile dövizi bizzat bozduran kurum arasına başka bir firmanın girmesi halinde bunların istisnadan faydalanmaları mümkün olamıyacaktır. Anılan maddede yapılan değişikliklerin 1982 yılı kazançlarına uygulanacağı tabidir.

Bu istisnanın uygulanması konusunda 20 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında, diger bölümlerinde yapılan açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

Örnek: Turizm müessesesi belgesine sahip ve tatil köyü işleten bir limited şirket 1982 takvim yılında toplamı 30.000.000 lira hasılat sağlamıştır. Bu hasılatın 20.000.000 liralık kısmı döviz olarak elde edilmiş ve yetkili bankalara bozdurulmuştur. Bu kurumun istisnadan faydalanacak kazancı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Dövize tekabül eden hasılat tutarı 20.000.000.-TL.

TL.'ye tekabül eden hasılat tutarı 10.000.000.-TL.

Toplam hasılat 30.000.000.-TL.

İstisna tutarı (20.000.000 x % 20) 4.000.000.-TL.

Örnek: Seyahat Acentası Belgesine sahip bir anonim şirket, tatil köyü işleten bir limited şirketle anlaşarak Türkiye'ye turistik turlar düzenlemekte ve turlardan sağladığı hasılatı döviz olarak Türkiye'ye getirmektedir. Anlaştığı şirkete bedeli Türk Lirası olarak ödemektedir.

Turu düzenleyen anonim şirket 1982 yılında bu tür faaliyetlerden 40.000.000.lira elde etmiş ve döviz olarak yetkili bankalara bozdurmuştur. Anonim şirket bu faaliyeti dolayısıyla tatil köyü işleten limited şirkete 30.000.000.-lira ödemiştir.

Anonim şirketin kurum kazancından istisna edilecek tutar (10.000.000 X %20) = 2.000.000.-lira olarak hesaplanacaktır.

Tatil köyü işleten limited şirketin kazancından istisna edilecek tutar (30.000.000 X % 20) + 6.000.000.-lira olarak hesaplanacaktır.

e) Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları ile Menkul Kıymetler Yatırım fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 12 numaralı bent hükmü ile Kurumlar Vergisinden müstesna tutulmuştur.

Böylece, söz konusu yatırım ortaklıkları ile yatırım fonlarına iştirak eden hisse senedi veya katılma belgesi sahiplerinin bu kurumlardan elde ettikleri menkul sermaye iratları üzerindeki vergi yükü azaltılmış olmaktadır.

3. DAR MÜKELLEFİYETTE MEVZU:

Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin 1 numaralı bendine eklenen parantez içi hüküm ile önceden vergi mevzuuna alınmış bulunan dar mükellef kurumların bazı kazançları tekrar vergi mezvuu dışında bırakılmıştır.

Buna göre, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları, Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderen dar mükellef kurumların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar Türkiye'de elde edilmemiş sayılacak ve Kurumlar Vergisine tabi tutulmayacaktır.

Diğer taraftan, bu tür kazançları elde eden dar mükellef kurumların vergi matrahının tesbitini düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 19 uncu maddesi ile geçici 3 üncü maddesi 2573 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 1981 yılına ilişkin bu tür kazançlar eski hükümlere göre vergilendirilecektir.

4. MATRAHIN TAYİNİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Kurumların mali bilançolarında yer alan zararların indirilme süresi 3 yıldan tekrar 5 yıla çıkarılmıştır. Bu değişikliğin 1/1/1981 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi kabul edildiğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 2362 sayılı Kanunla getirilen ve zararların 3 yıl süre ile indirilebilmesine ilişkin hükmün herhangi bir yılda uygulama imkanı bulunmamaktadır.

5. KURUMLAR VERGİSİ TEVKİFATI:

Dar mükellef kurumların bazı kazanç ve iratlarından yapılacak vergi tevkifatını düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesine eklenen fıkra hükmü ile, maddede belirtilen kazanç ve iratlardan yapılacak vergi tevkifat nisbetlerini, herbirinden ayrı ayrı olmak üzere % 40'ı aşmayacak nisbetlerde indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Öte yandan bu maddenin 4 üncü fıkrasında yapılan değişiklikle uluslararası para piyasasından sağlanan hazine garantili dış krediler yanında deniz ulaştırma, gemi inşa ve onarma (yüzer havuzlar dahil) işlerinde kullanılmak üzere alınan krediler için ödenecek faizlerden yapılacak vergi tevkifatı nisbetini de sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Bu arada, Liman yapımı işleri için alınan kredilerin de deniz ulaştırma işleri için alınan krediler gibi mütalaa edilmesi gerekmektedir.

Aynı fıkrada, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan yapılması gereken tevkifat oranını da % 5'e kadar indirmeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Bilindiği üzere, uluslararası para piyasasından hazine garantisi altında sağlanan orta ve uzun vadeli krediler için ödenecek faizlerdeki vergi tevkifat nisbetleri 11/3/1981 gün ve 8/2507 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sıfıra indirilmiş bulunmaktadır.

6. VERGİNİN NİSBETİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yapılan değişiklikle, kurumlar vergisi nisbeti 1/1/1983 tarihinden geçerli olmak üzere tüm kurumlar için % 40 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununa 2573 sayılı Kanunla eklenen geçici 9 uncu madde hükmü gereğince, yeni vergi nisbetinin, kurumların 1/1/1983 tarihinden itibaren beyanı gereken 1982 takvim yılı kazançları hakkında da uygulanması öngörülmüştür.

Özel hesap dönemine tabi kurumlardan, Kurumlar Vergisi Kanununun 21 inci maddesi hükmüne göre beyannamelerini 1/1/1983 tarihinden itibaren vermeleri gerekenler için de yeni nisbet uygulanacaktır. Başka bir deyişle özel hesap dönemi 1982 yılının Eylül ayı sonunda veya daha sonraki bir tarihte kapanan kurumların, bu döneme ilişkin kazançları için Kurumlar Vergisi nisbetinin % 40 olarak uygulanması gerekmektedir.

7. TASFİYE:

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde 2362 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle her takvim yılı müstakil bir tasfiye dönemi sayıldığından, aynı Kanunun 33 üncü maddesinde de 1/1/1981 tarihinden geçerli olmak üzere bu maddeye paralel düzenleme yapılmıştır.

8. ÖDEME SÜRESİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, daha önce Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenen kurumlar vergisinin Nisan, Ağustos ve Ekim aylarında olmak üzere üç eşit taksitte ödenmesi öngörülmüştür.

Hesap dönemleri veya beyanname verme süreleri Maliye Bakanlığınca tayin edilen mükellefler ise, kurumlar vergisini, biri beyannamenin verildiği ayda, diğerleri ise, bu ayı takip eden dördüncü ve altıncı ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödeyeceklerdir.

Bu maddede yapılan değişikliklikler 1/1/1982 tarihinde yürürlüğe girmektedir. Dolayısıyla beyannamelerini 1/1/1982 tarihinden itibaren vermeleri gereken mükellefler için Kurumlar Vergisi üç eşit taksitte ödenecektir.

9. YATIRIM İNDİRİMİ:

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 8 inci madde hükmü ile, deniz ulaştırma, gemi inşa ve onarım (yüzer havuzlar dahil) sektörlerinin, kalkınma planı ve yıllık programlarda gerekli tesbitler yapılıncaya kadar yatırım indirimi yönünden özel önem taşıyan sektör sayılması öngörülmektedir. Bu arada liman yapımı işlerinin de deniz ulaştırma sektörü kapsamında mutalaa edilmesi gerekmektedir. Belirtilen sektörlerde yatırım yapan sermaye şirketleri ile kooperatiflerin bu yatırımları için % 60 yatırım indirimi nisbeti uygulanacaktır.

Tebliğ olunur.

İçerik 1:



 
5 Ocak 1982 gün ve 17565 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 31/12/1981 gün 2573 sayılı Kanun ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin olarak aşağdıka açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. MÜKELLEFLER:

a) Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited irteler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar sermaye şirketleri olarak kurumlar vergisine tabi bulunmaktadır.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre menkul kıymet portföyü işletmek üzere kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun anonim şirket şeklinde kurulduklarından bu ortaklıklar Kurumlar Vergisi mükellefidirler. Öte yandan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının tüzel kişilikleri bulunmamaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde yapılan değişiklikle tüzel kişiliği bulunmayan ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının Kurumlar Vergisi Kanunu ile Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında sermaye şirketleri addolunacağı açıkça belirtilmek suretiyle bunların Kurumlar Vergisi mükellefi oldukları hükme bağlanmıştır.

b) Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi K.'nun 2573 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 3 üncü maddesinde, "Kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan istihlak, istihsal, kredi, satış, yapı vesair kooperatifler ile aynı mahiyetteki yabancı kooperatiflerdir" şeklinde tanımlanmış bulunmakta idi. Uygulamada 1163 sayılı Kanun dışında özel kanunlarına göre de kooperatifler kurulduğundan vergilendirmede tereddüt yaratmaması amacıyla madde metninde "özel kanunlarına göre kurulan" ibaresi eklenmek suretiyle hükme açıklık kazandırılmıştır. Bu itibarla, özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler önceden olduğu gibi yine kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadırlar.

2. İSTİSNALAR:

a) Sanayi ürünlerinin ihracına ilişkin istisna:

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 2573 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi hükmü gereğince sanayii ürünlerine ilişkin istisnanın hesabında, ihracat tutarının ilk yıl için % 20'si, sonraki yıllarda da bir önceki yıla göre artan ihracat hasılatının % 30'u ile bakiyesinin % 15'i dikkate alınmakta idi. Artan ihracat hasılatının hesabında kur değişikliklerinden dolayı meydana gelen artışların dikkate alınmayacağı da ayrıca belirtilmişti.

Kurumlar Vergisi Kanununun bu bendinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, sanayii ürünlerine ilişkin istisnanın hesabında, farklı nisbetler uygulaması kaldırılmış ve ilk yılda olduğu gibi müteakip yıllarda da sanayii ürünü ihracatından sağlanan hasılatın tamamına % 20 oranının uygulanması öngörülmüştür.

Hasılatın tamamına % 20 oranının uygulanması sebebiyle artan ihracat hasılatı hesaplanması söz konusu olmayacağından, 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "artan ihracat hasılatına uygulanacak istisna ve ortalama kur değerinin hesaplanması" hakkındaki bölümleri 1/1/1982 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

İhracat tutarının 250.000 Amerikan Doları veya muadili yabancı para karşığılı Türk Lirasını aşıp aşmadığının hesabında gümrük çıkış beyannamesinde yer alan FOB değerlerin esas alınacağı ve Amerikan Doları dışında diğer bir yabancı para ile ihracat söz konusu ise, fiili ihraç tarihindeki parite (Amerikan Doları/Diğer yabancı para paritesi) nin dikkate alınacağı 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştı. Dolayısiyle ihracatın Türk Lirası tutarının tesbitinde de fiili ihraç tarihinde Türk Lirasının Amerikan Doları karşısındaki değerinin esas alınacağı şüphesizdir. Bu suretle Türk Lirası olarak tespit edilen toplam ihracat hasılatının % 20'si kurum kazancından istisna edilecektir.

Örnek: Sanayi ürünü ihraç eden bir kurumun 1982 yılında ihracatı şöyledir.

100.000 $ 120 TL. = 12.000.000 TL.

100.000 $ 130 TL. = 13.000.000 TL.

100.000 $ 135 TL. = 13.500.000 TL.

100.000 $ 140 TL. = 14.000.000 TL.

52.500.000 TL.

Kurum kazancından istisna edilecek tutar, 52.500.000 liranın % 20'si olan (52.500.000 x % 20) = 10.500.000 lira olarak hesaplanacaktır.

Bu istisnanın uygulanmasında, 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında diğer bölümlerindeki açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

b) Yaş meyva, sebze ve su ürünlerinin ihracına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 7 numaralı bendinde yapılan değişiklikle, yaş meyva, sebze ve su ürünleri ihracından sağlanan hasılatın ilk yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da % 20 oran dahilinde kurum kazancında istisnası öngörülmüştür.

Bu istisnanın uygulanmasında 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin, yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında diğer bölümlerindeki açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

c) Dış navlun hasılatına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 8 numaralı bendinde yapılan değişiklikle, dış navlun hasılatının ilk yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da % 20 oran dahilinde kurum kazancından istisnası öngörülmüştür.

Bazı hallerde taşıma faaliyetinin bir kısmı Türkiye sınırları içi nde geçmektedir. Bu durumda da taşıma bedelinin tamamı dış navlun hasılatı olarak kabul edilecek ve Kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'de döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla tamamına % 20 oranı uygulanarak bulunacak miktar kurum kazancından istisna edilecektir.

Örnek: Ulaştırma faaliyetinde bulunan bir kurum yurt dışından Trabzon Limanına gelen transit malları İran'a nakletmektedir. Bu faaliyetinden dolayı 1981 yılında, elde ettiği navlun hasılatı 300.000 Amerikan Dolarıdır. Kurum bu hasılatı döviz olarak Türkiye'ye getirmiş ve 39.000.000 lira olarak yetkili bankalara bozdurmuştur. Bu durumda, 1981 Yılı dış navlun hasılatından dolayı Kurum kazancından istisna edilecek tutar, (39.000.000 X % 20) = 7.800.000 lira olarak hesaplanacaktır.

Bu istisnanın uygulanmasında yukarıda belirtilen hususlarla birlikte 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

d) Turizm müesseselerinde döviz hasılatına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 10 numaralı bendinde "Turizm Müessesesi Belgesi" veya 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu gereğince "Seyahat Acentaları İşletme Belgesi" alınmış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın % 20'sinin kurum kazancından istisnası öngörülmüştür.

Değişiklik yapılmadan önceki mezkur bent hükmüne göre, istisnadan sadece, Turizm Endüstrisinin Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde "Turizm Müessesesi" belgesine sahip kurumlar faydalanmaktaydı. İstisna tutarının hesabında da bu kurumların elde ettikleri döviz gelirlerine tekabul eden kazançları esas alınmakta ve bu kazanca ilk yılda % 20 müteakip yıllarda da artan aynı nitelikteki kazanca % 30, bakiyesine ise % 15 oranı uygulanmaktaydı.

Bu bent hükmünde yapılan değişiklikle, söz konusu istisnadan, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunun gereğince "Seyahat Acentaları İşletme Belgesi" almış kurumların da faydalanması sağlanmış bulunmaktadır. Öte yandan istisna tutarının hesabında, döviz olarak elde edilen hasılat dikkate alınacak ve bu hasılatın ilk yılda ve sonraki yıllarda % 20'si kurum kazancından indirilecektir.

Öte yandan elde edilen dövizleri bizzat bozdurmayan ve dövizi sağlayan müessese veya acentadan doğrudan pay alan belge sahibi turizm müesseselerinin bu istisnadan aldıkları pay oranında faydalanmaları öngörülmüştür. Ancak, anılan kurumlar ile dövizi bizzat bozduran kurum arasına başka bir firmanın girmesi halinde bunların istisnadan faydalanmaları mümkün olamıyacaktır. Anılan maddede yapılan değişikliklerin 1982 yılı kazançlarına uygulanacağı tabidir.

Bu istisnanın uygulanması konusunda 20 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında, diger bölümlerinde yapılan açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

Örnek: Turizm müessesesi belgesine sahip ve tatil köyü işleten bir limited şirket 1982 takvim yılında toplamı 30.000.000 lira hasılat sağlamıştır. Bu hasılatın 20.000.000 liralık kısmı döviz olarak elde edilmiş ve yetkili bankalara bozdurulmuştur. Bu kurumun istisnadan faydalanacak kazancı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Dövize tekabül eden hasılat tutarı 20.000.000.-TL.

TL.'ye tekabül eden hasılat tutarı 10.000.000.-TL.

Toplam hasılat 30.000.000.-TL.

İstisna tutarı (20.000.000 x % 20) 4.000.000.-TL.

Örnek: Seyahat Acentası Belgesine sahip bir anonim şirket, tatil köyü işleten bir limited şirketle anlaşarak Türkiye'ye turistik turlar düzenlemekte ve turlardan sağladığı hasılatı döviz olarak Türkiye'ye getirmektedir. Anlaştığı şirkete bedeli Türk Lirası olarak ödemektedir.

Turu düzenleyen anonim şirket 1982 yılında bu tür faaliyetlerden 40.000.000.lira elde etmiş ve döviz olarak yetkili bankalara bozdurmuştur. Anonim şirket bu faaliyeti dolayısıyla tatil köyü işleten limited şirkete 30.000.000.-lira ödemiştir.

Anonim şirketin kurum kazancından istisna edilecek tutar (10.000.000 X %20) = 2.000.000.-lira olarak hesaplanacaktır.

Tatil köyü işleten limited şirketin kazancından istisna edilecek tutar (30.000.000 X % 20) + 6.000.000.-lira olarak hesaplanacaktır.

e) Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları ile Menkul Kıymetler Yatırım fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 12 numaralı bent hükmü ile Kurumlar Vergisinden müstesna tutulmuştur.

Böylece, söz konusu yatırım ortaklıkları ile yatırım fonlarına iştirak eden hisse senedi veya katılma belgesi sahiplerinin bu kurumlardan elde ettikleri menkul sermaye iratları üzerindeki vergi yükü azaltılmış olmaktadır.

3. DAR MÜKELLEFİYETTE MEVZU:

Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin 1 numaralı bendine eklenen parantez içi hüküm ile önceden vergi mevzuuna alınmış bulunan dar mükellef kurumların bazı kazançları tekrar vergi mezvuu dışında bırakılmıştır.

Buna göre, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları, Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderen dar mükellef kurumların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar Türkiye'de elde edilmemiş sayılacak ve Kurumlar Vergisine tabi tutulmayacaktır.

Diğer taraftan, bu tür kazançları elde eden dar mükellef kurumların vergi matrahının tesbitini düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 19 uncu maddesi ile geçici 3 üncü maddesi 2573 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 1981 yılına ilişkin bu tür kazançlar eski hükümlere göre vergilendirilecektir.

4. MATRAHIN TAYİNİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Kurumların mali bilançolarında yer alan zararların indirilme süresi 3 yıldan tekrar 5 yıla çıkarılmıştır. Bu değişikliğin 1/1/1981 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi kabul edildiğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 2362 sayılı Kanunla getirilen ve zararların 3 yıl süre ile indirilebilmesine ilişkin hükmün herhangi bir yılda uygulama imkanı bulunmamaktadır.

5. KURUMLAR VERGİSİ TEVKİFATI:

Dar mükellef kurumların bazı kazanç ve iratlarından yapılacak vergi tevkifatını düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesine eklenen fıkra hükmü ile, maddede belirtilen kazanç ve iratlardan yapılacak vergi tevkifat nisbetlerini, herbirinden ayrı ayrı olmak üzere % 40'ı aşmayacak nisbetlerde indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Öte yandan bu maddenin 4 üncü fıkrasında yapılan değişiklikle uluslararası para piyasasından sağlanan hazine garantili dış krediler yanında deniz ulaştırma, gemi inşa ve onarma (yüzer havuzlar dahil) işlerinde kullanılmak üzere alınan krediler için ödenecek faizlerden yapılacak vergi tevkifatı nisbetini de sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Bu arada, Liman yapımı işleri için alınan kredilerin de deniz ulaştırma işleri için alınan krediler gibi mütalaa edilmesi gerekmektedir.

Aynı fıkrada, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan yapılması gereken tevkifat oranını da % 5'e kadar indirmeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Bilindiği üzere, uluslararası para piyasasından hazine garantisi altında sağlanan orta ve uzun vadeli krediler için ödenecek faizlerdeki vergi tevkifat nisbetleri 11/3/1981 gün ve 8/2507 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sıfıra indirilmiş bulunmaktadır.

6. VERGİNİN NİSBETİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yapılan değişiklikle, kurumlar vergisi nisbeti 1/1/1983 tarihinden geçerli olmak üzere tüm kurumlar için % 40 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununa 2573 sayılı Kanunla eklenen geçici 9 uncu madde hükmü gereğince, yeni vergi nisbetinin, kurumların 1/1/1983 tarihinden itibaren beyanı gereken 1982 takvim yılı kazançları hakkında da uygulanması öngörülmüştür.

Özel hesap dönemine tabi kurumlardan, Kurumlar Vergisi Kanununun 21 inci maddesi hükmüne göre beyannamelerini 1/1/1983 tarihinden itibaren vermeleri gerekenler için de yeni nisbet uygulanacaktır. Başka bir deyişle özel hesap dönemi 1982 yılının Eylül ayı sonunda veya daha sonraki bir tarihte kapanan kurumların, bu döneme ilişkin kazançları için Kurumlar Vergisi nisbetinin % 40 olarak uygulanması gerekmektedir.

7. TASFİYE:

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde 2362 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle her takvim yılı müstakil bir tasfiye dönemi sayıldığından, aynı Kanunun 33 üncü maddesinde de 1/1/1981 tarihinden geçerli olmak üzere bu maddeye paralel düzenleme yapılmıştır.

8. ÖDEME SÜRESİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, daha önce Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenen kurumlar vergisinin Nisan, Ağustos ve Ekim aylarında olmak üzere üç eşit taksitte ödenmesi öngörülmüştür.

Hesap dönemleri veya beyanname verme süreleri Maliye Bakanlığınca tayin edilen mükellefler ise, kurumlar vergisini, biri beyannamenin verildiği ayda, diğerleri ise, bu ayı takip eden dördüncü ve altıncı ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödeyeceklerdir.

Bu maddede yapılan değişikliklikler 1/1/1982 tarihinde yürürlüğe girmektedir. Dolayısıyla beyannamelerini 1/1/1982 tarihinden itibaren vermeleri gereken mükellefler için Kurumlar Vergisi üç eşit taksitte ödenecektir.

9. YATIRIM İNDİRİMİ:

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 8 inci madde hükmü ile, deniz ulaştırma, gemi inşa ve onarım (yüzer havuzlar dahil) sektörlerinin, kalkınma planı ve yıllık programlarda gerekli tesbitler yapılıncaya kadar yatırım indirimi yönünden özel önem taşıyan sektör sayılması öngörülmektedir. Bu arada liman yapımı işlerinin de deniz ulaştırma sektörü kapsamında mutalaa edilmesi gerekmektedir. Belirtilen sektörlerde yatırım yapan sermaye şirketleri ile kooperatiflerin bu yatırımları için % 60 yatırım indirimi nisbeti uygulanacaktır.

Tebliğ olunur.

İçerik 2:



 
5 Ocak 1982 gün ve 17565 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 31/12/1981 gün 2573 sayılı Kanun ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliklere ilişkin olarak aşağdıka açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. MÜKELLEFLER:

a) Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited irteler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar sermaye şirketleri olarak kurumlar vergisine tabi bulunmaktadır.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre menkul kıymet portföyü işletmek üzere kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun anonim şirket şeklinde kurulduklarından bu ortaklıklar Kurumlar Vergisi mükellefidirler. Öte yandan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının tüzel kişilikleri bulunmamaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde yapılan değişiklikle tüzel kişiliği bulunmayan ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının Kurumlar Vergisi Kanunu ile Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında sermaye şirketleri addolunacağı açıkça belirtilmek suretiyle bunların Kurumlar Vergisi mükellefi oldukları hükme bağlanmıştır.

b) Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi K.'nun 2573 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 3 üncü maddesinde, "Kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan istihlak, istihsal, kredi, satış, yapı vesair kooperatifler ile aynı mahiyetteki yabancı kooperatiflerdir" şeklinde tanımlanmış bulunmakta idi. Uygulamada 1163 sayılı Kanun dışında özel kanunlarına göre de kooperatifler kurulduğundan vergilendirmede tereddüt yaratmaması amacıyla madde metninde "özel kanunlarına göre kurulan" ibaresi eklenmek suretiyle hükme açıklık kazandırılmıştır. Bu itibarla, özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler önceden olduğu gibi yine kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadırlar.

2. İSTİSNALAR:

a) Sanayi ürünlerinin ihracına ilişkin istisna:

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 2573 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi hükmü gereğince sanayii ürünlerine ilişkin istisnanın hesabında, ihracat tutarının ilk yıl için % 20'si, sonraki yıllarda da bir önceki yıla göre artan ihracat hasılatının % 30'u ile bakiyesinin % 15'i dikkate alınmakta idi. Artan ihracat hasılatının hesabında kur değişikliklerinden dolayı meydana gelen artışların dikkate alınmayacağı da ayrıca belirtilmişti.

Kurumlar Vergisi Kanununun bu bendinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, sanayii ürünlerine ilişkin istisnanın hesabında, farklı nisbetler uygulaması kaldırılmış ve ilk yılda olduğu gibi müteakip yıllarda da sanayii ürünü ihracatından sağlanan hasılatın tamamına % 20 oranının uygulanması öngörülmüştür.

Hasılatın tamamına % 20 oranının uygulanması sebebiyle artan ihracat hasılatı hesaplanması söz konusu olmayacağından, 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "artan ihracat hasılatına uygulanacak istisna ve ortalama kur değerinin hesaplanması" hakkındaki bölümleri 1/1/1982 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.

İhracat tutarının 250.000 Amerikan Doları veya muadili yabancı para karşığılı Türk Lirasını aşıp aşmadığının hesabında gümrük çıkış beyannamesinde yer alan FOB değerlerin esas alınacağı ve Amerikan Doları dışında diğer bir yabancı para ile ihracat söz konusu ise, fiili ihraç tarihindeki parite (Amerikan Doları/Diğer yabancı para paritesi) nin dikkate alınacağı 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştı. Dolayısiyle ihracatın Türk Lirası tutarının tesbitinde de fiili ihraç tarihinde Türk Lirasının Amerikan Doları karşısındaki değerinin esas alınacağı şüphesizdir. Bu suretle Türk Lirası olarak tespit edilen toplam ihracat hasılatının % 20'si kurum kazancından istisna edilecektir.

Örnek: Sanayi ürünü ihraç eden bir kurumun 1982 yılında ihracatı şöyledir.

100.000 $ 120 TL. = 12.000.000 TL.

100.000 $ 130 TL. = 13.000.000 TL.

100.000 $ 135 TL. = 13.500.000 TL.

100.000 $ 140 TL. = 14.000.000 TL.

52.500.000 TL.

Kurum kazancından istisna edilecek tutar, 52.500.000 liranın % 20'si olan (52.500.000 x % 20) = 10.500.000 lira olarak hesaplanacaktır.

Bu istisnanın uygulanmasında, 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında diğer bölümlerindeki açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

b) Yaş meyva, sebze ve su ürünlerinin ihracına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 7 numaralı bendinde yapılan değişiklikle, yaş meyva, sebze ve su ürünleri ihracından sağlanan hasılatın ilk yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da % 20 oran dahilinde kurum kazancında istisnası öngörülmüştür.

Bu istisnanın uygulanmasında 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin, yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında diğer bölümlerindeki açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

c) Dış navlun hasılatına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 8 numaralı bendinde yapılan değişiklikle, dış navlun hasılatının ilk yılda olduğu gibi sonraki yıllarda da % 20 oran dahilinde kurum kazancından istisnası öngörülmüştür.

Bazı hallerde taşıma faaliyetinin bir kısmı Türkiye sınırları içi nde geçmektedir. Bu durumda da taşıma bedelinin tamamı dış navlun hasılatı olarak kabul edilecek ve Kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'de döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla tamamına % 20 oranı uygulanarak bulunacak miktar kurum kazancından istisna edilecektir.

Örnek: Ulaştırma faaliyetinde bulunan bir kurum yurt dışından Trabzon Limanına gelen transit malları İran'a nakletmektedir. Bu faaliyetinden dolayı 1981 yılında, elde ettiği navlun hasılatı 300.000 Amerikan Dolarıdır. Kurum bu hasılatı döviz olarak Türkiye'ye getirmiş ve 39.000.000 lira olarak yetkili bankalara bozdurmuştur. Bu durumda, 1981 Yılı dış navlun hasılatından dolayı Kurum kazancından istisna edilecek tutar, (39.000.000 X % 20) = 7.800.000 lira olarak hesaplanacaktır.

Bu istisnanın uygulanmasında yukarıda belirtilen hususlarla birlikte 20 Seri No.'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

d) Turizm müesseselerinde döviz hasılatına ilişkin istisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 10 numaralı bendinde "Turizm Müessesesi Belgesi" veya 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu gereğince "Seyahat Acentaları İşletme Belgesi" alınmış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın % 20'sinin kurum kazancından istisnası öngörülmüştür.

Değişiklik yapılmadan önceki mezkur bent hükmüne göre, istisnadan sadece, Turizm Endüstrisinin Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde "Turizm Müessesesi" belgesine sahip kurumlar faydalanmaktaydı. İstisna tutarının hesabında da bu kurumların elde ettikleri döviz gelirlerine tekabul eden kazançları esas alınmakta ve bu kazanca ilk yılda % 20 müteakip yıllarda da artan aynı nitelikteki kazanca % 30, bakiyesine ise % 15 oranı uygulanmaktaydı.

Bu bent hükmünde yapılan değişiklikle, söz konusu istisnadan, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunun gereğince "Seyahat Acentaları İşletme Belgesi" almış kurumların da faydalanması sağlanmış bulunmaktadır. Öte yandan istisna tutarının hesabında, döviz olarak elde edilen hasılat dikkate alınacak ve bu hasılatın ilk yılda ve sonraki yıllarda % 20'si kurum kazancından indirilecektir.

Öte yandan elde edilen dövizleri bizzat bozdurmayan ve dövizi sağlayan müessese veya acentadan doğrudan pay alan belge sahibi turizm müesseselerinin bu istisnadan aldıkları pay oranında faydalanmaları öngörülmüştür. Ancak, anılan kurumlar ile dövizi bizzat bozduran kurum arasına başka bir firmanın girmesi halinde bunların istisnadan faydalanmaları mümkün olamıyacaktır. Anılan maddede yapılan değişikliklerin 1982 yılı kazançlarına uygulanacağı tabidir.

Bu istisnanın uygulanması konusunda 20 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin yukarıda belirtilen hususlarla ilgili bölümleri dışında, diger bölümlerinde yapılan açıklamalar aynen dikkate alınacaktır.

Örnek: Turizm müessesesi belgesine sahip ve tatil köyü işleten bir limited şirket 1982 takvim yılında toplamı 30.000.000 lira hasılat sağlamıştır. Bu hasılatın 20.000.000 liralık kısmı döviz olarak elde edilmiş ve yetkili bankalara bozdurulmuştur. Bu kurumun istisnadan faydalanacak kazancı aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Dövize tekabül eden hasılat tutarı 20.000.000.-TL.

TL.'ye tekabül eden hasılat tutarı 10.000.000.-TL.

Toplam hasılat 30.000.000.-TL.

İstisna tutarı (20.000.000 x % 20) 4.000.000.-TL.

Örnek: Seyahat Acentası Belgesine sahip bir anonim şirket, tatil köyü işleten bir limited şirketle anlaşarak Türkiye'ye turistik turlar düzenlemekte ve turlardan sağladığı hasılatı döviz olarak Türkiye'ye getirmektedir. Anlaştığı şirkete bedeli Türk Lirası olarak ödemektedir.

Turu düzenleyen anonim şirket 1982 yılında bu tür faaliyetlerden 40.000.000.lira elde etmiş ve döviz olarak yetkili bankalara bozdurmuştur. Anonim şirket bu faaliyeti dolayısıyla tatil köyü işleten limited şirkete 30.000.000.-lira ödemiştir.

Anonim şirketin kurum kazancından istisna edilecek tutar (10.000.000 X %20) = 2.000.000.-lira olarak hesaplanacaktır.

Tatil köyü işleten limited şirketin kazancından istisna edilecek tutar (30.000.000 X % 20) + 6.000.000.-lira olarak hesaplanacaktır.

e) Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca kurulan Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıkları ile Menkul Kıymetler Yatırım fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 12 numaralı bent hükmü ile Kurumlar Vergisinden müstesna tutulmuştur.

Böylece, söz konusu yatırım ortaklıkları ile yatırım fonlarına iştirak eden hisse senedi veya katılma belgesi sahiplerinin bu kurumlardan elde ettikleri menkul sermaye iratları üzerindeki vergi yükü azaltılmış olmaktadır.

3. DAR MÜKELLEFİYETTE MEVZU:

Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin 1 numaralı bendine eklenen parantez içi hüküm ile önceden vergi mevzuuna alınmış bulunan dar mükellef kurumların bazı kazançları tekrar vergi mezvuu dışında bırakılmıştır.

Buna göre, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları, Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderen dar mükellef kurumların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar Türkiye'de elde edilmemiş sayılacak ve Kurumlar Vergisine tabi tutulmayacaktır.

Diğer taraftan, bu tür kazançları elde eden dar mükellef kurumların vergi matrahının tesbitini düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 19 uncu maddesi ile geçici 3 üncü maddesi 2573 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 1981 yılına ilişkin bu tür kazançlar eski hükümlere göre vergilendirilecektir.

4. MATRAHIN TAYİNİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Kurumların mali bilançolarında yer alan zararların indirilme süresi 3 yıldan tekrar 5 yıla çıkarılmıştır. Bu değişikliğin 1/1/1981 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmesi kabul edildiğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 2362 sayılı Kanunla getirilen ve zararların 3 yıl süre ile indirilebilmesine ilişkin hükmün herhangi bir yılda uygulama imkanı bulunmamaktadır.

5. KURUMLAR VERGİSİ TEVKİFATI:

Dar mükellef kurumların bazı kazanç ve iratlarından yapılacak vergi tevkifatını düzenleyen Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesine eklenen fıkra hükmü ile, maddede belirtilen kazanç ve iratlardan yapılacak vergi tevkifat nisbetlerini, herbirinden ayrı ayrı olmak üzere % 40'ı aşmayacak nisbetlerde indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Öte yandan bu maddenin 4 üncü fıkrasında yapılan değişiklikle uluslararası para piyasasından sağlanan hazine garantili dış krediler yanında deniz ulaştırma, gemi inşa ve onarma (yüzer havuzlar dahil) işlerinde kullanılmak üzere alınan krediler için ödenecek faizlerden yapılacak vergi tevkifatı nisbetini de sıfıra kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Bu arada, Liman yapımı işleri için alınan kredilerin de deniz ulaştırma işleri için alınan krediler gibi mütalaa edilmesi gerekmektedir.

Aynı fıkrada, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan yapılması gereken tevkifat oranını da % 5'e kadar indirmeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Bilindiği üzere, uluslararası para piyasasından hazine garantisi altında sağlanan orta ve uzun vadeli krediler için ödenecek faizlerdeki vergi tevkifat nisbetleri 11/3/1981 gün ve 8/2507 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sıfıra indirilmiş bulunmaktadır.

6. VERGİNİN NİSBETİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde yapılan değişiklikle, kurumlar vergisi nisbeti 1/1/1983 tarihinden geçerli olmak üzere tüm kurumlar için % 40 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununa 2573 sayılı Kanunla eklenen geçici 9 uncu madde hükmü gereğince, yeni vergi nisbetinin, kurumların 1/1/1983 tarihinden itibaren beyanı gereken 1982 takvim yılı kazançları hakkında da uygulanması öngörülmüştür.

Özel hesap dönemine tabi kurumlardan, Kurumlar Vergisi Kanununun 21 inci maddesi hükmüne göre beyannamelerini 1/1/1983 tarihinden itibaren vermeleri gerekenler için de yeni nisbet uygulanacaktır. Başka bir deyişle özel hesap dönemi 1982 yılının Eylül ayı sonunda veya daha sonraki bir tarihte kapanan kurumların, bu döneme ilişkin kazançları için Kurumlar Vergisi nisbetinin % 40 olarak uygulanması gerekmektedir.

7. TASFİYE:

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde 2362 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle her takvim yılı müstakil bir tasfiye dönemi sayıldığından, aynı Kanunun 33 üncü maddesinde de 1/1/1981 tarihinden geçerli olmak üzere bu maddeye paralel düzenleme yapılmıştır.

8. ÖDEME SÜRESİ:

Kurumlar Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde 2573 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, daha önce Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenen kurumlar vergisinin Nisan, Ağustos ve Ekim aylarında olmak üzere üç eşit taksitte ödenmesi öngörülmüştür.

Hesap dönemleri veya beyanname verme süreleri Maliye Bakanlığınca tayin edilen mükellefler ise, kurumlar vergisini, biri beyannamenin verildiği ayda, diğerleri ise, bu ayı takip eden dördüncü ve altıncı ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödeyeceklerdir.

Bu maddede yapılan değişikliklikler 1/1/1982 tarihinde yürürlüğe girmektedir. Dolayısıyla beyannamelerini 1/1/1982 tarihinden itibaren vermeleri gereken mükellefler için Kurumlar Vergisi üç eşit taksitte ödenecektir.

9. YATIRIM İNDİRİMİ:

Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 8 inci madde hükmü ile, deniz ulaştırma, gemi inşa ve onarım (yüzer havuzlar dahil) sektörlerinin, kalkınma planı ve yıllık programlarda gerekli tesbitler yapılıncaya kadar yatırım indirimi yönünden özel önem taşıyan sektör sayılması öngörülmektedir. Bu arada liman yapımı işlerinin de deniz ulaştırma sektörü kapsamında mutalaa edilmesi gerekmektedir. Belirtilen sektörlerde yatırım yapan sermaye şirketleri ile kooperatiflerin bu yatırımları için % 60 yatırım indirimi nisbeti uygulanacaktır.

Tebliğ olunur.

Resmi Gazete No: 19651 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 1 Aralık, 1987 Adı: UID: NAACZXFZ9UWW6EUD
İçerik:

 

 
 

 

3332 ve 3380 sayılı Kanunlarla Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ve Bakanlığımıza yansıyan diğer bazı hususlar hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I _ MUAFİYETLER

l. Toplu Konut ve Kamu idaresi Başkanlığı İle Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu:

Kurumlar Vergısi Kanununun 7 nci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 20 numaralı bent hükmüyle "Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı" ile "Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu" kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Dolayısıyla bu kurumlar, dahili tevkifata da tabi olmayacaklardır. Aynı bent hükmüne göre, anılan Başkanlık ve Fonların elde ettiği kazançlar, gelir vergisi tevkifatına da tabi olmayacaktır.

2. Menkul Kıymetler Tanzim Fonu:

Menkul Kıymetler Tanzim Fonu, 45 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değişik 35 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş olup, tahvil arz ve talebi arasındaki dengesizlikleri gidermek ve tahvil piyasasının istikrarını sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 21 inci bent hükmü ile "Menkul Kıymetler Tanzim Fonu" kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Dolayısıyla bu Fon, dahili tevkifata da tabi olmayacaktır. Aynı bent hükmüne göre, bu Fon'un portföy işletmeciliğinden doğan kazançları gelir vergisi tevkifatına da tabi tutulmayacaktır.

3. Gazeteciler Cemiyetlerinin Gazete Satışı Faaliyeti:

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesine 3380 sayılı Kanunla eklenen 22 numaralı bent hükmüyle, Gazeteciler Cemiyetlerine ait müesseseler, diğer günlük gazetelerin yayımlanmadığı dini bayramlarda münhasıran günlük gazete yayım ve satış faaliyetleri dolayısıyla kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Bu müesseseler, bu faaliyetleri dolayısıyla dahili tevkifattan da muaftır.

Öte yandan, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançlar, gelir vergisi tevkifatına da tabi tutulmayacaktır.

II _ İSTİSNALAR

l. Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Gelir Ortaklığı Senetlerinin Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlarda İstisna:

a) 1.1.1987 Tarihinden Önce Elden Çıkarma:

(i) Vade Bitiminden Önce Elden Çıkarma;

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi uyarınca Türk ve yabancı esham ve tahvilat, alış bedeli ile değerlenmektedir. Bu durumda, işletmenin portföyünde yer alan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 5 numaralı bendi hükmüne göre menkul kıymet niteliğinde bulunan Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri, alış bedeli ile değerlendirilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesine, menkul kıymetlerin kuponlu veya kuponsuz olarak satılması karşılığında alınan paraların, menkul sermaye iradı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı kanunun 75 inci maddesinin son fıkrasında da bu madede yazılı iratların, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetlerine bağlı bulunduğu takdirde, ticari kazancın tesbitinde nazara alınacağı açıklanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmüne göre, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine uyulacağından, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin iktisap bedelleri, söz konusu menkul kıymetlerin alış bedeli olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilecektir.

İşletmeye dahil Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin vadesinden önce elden çıkarılması halinde alınan bedel, işlemiş faizlerini kapsasın kapsamasın, menkul kıymet satış bedeli olarak hasılata dahil edilecektir. 1.1.1987 tarihinden önce gerçekleşen bu tür bir satıştan doğan kazanç ise kurum kazancı olarak vergilenmektedir.

ii) Vade Bitimine Kadar Bekleme:

Devlet tahvili ve Hazine bonolarının vade bitimine kadar beklenip faizlerinin tahsil edilmesi halinde ise şu şekilde işlem yapılması gerekmektedir:

Öncelikle söz konusu tahvil ve bonolar iktisap edildiğinde alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilmektedir. Daha sonra bu menkul kıymetlerin vadelerinin bitiminde tahsil edilen anapara ve faizlerinin toplamı hasılat kaydedilecektir. Bu toplam ile alış bedeli arasındaki müsbet fark ise söz konusu menkul kıymetlerin faizi olduğundan Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uyarınca ticari kazançtan indirilecektir. Böylece söz konusu menkul kıymetlerin faizleri kurumlar vergisinin dışında tutulacak ve bu kıymetlerden elde edilen gelirler dolayısıyla diğer ticari faaliyetlerden doğan kazançlar, olumlu veya olumsuz bir şekilde etkilenmeyecektir. Bu düzenlemelerden, vade bitimine kadar beklenip gelirleri tahsil edilen gelir ortaklığı senetlerinin yararlanamıyacağı tabiidir. Dolayısıyla söz konusu gelirler, kurum hasılatı içinde yer alacak ve vergilendirilecektir.

Örnek: 1.000.000 lira anaparayı ihtiva eden % 40 faizli Devlet tahvilini işlemiş faizi ile birlikte ikinci elden 1.200.000 liraya satın alan bir banka, aynı yıl vade bitiminde anapara olarak 1.000.000 lira, faiz olarak da 400.000 lira tahsil ettiğinde, ticari kazancı (1.400.000 - 1.200.000 =) 200.000 lira olacaktır. Elde edilen 200.000 lira, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesine göre ticari kazançtan indirilecek kazanç niteliğindedir. Çünkü bu tahvil dolayısıyla 1.400.000 lira hasılat, 1.200.000 lira ise alış bedeli olarak kaydedilmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede söz konusu 200.000 lira kazanç üzerinden Gelir Vergsi Kanununun 94 üncü maddesinin (A) fıkrasının 8 numaralı bendine göre herhangi bir gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Çünkü bu kazanç aynı maddenin (A) fıkrasının 9 numaralı bendine göre tevkifata tabi tutulmuş bulunmaktadır. Ancak 86/10508 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla tevkifat oranı "0" nispette tespit edilmiştir.

b) 1.1.1987 Tarihinden Sonra Elden Çıkarma:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 17 numaralı bnt hükmüyle Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Söz konusu istisna hükmü, 1.1.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu nedenle Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin, 1.1.1987 tarihinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançların, bu Tebliğin II/1-a (i) bölümünde açıklanan esaslar çerçevesinde kurumlar vergisine tabi tutulacağı açıktır.

Kanunun aynı maddesine eklenen bir fıkrayla da bu maddenin 12 ve 17 numaralı bentlerinde yazılı kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançların, mali kar zarar hesabına intikal ettirilemeyeceği; bu kazançların Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesiyle ilgilendirilmeyeceği ve hasılattan indirilmeyeceği hususuna açıklık kazandırılmıştır.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 12 numaralı bendinde, Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıklarının ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Buna göre, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıklarının ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilecektir.

Örnek: (X) Bankasının portföyünde yer alan ve 200 milyon liralık alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilen Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri, 1987 yılı içinde vade bitiminden önce toplam 300 milyon liraya elden çıkarılmıştır.

Örneğimizdeki banka, söz konusu tahvil, bono ve gelir ortaklığı senetlerini vade bitiminden önce elden çıkararak, karşılığında (300 milyon - 200 milyon =) 100 milyon lira kazanç elde etmiştir. Bu kazanç, kurumlar vergisinden istisna edilerek vergilendirilmeyecektir. Ancak kurumlar vergisinden istisna edilen 100 milyon lira tutarındaki kurum kazancının, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 8 numaralı bendine göre tavkifata tabi tutulacağı tabiidir.

Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından doğan zararlar ticari kazançtan indirilemeyecektir. Çünkü geliri vergiden istisna edilen menkul kıymetlerin satışından doğan zararın da kurum kazancından düşülmemesi gerekir. Nitekim bu bendin sonuna eklenen fıkrayla, Hazine bonosu, Devlet tahvili ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesiyle ilgilendirilmeyeceği belirtilmiştir. Böylece söz konusu menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların faiz niteliğinde olmadığı, menkul kıymet ticaretinden sağlanan bir kazanç olduğu hususuna açıklık getirilmiştir.

Örnek: 1.000.000 lira anaparayı ihtiva eden % 40 faizli ve 2 yıl vadeli Devlet tahvilini ikinci elden 1.200.000 liraya satın alan bir banka, birinci yılın sonunda 400.000 lira faiz tahsil ettiğinde, kurum hasılatına 400.000 lira kaydedecektir. Menkul kıymet, işletmenin aktifinden çıkmadığı sürece 1.200.000 lira bedelle aktifte yer almaya devam edecektir. Çünkü Vergi Usul Kanununa göre menkul kıymetler alış bedeli ile değerlenmektedir. Elde edilen ve daha önce hasılat yazılan 400.000 lira faiz geliri, Gelir Vergisi Kannunun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uyarınca kurum kazancından indirilecektir.

Anılan banka, söz konusu Devlet tahvilini ikinci yılın mart ayında 1.100.000 liraya sattığında bu satıştan (1.200.000 - 1.100.000 =) 100.000 lira zarar edecektir. Ancak gelir vergiden istisna edilen bir menkul kıymetten doğan zararın kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığından, bu banka, devlet tahvili satışından doğan 100.000 lira zararı kurum kazancından indiremeyecektir.

Diğer taraftan, gelir ortaklığı senetleri dışında kalan ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca çıkarılan diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Çünkü Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 17 numaralı bendindeki istisna hükmü, sadece Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca çıkarılan gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançları kapsamına almakta; bu Başkanlığın çıkardığı diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançları ise hariç tutulmaktadır.

Bunun yanısıra, 3393 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 28 inci maddenin (b) fıkrasında, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına çıkarılan menkul kıymetler konusunda yeni bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre, söz konusu Başkanlığın çıkardığı her nevi tahvillerin vade sonuna kadar portföyde tutulması dolayısıyla elde edilen faizler, 31.12.1993 tarihine kadar gelir ortaklığı senetlerinden sağlanan gelirler gibi tevkifata tabi tutulacaktır.

Bilindiği üzere, Bakanlar Kurulunca çıkarılmış olan 20.12.1985 tarih ve 85/10175 sayılı Kararda, gelir ortaklığı senetlerinden vade sonunda elde edilen kazançlar için gelir vergisi tevkifat nispeti "0" sıfır olarak tespit edilmiş bulunmaktadır.

Bu kapsamda söz konusu Başkanlığın çıkardığı dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin, itfası sırasında oluşan değer artış kazançları da gelir ortaklığı senetlerinden sağlanan kazançlar gibi düşünülecektir.

Bu hükümler çerçevesinde kurumların aktifine dahil bulunan Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senetleri ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Başkanlığınca çıkarılan tahvillerin vade sonuna kadar işletmenin portföyünde tutulması dolayısıyla elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesine göre, ilgili yıl kurum kazancından indirilecektir. Söz konusu kazançların, öncelikle sonuç hesaplarına hasılat kaydının yapılması, daha sonra ticari kazançtan indirilmesi gerekir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 28 inci maddesine göre gelir ortaklığı senetleri ile Toplu Konut ve Kamu İdaresi Başkanlığınca çıkarılan tahvillerden elde edilen kazançlar için bu indirim hakkı, 31.12.1993 tarihinde sona ermektedir. Bu nedenle 1.1.1994 tarihinden itibaren söz konusu menkul kıymetlerin vade sonuna kadar, işletmenin portföyünde tutulması dolayısıyla elde edilen gelirler, kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.

Örnek: (Y) Bankası 300 milyon liralık her biri % 40 faizli Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senedi ile dövize endeksli tahvil satın almıştır. Sözü edilen Banka, menkul kıymetlerin vade sonu olan 31.12.1988 tarihinde anapara olarak 300 milyon lira, faiz olarak da 120 milyon lira tahsil etmiştir. Bu durumda, (Y) Bankasının elde ettiği 120 milyon lira faiz, önce kurum hasılatı olarak kaydedilecek, daha sonra Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesi hükmüne göre ticari kazançtan indirilecektir.

2. Vakıf İştirak Kazançları:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 17 numaralı bent hükmüyle kurumların safi kurum kazancından, gelirlerinin tamamını amaçlarına tahsis eden ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara sermayeye iştirak nispetinde isabet eden kısmın % 30 u, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisna edilen bu kurum kazançlarının söz konusu vakıflara vergisiz intikal ettirilebilmesi için;

a) Kuruma iştirak eden vakfa, 903 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti verilmiş olması,

b) Söz konusu vakıfların iştirak ettikleri kurumların yetkili organlarınca, en geç kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar, ilgili yıl karının dağıtılmasına karar verilmiş olması,

gerekmektedir.

Öte yandan, vakıfların iştirak ettiği kurumda, kısmi kar dağıtım kararının alınmış olması halinde, bu istisnanın uygulanmayacağı açıktır.

İstisnanın hesaplanmasında, dağıtılabilir kardan hareket edilmesi gerekmektedir. Bunun sonucunda şirket bünyesinde yedek akçe, ihtiyat gibi adlarla kalan kar payları, istisna kapsamı dışında kalmakta ve vergiye tabi bulunmaktadır.

3. Yatırım İndirimi İstisnası:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 9 numaralı bendinde 3380 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle iktisadi kamu müesseselerinin de yatırım indirimi istisnasından yararlanmalarına imkan tanınmıştır. Söz konusu değişikliğe ilişkin hüküm, 1.1.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunduğundan, iktisadi kamu müesseseleri, Gelir Vergisi Kanununun Yatırım İndirimi Başlığı altındaki Ek 1-6. maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi çerçevesinde 1.1.1987 tarihinden sonra yapacakları yatırım harcamaları dolayısıyla istisnadan yararlanacaklardır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun Ek madde 3'ün ücüncü fıkrasında, 3380 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle yurt dışında kullanılmış olsa dahi Devlet Planlama Teşkilatınca uygun görülen makina ve tesislerin ithali halinde, bu aktif kıymetlerin yatırım indirimi uygulaması bakımından yeni addolunacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, yurt dışından kullanılmış makina ve tesisleri ithal edip aktiflerine dahil eden kurumlar, bu yatırım harcamaları dolayısıyla yatırım indirimi istisnasından yararlanabileceklerdir.

3380 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 26 ncı madde hükmü gereğince, 1.1.1987 tarihinden önce Yatırım Teşvik ve Yatırım İndirimi Belgesi alan ve yatırımı halen devam eden kurumların yurt dışından ithal ettikleri kullanılmış makina ve tesislerin Devet Planlama Teşkilatınca uygun görülmesi halinde, bunların ithali dolayısıyla 1.1.1987 tarihinden itibaren yapılan harcamalar için de yatırım indirimi istisnası uygulanacaktır.

4. Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Satışından Doğan Kazançlarda İstisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle şirketlerin aktiflerine dahil bulunan iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında satışından doğan kazançların tamamının, satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine ilave edilmesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmüştür.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin vadeli satışı halinde ise nakit olarak sermayeye eklenen kazançlar kadar istisnadan yararlanılacak ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdi sermaye, kurum kazancından indirilecektir. Satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonuna kadar ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kısım, istisnadan yararlanamayacaktır.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde sözü edilen gayrimunkuller, Türk Medeni Kanununun 632 nci maddesinde yer alan gayrimenkullerdir. Gayrimenkulün mütemmim cüzü niteliğinde olan sabit istihsal vasıtalarının, bu gayrimenkuller ile birlikte satışa konu olması halinde, satışın tamamı istisna kapsamı içinde mütalaa edilecektir. "Sabit istihsal vasıtaları", satışa konu olan gayrimenkulün zeminine, duvarlarına veya tabanına rapdedilmek suretiyle bina ile birlikte bir bütün oluşturan ve binanın genel mahiyeti itibariyle sınai bir müessese haline gelmesini sağlayan makina ve benzeri aletlerdir. Ancak, raptedilmiş olmakla beraber, münferiden veya toplu olarak sökülüp takılması mümkün olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını değiştirmeyen, üretimi aksatmayan makina ve benzeri aletler, sabit istihsal vasıtası addolunamayacağından, bunların münferiden satışından doğan kazanç dolayısıyla istisnadan yararlanılamayacaktır. Bunun yanısıra, sabit istihsal vasıtalarının gayrimenkulden bağımsız olarak satılması halinde, bunların mütemmim cüz olma vasfı kalmayacağından, bu satış menkul mal satışı olarak nitelendirilecektir.

İstisna, nakit olarak sermayeye eklenen kazançlar için uygulanacaktır. "nakit" deyiminden, doğrudan "nakit para"nın anlaşılması gerekir. Para ile birlikte, her an paraya çevrilebilir altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senedi, Bankalar Kanununun 13/4 üncü maddesine dayanılarak kalkınma ve yatırım bankalarınca çıkarılan tahvil, bono ve benzeri menkul kıymetler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre Sermaye Piyasası Kurulu'nca halka arzına izin verilen menkul kıymetler ile tahviller de nakit kapsamı içinde mütalaa edilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 3332 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 10 uncu maddesindeki istisna hükmü, peşin ve vadeli satışlar için farklı şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.

a) Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Peşin Satılması Halinde İstisna:

Tam mükellefiyete tabi kurumların, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında peşin satışı halinde, söz konusu kurumların Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnadan yararlanabilmeleri için, bu satıştan doğan kazancın tamamını nakit olarak kurum sermayesine eklemeleri gerekmektedir. Satıştan doğan kazancın tamamının satışın yapıldığı yılın sonuna kadar sermayeye eklenmemesi halinde, istisna hiç bir şekilde uygulanmayacak ve söz konusu kazançlar, satışın yapıldığı yılın kazancı olarak vergilendirilecektir.

Öte yandan, anonim şirketlerin, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlarının tamamını nakit olarak sermayelerine eklemeleri, istisnadan yararlanmaları için yeterli değildir. Bu şirketlerin ayrıca sermaye artırımı nedeniyle çıkaracakları hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması ve en geç 6 ay içinde bu senetleri borsaya kote ettirmeleri gerekmektedir.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin, nakit karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası, kamulaştırılması ve devletleştirilmesi, peşin satış sayılmayacaktır. Ancak, işletmeye nakit girişi olmamakla beraber, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin borç karşılığı takası, işletmeyi finansman açısından rahatlatacağından istisnanın amacına uygundur. Trampa ise elden çıkarma deyiminin kapsamı içinde olmakla beraber, bir satış değildir. Çünkü trampa, bir hak veya bir malın başka bir hak veya mal ile değiştirilmesini amaçlayan bir akittir. Bu akdin satıştan farkı, satışta karşılık para olduğu halde, trampada mal veya hak olmasıdır.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satış vaadine konu teşkil etmesi halinde, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnanın uygulanması söz konusu değildir.

b) Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Vadeli Satılması Halinde İstisna:

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin vadeli satılması halinde, satıştan doğan kazancın tamamının satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine eklenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Vadeli satışta, ödenen nakdi sermaye kadar istisnadan yararlanılacak ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdi sermaye, kurum kazancından indirilecektir. Ancak, satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonunda ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kazanç için ileriki yıllarda istisna uygulanmayacaktır.

Örnek 1 : (Y) Anonim Şirketi aktifinde 50 milyon lira değerle kayıtlı gayrimenkulünü 1987 yılı içinde 900 milyon liraya vadeli olarak satmış ve bu satıştan 850 milyon lira kazanç sağlamıştır. Satış bedelinin 400 milyon lirasını 1988 yılında, kalan 500 milyon lirasını da 1989 yılında tahsil etmiştir. Kurum Aralık 1989 tarihinde sermayesini nakit olarak 850 milyon lira artırmıştır.

Bu durumda, anılan şirket, 1987 yılında vadeli sattığı gayrimenkulünden elde ettiği 850 milyon lira kazancını, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca kurum kazancına dahil ederek vergilendirecektir. Ancak kurum, 1989 yılı içinde bu satıştan doğan 850 milyon lira kazancın tamamını, nakit olarak sermayesine eklediğinden bu meblağ, kurumun diğer gelirlerinden oluşan 1989 yılı kurum kazancından indirilecektir.

Örnek 2 : (X) Anonim Şirketi, aktifinde 100 milyon lira değerle kayıtlı gayrimenkulünü 1987 yılında 1 milyar liraya vadeli satmıştır. Bu satış bedelinin 300 milyon lirasını 1988 yılında, kalanını ise 1989 yılında tahsil etmiştir. Kurum, 1988 yılında 200 milyon lira, 1989 yılında ise 400 milyon lira nakit olarak sermayesini artırmıştır.

Bu durumda, anılan kurumun, 1987 yılında gayrimenkul satışından doğan kazancı, bu yılın kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Öte yandan, 1988 ve 1989 yıllarında nakit olarak sermayeye eklenen miktarlar, kurum kazancından indirilecektir. Dönem faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, istisna müteakip dönemlerinin kazançlarına uygulanacaktır. Ancak örneğimizde, satıştan doğan 900 milyon lira kazancın, 300 milyon lirası satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonuna kadar nakit olarak sermayeye eklenmediğinden, bu miktarın hiç bir şekilde istisnadan yararlanması söz konusu değildir.

Diğer taraftan istisnadan yararlanamayan 300 milyon lira gayrimenkul satış kazancı üzerinden, daha önce kurumlar vergisi ödenmiş bulunduğundan, daha sonra bu miktar üzerinden kurumlar vergisi istenmeyeceği tabiidir.

Geçici 10 uncu maddenin uygulanması dolayısıyla borsaya kote ettirileek hisse senetleri için vergi kanunları dışındaki diğer mevzuat gerekçe gösterilmek suretiyle mükelleflere herhangi bir engel çıkarılmayacaktır.

c) Sermaye Artırımına İlişkin Başvuru ve Artırımın Gerçekleştirilmesi:

Bakanlığımızıa yansıyan olaylardan Geçici 10 uncu madde kapsamında kurumlar vergisi istisnasından yararlanmak isteyen kurumların, sermaye artırımına ilişkin başvuru makamında ve bu artırımın fiilen gerçekletirilme süresinde bazı tereddütleri olduğu anlaşılmıştır.

32 Seri No.'lu Tebliğde, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin peşin satıldığı yılda nakden sermaye artırımı için gerekli işlemlerin tamamlanamayabileceği gözönüne alınarak, istisnadan yararlanılabilmesi için bu tür satışların yapıldığı döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar şirket organlarınca ilgili Bakanlığa başvurulmasının yeterli olacağı açıklanmış bulunmaktadır.

Ancak, Bakanlığımıza yansıyan olaylardan, beyannamenin verileceği tarihe kadar nakden sermaye artırımı için ilgili Bakanlığa başvuran mükelleflerin sermaye artırımı işlemlerini hangi süreye kadar tamamlayacakları konusuda tereddüte düştükleri anlaşılmıştır. Bazı mükelleflerin gayrimenkul ve iştirak hisselerinin peşin satışını takip eden dönem sonuna kadar da bu işlemleri tamamlayamadıkları tespit edilmiştir. İstisnanın amacı, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların bir an önce sermayeye eklenmesidir.

Bu bakımdan, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin nakden satışının yapıldığı dönemin beyannamesinin verileceği tarihe kadar ilgili Bakanlığa başvurmalarına rağmen, satışın yapıldığı dönemi takip eden dönemin sonuna kadar sermaye artırım işlemlerini tamamlayamayanlar, bu istisnadan yararlanamayacaklardır.

ÖRNEK: Bir şirket, aktifinde 2.000.000 lira bedelle kayıtlı bulunan bir gayrimenkulü 1986 yılında 10.000.000 liraya, bedelini nakten alarak satmıştır. Kurum 1986 yılı beyannamesinin 27 Nisan 1987'de vermiştir. Bu satıştan doğan 8.000.000.- liralık kazancın istisnadan yararlanabilmesi için, en geç 27 Nisan 1987 tarihine kadar sermaye artırımı konusunda ilgili Bakanlığa başvurulmuş olunmalıdır. Ayrıca, 1987 yılı sonuna kadar da sermaye artırımı ile ilgili bütün işlemlerin tamamlanması gerekmektedir.

3332 sayılı Kanunla değişik Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu madde hükmü kapsamına giren ve vadeli satışları dolayısıyla istisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin de sermaye artırımı işlemlerini benzer şekilde gerçekleştirmeleri esastır. Ancak, bu mükellefler yalnızca artırdıkları sermaye kadar kurumlar vergisi istisnasından yararlanacaklarından, elde ettikleri kazancın tamamını sermayeye eklemek zorunda değillerdir. Dolayısıyla bu mükelleflerin, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu madde kapsamında vergiden istisna edilen kazançları için bu dönemin kurumlar vergisi beyannamesini verecekleri tarihe kadar ilgili Bakanlığa sermaye artırımı hususunda müracaat etmeleri ve müteakip dönemin sonuna kadar sermaye artırımını gerçekleştirmeleri şarttır.

Sermaye artırımı için başvurulması gereken Bakanlık, Sanayi ve Ticaret Bakanlığıdır. Ancak, mevzuatları gereğince sermaye artırımı için başka makamlardan izin alma zorunluluğu olan kurumlar da bulunmaktadır. Bu kurumların satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verilme tarihine ka dar söz konusu izin makamlarına başvurmaları da ilgili Bakanlığa başvurma olarak kabul edilecek ve bu kurumlar, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnadan yararlandırılacaklardır. Örneğin, yabancı sermaye iştiraki bulunan bazı kurumların sermaye artırımı için Devlet Planlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanlığından izin alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kurumların, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verildiği tarihe kadar Devlet Planlama TeşkilatıYabancı Sermaye Başkanlığından izin alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kurumların, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verildiği tarihe kadar Devlet Palanlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanlığına başvurmaları halinde, istisnadan yararlanmaları mümkündür.

Ancak, bu tür kurumların da yukarıda açıklandığı gibi her halükar da sermaye artışı ile ilgili işlemlerini, istisnadan faydalanılan vergilendirme dönemini takip eden dönem sonuna kadar tamamlamaları gerekmektedir.

III _ İNDİRİMLER

1. Bağış ve Yardımların İndirimi:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 6 numaralı bendine 3239 sayılı Kanunla eklenen hükümle okul, kreş, spor, yurt ve sağlık tesislerinin inşaası veya mevcutların idamesi için genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere yapılan bağış ve yardımların, kurum kazancından indirileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükmün uygulanması konusunda 31 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklama yapılmış ve uygulama esasları 17 Eylül 1986 gün ve 19224 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Okul, Kreş, Spor, Yurt ve Sağlık Tesisleri ile Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinde Bulunan Kurum ve Kuruluşlara Yapılacak Bağış ve Yardımlar Hakkında Yönetmelik"de belirlenmiştir. Bu hükümle ilgili olarak aşağıdaki ilave açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin söz konusu 6 numaralı bendinin mevcut birinci fıkrası hükmüne göre, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanununu Medenisi hükümlerine göre kurulan vakıflara yapılan bağış ve yardımların, 20.000 lirayı aşmamak şartıyla o yılki kurum kazancının % 2'sine kadar olan miktarı, kurum kazancından gider olarak indirilebilmektedir. Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımların ise 20.000 lira ile bağlı kalınmaksızın kurum kazancının % 5'ine kadar olan miktarı kurum kazancından indirilebilmektedir.

Yukarıdaki hükümlerden de anlaşıldığı üzere, indirim konusu yapılacak bağış ve yardımların miktarı, o yılkı kurum kazancının belirli bir oranı ile sınırlandırılmış bulunmaktadır.

Aynı bende 3239 sayılı Kanunla eklenen hükümle, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere okul, kreş, spor, yurt ve sağlık tesislerinin inşaası veya mevcutların idamesi için yapılan bağış ve yardımların, yukarıdaki esaslar çerçevesinde kurum kazancından indirilmesi öngörülmüştür. Ancak, bu hükümde, yapılan söz konusu bağış ve yardımların, o yılın kurum kazancının hangi oranında indirim konusu yapılacağı belirtilmediğinden, indirilecek bağış ve yardım miktarı en fazla o yılki kurum kazancı kadar olacaktır.

Öte yandan, indirim konusu yapılacak bağış ve yardım miktarının belirlenmesinde esas alınacak kurum kazancı, 14 üncü maddenin diğer bentleri gereğince yapılan indirimlerden (geçmiş yıl zararları hariç) sonra kalan miktar olacaktır. Bu şekilde hesaplanan ilgili yıl kurum kazancını aşan ve bu nedenle indirilemeyen bağış ve yardımların ise müteakip yılların kurum kazançlarından indirilemeyeceği tabiidir.

2. Yurt Dışı Zararların İndirimi:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine 3380 sayılı Kanunla eklenen hükümle, kurumların, yurt dışı faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların Türkiye'de beyan edilecek olan kurum kazancından gider olarak indirilmesi belirli esaslara bağlanmış ve bu konuyla ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye ve Gümrük Bakanlığına verilmiştir.

a) Yurt Dışı Zararlarının Tevsiki:

3380 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine eklenen hükme göre, kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlardan gider olarak indirebilmeleri için, faaliyettte bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye'deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır. Ayrıca, söz konusu denetim kuruluşlarınca hazırlanacak rapor ekinde yer alacak vergi beyanlarının, bilanço ve kar-zarar cetvelinin, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur.

Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluşunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile kar-zarar cetvelinin, yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk Elçilik veya Konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ü lkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir.

b) Her Yıl İçin Denetim Yaptırma Zorunluluğu:

Yurt dışı zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlarından indirmek isteyen kurumların yurt dışı faaliyet sonuçlarını, her yıl, yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeleri şarttır. Faaliyette bulunduğu yabancı ülkede doğan vergi matrahını, herhangi bir yıl yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeyen mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye'de beyan edilen kazançdan indirilmesi mümkün değildir.

ÖRNEK: 1987 yılında itibaren yurt dışındaki (C) ülkesinde faaliyet gösteren (B) Kurumunun 1994 yılı sonuna kadar yurt dışı faaliyet sonuçları aşağıdaki gibidir.



















Yıllar
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu

(TL. Karşılığı)

1987
300.000
Kar
1988
500.000
Kar
1989
800.000
Kar
1990
1.000.000
Kar
1991
1.500.000
Kar
1992
700.000
Kar
1993
2.000.000
Kar
1994
10.000.000
Zarar


(C) ülkesinde ötedenberi denetim yetkisini haiz denetim kuruluşları faaliyet göstermektedir.

Mükellef kurum, 1987-1993 yılları yurt dışı kazançlarını, Türkiye'de, bu yıllara ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan etmiştir. Ancak, söz konusu kazançları ile ilgili herhangi bir denetim kuruluşu raporunu ve eki belgeyi vergi dairesine vermemiştir.

Mükellef 1994 yılına ait 10.000.000 liralık yurt dışı zararıyla ilgili olarak, faaliyette bulunduğu yabancı ülkede yetkili denetim kuruluşundan aldığı raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğini ilgili vergi dairesine vermiştir. Raporun ekinde o ülke yetkili makamlarınca onaylı bilanço, kar/zarar cetveli de yer almaktadır.

Bu durumda mükellef kurum, 1994 yılı yurt dışı faaliyeyetiyle ilgili gerekli her türlü belgeyi vergi dairesine vermiş olmasına rağmen, daha önceki yılların faaliyet sonuçlarıyla ilgili belgeleri vergi dairesine vermediğinden 10.000.000 liralık zararı Türkiye'de elde ettiği kazançlardan indiremiyecektir.

c) Yurt Dışında Zarar Mahsubu:

Türkiye'de gider olarak indirilen yurt dışı zararın, yabancı ülkede, elde edilen kazançlardan indirilmesi veya mahsup edilmesi halinde, Türkiye'deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, indirim veya mahsuptan önceki tutar olacaktır.

ÖRNEK: (A) Kurumunun 1990 ve 1991 yılındaki yurt içi ve yurt dışı faaliyet sonuçları aşaşağıdaki gibidir:







Yıllar
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu:

(TL. Karşılığı)

Yurt İçi Faaliyet Sonucu:

(TL. Karşılığı)

1990
25.000.000 Zarar
10.000.000 Kazanç
1991
35.000.000 Kazanç
20.000.000 Kazanç


1991 yılı ile ilgili olarak yabancı ülkede verilen beyannamede 35.000.000 liralık kazançtan 25.000.000 liralık zarar düşülmek suretiyle 10.000.000 lira karşılığı kazanç beyan edilmiştir.

Bu şahsın 1990 ve 1991 yılları ile ilgili olarak Türkiye'de vereceği yıllık beyannamede beyan edeceği matrah aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.









 
1990 Yılı

Yurt İçi Faaliyet Sonucu
10.000.000.-TL.
Kazanç
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu
(_) 25.000.000.-TL.
Zarar
Matrah .....................(_)
(_) 15.000.000.-TL.
Devreden Zarar














 
1991 Yılı

Yurt İçi Faaliyet Sonucu
200.000.000.-TL.
Kazanç
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu

(Mahsup öncesi).........
35.000.000.-TL.
Kazanç
Toplam
55.000.000.-TL.
Kazanç
Geçmiş Yıl Zararı
(_) 15.000.000.-TL.
Zarar
Matrah .........................
40.000.000.-TL.
Kazanç


d) Geçmiş Yıl Faaliyet Sonuçları:

3380 sayılı Kanunla, Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 16 ncı madde hükmüne göre, 1987 yılı dahil olmak üzere 1991 yılı sonuna kadar yurt dışı faaliyet zararlarını beyan edilen kurum kazançlarından indirecek kurumlar, bundan böyle her yıl faaliyet sonuçlarını tevsik edecekleri gibi, ayrıca yukarıdaki esaslar uyarınca geçmiş beş yıllık faaliyet sonuçlarını da tevsik etmek zorundadırlar. Geçmiş beş yılda yurt dışı faaliyeti olmayan mükelleflerden, sadece faaliyette bulundukları yıllar için tevsik şartı aranacağı tabiidir. Mesela, yurt dışı faaliyetleri 1987 yılında zararlı olan bir kurumun bu zararını kurum kazancından indirebilmesi için 1982, 1983, 1984, 1985 ve 1986 yılı faaliyet sonuçlarını yukarıda belirtilen esaslara göre tevsik etmesi gerekmektedir. Ancak, bu mükellefin geçmiş beş yıllık faaliyetlerinin olmadığını da ilgili makamlardan alacağı belgelerle tevsik etmesi şarttır.

c) Faaliyet sonuçlarının Genel Netice Hesaplarına İntikal Ettirilme Zamanı ve Değerlendirilmesi:

Faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre, hesap döneminin kapandığı tarih itibariyle ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye'de de aynı tarih itibariyle genel netice hesaplarına kaydedilecektir. bu kayıt keyfiyeti mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı zamanında yerine getirilmememişse, bu kurumun faaliyet sonucu ile ilgili kazancı, tasarruf edebildiği yılda genel netice hesaplarına intikal ettirecektir. Tasarruf kriteri, faaliyette bulunulan yabancı ülkede, faaliyet sonuçlarının, o ülke mevzuatına göre hesaplanıp, genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi zorunluluğu ve imkanı çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu hususun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye'ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.

Dönem faaliyet sonucunun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilme zamanı yukarıda kesin sınırları ile belirtildiğinden, yabancı para cinsinden belli olan söz konusu meblağ, T.C. Merkez Bankası'nın o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankası'nca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlara göre söz konusu faaliyet sonuçları değerlendirilecektir.

Dönem faaliyet sonucunun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinden ve beyan edilmesinden sonra, bu kazancın karşılığı yabancı paranın Türkiye'ye getirilmesi halinde, söz konusu paranın kurunda meydana gelen değişikliğin yabancı paranın yurda getirildiği yılın genel netice hesaplarına ayrıca intikal ettirileceği tabiidir.

Faaliyette bulunulan ülkedeki karlar, Türkiye'de genel netice hesaplarına hangi para cinsinden intikal ettirilmişse, zararlar da aynı para cinsinden intikal ettirilecektir.

Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan indirelemeyecektir. Mesela, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 4 numaralı bendine göre kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye getirildiğinin tevsiki şartıyle yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu faaliyetlerden doğan yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan indirilemeycektir.

Yukarıda belirtilen esaslara uymayan mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlardan indirilmesi mümkün değildir.

IV _ HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKETLERDE KURUMLAR VERGİSİ ORANI

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde 3332 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle Bakanlar Kurulu'na belirli şartlar dahilinde halka açık anonim şirketler için, % 40 ile % 30 arasında farklı kurumlar vergisi nispeti belirleme yetkisi verilmiştir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini 28.8.1987 gün ve 19558 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 87/11985 sayılı kararı ile kullanmıştır.

Bakanlar Kurulunun söz konusu kararıyla anonim şirketlerde vergi nispeti:

1. Ödenmiş sermayelerinin en az % 25'i 200 den fazla ortağa ait olanlarda % 40'a;

2. Ödenmiş sermayelerinin en az % 51'i 200'den fazla ortağa ait olanlarda % 35'e;

3. Ödenmiş sermeyelerinin en az % 80'i 200'den fazla ortağa ait olanlarda % 30'a,

indirilmiştir. Ancak, yukarıda her bir bentte sözü edilen 200 ortağın, anonim şirketteki sermaye payının % 1'in altında olması şarttır.

Öte yandan, kazançlarına indirimli vergi nispeti uygulanacak söz konusu anonim şirketlerin:

a) Hisse senetlerinin tamamının borsaya kote edilmesi;

b) Toplam hisse senetlerinin en az % 80'inin nama yazılı olması;

c) Ortaklar pay defterinin, şirketin sermaye yapısının tespitine imkan verecek şekilde düzenli tutulması,

zorunludur.

Örnek: Hisse senetlerinin tamamı İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına kayıtlı ve en az % 80'i nama yazılı bulunan bir anonim şirketin, ödenmiş sermayesinin % 25'i sermayedeki payları % 1'in altında olan 200 den fazla ortağa ait bulunmaktadır. Ancak, ortaklar pay defterinden şirketin sermaye yapısı tespit edilememektedir. Bu durumda söz konusu anonim şirketin indirimli vergi nispetinden yararlanması mümkün değildir. Çünkü bu şirket, ortaklar pay defterini, şirketin sermaye yapısının tespitine imkan verecek şekilde düzenli tutmamıştır.

Öte yandan, yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde tanımlanan kurumlardan herbirinin, en az % 80'ine sahip oldukları anonim şirketlerde vergi nispeti Bakanlar Kurulunun anılan Kararıyla:

a) 1 numaralı bentte belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 40'a;

b) 2 numaralı bentte belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonnim şirketler için % 35'e;

c) 3 numaralı bendinde belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 30'a,

indirilmiştir. Öte yandan bu şirketler için de yukarıda açıklanan şartların aynen aranacağı tabiidir.

Şu kadar ki halka açık anonim, şirketler için belirlenen indirimli vergi nispeti, anonim şirketin yukarıda belirtilen şartlara, indirimli nispetin uygulanmayacağı hesap döneminin ilk altı ayında sahip olması halinde uygunacaktır. Şartların yıl içinde kaybedilmesi halinde, indirimli nispet uygulanmayacak, kurum daha önce vergilendirilmesi gereken oranda vergilendirilecektir.

Öte yandan yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde uygulanacak indirimli vergi nispetinden, kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan ve hisse senetlerinin tamamını Türkiye'de mevcut bir menkul kıymetler borsasına kote ettirmiş kurumların yararlanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.

İçerik 1:

 

 
 

 

3332 ve 3380 sayılı Kanunlarla Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ve Bakanlığımıza yansıyan diğer bazı hususlar hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I _ MUAFİYETLER

l. Toplu Konut ve Kamu idaresi Başkanlığı İle Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu:

Kurumlar Vergısi Kanununun 7 nci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 20 numaralı bent hükmüyle "Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı" ile "Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu" kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Dolayısıyla bu kurumlar, dahili tevkifata da tabi olmayacaklardır. Aynı bent hükmüne göre, anılan Başkanlık ve Fonların elde ettiği kazançlar, gelir vergisi tevkifatına da tabi olmayacaktır.

2. Menkul Kıymetler Tanzim Fonu:

Menkul Kıymetler Tanzim Fonu, 45 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değişik 35 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş olup, tahvil arz ve talebi arasındaki dengesizlikleri gidermek ve tahvil piyasasının istikrarını sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 21 inci bent hükmü ile "Menkul Kıymetler Tanzim Fonu" kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Dolayısıyla bu Fon, dahili tevkifata da tabi olmayacaktır. Aynı bent hükmüne göre, bu Fon'un portföy işletmeciliğinden doğan kazançları gelir vergisi tevkifatına da tabi tutulmayacaktır.

3. Gazeteciler Cemiyetlerinin Gazete Satışı Faaliyeti:

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesine 3380 sayılı Kanunla eklenen 22 numaralı bent hükmüyle, Gazeteciler Cemiyetlerine ait müesseseler, diğer günlük gazetelerin yayımlanmadığı dini bayramlarda münhasıran günlük gazete yayım ve satış faaliyetleri dolayısıyla kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Bu müesseseler, bu faaliyetleri dolayısıyla dahili tevkifattan da muaftır.

Öte yandan, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançlar, gelir vergisi tevkifatına da tabi tutulmayacaktır.

II _ İSTİSNALAR

l. Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Gelir Ortaklığı Senetlerinin Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlarda İstisna:

a) 1.1.1987 Tarihinden Önce Elden Çıkarma:

(i) Vade Bitiminden Önce Elden Çıkarma;

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi uyarınca Türk ve yabancı esham ve tahvilat, alış bedeli ile değerlenmektedir. Bu durumda, işletmenin portföyünde yer alan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 5 numaralı bendi hükmüne göre menkul kıymet niteliğinde bulunan Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri, alış bedeli ile değerlendirilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesine, menkul kıymetlerin kuponlu veya kuponsuz olarak satılması karşılığında alınan paraların, menkul sermaye iradı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı kanunun 75 inci maddesinin son fıkrasında da bu madede yazılı iratların, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetlerine bağlı bulunduğu takdirde, ticari kazancın tesbitinde nazara alınacağı açıklanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmüne göre, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine uyulacağından, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin iktisap bedelleri, söz konusu menkul kıymetlerin alış bedeli olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilecektir.

İşletmeye dahil Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin vadesinden önce elden çıkarılması halinde alınan bedel, işlemiş faizlerini kapsasın kapsamasın, menkul kıymet satış bedeli olarak hasılata dahil edilecektir. 1.1.1987 tarihinden önce gerçekleşen bu tür bir satıştan doğan kazanç ise kurum kazancı olarak vergilenmektedir.

ii) Vade Bitimine Kadar Bekleme:

Devlet tahvili ve Hazine bonolarının vade bitimine kadar beklenip faizlerinin tahsil edilmesi halinde ise şu şekilde işlem yapılması gerekmektedir:

Öncelikle söz konusu tahvil ve bonolar iktisap edildiğinde alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilmektedir. Daha sonra bu menkul kıymetlerin vadelerinin bitiminde tahsil edilen anapara ve faizlerinin toplamı hasılat kaydedilecektir. Bu toplam ile alış bedeli arasındaki müsbet fark ise söz konusu menkul kıymetlerin faizi olduğundan Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uyarınca ticari kazançtan indirilecektir. Böylece söz konusu menkul kıymetlerin faizleri kurumlar vergisinin dışında tutulacak ve bu kıymetlerden elde edilen gelirler dolayısıyla diğer ticari faaliyetlerden doğan kazançlar, olumlu veya olumsuz bir şekilde etkilenmeyecektir. Bu düzenlemelerden, vade bitimine kadar beklenip gelirleri tahsil edilen gelir ortaklığı senetlerinin yararlanamıyacağı tabiidir. Dolayısıyla söz konusu gelirler, kurum hasılatı içinde yer alacak ve vergilendirilecektir.

Örnek: 1.000.000 lira anaparayı ihtiva eden % 40 faizli Devlet tahvilini işlemiş faizi ile birlikte ikinci elden 1.200.000 liraya satın alan bir banka, aynı yıl vade bitiminde anapara olarak 1.000.000 lira, faiz olarak da 400.000 lira tahsil ettiğinde, ticari kazancı (1.400.000 - 1.200.000 =) 200.000 lira olacaktır. Elde edilen 200.000 lira, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesine göre ticari kazançtan indirilecek kazanç niteliğindedir. Çünkü bu tahvil dolayısıyla 1.400.000 lira hasılat, 1.200.000 lira ise alış bedeli olarak kaydedilmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede söz konusu 200.000 lira kazanç üzerinden Gelir Vergsi Kanununun 94 üncü maddesinin (A) fıkrasının 8 numaralı bendine göre herhangi bir gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Çünkü bu kazanç aynı maddenin (A) fıkrasının 9 numaralı bendine göre tevkifata tabi tutulmuş bulunmaktadır. Ancak 86/10508 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla tevkifat oranı "0" nispette tespit edilmiştir.

b) 1.1.1987 Tarihinden Sonra Elden Çıkarma:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 17 numaralı bnt hükmüyle Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Söz konusu istisna hükmü, 1.1.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu nedenle Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin, 1.1.1987 tarihinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançların, bu Tebliğin II/1-a (i) bölümünde açıklanan esaslar çerçevesinde kurumlar vergisine tabi tutulacağı açıktır.

Kanunun aynı maddesine eklenen bir fıkrayla da bu maddenin 12 ve 17 numaralı bentlerinde yazılı kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançların, mali kar zarar hesabına intikal ettirilemeyeceği; bu kazançların Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesiyle ilgilendirilmeyeceği ve hasılattan indirilmeyeceği hususuna açıklık kazandırılmıştır.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 12 numaralı bendinde, Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıklarının ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Buna göre, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıklarının ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilecektir.

Örnek: (X) Bankasının portföyünde yer alan ve 200 milyon liralık alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilen Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri, 1987 yılı içinde vade bitiminden önce toplam 300 milyon liraya elden çıkarılmıştır.

Örneğimizdeki banka, söz konusu tahvil, bono ve gelir ortaklığı senetlerini vade bitiminden önce elden çıkararak, karşılığında (300 milyon - 200 milyon =) 100 milyon lira kazanç elde etmiştir. Bu kazanç, kurumlar vergisinden istisna edilerek vergilendirilmeyecektir. Ancak kurumlar vergisinden istisna edilen 100 milyon lira tutarındaki kurum kazancının, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 8 numaralı bendine göre tavkifata tabi tutulacağı tabiidir.

Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından doğan zararlar ticari kazançtan indirilemeyecektir. Çünkü geliri vergiden istisna edilen menkul kıymetlerin satışından doğan zararın da kurum kazancından düşülmemesi gerekir. Nitekim bu bendin sonuna eklenen fıkrayla, Hazine bonosu, Devlet tahvili ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesiyle ilgilendirilmeyeceği belirtilmiştir. Böylece söz konusu menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların faiz niteliğinde olmadığı, menkul kıymet ticaretinden sağlanan bir kazanç olduğu hususuna açıklık getirilmiştir.

Örnek: 1.000.000 lira anaparayı ihtiva eden % 40 faizli ve 2 yıl vadeli Devlet tahvilini ikinci elden 1.200.000 liraya satın alan bir banka, birinci yılın sonunda 400.000 lira faiz tahsil ettiğinde, kurum hasılatına 400.000 lira kaydedecektir. Menkul kıymet, işletmenin aktifinden çıkmadığı sürece 1.200.000 lira bedelle aktifte yer almaya devam edecektir. Çünkü Vergi Usul Kanununa göre menkul kıymetler alış bedeli ile değerlenmektedir. Elde edilen ve daha önce hasılat yazılan 400.000 lira faiz geliri, Gelir Vergisi Kannunun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uyarınca kurum kazancından indirilecektir.

Anılan banka, söz konusu Devlet tahvilini ikinci yılın mart ayında 1.100.000 liraya sattığında bu satıştan (1.200.000 - 1.100.000 =) 100.000 lira zarar edecektir. Ancak gelir vergiden istisna edilen bir menkul kıymetten doğan zararın kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığından, bu banka, devlet tahvili satışından doğan 100.000 lira zararı kurum kazancından indiremeyecektir.

Diğer taraftan, gelir ortaklığı senetleri dışında kalan ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca çıkarılan diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Çünkü Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 17 numaralı bendindeki istisna hükmü, sadece Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca çıkarılan gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançları kapsamına almakta; bu Başkanlığın çıkardığı diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançları ise hariç tutulmaktadır.

Bunun yanısıra, 3393 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 28 inci maddenin (b) fıkrasında, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına çıkarılan menkul kıymetler konusunda yeni bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre, söz konusu Başkanlığın çıkardığı her nevi tahvillerin vade sonuna kadar portföyde tutulması dolayısıyla elde edilen faizler, 31.12.1993 tarihine kadar gelir ortaklığı senetlerinden sağlanan gelirler gibi tevkifata tabi tutulacaktır.

Bilindiği üzere, Bakanlar Kurulunca çıkarılmış olan 20.12.1985 tarih ve 85/10175 sayılı Kararda, gelir ortaklığı senetlerinden vade sonunda elde edilen kazançlar için gelir vergisi tevkifat nispeti "0" sıfır olarak tespit edilmiş bulunmaktadır.

Bu kapsamda söz konusu Başkanlığın çıkardığı dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin, itfası sırasında oluşan değer artış kazançları da gelir ortaklığı senetlerinden sağlanan kazançlar gibi düşünülecektir.

Bu hükümler çerçevesinde kurumların aktifine dahil bulunan Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senetleri ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Başkanlığınca çıkarılan tahvillerin vade sonuna kadar işletmenin portföyünde tutulması dolayısıyla elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesine göre, ilgili yıl kurum kazancından indirilecektir. Söz konusu kazançların, öncelikle sonuç hesaplarına hasılat kaydının yapılması, daha sonra ticari kazançtan indirilmesi gerekir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 28 inci maddesine göre gelir ortaklığı senetleri ile Toplu Konut ve Kamu İdaresi Başkanlığınca çıkarılan tahvillerden elde edilen kazançlar için bu indirim hakkı, 31.12.1993 tarihinde sona ermektedir. Bu nedenle 1.1.1994 tarihinden itibaren söz konusu menkul kıymetlerin vade sonuna kadar, işletmenin portföyünde tutulması dolayısıyla elde edilen gelirler, kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.

Örnek: (Y) Bankası 300 milyon liralık her biri % 40 faizli Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senedi ile dövize endeksli tahvil satın almıştır. Sözü edilen Banka, menkul kıymetlerin vade sonu olan 31.12.1988 tarihinde anapara olarak 300 milyon lira, faiz olarak da 120 milyon lira tahsil etmiştir. Bu durumda, (Y) Bankasının elde ettiği 120 milyon lira faiz, önce kurum hasılatı olarak kaydedilecek, daha sonra Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesi hükmüne göre ticari kazançtan indirilecektir.

2. Vakıf İştirak Kazançları:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 17 numaralı bent hükmüyle kurumların safi kurum kazancından, gelirlerinin tamamını amaçlarına tahsis eden ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara sermayeye iştirak nispetinde isabet eden kısmın % 30 u, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisna edilen bu kurum kazançlarının söz konusu vakıflara vergisiz intikal ettirilebilmesi için;

a) Kuruma iştirak eden vakfa, 903 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti verilmiş olması,

b) Söz konusu vakıfların iştirak ettikleri kurumların yetkili organlarınca, en geç kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar, ilgili yıl karının dağıtılmasına karar verilmiş olması,

gerekmektedir.

Öte yandan, vakıfların iştirak ettiği kurumda, kısmi kar dağıtım kararının alınmış olması halinde, bu istisnanın uygulanmayacağı açıktır.

İstisnanın hesaplanmasında, dağıtılabilir kardan hareket edilmesi gerekmektedir. Bunun sonucunda şirket bünyesinde yedek akçe, ihtiyat gibi adlarla kalan kar payları, istisna kapsamı dışında kalmakta ve vergiye tabi bulunmaktadır.

3. Yatırım İndirimi İstisnası:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 9 numaralı bendinde 3380 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle iktisadi kamu müesseselerinin de yatırım indirimi istisnasından yararlanmalarına imkan tanınmıştır. Söz konusu değişikliğe ilişkin hüküm, 1.1.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunduğundan, iktisadi kamu müesseseleri, Gelir Vergisi Kanununun Yatırım İndirimi Başlığı altındaki Ek 1-6. maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi çerçevesinde 1.1.1987 tarihinden sonra yapacakları yatırım harcamaları dolayısıyla istisnadan yararlanacaklardır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun Ek madde 3'ün ücüncü fıkrasında, 3380 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle yurt dışında kullanılmış olsa dahi Devlet Planlama Teşkilatınca uygun görülen makina ve tesislerin ithali halinde, bu aktif kıymetlerin yatırım indirimi uygulaması bakımından yeni addolunacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, yurt dışından kullanılmış makina ve tesisleri ithal edip aktiflerine dahil eden kurumlar, bu yatırım harcamaları dolayısıyla yatırım indirimi istisnasından yararlanabileceklerdir.

3380 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 26 ncı madde hükmü gereğince, 1.1.1987 tarihinden önce Yatırım Teşvik ve Yatırım İndirimi Belgesi alan ve yatırımı halen devam eden kurumların yurt dışından ithal ettikleri kullanılmış makina ve tesislerin Devet Planlama Teşkilatınca uygun görülmesi halinde, bunların ithali dolayısıyla 1.1.1987 tarihinden itibaren yapılan harcamalar için de yatırım indirimi istisnası uygulanacaktır.

4. Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Satışından Doğan Kazançlarda İstisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle şirketlerin aktiflerine dahil bulunan iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında satışından doğan kazançların tamamının, satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine ilave edilmesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmüştür.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin vadeli satışı halinde ise nakit olarak sermayeye eklenen kazançlar kadar istisnadan yararlanılacak ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdi sermaye, kurum kazancından indirilecektir. Satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonuna kadar ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kısım, istisnadan yararlanamayacaktır.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde sözü edilen gayrimunkuller, Türk Medeni Kanununun 632 nci maddesinde yer alan gayrimenkullerdir. Gayrimenkulün mütemmim cüzü niteliğinde olan sabit istihsal vasıtalarının, bu gayrimenkuller ile birlikte satışa konu olması halinde, satışın tamamı istisna kapsamı içinde mütalaa edilecektir. "Sabit istihsal vasıtaları", satışa konu olan gayrimenkulün zeminine, duvarlarına veya tabanına rapdedilmek suretiyle bina ile birlikte bir bütün oluşturan ve binanın genel mahiyeti itibariyle sınai bir müessese haline gelmesini sağlayan makina ve benzeri aletlerdir. Ancak, raptedilmiş olmakla beraber, münferiden veya toplu olarak sökülüp takılması mümkün olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını değiştirmeyen, üretimi aksatmayan makina ve benzeri aletler, sabit istihsal vasıtası addolunamayacağından, bunların münferiden satışından doğan kazanç dolayısıyla istisnadan yararlanılamayacaktır. Bunun yanısıra, sabit istihsal vasıtalarının gayrimenkulden bağımsız olarak satılması halinde, bunların mütemmim cüz olma vasfı kalmayacağından, bu satış menkul mal satışı olarak nitelendirilecektir.

İstisna, nakit olarak sermayeye eklenen kazançlar için uygulanacaktır. "nakit" deyiminden, doğrudan "nakit para"nın anlaşılması gerekir. Para ile birlikte, her an paraya çevrilebilir altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senedi, Bankalar Kanununun 13/4 üncü maddesine dayanılarak kalkınma ve yatırım bankalarınca çıkarılan tahvil, bono ve benzeri menkul kıymetler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre Sermaye Piyasası Kurulu'nca halka arzına izin verilen menkul kıymetler ile tahviller de nakit kapsamı içinde mütalaa edilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 3332 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 10 uncu maddesindeki istisna hükmü, peşin ve vadeli satışlar için farklı şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.

a) Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Peşin Satılması Halinde İstisna:

Tam mükellefiyete tabi kurumların, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında peşin satışı halinde, söz konusu kurumların Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnadan yararlanabilmeleri için, bu satıştan doğan kazancın tamamını nakit olarak kurum sermayesine eklemeleri gerekmektedir. Satıştan doğan kazancın tamamının satışın yapıldığı yılın sonuna kadar sermayeye eklenmemesi halinde, istisna hiç bir şekilde uygulanmayacak ve söz konusu kazançlar, satışın yapıldığı yılın kazancı olarak vergilendirilecektir.

Öte yandan, anonim şirketlerin, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlarının tamamını nakit olarak sermayelerine eklemeleri, istisnadan yararlanmaları için yeterli değildir. Bu şirketlerin ayrıca sermaye artırımı nedeniyle çıkaracakları hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması ve en geç 6 ay içinde bu senetleri borsaya kote ettirmeleri gerekmektedir.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin, nakit karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası, kamulaştırılması ve devletleştirilmesi, peşin satış sayılmayacaktır. Ancak, işletmeye nakit girişi olmamakla beraber, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin borç karşılığı takası, işletmeyi finansman açısından rahatlatacağından istisnanın amacına uygundur. Trampa ise elden çıkarma deyiminin kapsamı içinde olmakla beraber, bir satış değildir. Çünkü trampa, bir hak veya bir malın başka bir hak veya mal ile değiştirilmesini amaçlayan bir akittir. Bu akdin satıştan farkı, satışta karşılık para olduğu halde, trampada mal veya hak olmasıdır.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satış vaadine konu teşkil etmesi halinde, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnanın uygulanması söz konusu değildir.

b) Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Vadeli Satılması Halinde İstisna:

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin vadeli satılması halinde, satıştan doğan kazancın tamamının satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine eklenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Vadeli satışta, ödenen nakdi sermaye kadar istisnadan yararlanılacak ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdi sermaye, kurum kazancından indirilecektir. Ancak, satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonunda ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kazanç için ileriki yıllarda istisna uygulanmayacaktır.

Örnek 1 : (Y) Anonim Şirketi aktifinde 50 milyon lira değerle kayıtlı gayrimenkulünü 1987 yılı içinde 900 milyon liraya vadeli olarak satmış ve bu satıştan 850 milyon lira kazanç sağlamıştır. Satış bedelinin 400 milyon lirasını 1988 yılında, kalan 500 milyon lirasını da 1989 yılında tahsil etmiştir. Kurum Aralık 1989 tarihinde sermayesini nakit olarak 850 milyon lira artırmıştır.

Bu durumda, anılan şirket, 1987 yılında vadeli sattığı gayrimenkulünden elde ettiği 850 milyon lira kazancını, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca kurum kazancına dahil ederek vergilendirecektir. Ancak kurum, 1989 yılı içinde bu satıştan doğan 850 milyon lira kazancın tamamını, nakit olarak sermayesine eklediğinden bu meblağ, kurumun diğer gelirlerinden oluşan 1989 yılı kurum kazancından indirilecektir.

Örnek 2 : (X) Anonim Şirketi, aktifinde 100 milyon lira değerle kayıtlı gayrimenkulünü 1987 yılında 1 milyar liraya vadeli satmıştır. Bu satış bedelinin 300 milyon lirasını 1988 yılında, kalanını ise 1989 yılında tahsil etmiştir. Kurum, 1988 yılında 200 milyon lira, 1989 yılında ise 400 milyon lira nakit olarak sermayesini artırmıştır.

Bu durumda, anılan kurumun, 1987 yılında gayrimenkul satışından doğan kazancı, bu yılın kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Öte yandan, 1988 ve 1989 yıllarında nakit olarak sermayeye eklenen miktarlar, kurum kazancından indirilecektir. Dönem faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, istisna müteakip dönemlerinin kazançlarına uygulanacaktır. Ancak örneğimizde, satıştan doğan 900 milyon lira kazancın, 300 milyon lirası satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonuna kadar nakit olarak sermayeye eklenmediğinden, bu miktarın hiç bir şekilde istisnadan yararlanması söz konusu değildir.

Diğer taraftan istisnadan yararlanamayan 300 milyon lira gayrimenkul satış kazancı üzerinden, daha önce kurumlar vergisi ödenmiş bulunduğundan, daha sonra bu miktar üzerinden kurumlar vergisi istenmeyeceği tabiidir.

Geçici 10 uncu maddenin uygulanması dolayısıyla borsaya kote ettirileek hisse senetleri için vergi kanunları dışındaki diğer mevzuat gerekçe gösterilmek suretiyle mükelleflere herhangi bir engel çıkarılmayacaktır.

c) Sermaye Artırımına İlişkin Başvuru ve Artırımın Gerçekleştirilmesi:

Bakanlığımızıa yansıyan olaylardan Geçici 10 uncu madde kapsamında kurumlar vergisi istisnasından yararlanmak isteyen kurumların, sermaye artırımına ilişkin başvuru makamında ve bu artırımın fiilen gerçekletirilme süresinde bazı tereddütleri olduğu anlaşılmıştır.

32 Seri No.'lu Tebliğde, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin peşin satıldığı yılda nakden sermaye artırımı için gerekli işlemlerin tamamlanamayabileceği gözönüne alınarak, istisnadan yararlanılabilmesi için bu tür satışların yapıldığı döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar şirket organlarınca ilgili Bakanlığa başvurulmasının yeterli olacağı açıklanmış bulunmaktadır.

Ancak, Bakanlığımıza yansıyan olaylardan, beyannamenin verileceği tarihe kadar nakden sermaye artırımı için ilgili Bakanlığa başvuran mükelleflerin sermaye artırımı işlemlerini hangi süreye kadar tamamlayacakları konusuda tereddüte düştükleri anlaşılmıştır. Bazı mükelleflerin gayrimenkul ve iştirak hisselerinin peşin satışını takip eden dönem sonuna kadar da bu işlemleri tamamlayamadıkları tespit edilmiştir. İstisnanın amacı, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların bir an önce sermayeye eklenmesidir.

Bu bakımdan, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin nakden satışının yapıldığı dönemin beyannamesinin verileceği tarihe kadar ilgili Bakanlığa başvurmalarına rağmen, satışın yapıldığı dönemi takip eden dönemin sonuna kadar sermaye artırım işlemlerini tamamlayamayanlar, bu istisnadan yararlanamayacaklardır.

ÖRNEK: Bir şirket, aktifinde 2.000.000 lira bedelle kayıtlı bulunan bir gayrimenkulü 1986 yılında 10.000.000 liraya, bedelini nakten alarak satmıştır. Kurum 1986 yılı beyannamesinin 27 Nisan 1987'de vermiştir. Bu satıştan doğan 8.000.000.- liralık kazancın istisnadan yararlanabilmesi için, en geç 27 Nisan 1987 tarihine kadar sermaye artırımı konusunda ilgili Bakanlığa başvurulmuş olunmalıdır. Ayrıca, 1987 yılı sonuna kadar da sermaye artırımı ile ilgili bütün işlemlerin tamamlanması gerekmektedir.

3332 sayılı Kanunla değişik Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu madde hükmü kapsamına giren ve vadeli satışları dolayısıyla istisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin de sermaye artırımı işlemlerini benzer şekilde gerçekleştirmeleri esastır. Ancak, bu mükellefler yalnızca artırdıkları sermaye kadar kurumlar vergisi istisnasından yararlanacaklarından, elde ettikleri kazancın tamamını sermayeye eklemek zorunda değillerdir. Dolayısıyla bu mükelleflerin, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu madde kapsamında vergiden istisna edilen kazançları için bu dönemin kurumlar vergisi beyannamesini verecekleri tarihe kadar ilgili Bakanlığa sermaye artırımı hususunda müracaat etmeleri ve müteakip dönemin sonuna kadar sermaye artırımını gerçekleştirmeleri şarttır.

Sermaye artırımı için başvurulması gereken Bakanlık, Sanayi ve Ticaret Bakanlığıdır. Ancak, mevzuatları gereğince sermaye artırımı için başka makamlardan izin alma zorunluluğu olan kurumlar da bulunmaktadır. Bu kurumların satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verilme tarihine ka dar söz konusu izin makamlarına başvurmaları da ilgili Bakanlığa başvurma olarak kabul edilecek ve bu kurumlar, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnadan yararlandırılacaklardır. Örneğin, yabancı sermaye iştiraki bulunan bazı kurumların sermaye artırımı için Devlet Planlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanlığından izin alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kurumların, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verildiği tarihe kadar Devlet Planlama TeşkilatıYabancı Sermaye Başkanlığından izin alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kurumların, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verildiği tarihe kadar Devlet Palanlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanlığına başvurmaları halinde, istisnadan yararlanmaları mümkündür.

Ancak, bu tür kurumların da yukarıda açıklandığı gibi her halükar da sermaye artışı ile ilgili işlemlerini, istisnadan faydalanılan vergilendirme dönemini takip eden dönem sonuna kadar tamamlamaları gerekmektedir.

III _ İNDİRİMLER

1. Bağış ve Yardımların İndirimi:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 6 numaralı bendine 3239 sayılı Kanunla eklenen hükümle okul, kreş, spor, yurt ve sağlık tesislerinin inşaası veya mevcutların idamesi için genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere yapılan bağış ve yardımların, kurum kazancından indirileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükmün uygulanması konusunda 31 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklama yapılmış ve uygulama esasları 17 Eylül 1986 gün ve 19224 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Okul, Kreş, Spor, Yurt ve Sağlık Tesisleri ile Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinde Bulunan Kurum ve Kuruluşlara Yapılacak Bağış ve Yardımlar Hakkında Yönetmelik"de belirlenmiştir. Bu hükümle ilgili olarak aşağıdaki ilave açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin söz konusu 6 numaralı bendinin mevcut birinci fıkrası hükmüne göre, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanununu Medenisi hükümlerine göre kurulan vakıflara yapılan bağış ve yardımların, 20.000 lirayı aşmamak şartıyla o yılki kurum kazancının % 2'sine kadar olan miktarı, kurum kazancından gider olarak indirilebilmektedir. Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımların ise 20.000 lira ile bağlı kalınmaksızın kurum kazancının % 5'ine kadar olan miktarı kurum kazancından indirilebilmektedir.

Yukarıdaki hükümlerden de anlaşıldığı üzere, indirim konusu yapılacak bağış ve yardımların miktarı, o yılkı kurum kazancının belirli bir oranı ile sınırlandırılmış bulunmaktadır.

Aynı bende 3239 sayılı Kanunla eklenen hükümle, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere okul, kreş, spor, yurt ve sağlık tesislerinin inşaası veya mevcutların idamesi için yapılan bağış ve yardımların, yukarıdaki esaslar çerçevesinde kurum kazancından indirilmesi öngörülmüştür. Ancak, bu hükümde, yapılan söz konusu bağış ve yardımların, o yılın kurum kazancının hangi oranında indirim konusu yapılacağı belirtilmediğinden, indirilecek bağış ve yardım miktarı en fazla o yılki kurum kazancı kadar olacaktır.

Öte yandan, indirim konusu yapılacak bağış ve yardım miktarının belirlenmesinde esas alınacak kurum kazancı, 14 üncü maddenin diğer bentleri gereğince yapılan indirimlerden (geçmiş yıl zararları hariç) sonra kalan miktar olacaktır. Bu şekilde hesaplanan ilgili yıl kurum kazancını aşan ve bu nedenle indirilemeyen bağış ve yardımların ise müteakip yılların kurum kazançlarından indirilemeyeceği tabiidir.

2. Yurt Dışı Zararların İndirimi:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine 3380 sayılı Kanunla eklenen hükümle, kurumların, yurt dışı faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların Türkiye'de beyan edilecek olan kurum kazancından gider olarak indirilmesi belirli esaslara bağlanmış ve bu konuyla ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye ve Gümrük Bakanlığına verilmiştir.

a) Yurt Dışı Zararlarının Tevsiki:

3380 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine eklenen hükme göre, kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlardan gider olarak indirebilmeleri için, faaliyettte bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye'deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır. Ayrıca, söz konusu denetim kuruluşlarınca hazırlanacak rapor ekinde yer alacak vergi beyanlarının, bilanço ve kar-zarar cetvelinin, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur.

Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluşunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile kar-zarar cetvelinin, yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk Elçilik veya Konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ü lkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir.

b) Her Yıl İçin Denetim Yaptırma Zorunluluğu:

Yurt dışı zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlarından indirmek isteyen kurumların yurt dışı faaliyet sonuçlarını, her yıl, yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeleri şarttır. Faaliyette bulunduğu yabancı ülkede doğan vergi matrahını, herhangi bir yıl yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeyen mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye'de beyan edilen kazançdan indirilmesi mümkün değildir.

ÖRNEK: 1987 yılında itibaren yurt dışındaki (C) ülkesinde faaliyet gösteren (B) Kurumunun 1994 yılı sonuna kadar yurt dışı faaliyet sonuçları aşağıdaki gibidir.



















Yıllar
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu

(TL. Karşılığı)

1987
300.000
Kar
1988
500.000
Kar
1989
800.000
Kar
1990
1.000.000
Kar
1991
1.500.000
Kar
1992
700.000
Kar
1993
2.000.000
Kar
1994
10.000.000
Zarar


(C) ülkesinde ötedenberi denetim yetkisini haiz denetim kuruluşları faaliyet göstermektedir.

Mükellef kurum, 1987-1993 yılları yurt dışı kazançlarını, Türkiye'de, bu yıllara ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan etmiştir. Ancak, söz konusu kazançları ile ilgili herhangi bir denetim kuruluşu raporunu ve eki belgeyi vergi dairesine vermemiştir.

Mükellef 1994 yılına ait 10.000.000 liralık yurt dışı zararıyla ilgili olarak, faaliyette bulunduğu yabancı ülkede yetkili denetim kuruluşundan aldığı raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğini ilgili vergi dairesine vermiştir. Raporun ekinde o ülke yetkili makamlarınca onaylı bilanço, kar/zarar cetveli de yer almaktadır.

Bu durumda mükellef kurum, 1994 yılı yurt dışı faaliyeyetiyle ilgili gerekli her türlü belgeyi vergi dairesine vermiş olmasına rağmen, daha önceki yılların faaliyet sonuçlarıyla ilgili belgeleri vergi dairesine vermediğinden 10.000.000 liralık zararı Türkiye'de elde ettiği kazançlardan indiremiyecektir.

c) Yurt Dışında Zarar Mahsubu:

Türkiye'de gider olarak indirilen yurt dışı zararın, yabancı ülkede, elde edilen kazançlardan indirilmesi veya mahsup edilmesi halinde, Türkiye'deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, indirim veya mahsuptan önceki tutar olacaktır.

ÖRNEK: (A) Kurumunun 1990 ve 1991 yılındaki yurt içi ve yurt dışı faaliyet sonuçları aşaşağıdaki gibidir:







Yıllar
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu:

(TL. Karşılığı)

Yurt İçi Faaliyet Sonucu:

(TL. Karşılığı)

1990
25.000.000 Zarar
10.000.000 Kazanç
1991
35.000.000 Kazanç
20.000.000 Kazanç


1991 yılı ile ilgili olarak yabancı ülkede verilen beyannamede 35.000.000 liralık kazançtan 25.000.000 liralık zarar düşülmek suretiyle 10.000.000 lira karşılığı kazanç beyan edilmiştir.

Bu şahsın 1990 ve 1991 yılları ile ilgili olarak Türkiye'de vereceği yıllık beyannamede beyan edeceği matrah aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.









 
1990 Yılı

Yurt İçi Faaliyet Sonucu
10.000.000.-TL.
Kazanç
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu
(_) 25.000.000.-TL.
Zarar
Matrah .....................(_)
(_) 15.000.000.-TL.
Devreden Zarar














 
1991 Yılı

Yurt İçi Faaliyet Sonucu
200.000.000.-TL.
Kazanç
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu

(Mahsup öncesi).........
35.000.000.-TL.
Kazanç
Toplam
55.000.000.-TL.
Kazanç
Geçmiş Yıl Zararı
(_) 15.000.000.-TL.
Zarar
Matrah .........................
40.000.000.-TL.
Kazanç


d) Geçmiş Yıl Faaliyet Sonuçları:

3380 sayılı Kanunla, Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 16 ncı madde hükmüne göre, 1987 yılı dahil olmak üzere 1991 yılı sonuna kadar yurt dışı faaliyet zararlarını beyan edilen kurum kazançlarından indirecek kurumlar, bundan böyle her yıl faaliyet sonuçlarını tevsik edecekleri gibi, ayrıca yukarıdaki esaslar uyarınca geçmiş beş yıllık faaliyet sonuçlarını da tevsik etmek zorundadırlar. Geçmiş beş yılda yurt dışı faaliyeti olmayan mükelleflerden, sadece faaliyette bulundukları yıllar için tevsik şartı aranacağı tabiidir. Mesela, yurt dışı faaliyetleri 1987 yılında zararlı olan bir kurumun bu zararını kurum kazancından indirebilmesi için 1982, 1983, 1984, 1985 ve 1986 yılı faaliyet sonuçlarını yukarıda belirtilen esaslara göre tevsik etmesi gerekmektedir. Ancak, bu mükellefin geçmiş beş yıllık faaliyetlerinin olmadığını da ilgili makamlardan alacağı belgelerle tevsik etmesi şarttır.

c) Faaliyet sonuçlarının Genel Netice Hesaplarına İntikal Ettirilme Zamanı ve Değerlendirilmesi:

Faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre, hesap döneminin kapandığı tarih itibariyle ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye'de de aynı tarih itibariyle genel netice hesaplarına kaydedilecektir. bu kayıt keyfiyeti mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı zamanında yerine getirilmememişse, bu kurumun faaliyet sonucu ile ilgili kazancı, tasarruf edebildiği yılda genel netice hesaplarına intikal ettirecektir. Tasarruf kriteri, faaliyette bulunulan yabancı ülkede, faaliyet sonuçlarının, o ülke mevzuatına göre hesaplanıp, genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi zorunluluğu ve imkanı çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu hususun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye'ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.

Dönem faaliyet sonucunun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilme zamanı yukarıda kesin sınırları ile belirtildiğinden, yabancı para cinsinden belli olan söz konusu meblağ, T.C. Merkez Bankası'nın o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankası'nca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlara göre söz konusu faaliyet sonuçları değerlendirilecektir.

Dönem faaliyet sonucunun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinden ve beyan edilmesinden sonra, bu kazancın karşılığı yabancı paranın Türkiye'ye getirilmesi halinde, söz konusu paranın kurunda meydana gelen değişikliğin yabancı paranın yurda getirildiği yılın genel netice hesaplarına ayrıca intikal ettirileceği tabiidir.

Faaliyette bulunulan ülkedeki karlar, Türkiye'de genel netice hesaplarına hangi para cinsinden intikal ettirilmişse, zararlar da aynı para cinsinden intikal ettirilecektir.

Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan indirelemeyecektir. Mesela, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 4 numaralı bendine göre kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye getirildiğinin tevsiki şartıyle yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu faaliyetlerden doğan yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan indirilemeycektir.

Yukarıda belirtilen esaslara uymayan mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlardan indirilmesi mümkün değildir.

IV _ HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKETLERDE KURUMLAR VERGİSİ ORANI

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde 3332 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle Bakanlar Kurulu'na belirli şartlar dahilinde halka açık anonim şirketler için, % 40 ile % 30 arasında farklı kurumlar vergisi nispeti belirleme yetkisi verilmiştir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini 28.8.1987 gün ve 19558 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 87/11985 sayılı kararı ile kullanmıştır.

Bakanlar Kurulunun söz konusu kararıyla anonim şirketlerde vergi nispeti:

1. Ödenmiş sermayelerinin en az % 25'i 200 den fazla ortağa ait olanlarda % 40'a;

2. Ödenmiş sermayelerinin en az % 51'i 200'den fazla ortağa ait olanlarda % 35'e;

3. Ödenmiş sermeyelerinin en az % 80'i 200'den fazla ortağa ait olanlarda % 30'a,

indirilmiştir. Ancak, yukarıda her bir bentte sözü edilen 200 ortağın, anonim şirketteki sermaye payının % 1'in altında olması şarttır.

Öte yandan, kazançlarına indirimli vergi nispeti uygulanacak söz konusu anonim şirketlerin:

a) Hisse senetlerinin tamamının borsaya kote edilmesi;

b) Toplam hisse senetlerinin en az % 80'inin nama yazılı olması;

c) Ortaklar pay defterinin, şirketin sermaye yapısının tespitine imkan verecek şekilde düzenli tutulması,

zorunludur.

Örnek: Hisse senetlerinin tamamı İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına kayıtlı ve en az % 80'i nama yazılı bulunan bir anonim şirketin, ödenmiş sermayesinin % 25'i sermayedeki payları % 1'in altında olan 200 den fazla ortağa ait bulunmaktadır. Ancak, ortaklar pay defterinden şirketin sermaye yapısı tespit edilememektedir. Bu durumda söz konusu anonim şirketin indirimli vergi nispetinden yararlanması mümkün değildir. Çünkü bu şirket, ortaklar pay defterini, şirketin sermaye yapısının tespitine imkan verecek şekilde düzenli tutmamıştır.

Öte yandan, yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde tanımlanan kurumlardan herbirinin, en az % 80'ine sahip oldukları anonim şirketlerde vergi nispeti Bakanlar Kurulunun anılan Kararıyla:

a) 1 numaralı bentte belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 40'a;

b) 2 numaralı bentte belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonnim şirketler için % 35'e;

c) 3 numaralı bendinde belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 30'a,

indirilmiştir. Öte yandan bu şirketler için de yukarıda açıklanan şartların aynen aranacağı tabiidir.

Şu kadar ki halka açık anonim, şirketler için belirlenen indirimli vergi nispeti, anonim şirketin yukarıda belirtilen şartlara, indirimli nispetin uygulanmayacağı hesap döneminin ilk altı ayında sahip olması halinde uygunacaktır. Şartların yıl içinde kaybedilmesi halinde, indirimli nispet uygulanmayacak, kurum daha önce vergilendirilmesi gereken oranda vergilendirilecektir.

Öte yandan yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde uygulanacak indirimli vergi nispetinden, kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan ve hisse senetlerinin tamamını Türkiye'de mevcut bir menkul kıymetler borsasına kote ettirmiş kurumların yararlanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.

İçerik 2:

 

 
 

 

3332 ve 3380 sayılı Kanunlarla Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ve Bakanlığımıza yansıyan diğer bazı hususlar hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I _ MUAFİYETLER

l. Toplu Konut ve Kamu idaresi Başkanlığı İle Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu:

Kurumlar Vergısi Kanununun 7 nci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 20 numaralı bent hükmüyle "Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı" ile "Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu" kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Dolayısıyla bu kurumlar, dahili tevkifata da tabi olmayacaklardır. Aynı bent hükmüne göre, anılan Başkanlık ve Fonların elde ettiği kazançlar, gelir vergisi tevkifatına da tabi olmayacaktır.

2. Menkul Kıymetler Tanzim Fonu:

Menkul Kıymetler Tanzim Fonu, 45 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değişik 35 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş olup, tahvil arz ve talebi arasındaki dengesizlikleri gidermek ve tahvil piyasasının istikrarını sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 21 inci bent hükmü ile "Menkul Kıymetler Tanzim Fonu" kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Dolayısıyla bu Fon, dahili tevkifata da tabi olmayacaktır. Aynı bent hükmüne göre, bu Fon'un portföy işletmeciliğinden doğan kazançları gelir vergisi tevkifatına da tabi tutulmayacaktır.

3. Gazeteciler Cemiyetlerinin Gazete Satışı Faaliyeti:

Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesine 3380 sayılı Kanunla eklenen 22 numaralı bent hükmüyle, Gazeteciler Cemiyetlerine ait müesseseler, diğer günlük gazetelerin yayımlanmadığı dini bayramlarda münhasıran günlük gazete yayım ve satış faaliyetleri dolayısıyla kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Bu müesseseler, bu faaliyetleri dolayısıyla dahili tevkifattan da muaftır.

Öte yandan, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançlar, gelir vergisi tevkifatına da tabi tutulmayacaktır.

II _ İSTİSNALAR

l. Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Gelir Ortaklığı Senetlerinin Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlarda İstisna:

a) 1.1.1987 Tarihinden Önce Elden Çıkarma:

(i) Vade Bitiminden Önce Elden Çıkarma;

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi uyarınca Türk ve yabancı esham ve tahvilat, alış bedeli ile değerlenmektedir. Bu durumda, işletmenin portföyünde yer alan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 5 numaralı bendi hükmüne göre menkul kıymet niteliğinde bulunan Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri, alış bedeli ile değerlendirilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesine, menkul kıymetlerin kuponlu veya kuponsuz olarak satılması karşılığında alınan paraların, menkul sermaye iradı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı kanunun 75 inci maddesinin son fıkrasında da bu madede yazılı iratların, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetlerine bağlı bulunduğu takdirde, ticari kazancın tesbitinde nazara alınacağı açıklanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmüne göre, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine uyulacağından, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin iktisap bedelleri, söz konusu menkul kıymetlerin alış bedeli olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilecektir.

İşletmeye dahil Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin vadesinden önce elden çıkarılması halinde alınan bedel, işlemiş faizlerini kapsasın kapsamasın, menkul kıymet satış bedeli olarak hasılata dahil edilecektir. 1.1.1987 tarihinden önce gerçekleşen bu tür bir satıştan doğan kazanç ise kurum kazancı olarak vergilenmektedir.

ii) Vade Bitimine Kadar Bekleme:

Devlet tahvili ve Hazine bonolarının vade bitimine kadar beklenip faizlerinin tahsil edilmesi halinde ise şu şekilde işlem yapılması gerekmektedir:

Öncelikle söz konusu tahvil ve bonolar iktisap edildiğinde alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilmektedir. Daha sonra bu menkul kıymetlerin vadelerinin bitiminde tahsil edilen anapara ve faizlerinin toplamı hasılat kaydedilecektir. Bu toplam ile alış bedeli arasındaki müsbet fark ise söz konusu menkul kıymetlerin faizi olduğundan Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uyarınca ticari kazançtan indirilecektir. Böylece söz konusu menkul kıymetlerin faizleri kurumlar vergisinin dışında tutulacak ve bu kıymetlerden elde edilen gelirler dolayısıyla diğer ticari faaliyetlerden doğan kazançlar, olumlu veya olumsuz bir şekilde etkilenmeyecektir. Bu düzenlemelerden, vade bitimine kadar beklenip gelirleri tahsil edilen gelir ortaklığı senetlerinin yararlanamıyacağı tabiidir. Dolayısıyla söz konusu gelirler, kurum hasılatı içinde yer alacak ve vergilendirilecektir.

Örnek: 1.000.000 lira anaparayı ihtiva eden % 40 faizli Devlet tahvilini işlemiş faizi ile birlikte ikinci elden 1.200.000 liraya satın alan bir banka, aynı yıl vade bitiminde anapara olarak 1.000.000 lira, faiz olarak da 400.000 lira tahsil ettiğinde, ticari kazancı (1.400.000 - 1.200.000 =) 200.000 lira olacaktır. Elde edilen 200.000 lira, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesine göre ticari kazançtan indirilecek kazanç niteliğindedir. Çünkü bu tahvil dolayısıyla 1.400.000 lira hasılat, 1.200.000 lira ise alış bedeli olarak kaydedilmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede söz konusu 200.000 lira kazanç üzerinden Gelir Vergsi Kanununun 94 üncü maddesinin (A) fıkrasının 8 numaralı bendine göre herhangi bir gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Çünkü bu kazanç aynı maddenin (A) fıkrasının 9 numaralı bendine göre tevkifata tabi tutulmuş bulunmaktadır. Ancak 86/10508 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla tevkifat oranı "0" nispette tespit edilmiştir.

b) 1.1.1987 Tarihinden Sonra Elden Çıkarma:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine 3332 sayılı Kanunla eklenen 17 numaralı bnt hükmüyle Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Söz konusu istisna hükmü, 1.1.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu nedenle Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin, 1.1.1987 tarihinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançların, bu Tebliğin II/1-a (i) bölümünde açıklanan esaslar çerçevesinde kurumlar vergisine tabi tutulacağı açıktır.

Kanunun aynı maddesine eklenen bir fıkrayla da bu maddenin 12 ve 17 numaralı bentlerinde yazılı kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançların, mali kar zarar hesabına intikal ettirilemeyeceği; bu kazançların Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesiyle ilgilendirilmeyeceği ve hasılattan indirilmeyeceği hususuna açıklık kazandırılmıştır.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 12 numaralı bendinde, Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıklarının ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Buna göre, Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile Menkul Kıymetler Yatırım Ortaklıklarının ve Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilecektir.

Örnek: (X) Bankasının portföyünde yer alan ve 200 milyon liralık alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilen Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri, 1987 yılı içinde vade bitiminden önce toplam 300 milyon liraya elden çıkarılmıştır.

Örneğimizdeki banka, söz konusu tahvil, bono ve gelir ortaklığı senetlerini vade bitiminden önce elden çıkararak, karşılığında (300 milyon - 200 milyon =) 100 milyon lira kazanç elde etmiştir. Bu kazanç, kurumlar vergisinden istisna edilerek vergilendirilmeyecektir. Ancak kurumlar vergisinden istisna edilen 100 milyon lira tutarındaki kurum kazancının, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 8 numaralı bendine göre tavkifata tabi tutulacağı tabiidir.

Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından doğan zararlar ticari kazançtan indirilemeyecektir. Çünkü geliri vergiden istisna edilen menkul kıymetlerin satışından doğan zararın da kurum kazancından düşülmemesi gerekir. Nitekim bu bendin sonuna eklenen fıkrayla, Hazine bonosu, Devlet tahvili ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesiyle ilgilendirilmeyeceği belirtilmiştir. Böylece söz konusu menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların faiz niteliğinde olmadığı, menkul kıymet ticaretinden sağlanan bir kazanç olduğu hususuna açıklık getirilmiştir.

Örnek: 1.000.000 lira anaparayı ihtiva eden % 40 faizli ve 2 yıl vadeli Devlet tahvilini ikinci elden 1.200.000 liraya satın alan bir banka, birinci yılın sonunda 400.000 lira faiz tahsil ettiğinde, kurum hasılatına 400.000 lira kaydedecektir. Menkul kıymet, işletmenin aktifinden çıkmadığı sürece 1.200.000 lira bedelle aktifte yer almaya devam edecektir. Çünkü Vergi Usul Kanununa göre menkul kıymetler alış bedeli ile değerlenmektedir. Elde edilen ve daha önce hasılat yazılan 400.000 lira faiz geliri, Gelir Vergisi Kannunun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uyarınca kurum kazancından indirilecektir.

Anılan banka, söz konusu Devlet tahvilini ikinci yılın mart ayında 1.100.000 liraya sattığında bu satıştan (1.200.000 - 1.100.000 =) 100.000 lira zarar edecektir. Ancak gelir vergiden istisna edilen bir menkul kıymetten doğan zararın kurum kazancından indirilmesi mümkün olmadığından, bu banka, devlet tahvili satışından doğan 100.000 lira zararı kurum kazancından indiremeyecektir.

Diğer taraftan, gelir ortaklığı senetleri dışında kalan ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca çıkarılan diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Çünkü Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 17 numaralı bendindeki istisna hükmü, sadece Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca çıkarılan gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançları kapsamına almakta; bu Başkanlığın çıkardığı diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançları ise hariç tutulmaktadır.

Bunun yanısıra, 3393 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 28 inci maddenin (b) fıkrasında, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına çıkarılan menkul kıymetler konusunda yeni bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre, söz konusu Başkanlığın çıkardığı her nevi tahvillerin vade sonuna kadar portföyde tutulması dolayısıyla elde edilen faizler, 31.12.1993 tarihine kadar gelir ortaklığı senetlerinden sağlanan gelirler gibi tevkifata tabi tutulacaktır.

Bilindiği üzere, Bakanlar Kurulunca çıkarılmış olan 20.12.1985 tarih ve 85/10175 sayılı Kararda, gelir ortaklığı senetlerinden vade sonunda elde edilen kazançlar için gelir vergisi tevkifat nispeti "0" sıfır olarak tespit edilmiş bulunmaktadır.

Bu kapsamda söz konusu Başkanlığın çıkardığı dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin, itfası sırasında oluşan değer artış kazançları da gelir ortaklığı senetlerinden sağlanan kazançlar gibi düşünülecektir.

Bu hükümler çerçevesinde kurumların aktifine dahil bulunan Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senetleri ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Başkanlığınca çıkarılan tahvillerin vade sonuna kadar işletmenin portföyünde tutulması dolayısıyla elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesine göre, ilgili yıl kurum kazancından indirilecektir. Söz konusu kazançların, öncelikle sonuç hesaplarına hasılat kaydının yapılması, daha sonra ticari kazançtan indirilmesi gerekir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 28 inci maddesine göre gelir ortaklığı senetleri ile Toplu Konut ve Kamu İdaresi Başkanlığınca çıkarılan tahvillerden elde edilen kazançlar için bu indirim hakkı, 31.12.1993 tarihinde sona ermektedir. Bu nedenle 1.1.1994 tarihinden itibaren söz konusu menkul kıymetlerin vade sonuna kadar, işletmenin portföyünde tutulması dolayısıyla elde edilen gelirler, kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.

Örnek: (Y) Bankası 300 milyon liralık her biri % 40 faizli Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senedi ile dövize endeksli tahvil satın almıştır. Sözü edilen Banka, menkul kıymetlerin vade sonu olan 31.12.1988 tarihinde anapara olarak 300 milyon lira, faiz olarak da 120 milyon lira tahsil etmiştir. Bu durumda, (Y) Bankasının elde ettiği 120 milyon lira faiz, önce kurum hasılatı olarak kaydedilecek, daha sonra Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 39 uncu maddesi hükmüne göre ticari kazançtan indirilecektir.

2. Vakıf İştirak Kazançları:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesine eklenen 17 numaralı bent hükmüyle kurumların safi kurum kazancından, gelirlerinin tamamını amaçlarına tahsis eden ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara sermayeye iştirak nispetinde isabet eden kısmın % 30 u, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisna edilen bu kurum kazançlarının söz konusu vakıflara vergisiz intikal ettirilebilmesi için;

a) Kuruma iştirak eden vakfa, 903 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti verilmiş olması,

b) Söz konusu vakıfların iştirak ettikleri kurumların yetkili organlarınca, en geç kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar, ilgili yıl karının dağıtılmasına karar verilmiş olması,

gerekmektedir.

Öte yandan, vakıfların iştirak ettiği kurumda, kısmi kar dağıtım kararının alınmış olması halinde, bu istisnanın uygulanmayacağı açıktır.

İstisnanın hesaplanmasında, dağıtılabilir kardan hareket edilmesi gerekmektedir. Bunun sonucunda şirket bünyesinde yedek akçe, ihtiyat gibi adlarla kalan kar payları, istisna kapsamı dışında kalmakta ve vergiye tabi bulunmaktadır.

3. Yatırım İndirimi İstisnası:

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 9 numaralı bendinde 3380 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle iktisadi kamu müesseselerinin de yatırım indirimi istisnasından yararlanmalarına imkan tanınmıştır. Söz konusu değişikliğe ilişkin hüküm, 1.1.1987 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunduğundan, iktisadi kamu müesseseleri, Gelir Vergisi Kanununun Yatırım İndirimi Başlığı altındaki Ek 1-6. maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi çerçevesinde 1.1.1987 tarihinden sonra yapacakları yatırım harcamaları dolayısıyla istisnadan yararlanacaklardır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun Ek madde 3'ün ücüncü fıkrasında, 3380 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle yurt dışında kullanılmış olsa dahi Devlet Planlama Teşkilatınca uygun görülen makina ve tesislerin ithali halinde, bu aktif kıymetlerin yatırım indirimi uygulaması bakımından yeni addolunacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, yurt dışından kullanılmış makina ve tesisleri ithal edip aktiflerine dahil eden kurumlar, bu yatırım harcamaları dolayısıyla yatırım indirimi istisnasından yararlanabileceklerdir.

3380 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 26 ncı madde hükmü gereğince, 1.1.1987 tarihinden önce Yatırım Teşvik ve Yatırım İndirimi Belgesi alan ve yatırımı halen devam eden kurumların yurt dışından ithal ettikleri kullanılmış makina ve tesislerin Devet Planlama Teşkilatınca uygun görülmesi halinde, bunların ithali dolayısıyla 1.1.1987 tarihinden itibaren yapılan harcamalar için de yatırım indirimi istisnası uygulanacaktır.

4. Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Satışından Doğan Kazançlarda İstisna:

Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle şirketlerin aktiflerine dahil bulunan iştirak hisseleriyle gayrimenkullerin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında satışından doğan kazançların tamamının, satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine ilave edilmesi halinde, sermayeye eklenen bu kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmüştür.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin vadeli satışı halinde ise nakit olarak sermayeye eklenen kazançlar kadar istisnadan yararlanılacak ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdi sermaye, kurum kazancından indirilecektir. Satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonuna kadar ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kısım, istisnadan yararlanamayacaktır.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesinde sözü edilen gayrimunkuller, Türk Medeni Kanununun 632 nci maddesinde yer alan gayrimenkullerdir. Gayrimenkulün mütemmim cüzü niteliğinde olan sabit istihsal vasıtalarının, bu gayrimenkuller ile birlikte satışa konu olması halinde, satışın tamamı istisna kapsamı içinde mütalaa edilecektir. "Sabit istihsal vasıtaları", satışa konu olan gayrimenkulün zeminine, duvarlarına veya tabanına rapdedilmek suretiyle bina ile birlikte bir bütün oluşturan ve binanın genel mahiyeti itibariyle sınai bir müessese haline gelmesini sağlayan makina ve benzeri aletlerdir. Ancak, raptedilmiş olmakla beraber, münferiden veya toplu olarak sökülüp takılması mümkün olan ve bu takdirde işletmenin sınai olma vasfını değiştirmeyen, üretimi aksatmayan makina ve benzeri aletler, sabit istihsal vasıtası addolunamayacağından, bunların münferiden satışından doğan kazanç dolayısıyla istisnadan yararlanılamayacaktır. Bunun yanısıra, sabit istihsal vasıtalarının gayrimenkulden bağımsız olarak satılması halinde, bunların mütemmim cüz olma vasfı kalmayacağından, bu satış menkul mal satışı olarak nitelendirilecektir.

İstisna, nakit olarak sermayeye eklenen kazançlar için uygulanacaktır. "nakit" deyiminden, doğrudan "nakit para"nın anlaşılması gerekir. Para ile birlikte, her an paraya çevrilebilir altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, gelir ortaklığı senedi, Bankalar Kanununun 13/4 üncü maddesine dayanılarak kalkınma ve yatırım bankalarınca çıkarılan tahvil, bono ve benzeri menkul kıymetler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre Sermaye Piyasası Kurulu'nca halka arzına izin verilen menkul kıymetler ile tahviller de nakit kapsamı içinde mütalaa edilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 3332 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 10 uncu maddesindeki istisna hükmü, peşin ve vadeli satışlar için farklı şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.

a) Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Peşin Satılması Halinde İstisna:

Tam mükellefiyete tabi kurumların, iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında peşin satışı halinde, söz konusu kurumların Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnadan yararlanabilmeleri için, bu satıştan doğan kazancın tamamını nakit olarak kurum sermayesine eklemeleri gerekmektedir. Satıştan doğan kazancın tamamının satışın yapıldığı yılın sonuna kadar sermayeye eklenmemesi halinde, istisna hiç bir şekilde uygulanmayacak ve söz konusu kazançlar, satışın yapıldığı yılın kazancı olarak vergilendirilecektir.

Öte yandan, anonim şirketlerin, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlarının tamamını nakit olarak sermayelerine eklemeleri, istisnadan yararlanmaları için yeterli değildir. Bu şirketlerin ayrıca sermaye artırımı nedeniyle çıkaracakları hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması ve en geç 6 ay içinde bu senetleri borsaya kote ettirmeleri gerekmektedir.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin, nakit karşılığı olmaksızın devir ve temliki, takası, kamulaştırılması ve devletleştirilmesi, peşin satış sayılmayacaktır. Ancak, işletmeye nakit girişi olmamakla beraber, gayrimenkul veya iştirak hisselerinin borç karşılığı takası, işletmeyi finansman açısından rahatlatacağından istisnanın amacına uygundur. Trampa ise elden çıkarma deyiminin kapsamı içinde olmakla beraber, bir satış değildir. Çünkü trampa, bir hak veya bir malın başka bir hak veya mal ile değiştirilmesini amaçlayan bir akittir. Bu akdin satıştan farkı, satışta karşılık para olduğu halde, trampada mal veya hak olmasıdır.

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satış vaadine konu teşkil etmesi halinde, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnanın uygulanması söz konusu değildir.

b) Gayrimenkul veya İştirak Hisselerinin Vadeli Satılması Halinde İstisna:

Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin vadeli satılması halinde, satıştan doğan kazancın tamamının satışın yapıldığı yılda kurumun sermayesine eklenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Vadeli satışta, ödenen nakdi sermaye kadar istisnadan yararlanılacak ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdi sermaye, kurum kazancından indirilecektir. Ancak, satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonunda ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kazanç için ileriki yıllarda istisna uygulanmayacaktır.

Örnek 1 : (Y) Anonim Şirketi aktifinde 50 milyon lira değerle kayıtlı gayrimenkulünü 1987 yılı içinde 900 milyon liraya vadeli olarak satmış ve bu satıştan 850 milyon lira kazanç sağlamıştır. Satış bedelinin 400 milyon lirasını 1988 yılında, kalan 500 milyon lirasını da 1989 yılında tahsil etmiştir. Kurum Aralık 1989 tarihinde sermayesini nakit olarak 850 milyon lira artırmıştır.

Bu durumda, anılan şirket, 1987 yılında vadeli sattığı gayrimenkulünden elde ettiği 850 milyon lira kazancını, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca kurum kazancına dahil ederek vergilendirecektir. Ancak kurum, 1989 yılı içinde bu satıştan doğan 850 milyon lira kazancın tamamını, nakit olarak sermayesine eklediğinden bu meblağ, kurumun diğer gelirlerinden oluşan 1989 yılı kurum kazancından indirilecektir.

Örnek 2 : (X) Anonim Şirketi, aktifinde 100 milyon lira değerle kayıtlı gayrimenkulünü 1987 yılında 1 milyar liraya vadeli satmıştır. Bu satış bedelinin 300 milyon lirasını 1988 yılında, kalanını ise 1989 yılında tahsil etmiştir. Kurum, 1988 yılında 200 milyon lira, 1989 yılında ise 400 milyon lira nakit olarak sermayesini artırmıştır.

Bu durumda, anılan kurumun, 1987 yılında gayrimenkul satışından doğan kazancı, bu yılın kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir. Öte yandan, 1988 ve 1989 yıllarında nakit olarak sermayeye eklenen miktarlar, kurum kazancından indirilecektir. Dönem faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, istisna müteakip dönemlerinin kazançlarına uygulanacaktır. Ancak örneğimizde, satıştan doğan 900 milyon lira kazancın, 300 milyon lirası satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonuna kadar nakit olarak sermayeye eklenmediğinden, bu miktarın hiç bir şekilde istisnadan yararlanması söz konusu değildir.

Diğer taraftan istisnadan yararlanamayan 300 milyon lira gayrimenkul satış kazancı üzerinden, daha önce kurumlar vergisi ödenmiş bulunduğundan, daha sonra bu miktar üzerinden kurumlar vergisi istenmeyeceği tabiidir.

Geçici 10 uncu maddenin uygulanması dolayısıyla borsaya kote ettirileek hisse senetleri için vergi kanunları dışındaki diğer mevzuat gerekçe gösterilmek suretiyle mükelleflere herhangi bir engel çıkarılmayacaktır.

c) Sermaye Artırımına İlişkin Başvuru ve Artırımın Gerçekleştirilmesi:

Bakanlığımızıa yansıyan olaylardan Geçici 10 uncu madde kapsamında kurumlar vergisi istisnasından yararlanmak isteyen kurumların, sermaye artırımına ilişkin başvuru makamında ve bu artırımın fiilen gerçekletirilme süresinde bazı tereddütleri olduğu anlaşılmıştır.

32 Seri No.'lu Tebliğde, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin peşin satıldığı yılda nakden sermaye artırımı için gerekli işlemlerin tamamlanamayabileceği gözönüne alınarak, istisnadan yararlanılabilmesi için bu tür satışların yapıldığı döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar şirket organlarınca ilgili Bakanlığa başvurulmasının yeterli olacağı açıklanmış bulunmaktadır.

Ancak, Bakanlığımıza yansıyan olaylardan, beyannamenin verileceği tarihe kadar nakden sermaye artırımı için ilgili Bakanlığa başvuran mükelleflerin sermaye artırımı işlemlerini hangi süreye kadar tamamlayacakları konusuda tereddüte düştükleri anlaşılmıştır. Bazı mükelleflerin gayrimenkul ve iştirak hisselerinin peşin satışını takip eden dönem sonuna kadar da bu işlemleri tamamlayamadıkları tespit edilmiştir. İstisnanın amacı, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların bir an önce sermayeye eklenmesidir.

Bu bakımdan, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin nakden satışının yapıldığı dönemin beyannamesinin verileceği tarihe kadar ilgili Bakanlığa başvurmalarına rağmen, satışın yapıldığı dönemi takip eden dönemin sonuna kadar sermaye artırım işlemlerini tamamlayamayanlar, bu istisnadan yararlanamayacaklardır.

ÖRNEK: Bir şirket, aktifinde 2.000.000 lira bedelle kayıtlı bulunan bir gayrimenkulü 1986 yılında 10.000.000 liraya, bedelini nakten alarak satmıştır. Kurum 1986 yılı beyannamesinin 27 Nisan 1987'de vermiştir. Bu satıştan doğan 8.000.000.- liralık kazancın istisnadan yararlanabilmesi için, en geç 27 Nisan 1987 tarihine kadar sermaye artırımı konusunda ilgili Bakanlığa başvurulmuş olunmalıdır. Ayrıca, 1987 yılı sonuna kadar da sermaye artırımı ile ilgili bütün işlemlerin tamamlanması gerekmektedir.

3332 sayılı Kanunla değişik Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu madde hükmü kapsamına giren ve vadeli satışları dolayısıyla istisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin de sermaye artırımı işlemlerini benzer şekilde gerçekleştirmeleri esastır. Ancak, bu mükellefler yalnızca artırdıkları sermaye kadar kurumlar vergisi istisnasından yararlanacaklarından, elde ettikleri kazancın tamamını sermayeye eklemek zorunda değillerdir. Dolayısıyla bu mükelleflerin, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu madde kapsamında vergiden istisna edilen kazançları için bu dönemin kurumlar vergisi beyannamesini verecekleri tarihe kadar ilgili Bakanlığa sermaye artırımı hususunda müracaat etmeleri ve müteakip dönemin sonuna kadar sermaye artırımını gerçekleştirmeleri şarttır.

Sermaye artırımı için başvurulması gereken Bakanlık, Sanayi ve Ticaret Bakanlığıdır. Ancak, mevzuatları gereğince sermaye artırımı için başka makamlardan izin alma zorunluluğu olan kurumlar da bulunmaktadır. Bu kurumların satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verilme tarihine ka dar söz konusu izin makamlarına başvurmaları da ilgili Bakanlığa başvurma olarak kabul edilecek ve bu kurumlar, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 10 uncu maddesindeki istisnadan yararlandırılacaklardır. Örneğin, yabancı sermaye iştiraki bulunan bazı kurumların sermaye artırımı için Devlet Planlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanlığından izin alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kurumların, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verildiği tarihe kadar Devlet Planlama TeşkilatıYabancı Sermaye Başkanlığından izin alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kurumların, satışın yapıldığı dönem beyannamesinin verildiği tarihe kadar Devlet Palanlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanlığına başvurmaları halinde, istisnadan yararlanmaları mümkündür.

Ancak, bu tür kurumların da yukarıda açıklandığı gibi her halükar da sermaye artışı ile ilgili işlemlerini, istisnadan faydalanılan vergilendirme dönemini takip eden dönem sonuna kadar tamamlamaları gerekmektedir.

III _ İNDİRİMLER

1. Bağış ve Yardımların İndirimi:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 6 numaralı bendine 3239 sayılı Kanunla eklenen hükümle okul, kreş, spor, yurt ve sağlık tesislerinin inşaası veya mevcutların idamesi için genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere yapılan bağış ve yardımların, kurum kazancından indirileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükmün uygulanması konusunda 31 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklama yapılmış ve uygulama esasları 17 Eylül 1986 gün ve 19224 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Okul, Kreş, Spor, Yurt ve Sağlık Tesisleri ile Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinde Bulunan Kurum ve Kuruluşlara Yapılacak Bağış ve Yardımlar Hakkında Yönetmelik"de belirlenmiştir. Bu hükümle ilgili olarak aşağıdaki ilave açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin söz konusu 6 numaralı bendinin mevcut birinci fıkrası hükmüne göre, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanununu Medenisi hükümlerine göre kurulan vakıflara yapılan bağış ve yardımların, 20.000 lirayı aşmamak şartıyla o yılki kurum kazancının % 2'sine kadar olan miktarı, kurum kazancından gider olarak indirilebilmektedir. Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımların ise 20.000 lira ile bağlı kalınmaksızın kurum kazancının % 5'ine kadar olan miktarı kurum kazancından indirilebilmektedir.

Yukarıdaki hükümlerden de anlaşıldığı üzere, indirim konusu yapılacak bağış ve yardımların miktarı, o yılkı kurum kazancının belirli bir oranı ile sınırlandırılmış bulunmaktadır.

Aynı bende 3239 sayılı Kanunla eklenen hükümle, genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere okul, kreş, spor, yurt ve sağlık tesislerinin inşaası veya mevcutların idamesi için yapılan bağış ve yardımların, yukarıdaki esaslar çerçevesinde kurum kazancından indirilmesi öngörülmüştür. Ancak, bu hükümde, yapılan söz konusu bağış ve yardımların, o yılın kurum kazancının hangi oranında indirim konusu yapılacağı belirtilmediğinden, indirilecek bağış ve yardım miktarı en fazla o yılki kurum kazancı kadar olacaktır.

Öte yandan, indirim konusu yapılacak bağış ve yardım miktarının belirlenmesinde esas alınacak kurum kazancı, 14 üncü maddenin diğer bentleri gereğince yapılan indirimlerden (geçmiş yıl zararları hariç) sonra kalan miktar olacaktır. Bu şekilde hesaplanan ilgili yıl kurum kazancını aşan ve bu nedenle indirilemeyen bağış ve yardımların ise müteakip yılların kurum kazançlarından indirilemeyeceği tabiidir.

2. Yurt Dışı Zararların İndirimi:

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine 3380 sayılı Kanunla eklenen hükümle, kurumların, yurt dışı faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların Türkiye'de beyan edilecek olan kurum kazancından gider olarak indirilmesi belirli esaslara bağlanmış ve bu konuyla ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye ve Gümrük Bakanlığına verilmiştir.

a) Yurt Dışı Zararlarının Tevsiki:

3380 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine eklenen hükme göre, kurumların yurt dışı faaliyetlerinden doğan zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlardan gider olarak indirebilmeleri için, faaliyettte bulundukları ülkenin vergi kanunlarına göre beyan ettikleri vergi matrahlarını, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlara incelettirip rapora bağlatmaları ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğini Türkiye'deki ilgili vergi dairesine vermeleri şarttır. Ayrıca, söz konusu denetim kuruluşlarınca hazırlanacak rapor ekinde yer alacak vergi beyanlarının, bilanço ve kar-zarar cetvelinin, yabancı ülkedeki yetkili makamlara onaylatılması zorunludur.

Faaliyette bulunulan yabancı ülkede denetim yetkisini haiz bir denetim kuruluşunun olmaması halinde, her yıla ait vergi beyannamesi ve eki bilanço ile kar-zarar cetvelinin, yabancı ülkenin yetkili makamlarından alınacak veya onaylatılacak birer örneğinin, mahallindeki Türk Elçilik veya Konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan ü lkenin aynı mahiyetteki temsilcilerine onaylatılarak, aslının ve tercüme edilmiş bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gereklidir.

b) Her Yıl İçin Denetim Yaptırma Zorunluluğu:

Yurt dışı zararlarını, Türkiye'de beyan ettikleri kazançlarından indirmek isteyen kurumların yurt dışı faaliyet sonuçlarını, her yıl, yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeleri şarttır. Faaliyette bulunduğu yabancı ülkede doğan vergi matrahını, herhangi bir yıl yukarıdaki esaslara göre tevsik etmeyen mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye'de beyan edilen kazançdan indirilmesi mümkün değildir.

ÖRNEK: 1987 yılında itibaren yurt dışındaki (C) ülkesinde faaliyet gösteren (B) Kurumunun 1994 yılı sonuna kadar yurt dışı faaliyet sonuçları aşağıdaki gibidir.



















Yıllar
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu

(TL. Karşılığı)

1987
300.000
Kar
1988
500.000
Kar
1989
800.000
Kar
1990
1.000.000
Kar
1991
1.500.000
Kar
1992
700.000
Kar
1993
2.000.000
Kar
1994
10.000.000
Zarar


(C) ülkesinde ötedenberi denetim yetkisini haiz denetim kuruluşları faaliyet göstermektedir.

Mükellef kurum, 1987-1993 yılları yurt dışı kazançlarını, Türkiye'de, bu yıllara ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan etmiştir. Ancak, söz konusu kazançları ile ilgili herhangi bir denetim kuruluşu raporunu ve eki belgeyi vergi dairesine vermemiştir.

Mükellef 1994 yılına ait 10.000.000 liralık yurt dışı zararıyla ilgili olarak, faaliyette bulunduğu yabancı ülkede yetkili denetim kuruluşundan aldığı raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğini ilgili vergi dairesine vermiştir. Raporun ekinde o ülke yetkili makamlarınca onaylı bilanço, kar/zarar cetveli de yer almaktadır.

Bu durumda mükellef kurum, 1994 yılı yurt dışı faaliyeyetiyle ilgili gerekli her türlü belgeyi vergi dairesine vermiş olmasına rağmen, daha önceki yılların faaliyet sonuçlarıyla ilgili belgeleri vergi dairesine vermediğinden 10.000.000 liralık zararı Türkiye'de elde ettiği kazançlardan indiremiyecektir.

c) Yurt Dışında Zarar Mahsubu:

Türkiye'de gider olarak indirilen yurt dışı zararın, yabancı ülkede, elde edilen kazançlardan indirilmesi veya mahsup edilmesi halinde, Türkiye'deki beyannameye dahil edilecek yurt dışı kazanç, indirim veya mahsuptan önceki tutar olacaktır.

ÖRNEK: (A) Kurumunun 1990 ve 1991 yılındaki yurt içi ve yurt dışı faaliyet sonuçları aşaşağıdaki gibidir:







Yıllar
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu:

(TL. Karşılığı)

Yurt İçi Faaliyet Sonucu:

(TL. Karşılığı)

1990
25.000.000 Zarar
10.000.000 Kazanç
1991
35.000.000 Kazanç
20.000.000 Kazanç


1991 yılı ile ilgili olarak yabancı ülkede verilen beyannamede 35.000.000 liralık kazançtan 25.000.000 liralık zarar düşülmek suretiyle 10.000.000 lira karşılığı kazanç beyan edilmiştir.

Bu şahsın 1990 ve 1991 yılları ile ilgili olarak Türkiye'de vereceği yıllık beyannamede beyan edeceği matrah aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.









 
1990 Yılı

Yurt İçi Faaliyet Sonucu
10.000.000.-TL.
Kazanç
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu
(_) 25.000.000.-TL.
Zarar
Matrah .....................(_)
(_) 15.000.000.-TL.
Devreden Zarar














 
1991 Yılı

Yurt İçi Faaliyet Sonucu
200.000.000.-TL.
Kazanç
Yurt Dışı Faaliyet Sonucu

(Mahsup öncesi).........
35.000.000.-TL.
Kazanç
Toplam
55.000.000.-TL.
Kazanç
Geçmiş Yıl Zararı
(_) 15.000.000.-TL.
Zarar
Matrah .........................
40.000.000.-TL.
Kazanç


d) Geçmiş Yıl Faaliyet Sonuçları:

3380 sayılı Kanunla, Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 16 ncı madde hükmüne göre, 1987 yılı dahil olmak üzere 1991 yılı sonuna kadar yurt dışı faaliyet zararlarını beyan edilen kurum kazançlarından indirecek kurumlar, bundan böyle her yıl faaliyet sonuçlarını tevsik edecekleri gibi, ayrıca yukarıdaki esaslar uyarınca geçmiş beş yıllık faaliyet sonuçlarını da tevsik etmek zorundadırlar. Geçmiş beş yılda yurt dışı faaliyeti olmayan mükelleflerden, sadece faaliyette bulundukları yıllar için tevsik şartı aranacağı tabiidir. Mesela, yurt dışı faaliyetleri 1987 yılında zararlı olan bir kurumun bu zararını kurum kazancından indirebilmesi için 1982, 1983, 1984, 1985 ve 1986 yılı faaliyet sonuçlarını yukarıda belirtilen esaslara göre tevsik etmesi gerekmektedir. Ancak, bu mükellefin geçmiş beş yıllık faaliyetlerinin olmadığını da ilgili makamlardan alacağı belgelerle tevsik etmesi şarttır.

c) Faaliyet sonuçlarının Genel Netice Hesaplarına İntikal Ettirilme Zamanı ve Değerlendirilmesi:

Faaliyette bulunulan yabancı ülkenin mevzuatına göre, hesap döneminin kapandığı tarih itibariyle ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen faaliyet sonucu, Türkiye'de de aynı tarih itibariyle genel netice hesaplarına kaydedilecektir. bu kayıt keyfiyeti mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı zamanında yerine getirilmememişse, bu kurumun faaliyet sonucu ile ilgili kazancı, tasarruf edebildiği yılda genel netice hesaplarına intikal ettirecektir. Tasarruf kriteri, faaliyette bulunulan yabancı ülkede, faaliyet sonuçlarının, o ülke mevzuatına göre hesaplanıp, genel netice hesaplarına intikal ettirilmesi zorunluluğu ve imkanı çerçevesinde değerlendirilecektir. Bu hususun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinde, kazancın kambiyo mevzuatına göre fiilen Türkiye'ye getirilmesinin herhangi bir etkisi olmayacaktır. Faaliyette bulunulan yabancı ülkede kazanca tasarruf edilebilmesi yeterlidir.

Dönem faaliyet sonucunun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilme zamanı yukarıda kesin sınırları ile belirtildiğinden, yabancı para cinsinden belli olan söz konusu meblağ, T.C. Merkez Bankası'nın o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankası'nca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlara göre söz konusu faaliyet sonuçları değerlendirilecektir.

Dönem faaliyet sonucunun Türkiye'de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinden ve beyan edilmesinden sonra, bu kazancın karşılığı yabancı paranın Türkiye'ye getirilmesi halinde, söz konusu paranın kurunda meydana gelen değişikliğin yabancı paranın yurda getirildiği yılın genel netice hesaplarına ayrıca intikal ettirileceği tabiidir.

Faaliyette bulunulan ülkedeki karlar, Türkiye'de genel netice hesaplarına hangi para cinsinden intikal ettirilmişse, zararlar da aynı para cinsinden intikal ettirilecektir.

Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan indirelemeyecektir. Mesela, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 4 numaralı bendine göre kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye getirildiğinin tevsiki şartıyle yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu faaliyetlerden doğan yurt dışı zararlar, yurt içindeki kazanç ve iratlardan indirilemeycektir.

Yukarıda belirtilen esaslara uymayan mükelleflerin yurt dışı zararlarının, Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlardan indirilmesi mümkün değildir.

IV _ HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKETLERDE KURUMLAR VERGİSİ ORANI

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde 3332 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle Bakanlar Kurulu'na belirli şartlar dahilinde halka açık anonim şirketler için, % 40 ile % 30 arasında farklı kurumlar vergisi nispeti belirleme yetkisi verilmiştir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini 28.8.1987 gün ve 19558 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 87/11985 sayılı kararı ile kullanmıştır.

Bakanlar Kurulunun söz konusu kararıyla anonim şirketlerde vergi nispeti:

1. Ödenmiş sermayelerinin en az % 25'i 200 den fazla ortağa ait olanlarda % 40'a;

2. Ödenmiş sermayelerinin en az % 51'i 200'den fazla ortağa ait olanlarda % 35'e;

3. Ödenmiş sermeyelerinin en az % 80'i 200'den fazla ortağa ait olanlarda % 30'a,

indirilmiştir. Ancak, yukarıda her bir bentte sözü edilen 200 ortağın, anonim şirketteki sermaye payının % 1'in altında olması şarttır.

Öte yandan, kazançlarına indirimli vergi nispeti uygulanacak söz konusu anonim şirketlerin:

a) Hisse senetlerinin tamamının borsaya kote edilmesi;

b) Toplam hisse senetlerinin en az % 80'inin nama yazılı olması;

c) Ortaklar pay defterinin, şirketin sermaye yapısının tespitine imkan verecek şekilde düzenli tutulması,

zorunludur.

Örnek: Hisse senetlerinin tamamı İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına kayıtlı ve en az % 80'i nama yazılı bulunan bir anonim şirketin, ödenmiş sermayesinin % 25'i sermayedeki payları % 1'in altında olan 200 den fazla ortağa ait bulunmaktadır. Ancak, ortaklar pay defterinden şirketin sermaye yapısı tespit edilememektedir. Bu durumda söz konusu anonim şirketin indirimli vergi nispetinden yararlanması mümkün değildir. Çünkü bu şirket, ortaklar pay defterini, şirketin sermaye yapısının tespitine imkan verecek şekilde düzenli tutmamıştır.

Öte yandan, yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde tanımlanan kurumlardan herbirinin, en az % 80'ine sahip oldukları anonim şirketlerde vergi nispeti Bakanlar Kurulunun anılan Kararıyla:

a) 1 numaralı bentte belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 40'a;

b) 2 numaralı bentte belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonnim şirketler için % 35'e;

c) 3 numaralı bendinde belirtilen şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 30'a,

indirilmiştir. Öte yandan bu şirketler için de yukarıda açıklanan şartların aynen aranacağı tabiidir.

Şu kadar ki halka açık anonim, şirketler için belirlenen indirimli vergi nispeti, anonim şirketin yukarıda belirtilen şartlara, indirimli nispetin uygulanmayacağı hesap döneminin ilk altı ayında sahip olması halinde uygunacaktır. Şartların yıl içinde kaybedilmesi halinde, indirimli nispet uygulanmayacak, kurum daha önce vergilendirilmesi gereken oranda vergilendirilecektir.

Öte yandan yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde uygulanacak indirimli vergi nispetinden, kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunan ve hisse senetlerinin tamamını Türkiye'de mevcut bir menkul kıymetler borsasına kote ettirmiş kurumların yararlanacağı tabiidir.

Tebliğ olunur.

Resmi Gazete No: 22224 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 11 Mart, 1995 Adı: UID: NZZR97KM3NQW8KPT
İçerik:




 
 





193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun bazı maddelerinde, 26.12.1993 tarih ve 3946 sayılı Kanun ile 24.6.1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunla değişiklikler yapılmıştır. 46,47 ve 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğlerinde bu Kanunlarla ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Yapılan bu düzenlemelerle daha önce kurum bünyesinde % 46 oranında tek aşamada alınmakta olan verginin, iki aşamada alınması esası getirilmiştir.

Buna göre, kurumlar vergisi oranı % 25 olarak belirlenmiş ancak, bu orana göre hesaplanacak kurumlar vergisinin indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20 sinden az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi indirildikten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı sayılmış, bu tutar üzerinden de gelir vergisi tevkifatı yapılması benimsenmiştir. Bu kurumlardan kâr payı alan gerçek kişilerin de şartları taşımaları halinde, bu gelirlerini vergi alacağı müessesesini uygulayarak beyan etmeleri esası öngörülmüştür.

Kurum kazançlarının vergilendirilmesi konusunda yukarıda esası belirtilen sistemle ilgili olarak aşağıdaki ayrıntılı açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I _ KURUM KAZANCININ TESPİTİ

Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunlarında 3946 ve 4008 sayılı Kanunlarla yapılan düzenlemelere göre, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin yeniden değerleme oranında artırılması esası getirilmiştir. Ayrıca, işletmeye dahil olan taşıtlara ilişkin giderler ve ayrılan amortismanlar ile işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin giderlerin hasılattan indirilmesi konusunda da bazı sınırlamalar öngörülmüştür. Tebliğin bu bölümünde, yapılan bu değişikliklerin yanısıra kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak gider ve indirimler ile Kurumlar Vergisi Kanununda öngörülen istisnalara ilişkin açıklamalar yapılmaktadır.

A _ KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE DİKKATE ALINACAK GİDER VE İNDİRİMLER

1. Genel Esaslar

a) Kurum Kazancının Tespiti

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi gereğince kurumlar vergisi, bu Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanmaktadır. Safi kurum kazancı ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanarak tespit edilmektedir. Buna göre kurum kazancı, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 14 ve 15 inci maddeleri gözönünde bulundurularak Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde öngörülen bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin hükümleri uyarınca belirlenmektedir.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin 38 inci maddesi aşağıdaki gibidir.

"Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.

2. İşletmeden çekilen değerler ise bu farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.

Gayrimenkullerin ve menkul kıymetlerin alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanlar hariç olmak üzere, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasında maliyet bedeli, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınır."

Bu hükümler çerçevesinde, tespit edilen kurum kazancına gerekli indirim ve istisnaların uygulanması sonucu vergilendirilecek kurumlar vergisi matrahına ulaşılacaktır.

b) Kurumların Geçmiş Yıllarda Ayırdıkları İhtiyaç Akçeleri ve Banka Provizyonlarının Dağıtılması

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan geçici 2 nci ve geçici 13 üncü maddelerine göre, 1.1.1950-31.12.1985 tarihleri arasında ayrılmış olan ihtiyat akçeleri ve banka provizyonlarının sermayeye ilave edilmesi veya dağıtılması hallerinde, sözkonusu unsurlar, bu işlemlerin yapıldığı yılın ticari kazancına vergilendirilmeden önceki brüt tutarları ile eklenmekteydi. Bu ihtiyat akçeleri ve banka provizyonları üzerinden ödenmiş bulunan kurumlar vergisi ile tevkif yoluyla ödenen gelir vergileri ise bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmekteydi.

Sözkonusu hükümler yürürlükten kaldırıldığından, 31.12.1993 tarihli bilançolarda yer alan yedek akçe veya banka provizyonlarının 1994 veya daha sonraki yıllarda ortaklara dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde, anılan unsurlar, bu işlemin yapıldığı yılın kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir. Ayrıca sözü edilen tutarlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı matrahına da eklenmeyecektir.

Diğer taraftan, kurumların 31.12.1993 tarihi itibariyle bilençolarında yer alan ve yukarıda belirtilen ihtiyat akçeleri ve provizyonları arasında 1.1.1986 tarihinden önce ihraç edilmiş olan Devlet tahvili ve Hazine bonolarına ait faiz gelirleri de bulunabilmektedir. Sözkonusu gelirler, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 11 inci maddesi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştu. Ancak, bu gelirlerin dağıtılması halinde, Gelir Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesine göre bahsedilen gelirler üzerinden % 25 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktaydı. Sözü edilen geçici 23 üncü madde 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu itibarla, kurumların 31.12.1993 tarihli bilançolarında yer alan ve yukarıda belirtilen yedek akçe ve provizyonlarının 1994 ve daha sonraki yıllarda dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde bu unsurlar, kurum bünyesinde herhangi bir vergileme işlemine tabi olmaksızın kar dağıtımına konu yapılabilir. Dolayısıyla, dağıtılan bu kar paylarının Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 75 inci maddesinde sayılanlarca elde edilmesi halinde, vergi alacağı sistemine dahil olacağı tabiidir. Diğer taraftan, sözkonusu kar paylarının kurumlar vergisi mükelleflerince elde edilmesi halinde bunların, iştirak kazançları istisnası kapsamında değerlendirileceği açıktır.

2. Kurumların Aktiflerine Dahil Gayrimenkul ve İştirak Hisselerinin Satışında Maliyet Bedelinin Artırılması Suretiyle Kazanç Tespiti

26.12.1993 tarih ve 3946 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin sonuna eklenen hükümle gayrimenkul ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazancın tespitinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınması esası getirilmiştir. Bu suretle satış kazancının, maliyet bedelinin artırılan kısmına tekabül eden kısmı vergilendirilmemektedir.

Vergilendirilmeyen bu kazanç, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazanç olarak nitelendirilmeyecektir. Maliyet bedeli artışına tekabül eden kısım, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin sermayelerinin bir cüzü olup "Maliyet Artış Fonu" olarak işletmenin bilançosunun pasifinde yer alacaktır. Kurumlar vergisi mükellefleri bu fonu isterlerse sermayelerine ilave edebileceklerdir.

Bu konuda, 10.2.1995 tarih ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

3. Taşıt Giderleri

24.6.1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin 5 ve 7 numaralı bentlerinde yapılan değişiklik ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine eklenen 12 numaralı bent hükümleri ile işletmeye dahil taşıtların tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderleri ile amortismanlarının hasılattan indirilmesine ilişkin bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Bu konuda, 10.2.1995 tarih ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 180 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

4. 3986 Sayılı Kanun Kapsamındaki Vergilerin Durumu

Bilindiği üzere, 4.5.1994 tarihli ve 3986 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendinde, "Bu Kanuna göre tarh ve tahakkuk ettirilerek ödenen vergiler, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılmaz. Bu vergiler, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, hiç bir vergiden mahsup edilmez." hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, mükelleflerce ödenen ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi ve ek gayrimenkul vergisi gider olarak kayıtlara yansıtılmış ise % 25 veya % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında bu tutarlar kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Sözkonusu vergilerin gider olarak kayıtlara yansıtılmaması halinde ise bunlar kurumlar vergisi matrahı kapsamında zaten değerlendirilmiş olacaklardır.

B _ İSTİSNALAR

1. Genel Açıklama

Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 8 inci maddesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulan kurum kazançları yer almaktadır. Öte yandan, yürürlükten kaldırılan istisnalar için Kanuna eklenen geçici 21 inci madde ile mükelleflerin müktesep haklarını korumaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Kurumlar vergisine ilişkin diğer istisna hükümleri, özel kanunlarda veya kurumların kuruluş kanunlarında bulunabilmektedir.

Bu istisnaların kapsamı ve uygulama esasları, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Buna göre, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar aşağıda sayılmıştır.

a) Devamlı Uygulanan İstisnalar

_ Tam mükellefiyete tabi kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası.

_ Kooperatiflerin ortakları için hesapladıkları risturnlara ilişkin istisna.

_ Turizm hasılatı istisnası.

_ Yatırım fonları ile yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin istisna.

_ Rüçhan hakkı kupon satış kazancı ve emisyon primi istisnası.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıkları ile risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar paylarına ilişkin istisna.

_Yatırım indirimi istisnası.

_ 24 Haziran 1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan özel kanunlarda veya kurumların kuruluş kanunlarında yer alan istisnalar.

_ Kanunla onaylanmış bulunan uluslararası anlaşmalarda yer alan kurumlar vergisine ilişkin istisnalar.

b) Geçici Olarak Uygulanacak İstisnalar

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senetleri ile (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinin alım-satımından elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesi gereği uygulanan:

_ 1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyelerine ilişkin istisna.

_ Devralınan kurumlara ilişkin zarar indirimi istisnası.

_ Eğitim, sağlık ve spor tesislerine ilişkin istisna.

_ Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından sağlanan kazançlara ilişkin istisna.

c) Finansman Fonu

Sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi kurum kazancından indirebilmektedirler.

Finansman fonunun hesaplanması konusunda bu Tebliğin III üncü bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

2. Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan Kazançlara İsabet Eden Giderlerin Diğer Kazançlardan İndirilememesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 8 inci maddesinin son fıkrasında, "Kurumların, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin ödemelerin kurum kazancından gider olarak indirilmesi kabul edilmez." hükmü yer almaktadır.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, bu Tebliğin (I/B-1) bölümünde açıklanmış bulunmaktadır.

Bir kazanç unsurunun kurumlar vergisinden müstesna tutulması, tamamen vergi dışında kalmasına yol açmamaktadır. Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar (iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları hariç), Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranında kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, mutlak bir kurumlar vergisi istisnası sadece iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları için geçerli olmaktadır.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin son fıkrasında belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin ödemelerin kurum kazancından gider olarak indirilemeyeceğine ilişkin hüküm, sadece risturn kazançları, iştirak kazançları ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla, bu gelirlerin elde edilmesine yönelik olarak yapılmış olan giderlerin kanunen kabul edilmeyen giderler mahiyetinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin sözkonusu hükmü, kurumlar vergisinden müstesna tutulan iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin olarak yapılan giderlerin, kurumun vergiye tabi diğer kazanç tutarının tespitinde kurum kazancını azaltıcı veya kurum zararlı ise bu zararı artırıcı bir unsur olarak indirim konusu yapılamayacağını ifade etmektedir. Başka bir ifade ile gider kabul etmeme uygulaması istisna kazancın tutarının tespiti ile ilgili değildir. Bu nedenle, bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin sadece kurumlar vergisinden müstesna tutulan sözkonusu kazançların tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir.

ÖRNEK

(A) Limited Şirketi'nin 1994 yılı konfeksiyon imalâtı ve satışı faaliyetinden sağladığı hasılat tutarı 20.000.000.000.-TL, buna ilişkin giderleri ise 12.000.000.000.-TL olarak gerçekleşmiştir.

Bu kurum, aynı yılda 10.000.000.000.-TL iştirak kazancı geliri elde etmiş olup, bu gelirin elde edilmesi için 40.000.000.-TL gider yapılmıştır.

Bu durumda, anılan kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

































Kurumun 1994 yılı hasılatının toplam tutarı ..................................
30.000.000.-TL.
_ Konfeksiyon imalât ve satış hasılatı20.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı geliri10.000.000.000.-TL.
 30.000.000.000.-TL.
Giderler....................................................................................
(-) 12.040.000.000.-TL.
_ Konfeksiyon imalat ve satışı ile ilgili giderler ............................12.000.000.000.TL.
_ İştirak kazancı gelirinin elde edilmesi için yapılan gider............
40.000.000.-TL.
 12.040.000.000.-TL.
Ticari bilanço kârı .....................................................................
17.960.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler ..............................................
40.000.000.-TL.
(İştirak gelirlerinin elde edilmesi için yapılan giderler) 
Safi kurum kazancı ...................................................................
18.000.000.000.-TL.
İstisna kazanç indirimi (iştirak kazancı) ......................................
(-)10.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ............................................................
8.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi .......................................................................
2.000.000.000.-TL.
(8.000.000.000 x % 25 =) 



Görüldüğü gibi, kurumlar vergisinden müstesna bulunan iştirak kazancı gelirlerinin elde edilmesi için yapılan 40.000.000.-TL.lık gider beyannamede ticari bilanço kârına eklenmiş olup, kurumlar vergisine tabi diğer kazançlardan indirim konusu yapılmamıştır.

II _ KURUMLAR VERGİSİNİN HESAPLANMASI

A _ KURUMLAR VERGİSİ ORANI

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde 3946 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kurumlar vergisi oranı, 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere % 25 olarak belirlenmiştir. Bu oran, anılan Kanunun 1 inci maddesinde yazılı tüm kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir.

Bu durumda, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre tespit edilen safi kurum kazancından gerekli indirim ve istisnaların düşülmesinden sonra bulunan matraha % 25 oranının uygulanması suretiyle kurumlar vergisi hesaplanacaktır.

B _ % 20 ORANLI KURUMLAR VERGİSİ

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında, yukarıda (II/A) bölümünde belirtilen esaslara göre hesaplanan kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamayacağı hükmü yer almaktadır. Aynı fıkrada, iştirak kazançları ile yatırım fonları veya yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi öngörülmüştür.

Bu hüküm, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı bulunan tüm kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir. Kurumlar vergisi mükelleflerinin uygulayacağı indirim ve istisnalar dikkate alınmak suretiyle % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanmasında vergi matrahına dahil edilecek veya edilmeyecek olan indirim ve istisnalar aşağıda sayılmıştır.

a) % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahına Dahil Olan Kurumlar Vergisinden Müstesna Kazançlar

_ Turizm istisnasından yararlanan kazançlar.

_ Kurumların, rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıkları, risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları ile gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarına ait katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar payları.

_ 1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri.

_ Yatırım indirimi.

_ 1.1.1994 tarihinden önce faaliyete geçen eğitim, sağlık ve spor tesislerine ilişkin kazançlar.

_ 1.1.1994 tarihinden önce devir alınmış kurum zararları.

_ Gayrimenkul ve iştirak hisselerinin 1.1.1994 tarihinden önce vadeli olarak satışından doğan ve sermayeye eklenen kazançlar.

_ 24 Haziran 1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan özel kanunlarda yer alan istisnalar.

_ 3332 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince bankaların iştirak paylarının halka arzından elde ettikleri kazançlar.

_ Hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senetleri ile (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fonlarına ait katılma belgelerinin alım-satımından elde ettikleri kazançlar.

b) % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahına Dahil Olmayan Vergiden Müstesna Kazançlar

_ İştirak kazançları.

_ Kooperatiflerce dağıtılan risturnlar.

_ Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulmuş veya kurulmuş sayılan yatırım fonları veya yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları.

_ Kanunlarla onaylanmış uluslararası anlaşmalarla vergiden istisna edilmiş kazançlar.

_ Serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançlar.

ÖRNEK:

Otel işletmeciliği yapan (C) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hasılatı 20.000.000.000.- TL., giderleri 12.000.000.000.- TL.'dır. Bu giderlerin 500.000.000.- lirası kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir.Bu şirket aynı yılda 1.000.000.000.- TL. iştirak kazancı elde etmiştir.

Bu şirketin döviz olarak elde ettiği turizm hasılatından dolayı yararlanacağı turizm hasılatı istisnası 4.000.000.000.- TL., teşvik belgeli yatırımları dolayısıyla yararlanacağı yatırım indirimi istisnası tutarı ise 2.000.000.000.-TL.dır.





































Hasılat ............................................................................
20.000.000.-TL.
Giderler ...........................................................................
(-) 12.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ................................................................
8.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .....................................
500.000.000.-TL.
Toplam............................................................................
8.500.000.000.-TL.
İstisnalar .........................................................................
(-) 7.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi............................................................2.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ............................................................1.000.000.000.-TL.
_ Turizm hasılatı istisnası................................................4.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ...................................................
1.500.000.000.-TL.
(8.500.000.000 - 7.000.000.000 =) 
Hesaplanan kurumlar vergisi ..............................................
375.000.000.-TL.
(1.500.000.000 x % 25 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.....................
8.500.000.000.-TL.
İştirak kazançları ..............................................................
(-)1.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı....................................
7.500.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..............................................
1.500.000.000.-TL.
(7.500.000.000 x % 20 =) 



Bu durumda, % 20 oranına göre hesaplanan kurumlar vergisi, % 25 oranına göre hesaplanan vergiden fazla olduğundan, kurumun ödeyeceği vergi miktarı 1.500.000.000.-TL.dır.

c) Yatırım Fonlarının Katılma Belgeleri ile Yatırım Ortaklıklarının Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Paylarının Durumu

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde, kurumların tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştiraklerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Aynı bendin parantez içi hükmü ile de yatırım fonlarının katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazançları istisnası kapsamı dışında bırakılmıştır. Buna göre, yatırım fonları katılma belgeleri ve yatırım ortaklıkları hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, iştirak kazancı niteliğinde sayılmayacağından % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplamasında indirim olarak dikkate alınmayacaktır. Başka bir ifade ile sözkonusu kazançlar % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi olacaktır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi ile portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları (Döviz yatırım fonları hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıkları ve risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar payları kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır. Vergiden müstesna tutulan bu kar payları % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmektedir. Ancak, portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşmayan ve (B) tipi olarak adlandırılan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgeleri ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar payları vergiden müstesna tutulmadığından, sözkonusu kâr paylarının elde eden kurumlar yönünden kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Bu nedenle, (B) tipi olarak adlandırılan fon ve ortaklıkların katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar paylarının % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespiti sırasında kurum kazancına ayrıca ilave edilmesine gerek bulunmamaktadır.

d) Kurumlar Vergisi Matrahının Negatif Çıkması Durumunda % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahı

Kurum kazancı teşekkül etmekle beraber uygulanan indirim ve istisnalar nedeniyle bu kazanç mali zarara dönüşebilir. Bu takdirde, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı bu matraha dahil olan indirim ve istisnaları kapsamına alacağından vergilendirilecek bir kazancın varlığını ortaya çıkarabilecektir. Böyle bir durumda, vergilemenin % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı üzerinden yapılacağı tabiidir. % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının tutarı ise, mali zarar öncesi bulunan kurum kazancına eşit olacaktır. Böyle bir sonuç, cari dönemde mali zarar üzerinden % 20 oranlı kurumlar vergisinin alınmamasına yol açmaktadır. Bu itibarla, cari dönemde mali zarar üzerinden alınamayan % 20 oranlı kurumlar vergisi, müteakip dönemin % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına bu dönem mali zarar tutarının eklenmesi suretiyle telafi edilecektir. Zira, % 20 oranlı kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar üzerinden alınacak asgari bir vergilendirmeyi öngörmektedir.

ÖRNEK

(X) Limited Şirketi'nin 1994 yılı hasılat tutarı 10.000.000 000.- TL. giderleri ise 8.000.000.000.- TL. dır. Bu kurumun anılan yılda elde ettiği hasılatın 3.000.000.000.- TL. sı (A) tipi fon katılma belgesi kâr payından oluşmaktadır. Bu bilgilere göre, mükellef kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.























1994 Yılı Hesap Dönemi 
Hasılat ............................................................................
10.000.000.000.-TL.
Giderler ...........................................................................
(-) 8.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ................................................................
2.000.000.000.-TL.
(A) tipi fon katılma belgesi kâr payı ....................................
(-) 3.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı (mali zarar) ..................................
(-) 1.000.000.000.-TL.
Hesaplanan kurumlar vergisi ..............................................
Yok
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.....................
2.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı....................................
2.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ...............................................
400.000.000.-TL.
(2.000.000.000 x % 20 =) 



Yukarıda da görüldüğü üzere, kurumun 1.000.000.000.-TL. mali zararı teşekkül etmesine rağmen, 2.000.000.000.-TL. tutarındaki kurum kazancı üzerinden % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödemesi gerekmektedir. Anılan kurumun, 1994 yılında fiilen indiremediği 1.000.000.000.-TL. (A) tipi katılma belgesi kâr payı istisna tutarı, geçmiş yıl zararı olarak ve müteakip yıl kazancından indirilmek üzere devredilecektir.

1995 Yılı Hesap Dönemi

Bu kurumun, 1995 yılında 18.000.000.000.-TL. hasılat elde edeceği ve 12.000.000.000.-TL. gider yapacağı, aynı yılda 4.000.000.000.-TL. da yatırım indiriminden yararlanacağı varsayıldığında yapılacak işlem aşağıdaki gibi olacaktır.




































Hasılat .................................................................................................
18.000.000.000.-TL.
Giderler ................................................................................................
(-) 12.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı .....................................................................................
8.000.000.000.-TL.
1994 yılında uygulanan istisna nedeniyle oluşan mali zarar .......................
(-) 1.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi istisnası ........................................................................
(-) 4.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ........................................................................
1.000.000.000.-TL.
Hesaplanan kurumlar vergisi ..................................................................
250.000.000.-TL.
(1.000.000.000 x % 25 =) 
% 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanması  
Kurumlar vergisi matrahı .......................................................................
1.000.000.000.-TL.
1994 yılında % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tutulmamış istisna tutarı1.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi istisnası .......................................................................
4.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı.......................................................
6.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................................
1.200.000.000.-TL.
(6.000.000.000 x % 20 =) 



Görüldüğü gibi, 1994 yılında uygulanan itsinanın 1.000.000.000.-TL. lık kısmı üzerinden % 20 oranlı kurumlar vergisi alınmamıştır. Alınamayan bu kurumlar vergisi, sözü edilen tutar, 1995 yılında % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmek suretiyle telafi edilecektir.

e) Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu(*)

Kurumlar Vergisi Kanununa 3946 sayılı Kanunla eklenen geçici 21 inci maddenin 2 numaralı bendinde, Kurumlar Vergisi Kanununun bu Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 25 inci maddesi hükmü ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 25 inci maddesinin, kurumların 1993 yılına ilişkin olup, 1.1.1994 tarihinden itibaren beyanı gereken kazançları hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı şekilde, sözkonusu 1993 yılı kazançlarının vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu madddesine göre kurumlar vergisi matrahından indirilen gelirler (iştirak kazançları hariç), Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 15 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmuştu.

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesinde yer alan gelirlerden (iştirak kazançları hariç) ilgili yılda fiilen indirim konusu yapılanlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 25 inci maddesine göre hesaplanan "asgari kurumlar vergisi" matrahına dahil edilmiş ve matraha dahil edilen bu gelirler üzerinden tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi tutarı da "asgari vergi farkı"nın hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınmıştı. Bu konuda, 43 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

İlgili yılda fiilen indirim konusu yapılamayan gelirler ise müteakip yıl kazançlarından indirilmek üzere cari yıl zararı olarak devredilmiştir. Bu uygulama yürürlükten kaldırılmamış olsaydı, zarar olarak devredilen bu gelirlere isabet eden gelir vergisi tevkifatı da bu gelirlerin geçmiş yıl zararı olarak fiilen indirilebileceği yılın asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınacaktı. Ancak, asgari kurumlar vergisi uygulamasına ilişkin Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 25 inci maddesi, 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ve Kanunun 25 inci maddesinde yapılan değişiklikle kurumlar vergisi oranı % 25 olarak yeniden belirlenmiştir.

Bilindiği üzere, ticari kazanç, hesap dönemi sonunda ve başındaki öz sermaye tutarlarının karşılaştırılması suretiyle bulunur. Dönem başındaki öz sermaye dönem sonundaki öz sermayeden fazla ise bu fazlalık (olumsuz fark) zararı gösterir. Öte yandan, ilgili yıl faaliyet sonucu zararla sonuçlanmış olsa dahi bazı indirim ve istisnalar uygulanmakta ve cari yı1 zararı, uygulanan bu indirim ve istisnaların tutarı kadar artmaktadır.

1993 yılı hesap dünemi ve öncesinde zarar olsa dahi uygulanmış olan indirim ve istisna konusuna giren kazançlar aşağıda sayılmıştır.

_ Dar mükellef kurumların yurt dışı kazançları.

_ Yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları.

_ Yurt dışı müteahhitlik kazançları.

_ Emisyon primleri.

_ Eğitim, spor ve sağlık tesislerinden sağlanan kazançlar.

_ Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri alım-satım kazançları.

_ Vergi muafiyeti tanınan vakıfların eğitim, sağlık, kültür amaçlı iktisadi işletmelerinin kazançları.

Buna göre, kurumların geçmiş yıl zararları, dönem başı öz sermayenin dönem sonu öz sermayeden fazla olması sonucu doğan zararlar ile yukarıda belirtilen istisna ve indirimlerin uygulanmasından doğan zararlardan oluşabilmektedir. Tüm bu zararlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Bu indirim kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılacaktır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanmasında, anılan Kanunun 13 üncü maddesine göre belirlenen kurum kazancından hareket edildiğinden, geçmiş yıl zararları da bu matrahtan indirilmiş olmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyen geçmiş yıl zararlarının, öz sermaye mukayesesinden doğan zarar (kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmiş olması hali dahil) olması ve beş yıldan fazla nakledilmemesidir. % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan geçmiş yı1 zararları içinde uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararların da bulunması halinde; kurumlar, geçmiş yıl zararlarını, öz sermaye karşılaştırmanından doğan zararlar ile uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar şeklinde ayrıma tabi tutacaklardır. Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararların % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi gerekir. Uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar ise % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilecektir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu maddesi gereğince ticari kazançtan indirilen gelirler üzerinden geçmiş yıllarda tevkif suretiyle ödenmiş bulunan gelir vergisinin, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilen tutara isabet eden kısmının, hesaplanan % 20 oranlı kurumlar vergisinden mahsup edileceği tabiidir.

Öte yandan, zarar olarak 1994 yılına devreden istisna ve indirimler üzerinden daha önce yapılan gelir vergisi tevkifatı tutarının, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre hesaplanan gelir vergisi tevkifatı tutarından indirilmesi sözkonusu değildir.

ÖRNEK

(B) Anonim Şirketi 1993 yılı faaliyeti sonucunda 1994 yılı Nisan ayında 600.000.000.- lira zarar beyan etmiştir. Şirket bu yıla ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu maddesine göre 1.200.000.000.- lira Devlet tahvili faizini indirim konusu yapmıştır.











Ticari bilanço kârı (Zararı) ..................................................................
(-) 600.000.000.-TL.
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesine 
göre indirilen Devlet tahvili faiz geliri ....................................................
(-) 1.200.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ....................................................................
(-) 1.800.000.000.-TL.
Asgari kurumlar vergisi matrahı ..........................................................
Yok


Bu Kurumun, 1993 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi ve asgari kurumlar vergisi matrahı oluşmamıştır.

Anılan Kurum 1994 yılına, ticari faaliyetinden 600.000.000.-lira ve Devlet tahvili faiz geliri indiriminden 1.200.000.000.- lira olmak üzere toplam 1.800.000.000.- lira zarar devretmiştir.

Kurumun, 1994 yılı ticari bilanço kârı 3.000.000.000.- liradır. Bu yıl için indirim konusu yapabileceği 700.000.000.-lira yatırım indirimi bulunmaktadır. Bu Kurumun 1994 yılı beyanına göre ödeyeceği % 20 oranlı kurumlar vergisi aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.





































Ticari bilanço kârı (Zararı) ........................................................
3.000.000.000.-TL.
İndirimler
- 2.500.000.000.-TL.
_ Geçmiş yıl zararları ............................................................1.800.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi....................................................................   700.000.000.-TL.
 2.500.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı .........................................................
500.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi .....................................................................
125.000.000.-TL.
(500.000.000 x % 25 =) 
Fon payı ...............................................................................
12.500.000.-TL.
(125.000.000 x % 10 =) 
Ticari bilanço kârı ...................................................................
3.000.000.000.-TL.
Geçmiş yıl zararı ....................................................................
(-) 600.000.000.-TL.
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ...........................
2.400.000.000.-TL.
(% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .....................................................
480.000.000.-TL.
(2.400.000.000 x % 20 =) 
Fon payı ................................................................................
48.000.000.-TL.
(480.000.000 x % 10 =) 



Geçmiş yıl zararları, gider olarak hasılattan indirilmektedir. Ancak bu işlem kurumlar vergisi beyannamesinde yapılmaktadır. Geçmiş yıl zararlarının ticari faaliyetten doğan kısmı % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemiş, 1993 yılında uygulanan Devlet tahvili faiz gelirleri indiriminden doğan kısmı ise matraha dahil edilmiştir.

III- FİNANSMAN FONU

a) Finansman Fonunun Hesaplanması

Safi kurum kazancından ayrılacak finansman fonu tutarı, ilgili yılın kurumlar vergisi matrahının % 25 i ve o yıl yapılacak yatırım tutarı ile sınırlandırılmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde sözü edilen "kurumlar vergisi matrahı" ifadesinden, o yıl ayrılacak finansman fonunun düşülmesinden sonra kalan tutarın anlaşılması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, safi kurum kazancı, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre belirlenmektedir. Bu kâra, kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmekte ve indirim ve istisnaların uygulanmasından sonra kurumlar vergisi matrahına ulaşılmaktadır. Öte yandan, bir önceki yıl safi kurum kazancından finansman fonu olarak ayrılan hesap dönemi sonunda safi ifade ile kurumlar vergisi matrahı bir önceki yıl ayrılan finansman fonu tutarını da içermektedir. Bu nedenle, bir önceki yıl dönemi sonunda safi kurum kazancına eklenen finansman fonu tutarı üzerinden de cari yılda finansman fonu ayrılmaktadır.

Bu açıklamalara göre, cari yılda ayrılacak finansman fonu, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre tespit edilen safi kurum kazancına kanunen kabul edilmeyen giderlerin ve bir önceki yıl ayrılan finansman fonunun ilavesi ve gerekli indirim ve istisnaların uygulanması sonucu bulunan kurumlar vergisi matrahının % 25'ini aşamayacaktır. Bu oran, finansman fonu düşülmeden önceki safi kurum kazancının, başka bir ifade ile ticari kâra kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesi ve indirim ve istisnaların uygulanması sonucu kalan tutarın % 20'sine tekabül etmektedir. Bu nedenle, ilgili yılda % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödenmesi halinde, o yıl safi kurum kazancından ayrılacak finansman fonu da bu orana göre hesaplanan kurumlar vergisi matrahının % 25'ine tekabül eder.

Finansman fonunun, kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihten önce T.C. Merkez Bankasında açılacak her an paraya çevrilebilir. Devlet tahvili hesabına yatırılması gerekmektedir. Cari yıl safi kurum kazancından ayrılan finansman fonu, mutlak bir istisna ve indirim olmayıp bir hesap döneminde verginin ertelenmesine yönelik bir müessese olduğundan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan % 20 oranlı kurumlar vergisine ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaması gerekir.

Öte yandan, bir önceki yıl kurum kazancından finansman fonu olarak ayrılan meblağ, hesap dönemi sonunda kurum kazancına eklendiğinden kurumlar vergisi matrahına dahil olmaktadır. İlgili yılda % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödenmesi halinde de indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı esas alındığından, bir önceki yıl kurum kazancından ayrılan finansman fonu, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmiş ve vergilendirilmiş olmaktadır.

ÖRNEK

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 ve 1995 yılları safi kurum kazancından ayırmış olduğu finansman fonu aşağıda hesaplanmıştır.















1994 Yılı İle İlgili Veriler 
Kurum kazancı ............................................................................
50.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
2.000.000.000.-TL.
İştirak kazançları .........................................................................
10.000.000.000.-TL.
Yatırım harcaması .......................................................................
200.000.000.000.-TL.
Uygulanan yatırım indirimi oranı ....................................................
% 20
1993 yılı kurum kazancından ayrılmış olan finansman fonu tutarı ......
5.000.000.000.-TL.


Bu verilere göre, 1994 yılı vergilendirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.



















































Kurum kazancı ............................................................................
50.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
2.000.000.000.-TL.
Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
+ 5.000.000.000.-TL.
Toplam .......................................................................................
57.000.000.000.-TL.
İndirimler ....................................................................................
50.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı istisnası ........................................................... 10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ........................................................................+ 4.000.000.000.-TL.
(200.000.000.000 x % 20 =) 
  50.000.000.000.-TL.
Safi kurum kazancı .....................................................................
7.000.000.000.-TL.
Cari yılda ayrılan finansman fonu ..................................................
(-)1.400.000.000.-TL.
(7.000.000.000 x % 20 =) 
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
5.600.000.000.-TL.
% 25 Kurumlar vergisi .................................................................
1.400.000.000.-TL.
(5.600.000.000 x % 25 =) 
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ...............................
57.000.000.000.-TL.
İştirak kazancı istisnası ..............................................................
(-) 10.000.000.000.-TL.
Kalan ........................................................................................
47.000.000.000.-TL.
Finansman fonu .........................................................................
(-) 9.400.000.000.-TL.
(47.000.000.000 x % 20) 
(37.600.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ............................................ 
(47.000.000.000 - 9.400.000.000) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi ........................................................
37.600.000.000.-TL.
(37.600.000.000 x % 20)
7.520.000.000.-TL.




Bu hesaplamalara göre anılan kurum, 1994 yılı için % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödeyeceğinden cari yılda ayrılacak finansman fonunun da bu orana göre hesaplanan verginin matrahı üzerinden hesaplanan miktar (9.400.000.000.-TL) olması gerekmektedir.





















1995 Yılı İle İlgili Veriler 
_ Kurum kazancı ............................................................................
100.000.000.000.-TL.
_ Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
5.000.000.000.-TL.
_ Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
9.400.000.000.-TL.
_ Yatırım harcaması ........................................................................
50.000.000.000.-TL.
_ Uygulanan yatırım indirimi oranı .....................................................
% 20
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı....................................
1.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı .............................................................................
3.400.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ............................................................................
10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 

Bu verilere göre, 1995 yılı vergilendirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.























































1995 Yılı İle İlgili Veriler 
Kurum kazancı ............................................................................
100.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
5.000.000.000.-TL.
Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
9.400.000.000.-TL.
Toplam .......................................................................................
114.000.000.000.-TL.
İndirimler ....................................................................................
(-) 14.400.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu katılma 
belgesi kâr payı ..........................................................................  1.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı istisnası ...........................................................  3.400.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi .......................................................................10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 
Safi kurum kazancı .....................................................................
100.000.000.000.-TL.
Cari yılda ayrılan finansman fonu ..................................................
(-)20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 x % 20 =) 
( 80.000.000.000 x % 25 =) 
% 25 oranlı kurumlar vergisi matrahı .............................................
80.000.000.000.-TL.
% 25 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
20.000.000.000.-TL.
(80.000.000.000 x % 25 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ...............................
114.400.000.000.-TL.
İştirak kazançları istisnası ...........................................................
(-) 3.400.000.000.-TL.
Kalan ........................................................................................
111.000.000.000.-TL.
Finansman fonu .........................................................................
22.200.000.000.-TL.
(111.000.000.000 x % 20 =) 
( 88.800.000.000 x % 25 =) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ............................................
88.800.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ........................................................
17.760.000.000.-TL.
( 88.000.000.000 x % 20 =) 



Bu örnekte kurum, daha yüksek tutara tekabül eden % 25 orana göre hesaplanan 20.000.000.000.-TL. lık kurumlar vergisi ödeyeceğinden, finansman fonunu da 100.000.000.000.-TL. lık safi kurum kazancı üzerinden 20.000.000.000.-TL olarak ayıracaktır.

IV _ GEÇİCİ VERGİ

a) Kurumlar Vergisi Beyannamesi Üzerinden Hesaplanacak Geçici Vergi

Kurumlar vergisi mükellefleri, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ncı maddesi gereğince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödemektedirler.

Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ıncı maddesinde % 50 olarak yer alan geçici vergi oranı, 30.12.1993 tarihli ve 93/5141 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurumların 1.1.1994 tarihinden itibaren verilecek kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan kurumlar vergisi üzerinden tahakkuk ettirilecek geçici vergiler için % 70 olarak yeniden tespit edilmiştir. Buna göre, kurumlar, 1994 yılı kurum kazançlarına ilişkin olarak verecekleri kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan kurumlar vergisine % 70 oranını uygulamak suretiyle geçici vergilerini hesaplayacaklardır.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, kurumların ödeyecekleri kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamayacaktır. Bu nedenle, kurumların % 20 oranlı kurumlar vergisi ödemeleri halinde, cari yıla ait geçici verginin de bu tutara % 70 oranının uygulanması suretiyle hesaplanması gerekmektedir.

b) Üçer Aylık Bilanço ve Gelir Tablolarına Göre Hesaplanan Kazançlar Üzerinden Ödenecek Geçici Vergi

ba) Geçici Verginin Hesaplanması

Bilindiği üzere , Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesine 3946 sayılı Kanunla eklenen bir fıkra hükmü ile kurumlar vergisi mükellefleri dilerlerse geçmiş hesap dönemine ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesapladıkları kurumlar vergisinin % 70'i yerine, ilgili hesap dönemlerinde üçer aylık bilanço ve gelir tablolarına göre hesaplayacakları kazançların % 25'ini geçici vergi olarak ödeyebileceklerdir.

Mükellefler, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere üçer aylık dönemlere ilişkin kazançlarını, dönem sonlarındaki kazanç tespitine ilişkin usul ve esaslara göre belirleyeceklerdir. Ancak, mükellefler, dönem sonu işlemlerinden olan amortisman ayırma, yeniden değerleme, alacak ve borç senetleri için reeskont hesaplama gibi işlemler ile istisnaları ihmal edebilecekler ve bu suretle üçer aylık dönemlere ait kazançlarını belirleyebileceklerdir. İsteyen mükelleflerin sözü edilen dönem sonu işlemlerini yaparak üçer aylık dönemlere ait kazançlarını hesaplayabilecekleri tabiidir. Bu şekilde yapılan hesaplama sırasında, yeniden değerleme oranı belli olmayan ilk üç döneme ait kazancın tespitinde, bir önceki yıl için ilan edilmiş yeniden değerleme oranı kullanılabilecektir. Bu durumda, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin hesap dönemi başındaki yeniden değerlenmiş bedellerine yeniden değerleme oranının tatbik edilmesi suretiyle bulunacak tutarın döneme isabet eden kısmı esas alınarak yeniden değerleme uygulaması yapılacaktır. Hesap döneminin son üç aylık döneme ilişkin kazancın tespitinde ise o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı dikkate alınacaktır. Dövize dayalı borç ve alacakların bulunması halinde, mükellefler üçer aylık dönemlerde işlemlerin yapıldığı ticari bankaların alış kurlarına göre bu alacak ve borçlarını değerleyebilirler. Ancak üçer aylık dönemlere ait geçici vergi, bu dönemlerde ortaya çıkan kazancın belli bir oranı olarak hesaplanacağından % 20 oranlı kurumlar vergisi hesaplanmayacaktır.

Bu açıklamalara göre mükellefler, dönem sonunda kazanç tespitine ilişkin olarak yapabildikleri tüm işlemleri üçer aylık kazançlarının tespitinde de yapabileceklerdir: Ancak bu mükelleflerin indirilebilecek giderlerin üç aylık dönemi ilgilendiren kısımlarını hasılattan indirebilecekleri hususunu gözönünde bulundurmaları gerekir.

Üçer aylık bilanço ve gelir tablolarına göre hesaplanan kazançlar üzerinden geçici vergi ödeme usulünü seçen mükellefler, geçmiş yıllardan devreden ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla safi kurum kazancının tespitinde hasılatlarından indirilebilen yıllık dönemlere ilişkin zararları, üçer aylık dönemlere ait kazancın tespitinde indirim konusu yapamayacaklardır. Ancak, içinde bulunulan yıllık hesap döneminde üçer aylık mali tablolara göre meydana gelen mali zararların müteakip üçer aylık hesap dönemine ait kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

ÖRNEK

(A) Limited Şirketi'nin 1.1.1995-31.3.1995 dönemine ilişkin kazancı 1.000.0000.000.- liradır. Bu gelirin 400.000.000- lirası (A) tipi yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilen kâr payından oluşmaktadır. Mükellefin geçmiş yıl mali tablolarına göre doğan 200.000.000.- lira geçmiş yıl zararı mevcuttur.

Kurumun amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin üç aylık hesap dönemi başındaki yeniden değerlenmiş değeri 8.000.000.000.-liradır. Yeniden değerleme yapan ve % 20 oranını esas alarak amortisman uygulayan bu kurumun üç aylık döneme ait geçici vergi matrahı ve geçici vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.











1.1.1995- 31.3.1995 dönemine ait veriler  
_ Amortismana tabi iktisadi kıymetin 
üç aylık dönem başındaki değeri .....................................................
8.000.000.000.-TL.
_ Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin üç aylık 
dönem sonundaki yeniden değerlenmiş değeri .................................
10.152.000.000.-TL.


Bu değer, aşağıdaki gibi hesaplanabilecektir.































ktisadi kıymetin

üç aylık dönem

başındaki değeri
 İktisadi kıymetin üç

aylık dönem başındaki değeri
x
Önceki yıl uygulanan yeniden değerleme oranı 
+
 
 
4
 
(8.000.000.000+
8.000.000.000 x % 107.6)
=10.152.000.000.-TL. 
  
4
   
_ Üç aylık döneme ait amortisman tutarı ..............
507.600.000.-TL.
 
  
(10.152.000.000 x % 20 =)
   
  
4
   
_ Dönem kurum kazancı ....................................
1.000.000.000.-TL.
 
_ Dönem amortisman tutarı ................................
(-) 507.600.000.-TL.
 
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı ......
(-) 400.000.000.-TL.
 
_ Geçici vergi matrahı ........................................
92.400.000.-TL.
 
_ Geçici vergi tutarı ...........................................
23.100.000.-TL.
 
(92.600.000 x % 25 =)  
      



Görüldüğü gibi, geçmiş yıl mali tablolarına göre meydana gelen indirilebilecek nitelikteki 200.000.000.-liralık geçmiş yıl zararları üç aylık dönem kazancından indirilmemiştir. Ancak kurum kendi isteği ile yatırım fonları katılma belgesi gelirlerine ilişkin istisna ve dönemsel amortisman paylarını uygulamayı tercih etmiştir. Tercih edilen hususlara, geçici verginin aynı yöntemlerle hesaplandığı diğer üçer aylık döınemlerde de esas birliğinin sağlanması bakımından uyulması zorunludur.

bb) Geçici Verginin Beyanı

Üçer aylık dönemler halinde geçici vergi ödeme usulünü seçen mükellefler hesapladıkları geçici vergilerini, ilgili hesap dönemini (Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık) takip eden ayın 20'nci günü akşamına kadar kurumlar vergisi bakımından bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edecekler ve aynı süre içinde ödeyeceklerdir. Mükellefler verecekleri bu beyannameye bu döneme ilişkin bilanço ve gelir tablolarını eklemek zorundadırlar. Bu usulü seçen mükellefler iki yıl geçmeden bu usulden dönemezler. Özel hesap dönemine tabi kurumlarda üçer aylık dönemler, özel hesap döneminin başladığı aydan itibaren hesap edilecektir. Bu usulü seçen mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili bölümünü işaretleyecekler ve beyannamenin geçici vergi ile ilgili satırlarını doldurmayacaklardır.

bc) Yıl İçinde Tevkif Suretiyle Ödenen Gelir Vergisinin Ödenecek Geçici Vergiden Mahsubu

Gerçek usulde tespit edilen ticari kazanç üzerinden veya kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlara ilişkin gelirler üzerinden cari yıl içinde Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanununa göre kesilmiş olan vergilerin, belgelendirilmek kaydıyla üçer aylık dönemler itibariyle tahakkuk eden geçici vergi tutarından mahsup edilmesi gerekir. İlgili olduğu üç aylık dönemde mahsup edilemeyen tevkifat tutarının, müteakip üç aylık dönemlere ait geçici vergi tutarlarından mahsup edilebileceği tabiidir.

bd) Üçer Aylık Dönemlere İlişkin Geçici Verginin Mahsubu

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesinin beşinci fıkrasında, "Bir önceki takvim yılında tahakkuk eden geçici vergi yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, içinde bulunulan yıla ilişkin olarak ödenecek geçici vergiye, artan kısmı diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı, mükellefin o yıl sonuna kadar yazılı olarak talep etmesi halinde kendisine, red ve iade edilir" denilmektedir.

Bu hükme göre, mükelleflerin üçer aylık dönemler itibariyle verecekleri bilanço ve gelir tabloları uyarınca tahakkuk eden geçici vergiler toplamının, ilgili olduğu hesap dönemine ait gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi gerekir. Mahsup edilemeyen tutarlar mükellefin varsa diğer vergi borçlarından mahsup edilir. Mükellefin mahsup edilecek vergi borcu bulunmaması halinde ise iade edileceği tabiidir. Bununla birlikte sözkonusu tutarın, mükellefin istemesi halinde müteakip üçer aylık dönemlerin geçici vergilerinden mahsup edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

ÖRNEK

(X) Anonim Şirketi 1995 yılına ait geçici vergi için üçer aylık dönemler itibariyle ödeme usulünü seçmiştir. Bu usulde ödenen geçici vergilerin hesaplanması ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde mahsubu aşağıdaki şekilde olacaktır.



















1.1.1995-31.3.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
300.000.000.-TL.
Üç aylık dönemde elde edilen mevduat faizlerinden 
sorumlularca yapılan gelir vergisi tevkifatı ........................................
20.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
300.000.000.-TL.
Hesaplanan geçici vergi tutarı ........................................................
75.000.000.-TL.
(300.000.000 x % 25 =) 
Ödenecek geçici vergi ..................................................................
55.000.000.-TL.
(75.000.000 - 20.000.000) 













1.4.1995-30.6.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı (zarar) .........................
(-) 100.000.000.-TL.
Üç aylık dönem içinde kurum kazançlarından 
yapılan gelir vergisi tevkifatı ..........................................................
30.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ....................................................................
Yok.
Mahsup edilemeyip devreden tevkifat tutarı ....................................
30.000.000.-TL.












































1.7.1995-30.9.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
150.000.000.-TL.
Üç aylık dönem içinde elde edilen özel sektör 
tahvil faizlerinden sorumlularca yapılan 
gelir vergisi tevkifatı .......................................................................
25.000.000.-TL.
Önceki üç aylık dönemde mahsup edilemeyen 
tevkifat tutarı ................................................................................
30.000.000.-TL.
Önceki dönemden devreden zarar ..................................................
100.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
50.000.000.-TL.
(150.000.000 - 100.000.000) 
Hesaplanan geçici vergi ................................................................
12.500.000.-TL.
(50.000.000 x %25 =) 
Tevkifat yoluyla ödenen ergiler ......................................................
(-) 55.000.000.-TL.
_ 1.4.1995-30.6.1995 döneminde 
yapılan tevkifat ............................................................................30.000.000.-TL.
_ 1.7.1995-30.9.1995 döneminde 
yapılan tevkifat ............................................................................25.000.000.-TL.
 55.000.000.-TL.
Mahsup edilemeyen ve sonraki döneme devreden 
tevkifat tutarı ...............................................................................
42.500.000.-TL.
Ödenecek geçici vergi .................................................................
Yok




















1.10.1995-31-12-1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
500.000.000.-TL.
Önceki üç aylık dönemlerden devreden gelir vergisi tevkifatı
42.500.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
500.000.000.-TL.
Hesaplanan geçici vergi tutarı ........................................................
125.000.000.-TL.
(500.000.000 x % 25 =) 
Önceki dönemde mahsup edilemeyen gelir vergisi tevkifatı
(-) 42.500.000.-TL.
Ödenecek geçici vergi ..................................................................
82.500.000.-TL.
(125.000.000 - 42.500.000) 



c) Geçici Verginin Eksik Beyanı Halinde Yapılacak İşlemler

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesine 3946 sayılı Kanunla eklenen dördüncü fıkrada,"Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Ancak yıllık beyanname süresi geçtikten sonra geçici verginin aslı aranmaz, bu vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanır." denilmektedir.

Bu hüküm, 47 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere, 1994 ve müteakip yıllarda verilmesi gereken gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde eksik beyan edildiği belirtilen gelir veya kurumlar vergisi için geçerlidir. Ancak, yıllık beyanname verme süresinin sona ermesinden sonra geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, re'sen veya ikmalen tarhedilecek geçici verginin mahsup dönemi geçtiğinden, geçici verginin aslı aranılmayacaktır. Bu durumda geçici verginin, ödenmesi gerektiği tarihten kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilmesi gerektiği tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre uygulanması gereken cezalar da aranacaktır.

Yıllık beyannamede mahsup edileceği döneme kadar üç aylık dönemler için ikmalen veya re'sen geçici vergi tarhiyatı yapılabileceği gibi ceza ve gecikme faizi de aranacaktır. Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmesinden sonra ise geçici verginin aslı aranmayacaktır.

V _ VERGİ TEVKİFATI

A _ Gelir Vergisi Kanununun 75 inci Maddesinin İkinci Fıkrasının 4 Numaralı Bendinde Tanımlanan Menkul Sermaye İradı Üzerinden Yapılacak Vergi Tevkifatı

1. Tevkifatın Kapsamı

Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değişen 4 numaralı bendine göre, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı olarak nitelendirilmiştir. Ancak, sözü edilen 4 numaralı bendin parantez içi hükmü gereğince iştirak kazançları ile Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 8 inci maddesinin 6 numaralı bendine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan yatırım fonları katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin kâr payları ve yatırım indirimi menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmemiştir.

Yukarıda sözü edilen menkul sermaye iradı tutarının tespitinde, mali kardan hareket edilecektir. Bilindiği üzere, kurumlar vergisinin hesaplanlanmasına esas alınan safi kurum kazancı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 maddesine göre tespit edilmektedir. Sözü edilen madde hükmüne göre safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanmaktadır.

Kurumlar vergisine matrah olan safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan giderler hasılattan indirilmektedir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesi i1e Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmemektedir.

Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde belirtilen menkul sermaye iradının tespitinde, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenen ve indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım dikkate alınacaktır. Dolayısıyla menkul sermaye iradının tayininde çeşitli kanunlar gereğince matrahtan indirilmesi kabul edilmeyen giderler safi kurum kazancına ekleneceğinden sözkonusu giderlerin menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Menkul sermaye iradı sayılan bu tutar, aynı Kanunla değişen 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca dağıtılsın dağıtılmasın kurum bünyesinde tevkifata tabi tutulmuştur.

1994 ve müteakip hesap dönemlerine ilişkin olarak beyan edilecek menkul sermaye iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulacak veya tutulmayacak olan kurumlar vergisinden müstesna kazançlar aşağıda sayılmıştır.

a) Gelir Vergisi Kanununun 75/4 Maddesi Kapsamına Dahil Olan Müstesna Kazançlar

_ Turizm hasılatı istisnasına isabet eden kazanç.

_ Kurumların rüçhan hakkı kupon satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

_1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 18 inci bendi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin 1992 ve 1993 yıllarında vadeli olarak satışından doğan kazançların 1994 yılında sermayeye eklenen kısmı.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senedi ile portföyünde en az % 25 oranında hisse senedi bulunduran yatırım fonlarına ait katılma belgelerinin alım satımından elde ettikleri ve beş yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesi uyarınca istisna süresi sona erinceye kadar geçici bir süre için uygulanan devralınan kurumlara ilişkin zarar indirimi ile özel kanunlar gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar.

b) Gelir Vergisi Kanununun 75/4 Maddesi Kapsamına Dahil Olmayan Müstesna Kazançlar

_ İştirak kazançları.

_ Kooperatiflerce dağıtılan risturnlar.

_ Yatırım indirimi.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıkları ve risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kâr payları.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesine göre istisna süresi sona erinceye kadar uygulanan eğitim, sağlık ve spor tesislerinin işletilmesinden elde edilen kazançlar.

_ Kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançlar.

_ 3332 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince bankaların iştirak paylarının halka arzından elde ettikleri kazançlar.

2. Gelir Vergisi Kanununun 75/4 ve 94/6-b Maddelerinin Uygulanmasında Özellik Arzeden Hususlar

a) Geçmiş Yıl Zararları

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre geçmiş yılların mali bilançolarına göre doğmuş olan zararlar beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla safi kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilmektedir. Bu indirimin yapılabilmesi için geçmiş yıl zararlarının bilançolarda ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. Buna göre, beş yıldan fazla nakledilmemiş olan geçmiş yıl zararları mali kârın tespitinde indirim konusu yapılacağından gelir vergisi tevkifatı matrahına da dahil edilmemiş olacaktır. Beş yıldan fazla nakledilen geçmiş yıl zararları ise safi kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmayacağından, bu zararların tevkifat matrahından indirilmesi de sözkonusu olmayacaktır.

b) Yurt Dışı Faaliyetlerinden Doğan Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine 3380 sayılı Kanunla eklenen hükme göre, kurumların yurtdışı faaliyetlerinden doğan zararlarının Türkiye'de beyan edilen kazançlarından gider olarak indirilebilmesi mümkündür. Ancak, bu zarar indiriminin yapılabilmesi için faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlarca incelenip rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiyede'ki ilgili vergi dairesine verilmesi şarttır. Sözkonusu zarar indirimiyle ilgili usul ve esaslar 34 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, anılan Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan yurt dışı faaliyetten doğan zararlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifat matrahından da indirilmiş olacaktır.

c) Devralınan Kurumlara İlişkin Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanununa 3946 sayılı Kanunla eklenen geçici 22 nci maddenin (b) bendi gereğince, 1.1.1994 tarihinden önce Kurumlar Vergisi Kanununun devir hükümlerine göre devir alınan kurumlara ait zararlar, 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla 1993 ve müteakip yıl kazançlarından indirim konusu yapılabilmektedir. Bu indirim, devralınan kuruma ait zarar tutarının kurumlar vergisi beyannamesinde istisnalar arasında gösterilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde tanımlanan menkul sermaye iradının matrahı indirim ve istisnalardan önceki tutar olacağından, devralınan kurumlara ait olup indirim konusu yapılan zararlara isabet eden kazanç tutarı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevkifatına tabi olacaktır.

d) İhtiyatlar ve Muhtemel Zarar Karşılıkları

Bilindiği üzere kurumlar, Türk Ticaret Kanunu, Bankalar Kanunu, özel kanunlar veya ana sözleşmeleri gereğince yedek akçe ayırmak zorundadırlar. Türk Ticaret Kanununa göre ayrılması zorunlu olan yedek akçeler, bu Kanunun 466 ncı maddesinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ödenmiş sermayenin yirmide birini buluncaya kadar her yıl safi kârın % 5'i oranında birinci tertip yedek akçe ayrılır. Birinci tertip yedek akçe dışında pay sahipleri için % 5 kâr payı ayrıldıktan sonra ayrıca, pay sahipleriyle kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılmasına karar verilen kısmın onda biri oranında da ikinci tertip yedek akçe ayrılmaktadır.

Bankalar Kanununun 32 nci maddesinin 1 numaralı fıkrası gereğince bankalar, Türk Ticaret Kanununun ve ana sözleşmelerinin ayrılmasını zorunlu kıldığı yedek akçelerden başka yıllık safi kârlarının % 5'i oranında ödenmiş sermayeleri tutarına ulaşıncaya kadar muhtemel zararlar karşılığı olarak karşılık ayırmak zorundadırlar. Aynı maddenin 3 numaralı fıkrasında ise Bakanlar Kurulu, bankalarca verilen kredilerin durum ve özelliklerini gözönünde bulundurarak doğabilecek muhtemel zararlar için karşılık ayrılmasına karar vermeye yetkili kılınmıştır. Aynı fıkrada, "Bankaların, Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ayırmak zorunda kaldıkları karşılıkların teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımları, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir." hükmü yer almaktadır.

Bankaların ayıracakları bu karşılıklar hakkında 85/10128 ve 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları yayımlanmıştır. Bakanlar Kurulunun 88/12937 sayılı Kararının 4 üncü maddesinde, Bu Karar uyarınca ayrılacak karşılıkların tamamı bankalarca gider yazılır. Bu Kararın uygulanmasında nakit, hamiline yazılı mevduat sertifikası, Devlet iç borçlanma senedi, gelir ortaklığı senedi, borsaya kote edilmiş hisse senedi ve tahvil rehni şeklindeki teminatlı alacaklar dışında kalan alacaklar için gider yazılan meblağlar, kurumlar vergisi yönünden de gider sayılır." denilmiştir.

Vergi Usul Kanununun 288 inci maddesinde karşılığın tanımı yapılmış, 323 üncü maddesinde de alacakların şüpheli hale gelmesinin şartları açıklanmıştır. Vergi Usul Kanununun sözkonusu hükümlerine göre teminatlı alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması, anılan Kanunda veya diğer kanunlarda özel bir hüküm olmadıkça ayrılan karşılıkların gider yazılması mümkün değildir.

Öte yandan, Bankalar Kanununun 32 nci maddesinde, Bakanlar Kurulu kararına göre ayrılan karşılıkların sadece teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımlarının kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edileceği hükme bağlandığından, bu Kanuna göre çıkarılan 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, teminatlı alacaklar için ayrılan karşılıklar bankaca ticari kâr-zararın tespitinde gider olarak indirilebilmekte, vergi matrahına esas alınacak mâli kârın tespitinde ise hasılattan indirilmesi kabul edilmemektedir.

Buna göre, bankaların teminatlı alacakları için ayırdıkları karşılıklar mali kâra dahil edileceğinden, gelir vergisi tevkifatı matrahına da dahil olmuş olacaktır.

4.5.1988 tarih1i ve 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın "Kanuni takip" başlıklı 2/e maddesinde, "Bu Karar'ın uygulanmasında, idari takibe intikal ettirildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde kısmen veya tamamen tahsil edilmemesi halinde, alacağın tahsil edilmeyen kısmı bu süre için tahakkuk ettirilecek kredi faiziyle birlikte kanuni takipteki krediler hesabına alınır. Bu hesaplara temerrüt faizleri dışında faiz yürütülemez; tahakkuk ettirilen faizler nakden tahsil edilmediği sürece gelir yazılmaz." denilmektedir. Bu hüküm, ticari kâr-zararın tespiti ile ilgili olup, mali kâr zararın tespiti ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi ile bu maddenin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tespiti ile ilgili hükümleri gereğince sözkonusu faizlerin tahakkuk tarihi itibariyle hasılata intikal ettirilmesi gerekir.

Diğer taraftan, sigorta şirketlerince ayrılan sigorta teknik ihtiyatları, bilanço gününde hükmü devam etmekte olan sigorta sözleşmelerinin gerektirdiği muallak hasarlara mahsus tazminat karşılıkları ve cari muhataralara mahsus ihtiyatlar ile hayat sigortaları riyazi ihtiyatları karşılık olarak ayrılmaktadır.

Yukarıda açıklanan ihtiyat ve karşılıklardan sigorta şirketlerince ayrılan sigorta teknik ihtiyatları, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 4 numaralı bendi, bankalarca ayrılan karşılıkların teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımları ise Bankalar Kanununun 32 nci maddesinin 3 numaralı bendi uyarınca kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilmektedir. Teminatlı krediler için ayrılan karşılıklar ile yukarıda belirtilen diğer yedek akçelerin ise kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir.

Buna göre, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayan yedek akçe ve karşılıkların Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifatın matrahından indirilmesi sözkonusu olmamaktadır.

e) Kurumların Geçmiş Yıl Kârlarından Ayırdıkları İhtiyat Akçeleri ve Banka Provizyonlarının Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 ve geçici 13 üncü maddelerinde, kurumların geçmiş yıl kârlarından ayırdıkları yedek akçe ve banka provizyonlarının dağıtılması halinde, dağıtımın yapıldığı yılın kurumlar vergisi matrahına eklenmesi öngörülüyordu. Sözkonusu geçici maddeler 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Buna göre, kurumların 1.1.1994 tarihinden önceki dönemlere ait ihtiyat akçeleri ve banka provizyonlarının bu tarihten sonra dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde bu unsurlar, kurumlar vergisi matrahına dahil edilemeyeceğinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifatın matrahına da girmeyecektir.

f) Bağış ve Yardımlar ile Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 6 numaralı bendinde;

_ Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanunu Medenisine göre kuru-lan vakıflara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların 20.000.- lirayı aşmamak üzere o yıla ait kurum kazancının yüzde ikisine kadar olan kısmı,

_ Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediye-lere veya köylere bağışlanan okul, kreş ve spor tesisleri ile 50 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 35 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere yurt ve sağlık tesislerinin (huzur ev-leri dahil) inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için ilgili kuru-luşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam etti-rebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar, bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardım-ların tamamı,

_ İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Yüksek Öğretim Kurumları Kanununa göre il-köğretim ve yüksek öğretim kurumlarına makbuz karşılığı yapılan nakit para bağışlarının tamamı,

kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak hasılattan indirilmektedir. Bu ne-denle, sözkonusu. bağış ve yardımlar kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapıla-cağından, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifa-tın matrahına da dahil olmayacaktır.

Kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılamayan bağış ve yardım-lar ile kanunen kabul edilmeyen diğer giderler, safi kurum kazancının tespitinde gider ola-rak indirilemediğinden sözü edilen gelir vergisi tevkifatı matrahı kapsamında değerlendi-rilmiş olacaktır. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde bağış ve yardımlar ile kanunen kabul edilmeyen giderlerin tevkifat mat-rahından indirilmesine ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Bu nedenle, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayan bağış ve yardımlar ile kanunen kabul edilmeyen giderlerin belirtilen tevkifatın matrahından düşülmesi sözkonusu değildir.

g) Fon Payının Gelir Vergisi Tevkifatı, Matrahından İndirilemeyeceği

Kurumlar vergisi mükelleflerince verilen yıllık veya özel beyannameler üzerinden ta-hakkuk ettirilen kurumlar vergisine göre hesaplanan fon payının gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilmeyeceği 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (IV/3-d) bölümünde açıklanmıştır.

h) Dar Mükellef Kurumlarda Gelir Vergisi Tevkifatı

Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde Türkiye'de elde ettiği kazançlarını yıllık veya özel beyanname ile beyan etmesi gereken dar mükellefiyete tabi kurumların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde belirti-len menkul sermaye iratları üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre gerekli vergi tevkifatını yapmaları gerekmektedir.

Dar mükellef kurumlarca yapılacak sözkonusu tevkifatın oranı ve matrahının tespiti hususlarında tam mükellef kurumlarla dar mükellef kurumlar arasında bir farklılık bulun-mamaktadır.

Öte yandan, dar müketlefiyete tabi kurumların ticari, zirai ve sair kazanç ve iratları dı-şında kalan kazanç ve iratları ile telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret ünvanı, alameti fa-rika ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devri ve temliki mukabilinde alınan bedeller Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi hükmü ile % 25 oranında kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulmuştur. Aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan parantez içi hü-kümle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendi uyarınca tevkifata tabi tutulan kazanç ve iratlardan bu madde hükmüne göre ayrıca tevkifat yapılmaması ön-görülmüştür.

Buna göre; kurumların, dar mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına dağıtmış olduk-ları kar paylarından Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince tevkifat yapmamaları gerekmektedir. Bu kurumların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi kapsamına dahil olmayan gelirlerinin bulunması veya bu bent kapsamına giren gelirleri bulunmakla birlikte menkul sermaye iradı matrahına Bakanlar Kurulu kararları gereğince (0) sıfır tevkifat oranının uygulanması nedeniyle aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevki-fatı ödememiş olmaları, dar mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına ödenen bu kâr pay-ları üzerinden tevkifat yapılmasını gerektirmemektedir.

ı) Dar Mükellefiyete Tabi Yabancı Ulaştırma Kurumlarında Gelir Vergisi Tevkifatı

Kurumlar Vergisi Kanununun 18 ve 19 uncu maddelerinde yabancı ulaştırma kurum-larının Türkiye'deki ulaştırma faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın tespitine ilişkin hü-kümler yer almaktadır. Bu hükümlere göre, yabancı ulaştırma kurumlarında kurumlar ver-gisi matrahı, Türkiye'de elde edilen hasılata ortalama emsal nispetlerinin uygulanması su-retiyle hesaplanmaktadır.

Bilindiği üzere, uygulanmakta olan ortalama emsal nispetleri, kara ulaşımında % 12; deniz ulaşımında % 15 ve hava ulaşımında ise % 5 tir. Sözkonusu ortalama emsal nispet-lerinin Türkiye'de elde edilen hasılatın brüt tutarına uygulanmasıyla kurumlar vergisi mat-rahına esas olan tutar bulunmaktadır. Bu kurumların gelir vergisi tevkifatı matrahının tes-pitinde, kurumlar vergisine matrah olan bu tutardan hareket edilecektir. Kurumlar vergisi matrahından ödenmesi gereken kurumlar vergîsinin düşülmesinden sonra kalan kısım gelir vergisi tevkifatı matrahı olacaktır.

ÖRNEK

Türkiye'de deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunan (A) yabancı ulaştırma kurumunun 1994 yılında Türkiye'de elde ettiği navlun hasılatı 5.000.000.000.- liradır Bu faaliyetten elde ettiği kazancı yıllık veya özel beyanname ile Türkiye'de beyan edeceğinden ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

















Türkiye'de elde edilen hasılat .........................................................
5.000.000.-TL.
Ortalama emsal nispeti .................................................................
% 15
Kurumlar vergisi matrahı ................................................................
750.000.000.-TL.
(5.000.000.000 x % 15 =) 
Kurumlar vergisi ...........................................................................
187.500.000.-TL.
(750.000.000 x % 25 =) 
Fon payı ......................................................................................
18.750.000.-TL.
(187.500.000 x % 10 =) 















Gelir Vergisi Tevkifatı 
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .........................................................
562.500.000.-TL.
(750.000.000 - 187.500.000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı tutarı .............................................................
112.500.000.-TL.
(562.500.000 x % 20 =) 
Fon payı .....................................................................................
11.250.000.-TL.
(112.500.000 x % 10 =) 



Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Bu Kanunun 18 ve 19 uncu maddelerine göre vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarında vergi oranını karşılıklı olmak şartıyla ülkeler itibariyle kara, deniz ve hava ulaştırma kurumları için ayrı ayrı veya topluca (0) sıfıra kadar indirmeye veya bu maddede yazılı oranın bir katını geçmemek üzere yeni bir oran tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir." denilmektedir.

Bu yetkiye dayanılarak karşılıklı olmak şartıyla Bakanlar Kurulu kararı ile gelir ve kurumlar vergisi oranı (0) sıfır olarak tespit edilmiş bulunan mukim ülkenin kurumlarının Türkiye'deki taşımacılıktan elde ettiği kurum kazançlarına, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde belirtilen vergi oranları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi için Bakanlar Kurulunca belirlenen oranlar yerine (0) sıfır oranı uygulanacaktır.

j) Finansman Fonu

Cari yıl safi kurum kazancından ayrılan finansman fonu sözkonusu menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmeyecek, önceki yıl kurum kazancından ayrılan finansman fonu ise sözü edilen irat kapsamında değerlendirilecektir.

k) Maliyet Artış Fonu ve Değer Artış Fonu

İstisna uygulaması olmamakla birlikte Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrasına göre gayrimenkul ve iştirak hisselerinin maliyet bedelinin artırılması sonucu vergilendirilmeyen kazanç tutarı gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil edilmeyecektir. Bu husus, Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca ayrılan değer artışı fonları için de geçerlidir. Bu fonların mevzuata aykırı şekilde işletmeden çekilmesi halinde çekildiği yılın menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirileceği tabiidir.

1. (B) Tipi Olarak Adlandırılan Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Katılma Belgeleri veya Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Payları

(B) tipi olarak adlandırılan yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarına ait katılma belgeleri ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları kurumlar vergisinden istisna edilmediğinden, anılan kâr payları safi kurum kazancı içinde yer almaktadır. Bu itibarla, sözü edilen kâr payları Gelir Vergisi Kanununun 75/4 üncü maddesi kapsamına dahil edilmiş olacaktır.

3. Gelir Vergisi Tevkifatı Oranı

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, bu madde kapsamına giren kazanç ve iratlarda tevkifat oranı % 25 olarak tespit edilmiştir. Ancak Bakanlar Kuruluna bu nispeti (0)'a kadar indirme veya bir katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.

Bakanlar Kurulu bu yetki çerçevesinde çıkardığı 30.12.1993 tarih ve 93/5148 sayılı, 14.2.1994 tarih ve 94/5307 sayılı kararnamelerle sözkonusu tevkifat oranını kazanç ve irat türleri itibariyle yeniden belirlemiştir. Anılan kararnameler çerçevesinde Gelir Yergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat oranı aşağıda açıklanmıştır.

a) Halka Açık Anonim Şirketlerde Vergi Tevkifatı Oranı

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 11 inci maddesinde, pay sahibi sayısının 100'den fazla olduğu herhangi bir şekilde tespit olunan anonim ortaklıkların hisse senetleri halka arzolunmuş sayılacağı ve bu ortaklıkların, halka açık anonim ortaklık hükümlerine tabi olacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Sermaye Piyasası Kanununa göre 31 Temmuz 1992 tarih ve 21301 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri I, No: 14 sayılı Tebliğ'de, halka arzedilecek hisse senetlerinin nominal değerleri toplamının, ortaklığın Sermaye Piyasası Kurulu'na başvuru tarihi itibariyle şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 ve fazlası veya tutar olarak en az 100.000.000.- lira ve fazlası olması gerektiği açıklanmıştır. Ancak Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin son fıkrasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre halka açık olduğu kabul edilen anonim şirketlerin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uygulaması açısından da halka açık anonim şirket olarak nitelendirilebilmesi için, halka arzedilen hisse senetlerinin, şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 olması şartı getirilmiştir.

Yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde halka açık anonim şirketlerin tanımı, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Sermaye Piyasası Kurulu, Sermaye Piyasası Kanununa göre;

aa) Hisse senetleri Kurul'a kayıt yaptırılarak halka arz edilmiş anonim şirketleri (tanımın açık ifadesi ile hisse senetleri borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem gören anonim şirketler ile hisse senetlerinin satın alınması için halka çağrıda bulunulan veya halkın kurucu olmaya ya da katılmaya çağrıldığı anonim şirketleri),

ab) Pay sahibi sayısının 100'ün üstünde bulunduğu herhangi bir şekilde tespit olunmakla kayıt için Kurul'a başvurmuş anonim şirketleri,

Kurul kaydına almakta ve bu şekilde Kurul kaydında bulunan şirketleri "halka açık anonim şirket" olarak kabul etmektedir.

Bu özellikleri taşıyan halka açık anonim şirketlerin, Kurumlar ve Gelir Vergisi Kanunları uygulaması açısından da halka açık anonim şirket sayılabilmesi için şirketteki gerçek kişi pay sahibi sayısının 100'ün üzerinde olması gerekmektedir. Ayrıca, halka arzedilen hisse senetlerinin şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 ve bunların da gerçek kişilere ait olması gerekmektedir.

Bu durumda olan şirketlerin kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alacakları bir yazı ile bu özellikleri taşıdıklarını belgelemeleri gerekmektedir.

Bu Tebliğde belirtilen şartları taşıyan halka açık anonim şirketlerin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre 30.12.1993 tarih ve 5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

b) Diğer Kurumlar

Halka açık olmayan anonim şirketler, eshamlı komandit şirketler, limited şirketler, iktisadi kamu müesseseleri, kurumlar vergisine tabi olan kooperatifler, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ile iş ortaklıkları diğer kurumlar arasında mütalaa edilecektir. Bunların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi kapsamında menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ve 30.12.1993 tarih ve 5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü Maddesinin 6/b Numaralı Bendine Göre Yapılacak Vergi Tevkifatında Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu Faizleri, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince Çıkarılan Menkul Kıymetlerden Sağlanan Gelirler İle Bu Menkul Kıymetlerin Alım-Satım Kazançları ve Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Katılma Belgeleri ve Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Paylarının Durumu

Bu konuyu 93/5148 ve 94/5307 sayılı Kararnameler çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

a) 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname Açısından

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararnamesi gereğince Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat, kurumların Devlet tahvili faizleri, Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı idaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerlerine isabet eden kısım için (0) sıfır olarak uygulanacaktır. Bu kısım, sözü edilen faiz ve gelirlerin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanacaktır. Anılan Kararnamede yer alan "hasılat" deyiminin kapsamı konusunda aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Sözkonusu Kararnamede yer alan gayrisafi hasılat, işletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan veya tahakkuk ettirilen değerler toplamı ile işletmenin esas faaliyeti dışındaki diğer faaliyetlerinden doğan temettü gelirleri, faiz, Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirleri, komisyon gelirleri, konusu kalmayan karşılıklar ve diğer gelirler ile hesap döneminden önceki dönemlere ait olağandışı gelirleri kapsamaktadır. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları ve vergi iadeleri ile hasılat olarak dikkate alınabilecek bütün gelir unsurları da bu tutarlara dahil edilecek, satışlar üzerinden hesaplanan katma değer vergisi dahil edilmeyecektir.

Bununla birlikte, gayrisafi hasılatın hesaplanmasında brüt satışlardan, satıştan iadeler, satış iskontoları ve satıcı tarafından alıcı adına yapılan sevk giderleri gibi unsurları indirmek gerekir. Bu işlemlerden sonra bulunan tutar, gayrisafi hasılat olarak dikkate alınacaktır.

Öte yandan Vergi Usul Kanununun menkul kıymetlerde değerlemeye ilişkin 279 uncu maddesinde, Türk ve yabancı esham ve tahvilatın alış bedeli ile değerleneceği hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, esham ve tahvilatın değerleme gününün kıymetine irca edilmesi (reeskonta tabi tutma) imkanı bulunmamaktadır.

Buna göre, işletmenin portföyünde bulunan ve alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilmesi gereken Devlet tahvili ve Hazine bonolarının faizlerinin vadesinde elde edildiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu durumda, sözkonusu menkul kıymet gelirleri, vadenin sona erdiği yılın gelirleri arasında gösterileceğinden, anılan yıla ilişkin kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında dikkate alınmış olacaktır.

Sözkonusu menkul kıymetlerin vadesi sona ermediği halde hesap dönemi sonu itibariyle reeskonta tabi tutulması ve ilgili yıla isabet eden faiz tutarının o yılın ticari kazancına dahil edilmesi halinde bu faizler, kurumlar vergisinin hesaplanmasına esas alınan mali kâra dahil edilmeyeceğinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranının hesaplanmasında da hasılata dahil edilmemiş olacaktır.

b) 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi Çerçevesinde Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı

14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6 ncı fıkrasının (b) bendinin sonuna aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

"(Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı idaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirleri, bu menkul kıymetlerin alım-satım kazançları ve bu kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile iktisap edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirler ile portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının (portföyünde döviz, altın ve diğer kıymetli madenler bulunanlar hariç), risk sermayesi yatırım fon ve ortaklıklarinın ve gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri ve hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının toplamının, indirim ve istisnalar (iştirak kazançları hariç) düşülmeden önceki kurum kazancı içindeki paylarına göre, bu bendin "b/i" ve 'b/ii" alt bentleri uyarınca yapılacak vergi tevkifat oranları 1994 yılı kazançlarına uygulanmak üzere aşağıda gösterilmiştir.
























Sözkonusu Gelirlerin

Kurum Kazancı İçindeki

Payı

Halka Açık Anonim

Şirketlerde Uygulanacak

Tevkifat Oranı

Diğer Kurumlarda

Uygulanacak Tevkifat

Oranı

a) % 5'iaşıyorsa
% 8.25
% 18.25
b) % 10'uaşıyorsa
% 6.30
% 16.30
c) % 15'iaşıyorsa
% 4.12
% 14.12
d) % 20'yiaşıyorsa
% 1.67
% 11.67
e) % 25'iaşıyorsa
% "0" sıfır
% 8.89
f) % 30'uaşıyorsa
% "0" sıfır
% 5.71
g) % 35'iaşıyorsa
% "0" sıfır
% 2.05
h) % 37,5'uaşıyorsa
% "0" sıfır
% "0" sıfır


Bu Kararnamenin uygulanması konusunda 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Vergi Tevkifatı" başlıklı VI/3-d bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

c) Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan Veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Kararnamelerle (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarna İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği(**)

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesine göre kurumlar vergisi, bu Kanuna göre tespit olunan kurum kazancından % 25 oranında alınmaktadır. Ancak, bu orana göre hesaplanan vergi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamamaktadır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değişen 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre dağıtılsın veya dağıtılmasın kurum bünyesinde gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

Ancak, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bentlerine göre kurumlar vergisinden istisna tutulan iştirak kazançları ile fon ve ortaklıkların (B tipi olarak adlandırılan fon ve ortaklıklar hariç) katılma belgeleri ve 'hisse senetlerinden elde edilen kâr payları ve yatırım indirimi menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmemek suretiyle tevkifat dışında bırakılmıştır.

Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat matrahına dahil olmayan gelir unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi indirim konusu yapılamayacağından, yatırım indirimi tutarı ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan fon ve ortaklıklara ait katılma belgelerinden elde edilen kâr paylarına isabet eden kurumlar vergisi (veya % 20 oranlı kurumlar vergisi) tevkifat matrahından indirilmeyecektir. Başka bir ifade ile indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergisi, gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacaktır.

ÖRNEK-1

Y. Anonim Şirketi'nin 1994 takvim yılı indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı 100.000.000.000.-liradır. Bu kurumun 80.000.000.000.- liralık yatırım indiriminden yararlanması halinde, ödeyeceği kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.





















Kurum kazancı ...........................................................................
100.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi............................................................................
(-) 80.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 - 80.000.000.000 =) 
Kurumlar vergisi ..........................................................................
5.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
2.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 































Gelir Vergisi Tevkifatı 
Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı içindeki payı 
(20/100) ....................................................................................
%20
Tevkifat matrahından indirim konusu yapılacak 
kurumlar vergisi tutarı
4.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 20) 
Kurum kazancı ...........................................................................
100.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi...........................................................................
(-) 80.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi ..........................................................................
(-) 4.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .........................................................
16.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı ....................................................................
3.200.000.000.-TL.
(16.000.000 000x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
320.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 



Görüldüğü gibi, tevkifat matrahına girmeyen yatırım indirimine isabet eden kurumlar vergisi, sözkonusu matrahın tespitinde düşülmemiştir.

ÖRNEK-2

(A) Limited Şirketinin 1995 yılı hasılat tutarı 200.000.000. lira, kurum kazancı ise 50.000.000.- liradır. 50.000.000.-lira kazancın 10.000.000.- lirası Devlet tahvili faizinden oluşmaktadır.

Bu kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.



















Kurum kazancı ...........................................................................
50.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizi ........................................................................
10.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizinin kurum hasılatına oranı ...................................
% 5
(10/200 =) 
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
50.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi ..........................................................................
12.500.000.-TL.
(50.000.000 x % 25) 
Fon payı ....................................................................................
1.250.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 



































93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Tevkifat 
"0" oranda tevkifata tabi Devlet tahvili faizine isabet 
eden kurumlar vergisi
625.000.-TL.
(12.500.000 x % 5 =) 
Kurum kazancı ..........................................................................
50.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahından  
indirilebilir kurumlar vergisi ..........................................................
11.875.000.-TL.
(12.500.000 - 625.000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .......................................................
38.125.000.-TL.
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı .................................
1.906.250.-TL.
(38.125.000 x % 5 =) 
Diğer tevkifat matrahı .................................................................
36.218.750.-TL.
(38.125.000 - 1.906.250 =) 
Gelir vergisi tevkifatı ...................................................................
7.243.750.-TL.
(36.218.750 x % 20=) 
Fon payı ...................................................................................
724.375.-TL.
(7.243.750 x % 10 =) 



d) Ortakları Arasında Kurumlar Vergisinden Muaf Kuruluşlar Bulunan Kurumlarda Vergi Tevkifatı

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında 3946 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle kurum kazancının % 25 oranında kurumlar vergisine tabi tutulması ve hesaplanan verginin kurum kazancından indirilmesinden sonra kalan tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür. Buna paralel olarak belli bir miktarı aşan kâr payının ve bunun 1/3 ü olan vergi alacağı tutarının gerçek kişilerce beyan edilmesi esası getirilmiştir.Beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden vergi alacağının mahsup edilmesinden sonra kalan tutar, ortağın ödeyeceği gelir vergisi olacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun vergi alacağını düzenleyen mükerrer 77 nci maddesinde, vergiden muaf olan veya kurumlar vergisinin konusuna girmeyen kuruluşlar (Dernek, vakıf ve kamu kurumları dahil) için vergi alacağı öngörülmemiştir. Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinde, kazancın dağıtılıp dağıtılmaması durumu önemli olmaksızın vergi tevkifatının yapılması, bu tevkifat açısından kurum ortaklarının niteliklerinin önemli olmadıklarını göstermektedir. Başka bir ifadeyle, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, ortakları arasında anılan Kanunda mükellefler arasında sayılmayan veya vergiden muaf tutulan tüzel kişi ortakların bulunması bunların ödemeleri gereken kurumlar vergisini veya Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca yapılan vergi tevkifatını etkilememektedir.

Öte yandan, yıllık veya özel beyanname veren kurumların, iktisadi kamu müessesesi, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler veya kooperatif niteliğinde olması da sözkonusu gelir vergisi tevkifatının yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Bu kurumların ortağının olup olmaması, sermayesinin tamamına Hazinenin sahip olması veya kâr dağıtılmasının mümkün olmaması gibi hususlar tevkifatın yapılması açısından önem arzetmemektedir. Dolayısıyla, anılan kurumların da sözkonusu gelir vergisi tevkifatını yapacakları tabiidir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin, 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre vergi tevkifatı yapılan kurum kazancının ortaklara dağıtılması durumunda, kurumlar vergisi mükellefi bulunmayan ortaklara isabet eden gelir vergisi tevkifatı red ve iade edilmeyecektir. Yapılan bu tevkifat, bu kurumlar için nihai vergi niteliğindedir.

e) Ödenecek Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanmasında 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamelerinin Uygulanması

Bilindiği üzere, 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranının, kurumların Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerine isabet eden kısmı için (0) sıfır olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu kısım, sözü edilen faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanacaktır. Anılan kararname hükmü, kurumların 1995 ve müteakip yıllarda elde edilecek gelirleri için uygulanacaktır.

1994 yılı hesap döneminde elde edilen kazançlar için 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hükümleri uygulanacaktır.

Buna göre, kurumların 1994 hesap dönemine ait Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak vergi tevkifatı tutarının, 94/5307 sayılı Kararname hükümlerine göre hesaplanması gerekmektedir. Aşağıda 93/5148 ve 94/5307 sayılı Kararname hükümlerine göre yapılan hesaplamalara ilişkin örneklere yer verilmiştir.

ÖRNEK-1

Dayanıklı tüketim malı imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (B) Anonim Şirketi'nin 1994 yılında bu faaliyetlerinden elde ettiği hasılat 10.000.000.000.- liradır. Bu kurumun aynı yılda 4.000.000.000.- lira Hazine bonosu faizi geliri bulunmaktadır. Kurumun 1994 yılı giderleri 8.000.000.000.-lira olup ayrıca, 2.000.000.000.- lira da yatırım indirimi hakkı vardır. Bu bilgilere göre ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.































Kurumlar Vergisi  
Hasılat .......................................................................................
14.000.000.000.-TL.
(10.000.000.000 + 4.000.000.000) 
Giderler ......................................................................................
(-) 8.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ...........................................................................
6.000.000.000.-TL.
(14.000.000.000 - 8.000.000.000) 
Yatırım indirimi............................................................................
(-) 2.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
4.000.000.000.-TL.
(6.000.000.000 - 2.000.000.000) 
Kurumlar vergisi ..........................................................................
1.000.000.000.-TL.
(4.000.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
1.200.000.000.-TL.
(6.000.000.000 x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
120.000.000.-TL.
(1.200.000.000 x % 10) 



Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

















































Hazine bonosu faizi gelirinin toplam hasılat 
içindeki oranı ...........................................................................
% 28.57
(4.000.000.000/14.000.000.000) 
"0" oranda tevkifata tabi Hazine bonosu faizi gelirine 
isabet eden kurumlar vergisi .....................................................
342.840.000.-TL.
(1.200.000.000 x % 28,57 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı ..............................................................
857.160.000.-TL.
(1.200.000.000 - 342.840.000 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ...........................
6.000.000.000.-TL.
İndirimler ................................................................................
(-) 2.857.160.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ..................................................................     857.160.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ...................................................................+2.000.000.000.-TL.
   2.857.160.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .....................................................
3.142.840.000.-TL.
(6.000.000.000 - 2.857.160.000) 
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ..............................
897.909.388.-TL.
(3.142.840.000 x % 28.57) 
% 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ........................
2.244.930.612.-TL.
(3.142.840.000 - 897.909.388) 
Gelir vergisi tevkifatı .................................................................
448.986.122.-TL.
(2.244.930.612 x % 20 =) 
Fon payı .................................................................................
44.898.612.-TL.
(448.986.122 x % 10 =) 


b) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı









_ Hazine bonosu faizlerinin indirim ve istisnadan önceki 
kurum kazancı içindeki payı .....................................................% 66.66
(4.000.000.000 / 6.000.000.000.-TL.) 
_ Uygulanacak gelir vergisi tevkifatı oranı .................................% 0


Bu mükellef, 1994 yılında 94/5307 sayılı Kararnameye göre işlem yapacağından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca bu yıla ilişkin yapılacak tevkifatın oranı "0" sıfır olarak uygulanacak, dolayısıyla gelir vergisi tevkifatı ödemeyecektir.

Öte yandan, 1995 ve müteakip yıllarda aynı durumda olan bir mükellef, 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapması gerekeceğinden, 448.986.122.-TL gelir vergisi tevkifatı ile 44.898.612.-TL fon payı ödeyecektir.

ÖRNEK-2

Boya üretimi faaliyetinde bulunan (B) Anonim Şirketi bu faaliyetinden 1994 yılında 200.000.000.000-. TL. hasılat elde etmiştir. Aynı yıldaki giderler toplamı 100.000.000.000.-TL'dır. Bu kurumun ayrıca anılan yılda elde etmiş olduğu 10.000.000.000.- TL iştirak kazancı, l5.000.000.000.- TL Devlet tahvili faizi, 2.000.000.000.- TL Hazine bonosu alım-satım kazancı, 6.000.000.000.-TL gelir ortaklığı senedi geliri, 2.000.000.000.-TL repo geliri, 8.000.000.000.-TL 'de (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kar payı ve 20.000.000.000.-TL emisyon primi geliri bulunmaktadır. Bu kurumun ayrıca 1994 yılında 30.000.000.000.- TL yatırım indirimi hakkı vardır. Bu bilgilere göre, ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

































































Kurumlar Vergisi   
Hasılat tutarı ...................................................................
263.000.000.000.-TL.
_ Boya satış hasılatı .......................
200.000.000.000.-TL.
 
_ İştirak kazancı .............................
10.000.000.000.-TL.
 
_ Dev. tahvili faizi ............................
15.000.000.000.-TL.
 
_ Hazine b. alım-satım Kaz. .............
2.000.000.000.-TL.
 
_ Gelir ort. s. geliri ..........................
6.000.000.000.-TL.
 
_ Repo geliri ...................................
2.000.000.000.-TL.
 
_ (A) tipi fon kâr payı .......................
8.000.000.000.-TL.
 
_ Emisyon primi ..............................
20.000.000.000.-TL.
 
Giderler ..............................................................................
(-) 100.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ...................................................................
163.000.000.000.-TL.
İstisnalar ............................................................................
(-) 68.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ............................
30.000.000.000.-TL.
 
_ İştirak kazancı .............................
10.000.000.000.-TL.
 
_ (A) tipi fon kâr payı .......................
8.000.000.000.-TL.
 
_ Emisyon primi .............................
20.000.000.000.-TL.
 
 
68.000.000.000.-TL.
 
Kurumlar vergisi matrahı .......................................................
95.000.000.000.-TL.
(163.000.000.000 - 68.000.000.000 =)  
Kurumlar vergisi ...................................................................
23.750.000.000.-TL.
(95.000.000.000 x % 25 =) 
Kurum kazancı ....................................................................
163.000.000.000.-TL.
İştirak kazancı .....................................................................
(-) 10.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ......................................
153.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................
30.600.000.000.-TL.
(153.000.000.000x%20=)
30.600.000.000.-TL.
Ödenecek kurumlar vergisi ................................................... 
Fon Payı 
Fon payı matrahı .................................................................
30.600.000.000.-TL.
Fon payı .............................................................................
3.060.000.000.-TL.
(30.600.000.000 x % 10 =) 



Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

a) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı































































Devlet tahvili faizi ile gelir ort. senet gelirlerinin 
toplam tutarı ........................................................................
21.000.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili faizi ............................................................. 15.000.000.000.-TL.
_ Gelir ort. senedi geliri .......................................................+ 6.000.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizi ve gelir ort. senedi gelirlerinin  21.000.000.000.-TL.
gelirlerinin hasılata oranı .......................................................
% 7.98
(21.000.000.000 Π 263.000.000.000) 
"0" oranda tevkifata tabi Devlet tahvili faizi  
ve gelir ort. senedi gelirine isabet eden kurumlar vergisi ...........
2.441.880.000.-TL.
(30.600.000.000 x % 7.98 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı ...........................................................
28.158.120.000.-TL.
(30.600.000.000 - 2.441.880.000) 
_ İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ....................
163.000.000.000.-TL.
_ İndirimler ........................................................................
(-) 76.158.120.000.-TL.
_ İştirak kazancı ................................................................   10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım İndirimi ................................................................   30.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ...................................................................     8.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ..............................................................+ 28.158.120.000.-TL.
    76.158.120.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .................................................
86.841.880.000.-TL.
(163.000.000.000 - 76.158.120.000 =) 
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ..........................
6.929.982.024.-TL.
(86.841.880.000 x % 7.98) 
% 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ....................
79.911.897.976.-TL.
(86.841.880.000 - 6.929.982.024 
Gelir vergisi tevkifatı ............................................................
15.982.379.595.-TL.
(79.911.897.976 x % 20) 
Fon payı ............................................................................
1.598.237.959.-TL.
(15.982.379.595 x % 10) 




b) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

















































































Kararname kapsamındaki gelirlerin toplamı ............................
33.000.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili faizi ............................................................. 15.000.000.000.-TL.
_ Hazine bonosu alım  
satım kazancı .....................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Gelir ort. sen. geliri ..........................................................   6.000.000.000.-TL.
_ Repo geliri ......................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ..................................................................+ 8.000.000.000.-TL.
  33.000.000.000.-TL.
_ Kararname kapsamındaki gelirlerin kazanç  
(iştirak kazançları hariç) içindeki payı ...................................
% 21.56
(33.000.000.000 / 153.000.000.000) 
94/5307 sayılı Kararnamenin (d) sütununda 
yer alan gelir vergisi tevkifatı oranı 
_ Halka açık anonim şirkette .............................................
% 1.67
_ Diğer kurumlarda ...........................................................
% 11.67
_ Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı (İşt. Kaz. Hariç) içindeki 
payı (115.000.000.000 / 153.000.000.000) ...........................
% 75.16
_ Tevkifat matrahından indirilebilecek Kurumlar vergisi 
(30.600.000.000 x % 75.16) ...............................................
22.998.960.000.-TL.
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı .....................
163.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatına dahil olmayan unsurlar .....................
70.998.960.000.-TL.
_ İştirak kazancı .............................................................   10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi .............................................................   30.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ................................................................     8.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi+ 22.998.960.000.-TL.
    70.998.960.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı ..............................................
92.001.040.000.-TL.
(163.000.000.000 - 70.998.960.0000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı tutarı .................................................. 
_ Halka açık anonim şirkette
1.536.417.368.-TL.
(92.001.040.000 x % 1.67 =) 
_ Fon payı ......................................................................
153.641.736.-TL.
(1.536.417.368 x % 10 =) 
Diğer kurumlarda ..............................................................
10.736.521.368.-TL.
(92.001.040.000 x % 11.67 =) 
Fon payı ..........................................................................
1.073.652.136.-TL.
(10.736.521.368 x % 10 =) 



Bu hesaplamalara göre bu Kurum 1994 yılı kazançları için 30.600.000.000.-TL kurumlar vergisi ve 10.736.521.368.- lira gelir vergisi tevkifatı ile toplam 4.133.652.136.- lira fon payı ödemesi gerekmektedir. Ancak, aynı durumda olan bir mükellef, 1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre uygulama yapacağından ödeyeceği gelir vergisi tevkifatı tutarı 15.982.379.595.-TL. olacaktır.

ÖRNEK-3

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hesap dönemindeki hasılat tutarı 250.000.000.000.-lira olup bu hasılatın 50.000.000.000.-lirası döviz karşılığı sağlanan turizm hasılatından oluşmuştur. Kurumun aynı yıla ilişkin faaliyeti 50.000.000.000.- lira karla kapanmıştır. Kurumun aynı yılda 500.000.000.- lira kanunen kabul edilmeyen gideri mevcuttur.

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı gelirleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler aşağıdaki gibidir.













_ Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizi ..................................
3.500.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve Hazine bonosu alım-satım kazancı
400.000.000.-TL.
_ Repo geliri .....................................................................
5.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ................................................................
1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı ......................
2.000.000.000.-TL.
_ Özel okul işletmeciliği kazancı .........................................
1.300.000.000.-TL.


(Y) Anonim Şirketi'nin, daha önce devraldığı zararlı bir kuruma ait bu yılda Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesine göre indirim konusu yapılacak 5.000.000.000.- lira zarar indirimi mevcut olup, eğitim kazançları da anılan geçici maddeye göre istisnadan yararlandırılacaktır. Ayrıca kurumun teşvik belgeli yatırımları dolayısıyla 4.000.000.000.-lira yatırım indirimi hakkı bulunmaktadır. Bu bilgilere göre, anılan kurumun ödeyeceği vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

A) _ Kurumlar Vergisi



































1. Kurum kazancı ....................................................................
50.000.000.000.-TL.
2. Kanunen kabul edilmeyen giderler ........................................
+ 500.000.000.-TL.
Toplam ...................................................................................
50.500.000.000.-TL.
3. İstisnalar ............................................................................
(-) 23.800.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ....................................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A tipi yatırım fonu katılma 
belgesi kâr payı ......................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Turizm hasılat istisnası ....................................................... 10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 
_ Eğitim kazançları istisnası...................................................   1.300.000.000.-TL.
_ Devralınan kurum zararı  
indirimi .................................................................................   5.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ..................................................................+ 4.000.000.000.-TL.
Toplam ................................................................................. 23.800.000.000.-TL.
4. Kurumlar vergisi matrahı .....................................................
26.700.000.000.-TL.
5. Hesaplanan kurumlar vergisi
6.675.000.000.-TL.
(26.700.000.000 x % 25 =) 



B) _ % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi


























1. Kurum kazancı ....................................................................
50.500.000.000.-TL.
2. İştirak kazancı .....................................................................
+ 1.500.000.000.-TL.
3. % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ......................................
49.000.000.000.-TL.
4. % 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................
9.800.000.000 -TL
(49.000.000.000 x % 20 =) ....................................................... 
5. Geçici vergi mahsubu ...........................................................
(-) 2.000.000.000.-TL.
6. Ödenecek kurumlar vergisi ....................................................
7.800.000.000.-TL.
(9.800.000.000 - 2.000.000.000 =)  
7. Fon payı ..............................................................................
980.000.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 10 =) 


C) _ 1995 Yılına İlişkin Geçici Vergi







1. Geçici vergi matrahı ............................................................9.800.000.000.-TL.
2. Geçici vergi ........................................................................6.860.000.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 70) 



D) _ Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 93/5148 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı





































































1. Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin 
hasılata oranı ........................................................................
% 1.4
(3.500.000.000 ÷ 250.000.000.000 =) 
2. "0" sıfır oranda gelir vergisi tevkifatına tabi Devlet 
tahvili ve Hazine bonosu faizi gelirine isabet eden 
kurumlar vergisi
137.200.000.-TL.
(9.800.000.000 - % 1,4 =) 
3. Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı .............................................................
9.662.800.000.-TL.
(9.800.000.000 - 137.200.000 =) 
4. İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ......................
50.500.000.000.-TL.
5. İndirimler ...........................................................................
17.162.800.000.-TL.
_ İştirak kazancı ..................................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu  
kar payı ................................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Yatırım İndirimi ..................................................................   4.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ................................................................+ 9.662.800.000.-TL.
  17.162.800.000.-TL.
6. Gelir vergisi tevkifatı matrahı ...............................................
33.337.200.000.-TL.
7. Sıfır oranda tevkifata tabi menkul sermaye 
iradı matrahı .........................................................................
466.720.800.-TL.
(33.337.200.000 x % 1,4 =) 
8. % 20 oranlı gelir vergisi tevkifatına tabi menkul
32.870.479.200.-TL.
sermaye iradı matrahı 
9. Gelir vergisi tevkifatı ...........................................................
15.982.379.595.-TL.
a) Halka açık anonim şirketlerde gelir vergisi 
tevkifatı ................................................................................
3.287.047.920.-TL.
(32.870.479.200 x % 10 =) 
10. Fon payı .........................................................................
328.704.792.-TL.-
(3.287.047.920 x % 10 =) 
b) Diğer kurumlarda gelir vergisi tevkifatı
6.574.095.840.-TL.
(32.870.479.200 x % 20 =) 
10. Fon payı ........................................................................
657.409.584.-TL.
(6.574.095.840 x % 10 =) 


b) 14.2.1994 Tarihli ve 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı





































































































1. Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, bu menkul 
kıymetlerin alım-satım kazancı, repo gelirleri, (A) tipi  
yatırım fonu, katılma belgesi kâr payı toplamı .........................
10.900.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve 
Hazine bonosu faizi .............................................................  3.500.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve Hazine 
bonosu alım-satım kazancı ..................................................     400.000.000.-TL.
_ Repo geliri .....................................................................  5.000.000.000.-TL.
kurumlar vergisi tutarı ..........................................................
.
_ (A) tipi fon katılma 
belgesi kâr payı .................................................................  2.000.000.000.-TL.
 10.900.000.000.-TL.
2. Kararname kapsamındaki gelirlerin toplam kurum  
kazancı içindeki payı ..........................................................
% 22.24
(10.900.000.000 / 49.000.000.000) 
3. % 22.24 oranı 94/5307 sayılı Kararnamedeki (d) satırında yer alan halka açık anonim şirketler için % 1.67 diğer kurumlar için ise % 11.67 tevkifat oranına tekabül etmektedir.
4. Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı (iştirak k. hariç) içindeki payı .............
% 85.10
(41.700.000.000 / 49.000.000.000) 
5. Tevkifat matrahından indirilebilecek kurumlar v. .................
8.339.800.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 85.10) 
6. İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ..................
50.500.000.000.-TL.
7. Gelir vergisi tevkifatına dahil olmayan unsurlar ..................
(-) 17.139.800.000.-TL.
_ İştirak kazancı ..............................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu 
kar payı ............................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi...............................................................   4.000.000.000.-TL.
_ Eğitim kazancı ..............................................................   1.300.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ............................................................+ 8.339.800.000.-TL.
  17.139.800.000.-TL.
8. Gelir vergisi tevkifatı matrahı ...........................................
33.360.200.000.-TL.
(50.500.000.000 - 17.139.800.000 =) 
9. Gelir vergisi tevkifatı tutarı 
a) Halka açık anonim şirkette .............................................
557.115.340.-TL.
(33.360.200.000 x % 1.67) 
Fon payı ...........................................................................
55.711.534.-TL.
(557.115.340 x % 10 =) 
b) Diğer kurumlarda ...........................................................
3.893.135.340.-TL.
(33.360.200.000 x % 11.67) 
Fon payı ...........................................................................
389.313.534.-TL.
(3.893.135.340 x % 10 =) 
E) _ Ödenecek Vergiler 
1. Kurumlar vergisi ............................................................
9.800.000.000.-TL.
2. Kurumlar vergisine ilişkin fon payı ...................................
980.000.000.-TL.
3. Ödenecek geçici vergi ...................................................
6.860.000.000.-TL.
4. Gelir vergisi tevkifatı (94/5307 sayılı Karara göre) 
a) Halka açık anonim şirket ...............................................
557.115.340.-TL.
Fon payı ..........................................................................
55.711.534.-TL.
b) Diğer kurum .................................................................
3.893.135.340.-TL.
Fon payı ..........................................................................
389.313.534.-TL.


B _ Gelir Vergisi Kanununun 94/6-a Maddesine Göre Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin 4 numaralı bendinde;

"a) Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları (döviz yatırım fonları hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

b) (a) alt bendi dışında kalan menkul kıymetler yatırım fonları (döviz yatırım fonları hariç) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

c) Risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,

d) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,"

kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yabancı para ve altın alım-satımı yapan " döviz yatırım fonları" nın ise sözkonusu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Yatırım fon ve ortaklıkları, kurumlar vergisinden müstesna tutulan sözkonusu kazançları üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre, bu kazançların dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın gelir vergisi tevkifatı yapacaklardır. Kanunda % 25 olarak öngörülen sözkonusu tevkifat oranı, 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden tespit edilmiştir. Buna göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar üzerinden yapılacak vergi tevkifatı oranı, portföyünde % 25'den daha az hisse senedi bulunduran menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarında "% 10, diğer menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıklarında ise "0" sıfır olarak uygulanacaktır. Bu uygulama sırasında, menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının portföyünde bulunan yabancı borsalara kayıtlı dövizli hisse senetleri, % 25 oranının tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 4 numaralı bendi hükmü ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya Özel beyanname veren kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı sayılmış ve bu menkul sermaye iradı, 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ile tevkifata tabi tutulmuştur. Ancak, sözkonusu alt bentte yer alan parantez içi hükümle yatırım fonları ve ortaklıkları bu tevkifatın kapsamına dahil edilmemiştir. Bu durumda, yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının kazançları, portföylerinde bulundurdukları hisse senetlerinin oranına bakılmaksızın, 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre tevkifata tabi tutulacağından, bu fonların kazançları üzerinden aynı bendin (b) alt bendine göre vergi tevkifatı yapılmayacaktır.

Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alınan bilgilere göre,31/12/1994 tarihi itibariyle (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fonları aşağıda belirtilmiştir.





































1993 Yılı İçinde (A) tipi Fon Olarak Kurulup Devam Eden Yatırım Fonları

Tescil Tarihi
1. Akbank T.A.Ş. 3. YF
29.06.1993
2. Alternatifbank A.Ş. 1. YF
12.08.1993
3. Ata Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
22.02.1993
4. Birleşik Türk Körfez Bankası A.Ş. 1. YF
09.06.1993
5. Commercial Union Sigorta A.Ş. 1. YF
26.10.1993
6. Fon Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
10.06.1993
7. Garanti Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
30.06.1993
8. Global Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
28.04.1993
9. Hak Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
13.10.1993
10. Koçbank A.Ş. 1. YF
11.05.1993
11. Koçbank A.Ş. 3. YF
17.12.1993
12. Tekstilbank A.Ş. 3. YF
15.10.1993
13. TYT Bank A.Ş. 1. YF
12.07.1993
14. Türk Ekonomi Bankası A.Ş. 1. YF
14.09.1993
15. Türkiye İş Bankası A.Ş. 7. YF
25.02.1993
16. Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. 2. YF
18.08.1993
17. Türkiye Konut Endüstri ve Ticaret Bankası A.Ş. 1. YF
23.07.1993






(A) Tipi Fon Olmayıp Hizalarında Gösterilen Tarihlerden İtibaren (A) Tipine Dönüşerek (A) Tipi Fon Olarak Devam Eden Yatırım Fonları

 
Tescil Tarihi
1. Demirbank T.A.Ş. 1. YF

2. Egebank A.Ş. 2. YF

3. Esbank Eskişehir Bankası T.A.Ş. 3. YF

4. Finansbank A.Ş. 2. YF

5. Finansbank A.Ş. 4. YF

6. İmpexbank A.Ş. 2. YF

7. İnterbank A.Ş. 5. YF

8. İktisat Bankası T.A.Ş. 4. YF

9. İktisat Bankası T.A.Ş. 5. YF

10. Türk Ticaret Bankası A.Ş. 1. YF

11. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 3. YF

12. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 2. YF

13. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 3. YF

14. Türkiye Emlak Bankası A.Ş. 2 YF

15. Türkiye İş Bankası A.Ş. 1. YF

16. Türkiye İş Bankası A.Ş. 2. YF

17. Türkiye İş Bankası A.Ş. 3. YF

18. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A Ş. 1. MKYF

19. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 4. YF

20. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 5. YF

21. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 4. YF

22. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 6. YF

23. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. 3. YF
 
29.03.1993

28.09.1993

24.08.1993

02.02.1993

24.06.1993

03.09.1993

25.02.1993

19.07.1993

23.02.1993

28.09.1993

03.05.1993

03.05.1993

03.05.1993

30.03.1993

31.12.1993

13.08.1993

12.10.1993

19.04.1993

29.03.1993

29.03.1993

31.03.1993

04.10.1993

02.08.1993


C _ Diğer Hususlar

1. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü Maddesinin 6 Numaralı Bendinin (a) ve (b) Alt Bentlerine göre Yapılan Tevkifatın Beyanı

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (a) ve (b) alt bentlerine göre yapılan vergi tevkifatı, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (VI/3-d) bölümünde de açıklandığı üzere, kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde kurumların kendilerince yapılacak ve müteakip ayın 20 inci günü akşamına kadar (normal hesap döneminde 20 Mayıs) bağlı bulunulan vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenecektir.

Öte yandan, menkul sermaye iradı sayılan kazançların dağıtılmaması halinde de gelir vergisi tevkifatının beyanname verme süresi içinde tek taksitte ödeneceği aynı Tebliğin sözü edilen bölümünde açıklanmıştır.

2. Tevkifat Yoluyla Ödenen Vergilerin Mahsup Edilmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 44 üncü maddesine göre, beyannamede gösterilen kazançlardan bu Kanuna ve Gelir Vergisi Kanununa göre hesap dönemi içinde kesilmiş olan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmektedir. Mahsubu gereken miktar, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde fazlası mükellefe iade edilmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 4 numaralı bendi hükmü ile 1.1.1994 - 31.12.1999 tarihleri arasında yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işlerinden ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden mahallinde ödenen benzeri vergilerin Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilmesi sonucu artan kısmın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatına mahsup edilmesi öngörülmüştür. Bu maddelerin uygulama şekli 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (I/2-c) ve (VI/3-d) bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

3. Dernek ve Vakıflar ile Kooperatiflerin Gayrimenkul Kira Gelirlerinde Tevkifat

Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendinin (b) ve (c) alt bentlerinde, vakıflar ve dernekler ile kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Bu maddedeki yetkiye dayanılarak çıkarılan 12.1.1995 tarihli ve 95/6429 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde yer alan tevkifat nispetlerine ilişkin 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararnamenin eki Karar'da değişiklik yapılmış bulunmaktadır.

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5 numaralı bendinde yazılı ödemelerden yapılacak tevkifat nispetleri aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

a) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden % 25.

b) Vakıflar ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 20.

c) Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 25.

Bakanlar Kurulu'nun 12.1.1995 tarihli ve 95/6429 sayılı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandığı 1 Şubat 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Buna göre, hangi döneme ait olduğuna bakılmaksızın 1 Şubat 1995 tarihinden itibaren yapılan kira ödemelerinden gerekli gelir vergisi tevkifatının yukarıda açıklanan oranların uygulanması suretiyle yapılması gerekmektedir.

Bakanlar Kurulu'nun sözü edilen 95/6429 sayılı Kararı, Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesine göre, dar mükellefiyete tabi kurumlara sağlanan gayrimenkul sermaye iratlarını kapsamamaktadır. Bu nedenle, dar mükellefiyete tabi kurumlara sağlanan gayrimenkul sermaye iratlarından, 30.12.1993 tarihli ve 93/5147 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Finansal Kiralama Kanunu kapsamında sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından % 1, diğerlerinden ise % 20 kurumlar vergisi tevkifatı yapılmasına devam edilecektir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden Gelir Yergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5 numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Sözü edilen kurumlar, elde ettikleri kira gelirlerini yıllık kurumlar vergisi beyannameleri ile beyan edeceklerdir. Ancak, kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan ödemelerden sözkonusu gelir vergisi tevkifatı her halükarda yapılacaktır. Kooperatifin kurumlar vergisi mükellefi olup olmaması bu tevkifatın yapılmasına engel teşkil etmemektedir.

Diğer taraftan, sendikalar, ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsaları, esnaf odaları veya bunların birlikleri ile diğer mesleki kuruluşlara ait oda ve birlikler sözkonusu tevkifatın uygulanmasında dernek olarak kabul edilecektir. Dolayısıyla, bunlara yapılan kira ödemelerinden de % 25 oranında gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Ancak, Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında ayrılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemelerinden sözkonusu gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

Tebliğ olunur.

(*) 56 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1 ve 2. bölümü ile değiştirilmiştir.

(**) 56 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1 ve 2. bölümü ile değiştirilmiştir.

İçerik 1:




 
 





193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun bazı maddelerinde, 26.12.1993 tarih ve 3946 sayılı Kanun ile 24.6.1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunla değişiklikler yapılmıştır. 46,47 ve 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğlerinde bu Kanunlarla ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Yapılan bu düzenlemelerle daha önce kurum bünyesinde % 46 oranında tek aşamada alınmakta olan verginin, iki aşamada alınması esası getirilmiştir.

Buna göre, kurumlar vergisi oranı % 25 olarak belirlenmiş ancak, bu orana göre hesaplanacak kurumlar vergisinin indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20 sinden az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi indirildikten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı sayılmış, bu tutar üzerinden de gelir vergisi tevkifatı yapılması benimsenmiştir. Bu kurumlardan kâr payı alan gerçek kişilerin de şartları taşımaları halinde, bu gelirlerini vergi alacağı müessesesini uygulayarak beyan etmeleri esası öngörülmüştür.

Kurum kazançlarının vergilendirilmesi konusunda yukarıda esası belirtilen sistemle ilgili olarak aşağıdaki ayrıntılı açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I _ KURUM KAZANCININ TESPİTİ

Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunlarında 3946 ve 4008 sayılı Kanunlarla yapılan düzenlemelere göre, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin yeniden değerleme oranında artırılması esası getirilmiştir. Ayrıca, işletmeye dahil olan taşıtlara ilişkin giderler ve ayrılan amortismanlar ile işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin giderlerin hasılattan indirilmesi konusunda da bazı sınırlamalar öngörülmüştür. Tebliğin bu bölümünde, yapılan bu değişikliklerin yanısıra kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak gider ve indirimler ile Kurumlar Vergisi Kanununda öngörülen istisnalara ilişkin açıklamalar yapılmaktadır.

A _ KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE DİKKATE ALINACAK GİDER VE İNDİRİMLER

1. Genel Esaslar

a) Kurum Kazancının Tespiti

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi gereğince kurumlar vergisi, bu Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanmaktadır. Safi kurum kazancı ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanarak tespit edilmektedir. Buna göre kurum kazancı, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 14 ve 15 inci maddeleri gözönünde bulundurularak Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde öngörülen bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin hükümleri uyarınca belirlenmektedir.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin 38 inci maddesi aşağıdaki gibidir.

"Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.

2. İşletmeden çekilen değerler ise bu farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.

Gayrimenkullerin ve menkul kıymetlerin alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanlar hariç olmak üzere, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasında maliyet bedeli, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınır."

Bu hükümler çerçevesinde, tespit edilen kurum kazancına gerekli indirim ve istisnaların uygulanması sonucu vergilendirilecek kurumlar vergisi matrahına ulaşılacaktır.

b) Kurumların Geçmiş Yıllarda Ayırdıkları İhtiyaç Akçeleri ve Banka Provizyonlarının Dağıtılması

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan geçici 2 nci ve geçici 13 üncü maddelerine göre, 1.1.1950-31.12.1985 tarihleri arasında ayrılmış olan ihtiyat akçeleri ve banka provizyonlarının sermayeye ilave edilmesi veya dağıtılması hallerinde, sözkonusu unsurlar, bu işlemlerin yapıldığı yılın ticari kazancına vergilendirilmeden önceki brüt tutarları ile eklenmekteydi. Bu ihtiyat akçeleri ve banka provizyonları üzerinden ödenmiş bulunan kurumlar vergisi ile tevkif yoluyla ödenen gelir vergileri ise bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmekteydi.

Sözkonusu hükümler yürürlükten kaldırıldığından, 31.12.1993 tarihli bilançolarda yer alan yedek akçe veya banka provizyonlarının 1994 veya daha sonraki yıllarda ortaklara dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde, anılan unsurlar, bu işlemin yapıldığı yılın kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir. Ayrıca sözü edilen tutarlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı matrahına da eklenmeyecektir.

Diğer taraftan, kurumların 31.12.1993 tarihi itibariyle bilençolarında yer alan ve yukarıda belirtilen ihtiyat akçeleri ve provizyonları arasında 1.1.1986 tarihinden önce ihraç edilmiş olan Devlet tahvili ve Hazine bonolarına ait faiz gelirleri de bulunabilmektedir. Sözkonusu gelirler, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 11 inci maddesi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştu. Ancak, bu gelirlerin dağıtılması halinde, Gelir Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesine göre bahsedilen gelirler üzerinden % 25 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktaydı. Sözü edilen geçici 23 üncü madde 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu itibarla, kurumların 31.12.1993 tarihli bilançolarında yer alan ve yukarıda belirtilen yedek akçe ve provizyonlarının 1994 ve daha sonraki yıllarda dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde bu unsurlar, kurum bünyesinde herhangi bir vergileme işlemine tabi olmaksızın kar dağıtımına konu yapılabilir. Dolayısıyla, dağıtılan bu kar paylarının Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 75 inci maddesinde sayılanlarca elde edilmesi halinde, vergi alacağı sistemine dahil olacağı tabiidir. Diğer taraftan, sözkonusu kar paylarının kurumlar vergisi mükelleflerince elde edilmesi halinde bunların, iştirak kazançları istisnası kapsamında değerlendirileceği açıktır.

2. Kurumların Aktiflerine Dahil Gayrimenkul ve İştirak Hisselerinin Satışında Maliyet Bedelinin Artırılması Suretiyle Kazanç Tespiti

26.12.1993 tarih ve 3946 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin sonuna eklenen hükümle gayrimenkul ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazancın tespitinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınması esası getirilmiştir. Bu suretle satış kazancının, maliyet bedelinin artırılan kısmına tekabül eden kısmı vergilendirilmemektedir.

Vergilendirilmeyen bu kazanç, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazanç olarak nitelendirilmeyecektir. Maliyet bedeli artışına tekabül eden kısım, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin sermayelerinin bir cüzü olup "Maliyet Artış Fonu" olarak işletmenin bilançosunun pasifinde yer alacaktır. Kurumlar vergisi mükellefleri bu fonu isterlerse sermayelerine ilave edebileceklerdir.

Bu konuda, 10.2.1995 tarih ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

3. Taşıt Giderleri

24.6.1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin 5 ve 7 numaralı bentlerinde yapılan değişiklik ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine eklenen 12 numaralı bent hükümleri ile işletmeye dahil taşıtların tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderleri ile amortismanlarının hasılattan indirilmesine ilişkin bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Bu konuda, 10.2.1995 tarih ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 180 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

4. 3986 Sayılı Kanun Kapsamındaki Vergilerin Durumu

Bilindiği üzere, 4.5.1994 tarihli ve 3986 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendinde, "Bu Kanuna göre tarh ve tahakkuk ettirilerek ödenen vergiler, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılmaz. Bu vergiler, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, hiç bir vergiden mahsup edilmez." hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, mükelleflerce ödenen ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi ve ek gayrimenkul vergisi gider olarak kayıtlara yansıtılmış ise % 25 veya % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında bu tutarlar kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Sözkonusu vergilerin gider olarak kayıtlara yansıtılmaması halinde ise bunlar kurumlar vergisi matrahı kapsamında zaten değerlendirilmiş olacaklardır.

B _ İSTİSNALAR

1. Genel Açıklama

Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 8 inci maddesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulan kurum kazançları yer almaktadır. Öte yandan, yürürlükten kaldırılan istisnalar için Kanuna eklenen geçici 21 inci madde ile mükelleflerin müktesep haklarını korumaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Kurumlar vergisine ilişkin diğer istisna hükümleri, özel kanunlarda veya kurumların kuruluş kanunlarında bulunabilmektedir.

Bu istisnaların kapsamı ve uygulama esasları, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Buna göre, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar aşağıda sayılmıştır.

a) Devamlı Uygulanan İstisnalar

_ Tam mükellefiyete tabi kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası.

_ Kooperatiflerin ortakları için hesapladıkları risturnlara ilişkin istisna.

_ Turizm hasılatı istisnası.

_ Yatırım fonları ile yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin istisna.

_ Rüçhan hakkı kupon satış kazancı ve emisyon primi istisnası.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıkları ile risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar paylarına ilişkin istisna.

_Yatırım indirimi istisnası.

_ 24 Haziran 1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan özel kanunlarda veya kurumların kuruluş kanunlarında yer alan istisnalar.

_ Kanunla onaylanmış bulunan uluslararası anlaşmalarda yer alan kurumlar vergisine ilişkin istisnalar.

b) Geçici Olarak Uygulanacak İstisnalar

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senetleri ile (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinin alım-satımından elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesi gereği uygulanan:

_ 1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyelerine ilişkin istisna.

_ Devralınan kurumlara ilişkin zarar indirimi istisnası.

_ Eğitim, sağlık ve spor tesislerine ilişkin istisna.

_ Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından sağlanan kazançlara ilişkin istisna.

c) Finansman Fonu

Sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi kurum kazancından indirebilmektedirler.

Finansman fonunun hesaplanması konusunda bu Tebliğin III üncü bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

2. Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan Kazançlara İsabet Eden Giderlerin Diğer Kazançlardan İndirilememesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 8 inci maddesinin son fıkrasında, "Kurumların, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin ödemelerin kurum kazancından gider olarak indirilmesi kabul edilmez." hükmü yer almaktadır.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, bu Tebliğin (I/B-1) bölümünde açıklanmış bulunmaktadır.

Bir kazanç unsurunun kurumlar vergisinden müstesna tutulması, tamamen vergi dışında kalmasına yol açmamaktadır. Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar (iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları hariç), Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranında kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, mutlak bir kurumlar vergisi istisnası sadece iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları için geçerli olmaktadır.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin son fıkrasında belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin ödemelerin kurum kazancından gider olarak indirilemeyeceğine ilişkin hüküm, sadece risturn kazançları, iştirak kazançları ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla, bu gelirlerin elde edilmesine yönelik olarak yapılmış olan giderlerin kanunen kabul edilmeyen giderler mahiyetinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin sözkonusu hükmü, kurumlar vergisinden müstesna tutulan iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin olarak yapılan giderlerin, kurumun vergiye tabi diğer kazanç tutarının tespitinde kurum kazancını azaltıcı veya kurum zararlı ise bu zararı artırıcı bir unsur olarak indirim konusu yapılamayacağını ifade etmektedir. Başka bir ifade ile gider kabul etmeme uygulaması istisna kazancın tutarının tespiti ile ilgili değildir. Bu nedenle, bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin sadece kurumlar vergisinden müstesna tutulan sözkonusu kazançların tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir.

ÖRNEK

(A) Limited Şirketi'nin 1994 yılı konfeksiyon imalâtı ve satışı faaliyetinden sağladığı hasılat tutarı 20.000.000.000.-TL, buna ilişkin giderleri ise 12.000.000.000.-TL olarak gerçekleşmiştir.

Bu kurum, aynı yılda 10.000.000.000.-TL iştirak kazancı geliri elde etmiş olup, bu gelirin elde edilmesi için 40.000.000.-TL gider yapılmıştır.

Bu durumda, anılan kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

































Kurumun 1994 yılı hasılatının toplam tutarı ..................................
30.000.000.-TL.
_ Konfeksiyon imalât ve satış hasılatı20.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı geliri10.000.000.000.-TL.
 30.000.000.000.-TL.
Giderler....................................................................................
(-) 12.040.000.000.-TL.
_ Konfeksiyon imalat ve satışı ile ilgili giderler ............................12.000.000.000.TL.
_ İştirak kazancı gelirinin elde edilmesi için yapılan gider............
40.000.000.-TL.
 12.040.000.000.-TL.
Ticari bilanço kârı .....................................................................
17.960.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler ..............................................
40.000.000.-TL.
(İştirak gelirlerinin elde edilmesi için yapılan giderler) 
Safi kurum kazancı ...................................................................
18.000.000.000.-TL.
İstisna kazanç indirimi (iştirak kazancı) ......................................
(-)10.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ............................................................
8.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi .......................................................................
2.000.000.000.-TL.
(8.000.000.000 x % 25 =) 



Görüldüğü gibi, kurumlar vergisinden müstesna bulunan iştirak kazancı gelirlerinin elde edilmesi için yapılan 40.000.000.-TL.lık gider beyannamede ticari bilanço kârına eklenmiş olup, kurumlar vergisine tabi diğer kazançlardan indirim konusu yapılmamıştır.

II _ KURUMLAR VERGİSİNİN HESAPLANMASI

A _ KURUMLAR VERGİSİ ORANI

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde 3946 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kurumlar vergisi oranı, 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere % 25 olarak belirlenmiştir. Bu oran, anılan Kanunun 1 inci maddesinde yazılı tüm kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir.

Bu durumda, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre tespit edilen safi kurum kazancından gerekli indirim ve istisnaların düşülmesinden sonra bulunan matraha % 25 oranının uygulanması suretiyle kurumlar vergisi hesaplanacaktır.

B _ % 20 ORANLI KURUMLAR VERGİSİ

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında, yukarıda (II/A) bölümünde belirtilen esaslara göre hesaplanan kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamayacağı hükmü yer almaktadır. Aynı fıkrada, iştirak kazançları ile yatırım fonları veya yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi öngörülmüştür.

Bu hüküm, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı bulunan tüm kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir. Kurumlar vergisi mükelleflerinin uygulayacağı indirim ve istisnalar dikkate alınmak suretiyle % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanmasında vergi matrahına dahil edilecek veya edilmeyecek olan indirim ve istisnalar aşağıda sayılmıştır.

a) % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahına Dahil Olan Kurumlar Vergisinden Müstesna Kazançlar

_ Turizm istisnasından yararlanan kazançlar.

_ Kurumların, rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıkları, risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları ile gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarına ait katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar payları.

_ 1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri.

_ Yatırım indirimi.

_ 1.1.1994 tarihinden önce faaliyete geçen eğitim, sağlık ve spor tesislerine ilişkin kazançlar.

_ 1.1.1994 tarihinden önce devir alınmış kurum zararları.

_ Gayrimenkul ve iştirak hisselerinin 1.1.1994 tarihinden önce vadeli olarak satışından doğan ve sermayeye eklenen kazançlar.

_ 24 Haziran 1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan özel kanunlarda yer alan istisnalar.

_ 3332 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince bankaların iştirak paylarının halka arzından elde ettikleri kazançlar.

_ Hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senetleri ile (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fonlarına ait katılma belgelerinin alım-satımından elde ettikleri kazançlar.

b) % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahına Dahil Olmayan Vergiden Müstesna Kazançlar

_ İştirak kazançları.

_ Kooperatiflerce dağıtılan risturnlar.

_ Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulmuş veya kurulmuş sayılan yatırım fonları veya yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları.

_ Kanunlarla onaylanmış uluslararası anlaşmalarla vergiden istisna edilmiş kazançlar.

_ Serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançlar.

ÖRNEK:

Otel işletmeciliği yapan (C) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hasılatı 20.000.000.000.- TL., giderleri 12.000.000.000.- TL.'dır. Bu giderlerin 500.000.000.- lirası kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir.Bu şirket aynı yılda 1.000.000.000.- TL. iştirak kazancı elde etmiştir.

Bu şirketin döviz olarak elde ettiği turizm hasılatından dolayı yararlanacağı turizm hasılatı istisnası 4.000.000.000.- TL., teşvik belgeli yatırımları dolayısıyla yararlanacağı yatırım indirimi istisnası tutarı ise 2.000.000.000.-TL.dır.





































Hasılat ............................................................................
20.000.000.-TL.
Giderler ...........................................................................
(-) 12.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ................................................................
8.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .....................................
500.000.000.-TL.
Toplam............................................................................
8.500.000.000.-TL.
İstisnalar .........................................................................
(-) 7.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi............................................................2.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ............................................................1.000.000.000.-TL.
_ Turizm hasılatı istisnası................................................4.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ...................................................
1.500.000.000.-TL.
(8.500.000.000 - 7.000.000.000 =) 
Hesaplanan kurumlar vergisi ..............................................
375.000.000.-TL.
(1.500.000.000 x % 25 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.....................
8.500.000.000.-TL.
İştirak kazançları ..............................................................
(-)1.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı....................................
7.500.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..............................................
1.500.000.000.-TL.
(7.500.000.000 x % 20 =) 



Bu durumda, % 20 oranına göre hesaplanan kurumlar vergisi, % 25 oranına göre hesaplanan vergiden fazla olduğundan, kurumun ödeyeceği vergi miktarı 1.500.000.000.-TL.dır.

c) Yatırım Fonlarının Katılma Belgeleri ile Yatırım Ortaklıklarının Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Paylarının Durumu

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde, kurumların tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştiraklerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Aynı bendin parantez içi hükmü ile de yatırım fonlarının katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazançları istisnası kapsamı dışında bırakılmıştır. Buna göre, yatırım fonları katılma belgeleri ve yatırım ortaklıkları hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, iştirak kazancı niteliğinde sayılmayacağından % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplamasında indirim olarak dikkate alınmayacaktır. Başka bir ifade ile sözkonusu kazançlar % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi olacaktır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi ile portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları (Döviz yatırım fonları hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıkları ve risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar payları kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır. Vergiden müstesna tutulan bu kar payları % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmektedir. Ancak, portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşmayan ve (B) tipi olarak adlandırılan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgeleri ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar payları vergiden müstesna tutulmadığından, sözkonusu kâr paylarının elde eden kurumlar yönünden kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Bu nedenle, (B) tipi olarak adlandırılan fon ve ortaklıkların katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar paylarının % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespiti sırasında kurum kazancına ayrıca ilave edilmesine gerek bulunmamaktadır.

d) Kurumlar Vergisi Matrahının Negatif Çıkması Durumunda % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahı

Kurum kazancı teşekkül etmekle beraber uygulanan indirim ve istisnalar nedeniyle bu kazanç mali zarara dönüşebilir. Bu takdirde, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı bu matraha dahil olan indirim ve istisnaları kapsamına alacağından vergilendirilecek bir kazancın varlığını ortaya çıkarabilecektir. Böyle bir durumda, vergilemenin % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı üzerinden yapılacağı tabiidir. % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının tutarı ise, mali zarar öncesi bulunan kurum kazancına eşit olacaktır. Böyle bir sonuç, cari dönemde mali zarar üzerinden % 20 oranlı kurumlar vergisinin alınmamasına yol açmaktadır. Bu itibarla, cari dönemde mali zarar üzerinden alınamayan % 20 oranlı kurumlar vergisi, müteakip dönemin % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına bu dönem mali zarar tutarının eklenmesi suretiyle telafi edilecektir. Zira, % 20 oranlı kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar üzerinden alınacak asgari bir vergilendirmeyi öngörmektedir.

ÖRNEK

(X) Limited Şirketi'nin 1994 yılı hasılat tutarı 10.000.000 000.- TL. giderleri ise 8.000.000.000.- TL. dır. Bu kurumun anılan yılda elde ettiği hasılatın 3.000.000.000.- TL. sı (A) tipi fon katılma belgesi kâr payından oluşmaktadır. Bu bilgilere göre, mükellef kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.























1994 Yılı Hesap Dönemi 
Hasılat ............................................................................
10.000.000.000.-TL.
Giderler ...........................................................................
(-) 8.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ................................................................
2.000.000.000.-TL.
(A) tipi fon katılma belgesi kâr payı ....................................
(-) 3.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı (mali zarar) ..................................
(-) 1.000.000.000.-TL.
Hesaplanan kurumlar vergisi ..............................................
Yok
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.....................
2.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı....................................
2.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ...............................................
400.000.000.-TL.
(2.000.000.000 x % 20 =) 



Yukarıda da görüldüğü üzere, kurumun 1.000.000.000.-TL. mali zararı teşekkül etmesine rağmen, 2.000.000.000.-TL. tutarındaki kurum kazancı üzerinden % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödemesi gerekmektedir. Anılan kurumun, 1994 yılında fiilen indiremediği 1.000.000.000.-TL. (A) tipi katılma belgesi kâr payı istisna tutarı, geçmiş yıl zararı olarak ve müteakip yıl kazancından indirilmek üzere devredilecektir.

1995 Yılı Hesap Dönemi

Bu kurumun, 1995 yılında 18.000.000.000.-TL. hasılat elde edeceği ve 12.000.000.000.-TL. gider yapacağı, aynı yılda 4.000.000.000.-TL. da yatırım indiriminden yararlanacağı varsayıldığında yapılacak işlem aşağıdaki gibi olacaktır.




































Hasılat .................................................................................................
18.000.000.000.-TL.
Giderler ................................................................................................
(-) 12.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı .....................................................................................
8.000.000.000.-TL.
1994 yılında uygulanan istisna nedeniyle oluşan mali zarar .......................
(-) 1.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi istisnası ........................................................................
(-) 4.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ........................................................................
1.000.000.000.-TL.
Hesaplanan kurumlar vergisi ..................................................................
250.000.000.-TL.
(1.000.000.000 x % 25 =) 
% 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanması  
Kurumlar vergisi matrahı .......................................................................
1.000.000.000.-TL.
1994 yılında % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tutulmamış istisna tutarı1.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi istisnası .......................................................................
4.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı.......................................................
6.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................................
1.200.000.000.-TL.
(6.000.000.000 x % 20 =) 



Görüldüğü gibi, 1994 yılında uygulanan itsinanın 1.000.000.000.-TL. lık kısmı üzerinden % 20 oranlı kurumlar vergisi alınmamıştır. Alınamayan bu kurumlar vergisi, sözü edilen tutar, 1995 yılında % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmek suretiyle telafi edilecektir.

e) Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu(*)

Kurumlar Vergisi Kanununa 3946 sayılı Kanunla eklenen geçici 21 inci maddenin 2 numaralı bendinde, Kurumlar Vergisi Kanununun bu Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 25 inci maddesi hükmü ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 25 inci maddesinin, kurumların 1993 yılına ilişkin olup, 1.1.1994 tarihinden itibaren beyanı gereken kazançları hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı şekilde, sözkonusu 1993 yılı kazançlarının vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu madddesine göre kurumlar vergisi matrahından indirilen gelirler (iştirak kazançları hariç), Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 15 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmuştu.

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesinde yer alan gelirlerden (iştirak kazançları hariç) ilgili yılda fiilen indirim konusu yapılanlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 25 inci maddesine göre hesaplanan "asgari kurumlar vergisi" matrahına dahil edilmiş ve matraha dahil edilen bu gelirler üzerinden tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi tutarı da "asgari vergi farkı"nın hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınmıştı. Bu konuda, 43 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

İlgili yılda fiilen indirim konusu yapılamayan gelirler ise müteakip yıl kazançlarından indirilmek üzere cari yıl zararı olarak devredilmiştir. Bu uygulama yürürlükten kaldırılmamış olsaydı, zarar olarak devredilen bu gelirlere isabet eden gelir vergisi tevkifatı da bu gelirlerin geçmiş yıl zararı olarak fiilen indirilebileceği yılın asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınacaktı. Ancak, asgari kurumlar vergisi uygulamasına ilişkin Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 25 inci maddesi, 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ve Kanunun 25 inci maddesinde yapılan değişiklikle kurumlar vergisi oranı % 25 olarak yeniden belirlenmiştir.

Bilindiği üzere, ticari kazanç, hesap dönemi sonunda ve başındaki öz sermaye tutarlarının karşılaştırılması suretiyle bulunur. Dönem başındaki öz sermaye dönem sonundaki öz sermayeden fazla ise bu fazlalık (olumsuz fark) zararı gösterir. Öte yandan, ilgili yıl faaliyet sonucu zararla sonuçlanmış olsa dahi bazı indirim ve istisnalar uygulanmakta ve cari yı1 zararı, uygulanan bu indirim ve istisnaların tutarı kadar artmaktadır.

1993 yılı hesap dünemi ve öncesinde zarar olsa dahi uygulanmış olan indirim ve istisna konusuna giren kazançlar aşağıda sayılmıştır.

_ Dar mükellef kurumların yurt dışı kazançları.

_ Yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları.

_ Yurt dışı müteahhitlik kazançları.

_ Emisyon primleri.

_ Eğitim, spor ve sağlık tesislerinden sağlanan kazançlar.

_ Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri alım-satım kazançları.

_ Vergi muafiyeti tanınan vakıfların eğitim, sağlık, kültür amaçlı iktisadi işletmelerinin kazançları.

Buna göre, kurumların geçmiş yıl zararları, dönem başı öz sermayenin dönem sonu öz sermayeden fazla olması sonucu doğan zararlar ile yukarıda belirtilen istisna ve indirimlerin uygulanmasından doğan zararlardan oluşabilmektedir. Tüm bu zararlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Bu indirim kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılacaktır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanmasında, anılan Kanunun 13 üncü maddesine göre belirlenen kurum kazancından hareket edildiğinden, geçmiş yıl zararları da bu matrahtan indirilmiş olmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyen geçmiş yıl zararlarının, öz sermaye mukayesesinden doğan zarar (kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmiş olması hali dahil) olması ve beş yıldan fazla nakledilmemesidir. % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan geçmiş yı1 zararları içinde uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararların da bulunması halinde; kurumlar, geçmiş yıl zararlarını, öz sermaye karşılaştırmanından doğan zararlar ile uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar şeklinde ayrıma tabi tutacaklardır. Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararların % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi gerekir. Uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar ise % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilecektir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu maddesi gereğince ticari kazançtan indirilen gelirler üzerinden geçmiş yıllarda tevkif suretiyle ödenmiş bulunan gelir vergisinin, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilen tutara isabet eden kısmının, hesaplanan % 20 oranlı kurumlar vergisinden mahsup edileceği tabiidir.

Öte yandan, zarar olarak 1994 yılına devreden istisna ve indirimler üzerinden daha önce yapılan gelir vergisi tevkifatı tutarının, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre hesaplanan gelir vergisi tevkifatı tutarından indirilmesi sözkonusu değildir.

ÖRNEK

(B) Anonim Şirketi 1993 yılı faaliyeti sonucunda 1994 yılı Nisan ayında 600.000.000.- lira zarar beyan etmiştir. Şirket bu yıla ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu maddesine göre 1.200.000.000.- lira Devlet tahvili faizini indirim konusu yapmıştır.











Ticari bilanço kârı (Zararı) ..................................................................
(-) 600.000.000.-TL.
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesine 
göre indirilen Devlet tahvili faiz geliri ....................................................
(-) 1.200.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ....................................................................
(-) 1.800.000.000.-TL.
Asgari kurumlar vergisi matrahı ..........................................................
Yok


Bu Kurumun, 1993 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi ve asgari kurumlar vergisi matrahı oluşmamıştır.

Anılan Kurum 1994 yılına, ticari faaliyetinden 600.000.000.-lira ve Devlet tahvili faiz geliri indiriminden 1.200.000.000.- lira olmak üzere toplam 1.800.000.000.- lira zarar devretmiştir.

Kurumun, 1994 yılı ticari bilanço kârı 3.000.000.000.- liradır. Bu yıl için indirim konusu yapabileceği 700.000.000.-lira yatırım indirimi bulunmaktadır. Bu Kurumun 1994 yılı beyanına göre ödeyeceği % 20 oranlı kurumlar vergisi aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.





































Ticari bilanço kârı (Zararı) ........................................................
3.000.000.000.-TL.
İndirimler
- 2.500.000.000.-TL.
_ Geçmiş yıl zararları ............................................................1.800.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi....................................................................   700.000.000.-TL.
 2.500.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı .........................................................
500.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi .....................................................................
125.000.000.-TL.
(500.000.000 x % 25 =) 
Fon payı ...............................................................................
12.500.000.-TL.
(125.000.000 x % 10 =) 
Ticari bilanço kârı ...................................................................
3.000.000.000.-TL.
Geçmiş yıl zararı ....................................................................
(-) 600.000.000.-TL.
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ...........................
2.400.000.000.-TL.
(% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .....................................................
480.000.000.-TL.
(2.400.000.000 x % 20 =) 
Fon payı ................................................................................
48.000.000.-TL.
(480.000.000 x % 10 =) 



Geçmiş yıl zararları, gider olarak hasılattan indirilmektedir. Ancak bu işlem kurumlar vergisi beyannamesinde yapılmaktadır. Geçmiş yıl zararlarının ticari faaliyetten doğan kısmı % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemiş, 1993 yılında uygulanan Devlet tahvili faiz gelirleri indiriminden doğan kısmı ise matraha dahil edilmiştir.

III- FİNANSMAN FONU

a) Finansman Fonunun Hesaplanması

Safi kurum kazancından ayrılacak finansman fonu tutarı, ilgili yılın kurumlar vergisi matrahının % 25 i ve o yıl yapılacak yatırım tutarı ile sınırlandırılmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde sözü edilen "kurumlar vergisi matrahı" ifadesinden, o yıl ayrılacak finansman fonunun düşülmesinden sonra kalan tutarın anlaşılması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, safi kurum kazancı, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre belirlenmektedir. Bu kâra, kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmekte ve indirim ve istisnaların uygulanmasından sonra kurumlar vergisi matrahına ulaşılmaktadır. Öte yandan, bir önceki yıl safi kurum kazancından finansman fonu olarak ayrılan hesap dönemi sonunda safi ifade ile kurumlar vergisi matrahı bir önceki yıl ayrılan finansman fonu tutarını da içermektedir. Bu nedenle, bir önceki yıl dönemi sonunda safi kurum kazancına eklenen finansman fonu tutarı üzerinden de cari yılda finansman fonu ayrılmaktadır.

Bu açıklamalara göre, cari yılda ayrılacak finansman fonu, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre tespit edilen safi kurum kazancına kanunen kabul edilmeyen giderlerin ve bir önceki yıl ayrılan finansman fonunun ilavesi ve gerekli indirim ve istisnaların uygulanması sonucu bulunan kurumlar vergisi matrahının % 25'ini aşamayacaktır. Bu oran, finansman fonu düşülmeden önceki safi kurum kazancının, başka bir ifade ile ticari kâra kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesi ve indirim ve istisnaların uygulanması sonucu kalan tutarın % 20'sine tekabül etmektedir. Bu nedenle, ilgili yılda % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödenmesi halinde, o yıl safi kurum kazancından ayrılacak finansman fonu da bu orana göre hesaplanan kurumlar vergisi matrahının % 25'ine tekabül eder.

Finansman fonunun, kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihten önce T.C. Merkez Bankasında açılacak her an paraya çevrilebilir. Devlet tahvili hesabına yatırılması gerekmektedir. Cari yıl safi kurum kazancından ayrılan finansman fonu, mutlak bir istisna ve indirim olmayıp bir hesap döneminde verginin ertelenmesine yönelik bir müessese olduğundan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan % 20 oranlı kurumlar vergisine ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaması gerekir.

Öte yandan, bir önceki yıl kurum kazancından finansman fonu olarak ayrılan meblağ, hesap dönemi sonunda kurum kazancına eklendiğinden kurumlar vergisi matrahına dahil olmaktadır. İlgili yılda % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödenmesi halinde de indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı esas alındığından, bir önceki yıl kurum kazancından ayrılan finansman fonu, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmiş ve vergilendirilmiş olmaktadır.

ÖRNEK

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 ve 1995 yılları safi kurum kazancından ayırmış olduğu finansman fonu aşağıda hesaplanmıştır.















1994 Yılı İle İlgili Veriler 
Kurum kazancı ............................................................................
50.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
2.000.000.000.-TL.
İştirak kazançları .........................................................................
10.000.000.000.-TL.
Yatırım harcaması .......................................................................
200.000.000.000.-TL.
Uygulanan yatırım indirimi oranı ....................................................
% 20
1993 yılı kurum kazancından ayrılmış olan finansman fonu tutarı ......
5.000.000.000.-TL.


Bu verilere göre, 1994 yılı vergilendirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.



















































Kurum kazancı ............................................................................
50.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
2.000.000.000.-TL.
Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
+ 5.000.000.000.-TL.
Toplam .......................................................................................
57.000.000.000.-TL.
İndirimler ....................................................................................
50.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı istisnası ........................................................... 10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ........................................................................+ 4.000.000.000.-TL.
(200.000.000.000 x % 20 =) 
  50.000.000.000.-TL.
Safi kurum kazancı .....................................................................
7.000.000.000.-TL.
Cari yılda ayrılan finansman fonu ..................................................
(-)1.400.000.000.-TL.
(7.000.000.000 x % 20 =) 
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
5.600.000.000.-TL.
% 25 Kurumlar vergisi .................................................................
1.400.000.000.-TL.
(5.600.000.000 x % 25 =) 
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ...............................
57.000.000.000.-TL.
İştirak kazancı istisnası ..............................................................
(-) 10.000.000.000.-TL.
Kalan ........................................................................................
47.000.000.000.-TL.
Finansman fonu .........................................................................
(-) 9.400.000.000.-TL.
(47.000.000.000 x % 20) 
(37.600.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ............................................ 
(47.000.000.000 - 9.400.000.000) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi ........................................................
37.600.000.000.-TL.
(37.600.000.000 x % 20)
7.520.000.000.-TL.




Bu hesaplamalara göre anılan kurum, 1994 yılı için % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödeyeceğinden cari yılda ayrılacak finansman fonunun da bu orana göre hesaplanan verginin matrahı üzerinden hesaplanan miktar (9.400.000.000.-TL) olması gerekmektedir.





















1995 Yılı İle İlgili Veriler 
_ Kurum kazancı ............................................................................
100.000.000.000.-TL.
_ Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
5.000.000.000.-TL.
_ Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
9.400.000.000.-TL.
_ Yatırım harcaması ........................................................................
50.000.000.000.-TL.
_ Uygulanan yatırım indirimi oranı .....................................................
% 20
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı....................................
1.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı .............................................................................
3.400.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ............................................................................
10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 

Bu verilere göre, 1995 yılı vergilendirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.























































1995 Yılı İle İlgili Veriler 
Kurum kazancı ............................................................................
100.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
5.000.000.000.-TL.
Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
9.400.000.000.-TL.
Toplam .......................................................................................
114.000.000.000.-TL.
İndirimler ....................................................................................
(-) 14.400.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu katılma 
belgesi kâr payı ..........................................................................  1.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı istisnası ...........................................................  3.400.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi .......................................................................10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 
Safi kurum kazancı .....................................................................
100.000.000.000.-TL.
Cari yılda ayrılan finansman fonu ..................................................
(-)20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 x % 20 =) 
( 80.000.000.000 x % 25 =) 
% 25 oranlı kurumlar vergisi matrahı .............................................
80.000.000.000.-TL.
% 25 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
20.000.000.000.-TL.
(80.000.000.000 x % 25 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ...............................
114.400.000.000.-TL.
İştirak kazançları istisnası ...........................................................
(-) 3.400.000.000.-TL.
Kalan ........................................................................................
111.000.000.000.-TL.
Finansman fonu .........................................................................
22.200.000.000.-TL.
(111.000.000.000 x % 20 =) 
( 88.800.000.000 x % 25 =) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ............................................
88.800.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ........................................................
17.760.000.000.-TL.
( 88.000.000.000 x % 20 =) 



Bu örnekte kurum, daha yüksek tutara tekabül eden % 25 orana göre hesaplanan 20.000.000.000.-TL. lık kurumlar vergisi ödeyeceğinden, finansman fonunu da 100.000.000.000.-TL. lık safi kurum kazancı üzerinden 20.000.000.000.-TL olarak ayıracaktır.

IV _ GEÇİCİ VERGİ

a) Kurumlar Vergisi Beyannamesi Üzerinden Hesaplanacak Geçici Vergi

Kurumlar vergisi mükellefleri, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ncı maddesi gereğince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödemektedirler.

Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ıncı maddesinde % 50 olarak yer alan geçici vergi oranı, 30.12.1993 tarihli ve 93/5141 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurumların 1.1.1994 tarihinden itibaren verilecek kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan kurumlar vergisi üzerinden tahakkuk ettirilecek geçici vergiler için % 70 olarak yeniden tespit edilmiştir. Buna göre, kurumlar, 1994 yılı kurum kazançlarına ilişkin olarak verecekleri kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan kurumlar vergisine % 70 oranını uygulamak suretiyle geçici vergilerini hesaplayacaklardır.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, kurumların ödeyecekleri kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamayacaktır. Bu nedenle, kurumların % 20 oranlı kurumlar vergisi ödemeleri halinde, cari yıla ait geçici verginin de bu tutara % 70 oranının uygulanması suretiyle hesaplanması gerekmektedir.

b) Üçer Aylık Bilanço ve Gelir Tablolarına Göre Hesaplanan Kazançlar Üzerinden Ödenecek Geçici Vergi

ba) Geçici Verginin Hesaplanması

Bilindiği üzere , Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesine 3946 sayılı Kanunla eklenen bir fıkra hükmü ile kurumlar vergisi mükellefleri dilerlerse geçmiş hesap dönemine ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesapladıkları kurumlar vergisinin % 70'i yerine, ilgili hesap dönemlerinde üçer aylık bilanço ve gelir tablolarına göre hesaplayacakları kazançların % 25'ini geçici vergi olarak ödeyebileceklerdir.

Mükellefler, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere üçer aylık dönemlere ilişkin kazançlarını, dönem sonlarındaki kazanç tespitine ilişkin usul ve esaslara göre belirleyeceklerdir. Ancak, mükellefler, dönem sonu işlemlerinden olan amortisman ayırma, yeniden değerleme, alacak ve borç senetleri için reeskont hesaplama gibi işlemler ile istisnaları ihmal edebilecekler ve bu suretle üçer aylık dönemlere ait kazançlarını belirleyebileceklerdir. İsteyen mükelleflerin sözü edilen dönem sonu işlemlerini yaparak üçer aylık dönemlere ait kazançlarını hesaplayabilecekleri tabiidir. Bu şekilde yapılan hesaplama sırasında, yeniden değerleme oranı belli olmayan ilk üç döneme ait kazancın tespitinde, bir önceki yıl için ilan edilmiş yeniden değerleme oranı kullanılabilecektir. Bu durumda, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin hesap dönemi başındaki yeniden değerlenmiş bedellerine yeniden değerleme oranının tatbik edilmesi suretiyle bulunacak tutarın döneme isabet eden kısmı esas alınarak yeniden değerleme uygulaması yapılacaktır. Hesap döneminin son üç aylık döneme ilişkin kazancın tespitinde ise o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı dikkate alınacaktır. Dövize dayalı borç ve alacakların bulunması halinde, mükellefler üçer aylık dönemlerde işlemlerin yapıldığı ticari bankaların alış kurlarına göre bu alacak ve borçlarını değerleyebilirler. Ancak üçer aylık dönemlere ait geçici vergi, bu dönemlerde ortaya çıkan kazancın belli bir oranı olarak hesaplanacağından % 20 oranlı kurumlar vergisi hesaplanmayacaktır.

Bu açıklamalara göre mükellefler, dönem sonunda kazanç tespitine ilişkin olarak yapabildikleri tüm işlemleri üçer aylık kazançlarının tespitinde de yapabileceklerdir: Ancak bu mükelleflerin indirilebilecek giderlerin üç aylık dönemi ilgilendiren kısımlarını hasılattan indirebilecekleri hususunu gözönünde bulundurmaları gerekir.

Üçer aylık bilanço ve gelir tablolarına göre hesaplanan kazançlar üzerinden geçici vergi ödeme usulünü seçen mükellefler, geçmiş yıllardan devreden ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla safi kurum kazancının tespitinde hasılatlarından indirilebilen yıllık dönemlere ilişkin zararları, üçer aylık dönemlere ait kazancın tespitinde indirim konusu yapamayacaklardır. Ancak, içinde bulunulan yıllık hesap döneminde üçer aylık mali tablolara göre meydana gelen mali zararların müteakip üçer aylık hesap dönemine ait kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

ÖRNEK

(A) Limited Şirketi'nin 1.1.1995-31.3.1995 dönemine ilişkin kazancı 1.000.0000.000.- liradır. Bu gelirin 400.000.000- lirası (A) tipi yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilen kâr payından oluşmaktadır. Mükellefin geçmiş yıl mali tablolarına göre doğan 200.000.000.- lira geçmiş yıl zararı mevcuttur.

Kurumun amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin üç aylık hesap dönemi başındaki yeniden değerlenmiş değeri 8.000.000.000.-liradır. Yeniden değerleme yapan ve % 20 oranını esas alarak amortisman uygulayan bu kurumun üç aylık döneme ait geçici vergi matrahı ve geçici vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.











1.1.1995- 31.3.1995 dönemine ait veriler  
_ Amortismana tabi iktisadi kıymetin 
üç aylık dönem başındaki değeri .....................................................
8.000.000.000.-TL.
_ Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin üç aylık 
dönem sonundaki yeniden değerlenmiş değeri .................................
10.152.000.000.-TL.


Bu değer, aşağıdaki gibi hesaplanabilecektir.































ktisadi kıymetin

üç aylık dönem

başındaki değeri
 İktisadi kıymetin üç

aylık dönem başındaki değeri
x
Önceki yıl uygulanan yeniden değerleme oranı 
+
 
 
4
 
(8.000.000.000+
8.000.000.000 x % 107.6)
=10.152.000.000.-TL. 
  
4
   
_ Üç aylık döneme ait amortisman tutarı ..............
507.600.000.-TL.
 
  
(10.152.000.000 x % 20 =)
   
  
4
   
_ Dönem kurum kazancı ....................................
1.000.000.000.-TL.
 
_ Dönem amortisman tutarı ................................
(-) 507.600.000.-TL.
 
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı ......
(-) 400.000.000.-TL.
 
_ Geçici vergi matrahı ........................................
92.400.000.-TL.
 
_ Geçici vergi tutarı ...........................................
23.100.000.-TL.
 
(92.600.000 x % 25 =)  
      



Görüldüğü gibi, geçmiş yıl mali tablolarına göre meydana gelen indirilebilecek nitelikteki 200.000.000.-liralık geçmiş yıl zararları üç aylık dönem kazancından indirilmemiştir. Ancak kurum kendi isteği ile yatırım fonları katılma belgesi gelirlerine ilişkin istisna ve dönemsel amortisman paylarını uygulamayı tercih etmiştir. Tercih edilen hususlara, geçici verginin aynı yöntemlerle hesaplandığı diğer üçer aylık döınemlerde de esas birliğinin sağlanması bakımından uyulması zorunludur.

bb) Geçici Verginin Beyanı

Üçer aylık dönemler halinde geçici vergi ödeme usulünü seçen mükellefler hesapladıkları geçici vergilerini, ilgili hesap dönemini (Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık) takip eden ayın 20'nci günü akşamına kadar kurumlar vergisi bakımından bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edecekler ve aynı süre içinde ödeyeceklerdir. Mükellefler verecekleri bu beyannameye bu döneme ilişkin bilanço ve gelir tablolarını eklemek zorundadırlar. Bu usulü seçen mükellefler iki yıl geçmeden bu usulden dönemezler. Özel hesap dönemine tabi kurumlarda üçer aylık dönemler, özel hesap döneminin başladığı aydan itibaren hesap edilecektir. Bu usulü seçen mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili bölümünü işaretleyecekler ve beyannamenin geçici vergi ile ilgili satırlarını doldurmayacaklardır.

bc) Yıl İçinde Tevkif Suretiyle Ödenen Gelir Vergisinin Ödenecek Geçici Vergiden Mahsubu

Gerçek usulde tespit edilen ticari kazanç üzerinden veya kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlara ilişkin gelirler üzerinden cari yıl içinde Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanununa göre kesilmiş olan vergilerin, belgelendirilmek kaydıyla üçer aylık dönemler itibariyle tahakkuk eden geçici vergi tutarından mahsup edilmesi gerekir. İlgili olduğu üç aylık dönemde mahsup edilemeyen tevkifat tutarının, müteakip üç aylık dönemlere ait geçici vergi tutarlarından mahsup edilebileceği tabiidir.

bd) Üçer Aylık Dönemlere İlişkin Geçici Verginin Mahsubu

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesinin beşinci fıkrasında, "Bir önceki takvim yılında tahakkuk eden geçici vergi yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, içinde bulunulan yıla ilişkin olarak ödenecek geçici vergiye, artan kısmı diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı, mükellefin o yıl sonuna kadar yazılı olarak talep etmesi halinde kendisine, red ve iade edilir" denilmektedir.

Bu hükme göre, mükelleflerin üçer aylık dönemler itibariyle verecekleri bilanço ve gelir tabloları uyarınca tahakkuk eden geçici vergiler toplamının, ilgili olduğu hesap dönemine ait gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi gerekir. Mahsup edilemeyen tutarlar mükellefin varsa diğer vergi borçlarından mahsup edilir. Mükellefin mahsup edilecek vergi borcu bulunmaması halinde ise iade edileceği tabiidir. Bununla birlikte sözkonusu tutarın, mükellefin istemesi halinde müteakip üçer aylık dönemlerin geçici vergilerinden mahsup edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

ÖRNEK

(X) Anonim Şirketi 1995 yılına ait geçici vergi için üçer aylık dönemler itibariyle ödeme usulünü seçmiştir. Bu usulde ödenen geçici vergilerin hesaplanması ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde mahsubu aşağıdaki şekilde olacaktır.



















1.1.1995-31.3.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
300.000.000.-TL.
Üç aylık dönemde elde edilen mevduat faizlerinden 
sorumlularca yapılan gelir vergisi tevkifatı ........................................
20.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
300.000.000.-TL.
Hesaplanan geçici vergi tutarı ........................................................
75.000.000.-TL.
(300.000.000 x % 25 =) 
Ödenecek geçici vergi ..................................................................
55.000.000.-TL.
(75.000.000 - 20.000.000) 













1.4.1995-30.6.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı (zarar) .........................
(-) 100.000.000.-TL.
Üç aylık dönem içinde kurum kazançlarından 
yapılan gelir vergisi tevkifatı ..........................................................
30.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ....................................................................
Yok.
Mahsup edilemeyip devreden tevkifat tutarı ....................................
30.000.000.-TL.












































1.7.1995-30.9.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
150.000.000.-TL.
Üç aylık dönem içinde elde edilen özel sektör 
tahvil faizlerinden sorumlularca yapılan 
gelir vergisi tevkifatı .......................................................................
25.000.000.-TL.
Önceki üç aylık dönemde mahsup edilemeyen 
tevkifat tutarı ................................................................................
30.000.000.-TL.
Önceki dönemden devreden zarar ..................................................
100.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
50.000.000.-TL.
(150.000.000 - 100.000.000) 
Hesaplanan geçici vergi ................................................................
12.500.000.-TL.
(50.000.000 x %25 =) 
Tevkifat yoluyla ödenen ergiler ......................................................
(-) 55.000.000.-TL.
_ 1.4.1995-30.6.1995 döneminde 
yapılan tevkifat ............................................................................30.000.000.-TL.
_ 1.7.1995-30.9.1995 döneminde 
yapılan tevkifat ............................................................................25.000.000.-TL.
 55.000.000.-TL.
Mahsup edilemeyen ve sonraki döneme devreden 
tevkifat tutarı ...............................................................................
42.500.000.-TL.
Ödenecek geçici vergi .................................................................
Yok




















1.10.1995-31-12-1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
500.000.000.-TL.
Önceki üç aylık dönemlerden devreden gelir vergisi tevkifatı
42.500.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
500.000.000.-TL.
Hesaplanan geçici vergi tutarı ........................................................
125.000.000.-TL.
(500.000.000 x % 25 =) 
Önceki dönemde mahsup edilemeyen gelir vergisi tevkifatı
(-) 42.500.000.-TL.
Ödenecek geçici vergi ..................................................................
82.500.000.-TL.
(125.000.000 - 42.500.000) 



c) Geçici Verginin Eksik Beyanı Halinde Yapılacak İşlemler

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesine 3946 sayılı Kanunla eklenen dördüncü fıkrada,"Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Ancak yıllık beyanname süresi geçtikten sonra geçici verginin aslı aranmaz, bu vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanır." denilmektedir.

Bu hüküm, 47 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere, 1994 ve müteakip yıllarda verilmesi gereken gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde eksik beyan edildiği belirtilen gelir veya kurumlar vergisi için geçerlidir. Ancak, yıllık beyanname verme süresinin sona ermesinden sonra geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, re'sen veya ikmalen tarhedilecek geçici verginin mahsup dönemi geçtiğinden, geçici verginin aslı aranılmayacaktır. Bu durumda geçici verginin, ödenmesi gerektiği tarihten kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilmesi gerektiği tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre uygulanması gereken cezalar da aranacaktır.

Yıllık beyannamede mahsup edileceği döneme kadar üç aylık dönemler için ikmalen veya re'sen geçici vergi tarhiyatı yapılabileceği gibi ceza ve gecikme faizi de aranacaktır. Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmesinden sonra ise geçici verginin aslı aranmayacaktır.

V _ VERGİ TEVKİFATI

A _ Gelir Vergisi Kanununun 75 inci Maddesinin İkinci Fıkrasının 4 Numaralı Bendinde Tanımlanan Menkul Sermaye İradı Üzerinden Yapılacak Vergi Tevkifatı

1. Tevkifatın Kapsamı

Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değişen 4 numaralı bendine göre, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı olarak nitelendirilmiştir. Ancak, sözü edilen 4 numaralı bendin parantez içi hükmü gereğince iştirak kazançları ile Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 8 inci maddesinin 6 numaralı bendine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan yatırım fonları katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin kâr payları ve yatırım indirimi menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmemiştir.

Yukarıda sözü edilen menkul sermaye iradı tutarının tespitinde, mali kardan hareket edilecektir. Bilindiği üzere, kurumlar vergisinin hesaplanlanmasına esas alınan safi kurum kazancı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 maddesine göre tespit edilmektedir. Sözü edilen madde hükmüne göre safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanmaktadır.

Kurumlar vergisine matrah olan safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan giderler hasılattan indirilmektedir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesi i1e Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmemektedir.

Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde belirtilen menkul sermaye iradının tespitinde, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenen ve indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım dikkate alınacaktır. Dolayısıyla menkul sermaye iradının tayininde çeşitli kanunlar gereğince matrahtan indirilmesi kabul edilmeyen giderler safi kurum kazancına ekleneceğinden sözkonusu giderlerin menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Menkul sermaye iradı sayılan bu tutar, aynı Kanunla değişen 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca dağıtılsın dağıtılmasın kurum bünyesinde tevkifata tabi tutulmuştur.

1994 ve müteakip hesap dönemlerine ilişkin olarak beyan edilecek menkul sermaye iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulacak veya tutulmayacak olan kurumlar vergisinden müstesna kazançlar aşağıda sayılmıştır.

a) Gelir Vergisi Kanununun 75/4 Maddesi Kapsamına Dahil Olan Müstesna Kazançlar

_ Turizm hasılatı istisnasına isabet eden kazanç.

_ Kurumların rüçhan hakkı kupon satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

_1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 18 inci bendi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin 1992 ve 1993 yıllarında vadeli olarak satışından doğan kazançların 1994 yılında sermayeye eklenen kısmı.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senedi ile portföyünde en az % 25 oranında hisse senedi bulunduran yatırım fonlarına ait katılma belgelerinin alım satımından elde ettikleri ve beş yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesi uyarınca istisna süresi sona erinceye kadar geçici bir süre için uygulanan devralınan kurumlara ilişkin zarar indirimi ile özel kanunlar gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar.

b) Gelir Vergisi Kanununun 75/4 Maddesi Kapsamına Dahil Olmayan Müstesna Kazançlar

_ İştirak kazançları.

_ Kooperatiflerce dağıtılan risturnlar.

_ Yatırım indirimi.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıkları ve risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kâr payları.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesine göre istisna süresi sona erinceye kadar uygulanan eğitim, sağlık ve spor tesislerinin işletilmesinden elde edilen kazançlar.

_ Kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançlar.

_ 3332 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince bankaların iştirak paylarının halka arzından elde ettikleri kazançlar.

2. Gelir Vergisi Kanununun 75/4 ve 94/6-b Maddelerinin Uygulanmasında Özellik Arzeden Hususlar

a) Geçmiş Yıl Zararları

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre geçmiş yılların mali bilançolarına göre doğmuş olan zararlar beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla safi kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilmektedir. Bu indirimin yapılabilmesi için geçmiş yıl zararlarının bilançolarda ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. Buna göre, beş yıldan fazla nakledilmemiş olan geçmiş yıl zararları mali kârın tespitinde indirim konusu yapılacağından gelir vergisi tevkifatı matrahına da dahil edilmemiş olacaktır. Beş yıldan fazla nakledilen geçmiş yıl zararları ise safi kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmayacağından, bu zararların tevkifat matrahından indirilmesi de sözkonusu olmayacaktır.

b) Yurt Dışı Faaliyetlerinden Doğan Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine 3380 sayılı Kanunla eklenen hükme göre, kurumların yurtdışı faaliyetlerinden doğan zararlarının Türkiye'de beyan edilen kazançlarından gider olarak indirilebilmesi mümkündür. Ancak, bu zarar indiriminin yapılabilmesi için faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlarca incelenip rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiyede'ki ilgili vergi dairesine verilmesi şarttır. Sözkonusu zarar indirimiyle ilgili usul ve esaslar 34 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, anılan Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan yurt dışı faaliyetten doğan zararlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifat matrahından da indirilmiş olacaktır.

c) Devralınan Kurumlara İlişkin Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanununa 3946 sayılı Kanunla eklenen geçici 22 nci maddenin (b) bendi gereğince, 1.1.1994 tarihinden önce Kurumlar Vergisi Kanununun devir hükümlerine göre devir alınan kurumlara ait zararlar, 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla 1993 ve müteakip yıl kazançlarından indirim konusu yapılabilmektedir. Bu indirim, devralınan kuruma ait zarar tutarının kurumlar vergisi beyannamesinde istisnalar arasında gösterilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde tanımlanan menkul sermaye iradının matrahı indirim ve istisnalardan önceki tutar olacağından, devralınan kurumlara ait olup indirim konusu yapılan zararlara isabet eden kazanç tutarı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevkifatına tabi olacaktır.

d) İhtiyatlar ve Muhtemel Zarar Karşılıkları

Bilindiği üzere kurumlar, Türk Ticaret Kanunu, Bankalar Kanunu, özel kanunlar veya ana sözleşmeleri gereğince yedek akçe ayırmak zorundadırlar. Türk Ticaret Kanununa göre ayrılması zorunlu olan yedek akçeler, bu Kanunun 466 ncı maddesinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ödenmiş sermayenin yirmide birini buluncaya kadar her yıl safi kârın % 5'i oranında birinci tertip yedek akçe ayrılır. Birinci tertip yedek akçe dışında pay sahipleri için % 5 kâr payı ayrıldıktan sonra ayrıca, pay sahipleriyle kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılmasına karar verilen kısmın onda biri oranında da ikinci tertip yedek akçe ayrılmaktadır.

Bankalar Kanununun 32 nci maddesinin 1 numaralı fıkrası gereğince bankalar, Türk Ticaret Kanununun ve ana sözleşmelerinin ayrılmasını zorunlu kıldığı yedek akçelerden başka yıllık safi kârlarının % 5'i oranında ödenmiş sermayeleri tutarına ulaşıncaya kadar muhtemel zararlar karşılığı olarak karşılık ayırmak zorundadırlar. Aynı maddenin 3 numaralı fıkrasında ise Bakanlar Kurulu, bankalarca verilen kredilerin durum ve özelliklerini gözönünde bulundurarak doğabilecek muhtemel zararlar için karşılık ayrılmasına karar vermeye yetkili kılınmıştır. Aynı fıkrada, "Bankaların, Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ayırmak zorunda kaldıkları karşılıkların teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımları, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir." hükmü yer almaktadır.

Bankaların ayıracakları bu karşılıklar hakkında 85/10128 ve 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları yayımlanmıştır. Bakanlar Kurulunun 88/12937 sayılı Kararının 4 üncü maddesinde, Bu Karar uyarınca ayrılacak karşılıkların tamamı bankalarca gider yazılır. Bu Kararın uygulanmasında nakit, hamiline yazılı mevduat sertifikası, Devlet iç borçlanma senedi, gelir ortaklığı senedi, borsaya kote edilmiş hisse senedi ve tahvil rehni şeklindeki teminatlı alacaklar dışında kalan alacaklar için gider yazılan meblağlar, kurumlar vergisi yönünden de gider sayılır." denilmiştir.

Vergi Usul Kanununun 288 inci maddesinde karşılığın tanımı yapılmış, 323 üncü maddesinde de alacakların şüpheli hale gelmesinin şartları açıklanmıştır. Vergi Usul Kanununun sözkonusu hükümlerine göre teminatlı alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması, anılan Kanunda veya diğer kanunlarda özel bir hüküm olmadıkça ayrılan karşılıkların gider yazılması mümkün değildir.

Öte yandan, Bankalar Kanununun 32 nci maddesinde, Bakanlar Kurulu kararına göre ayrılan karşılıkların sadece teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımlarının kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edileceği hükme bağlandığından, bu Kanuna göre çıkarılan 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, teminatlı alacaklar için ayrılan karşılıklar bankaca ticari kâr-zararın tespitinde gider olarak indirilebilmekte, vergi matrahına esas alınacak mâli kârın tespitinde ise hasılattan indirilmesi kabul edilmemektedir.

Buna göre, bankaların teminatlı alacakları için ayırdıkları karşılıklar mali kâra dahil edileceğinden, gelir vergisi tevkifatı matrahına da dahil olmuş olacaktır.

4.5.1988 tarih1i ve 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın "Kanuni takip" başlıklı 2/e maddesinde, "Bu Karar'ın uygulanmasında, idari takibe intikal ettirildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde kısmen veya tamamen tahsil edilmemesi halinde, alacağın tahsil edilmeyen kısmı bu süre için tahakkuk ettirilecek kredi faiziyle birlikte kanuni takipteki krediler hesabına alınır. Bu hesaplara temerrüt faizleri dışında faiz yürütülemez; tahakkuk ettirilen faizler nakden tahsil edilmediği sürece gelir yazılmaz." denilmektedir. Bu hüküm, ticari kâr-zararın tespiti ile ilgili olup, mali kâr zararın tespiti ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi ile bu maddenin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tespiti ile ilgili hükümleri gereğince sözkonusu faizlerin tahakkuk tarihi itibariyle hasılata intikal ettirilmesi gerekir.

Diğer taraftan, sigorta şirketlerince ayrılan sigorta teknik ihtiyatları, bilanço gününde hükmü devam etmekte olan sigorta sözleşmelerinin gerektirdiği muallak hasarlara mahsus tazminat karşılıkları ve cari muhataralara mahsus ihtiyatlar ile hayat sigortaları riyazi ihtiyatları karşılık olarak ayrılmaktadır.

Yukarıda açıklanan ihtiyat ve karşılıklardan sigorta şirketlerince ayrılan sigorta teknik ihtiyatları, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 4 numaralı bendi, bankalarca ayrılan karşılıkların teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımları ise Bankalar Kanununun 32 nci maddesinin 3 numaralı bendi uyarınca kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilmektedir. Teminatlı krediler için ayrılan karşılıklar ile yukarıda belirtilen diğer yedek akçelerin ise kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir.

Buna göre, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayan yedek akçe ve karşılıkların Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifatın matrahından indirilmesi sözkonusu olmamaktadır.

e) Kurumların Geçmiş Yıl Kârlarından Ayırdıkları İhtiyat Akçeleri ve Banka Provizyonlarının Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 ve geçici 13 üncü maddelerinde, kurumların geçmiş yıl kârlarından ayırdıkları yedek akçe ve banka provizyonlarının dağıtılması halinde, dağıtımın yapıldığı yılın kurumlar vergisi matrahına eklenmesi öngörülüyordu. Sözkonusu geçici maddeler 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Buna göre, kurumların 1.1.1994 tarihinden önceki dönemlere ait ihtiyat akçeleri ve banka provizyonlarının bu tarihten sonra dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde bu unsurlar, kurumlar vergisi matrahına dahil edilemeyeceğinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifatın matrahına da girmeyecektir.

f) Bağış ve Yardımlar ile Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 6 numaralı bendinde;

_ Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanunu Medenisine göre kuru-lan vakıflara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların 20.000.- lirayı aşmamak üzere o yıla ait kurum kazancının yüzde ikisine kadar olan kısmı,

_ Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediye-lere veya köylere bağışlanan okul, kreş ve spor tesisleri ile 50 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 35 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere yurt ve sağlık tesislerinin (huzur ev-leri dahil) inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için ilgili kuru-luşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam etti-rebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar, bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardım-ların tamamı,

_ İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Yüksek Öğretim Kurumları Kanununa göre il-köğretim ve yüksek öğretim kurumlarına makbuz karşılığı yapılan nakit para bağışlarının tamamı,

kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak hasılattan indirilmektedir. Bu ne-denle, sözkonusu. bağış ve yardımlar kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapıla-cağından, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifa-tın matrahına da dahil olmayacaktır.

Kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılamayan bağış ve yardım-lar ile kanunen kabul edilmeyen diğer giderler, safi kurum kazancının tespitinde gider ola-rak indirilemediğinden sözü edilen gelir vergisi tevkifatı matrahı kapsamında değerlendi-rilmiş olacaktır. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde bağış ve yardımlar ile kanunen kabul edilmeyen giderlerin tevkifat mat-rahından indirilmesine ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Bu nedenle, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayan bağış ve yardımlar ile kanunen kabul edilmeyen giderlerin belirtilen tevkifatın matrahından düşülmesi sözkonusu değildir.

g) Fon Payının Gelir Vergisi Tevkifatı, Matrahından İndirilemeyeceği

Kurumlar vergisi mükelleflerince verilen yıllık veya özel beyannameler üzerinden ta-hakkuk ettirilen kurumlar vergisine göre hesaplanan fon payının gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilmeyeceği 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (IV/3-d) bölümünde açıklanmıştır.

h) Dar Mükellef Kurumlarda Gelir Vergisi Tevkifatı

Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde Türkiye'de elde ettiği kazançlarını yıllık veya özel beyanname ile beyan etmesi gereken dar mükellefiyete tabi kurumların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde belirti-len menkul sermaye iratları üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre gerekli vergi tevkifatını yapmaları gerekmektedir.

Dar mükellef kurumlarca yapılacak sözkonusu tevkifatın oranı ve matrahının tespiti hususlarında tam mükellef kurumlarla dar mükellef kurumlar arasında bir farklılık bulun-mamaktadır.

Öte yandan, dar müketlefiyete tabi kurumların ticari, zirai ve sair kazanç ve iratları dı-şında kalan kazanç ve iratları ile telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret ünvanı, alameti fa-rika ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devri ve temliki mukabilinde alınan bedeller Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi hükmü ile % 25 oranında kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulmuştur. Aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan parantez içi hü-kümle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendi uyarınca tevkifata tabi tutulan kazanç ve iratlardan bu madde hükmüne göre ayrıca tevkifat yapılmaması ön-görülmüştür.

Buna göre; kurumların, dar mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına dağıtmış olduk-ları kar paylarından Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince tevkifat yapmamaları gerekmektedir. Bu kurumların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi kapsamına dahil olmayan gelirlerinin bulunması veya bu bent kapsamına giren gelirleri bulunmakla birlikte menkul sermaye iradı matrahına Bakanlar Kurulu kararları gereğince (0) sıfır tevkifat oranının uygulanması nedeniyle aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevki-fatı ödememiş olmaları, dar mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına ödenen bu kâr pay-ları üzerinden tevkifat yapılmasını gerektirmemektedir.

ı) Dar Mükellefiyete Tabi Yabancı Ulaştırma Kurumlarında Gelir Vergisi Tevkifatı

Kurumlar Vergisi Kanununun 18 ve 19 uncu maddelerinde yabancı ulaştırma kurum-larının Türkiye'deki ulaştırma faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın tespitine ilişkin hü-kümler yer almaktadır. Bu hükümlere göre, yabancı ulaştırma kurumlarında kurumlar ver-gisi matrahı, Türkiye'de elde edilen hasılata ortalama emsal nispetlerinin uygulanması su-retiyle hesaplanmaktadır.

Bilindiği üzere, uygulanmakta olan ortalama emsal nispetleri, kara ulaşımında % 12; deniz ulaşımında % 15 ve hava ulaşımında ise % 5 tir. Sözkonusu ortalama emsal nispet-lerinin Türkiye'de elde edilen hasılatın brüt tutarına uygulanmasıyla kurumlar vergisi mat-rahına esas olan tutar bulunmaktadır. Bu kurumların gelir vergisi tevkifatı matrahının tes-pitinde, kurumlar vergisine matrah olan bu tutardan hareket edilecektir. Kurumlar vergisi matrahından ödenmesi gereken kurumlar vergîsinin düşülmesinden sonra kalan kısım gelir vergisi tevkifatı matrahı olacaktır.

ÖRNEK

Türkiye'de deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunan (A) yabancı ulaştırma kurumunun 1994 yılında Türkiye'de elde ettiği navlun hasılatı 5.000.000.000.- liradır Bu faaliyetten elde ettiği kazancı yıllık veya özel beyanname ile Türkiye'de beyan edeceğinden ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

















Türkiye'de elde edilen hasılat .........................................................
5.000.000.-TL.
Ortalama emsal nispeti .................................................................
% 15
Kurumlar vergisi matrahı ................................................................
750.000.000.-TL.
(5.000.000.000 x % 15 =) 
Kurumlar vergisi ...........................................................................
187.500.000.-TL.
(750.000.000 x % 25 =) 
Fon payı ......................................................................................
18.750.000.-TL.
(187.500.000 x % 10 =) 















Gelir Vergisi Tevkifatı 
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .........................................................
562.500.000.-TL.
(750.000.000 - 187.500.000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı tutarı .............................................................
112.500.000.-TL.
(562.500.000 x % 20 =) 
Fon payı .....................................................................................
11.250.000.-TL.
(112.500.000 x % 10 =) 



Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Bu Kanunun 18 ve 19 uncu maddelerine göre vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarında vergi oranını karşılıklı olmak şartıyla ülkeler itibariyle kara, deniz ve hava ulaştırma kurumları için ayrı ayrı veya topluca (0) sıfıra kadar indirmeye veya bu maddede yazılı oranın bir katını geçmemek üzere yeni bir oran tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir." denilmektedir.

Bu yetkiye dayanılarak karşılıklı olmak şartıyla Bakanlar Kurulu kararı ile gelir ve kurumlar vergisi oranı (0) sıfır olarak tespit edilmiş bulunan mukim ülkenin kurumlarının Türkiye'deki taşımacılıktan elde ettiği kurum kazançlarına, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde belirtilen vergi oranları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi için Bakanlar Kurulunca belirlenen oranlar yerine (0) sıfır oranı uygulanacaktır.

j) Finansman Fonu

Cari yıl safi kurum kazancından ayrılan finansman fonu sözkonusu menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmeyecek, önceki yıl kurum kazancından ayrılan finansman fonu ise sözü edilen irat kapsamında değerlendirilecektir.

k) Maliyet Artış Fonu ve Değer Artış Fonu

İstisna uygulaması olmamakla birlikte Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrasına göre gayrimenkul ve iştirak hisselerinin maliyet bedelinin artırılması sonucu vergilendirilmeyen kazanç tutarı gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil edilmeyecektir. Bu husus, Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca ayrılan değer artışı fonları için de geçerlidir. Bu fonların mevzuata aykırı şekilde işletmeden çekilmesi halinde çekildiği yılın menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirileceği tabiidir.

1. (B) Tipi Olarak Adlandırılan Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Katılma Belgeleri veya Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Payları

(B) tipi olarak adlandırılan yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarına ait katılma belgeleri ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları kurumlar vergisinden istisna edilmediğinden, anılan kâr payları safi kurum kazancı içinde yer almaktadır. Bu itibarla, sözü edilen kâr payları Gelir Vergisi Kanununun 75/4 üncü maddesi kapsamına dahil edilmiş olacaktır.

3. Gelir Vergisi Tevkifatı Oranı

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, bu madde kapsamına giren kazanç ve iratlarda tevkifat oranı % 25 olarak tespit edilmiştir. Ancak Bakanlar Kuruluna bu nispeti (0)'a kadar indirme veya bir katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.

Bakanlar Kurulu bu yetki çerçevesinde çıkardığı 30.12.1993 tarih ve 93/5148 sayılı, 14.2.1994 tarih ve 94/5307 sayılı kararnamelerle sözkonusu tevkifat oranını kazanç ve irat türleri itibariyle yeniden belirlemiştir. Anılan kararnameler çerçevesinde Gelir Yergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat oranı aşağıda açıklanmıştır.

a) Halka Açık Anonim Şirketlerde Vergi Tevkifatı Oranı

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 11 inci maddesinde, pay sahibi sayısının 100'den fazla olduğu herhangi bir şekilde tespit olunan anonim ortaklıkların hisse senetleri halka arzolunmuş sayılacağı ve bu ortaklıkların, halka açık anonim ortaklık hükümlerine tabi olacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Sermaye Piyasası Kanununa göre 31 Temmuz 1992 tarih ve 21301 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri I, No: 14 sayılı Tebliğ'de, halka arzedilecek hisse senetlerinin nominal değerleri toplamının, ortaklığın Sermaye Piyasası Kurulu'na başvuru tarihi itibariyle şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 ve fazlası veya tutar olarak en az 100.000.000.- lira ve fazlası olması gerektiği açıklanmıştır. Ancak Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin son fıkrasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre halka açık olduğu kabul edilen anonim şirketlerin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uygulaması açısından da halka açık anonim şirket olarak nitelendirilebilmesi için, halka arzedilen hisse senetlerinin, şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 olması şartı getirilmiştir.

Yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde halka açık anonim şirketlerin tanımı, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Sermaye Piyasası Kurulu, Sermaye Piyasası Kanununa göre;

aa) Hisse senetleri Kurul'a kayıt yaptırılarak halka arz edilmiş anonim şirketleri (tanımın açık ifadesi ile hisse senetleri borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem gören anonim şirketler ile hisse senetlerinin satın alınması için halka çağrıda bulunulan veya halkın kurucu olmaya ya da katılmaya çağrıldığı anonim şirketleri),

ab) Pay sahibi sayısının 100'ün üstünde bulunduğu herhangi bir şekilde tespit olunmakla kayıt için Kurul'a başvurmuş anonim şirketleri,

Kurul kaydına almakta ve bu şekilde Kurul kaydında bulunan şirketleri "halka açık anonim şirket" olarak kabul etmektedir.

Bu özellikleri taşıyan halka açık anonim şirketlerin, Kurumlar ve Gelir Vergisi Kanunları uygulaması açısından da halka açık anonim şirket sayılabilmesi için şirketteki gerçek kişi pay sahibi sayısının 100'ün üzerinde olması gerekmektedir. Ayrıca, halka arzedilen hisse senetlerinin şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 ve bunların da gerçek kişilere ait olması gerekmektedir.

Bu durumda olan şirketlerin kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alacakları bir yazı ile bu özellikleri taşıdıklarını belgelemeleri gerekmektedir.

Bu Tebliğde belirtilen şartları taşıyan halka açık anonim şirketlerin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre 30.12.1993 tarih ve 5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

b) Diğer Kurumlar

Halka açık olmayan anonim şirketler, eshamlı komandit şirketler, limited şirketler, iktisadi kamu müesseseleri, kurumlar vergisine tabi olan kooperatifler, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ile iş ortaklıkları diğer kurumlar arasında mütalaa edilecektir. Bunların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi kapsamında menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ve 30.12.1993 tarih ve 5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü Maddesinin 6/b Numaralı Bendine Göre Yapılacak Vergi Tevkifatında Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu Faizleri, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince Çıkarılan Menkul Kıymetlerden Sağlanan Gelirler İle Bu Menkul Kıymetlerin Alım-Satım Kazançları ve Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Katılma Belgeleri ve Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Paylarının Durumu

Bu konuyu 93/5148 ve 94/5307 sayılı Kararnameler çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

a) 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname Açısından

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararnamesi gereğince Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat, kurumların Devlet tahvili faizleri, Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı idaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerlerine isabet eden kısım için (0) sıfır olarak uygulanacaktır. Bu kısım, sözü edilen faiz ve gelirlerin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanacaktır. Anılan Kararnamede yer alan "hasılat" deyiminin kapsamı konusunda aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Sözkonusu Kararnamede yer alan gayrisafi hasılat, işletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan veya tahakkuk ettirilen değerler toplamı ile işletmenin esas faaliyeti dışındaki diğer faaliyetlerinden doğan temettü gelirleri, faiz, Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirleri, komisyon gelirleri, konusu kalmayan karşılıklar ve diğer gelirler ile hesap döneminden önceki dönemlere ait olağandışı gelirleri kapsamaktadır. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları ve vergi iadeleri ile hasılat olarak dikkate alınabilecek bütün gelir unsurları da bu tutarlara dahil edilecek, satışlar üzerinden hesaplanan katma değer vergisi dahil edilmeyecektir.

Bununla birlikte, gayrisafi hasılatın hesaplanmasında brüt satışlardan, satıştan iadeler, satış iskontoları ve satıcı tarafından alıcı adına yapılan sevk giderleri gibi unsurları indirmek gerekir. Bu işlemlerden sonra bulunan tutar, gayrisafi hasılat olarak dikkate alınacaktır.

Öte yandan Vergi Usul Kanununun menkul kıymetlerde değerlemeye ilişkin 279 uncu maddesinde, Türk ve yabancı esham ve tahvilatın alış bedeli ile değerleneceği hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, esham ve tahvilatın değerleme gününün kıymetine irca edilmesi (reeskonta tabi tutma) imkanı bulunmamaktadır.

Buna göre, işletmenin portföyünde bulunan ve alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilmesi gereken Devlet tahvili ve Hazine bonolarının faizlerinin vadesinde elde edildiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu durumda, sözkonusu menkul kıymet gelirleri, vadenin sona erdiği yılın gelirleri arasında gösterileceğinden, anılan yıla ilişkin kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında dikkate alınmış olacaktır.

Sözkonusu menkul kıymetlerin vadesi sona ermediği halde hesap dönemi sonu itibariyle reeskonta tabi tutulması ve ilgili yıla isabet eden faiz tutarının o yılın ticari kazancına dahil edilmesi halinde bu faizler, kurumlar vergisinin hesaplanmasına esas alınan mali kâra dahil edilmeyeceğinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranının hesaplanmasında da hasılata dahil edilmemiş olacaktır.

b) 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi Çerçevesinde Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı

14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6 ncı fıkrasının (b) bendinin sonuna aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

"(Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı idaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirleri, bu menkul kıymetlerin alım-satım kazançları ve bu kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile iktisap edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirler ile portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının (portföyünde döviz, altın ve diğer kıymetli madenler bulunanlar hariç), risk sermayesi yatırım fon ve ortaklıklarinın ve gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri ve hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının toplamının, indirim ve istisnalar (iştirak kazançları hariç) düşülmeden önceki kurum kazancı içindeki paylarına göre, bu bendin "b/i" ve 'b/ii" alt bentleri uyarınca yapılacak vergi tevkifat oranları 1994 yılı kazançlarına uygulanmak üzere aşağıda gösterilmiştir.
























Sözkonusu Gelirlerin

Kurum Kazancı İçindeki

Payı

Halka Açık Anonim

Şirketlerde Uygulanacak

Tevkifat Oranı

Diğer Kurumlarda

Uygulanacak Tevkifat

Oranı

a) % 5'iaşıyorsa
% 8.25
% 18.25
b) % 10'uaşıyorsa
% 6.30
% 16.30
c) % 15'iaşıyorsa
% 4.12
% 14.12
d) % 20'yiaşıyorsa
% 1.67
% 11.67
e) % 25'iaşıyorsa
% "0" sıfır
% 8.89
f) % 30'uaşıyorsa
% "0" sıfır
% 5.71
g) % 35'iaşıyorsa
% "0" sıfır
% 2.05
h) % 37,5'uaşıyorsa
% "0" sıfır
% "0" sıfır


Bu Kararnamenin uygulanması konusunda 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Vergi Tevkifatı" başlıklı VI/3-d bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

c) Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan Veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Kararnamelerle (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarna İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği(**)

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesine göre kurumlar vergisi, bu Kanuna göre tespit olunan kurum kazancından % 25 oranında alınmaktadır. Ancak, bu orana göre hesaplanan vergi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamamaktadır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değişen 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre dağıtılsın veya dağıtılmasın kurum bünyesinde gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

Ancak, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bentlerine göre kurumlar vergisinden istisna tutulan iştirak kazançları ile fon ve ortaklıkların (B tipi olarak adlandırılan fon ve ortaklıklar hariç) katılma belgeleri ve 'hisse senetlerinden elde edilen kâr payları ve yatırım indirimi menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmemek suretiyle tevkifat dışında bırakılmıştır.

Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat matrahına dahil olmayan gelir unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi indirim konusu yapılamayacağından, yatırım indirimi tutarı ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan fon ve ortaklıklara ait katılma belgelerinden elde edilen kâr paylarına isabet eden kurumlar vergisi (veya % 20 oranlı kurumlar vergisi) tevkifat matrahından indirilmeyecektir. Başka bir ifade ile indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergisi, gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacaktır.

ÖRNEK-1

Y. Anonim Şirketi'nin 1994 takvim yılı indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı 100.000.000.000.-liradır. Bu kurumun 80.000.000.000.- liralık yatırım indiriminden yararlanması halinde, ödeyeceği kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.





















Kurum kazancı ...........................................................................
100.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi............................................................................
(-) 80.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 - 80.000.000.000 =) 
Kurumlar vergisi ..........................................................................
5.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
2.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 































Gelir Vergisi Tevkifatı 
Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı içindeki payı 
(20/100) ....................................................................................
%20
Tevkifat matrahından indirim konusu yapılacak 
kurumlar vergisi tutarı
4.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 20) 
Kurum kazancı ...........................................................................
100.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi...........................................................................
(-) 80.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi ..........................................................................
(-) 4.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .........................................................
16.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı ....................................................................
3.200.000.000.-TL.
(16.000.000 000x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
320.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 



Görüldüğü gibi, tevkifat matrahına girmeyen yatırım indirimine isabet eden kurumlar vergisi, sözkonusu matrahın tespitinde düşülmemiştir.

ÖRNEK-2

(A) Limited Şirketinin 1995 yılı hasılat tutarı 200.000.000. lira, kurum kazancı ise 50.000.000.- liradır. 50.000.000.-lira kazancın 10.000.000.- lirası Devlet tahvili faizinden oluşmaktadır.

Bu kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.



















Kurum kazancı ...........................................................................
50.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizi ........................................................................
10.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizinin kurum hasılatına oranı ...................................
% 5
(10/200 =) 
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
50.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi ..........................................................................
12.500.000.-TL.
(50.000.000 x % 25) 
Fon payı ....................................................................................
1.250.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 



































93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Tevkifat 
"0" oranda tevkifata tabi Devlet tahvili faizine isabet 
eden kurumlar vergisi
625.000.-TL.
(12.500.000 x % 5 =) 
Kurum kazancı ..........................................................................
50.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahından  
indirilebilir kurumlar vergisi ..........................................................
11.875.000.-TL.
(12.500.000 - 625.000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .......................................................
38.125.000.-TL.
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı .................................
1.906.250.-TL.
(38.125.000 x % 5 =) 
Diğer tevkifat matrahı .................................................................
36.218.750.-TL.
(38.125.000 - 1.906.250 =) 
Gelir vergisi tevkifatı ...................................................................
7.243.750.-TL.
(36.218.750 x % 20=) 
Fon payı ...................................................................................
724.375.-TL.
(7.243.750 x % 10 =) 



d) Ortakları Arasında Kurumlar Vergisinden Muaf Kuruluşlar Bulunan Kurumlarda Vergi Tevkifatı

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında 3946 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle kurum kazancının % 25 oranında kurumlar vergisine tabi tutulması ve hesaplanan verginin kurum kazancından indirilmesinden sonra kalan tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür. Buna paralel olarak belli bir miktarı aşan kâr payının ve bunun 1/3 ü olan vergi alacağı tutarının gerçek kişilerce beyan edilmesi esası getirilmiştir.Beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden vergi alacağının mahsup edilmesinden sonra kalan tutar, ortağın ödeyeceği gelir vergisi olacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun vergi alacağını düzenleyen mükerrer 77 nci maddesinde, vergiden muaf olan veya kurumlar vergisinin konusuna girmeyen kuruluşlar (Dernek, vakıf ve kamu kurumları dahil) için vergi alacağı öngörülmemiştir. Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinde, kazancın dağıtılıp dağıtılmaması durumu önemli olmaksızın vergi tevkifatının yapılması, bu tevkifat açısından kurum ortaklarının niteliklerinin önemli olmadıklarını göstermektedir. Başka bir ifadeyle, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, ortakları arasında anılan Kanunda mükellefler arasında sayılmayan veya vergiden muaf tutulan tüzel kişi ortakların bulunması bunların ödemeleri gereken kurumlar vergisini veya Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca yapılan vergi tevkifatını etkilememektedir.

Öte yandan, yıllık veya özel beyanname veren kurumların, iktisadi kamu müessesesi, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler veya kooperatif niteliğinde olması da sözkonusu gelir vergisi tevkifatının yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Bu kurumların ortağının olup olmaması, sermayesinin tamamına Hazinenin sahip olması veya kâr dağıtılmasının mümkün olmaması gibi hususlar tevkifatın yapılması açısından önem arzetmemektedir. Dolayısıyla, anılan kurumların da sözkonusu gelir vergisi tevkifatını yapacakları tabiidir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin, 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre vergi tevkifatı yapılan kurum kazancının ortaklara dağıtılması durumunda, kurumlar vergisi mükellefi bulunmayan ortaklara isabet eden gelir vergisi tevkifatı red ve iade edilmeyecektir. Yapılan bu tevkifat, bu kurumlar için nihai vergi niteliğindedir.

e) Ödenecek Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanmasında 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamelerinin Uygulanması

Bilindiği üzere, 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranının, kurumların Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerine isabet eden kısmı için (0) sıfır olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu kısım, sözü edilen faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanacaktır. Anılan kararname hükmü, kurumların 1995 ve müteakip yıllarda elde edilecek gelirleri için uygulanacaktır.

1994 yılı hesap döneminde elde edilen kazançlar için 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hükümleri uygulanacaktır.

Buna göre, kurumların 1994 hesap dönemine ait Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak vergi tevkifatı tutarının, 94/5307 sayılı Kararname hükümlerine göre hesaplanması gerekmektedir. Aşağıda 93/5148 ve 94/5307 sayılı Kararname hükümlerine göre yapılan hesaplamalara ilişkin örneklere yer verilmiştir.

ÖRNEK-1

Dayanıklı tüketim malı imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (B) Anonim Şirketi'nin 1994 yılında bu faaliyetlerinden elde ettiği hasılat 10.000.000.000.- liradır. Bu kurumun aynı yılda 4.000.000.000.- lira Hazine bonosu faizi geliri bulunmaktadır. Kurumun 1994 yılı giderleri 8.000.000.000.-lira olup ayrıca, 2.000.000.000.- lira da yatırım indirimi hakkı vardır. Bu bilgilere göre ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.































Kurumlar Vergisi  
Hasılat .......................................................................................
14.000.000.000.-TL.
(10.000.000.000 + 4.000.000.000) 
Giderler ......................................................................................
(-) 8.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ...........................................................................
6.000.000.000.-TL.
(14.000.000.000 - 8.000.000.000) 
Yatırım indirimi............................................................................
(-) 2.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
4.000.000.000.-TL.
(6.000.000.000 - 2.000.000.000) 
Kurumlar vergisi ..........................................................................
1.000.000.000.-TL.
(4.000.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
1.200.000.000.-TL.
(6.000.000.000 x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
120.000.000.-TL.
(1.200.000.000 x % 10) 



Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

















































Hazine bonosu faizi gelirinin toplam hasılat 
içindeki oranı ...........................................................................
% 28.57
(4.000.000.000/14.000.000.000) 
"0" oranda tevkifata tabi Hazine bonosu faizi gelirine 
isabet eden kurumlar vergisi .....................................................
342.840.000.-TL.
(1.200.000.000 x % 28,57 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı ..............................................................
857.160.000.-TL.
(1.200.000.000 - 342.840.000 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ...........................
6.000.000.000.-TL.
İndirimler ................................................................................
(-) 2.857.160.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ..................................................................     857.160.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ...................................................................+2.000.000.000.-TL.
   2.857.160.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .....................................................
3.142.840.000.-TL.
(6.000.000.000 - 2.857.160.000) 
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ..............................
897.909.388.-TL.
(3.142.840.000 x % 28.57) 
% 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ........................
2.244.930.612.-TL.
(3.142.840.000 - 897.909.388) 
Gelir vergisi tevkifatı .................................................................
448.986.122.-TL.
(2.244.930.612 x % 20 =) 
Fon payı .................................................................................
44.898.612.-TL.
(448.986.122 x % 10 =) 


b) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı









_ Hazine bonosu faizlerinin indirim ve istisnadan önceki 
kurum kazancı içindeki payı .....................................................% 66.66
(4.000.000.000 / 6.000.000.000.-TL.) 
_ Uygulanacak gelir vergisi tevkifatı oranı .................................% 0


Bu mükellef, 1994 yılında 94/5307 sayılı Kararnameye göre işlem yapacağından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca bu yıla ilişkin yapılacak tevkifatın oranı "0" sıfır olarak uygulanacak, dolayısıyla gelir vergisi tevkifatı ödemeyecektir.

Öte yandan, 1995 ve müteakip yıllarda aynı durumda olan bir mükellef, 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapması gerekeceğinden, 448.986.122.-TL gelir vergisi tevkifatı ile 44.898.612.-TL fon payı ödeyecektir.

ÖRNEK-2

Boya üretimi faaliyetinde bulunan (B) Anonim Şirketi bu faaliyetinden 1994 yılında 200.000.000.000-. TL. hasılat elde etmiştir. Aynı yıldaki giderler toplamı 100.000.000.000.-TL'dır. Bu kurumun ayrıca anılan yılda elde etmiş olduğu 10.000.000.000.- TL iştirak kazancı, l5.000.000.000.- TL Devlet tahvili faizi, 2.000.000.000.- TL Hazine bonosu alım-satım kazancı, 6.000.000.000.-TL gelir ortaklığı senedi geliri, 2.000.000.000.-TL repo geliri, 8.000.000.000.-TL 'de (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kar payı ve 20.000.000.000.-TL emisyon primi geliri bulunmaktadır. Bu kurumun ayrıca 1994 yılında 30.000.000.000.- TL yatırım indirimi hakkı vardır. Bu bilgilere göre, ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

































































Kurumlar Vergisi   
Hasılat tutarı ...................................................................
263.000.000.000.-TL.
_ Boya satış hasılatı .......................
200.000.000.000.-TL.
 
_ İştirak kazancı .............................
10.000.000.000.-TL.
 
_ Dev. tahvili faizi ............................
15.000.000.000.-TL.
 
_ Hazine b. alım-satım Kaz. .............
2.000.000.000.-TL.
 
_ Gelir ort. s. geliri ..........................
6.000.000.000.-TL.
 
_ Repo geliri ...................................
2.000.000.000.-TL.
 
_ (A) tipi fon kâr payı .......................
8.000.000.000.-TL.
 
_ Emisyon primi ..............................
20.000.000.000.-TL.
 
Giderler ..............................................................................
(-) 100.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ...................................................................
163.000.000.000.-TL.
İstisnalar ............................................................................
(-) 68.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ............................
30.000.000.000.-TL.
 
_ İştirak kazancı .............................
10.000.000.000.-TL.
 
_ (A) tipi fon kâr payı .......................
8.000.000.000.-TL.
 
_ Emisyon primi .............................
20.000.000.000.-TL.
 
 
68.000.000.000.-TL.
 
Kurumlar vergisi matrahı .......................................................
95.000.000.000.-TL.
(163.000.000.000 - 68.000.000.000 =)  
Kurumlar vergisi ...................................................................
23.750.000.000.-TL.
(95.000.000.000 x % 25 =) 
Kurum kazancı ....................................................................
163.000.000.000.-TL.
İştirak kazancı .....................................................................
(-) 10.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ......................................
153.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................
30.600.000.000.-TL.
(153.000.000.000x%20=)
30.600.000.000.-TL.
Ödenecek kurumlar vergisi ................................................... 
Fon Payı 
Fon payı matrahı .................................................................
30.600.000.000.-TL.
Fon payı .............................................................................
3.060.000.000.-TL.
(30.600.000.000 x % 10 =) 



Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

a) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı































































Devlet tahvili faizi ile gelir ort. senet gelirlerinin 
toplam tutarı ........................................................................
21.000.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili faizi ............................................................. 15.000.000.000.-TL.
_ Gelir ort. senedi geliri .......................................................+ 6.000.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizi ve gelir ort. senedi gelirlerinin  21.000.000.000.-TL.
gelirlerinin hasılata oranı .......................................................
% 7.98
(21.000.000.000 Π 263.000.000.000) 
"0" oranda tevkifata tabi Devlet tahvili faizi  
ve gelir ort. senedi gelirine isabet eden kurumlar vergisi ...........
2.441.880.000.-TL.
(30.600.000.000 x % 7.98 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı ...........................................................
28.158.120.000.-TL.
(30.600.000.000 - 2.441.880.000) 
_ İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ....................
163.000.000.000.-TL.
_ İndirimler ........................................................................
(-) 76.158.120.000.-TL.
_ İştirak kazancı ................................................................   10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım İndirimi ................................................................   30.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ...................................................................     8.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ..............................................................+ 28.158.120.000.-TL.
    76.158.120.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .................................................
86.841.880.000.-TL.
(163.000.000.000 - 76.158.120.000 =) 
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ..........................
6.929.982.024.-TL.
(86.841.880.000 x % 7.98) 
% 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ....................
79.911.897.976.-TL.
(86.841.880.000 - 6.929.982.024 
Gelir vergisi tevkifatı ............................................................
15.982.379.595.-TL.
(79.911.897.976 x % 20) 
Fon payı ............................................................................
1.598.237.959.-TL.
(15.982.379.595 x % 10) 




b) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

















































































Kararname kapsamındaki gelirlerin toplamı ............................
33.000.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili faizi ............................................................. 15.000.000.000.-TL.
_ Hazine bonosu alım  
satım kazancı .....................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Gelir ort. sen. geliri ..........................................................   6.000.000.000.-TL.
_ Repo geliri ......................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ..................................................................+ 8.000.000.000.-TL.
  33.000.000.000.-TL.
_ Kararname kapsamındaki gelirlerin kazanç  
(iştirak kazançları hariç) içindeki payı ...................................
% 21.56
(33.000.000.000 / 153.000.000.000) 
94/5307 sayılı Kararnamenin (d) sütununda 
yer alan gelir vergisi tevkifatı oranı 
_ Halka açık anonim şirkette .............................................
% 1.67
_ Diğer kurumlarda ...........................................................
% 11.67
_ Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı (İşt. Kaz. Hariç) içindeki 
payı (115.000.000.000 / 153.000.000.000) ...........................
% 75.16
_ Tevkifat matrahından indirilebilecek Kurumlar vergisi 
(30.600.000.000 x % 75.16) ...............................................
22.998.960.000.-TL.
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı .....................
163.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatına dahil olmayan unsurlar .....................
70.998.960.000.-TL.
_ İştirak kazancı .............................................................   10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi .............................................................   30.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ................................................................     8.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi+ 22.998.960.000.-TL.
    70.998.960.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı ..............................................
92.001.040.000.-TL.
(163.000.000.000 - 70.998.960.0000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı tutarı .................................................. 
_ Halka açık anonim şirkette
1.536.417.368.-TL.
(92.001.040.000 x % 1.67 =) 
_ Fon payı ......................................................................
153.641.736.-TL.
(1.536.417.368 x % 10 =) 
Diğer kurumlarda ..............................................................
10.736.521.368.-TL.
(92.001.040.000 x % 11.67 =) 
Fon payı ..........................................................................
1.073.652.136.-TL.
(10.736.521.368 x % 10 =) 



Bu hesaplamalara göre bu Kurum 1994 yılı kazançları için 30.600.000.000.-TL kurumlar vergisi ve 10.736.521.368.- lira gelir vergisi tevkifatı ile toplam 4.133.652.136.- lira fon payı ödemesi gerekmektedir. Ancak, aynı durumda olan bir mükellef, 1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre uygulama yapacağından ödeyeceği gelir vergisi tevkifatı tutarı 15.982.379.595.-TL. olacaktır.

ÖRNEK-3

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hesap dönemindeki hasılat tutarı 250.000.000.000.-lira olup bu hasılatın 50.000.000.000.-lirası döviz karşılığı sağlanan turizm hasılatından oluşmuştur. Kurumun aynı yıla ilişkin faaliyeti 50.000.000.000.- lira karla kapanmıştır. Kurumun aynı yılda 500.000.000.- lira kanunen kabul edilmeyen gideri mevcuttur.

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı gelirleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler aşağıdaki gibidir.













_ Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizi ..................................
3.500.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve Hazine bonosu alım-satım kazancı
400.000.000.-TL.
_ Repo geliri .....................................................................
5.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ................................................................
1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı ......................
2.000.000.000.-TL.
_ Özel okul işletmeciliği kazancı .........................................
1.300.000.000.-TL.


(Y) Anonim Şirketi'nin, daha önce devraldığı zararlı bir kuruma ait bu yılda Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesine göre indirim konusu yapılacak 5.000.000.000.- lira zarar indirimi mevcut olup, eğitim kazançları da anılan geçici maddeye göre istisnadan yararlandırılacaktır. Ayrıca kurumun teşvik belgeli yatırımları dolayısıyla 4.000.000.000.-lira yatırım indirimi hakkı bulunmaktadır. Bu bilgilere göre, anılan kurumun ödeyeceği vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

A) _ Kurumlar Vergisi



































1. Kurum kazancı ....................................................................
50.000.000.000.-TL.
2. Kanunen kabul edilmeyen giderler ........................................
+ 500.000.000.-TL.
Toplam ...................................................................................
50.500.000.000.-TL.
3. İstisnalar ............................................................................
(-) 23.800.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ....................................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A tipi yatırım fonu katılma 
belgesi kâr payı ......................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Turizm hasılat istisnası ....................................................... 10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 
_ Eğitim kazançları istisnası...................................................   1.300.000.000.-TL.
_ Devralınan kurum zararı  
indirimi .................................................................................   5.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ..................................................................+ 4.000.000.000.-TL.
Toplam ................................................................................. 23.800.000.000.-TL.
4. Kurumlar vergisi matrahı .....................................................
26.700.000.000.-TL.
5. Hesaplanan kurumlar vergisi
6.675.000.000.-TL.
(26.700.000.000 x % 25 =) 



B) _ % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi


























1. Kurum kazancı ....................................................................
50.500.000.000.-TL.
2. İştirak kazancı .....................................................................
+ 1.500.000.000.-TL.
3. % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ......................................
49.000.000.000.-TL.
4. % 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................
9.800.000.000 -TL
(49.000.000.000 x % 20 =) ....................................................... 
5. Geçici vergi mahsubu ...........................................................
(-) 2.000.000.000.-TL.
6. Ödenecek kurumlar vergisi ....................................................
7.800.000.000.-TL.
(9.800.000.000 - 2.000.000.000 =)  
7. Fon payı ..............................................................................
980.000.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 10 =) 


C) _ 1995 Yılına İlişkin Geçici Vergi







1. Geçici vergi matrahı ............................................................9.800.000.000.-TL.
2. Geçici vergi ........................................................................6.860.000.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 70) 



D) _ Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 93/5148 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı





































































1. Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin 
hasılata oranı ........................................................................
% 1.4
(3.500.000.000 ÷ 250.000.000.000 =) 
2. "0" sıfır oranda gelir vergisi tevkifatına tabi Devlet 
tahvili ve Hazine bonosu faizi gelirine isabet eden 
kurumlar vergisi
137.200.000.-TL.
(9.800.000.000 - % 1,4 =) 
3. Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı .............................................................
9.662.800.000.-TL.
(9.800.000.000 - 137.200.000 =) 
4. İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ......................
50.500.000.000.-TL.
5. İndirimler ...........................................................................
17.162.800.000.-TL.
_ İştirak kazancı ..................................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu  
kar payı ................................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Yatırım İndirimi ..................................................................   4.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ................................................................+ 9.662.800.000.-TL.
  17.162.800.000.-TL.
6. Gelir vergisi tevkifatı matrahı ...............................................
33.337.200.000.-TL.
7. Sıfır oranda tevkifata tabi menkul sermaye 
iradı matrahı .........................................................................
466.720.800.-TL.
(33.337.200.000 x % 1,4 =) 
8. % 20 oranlı gelir vergisi tevkifatına tabi menkul
32.870.479.200.-TL.
sermaye iradı matrahı 
9. Gelir vergisi tevkifatı ...........................................................
15.982.379.595.-TL.
a) Halka açık anonim şirketlerde gelir vergisi 
tevkifatı ................................................................................
3.287.047.920.-TL.
(32.870.479.200 x % 10 =) 
10. Fon payı .........................................................................
328.704.792.-TL.-
(3.287.047.920 x % 10 =) 
b) Diğer kurumlarda gelir vergisi tevkifatı
6.574.095.840.-TL.
(32.870.479.200 x % 20 =) 
10. Fon payı ........................................................................
657.409.584.-TL.
(6.574.095.840 x % 10 =) 


b) 14.2.1994 Tarihli ve 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı





































































































1. Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, bu menkul 
kıymetlerin alım-satım kazancı, repo gelirleri, (A) tipi  
yatırım fonu, katılma belgesi kâr payı toplamı .........................
10.900.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve 
Hazine bonosu faizi .............................................................  3.500.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve Hazine 
bonosu alım-satım kazancı ..................................................     400.000.000.-TL.
_ Repo geliri .....................................................................  5.000.000.000.-TL.
kurumlar vergisi tutarı ..........................................................
.
_ (A) tipi fon katılma 
belgesi kâr payı .................................................................  2.000.000.000.-TL.
 10.900.000.000.-TL.
2. Kararname kapsamındaki gelirlerin toplam kurum  
kazancı içindeki payı ..........................................................
% 22.24
(10.900.000.000 / 49.000.000.000) 
3. % 22.24 oranı 94/5307 sayılı Kararnamedeki (d) satırında yer alan halka açık anonim şirketler için % 1.67 diğer kurumlar için ise % 11.67 tevkifat oranına tekabül etmektedir.
4. Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı (iştirak k. hariç) içindeki payı .............
% 85.10
(41.700.000.000 / 49.000.000.000) 
5. Tevkifat matrahından indirilebilecek kurumlar v. .................
8.339.800.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 85.10) 
6. İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ..................
50.500.000.000.-TL.
7. Gelir vergisi tevkifatına dahil olmayan unsurlar ..................
(-) 17.139.800.000.-TL.
_ İştirak kazancı ..............................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu 
kar payı ............................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi...............................................................   4.000.000.000.-TL.
_ Eğitim kazancı ..............................................................   1.300.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ............................................................+ 8.339.800.000.-TL.
  17.139.800.000.-TL.
8. Gelir vergisi tevkifatı matrahı ...........................................
33.360.200.000.-TL.
(50.500.000.000 - 17.139.800.000 =) 
9. Gelir vergisi tevkifatı tutarı 
a) Halka açık anonim şirkette .............................................
557.115.340.-TL.
(33.360.200.000 x % 1.67) 
Fon payı ...........................................................................
55.711.534.-TL.
(557.115.340 x % 10 =) 
b) Diğer kurumlarda ...........................................................
3.893.135.340.-TL.
(33.360.200.000 x % 11.67) 
Fon payı ...........................................................................
389.313.534.-TL.
(3.893.135.340 x % 10 =) 
E) _ Ödenecek Vergiler 
1. Kurumlar vergisi ............................................................
9.800.000.000.-TL.
2. Kurumlar vergisine ilişkin fon payı ...................................
980.000.000.-TL.
3. Ödenecek geçici vergi ...................................................
6.860.000.000.-TL.
4. Gelir vergisi tevkifatı (94/5307 sayılı Karara göre) 
a) Halka açık anonim şirket ...............................................
557.115.340.-TL.
Fon payı ..........................................................................
55.711.534.-TL.
b) Diğer kurum .................................................................
3.893.135.340.-TL.
Fon payı ..........................................................................
389.313.534.-TL.


B _ Gelir Vergisi Kanununun 94/6-a Maddesine Göre Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin 4 numaralı bendinde;

"a) Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları (döviz yatırım fonları hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

b) (a) alt bendi dışında kalan menkul kıymetler yatırım fonları (döviz yatırım fonları hariç) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

c) Risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,

d) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,"

kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yabancı para ve altın alım-satımı yapan " döviz yatırım fonları" nın ise sözkonusu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Yatırım fon ve ortaklıkları, kurumlar vergisinden müstesna tutulan sözkonusu kazançları üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre, bu kazançların dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın gelir vergisi tevkifatı yapacaklardır. Kanunda % 25 olarak öngörülen sözkonusu tevkifat oranı, 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden tespit edilmiştir. Buna göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar üzerinden yapılacak vergi tevkifatı oranı, portföyünde % 25'den daha az hisse senedi bulunduran menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarında "% 10, diğer menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıklarında ise "0" sıfır olarak uygulanacaktır. Bu uygulama sırasında, menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının portföyünde bulunan yabancı borsalara kayıtlı dövizli hisse senetleri, % 25 oranının tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 4 numaralı bendi hükmü ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya Özel beyanname veren kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı sayılmış ve bu menkul sermaye iradı, 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ile tevkifata tabi tutulmuştur. Ancak, sözkonusu alt bentte yer alan parantez içi hükümle yatırım fonları ve ortaklıkları bu tevkifatın kapsamına dahil edilmemiştir. Bu durumda, yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının kazançları, portföylerinde bulundurdukları hisse senetlerinin oranına bakılmaksızın, 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre tevkifata tabi tutulacağından, bu fonların kazançları üzerinden aynı bendin (b) alt bendine göre vergi tevkifatı yapılmayacaktır.

Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alınan bilgilere göre,31/12/1994 tarihi itibariyle (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fonları aşağıda belirtilmiştir.





































1993 Yılı İçinde (A) tipi Fon Olarak Kurulup Devam Eden Yatırım Fonları

Tescil Tarihi
1. Akbank T.A.Ş. 3. YF
29.06.1993
2. Alternatifbank A.Ş. 1. YF
12.08.1993
3. Ata Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
22.02.1993
4. Birleşik Türk Körfez Bankası A.Ş. 1. YF
09.06.1993
5. Commercial Union Sigorta A.Ş. 1. YF
26.10.1993
6. Fon Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
10.06.1993
7. Garanti Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
30.06.1993
8. Global Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
28.04.1993
9. Hak Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
13.10.1993
10. Koçbank A.Ş. 1. YF
11.05.1993
11. Koçbank A.Ş. 3. YF
17.12.1993
12. Tekstilbank A.Ş. 3. YF
15.10.1993
13. TYT Bank A.Ş. 1. YF
12.07.1993
14. Türk Ekonomi Bankası A.Ş. 1. YF
14.09.1993
15. Türkiye İş Bankası A.Ş. 7. YF
25.02.1993
16. Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. 2. YF
18.08.1993
17. Türkiye Konut Endüstri ve Ticaret Bankası A.Ş. 1. YF
23.07.1993






(A) Tipi Fon Olmayıp Hizalarında Gösterilen Tarihlerden İtibaren (A) Tipine Dönüşerek (A) Tipi Fon Olarak Devam Eden Yatırım Fonları

 
Tescil Tarihi
1. Demirbank T.A.Ş. 1. YF

2. Egebank A.Ş. 2. YF

3. Esbank Eskişehir Bankası T.A.Ş. 3. YF

4. Finansbank A.Ş. 2. YF

5. Finansbank A.Ş. 4. YF

6. İmpexbank A.Ş. 2. YF

7. İnterbank A.Ş. 5. YF

8. İktisat Bankası T.A.Ş. 4. YF

9. İktisat Bankası T.A.Ş. 5. YF

10. Türk Ticaret Bankası A.Ş. 1. YF

11. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 3. YF

12. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 2. YF

13. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 3. YF

14. Türkiye Emlak Bankası A.Ş. 2 YF

15. Türkiye İş Bankası A.Ş. 1. YF

16. Türkiye İş Bankası A.Ş. 2. YF

17. Türkiye İş Bankası A.Ş. 3. YF

18. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A Ş. 1. MKYF

19. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 4. YF

20. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 5. YF

21. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 4. YF

22. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 6. YF

23. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. 3. YF
 
29.03.1993

28.09.1993

24.08.1993

02.02.1993

24.06.1993

03.09.1993

25.02.1993

19.07.1993

23.02.1993

28.09.1993

03.05.1993

03.05.1993

03.05.1993

30.03.1993

31.12.1993

13.08.1993

12.10.1993

19.04.1993

29.03.1993

29.03.1993

31.03.1993

04.10.1993

02.08.1993


C _ Diğer Hususlar

1. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü Maddesinin 6 Numaralı Bendinin (a) ve (b) Alt Bentlerine göre Yapılan Tevkifatın Beyanı

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (a) ve (b) alt bentlerine göre yapılan vergi tevkifatı, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (VI/3-d) bölümünde de açıklandığı üzere, kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde kurumların kendilerince yapılacak ve müteakip ayın 20 inci günü akşamına kadar (normal hesap döneminde 20 Mayıs) bağlı bulunulan vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenecektir.

Öte yandan, menkul sermaye iradı sayılan kazançların dağıtılmaması halinde de gelir vergisi tevkifatının beyanname verme süresi içinde tek taksitte ödeneceği aynı Tebliğin sözü edilen bölümünde açıklanmıştır.

2. Tevkifat Yoluyla Ödenen Vergilerin Mahsup Edilmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 44 üncü maddesine göre, beyannamede gösterilen kazançlardan bu Kanuna ve Gelir Vergisi Kanununa göre hesap dönemi içinde kesilmiş olan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmektedir. Mahsubu gereken miktar, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde fazlası mükellefe iade edilmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 4 numaralı bendi hükmü ile 1.1.1994 - 31.12.1999 tarihleri arasında yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işlerinden ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden mahallinde ödenen benzeri vergilerin Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilmesi sonucu artan kısmın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatına mahsup edilmesi öngörülmüştür. Bu maddelerin uygulama şekli 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (I/2-c) ve (VI/3-d) bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

3. Dernek ve Vakıflar ile Kooperatiflerin Gayrimenkul Kira Gelirlerinde Tevkifat

Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendinin (b) ve (c) alt bentlerinde, vakıflar ve dernekler ile kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Bu maddedeki yetkiye dayanılarak çıkarılan 12.1.1995 tarihli ve 95/6429 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde yer alan tevkifat nispetlerine ilişkin 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararnamenin eki Karar'da değişiklik yapılmış bulunmaktadır.

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5 numaralı bendinde yazılı ödemelerden yapılacak tevkifat nispetleri aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

a) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden % 25.

b) Vakıflar ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 20.

c) Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 25.

Bakanlar Kurulu'nun 12.1.1995 tarihli ve 95/6429 sayılı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandığı 1 Şubat 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Buna göre, hangi döneme ait olduğuna bakılmaksızın 1 Şubat 1995 tarihinden itibaren yapılan kira ödemelerinden gerekli gelir vergisi tevkifatının yukarıda açıklanan oranların uygulanması suretiyle yapılması gerekmektedir.

Bakanlar Kurulu'nun sözü edilen 95/6429 sayılı Kararı, Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesine göre, dar mükellefiyete tabi kurumlara sağlanan gayrimenkul sermaye iratlarını kapsamamaktadır. Bu nedenle, dar mükellefiyete tabi kurumlara sağlanan gayrimenkul sermaye iratlarından, 30.12.1993 tarihli ve 93/5147 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Finansal Kiralama Kanunu kapsamında sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından % 1, diğerlerinden ise % 20 kurumlar vergisi tevkifatı yapılmasına devam edilecektir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden Gelir Yergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5 numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Sözü edilen kurumlar, elde ettikleri kira gelirlerini yıllık kurumlar vergisi beyannameleri ile beyan edeceklerdir. Ancak, kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan ödemelerden sözkonusu gelir vergisi tevkifatı her halükarda yapılacaktır. Kooperatifin kurumlar vergisi mükellefi olup olmaması bu tevkifatın yapılmasına engel teşkil etmemektedir.

Diğer taraftan, sendikalar, ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsaları, esnaf odaları veya bunların birlikleri ile diğer mesleki kuruluşlara ait oda ve birlikler sözkonusu tevkifatın uygulanmasında dernek olarak kabul edilecektir. Dolayısıyla, bunlara yapılan kira ödemelerinden de % 25 oranında gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Ancak, Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında ayrılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemelerinden sözkonusu gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

Tebliğ olunur.

(*) 56 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1 ve 2. bölümü ile değiştirilmiştir.

(**) 56 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1 ve 2. bölümü ile değiştirilmiştir.

İçerik 2:




 
 





193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun bazı maddelerinde, 26.12.1993 tarih ve 3946 sayılı Kanun ile 24.6.1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunla değişiklikler yapılmıştır. 46,47 ve 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğlerinde bu Kanunlarla ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Yapılan bu düzenlemelerle daha önce kurum bünyesinde % 46 oranında tek aşamada alınmakta olan verginin, iki aşamada alınması esası getirilmiştir.

Buna göre, kurumlar vergisi oranı % 25 olarak belirlenmiş ancak, bu orana göre hesaplanacak kurumlar vergisinin indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20 sinden az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi indirildikten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı sayılmış, bu tutar üzerinden de gelir vergisi tevkifatı yapılması benimsenmiştir. Bu kurumlardan kâr payı alan gerçek kişilerin de şartları taşımaları halinde, bu gelirlerini vergi alacağı müessesesini uygulayarak beyan etmeleri esası öngörülmüştür.

Kurum kazançlarının vergilendirilmesi konusunda yukarıda esası belirtilen sistemle ilgili olarak aşağıdaki ayrıntılı açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

I _ KURUM KAZANCININ TESPİTİ

Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunlarında 3946 ve 4008 sayılı Kanunlarla yapılan düzenlemelere göre, gayrimenkul ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın tespitinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin yeniden değerleme oranında artırılması esası getirilmiştir. Ayrıca, işletmeye dahil olan taşıtlara ilişkin giderler ve ayrılan amortismanlar ile işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin giderlerin hasılattan indirilmesi konusunda da bazı sınırlamalar öngörülmüştür. Tebliğin bu bölümünde, yapılan bu değişikliklerin yanısıra kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak gider ve indirimler ile Kurumlar Vergisi Kanununda öngörülen istisnalara ilişkin açıklamalar yapılmaktadır.

A _ KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE DİKKATE ALINACAK GİDER VE İNDİRİMLER

1. Genel Esaslar

a) Kurum Kazancının Tespiti

Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi gereğince kurumlar vergisi, bu Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanmaktadır. Safi kurum kazancı ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanarak tespit edilmektedir. Buna göre kurum kazancı, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 14 ve 15 inci maddeleri gözönünde bulundurularak Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde öngörülen bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin hükümleri uyarınca belirlenmektedir.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço esasında ticari kazancın tespitine ilişkin 38 inci maddesi aşağıdaki gibidir.

"Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.

2. İşletmeden çekilen değerler ise bu farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.

Gayrimenkullerin ve menkul kıymetlerin alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanlar hariç olmak üzere, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin iktisap tarihinden itibaren en az iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasında maliyet bedeli, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak kazancın tespitinde dikkate alınır."

Bu hükümler çerçevesinde, tespit edilen kurum kazancına gerekli indirim ve istisnaların uygulanması sonucu vergilendirilecek kurumlar vergisi matrahına ulaşılacaktır.

b) Kurumların Geçmiş Yıllarda Ayırdıkları İhtiyaç Akçeleri ve Banka Provizyonlarının Dağıtılması

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan geçici 2 nci ve geçici 13 üncü maddelerine göre, 1.1.1950-31.12.1985 tarihleri arasında ayrılmış olan ihtiyat akçeleri ve banka provizyonlarının sermayeye ilave edilmesi veya dağıtılması hallerinde, sözkonusu unsurlar, bu işlemlerin yapıldığı yılın ticari kazancına vergilendirilmeden önceki brüt tutarları ile eklenmekteydi. Bu ihtiyat akçeleri ve banka provizyonları üzerinden ödenmiş bulunan kurumlar vergisi ile tevkif yoluyla ödenen gelir vergileri ise bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmekteydi.

Sözkonusu hükümler yürürlükten kaldırıldığından, 31.12.1993 tarihli bilançolarda yer alan yedek akçe veya banka provizyonlarının 1994 veya daha sonraki yıllarda ortaklara dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde, anılan unsurlar, bu işlemin yapıldığı yılın kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecektir. Ayrıca sözü edilen tutarlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı matrahına da eklenmeyecektir.

Diğer taraftan, kurumların 31.12.1993 tarihi itibariyle bilençolarında yer alan ve yukarıda belirtilen ihtiyat akçeleri ve provizyonları arasında 1.1.1986 tarihinden önce ihraç edilmiş olan Devlet tahvili ve Hazine bonolarına ait faiz gelirleri de bulunabilmektedir. Sözkonusu gelirler, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 11 inci maddesi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştu. Ancak, bu gelirlerin dağıtılması halinde, Gelir Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesine göre bahsedilen gelirler üzerinden % 25 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktaydı. Sözü edilen geçici 23 üncü madde 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu itibarla, kurumların 31.12.1993 tarihli bilançolarında yer alan ve yukarıda belirtilen yedek akçe ve provizyonlarının 1994 ve daha sonraki yıllarda dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde bu unsurlar, kurum bünyesinde herhangi bir vergileme işlemine tabi olmaksızın kar dağıtımına konu yapılabilir. Dolayısıyla, dağıtılan bu kar paylarının Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 75 inci maddesinde sayılanlarca elde edilmesi halinde, vergi alacağı sistemine dahil olacağı tabiidir. Diğer taraftan, sözkonusu kar paylarının kurumlar vergisi mükelleflerince elde edilmesi halinde bunların, iştirak kazançları istisnası kapsamında değerlendirileceği açıktır.

2. Kurumların Aktiflerine Dahil Gayrimenkul ve İştirak Hisselerinin Satışında Maliyet Bedelinin Artırılması Suretiyle Kazanç Tespiti

26.12.1993 tarih ve 3946 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin sonuna eklenen hükümle gayrimenkul ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazancın tespitinde, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin, bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere her takvim yılı için yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınması esası getirilmiştir. Bu suretle satış kazancının, maliyet bedelinin artırılan kısmına tekabül eden kısmı vergilendirilmemektedir.

Vergilendirilmeyen bu kazanç, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazanç olarak nitelendirilmeyecektir. Maliyet bedeli artışına tekabül eden kısım, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin sermayelerinin bir cüzü olup "Maliyet Artış Fonu" olarak işletmenin bilançosunun pasifinde yer alacaktır. Kurumlar vergisi mükellefleri bu fonu isterlerse sermayelerine ilave edebileceklerdir.

Bu konuda, 10.2.1995 tarih ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 49 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

3. Taşıt Giderleri

24.6.1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin 5 ve 7 numaralı bentlerinde yapılan değişiklik ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesine eklenen 12 numaralı bent hükümleri ile işletmeye dahil taşıtların tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderleri ile amortismanlarının hasılattan indirilmesine ilişkin bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Bu konuda, 10.2.1995 tarih ve 22198 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 180 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

4. 3986 Sayılı Kanun Kapsamındaki Vergilerin Durumu

Bilindiği üzere, 4.5.1994 tarihli ve 3986 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendinde, "Bu Kanuna göre tarh ve tahakkuk ettirilerek ödenen vergiler, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılmaz. Bu vergiler, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, hiç bir vergiden mahsup edilmez." hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, mükelleflerce ödenen ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi ve ek gayrimenkul vergisi gider olarak kayıtlara yansıtılmış ise % 25 veya % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında bu tutarlar kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Sözkonusu vergilerin gider olarak kayıtlara yansıtılmaması halinde ise bunlar kurumlar vergisi matrahı kapsamında zaten değerlendirilmiş olacaklardır.

B _ İSTİSNALAR

1. Genel Açıklama

Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 8 inci maddesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulan kurum kazançları yer almaktadır. Öte yandan, yürürlükten kaldırılan istisnalar için Kanuna eklenen geçici 21 inci madde ile mükelleflerin müktesep haklarını korumaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Kurumlar vergisine ilişkin diğer istisna hükümleri, özel kanunlarda veya kurumların kuruluş kanunlarında bulunabilmektedir.

Bu istisnaların kapsamı ve uygulama esasları, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Buna göre, kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar aşağıda sayılmıştır.

a) Devamlı Uygulanan İstisnalar

_ Tam mükellefiyete tabi kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası.

_ Kooperatiflerin ortakları için hesapladıkları risturnlara ilişkin istisna.

_ Turizm hasılatı istisnası.

_ Yatırım fonları ile yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin istisna.

_ Rüçhan hakkı kupon satış kazancı ve emisyon primi istisnası.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıkları ile risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar paylarına ilişkin istisna.

_Yatırım indirimi istisnası.

_ 24 Haziran 1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan özel kanunlarda veya kurumların kuruluş kanunlarında yer alan istisnalar.

_ Kanunla onaylanmış bulunan uluslararası anlaşmalarda yer alan kurumlar vergisine ilişkin istisnalar.

b) Geçici Olarak Uygulanacak İstisnalar

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senetleri ile (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinin alım-satımından elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna.

Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesi gereği uygulanan:

_ 1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyelerine ilişkin istisna.

_ Devralınan kurumlara ilişkin zarar indirimi istisnası.

_ Eğitim, sağlık ve spor tesislerine ilişkin istisna.

_ Gayrimenkul veya iştirak hisselerinin satışından sağlanan kazançlara ilişkin istisna.

c) Finansman Fonu

Sermaye şirketleri ile kooperatifler yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımlarının finansmanında kullanmak ve yatırım indirimi belgesinde bu yatırım için öngörülen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesi hükmü çerçevesinde finansman fonu ayırarak safi kurum kazancından indirebilmektedirler.

Finansman fonunun hesaplanması konusunda bu Tebliğin III üncü bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

2. Kurumlar Vergisinden Müstesna Tutulan Kazançlara İsabet Eden Giderlerin Diğer Kazançlardan İndirilememesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 8 inci maddesinin son fıkrasında, "Kurumların, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin ödemelerin kurum kazancından gider olarak indirilmesi kabul edilmez." hükmü yer almaktadır.

Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar, bu Tebliğin (I/B-1) bölümünde açıklanmış bulunmaktadır.

Bir kazanç unsurunun kurumlar vergisinden müstesna tutulması, tamamen vergi dışında kalmasına yol açmamaktadır. Kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar (iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları hariç), Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre % 20 oranında kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, mutlak bir kurumlar vergisi istisnası sadece iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları için geçerli olmaktadır.

Buna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin son fıkrasında belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin ödemelerin kurum kazancından gider olarak indirilemeyeceğine ilişkin hüküm, sadece risturn kazançları, iştirak kazançları ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla, bu gelirlerin elde edilmesine yönelik olarak yapılmış olan giderlerin kanunen kabul edilmeyen giderler mahiyetinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin sözkonusu hükmü, kurumlar vergisinden müstesna tutulan iştirak kazançları, risturnlar ile yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin olarak yapılan giderlerin, kurumun vergiye tabi diğer kazanç tutarının tespitinde kurum kazancını azaltıcı veya kurum zararlı ise bu zararı artırıcı bir unsur olarak indirim konusu yapılamayacağını ifade etmektedir. Başka bir ifade ile gider kabul etmeme uygulaması istisna kazancın tutarının tespiti ile ilgili değildir. Bu nedenle, bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin sadece kurumlar vergisinden müstesna tutulan sözkonusu kazançların tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir.

ÖRNEK

(A) Limited Şirketi'nin 1994 yılı konfeksiyon imalâtı ve satışı faaliyetinden sağladığı hasılat tutarı 20.000.000.000.-TL, buna ilişkin giderleri ise 12.000.000.000.-TL olarak gerçekleşmiştir.

Bu kurum, aynı yılda 10.000.000.000.-TL iştirak kazancı geliri elde etmiş olup, bu gelirin elde edilmesi için 40.000.000.-TL gider yapılmıştır.

Bu durumda, anılan kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

































Kurumun 1994 yılı hasılatının toplam tutarı ..................................
30.000.000.-TL.
_ Konfeksiyon imalât ve satış hasılatı20.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı geliri10.000.000.000.-TL.
 30.000.000.000.-TL.
Giderler....................................................................................
(-) 12.040.000.000.-TL.
_ Konfeksiyon imalat ve satışı ile ilgili giderler ............................12.000.000.000.TL.
_ İştirak kazancı gelirinin elde edilmesi için yapılan gider............
40.000.000.-TL.
 12.040.000.000.-TL.
Ticari bilanço kârı .....................................................................
17.960.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler ..............................................
40.000.000.-TL.
(İştirak gelirlerinin elde edilmesi için yapılan giderler) 
Safi kurum kazancı ...................................................................
18.000.000.000.-TL.
İstisna kazanç indirimi (iştirak kazancı) ......................................
(-)10.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ............................................................
8.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi .......................................................................
2.000.000.000.-TL.
(8.000.000.000 x % 25 =) 



Görüldüğü gibi, kurumlar vergisinden müstesna bulunan iştirak kazancı gelirlerinin elde edilmesi için yapılan 40.000.000.-TL.lık gider beyannamede ticari bilanço kârına eklenmiş olup, kurumlar vergisine tabi diğer kazançlardan indirim konusu yapılmamıştır.

II _ KURUMLAR VERGİSİNİN HESAPLANMASI

A _ KURUMLAR VERGİSİ ORANI

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde 3946 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kurumlar vergisi oranı, 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere % 25 olarak belirlenmiştir. Bu oran, anılan Kanunun 1 inci maddesinde yazılı tüm kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir.

Bu durumda, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre tespit edilen safi kurum kazancından gerekli indirim ve istisnaların düşülmesinden sonra bulunan matraha % 25 oranının uygulanması suretiyle kurumlar vergisi hesaplanacaktır.

B _ % 20 ORANLI KURUMLAR VERGİSİ

Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında, yukarıda (II/A) bölümünde belirtilen esaslara göre hesaplanan kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamayacağı hükmü yer almaktadır. Aynı fıkrada, iştirak kazançları ile yatırım fonları veya yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi öngörülmüştür.

Bu hüküm, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı bulunan tüm kurumlar vergisi mükellefleri için geçerlidir. Kurumlar vergisi mükelleflerinin uygulayacağı indirim ve istisnalar dikkate alınmak suretiyle % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanmasında vergi matrahına dahil edilecek veya edilmeyecek olan indirim ve istisnalar aşağıda sayılmıştır.

a) % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahına Dahil Olan Kurumlar Vergisinden Müstesna Kazançlar

_ Turizm istisnasından yararlanan kazançlar.

_ Kurumların, rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıkları, risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları ile gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarına ait katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar payları.

_ 1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri.

_ Yatırım indirimi.

_ 1.1.1994 tarihinden önce faaliyete geçen eğitim, sağlık ve spor tesislerine ilişkin kazançlar.

_ 1.1.1994 tarihinden önce devir alınmış kurum zararları.

_ Gayrimenkul ve iştirak hisselerinin 1.1.1994 tarihinden önce vadeli olarak satışından doğan ve sermayeye eklenen kazançlar.

_ 24 Haziran 1994 tarih ve 4008 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan özel kanunlarda yer alan istisnalar.

_ 3332 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince bankaların iştirak paylarının halka arzından elde ettikleri kazançlar.

_ Hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senetleri ile (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fonlarına ait katılma belgelerinin alım-satımından elde ettikleri kazançlar.

b) % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahına Dahil Olmayan Vergiden Müstesna Kazançlar

_ İştirak kazançları.

_ Kooperatiflerce dağıtılan risturnlar.

_ Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulmuş veya kurulmuş sayılan yatırım fonları veya yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları.

_ Kanunlarla onaylanmış uluslararası anlaşmalarla vergiden istisna edilmiş kazançlar.

_ Serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançlar.

ÖRNEK:

Otel işletmeciliği yapan (C) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hasılatı 20.000.000.000.- TL., giderleri 12.000.000.000.- TL.'dır. Bu giderlerin 500.000.000.- lirası kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir.Bu şirket aynı yılda 1.000.000.000.- TL. iştirak kazancı elde etmiştir.

Bu şirketin döviz olarak elde ettiği turizm hasılatından dolayı yararlanacağı turizm hasılatı istisnası 4.000.000.000.- TL., teşvik belgeli yatırımları dolayısıyla yararlanacağı yatırım indirimi istisnası tutarı ise 2.000.000.000.-TL.dır.





































Hasılat ............................................................................
20.000.000.-TL.
Giderler ...........................................................................
(-) 12.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ................................................................
8.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .....................................
500.000.000.-TL.
Toplam............................................................................
8.500.000.000.-TL.
İstisnalar .........................................................................
(-) 7.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi............................................................2.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ............................................................1.000.000.000.-TL.
_ Turizm hasılatı istisnası................................................4.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ...................................................
1.500.000.000.-TL.
(8.500.000.000 - 7.000.000.000 =) 
Hesaplanan kurumlar vergisi ..............................................
375.000.000.-TL.
(1.500.000.000 x % 25 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.....................
8.500.000.000.-TL.
İştirak kazançları ..............................................................
(-)1.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı....................................
7.500.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..............................................
1.500.000.000.-TL.
(7.500.000.000 x % 20 =) 



Bu durumda, % 20 oranına göre hesaplanan kurumlar vergisi, % 25 oranına göre hesaplanan vergiden fazla olduğundan, kurumun ödeyeceği vergi miktarı 1.500.000.000.-TL.dır.

c) Yatırım Fonlarının Katılma Belgeleri ile Yatırım Ortaklıklarının Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Paylarının Durumu

Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde, kurumların tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştiraklerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. Aynı bendin parantez içi hükmü ile de yatırım fonlarının katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazançları istisnası kapsamı dışında bırakılmıştır. Buna göre, yatırım fonları katılma belgeleri ve yatırım ortaklıkları hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, iştirak kazancı niteliğinde sayılmayacağından % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplamasında indirim olarak dikkate alınmayacaktır. Başka bir ifade ile sözkonusu kazançlar % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi olacaktır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi ile portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları (Döviz yatırım fonları hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıkları ve risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar payları kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır. Vergiden müstesna tutulan bu kar payları % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmektedir. Ancak, portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşmayan ve (B) tipi olarak adlandırılan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgeleri ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar payları vergiden müstesna tutulmadığından, sözkonusu kâr paylarının elde eden kurumlar yönünden kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Bu nedenle, (B) tipi olarak adlandırılan fon ve ortaklıkların katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kar paylarının % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespiti sırasında kurum kazancına ayrıca ilave edilmesine gerek bulunmamaktadır.

d) Kurumlar Vergisi Matrahının Negatif Çıkması Durumunda % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Matrahı

Kurum kazancı teşekkül etmekle beraber uygulanan indirim ve istisnalar nedeniyle bu kazanç mali zarara dönüşebilir. Bu takdirde, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı bu matraha dahil olan indirim ve istisnaları kapsamına alacağından vergilendirilecek bir kazancın varlığını ortaya çıkarabilecektir. Böyle bir durumda, vergilemenin % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı üzerinden yapılacağı tabiidir. % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahının tutarı ise, mali zarar öncesi bulunan kurum kazancına eşit olacaktır. Böyle bir sonuç, cari dönemde mali zarar üzerinden % 20 oranlı kurumlar vergisinin alınmamasına yol açmaktadır. Bu itibarla, cari dönemde mali zarar üzerinden alınamayan % 20 oranlı kurumlar vergisi, müteakip dönemin % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına bu dönem mali zarar tutarının eklenmesi suretiyle telafi edilecektir. Zira, % 20 oranlı kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar üzerinden alınacak asgari bir vergilendirmeyi öngörmektedir.

ÖRNEK

(X) Limited Şirketi'nin 1994 yılı hasılat tutarı 10.000.000 000.- TL. giderleri ise 8.000.000.000.- TL. dır. Bu kurumun anılan yılda elde ettiği hasılatın 3.000.000.000.- TL. sı (A) tipi fon katılma belgesi kâr payından oluşmaktadır. Bu bilgilere göre, mükellef kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.























1994 Yılı Hesap Dönemi 
Hasılat ............................................................................
10.000.000.000.-TL.
Giderler ...........................................................................
(-) 8.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ................................................................
2.000.000.000.-TL.
(A) tipi fon katılma belgesi kâr payı ....................................
(-) 3.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı (mali zarar) ..................................
(-) 1.000.000.000.-TL.
Hesaplanan kurumlar vergisi ..............................................
Yok
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı.....................
2.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı....................................
2.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ...............................................
400.000.000.-TL.
(2.000.000.000 x % 20 =) 



Yukarıda da görüldüğü üzere, kurumun 1.000.000.000.-TL. mali zararı teşekkül etmesine rağmen, 2.000.000.000.-TL. tutarındaki kurum kazancı üzerinden % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödemesi gerekmektedir. Anılan kurumun, 1994 yılında fiilen indiremediği 1.000.000.000.-TL. (A) tipi katılma belgesi kâr payı istisna tutarı, geçmiş yıl zararı olarak ve müteakip yıl kazancından indirilmek üzere devredilecektir.

1995 Yılı Hesap Dönemi

Bu kurumun, 1995 yılında 18.000.000.000.-TL. hasılat elde edeceği ve 12.000.000.000.-TL. gider yapacağı, aynı yılda 4.000.000.000.-TL. da yatırım indiriminden yararlanacağı varsayıldığında yapılacak işlem aşağıdaki gibi olacaktır.




































Hasılat .................................................................................................
18.000.000.000.-TL.
Giderler ................................................................................................
(-) 12.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı .....................................................................................
8.000.000.000.-TL.
1994 yılında uygulanan istisna nedeniyle oluşan mali zarar .......................
(-) 1.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi istisnası ........................................................................
(-) 4.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ........................................................................
1.000.000.000.-TL.
Hesaplanan kurumlar vergisi ..................................................................
250.000.000.-TL.
(1.000.000.000 x % 25 =) 
% 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanması  
Kurumlar vergisi matrahı .......................................................................
1.000.000.000.-TL.
1994 yılında % 20 oranlı kurumlar vergisine tabi tutulmamış istisna tutarı1.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi istisnası .......................................................................
4.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı.......................................................
6.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................................
1.200.000.000.-TL.
(6.000.000.000 x % 20 =) 



Görüldüğü gibi, 1994 yılında uygulanan itsinanın 1.000.000.000.-TL. lık kısmı üzerinden % 20 oranlı kurumlar vergisi alınmamıştır. Alınamayan bu kurumlar vergisi, sözü edilen tutar, 1995 yılında % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmek suretiyle telafi edilecektir.

e) Geçmiş Yıl Zararlarının % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi Karşısındaki Durumu(*)

Kurumlar Vergisi Kanununa 3946 sayılı Kanunla eklenen geçici 21 inci maddenin 2 numaralı bendinde, Kurumlar Vergisi Kanununun bu Kanunla değişiklik yapılmadan önceki 25 inci maddesi hükmü ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 25 inci maddesinin, kurumların 1993 yılına ilişkin olup, 1.1.1994 tarihinden itibaren beyanı gereken kazançları hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı şekilde, sözkonusu 1993 yılı kazançlarının vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu madddesine göre kurumlar vergisi matrahından indirilen gelirler (iştirak kazançları hariç), Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 15 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmuştu.

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesinde yer alan gelirlerden (iştirak kazançları hariç) ilgili yılda fiilen indirim konusu yapılanlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan mükerrer 25 inci maddesine göre hesaplanan "asgari kurumlar vergisi" matrahına dahil edilmiş ve matraha dahil edilen bu gelirler üzerinden tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi tutarı da "asgari vergi farkı"nın hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınmıştı. Bu konuda, 43 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

İlgili yılda fiilen indirim konusu yapılamayan gelirler ise müteakip yıl kazançlarından indirilmek üzere cari yıl zararı olarak devredilmiştir. Bu uygulama yürürlükten kaldırılmamış olsaydı, zarar olarak devredilen bu gelirlere isabet eden gelir vergisi tevkifatı da bu gelirlerin geçmiş yıl zararı olarak fiilen indirilebileceği yılın asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında indirim olarak dikkate alınacaktı. Ancak, asgari kurumlar vergisi uygulamasına ilişkin Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 25 inci maddesi, 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ve Kanunun 25 inci maddesinde yapılan değişiklikle kurumlar vergisi oranı % 25 olarak yeniden belirlenmiştir.

Bilindiği üzere, ticari kazanç, hesap dönemi sonunda ve başındaki öz sermaye tutarlarının karşılaştırılması suretiyle bulunur. Dönem başındaki öz sermaye dönem sonundaki öz sermayeden fazla ise bu fazlalık (olumsuz fark) zararı gösterir. Öte yandan, ilgili yıl faaliyet sonucu zararla sonuçlanmış olsa dahi bazı indirim ve istisnalar uygulanmakta ve cari yı1 zararı, uygulanan bu indirim ve istisnaların tutarı kadar artmaktadır.

1993 yılı hesap dünemi ve öncesinde zarar olsa dahi uygulanmış olan indirim ve istisna konusuna giren kazançlar aşağıda sayılmıştır.

_ Dar mükellef kurumların yurt dışı kazançları.

_ Yatırım fon ve ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları.

_ Yurt dışı müteahhitlik kazançları.

_ Emisyon primleri.

_ Eğitim, spor ve sağlık tesislerinden sağlanan kazançlar.

_ Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri alım-satım kazançları.

_ Vergi muafiyeti tanınan vakıfların eğitim, sağlık, kültür amaçlı iktisadi işletmelerinin kazançları.

Buna göre, kurumların geçmiş yıl zararları, dönem başı öz sermayenin dönem sonu öz sermayeden fazla olması sonucu doğan zararlar ile yukarıda belirtilen istisna ve indirimlerin uygulanmasından doğan zararlardan oluşabilmektedir. Tüm bu zararlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Bu indirim kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılacaktır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca % 20 oranlı kurumlar vergisinin hesaplanmasında, anılan Kanunun 13 üncü maddesine göre belirlenen kurum kazancından hareket edildiğinden, geçmiş yıl zararları da bu matrahtan indirilmiş olmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyen geçmiş yıl zararlarının, öz sermaye mukayesesinden doğan zarar (kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmiş olması hali dahil) olması ve beş yıldan fazla nakledilmemesidir. % 25 oranlı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan geçmiş yı1 zararları içinde uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararların da bulunması halinde; kurumlar, geçmiş yıl zararlarını, öz sermaye karşılaştırmanından doğan zararlar ile uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar şeklinde ayrıma tabi tutacaklardır. Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla öz sermaye karşılaştırmasından doğan zararların % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemesi gerekir. Uygulanan indirim ve istisnalardan kaynaklanan zararlar ise % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilecektir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu maddesi gereğince ticari kazançtan indirilen gelirler üzerinden geçmiş yıllarda tevkif suretiyle ödenmiş bulunan gelir vergisinin, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilen tutara isabet eden kısmının, hesaplanan % 20 oranlı kurumlar vergisinden mahsup edileceği tabiidir.

Öte yandan, zarar olarak 1994 yılına devreden istisna ve indirimler üzerinden daha önce yapılan gelir vergisi tevkifatı tutarının, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre hesaplanan gelir vergisi tevkifatı tutarından indirilmesi sözkonusu değildir.

ÖRNEK

(B) Anonim Şirketi 1993 yılı faaliyeti sonucunda 1994 yılı Nisan ayında 600.000.000.- lira zarar beyan etmiştir. Şirket bu yıla ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılan mükerrer 39 uncu maddesine göre 1.200.000.000.- lira Devlet tahvili faizini indirim konusu yapmıştır.











Ticari bilanço kârı (Zararı) ..................................................................
(-) 600.000.000.-TL.
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesine 
göre indirilen Devlet tahvili faiz geliri ....................................................
(-) 1.200.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ....................................................................
(-) 1.800.000.000.-TL.
Asgari kurumlar vergisi matrahı ..........................................................
Yok


Bu Kurumun, 1993 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi ve asgari kurumlar vergisi matrahı oluşmamıştır.

Anılan Kurum 1994 yılına, ticari faaliyetinden 600.000.000.-lira ve Devlet tahvili faiz geliri indiriminden 1.200.000.000.- lira olmak üzere toplam 1.800.000.000.- lira zarar devretmiştir.

Kurumun, 1994 yılı ticari bilanço kârı 3.000.000.000.- liradır. Bu yıl için indirim konusu yapabileceği 700.000.000.-lira yatırım indirimi bulunmaktadır. Bu Kurumun 1994 yılı beyanına göre ödeyeceği % 20 oranlı kurumlar vergisi aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.





































Ticari bilanço kârı (Zararı) ........................................................
3.000.000.000.-TL.
İndirimler
- 2.500.000.000.-TL.
_ Geçmiş yıl zararları ............................................................1.800.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi....................................................................   700.000.000.-TL.
 2.500.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı .........................................................
500.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi .....................................................................
125.000.000.-TL.
(500.000.000 x % 25 =) 
Fon payı ...............................................................................
12.500.000.-TL.
(125.000.000 x % 10 =) 
Ticari bilanço kârı ...................................................................
3.000.000.000.-TL.
Geçmiş yıl zararı ....................................................................
(-) 600.000.000.-TL.
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ...........................
2.400.000.000.-TL.
(% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .....................................................
480.000.000.-TL.
(2.400.000.000 x % 20 =) 
Fon payı ................................................................................
48.000.000.-TL.
(480.000.000 x % 10 =) 



Geçmiş yıl zararları, gider olarak hasılattan indirilmektedir. Ancak bu işlem kurumlar vergisi beyannamesinde yapılmaktadır. Geçmiş yıl zararlarının ticari faaliyetten doğan kısmı % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmemiş, 1993 yılında uygulanan Devlet tahvili faiz gelirleri indiriminden doğan kısmı ise matraha dahil edilmiştir.

III- FİNANSMAN FONU

a) Finansman Fonunun Hesaplanması

Safi kurum kazancından ayrılacak finansman fonu tutarı, ilgili yılın kurumlar vergisi matrahının % 25 i ve o yıl yapılacak yatırım tutarı ile sınırlandırılmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde sözü edilen "kurumlar vergisi matrahı" ifadesinden, o yıl ayrılacak finansman fonunun düşülmesinden sonra kalan tutarın anlaşılması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, safi kurum kazancı, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre belirlenmektedir. Bu kâra, kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmekte ve indirim ve istisnaların uygulanmasından sonra kurumlar vergisi matrahına ulaşılmaktadır. Öte yandan, bir önceki yıl safi kurum kazancından finansman fonu olarak ayrılan hesap dönemi sonunda safi ifade ile kurumlar vergisi matrahı bir önceki yıl ayrılan finansman fonu tutarını da içermektedir. Bu nedenle, bir önceki yıl dönemi sonunda safi kurum kazancına eklenen finansman fonu tutarı üzerinden de cari yılda finansman fonu ayrılmaktadır.

Bu açıklamalara göre, cari yılda ayrılacak finansman fonu, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre tespit edilen safi kurum kazancına kanunen kabul edilmeyen giderlerin ve bir önceki yıl ayrılan finansman fonunun ilavesi ve gerekli indirim ve istisnaların uygulanması sonucu bulunan kurumlar vergisi matrahının % 25'ini aşamayacaktır. Bu oran, finansman fonu düşülmeden önceki safi kurum kazancının, başka bir ifade ile ticari kâra kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesi ve indirim ve istisnaların uygulanması sonucu kalan tutarın % 20'sine tekabül etmektedir. Bu nedenle, ilgili yılda % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödenmesi halinde, o yıl safi kurum kazancından ayrılacak finansman fonu da bu orana göre hesaplanan kurumlar vergisi matrahının % 25'ine tekabül eder.

Finansman fonunun, kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihten önce T.C. Merkez Bankasında açılacak her an paraya çevrilebilir. Devlet tahvili hesabına yatırılması gerekmektedir. Cari yıl safi kurum kazancından ayrılan finansman fonu, mutlak bir istisna ve indirim olmayıp bir hesap döneminde verginin ertelenmesine yönelik bir müessese olduğundan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan % 20 oranlı kurumlar vergisine ve Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulmaması gerekir.

Öte yandan, bir önceki yıl kurum kazancından finansman fonu olarak ayrılan meblağ, hesap dönemi sonunda kurum kazancına eklendiğinden kurumlar vergisi matrahına dahil olmaktadır. İlgili yılda % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödenmesi halinde de indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı esas alındığından, bir önceki yıl kurum kazancından ayrılan finansman fonu, % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahına dahil edilmiş ve vergilendirilmiş olmaktadır.

ÖRNEK

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 ve 1995 yılları safi kurum kazancından ayırmış olduğu finansman fonu aşağıda hesaplanmıştır.















1994 Yılı İle İlgili Veriler 
Kurum kazancı ............................................................................
50.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
2.000.000.000.-TL.
İştirak kazançları .........................................................................
10.000.000.000.-TL.
Yatırım harcaması .......................................................................
200.000.000.000.-TL.
Uygulanan yatırım indirimi oranı ....................................................
% 20
1993 yılı kurum kazancından ayrılmış olan finansman fonu tutarı ......
5.000.000.000.-TL.


Bu verilere göre, 1994 yılı vergilendirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.



















































Kurum kazancı ............................................................................
50.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
2.000.000.000.-TL.
Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
+ 5.000.000.000.-TL.
Toplam .......................................................................................
57.000.000.000.-TL.
İndirimler ....................................................................................
50.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı istisnası ........................................................... 10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ........................................................................+ 4.000.000.000.-TL.
(200.000.000.000 x % 20 =) 
  50.000.000.000.-TL.
Safi kurum kazancı .....................................................................
7.000.000.000.-TL.
Cari yılda ayrılan finansman fonu ..................................................
(-)1.400.000.000.-TL.
(7.000.000.000 x % 20 =) 
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
5.600.000.000.-TL.
% 25 Kurumlar vergisi .................................................................
1.400.000.000.-TL.
(5.600.000.000 x % 25 =) 
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ...............................
57.000.000.000.-TL.
İştirak kazancı istisnası ..............................................................
(-) 10.000.000.000.-TL.
Kalan ........................................................................................
47.000.000.000.-TL.
Finansman fonu .........................................................................
(-) 9.400.000.000.-TL.
(47.000.000.000 x % 20) 
(37.600.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ............................................ 
(47.000.000.000 - 9.400.000.000) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi ........................................................
37.600.000.000.-TL.
(37.600.000.000 x % 20)
7.520.000.000.-TL.




Bu hesaplamalara göre anılan kurum, 1994 yılı için % 20 oranına göre kurumlar vergisi ödeyeceğinden cari yılda ayrılacak finansman fonunun da bu orana göre hesaplanan verginin matrahı üzerinden hesaplanan miktar (9.400.000.000.-TL) olması gerekmektedir.





















1995 Yılı İle İlgili Veriler 
_ Kurum kazancı ............................................................................
100.000.000.000.-TL.
_ Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
5.000.000.000.-TL.
_ Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
9.400.000.000.-TL.
_ Yatırım harcaması ........................................................................
50.000.000.000.-TL.
_ Uygulanan yatırım indirimi oranı .....................................................
% 20
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı....................................
1.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı .............................................................................
3.400.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ............................................................................
10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 

Bu verilere göre, 1995 yılı vergilendirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.























































1995 Yılı İle İlgili Veriler 
Kurum kazancı ............................................................................
100.000.000.000.-TL.
Kanunen kabul edilmeyen giderler .................................................
5.000.000.000.-TL.
Önceki yıl ayrılan finansman fonu ..................................................
9.400.000.000.-TL.
Toplam .......................................................................................
114.000.000.000.-TL.
İndirimler ....................................................................................
(-) 14.400.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu katılma 
belgesi kâr payı ..........................................................................  1.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı istisnası ...........................................................  3.400.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi .......................................................................10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 
Safi kurum kazancı .....................................................................
100.000.000.000.-TL.
Cari yılda ayrılan finansman fonu ..................................................
(-)20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 x % 20 =) 
( 80.000.000.000 x % 25 =) 
% 25 oranlı kurumlar vergisi matrahı .............................................
80.000.000.000.-TL.
% 25 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
20.000.000.000.-TL.
(80.000.000.000 x % 25 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ...............................
114.400.000.000.-TL.
İştirak kazançları istisnası ...........................................................
(-) 3.400.000.000.-TL.
Kalan ........................................................................................
111.000.000.000.-TL.
Finansman fonu .........................................................................
22.200.000.000.-TL.
(111.000.000.000 x % 20 =) 
( 88.800.000.000 x % 25 =) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ............................................
88.800.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ........................................................
17.760.000.000.-TL.
( 88.000.000.000 x % 20 =) 



Bu örnekte kurum, daha yüksek tutara tekabül eden % 25 orana göre hesaplanan 20.000.000.000.-TL. lık kurumlar vergisi ödeyeceğinden, finansman fonunu da 100.000.000.000.-TL. lık safi kurum kazancı üzerinden 20.000.000.000.-TL olarak ayıracaktır.

IV _ GEÇİCİ VERGİ

a) Kurumlar Vergisi Beyannamesi Üzerinden Hesaplanacak Geçici Vergi

Kurumlar vergisi mükellefleri, Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ncı maddesi gereğince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödemektedirler.

Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ıncı maddesinde % 50 olarak yer alan geçici vergi oranı, 30.12.1993 tarihli ve 93/5141 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurumların 1.1.1994 tarihinden itibaren verilecek kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan kurumlar vergisi üzerinden tahakkuk ettirilecek geçici vergiler için % 70 olarak yeniden tespit edilmiştir. Buna göre, kurumlar, 1994 yılı kurum kazançlarına ilişkin olarak verecekleri kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan kurumlar vergisine % 70 oranını uygulamak suretiyle geçici vergilerini hesaplayacaklardır.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, kurumların ödeyecekleri kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamayacaktır. Bu nedenle, kurumların % 20 oranlı kurumlar vergisi ödemeleri halinde, cari yıla ait geçici verginin de bu tutara % 70 oranının uygulanması suretiyle hesaplanması gerekmektedir.

b) Üçer Aylık Bilanço ve Gelir Tablolarına Göre Hesaplanan Kazançlar Üzerinden Ödenecek Geçici Vergi

ba) Geçici Verginin Hesaplanması

Bilindiği üzere , Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesine 3946 sayılı Kanunla eklenen bir fıkra hükmü ile kurumlar vergisi mükellefleri dilerlerse geçmiş hesap dönemine ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesapladıkları kurumlar vergisinin % 70'i yerine, ilgili hesap dönemlerinde üçer aylık bilanço ve gelir tablolarına göre hesaplayacakları kazançların % 25'ini geçici vergi olarak ödeyebileceklerdir.

Mükellefler, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere üçer aylık dönemlere ilişkin kazançlarını, dönem sonlarındaki kazanç tespitine ilişkin usul ve esaslara göre belirleyeceklerdir. Ancak, mükellefler, dönem sonu işlemlerinden olan amortisman ayırma, yeniden değerleme, alacak ve borç senetleri için reeskont hesaplama gibi işlemler ile istisnaları ihmal edebilecekler ve bu suretle üçer aylık dönemlere ait kazançlarını belirleyebileceklerdir. İsteyen mükelleflerin sözü edilen dönem sonu işlemlerini yaparak üçer aylık dönemlere ait kazançlarını hesaplayabilecekleri tabiidir. Bu şekilde yapılan hesaplama sırasında, yeniden değerleme oranı belli olmayan ilk üç döneme ait kazancın tespitinde, bir önceki yıl için ilan edilmiş yeniden değerleme oranı kullanılabilecektir. Bu durumda, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin hesap dönemi başındaki yeniden değerlenmiş bedellerine yeniden değerleme oranının tatbik edilmesi suretiyle bulunacak tutarın döneme isabet eden kısmı esas alınarak yeniden değerleme uygulaması yapılacaktır. Hesap döneminin son üç aylık döneme ilişkin kazancın tespitinde ise o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı dikkate alınacaktır. Dövize dayalı borç ve alacakların bulunması halinde, mükellefler üçer aylık dönemlerde işlemlerin yapıldığı ticari bankaların alış kurlarına göre bu alacak ve borçlarını değerleyebilirler. Ancak üçer aylık dönemlere ait geçici vergi, bu dönemlerde ortaya çıkan kazancın belli bir oranı olarak hesaplanacağından % 20 oranlı kurumlar vergisi hesaplanmayacaktır.

Bu açıklamalara göre mükellefler, dönem sonunda kazanç tespitine ilişkin olarak yapabildikleri tüm işlemleri üçer aylık kazançlarının tespitinde de yapabileceklerdir: Ancak bu mükelleflerin indirilebilecek giderlerin üç aylık dönemi ilgilendiren kısımlarını hasılattan indirebilecekleri hususunu gözönünde bulundurmaları gerekir.

Üçer aylık bilanço ve gelir tablolarına göre hesaplanan kazançlar üzerinden geçici vergi ödeme usulünü seçen mükellefler, geçmiş yıllardan devreden ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla safi kurum kazancının tespitinde hasılatlarından indirilebilen yıllık dönemlere ilişkin zararları, üçer aylık dönemlere ait kazancın tespitinde indirim konusu yapamayacaklardır. Ancak, içinde bulunulan yıllık hesap döneminde üçer aylık mali tablolara göre meydana gelen mali zararların müteakip üçer aylık hesap dönemine ait kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

ÖRNEK

(A) Limited Şirketi'nin 1.1.1995-31.3.1995 dönemine ilişkin kazancı 1.000.0000.000.- liradır. Bu gelirin 400.000.000- lirası (A) tipi yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilen kâr payından oluşmaktadır. Mükellefin geçmiş yıl mali tablolarına göre doğan 200.000.000.- lira geçmiş yıl zararı mevcuttur.

Kurumun amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin üç aylık hesap dönemi başındaki yeniden değerlenmiş değeri 8.000.000.000.-liradır. Yeniden değerleme yapan ve % 20 oranını esas alarak amortisman uygulayan bu kurumun üç aylık döneme ait geçici vergi matrahı ve geçici vergisi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.











1.1.1995- 31.3.1995 dönemine ait veriler  
_ Amortismana tabi iktisadi kıymetin 
üç aylık dönem başındaki değeri .....................................................
8.000.000.000.-TL.
_ Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin üç aylık 
dönem sonundaki yeniden değerlenmiş değeri .................................
10.152.000.000.-TL.


Bu değer, aşağıdaki gibi hesaplanabilecektir.































ktisadi kıymetin

üç aylık dönem

başındaki değeri
 İktisadi kıymetin üç

aylık dönem başındaki değeri
x
Önceki yıl uygulanan yeniden değerleme oranı 
+
 
 
4
 
(8.000.000.000+
8.000.000.000 x % 107.6)
=10.152.000.000.-TL. 
  
4
   
_ Üç aylık döneme ait amortisman tutarı ..............
507.600.000.-TL.
 
  
(10.152.000.000 x % 20 =)
   
  
4
   
_ Dönem kurum kazancı ....................................
1.000.000.000.-TL.
 
_ Dönem amortisman tutarı ................................
(-) 507.600.000.-TL.
 
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı ......
(-) 400.000.000.-TL.
 
_ Geçici vergi matrahı ........................................
92.400.000.-TL.
 
_ Geçici vergi tutarı ...........................................
23.100.000.-TL.
 
(92.600.000 x % 25 =)  
      



Görüldüğü gibi, geçmiş yıl mali tablolarına göre meydana gelen indirilebilecek nitelikteki 200.000.000.-liralık geçmiş yıl zararları üç aylık dönem kazancından indirilmemiştir. Ancak kurum kendi isteği ile yatırım fonları katılma belgesi gelirlerine ilişkin istisna ve dönemsel amortisman paylarını uygulamayı tercih etmiştir. Tercih edilen hususlara, geçici verginin aynı yöntemlerle hesaplandığı diğer üçer aylık döınemlerde de esas birliğinin sağlanması bakımından uyulması zorunludur.

bb) Geçici Verginin Beyanı

Üçer aylık dönemler halinde geçici vergi ödeme usulünü seçen mükellefler hesapladıkları geçici vergilerini, ilgili hesap dönemini (Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık) takip eden ayın 20'nci günü akşamına kadar kurumlar vergisi bakımından bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edecekler ve aynı süre içinde ödeyeceklerdir. Mükellefler verecekleri bu beyannameye bu döneme ilişkin bilanço ve gelir tablolarını eklemek zorundadırlar. Bu usulü seçen mükellefler iki yıl geçmeden bu usulden dönemezler. Özel hesap dönemine tabi kurumlarda üçer aylık dönemler, özel hesap döneminin başladığı aydan itibaren hesap edilecektir. Bu usulü seçen mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili bölümünü işaretleyecekler ve beyannamenin geçici vergi ile ilgili satırlarını doldurmayacaklardır.

bc) Yıl İçinde Tevkif Suretiyle Ödenen Gelir Vergisinin Ödenecek Geçici Vergiden Mahsubu

Gerçek usulde tespit edilen ticari kazanç üzerinden veya kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen kazançlara ilişkin gelirler üzerinden cari yıl içinde Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanununa göre kesilmiş olan vergilerin, belgelendirilmek kaydıyla üçer aylık dönemler itibariyle tahakkuk eden geçici vergi tutarından mahsup edilmesi gerekir. İlgili olduğu üç aylık dönemde mahsup edilemeyen tevkifat tutarının, müteakip üç aylık dönemlere ait geçici vergi tutarlarından mahsup edilebileceği tabiidir.

bd) Üçer Aylık Dönemlere İlişkin Geçici Verginin Mahsubu

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesinin beşinci fıkrasında, "Bir önceki takvim yılında tahakkuk eden geçici vergi yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, içinde bulunulan yıla ilişkin olarak ödenecek geçici vergiye, artan kısmı diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı, mükellefin o yıl sonuna kadar yazılı olarak talep etmesi halinde kendisine, red ve iade edilir" denilmektedir.

Bu hükme göre, mükelleflerin üçer aylık dönemler itibariyle verecekleri bilanço ve gelir tabloları uyarınca tahakkuk eden geçici vergiler toplamının, ilgili olduğu hesap dönemine ait gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi gerekir. Mahsup edilemeyen tutarlar mükellefin varsa diğer vergi borçlarından mahsup edilir. Mükellefin mahsup edilecek vergi borcu bulunmaması halinde ise iade edileceği tabiidir. Bununla birlikte sözkonusu tutarın, mükellefin istemesi halinde müteakip üçer aylık dönemlerin geçici vergilerinden mahsup edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

ÖRNEK

(X) Anonim Şirketi 1995 yılına ait geçici vergi için üçer aylık dönemler itibariyle ödeme usulünü seçmiştir. Bu usulde ödenen geçici vergilerin hesaplanması ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde mahsubu aşağıdaki şekilde olacaktır.



















1.1.1995-31.3.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
300.000.000.-TL.
Üç aylık dönemde elde edilen mevduat faizlerinden 
sorumlularca yapılan gelir vergisi tevkifatı ........................................
20.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
300.000.000.-TL.
Hesaplanan geçici vergi tutarı ........................................................
75.000.000.-TL.
(300.000.000 x % 25 =) 
Ödenecek geçici vergi ..................................................................
55.000.000.-TL.
(75.000.000 - 20.000.000) 













1.4.1995-30.6.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı (zarar) .........................
(-) 100.000.000.-TL.
Üç aylık dönem içinde kurum kazançlarından 
yapılan gelir vergisi tevkifatı ..........................................................
30.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ....................................................................
Yok.
Mahsup edilemeyip devreden tevkifat tutarı ....................................
30.000.000.-TL.












































1.7.1995-30.9.1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
150.000.000.-TL.
Üç aylık dönem içinde elde edilen özel sektör 
tahvil faizlerinden sorumlularca yapılan 
gelir vergisi tevkifatı .......................................................................
25.000.000.-TL.
Önceki üç aylık dönemde mahsup edilemeyen 
tevkifat tutarı ................................................................................
30.000.000.-TL.
Önceki dönemden devreden zarar ..................................................
100.000.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
50.000.000.-TL.
(150.000.000 - 100.000.000) 
Hesaplanan geçici vergi ................................................................
12.500.000.-TL.
(50.000.000 x %25 =) 
Tevkifat yoluyla ödenen ergiler ......................................................
(-) 55.000.000.-TL.
_ 1.4.1995-30.6.1995 döneminde 
yapılan tevkifat ............................................................................30.000.000.-TL.
_ 1.7.1995-30.9.1995 döneminde 
yapılan tevkifat ............................................................................25.000.000.-TL.
 55.000.000.-TL.
Mahsup edilemeyen ve sonraki döneme devreden 
tevkifat tutarı ...............................................................................
42.500.000.-TL.
Ödenecek geçici vergi .................................................................
Yok




















1.10.1995-31-12-1995 Dönemi 
Üç aylık döneme ilişkin safi kurum kazancı .....................................
500.000.000.-TL.
Önceki üç aylık dönemlerden devreden gelir vergisi tevkifatı
42.500.000.-TL.
Geçici vergi matrahı ......................................................................
500.000.000.-TL.
Hesaplanan geçici vergi tutarı ........................................................
125.000.000.-TL.
(500.000.000 x % 25 =) 
Önceki dönemde mahsup edilemeyen gelir vergisi tevkifatı
(-) 42.500.000.-TL.
Ödenecek geçici vergi ..................................................................
82.500.000.-TL.
(125.000.000 - 42.500.000) 



c) Geçici Verginin Eksik Beyanı Halinde Yapılacak İşlemler

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesine 3946 sayılı Kanunla eklenen dördüncü fıkrada,"Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Ancak yıllık beyanname süresi geçtikten sonra geçici verginin aslı aranmaz, bu vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanır." denilmektedir.

Bu hüküm, 47 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere, 1994 ve müteakip yıllarda verilmesi gereken gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde eksik beyan edildiği belirtilen gelir veya kurumlar vergisi için geçerlidir. Ancak, yıllık beyanname verme süresinin sona ermesinden sonra geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, re'sen veya ikmalen tarhedilecek geçici verginin mahsup dönemi geçtiğinden, geçici verginin aslı aranılmayacaktır. Bu durumda geçici verginin, ödenmesi gerektiği tarihten kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilmesi gerektiği tarihe kadar geçen süre için gecikme faizi ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre uygulanması gereken cezalar da aranacaktır.

Yıllık beyannamede mahsup edileceği döneme kadar üç aylık dönemler için ikmalen veya re'sen geçici vergi tarhiyatı yapılabileceği gibi ceza ve gecikme faizi de aranacaktır. Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmesinden sonra ise geçici verginin aslı aranmayacaktır.

V _ VERGİ TEVKİFATI

A _ Gelir Vergisi Kanununun 75 inci Maddesinin İkinci Fıkrasının 4 Numaralı Bendinde Tanımlanan Menkul Sermaye İradı Üzerinden Yapılacak Vergi Tevkifatı

1. Tevkifatın Kapsamı

Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değişen 4 numaralı bendine göre, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı olarak nitelendirilmiştir. Ancak, sözü edilen 4 numaralı bendin parantez içi hükmü gereğince iştirak kazançları ile Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 8 inci maddesinin 6 numaralı bendine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan yatırım fonları katılma belgeleriyle yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin kâr payları ve yatırım indirimi menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmemiştir.

Yukarıda sözü edilen menkul sermaye iradı tutarının tespitinde, mali kardan hareket edilecektir. Bilindiği üzere, kurumlar vergisinin hesaplanlanmasına esas alınan safi kurum kazancı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 maddesine göre tespit edilmektedir. Sözü edilen madde hükmüne göre safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanmaktadır.

Kurumlar vergisine matrah olan safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan giderler hasılattan indirilmektedir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesi i1e Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmemektedir.

Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde belirtilen menkul sermaye iradının tespitinde, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenen ve indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım dikkate alınacaktır. Dolayısıyla menkul sermaye iradının tayininde çeşitli kanunlar gereğince matrahtan indirilmesi kabul edilmeyen giderler safi kurum kazancına ekleneceğinden sözkonusu giderlerin menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Menkul sermaye iradı sayılan bu tutar, aynı Kanunla değişen 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca dağıtılsın dağıtılmasın kurum bünyesinde tevkifata tabi tutulmuştur.

1994 ve müteakip hesap dönemlerine ilişkin olarak beyan edilecek menkul sermaye iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre vergi tevkifatına tabi tutulacak veya tutulmayacak olan kurumlar vergisinden müstesna kazançlar aşağıda sayılmıştır.

a) Gelir Vergisi Kanununun 75/4 Maddesi Kapsamına Dahil Olan Müstesna Kazançlar

_ Turizm hasılatı istisnasına isabet eden kazanç.

_ Kurumların rüçhan hakkı kupon satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinde elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

_1 Ocak 1986 tarihinden evvel ihraç kanunlarına veya Devletin, kanunların verdiği yetkiye dayanarak akdettiği mukavelenamelere göre mevcut ve çıkacak vergilerden muaflığı kabul edilmiş olan menkul kıymetlerin temettü, faiz ve ikramiyeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 3946 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 18 inci bendi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan gayrimenkul ve iştirak hisselerinin 1992 ve 1993 yıllarında vadeli olarak satışından doğan kazançların 1994 yılında sermayeye eklenen kısmı.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince hayat sigorta şirketleri ve emekli sandıklarının hisse senedi ile portföyünde en az % 25 oranında hisse senedi bulunduran yatırım fonlarına ait katılma belgelerinin alım satımından elde ettikleri ve beş yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesi uyarınca istisna süresi sona erinceye kadar geçici bir süre için uygulanan devralınan kurumlara ilişkin zarar indirimi ile özel kanunlar gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar.

b) Gelir Vergisi Kanununun 75/4 Maddesi Kapsamına Dahil Olmayan Müstesna Kazançlar

_ İştirak kazançları.

_ Kooperatiflerce dağıtılan risturnlar.

_ Yatırım indirimi.

_ Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıkları ve risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının katılma belgeleri veya hisse senetlerinden elde edilen kâr payları.

_ Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesine göre istisna süresi sona erinceye kadar uygulanan eğitim, sağlık ve spor tesislerinin işletilmesinden elde edilen kazançlar.

_ Kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen kazançlar.

_ 3332 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (a) fıkrası gereğince bankaların iştirak paylarının halka arzından elde ettikleri kazançlar.

2. Gelir Vergisi Kanununun 75/4 ve 94/6-b Maddelerinin Uygulanmasında Özellik Arzeden Hususlar

a) Geçmiş Yıl Zararları

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine göre geçmiş yılların mali bilançolarına göre doğmuş olan zararlar beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla safi kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilmektedir. Bu indirimin yapılabilmesi için geçmiş yıl zararlarının bilançolarda ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. Buna göre, beş yıldan fazla nakledilmemiş olan geçmiş yıl zararları mali kârın tespitinde indirim konusu yapılacağından gelir vergisi tevkifatı matrahına da dahil edilmemiş olacaktır. Beş yıldan fazla nakledilen geçmiş yıl zararları ise safi kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmayacağından, bu zararların tevkifat matrahından indirilmesi de sözkonusu olmayacaktır.

b) Yurt Dışı Faaliyetlerinden Doğan Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendine 3380 sayılı Kanunla eklenen hükme göre, kurumların yurtdışı faaliyetlerinden doğan zararlarının Türkiye'de beyan edilen kazançlarından gider olarak indirilebilmesi mümkündür. Ancak, bu zarar indiriminin yapılabilmesi için faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının, her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisini haiz kuruluşlarca incelenip rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile birlikte tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiyede'ki ilgili vergi dairesine verilmesi şarttır. Sözkonusu zarar indirimiyle ilgili usul ve esaslar 34 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, anılan Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılan yurt dışı faaliyetten doğan zararlar, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifat matrahından da indirilmiş olacaktır.

c) Devralınan Kurumlara İlişkin Zararlar

Kurumlar Vergisi Kanununa 3946 sayılı Kanunla eklenen geçici 22 nci maddenin (b) bendi gereğince, 1.1.1994 tarihinden önce Kurumlar Vergisi Kanununun devir hükümlerine göre devir alınan kurumlara ait zararlar, 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla 1993 ve müteakip yıl kazançlarından indirim konusu yapılabilmektedir. Bu indirim, devralınan kuruma ait zarar tutarının kurumlar vergisi beyannamesinde istisnalar arasında gösterilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde tanımlanan menkul sermaye iradının matrahı indirim ve istisnalardan önceki tutar olacağından, devralınan kurumlara ait olup indirim konusu yapılan zararlara isabet eden kazanç tutarı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevkifatına tabi olacaktır.

d) İhtiyatlar ve Muhtemel Zarar Karşılıkları

Bilindiği üzere kurumlar, Türk Ticaret Kanunu, Bankalar Kanunu, özel kanunlar veya ana sözleşmeleri gereğince yedek akçe ayırmak zorundadırlar. Türk Ticaret Kanununa göre ayrılması zorunlu olan yedek akçeler, bu Kanunun 466 ncı maddesinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ödenmiş sermayenin yirmide birini buluncaya kadar her yıl safi kârın % 5'i oranında birinci tertip yedek akçe ayrılır. Birinci tertip yedek akçe dışında pay sahipleri için % 5 kâr payı ayrıldıktan sonra ayrıca, pay sahipleriyle kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılmasına karar verilen kısmın onda biri oranında da ikinci tertip yedek akçe ayrılmaktadır.

Bankalar Kanununun 32 nci maddesinin 1 numaralı fıkrası gereğince bankalar, Türk Ticaret Kanununun ve ana sözleşmelerinin ayrılmasını zorunlu kıldığı yedek akçelerden başka yıllık safi kârlarının % 5'i oranında ödenmiş sermayeleri tutarına ulaşıncaya kadar muhtemel zararlar karşılığı olarak karşılık ayırmak zorundadırlar. Aynı maddenin 3 numaralı fıkrasında ise Bakanlar Kurulu, bankalarca verilen kredilerin durum ve özelliklerini gözönünde bulundurarak doğabilecek muhtemel zararlar için karşılık ayrılmasına karar vermeye yetkili kılınmıştır. Aynı fıkrada, "Bankaların, Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ayırmak zorunda kaldıkları karşılıkların teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımları, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir." hükmü yer almaktadır.

Bankaların ayıracakları bu karşılıklar hakkında 85/10128 ve 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları yayımlanmıştır. Bakanlar Kurulunun 88/12937 sayılı Kararının 4 üncü maddesinde, Bu Karar uyarınca ayrılacak karşılıkların tamamı bankalarca gider yazılır. Bu Kararın uygulanmasında nakit, hamiline yazılı mevduat sertifikası, Devlet iç borçlanma senedi, gelir ortaklığı senedi, borsaya kote edilmiş hisse senedi ve tahvil rehni şeklindeki teminatlı alacaklar dışında kalan alacaklar için gider yazılan meblağlar, kurumlar vergisi yönünden de gider sayılır." denilmiştir.

Vergi Usul Kanununun 288 inci maddesinde karşılığın tanımı yapılmış, 323 üncü maddesinde de alacakların şüpheli hale gelmesinin şartları açıklanmıştır. Vergi Usul Kanununun sözkonusu hükümlerine göre teminatlı alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması, anılan Kanunda veya diğer kanunlarda özel bir hüküm olmadıkça ayrılan karşılıkların gider yazılması mümkün değildir.

Öte yandan, Bankalar Kanununun 32 nci maddesinde, Bakanlar Kurulu kararına göre ayrılan karşılıkların sadece teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımlarının kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edileceği hükme bağlandığından, bu Kanuna göre çıkarılan 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, teminatlı alacaklar için ayrılan karşılıklar bankaca ticari kâr-zararın tespitinde gider olarak indirilebilmekte, vergi matrahına esas alınacak mâli kârın tespitinde ise hasılattan indirilmesi kabul edilmemektedir.

Buna göre, bankaların teminatlı alacakları için ayırdıkları karşılıklar mali kâra dahil edileceğinden, gelir vergisi tevkifatı matrahına da dahil olmuş olacaktır.

4.5.1988 tarih1i ve 88/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın "Kanuni takip" başlıklı 2/e maddesinde, "Bu Karar'ın uygulanmasında, idari takibe intikal ettirildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde kısmen veya tamamen tahsil edilmemesi halinde, alacağın tahsil edilmeyen kısmı bu süre için tahakkuk ettirilecek kredi faiziyle birlikte kanuni takipteki krediler hesabına alınır. Bu hesaplara temerrüt faizleri dışında faiz yürütülemez; tahakkuk ettirilen faizler nakden tahsil edilmediği sürece gelir yazılmaz." denilmektedir. Bu hüküm, ticari kâr-zararın tespiti ile ilgili olup, mali kâr zararın tespiti ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi ile bu maddenin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tespiti ile ilgili hükümleri gereğince sözkonusu faizlerin tahakkuk tarihi itibariyle hasılata intikal ettirilmesi gerekir.

Diğer taraftan, sigorta şirketlerince ayrılan sigorta teknik ihtiyatları, bilanço gününde hükmü devam etmekte olan sigorta sözleşmelerinin gerektirdiği muallak hasarlara mahsus tazminat karşılıkları ve cari muhataralara mahsus ihtiyatlar ile hayat sigortaları riyazi ihtiyatları karşılık olarak ayrılmaktadır.

Yukarıda açıklanan ihtiyat ve karşılıklardan sigorta şirketlerince ayrılan sigorta teknik ihtiyatları, Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 4 numaralı bendi, bankalarca ayrılan karşılıkların teminatsız kalan kredilere tekabül eden kısımları ise Bankalar Kanununun 32 nci maddesinin 3 numaralı bendi uyarınca kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilebilmektedir. Teminatlı krediler için ayrılan karşılıklar ile yukarıda belirtilen diğer yedek akçelerin ise kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir.

Buna göre, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayan yedek akçe ve karşılıkların Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifatın matrahından indirilmesi sözkonusu olmamaktadır.

e) Kurumların Geçmiş Yıl Kârlarından Ayırdıkları İhtiyat Akçeleri ve Banka Provizyonlarının Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 ve geçici 13 üncü maddelerinde, kurumların geçmiş yıl kârlarından ayırdıkları yedek akçe ve banka provizyonlarının dağıtılması halinde, dağıtımın yapıldığı yılın kurumlar vergisi matrahına eklenmesi öngörülüyordu. Sözkonusu geçici maddeler 3946 sayılı Kanunla 1.1.1994 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Buna göre, kurumların 1.1.1994 tarihinden önceki dönemlere ait ihtiyat akçeleri ve banka provizyonlarının bu tarihten sonra dağıtılması veya sermayeye eklenmesi halinde bu unsurlar, kurumlar vergisi matrahına dahil edilemeyeceğinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifatın matrahına da girmeyecektir.

f) Bağış ve Yardımlar ile Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin Gelir Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu

Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin 6 numaralı bendinde;

_ Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyeler ile köylere, kamu menfaatlerine yararlı derneklere ve Türk Kanunu Medenisine göre kuru-lan vakıflara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların 20.000.- lirayı aşmamak üzere o yıla ait kurum kazancının yüzde ikisine kadar olan kısmı,

_ Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediye-lere veya köylere bağışlanan okul, kreş ve spor tesisleri ile 50 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 35 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere yurt ve sağlık tesislerinin (huzur ev-leri dahil) inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için ilgili kuru-luşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam etti-rebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar, bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardım-ların tamamı,

_ İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Yüksek Öğretim Kurumları Kanununa göre il-köğretim ve yüksek öğretim kurumlarına makbuz karşılığı yapılan nakit para bağışlarının tamamı,

kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak hasılattan indirilmektedir. Bu ne-denle, sözkonusu. bağış ve yardımlar kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapıla-cağından, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılan tevkifa-tın matrahına da dahil olmayacaktır.

Kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılamayan bağış ve yardım-lar ile kanunen kabul edilmeyen diğer giderler, safi kurum kazancının tespitinde gider ola-rak indirilemediğinden sözü edilen gelir vergisi tevkifatı matrahı kapsamında değerlendi-rilmiş olacaktır. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde bağış ve yardımlar ile kanunen kabul edilmeyen giderlerin tevkifat mat-rahından indirilmesine ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Bu nedenle, kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılamayan bağış ve yardımlar ile kanunen kabul edilmeyen giderlerin belirtilen tevkifatın matrahından düşülmesi sözkonusu değildir.

g) Fon Payının Gelir Vergisi Tevkifatı, Matrahından İndirilemeyeceği

Kurumlar vergisi mükelleflerince verilen yıllık veya özel beyannameler üzerinden ta-hakkuk ettirilen kurumlar vergisine göre hesaplanan fon payının gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilmeyeceği 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (IV/3-d) bölümünde açıklanmıştır.

h) Dar Mükellef Kurumlarda Gelir Vergisi Tevkifatı

Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde Türkiye'de elde ettiği kazançlarını yıllık veya özel beyanname ile beyan etmesi gereken dar mükellefiyete tabi kurumların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde belirti-len menkul sermaye iratları üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre gerekli vergi tevkifatını yapmaları gerekmektedir.

Dar mükellef kurumlarca yapılacak sözkonusu tevkifatın oranı ve matrahının tespiti hususlarında tam mükellef kurumlarla dar mükellef kurumlar arasında bir farklılık bulun-mamaktadır.

Öte yandan, dar müketlefiyete tabi kurumların ticari, zirai ve sair kazanç ve iratları dı-şında kalan kazanç ve iratları ile telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret ünvanı, alameti fa-rika ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devri ve temliki mukabilinde alınan bedeller Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi hükmü ile % 25 oranında kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulmuştur. Aynı maddenin birinci fıkrasında yer alan parantez içi hü-kümle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendi uyarınca tevkifata tabi tutulan kazanç ve iratlardan bu madde hükmüne göre ayrıca tevkifat yapılmaması ön-görülmüştür.

Buna göre; kurumların, dar mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına dağıtmış olduk-ları kar paylarından Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince tevkifat yapmamaları gerekmektedir. Bu kurumların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi kapsamına dahil olmayan gelirlerinin bulunması veya bu bent kapsamına giren gelirleri bulunmakla birlikte menkul sermaye iradı matrahına Bakanlar Kurulu kararları gereğince (0) sıfır tevkifat oranının uygulanması nedeniyle aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre gelir vergisi tevki-fatı ödememiş olmaları, dar mükellefiyete tabi kurum olan ortaklarına ödenen bu kâr pay-ları üzerinden tevkifat yapılmasını gerektirmemektedir.

ı) Dar Mükellefiyete Tabi Yabancı Ulaştırma Kurumlarında Gelir Vergisi Tevkifatı

Kurumlar Vergisi Kanununun 18 ve 19 uncu maddelerinde yabancı ulaştırma kurum-larının Türkiye'deki ulaştırma faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın tespitine ilişkin hü-kümler yer almaktadır. Bu hükümlere göre, yabancı ulaştırma kurumlarında kurumlar ver-gisi matrahı, Türkiye'de elde edilen hasılata ortalama emsal nispetlerinin uygulanması su-retiyle hesaplanmaktadır.

Bilindiği üzere, uygulanmakta olan ortalama emsal nispetleri, kara ulaşımında % 12; deniz ulaşımında % 15 ve hava ulaşımında ise % 5 tir. Sözkonusu ortalama emsal nispet-lerinin Türkiye'de elde edilen hasılatın brüt tutarına uygulanmasıyla kurumlar vergisi mat-rahına esas olan tutar bulunmaktadır. Bu kurumların gelir vergisi tevkifatı matrahının tes-pitinde, kurumlar vergisine matrah olan bu tutardan hareket edilecektir. Kurumlar vergisi matrahından ödenmesi gereken kurumlar vergîsinin düşülmesinden sonra kalan kısım gelir vergisi tevkifatı matrahı olacaktır.

ÖRNEK

Türkiye'de deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunan (A) yabancı ulaştırma kurumunun 1994 yılında Türkiye'de elde ettiği navlun hasılatı 5.000.000.000.- liradır Bu faaliyetten elde ettiği kazancı yıllık veya özel beyanname ile Türkiye'de beyan edeceğinden ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

















Türkiye'de elde edilen hasılat .........................................................
5.000.000.-TL.
Ortalama emsal nispeti .................................................................
% 15
Kurumlar vergisi matrahı ................................................................
750.000.000.-TL.
(5.000.000.000 x % 15 =) 
Kurumlar vergisi ...........................................................................
187.500.000.-TL.
(750.000.000 x % 25 =) 
Fon payı ......................................................................................
18.750.000.-TL.
(187.500.000 x % 10 =) 















Gelir Vergisi Tevkifatı 
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .........................................................
562.500.000.-TL.
(750.000.000 - 187.500.000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı tutarı .............................................................
112.500.000.-TL.
(562.500.000 x % 20 =) 
Fon payı .....................................................................................
11.250.000.-TL.
(112.500.000 x % 10 =) 



Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Bu Kanunun 18 ve 19 uncu maddelerine göre vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarında vergi oranını karşılıklı olmak şartıyla ülkeler itibariyle kara, deniz ve hava ulaştırma kurumları için ayrı ayrı veya topluca (0) sıfıra kadar indirmeye veya bu maddede yazılı oranın bir katını geçmemek üzere yeni bir oran tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir." denilmektedir.

Bu yetkiye dayanılarak karşılıklı olmak şartıyla Bakanlar Kurulu kararı ile gelir ve kurumlar vergisi oranı (0) sıfır olarak tespit edilmiş bulunan mukim ülkenin kurumlarının Türkiye'deki taşımacılıktan elde ettiği kurum kazançlarına, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinde belirtilen vergi oranları ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi için Bakanlar Kurulunca belirlenen oranlar yerine (0) sıfır oranı uygulanacaktır.

j) Finansman Fonu

Cari yıl safi kurum kazancından ayrılan finansman fonu sözkonusu menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmeyecek, önceki yıl kurum kazancından ayrılan finansman fonu ise sözü edilen irat kapsamında değerlendirilecektir.

k) Maliyet Artış Fonu ve Değer Artış Fonu

İstisna uygulaması olmamakla birlikte Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinin son fıkrasına göre gayrimenkul ve iştirak hisselerinin maliyet bedelinin artırılması sonucu vergilendirilmeyen kazanç tutarı gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil edilmeyecektir. Bu husus, Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca ayrılan değer artışı fonları için de geçerlidir. Bu fonların mevzuata aykırı şekilde işletmeden çekilmesi halinde çekildiği yılın menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirileceği tabiidir.

1. (B) Tipi Olarak Adlandırılan Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Katılma Belgeleri veya Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Payları

(B) tipi olarak adlandırılan yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarına ait katılma belgeleri ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları kurumlar vergisinden istisna edilmediğinden, anılan kâr payları safi kurum kazancı içinde yer almaktadır. Bu itibarla, sözü edilen kâr payları Gelir Vergisi Kanununun 75/4 üncü maddesi kapsamına dahil edilmiş olacaktır.

3. Gelir Vergisi Tevkifatı Oranı

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, bu madde kapsamına giren kazanç ve iratlarda tevkifat oranı % 25 olarak tespit edilmiştir. Ancak Bakanlar Kuruluna bu nispeti (0)'a kadar indirme veya bir katına kadar artırma konusunda yetki verilmiştir.

Bakanlar Kurulu bu yetki çerçevesinde çıkardığı 30.12.1993 tarih ve 93/5148 sayılı, 14.2.1994 tarih ve 94/5307 sayılı kararnamelerle sözkonusu tevkifat oranını kazanç ve irat türleri itibariyle yeniden belirlemiştir. Anılan kararnameler çerçevesinde Gelir Yergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat oranı aşağıda açıklanmıştır.

a) Halka Açık Anonim Şirketlerde Vergi Tevkifatı Oranı

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 11 inci maddesinde, pay sahibi sayısının 100'den fazla olduğu herhangi bir şekilde tespit olunan anonim ortaklıkların hisse senetleri halka arzolunmuş sayılacağı ve bu ortaklıkların, halka açık anonim ortaklık hükümlerine tabi olacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Sermaye Piyasası Kanununa göre 31 Temmuz 1992 tarih ve 21301 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri I, No: 14 sayılı Tebliğ'de, halka arzedilecek hisse senetlerinin nominal değerleri toplamının, ortaklığın Sermaye Piyasası Kurulu'na başvuru tarihi itibariyle şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 ve fazlası veya tutar olarak en az 100.000.000.- lira ve fazlası olması gerektiği açıklanmıştır. Ancak Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin son fıkrasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre halka açık olduğu kabul edilen anonim şirketlerin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uygulaması açısından da halka açık anonim şirket olarak nitelendirilebilmesi için, halka arzedilen hisse senetlerinin, şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 olması şartı getirilmiştir.

Yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde halka açık anonim şirketlerin tanımı, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Sermaye Piyasası Kurulu, Sermaye Piyasası Kanununa göre;

aa) Hisse senetleri Kurul'a kayıt yaptırılarak halka arz edilmiş anonim şirketleri (tanımın açık ifadesi ile hisse senetleri borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem gören anonim şirketler ile hisse senetlerinin satın alınması için halka çağrıda bulunulan veya halkın kurucu olmaya ya da katılmaya çağrıldığı anonim şirketleri),

ab) Pay sahibi sayısının 100'ün üstünde bulunduğu herhangi bir şekilde tespit olunmakla kayıt için Kurul'a başvurmuş anonim şirketleri,

Kurul kaydına almakta ve bu şekilde Kurul kaydında bulunan şirketleri "halka açık anonim şirket" olarak kabul etmektedir.

Bu özellikleri taşıyan halka açık anonim şirketlerin, Kurumlar ve Gelir Vergisi Kanunları uygulaması açısından da halka açık anonim şirket sayılabilmesi için şirketteki gerçek kişi pay sahibi sayısının 100'ün üzerinde olması gerekmektedir. Ayrıca, halka arzedilen hisse senetlerinin şirketin nominal sermayesine oranının en az % 15 ve bunların da gerçek kişilere ait olması gerekmektedir.

Bu durumda olan şirketlerin kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alacakları bir yazı ile bu özellikleri taşıdıklarını belgelemeleri gerekmektedir.

Bu Tebliğde belirtilen şartları taşıyan halka açık anonim şirketlerin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre 30.12.1993 tarih ve 5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

b) Diğer Kurumlar

Halka açık olmayan anonim şirketler, eshamlı komandit şirketler, limited şirketler, iktisadi kamu müesseseleri, kurumlar vergisine tabi olan kooperatifler, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ile iş ortaklıkları diğer kurumlar arasında mütalaa edilecektir. Bunların Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendi kapsamında menkul sermaye iradı sayılan kazançları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ve 30.12.1993 tarih ve 5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

4. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü Maddesinin 6/b Numaralı Bendine Göre Yapılacak Vergi Tevkifatında Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu Faizleri, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince Çıkarılan Menkul Kıymetlerden Sağlanan Gelirler İle Bu Menkul Kıymetlerin Alım-Satım Kazançları ve Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Katılma Belgeleri ve Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Paylarının Durumu

Bu konuyu 93/5148 ve 94/5307 sayılı Kararnameler çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

a) 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname Açısından

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararnamesi gereğince Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat, kurumların Devlet tahvili faizleri, Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı idaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerlerine isabet eden kısım için (0) sıfır olarak uygulanacaktır. Bu kısım, sözü edilen faiz ve gelirlerin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanacaktır. Anılan Kararnamede yer alan "hasılat" deyiminin kapsamı konusunda aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Sözkonusu Kararnamede yer alan gayrisafi hasılat, işletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan veya tahakkuk ettirilen değerler toplamı ile işletmenin esas faaliyeti dışındaki diğer faaliyetlerinden doğan temettü gelirleri, faiz, Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirleri, komisyon gelirleri, konusu kalmayan karşılıklar ve diğer gelirler ile hesap döneminden önceki dönemlere ait olağandışı gelirleri kapsamaktadır. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları ve vergi iadeleri ile hasılat olarak dikkate alınabilecek bütün gelir unsurları da bu tutarlara dahil edilecek, satışlar üzerinden hesaplanan katma değer vergisi dahil edilmeyecektir.

Bununla birlikte, gayrisafi hasılatın hesaplanmasında brüt satışlardan, satıştan iadeler, satış iskontoları ve satıcı tarafından alıcı adına yapılan sevk giderleri gibi unsurları indirmek gerekir. Bu işlemlerden sonra bulunan tutar, gayrisafi hasılat olarak dikkate alınacaktır.

Öte yandan Vergi Usul Kanununun menkul kıymetlerde değerlemeye ilişkin 279 uncu maddesinde, Türk ve yabancı esham ve tahvilatın alış bedeli ile değerleneceği hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, esham ve tahvilatın değerleme gününün kıymetine irca edilmesi (reeskonta tabi tutma) imkanı bulunmamaktadır.

Buna göre, işletmenin portföyünde bulunan ve alış bedeli ile kayıtlara intikal ettirilmesi gereken Devlet tahvili ve Hazine bonolarının faizlerinin vadesinde elde edildiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu durumda, sözkonusu menkul kıymet gelirleri, vadenin sona erdiği yılın gelirleri arasında gösterileceğinden, anılan yıla ilişkin kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatının hesaplanmasında dikkate alınmış olacaktır.

Sözkonusu menkul kıymetlerin vadesi sona ermediği halde hesap dönemi sonu itibariyle reeskonta tabi tutulması ve ilgili yıla isabet eden faiz tutarının o yılın ticari kazancına dahil edilmesi halinde bu faizler, kurumlar vergisinin hesaplanmasına esas alınan mali kâra dahil edilmeyeceğinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranının hesaplanmasında da hasılata dahil edilmemiş olacaktır.

b) 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi Çerçevesinde Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı

14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6 ncı fıkrasının (b) bendinin sonuna aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

"(Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı idaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirleri, bu menkul kıymetlerin alım-satım kazançları ve bu kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile iktisap edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirler ile portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının (portföyünde döviz, altın ve diğer kıymetli madenler bulunanlar hariç), risk sermayesi yatırım fon ve ortaklıklarinın ve gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarının katılma belgeleri ve hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının toplamının, indirim ve istisnalar (iştirak kazançları hariç) düşülmeden önceki kurum kazancı içindeki paylarına göre, bu bendin "b/i" ve 'b/ii" alt bentleri uyarınca yapılacak vergi tevkifat oranları 1994 yılı kazançlarına uygulanmak üzere aşağıda gösterilmiştir.
























Sözkonusu Gelirlerin

Kurum Kazancı İçindeki

Payı

Halka Açık Anonim

Şirketlerde Uygulanacak

Tevkifat Oranı

Diğer Kurumlarda

Uygulanacak Tevkifat

Oranı

a) % 5'iaşıyorsa
% 8.25
% 18.25
b) % 10'uaşıyorsa
% 6.30
% 16.30
c) % 15'iaşıyorsa
% 4.12
% 14.12
d) % 20'yiaşıyorsa
% 1.67
% 11.67
e) % 25'iaşıyorsa
% "0" sıfır
% 8.89
f) % 30'uaşıyorsa
% "0" sıfır
% 5.71
g) % 35'iaşıyorsa
% "0" sıfır
% 2.05
h) % 37,5'uaşıyorsa
% "0" sıfır
% "0" sıfır


Bu Kararnamenin uygulanması konusunda 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Vergi Tevkifatı" başlıklı VI/3-d bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

c) Gelir Vergisi Tevkifatı Matrahına Dahil Olmayan Veya Matraha Dahil Olmakla Birlikte 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Kararnamelerle (0) Sıfır Oranda Tevkifata Tabi Tutulan Gelir Unsurlarna İsabet Eden Kurumlar Vergisinin Tevkifat Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği(**)

Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesine göre kurumlar vergisi, bu Kanuna göre tespit olunan kurum kazancından % 25 oranında alınmaktadır. Ancak, bu orana göre hesaplanan vergi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının % 20'sinden az olamamaktadır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değişen 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre dağıtılsın veya dağıtılmasın kurum bünyesinde gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.

Ancak, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numaralı bentlerine göre kurumlar vergisinden istisna tutulan iştirak kazançları ile fon ve ortaklıkların (B tipi olarak adlandırılan fon ve ortaklıklar hariç) katılma belgeleri ve 'hisse senetlerinden elde edilen kâr payları ve yatırım indirimi menkul sermaye iradı kapsamına dahil edilmemek suretiyle tevkifat dışında bırakılmıştır.

Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak tevkifat matrahına dahil olmayan gelir unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi indirim konusu yapılamayacağından, yatırım indirimi tutarı ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 6 numaralı bendi gereğince kurumlar vergisinden müstesna tutulan fon ve ortaklıklara ait katılma belgelerinden elde edilen kâr paylarına isabet eden kurumlar vergisi (veya % 20 oranlı kurumlar vergisi) tevkifat matrahından indirilmeyecektir. Başka bir ifade ile indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancından indirilecek kurumlar vergisi, gelir vergisi tevkifatı matrahı içinde yer alan kazanç unsurlarına isabet eden kurumlar vergisi ile sınırlı olacaktır.

ÖRNEK-1

Y. Anonim Şirketi'nin 1994 takvim yılı indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı 100.000.000.000.-liradır. Bu kurumun 80.000.000.000.- liralık yatırım indiriminden yararlanması halinde, ödeyeceği kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.





















Kurum kazancı ...........................................................................
100.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi............................................................................
(-) 80.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 - 80.000.000.000 =) 
Kurumlar vergisi ..........................................................................
5.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
20.000.000.000.-TL.
(100.000.000.000 x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
2.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 































Gelir Vergisi Tevkifatı 
Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı içindeki payı 
(20/100) ....................................................................................
%20
Tevkifat matrahından indirim konusu yapılacak 
kurumlar vergisi tutarı
4.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 20) 
Kurum kazancı ...........................................................................
100.000.000.000.-TL.
Yatırım indirimi...........................................................................
(-) 80.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi ..........................................................................
(-) 4.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .........................................................
16.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı ....................................................................
3.200.000.000.-TL.
(16.000.000 000x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
320.000.000.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 



Görüldüğü gibi, tevkifat matrahına girmeyen yatırım indirimine isabet eden kurumlar vergisi, sözkonusu matrahın tespitinde düşülmemiştir.

ÖRNEK-2

(A) Limited Şirketinin 1995 yılı hasılat tutarı 200.000.000. lira, kurum kazancı ise 50.000.000.- liradır. 50.000.000.-lira kazancın 10.000.000.- lirası Devlet tahvili faizinden oluşmaktadır.

Bu kurumun ödeyeceği kurumlar vergisi ve gelir vergisi tevkifatı tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.



















Kurum kazancı ...........................................................................
50.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizi ........................................................................
10.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizinin kurum hasılatına oranı ...................................
% 5
(10/200 =) 
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
50.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi ..........................................................................
12.500.000.-TL.
(50.000.000 x % 25) 
Fon payı ....................................................................................
1.250.000.-TL.
(20.000.000.000 x % 10) 



































93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Tevkifat 
"0" oranda tevkifata tabi Devlet tahvili faizine isabet 
eden kurumlar vergisi
625.000.-TL.
(12.500.000 x % 5 =) 
Kurum kazancı ..........................................................................
50.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahından  
indirilebilir kurumlar vergisi ..........................................................
11.875.000.-TL.
(12.500.000 - 625.000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .......................................................
38.125.000.-TL.
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı .................................
1.906.250.-TL.
(38.125.000 x % 5 =) 
Diğer tevkifat matrahı .................................................................
36.218.750.-TL.
(38.125.000 - 1.906.250 =) 
Gelir vergisi tevkifatı ...................................................................
7.243.750.-TL.
(36.218.750 x % 20=) 
Fon payı ...................................................................................
724.375.-TL.
(7.243.750 x % 10 =) 



d) Ortakları Arasında Kurumlar Vergisinden Muaf Kuruluşlar Bulunan Kurumlarda Vergi Tevkifatı

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında 3946 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle kurum kazancının % 25 oranında kurumlar vergisine tabi tutulması ve hesaplanan verginin kurum kazancından indirilmesinden sonra kalan tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür. Buna paralel olarak belli bir miktarı aşan kâr payının ve bunun 1/3 ü olan vergi alacağı tutarının gerçek kişilerce beyan edilmesi esası getirilmiştir.Beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden vergi alacağının mahsup edilmesinden sonra kalan tutar, ortağın ödeyeceği gelir vergisi olacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun vergi alacağını düzenleyen mükerrer 77 nci maddesinde, vergiden muaf olan veya kurumlar vergisinin konusuna girmeyen kuruluşlar (Dernek, vakıf ve kamu kurumları dahil) için vergi alacağı öngörülmemiştir. Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinde, kazancın dağıtılıp dağıtılmaması durumu önemli olmaksızın vergi tevkifatının yapılması, bu tevkifat açısından kurum ortaklarının niteliklerinin önemli olmadıklarını göstermektedir. Başka bir ifadeyle, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, ortakları arasında anılan Kanunda mükellefler arasında sayılmayan veya vergiden muaf tutulan tüzel kişi ortakların bulunması bunların ödemeleri gereken kurumlar vergisini veya Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi uyarınca yapılan vergi tevkifatını etkilememektedir.

Öte yandan, yıllık veya özel beyanname veren kurumların, iktisadi kamu müessesesi, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler veya kooperatif niteliğinde olması da sözkonusu gelir vergisi tevkifatının yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Bu kurumların ortağının olup olmaması, sermayesinin tamamına Hazinenin sahip olması veya kâr dağıtılmasının mümkün olmaması gibi hususlar tevkifatın yapılması açısından önem arzetmemektedir. Dolayısıyla, anılan kurumların da sözkonusu gelir vergisi tevkifatını yapacakları tabiidir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin, 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre vergi tevkifatı yapılan kurum kazancının ortaklara dağıtılması durumunda, kurumlar vergisi mükellefi bulunmayan ortaklara isabet eden gelir vergisi tevkifatı red ve iade edilmeyecektir. Yapılan bu tevkifat, bu kurumlar için nihai vergi niteliğindedir.

e) Ödenecek Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanmasında 93/5148 ve 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamelerinin Uygulanması

Bilindiği üzere, 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararname ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatı oranının, kurumların Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin gelirlerine isabet eden kısmı için (0) sıfır olarak uygulanması öngörülmüştür. Bu kısım, sözü edilen faiz gelirlerinin toplam kurum hasılatı içindeki payına göre hesaplanacaktır. Anılan kararname hükmü, kurumların 1995 ve müteakip yıllarda elde edilecek gelirleri için uygulanacaktır.

1994 yılı hesap döneminde elde edilen kazançlar için 14.2.1994 tarihli ve 94/5307 sayılı Kararname hükümleri uygulanacaktır.

Buna göre, kurumların 1994 hesap dönemine ait Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin 6/b bendine göre yapılacak vergi tevkifatı tutarının, 94/5307 sayılı Kararname hükümlerine göre hesaplanması gerekmektedir. Aşağıda 93/5148 ve 94/5307 sayılı Kararname hükümlerine göre yapılan hesaplamalara ilişkin örneklere yer verilmiştir.

ÖRNEK-1

Dayanıklı tüketim malı imalat ve ticareti faaliyetinde bulunan (B) Anonim Şirketi'nin 1994 yılında bu faaliyetlerinden elde ettiği hasılat 10.000.000.000.- liradır. Bu kurumun aynı yılda 4.000.000.000.- lira Hazine bonosu faizi geliri bulunmaktadır. Kurumun 1994 yılı giderleri 8.000.000.000.-lira olup ayrıca, 2.000.000.000.- lira da yatırım indirimi hakkı vardır. Bu bilgilere göre ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.































Kurumlar Vergisi  
Hasılat .......................................................................................
14.000.000.000.-TL.
(10.000.000.000 + 4.000.000.000) 
Giderler ......................................................................................
(-) 8.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ...........................................................................
6.000.000.000.-TL.
(14.000.000.000 - 8.000.000.000) 
Yatırım indirimi............................................................................
(-) 2.000.000.000.-TL.
Kurumlar vergisi matrahı ..............................................................
4.000.000.000.-TL.
(6.000.000.000 - 2.000.000.000) 
Kurumlar vergisi ..........................................................................
1.000.000.000.-TL.
(4.000.000.000 x % 25) 
% 20 oranlı kurumlar vergisi .........................................................
1.200.000.000.-TL.
(6.000.000.000 x % 20) 
Fon payı ....................................................................................
120.000.000.-TL.
(1.200.000.000 x % 10) 



Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

















































Hazine bonosu faizi gelirinin toplam hasılat 
içindeki oranı ...........................................................................
% 28.57
(4.000.000.000/14.000.000.000) 
"0" oranda tevkifata tabi Hazine bonosu faizi gelirine 
isabet eden kurumlar vergisi .....................................................
342.840.000.-TL.
(1.200.000.000 x % 28,57 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı ..............................................................
857.160.000.-TL.
(1.200.000.000 - 342.840.000 =) 
İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ...........................
6.000.000.000.-TL.
İndirimler ................................................................................
(-) 2.857.160.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ..................................................................     857.160.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ...................................................................+2.000.000.000.-TL.
   2.857.160.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .....................................................
3.142.840.000.-TL.
(6.000.000.000 - 2.857.160.000) 
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ..............................
897.909.388.-TL.
(3.142.840.000 x % 28.57) 
% 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ........................
2.244.930.612.-TL.
(3.142.840.000 - 897.909.388) 
Gelir vergisi tevkifatı .................................................................
448.986.122.-TL.
(2.244.930.612 x % 20 =) 
Fon payı .................................................................................
44.898.612.-TL.
(448.986.122 x % 10 =) 


b) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı









_ Hazine bonosu faizlerinin indirim ve istisnadan önceki 
kurum kazancı içindeki payı .....................................................% 66.66
(4.000.000.000 / 6.000.000.000.-TL.) 
_ Uygulanacak gelir vergisi tevkifatı oranı .................................% 0


Bu mükellef, 1994 yılında 94/5307 sayılı Kararnameye göre işlem yapacağından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b bendi uyarınca bu yıla ilişkin yapılacak tevkifatın oranı "0" sıfır olarak uygulanacak, dolayısıyla gelir vergisi tevkifatı ödemeyecektir.

Öte yandan, 1995 ve müteakip yıllarda aynı durumda olan bir mükellef, 93/5148 sayılı Kararnameye göre işlem yapması gerekeceğinden, 448.986.122.-TL gelir vergisi tevkifatı ile 44.898.612.-TL fon payı ödeyecektir.

ÖRNEK-2

Boya üretimi faaliyetinde bulunan (B) Anonim Şirketi bu faaliyetinden 1994 yılında 200.000.000.000-. TL. hasılat elde etmiştir. Aynı yıldaki giderler toplamı 100.000.000.000.-TL'dır. Bu kurumun ayrıca anılan yılda elde etmiş olduğu 10.000.000.000.- TL iştirak kazancı, l5.000.000.000.- TL Devlet tahvili faizi, 2.000.000.000.- TL Hazine bonosu alım-satım kazancı, 6.000.000.000.-TL gelir ortaklığı senedi geliri, 2.000.000.000.-TL repo geliri, 8.000.000.000.-TL 'de (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kar payı ve 20.000.000.000.-TL emisyon primi geliri bulunmaktadır. Bu kurumun ayrıca 1994 yılında 30.000.000.000.- TL yatırım indirimi hakkı vardır. Bu bilgilere göre, ödenecek vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

































































Kurumlar Vergisi   
Hasılat tutarı ...................................................................
263.000.000.000.-TL.
_ Boya satış hasılatı .......................
200.000.000.000.-TL.
 
_ İştirak kazancı .............................
10.000.000.000.-TL.
 
_ Dev. tahvili faizi ............................
15.000.000.000.-TL.
 
_ Hazine b. alım-satım Kaz. .............
2.000.000.000.-TL.
 
_ Gelir ort. s. geliri ..........................
6.000.000.000.-TL.
 
_ Repo geliri ...................................
2.000.000.000.-TL.
 
_ (A) tipi fon kâr payı .......................
8.000.000.000.-TL.
 
_ Emisyon primi ..............................
20.000.000.000.-TL.
 
Giderler ..............................................................................
(-) 100.000.000.000.-TL.
Kurum kazancı ...................................................................
163.000.000.000.-TL.
İstisnalar ............................................................................
(-) 68.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ............................
30.000.000.000.-TL.
 
_ İştirak kazancı .............................
10.000.000.000.-TL.
 
_ (A) tipi fon kâr payı .......................
8.000.000.000.-TL.
 
_ Emisyon primi .............................
20.000.000.000.-TL.
 
 
68.000.000.000.-TL.
 
Kurumlar vergisi matrahı .......................................................
95.000.000.000.-TL.
(163.000.000.000 - 68.000.000.000 =)  
Kurumlar vergisi ...................................................................
23.750.000.000.-TL.
(95.000.000.000 x % 25 =) 
Kurum kazancı ....................................................................
163.000.000.000.-TL.
İştirak kazancı .....................................................................
(-) 10.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ......................................
153.000.000.000.-TL.
% 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................
30.600.000.000.-TL.
(153.000.000.000x%20=)
30.600.000.000.-TL.
Ödenecek kurumlar vergisi ................................................... 
Fon Payı 
Fon payı matrahı .................................................................
30.600.000.000.-TL.
Fon payı .............................................................................
3.060.000.000.-TL.
(30.600.000.000 x % 10 =) 



Gelir Vergisi Tevkifatının Hesaplanması

a) 93/5148 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı































































Devlet tahvili faizi ile gelir ort. senet gelirlerinin 
toplam tutarı ........................................................................
21.000.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili faizi ............................................................. 15.000.000.000.-TL.
_ Gelir ort. senedi geliri .......................................................+ 6.000.000.000.-TL.
Devlet tahvili faizi ve gelir ort. senedi gelirlerinin  21.000.000.000.-TL.
gelirlerinin hasılata oranı .......................................................
% 7.98
(21.000.000.000 Π 263.000.000.000) 
"0" oranda tevkifata tabi Devlet tahvili faizi  
ve gelir ort. senedi gelirine isabet eden kurumlar vergisi ...........
2.441.880.000.-TL.
(30.600.000.000 x % 7.98 =) 
Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı ...........................................................
28.158.120.000.-TL.
(30.600.000.000 - 2.441.880.000) 
_ İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ....................
163.000.000.000.-TL.
_ İndirimler ........................................................................
(-) 76.158.120.000.-TL.
_ İştirak kazancı ................................................................   10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım İndirimi ................................................................   30.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ...................................................................     8.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ..............................................................+ 28.158.120.000.-TL.
    76.158.120.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı .................................................
86.841.880.000.-TL.
(163.000.000.000 - 76.158.120.000 =) 
"0" oranda tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ..........................
6.929.982.024.-TL.
(86.841.880.000 x % 7.98) 
% 20 oranında tevkifata tabi gelir vergisi matrahı ....................
79.911.897.976.-TL.
(86.841.880.000 - 6.929.982.024 
Gelir vergisi tevkifatı ............................................................
15.982.379.595.-TL.
(79.911.897.976 x % 20) 
Fon payı ............................................................................
1.598.237.959.-TL.
(15.982.379.595 x % 10) 




b) 94/5307 Sayılı Kararnameye Göre Gelir Vergisi Tevkifatı

















































































Kararname kapsamındaki gelirlerin toplamı ............................
33.000.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili faizi ............................................................. 15.000.000.000.-TL.
_ Hazine bonosu alım  
satım kazancı .....................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Gelir ort. sen. geliri ..........................................................   6.000.000.000.-TL.
_ Repo geliri ......................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ..................................................................+ 8.000.000.000.-TL.
  33.000.000.000.-TL.
_ Kararname kapsamındaki gelirlerin kazanç  
(iştirak kazançları hariç) içindeki payı ...................................
% 21.56
(33.000.000.000 / 153.000.000.000) 
94/5307 sayılı Kararnamenin (d) sütununda 
yer alan gelir vergisi tevkifatı oranı 
_ Halka açık anonim şirkette .............................................
% 1.67
_ Diğer kurumlarda ...........................................................
% 11.67
_ Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı (İşt. Kaz. Hariç) içindeki 
payı (115.000.000.000 / 153.000.000.000) ...........................
% 75.16
_ Tevkifat matrahından indirilebilecek Kurumlar vergisi 
(30.600.000.000 x % 75.16) ...............................................
22.998.960.000.-TL.
İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı .....................
163.000.000.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatına dahil olmayan unsurlar .....................
70.998.960.000.-TL.
_ İştirak kazancı .............................................................   10.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi .............................................................   30.000.000.000.-TL.
_ (A) tipi fon katılma  
belgesi kar payı ................................................................     8.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi+ 22.998.960.000.-TL.
    70.998.960.000.-TL.
Gelir vergisi tevkifatı matrahı ..............................................
92.001.040.000.-TL.
(163.000.000.000 - 70.998.960.0000 =) 
Gelir vergisi tevkifatı tutarı .................................................. 
_ Halka açık anonim şirkette
1.536.417.368.-TL.
(92.001.040.000 x % 1.67 =) 
_ Fon payı ......................................................................
153.641.736.-TL.
(1.536.417.368 x % 10 =) 
Diğer kurumlarda ..............................................................
10.736.521.368.-TL.
(92.001.040.000 x % 11.67 =) 
Fon payı ..........................................................................
1.073.652.136.-TL.
(10.736.521.368 x % 10 =) 



Bu hesaplamalara göre bu Kurum 1994 yılı kazançları için 30.600.000.000.-TL kurumlar vergisi ve 10.736.521.368.- lira gelir vergisi tevkifatı ile toplam 4.133.652.136.- lira fon payı ödemesi gerekmektedir. Ancak, aynı durumda olan bir mükellef, 1995 ve müteakip yıllarda 93/5148 sayılı Kararnameye göre uygulama yapacağından ödeyeceği gelir vergisi tevkifatı tutarı 15.982.379.595.-TL. olacaktır.

ÖRNEK-3

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı hesap dönemindeki hasılat tutarı 250.000.000.000.-lira olup bu hasılatın 50.000.000.000.-lirası döviz karşılığı sağlanan turizm hasılatından oluşmuştur. Kurumun aynı yıla ilişkin faaliyeti 50.000.000.000.- lira karla kapanmıştır. Kurumun aynı yılda 500.000.000.- lira kanunen kabul edilmeyen gideri mevcuttur.

(Y) Anonim Şirketi'nin 1994 yılı gelirleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler aşağıdaki gibidir.













_ Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizi ..................................
3.500.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve Hazine bonosu alım-satım kazancı
400.000.000.-TL.
_ Repo geliri .....................................................................
5.000.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ................................................................
1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu katılma belgesi kâr payı ......................
2.000.000.000.-TL.
_ Özel okul işletmeciliği kazancı .........................................
1.300.000.000.-TL.


(Y) Anonim Şirketi'nin, daha önce devraldığı zararlı bir kuruma ait bu yılda Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 21 inci maddesine göre indirim konusu yapılacak 5.000.000.000.- lira zarar indirimi mevcut olup, eğitim kazançları da anılan geçici maddeye göre istisnadan yararlandırılacaktır. Ayrıca kurumun teşvik belgeli yatırımları dolayısıyla 4.000.000.000.-lira yatırım indirimi hakkı bulunmaktadır. Bu bilgilere göre, anılan kurumun ödeyeceği vergiler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

A) _ Kurumlar Vergisi



































1. Kurum kazancı ....................................................................
50.000.000.000.-TL.
2. Kanunen kabul edilmeyen giderler ........................................
+ 500.000.000.-TL.
Toplam ...................................................................................
50.500.000.000.-TL.
3. İstisnalar ............................................................................
(-) 23.800.000.000.-TL.
_ İştirak kazancı ....................................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A tipi yatırım fonu katılma 
belgesi kâr payı ......................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Turizm hasılat istisnası ....................................................... 10.000.000.000.-TL.
(50.000.000.000 x % 20 =) 
_ Eğitim kazançları istisnası...................................................   1.300.000.000.-TL.
_ Devralınan kurum zararı  
indirimi .................................................................................   5.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi ..................................................................+ 4.000.000.000.-TL.
Toplam ................................................................................. 23.800.000.000.-TL.
4. Kurumlar vergisi matrahı .....................................................
26.700.000.000.-TL.
5. Hesaplanan kurumlar vergisi
6.675.000.000.-TL.
(26.700.000.000 x % 25 =) 



B) _ % 20 Oranlı Kurumlar Vergisi


























1. Kurum kazancı ....................................................................
50.500.000.000.-TL.
2. İştirak kazancı .....................................................................
+ 1.500.000.000.-TL.
3. % 20 oranlı kurumlar vergisi matrahı ......................................
49.000.000.000.-TL.
4. % 20 oranlı kurumlar vergisi ..................................................
9.800.000.000 -TL
(49.000.000.000 x % 20 =) ....................................................... 
5. Geçici vergi mahsubu ...........................................................
(-) 2.000.000.000.-TL.
6. Ödenecek kurumlar vergisi ....................................................
7.800.000.000.-TL.
(9.800.000.000 - 2.000.000.000 =)  
7. Fon payı ..............................................................................
980.000.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 10 =) 


C) _ 1995 Yılına İlişkin Geçici Vergi







1. Geçici vergi matrahı ............................................................9.800.000.000.-TL.
2. Geçici vergi ........................................................................6.860.000.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 70) 



D) _ Gelir Vergisi Tevkifatı

a) 93/5148 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı





































































1. Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirlerinin 
hasılata oranı ........................................................................
% 1.4
(3.500.000.000 ÷ 250.000.000.000 =) 
2. "0" sıfır oranda gelir vergisi tevkifatına tabi Devlet 
tahvili ve Hazine bonosu faizi gelirine isabet eden 
kurumlar vergisi
137.200.000.-TL.
(9.800.000.000 - % 1,4 =) 
3. Gelir vergisi tevkifatı matrahından indirilebilir 
kurumlar vergisi tutarı .............................................................
9.662.800.000.-TL.
(9.800.000.000 - 137.200.000 =) 
4. İndirim ve istisnalardan önceki kurum kazancı ......................
50.500.000.000.-TL.
5. İndirimler ...........................................................................
17.162.800.000.-TL.
_ İştirak kazancı ..................................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu  
kar payı ................................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Yatırım İndirimi ..................................................................   4.000.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ................................................................+ 9.662.800.000.-TL.
  17.162.800.000.-TL.
6. Gelir vergisi tevkifatı matrahı ...............................................
33.337.200.000.-TL.
7. Sıfır oranda tevkifata tabi menkul sermaye 
iradı matrahı .........................................................................
466.720.800.-TL.
(33.337.200.000 x % 1,4 =) 
8. % 20 oranlı gelir vergisi tevkifatına tabi menkul
32.870.479.200.-TL.
sermaye iradı matrahı 
9. Gelir vergisi tevkifatı ...........................................................
15.982.379.595.-TL.
a) Halka açık anonim şirketlerde gelir vergisi 
tevkifatı ................................................................................
3.287.047.920.-TL.
(32.870.479.200 x % 10 =) 
10. Fon payı .........................................................................
328.704.792.-TL.-
(3.287.047.920 x % 10 =) 
b) Diğer kurumlarda gelir vergisi tevkifatı
6.574.095.840.-TL.
(32.870.479.200 x % 20 =) 
10. Fon payı ........................................................................
657.409.584.-TL.
(6.574.095.840 x % 10 =) 


b) 14.2.1994 Tarihli ve 94/5307 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına Göre Gelir Vergisi Tevkifatının Hesabı





































































































1. Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, bu menkul 
kıymetlerin alım-satım kazancı, repo gelirleri, (A) tipi  
yatırım fonu, katılma belgesi kâr payı toplamı .........................
10.900.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve 
Hazine bonosu faizi .............................................................  3.500.000.000.-TL.
_ Devlet tahvili ve Hazine 
bonosu alım-satım kazancı ..................................................     400.000.000.-TL.
_ Repo geliri .....................................................................  5.000.000.000.-TL.
kurumlar vergisi tutarı ..........................................................
.
_ (A) tipi fon katılma 
belgesi kâr payı .................................................................  2.000.000.000.-TL.
 10.900.000.000.-TL.
2. Kararname kapsamındaki gelirlerin toplam kurum  
kazancı içindeki payı ..........................................................
% 22.24
(10.900.000.000 / 49.000.000.000) 
3. % 22.24 oranı 94/5307 sayılı Kararnamedeki (d) satırında yer alan halka açık anonim şirketler için % 1.67 diğer kurumlar için ise % 11.67 tevkifat oranına tekabül etmektedir.
4. Gelir vergisi tevkifatı matrahına dahil kazançların 
toplam kurum kazancı (iştirak k. hariç) içindeki payı .............
% 85.10
(41.700.000.000 / 49.000.000.000) 
5. Tevkifat matrahından indirilebilecek kurumlar v. .................
8.339.800.000.-TL.
(9.800.000.000 x % 85.10) 
6. İstisna ve indirimlerden önceki kurum kazancı ..................
50.500.000.000.-TL.
7. Gelir vergisi tevkifatına dahil olmayan unsurlar ..................
(-) 17.139.800.000.-TL.
_ İştirak kazancı ..............................................................   1.500.000.000.-TL.
_ (A) tipi yatırım fonu 
kar payı ............................................................................   2.000.000.000.-TL.
_ Yatırım indirimi...............................................................   4.000.000.000.-TL.
_ Eğitim kazancı ..............................................................   1.300.000.000.-TL.
_ Kurumlar vergisi ............................................................+ 8.339.800.000.-TL.
  17.139.800.000.-TL.
8. Gelir vergisi tevkifatı matrahı ...........................................
33.360.200.000.-TL.
(50.500.000.000 - 17.139.800.000 =) 
9. Gelir vergisi tevkifatı tutarı 
a) Halka açık anonim şirkette .............................................
557.115.340.-TL.
(33.360.200.000 x % 1.67) 
Fon payı ...........................................................................
55.711.534.-TL.
(557.115.340 x % 10 =) 
b) Diğer kurumlarda ...........................................................
3.893.135.340.-TL.
(33.360.200.000 x % 11.67) 
Fon payı ...........................................................................
389.313.534.-TL.
(3.893.135.340 x % 10 =) 
E) _ Ödenecek Vergiler 
1. Kurumlar vergisi ............................................................
9.800.000.000.-TL.
2. Kurumlar vergisine ilişkin fon payı ...................................
980.000.000.-TL.
3. Ödenecek geçici vergi ...................................................
6.860.000.000.-TL.
4. Gelir vergisi tevkifatı (94/5307 sayılı Karara göre) 
a) Halka açık anonim şirket ...............................................
557.115.340.-TL.
Fon payı ..........................................................................
55.711.534.-TL.
b) Diğer kurum .................................................................
3.893.135.340.-TL.
Fon payı ..........................................................................
389.313.534.-TL.


B _ Gelir Vergisi Kanununun 94/6-a Maddesine Göre Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin 4 numaralı bendinde;

"a) Portföyünün en az % 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonları (döviz yatırım fonları hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

b) (a) alt bendi dışında kalan menkul kıymetler yatırım fonları (döviz yatırım fonları hariç) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

c) Risk sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,

d) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,"

kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yabancı para ve altın alım-satımı yapan " döviz yatırım fonları" nın ise sözkonusu istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Yatırım fon ve ortaklıkları, kurumlar vergisinden müstesna tutulan sözkonusu kazançları üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre, bu kazançların dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın gelir vergisi tevkifatı yapacaklardır. Kanunda % 25 olarak öngörülen sözkonusu tevkifat oranı, 93/5148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden tespit edilmiştir. Buna göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan bu kazançlar üzerinden yapılacak vergi tevkifatı oranı, portföyünde % 25'den daha az hisse senedi bulunduran menkul kıymetler yatırım fonları ile aynı nitelikteki yatırım ortaklıklarında "% 10, diğer menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıklarında ise "0" sıfır olarak uygulanacaktır. Bu uygulama sırasında, menkul kıymetler yatırım fon ve ortaklıklarının portföyünde bulunan yabancı borsalara kayıtlı dövizli hisse senetleri, % 25 oranının tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 3946 sayılı Kanunla değiştirilen 4 numaralı bendi hükmü ile Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya Özel beyanname veren kurumların indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım menkul sermaye iradı sayılmış ve bu menkul sermaye iradı, 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (b) alt bendi ile tevkifata tabi tutulmuştur. Ancak, sözkonusu alt bentte yer alan parantez içi hükümle yatırım fonları ve ortaklıkları bu tevkifatın kapsamına dahil edilmemiştir. Bu durumda, yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının kazançları, portföylerinde bulundurdukları hisse senetlerinin oranına bakılmaksızın, 94 üncü maddenin 6 numaralı bendinin (a) alt bendine göre tevkifata tabi tutulacağından, bu fonların kazançları üzerinden aynı bendin (b) alt bendine göre vergi tevkifatı yapılmayacaktır.

Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alınan bilgilere göre,31/12/1994 tarihi itibariyle (A) tipi olarak adlandırılan yatırım fonları aşağıda belirtilmiştir.





































1993 Yılı İçinde (A) tipi Fon Olarak Kurulup Devam Eden Yatırım Fonları

Tescil Tarihi
1. Akbank T.A.Ş. 3. YF
29.06.1993
2. Alternatifbank A.Ş. 1. YF
12.08.1993
3. Ata Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
22.02.1993
4. Birleşik Türk Körfez Bankası A.Ş. 1. YF
09.06.1993
5. Commercial Union Sigorta A.Ş. 1. YF
26.10.1993
6. Fon Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
10.06.1993
7. Garanti Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
30.06.1993
8. Global Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
28.04.1993
9. Hak Menkul Değerler A.Ş. 1. YF
13.10.1993
10. Koçbank A.Ş. 1. YF
11.05.1993
11. Koçbank A.Ş. 3. YF
17.12.1993
12. Tekstilbank A.Ş. 3. YF
15.10.1993
13. TYT Bank A.Ş. 1. YF
12.07.1993
14. Türk Ekonomi Bankası A.Ş. 1. YF
14.09.1993
15. Türkiye İş Bankası A.Ş. 7. YF
25.02.1993
16. Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. 2. YF
18.08.1993
17. Türkiye Konut Endüstri ve Ticaret Bankası A.Ş. 1. YF
23.07.1993






(A) Tipi Fon Olmayıp Hizalarında Gösterilen Tarihlerden İtibaren (A) Tipine Dönüşerek (A) Tipi Fon Olarak Devam Eden Yatırım Fonları

 
Tescil Tarihi
1. Demirbank T.A.Ş. 1. YF

2. Egebank A.Ş. 2. YF

3. Esbank Eskişehir Bankası T.A.Ş. 3. YF

4. Finansbank A.Ş. 2. YF

5. Finansbank A.Ş. 4. YF

6. İmpexbank A.Ş. 2. YF

7. İnterbank A.Ş. 5. YF

8. İktisat Bankası T.A.Ş. 4. YF

9. İktisat Bankası T.A.Ş. 5. YF

10. Türk Ticaret Bankası A.Ş. 1. YF

11. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 3. YF

12. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 2. YF

13. Türk Dış Ticaret Bankası A.Ş. 3. YF

14. Türkiye Emlak Bankası A.Ş. 2 YF

15. Türkiye İş Bankası A.Ş. 1. YF

16. Türkiye İş Bankası A.Ş. 2. YF

17. Türkiye İş Bankası A.Ş. 3. YF

18. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A Ş. 1. MKYF

19. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 4. YF

20. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. 5. YF

21. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 4. YF

22. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 6. YF

23. Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. 3. YF
 
29.03.1993

28.09.1993

24.08.1993

02.02.1993

24.06.1993

03.09.1993

25.02.1993

19.07.1993

23.02.1993

28.09.1993

03.05.1993

03.05.1993

03.05.1993

30.03.1993

31.12.1993

13.08.1993

12.10.1993

19.04.1993

29.03.1993

29.03.1993

31.03.1993

04.10.1993

02.08.1993


C _ Diğer Hususlar

1. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü Maddesinin 6 Numaralı Bendinin (a) ve (b) Alt Bentlerine göre Yapılan Tevkifatın Beyanı

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (a) ve (b) alt bentlerine göre yapılan vergi tevkifatı, 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (VI/3-d) bölümünde de açıklandığı üzere, kurumlar vergisi beyanname verme süresi içinde kurumların kendilerince yapılacak ve müteakip ayın 20 inci günü akşamına kadar (normal hesap döneminde 20 Mayıs) bağlı bulunulan vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenecektir.

Öte yandan, menkul sermaye iradı sayılan kazançların dağıtılmaması halinde de gelir vergisi tevkifatının beyanname verme süresi içinde tek taksitte ödeneceği aynı Tebliğin sözü edilen bölümünde açıklanmıştır.

2. Tevkifat Yoluyla Ödenen Vergilerin Mahsup Edilmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 44 üncü maddesine göre, beyannamede gösterilen kazançlardan bu Kanuna ve Gelir Vergisi Kanununa göre hesap dönemi içinde kesilmiş olan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmektedir. Mahsubu gereken miktar, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde fazlası mükellefe iade edilmektedir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişik 4 numaralı bendi hükmü ile 1.1.1994 - 31.12.1999 tarihleri arasında yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj işlerinden ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar üzerinden mahallinde ödenen benzeri vergilerin Türkiye'de tarh olunan kurumlar vergisinden indirilmesi sonucu artan kısmın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendinin (b) alt bendine göre yapılacak gelir vergisi tevkifatına mahsup edilmesi öngörülmüştür. Bu maddelerin uygulama şekli 47 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (I/2-c) ve (VI/3-d) bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

3. Dernek ve Vakıflar ile Kooperatiflerin Gayrimenkul Kira Gelirlerinde Tevkifat

Gelir Vergisi Kanununun 3946 sayılı Kanunla değişen 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendinin (b) ve (c) alt bentlerinde, vakıflar ve dernekler ile kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Bu maddedeki yetkiye dayanılarak çıkarılan 12.1.1995 tarihli ve 95/6429 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde yer alan tevkifat nispetlerine ilişkin 30.12.1993 tarihli ve 93/5148 sayılı Kararnamenin eki Karar'da değişiklik yapılmış bulunmaktadır.

Sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararı ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5 numaralı bendinde yazılı ödemelerden yapılacak tevkifat nispetleri aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

a) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden % 25.

b) Vakıflar ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 20.

c) Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 25.

Bakanlar Kurulu'nun 12.1.1995 tarihli ve 95/6429 sayılı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandığı 1 Şubat 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Buna göre, hangi döneme ait olduğuna bakılmaksızın 1 Şubat 1995 tarihinden itibaren yapılan kira ödemelerinden gerekli gelir vergisi tevkifatının yukarıda açıklanan oranların uygulanması suretiyle yapılması gerekmektedir.

Bakanlar Kurulu'nun sözü edilen 95/6429 sayılı Kararı, Kurumlar Vergisi Kanununun 24 üncü maddesine göre, dar mükellefiyete tabi kurumlara sağlanan gayrimenkul sermaye iratlarını kapsamamaktadır. Bu nedenle, dar mükellefiyete tabi kurumlara sağlanan gayrimenkul sermaye iratlarından, 30.12.1993 tarihli ve 93/5147 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Finansal Kiralama Kanunu kapsamında sağlanacak gayrimenkul sermaye iratlarından % 1, diğerlerinden ise % 20 kurumlar vergisi tevkifatı yapılmasına devam edilecektir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden Gelir Yergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5 numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Sözü edilen kurumlar, elde ettikleri kira gelirlerini yıllık kurumlar vergisi beyannameleri ile beyan edeceklerdir. Ancak, kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan ödemelerden sözkonusu gelir vergisi tevkifatı her halükarda yapılacaktır. Kooperatifin kurumlar vergisi mükellefi olup olmaması bu tevkifatın yapılmasına engel teşkil etmemektedir.

Diğer taraftan, sendikalar, ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsaları, esnaf odaları veya bunların birlikleri ile diğer mesleki kuruluşlara ait oda ve birlikler sözkonusu tevkifatın uygulanmasında dernek olarak kabul edilecektir. Dolayısıyla, bunlara yapılan kira ödemelerinden de % 25 oranında gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Ancak, Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında ayrılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemelerinden sözkonusu gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

Tebliğ olunur.

(*) 56 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1 ve 2. bölümü ile değiştirilmiştir.

(**) 56 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1 ve 2. bölümü ile değiştirilmiştir.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID: OD6H9GQN2QXS1CR3
İçerik:
 
1. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 18/2/1963 tarihli ve 199 sayılı Kanunla değişen 18 inci maddesindeki esaslara uyularak 1/1/1970 tarihinden itibaren uygulanacak emsal nispetleri kara ulaştırmaları için % 8 (yüzde sekiz) olarak tespit ve bu genel tebliğin Resmî Gazete'de neşri suretiyle ilân olunmuştur.

2. Yabancı ulaştırma işlerinde vergi matrahının; yabancı kara ulaştırma kurumlarının, aynı Kanunun 199 sayılı Kanunla değiştirilen 19 uncu maddesine göre, Türkiye'de elde ettikleri gayrisafi hasılatla dar mükellefiyete tabi olan gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında veya yabâncı memleketlere arızî olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılâtla yukarıdaki maddede gösterilen emsal nispetinin uygulanması suretiyle tayini lâzımdır.

Gereğinin bu esaslar dairesinde yapılması tamimen tebliğ ve ilân olunur.

İçerik 1:
 
1. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 18/2/1963 tarihli ve 199 sayılı Kanunla değişen 18 inci maddesindeki esaslara uyularak 1/1/1970 tarihinden itibaren uygulanacak emsal nispetleri kara ulaştırmaları için % 8 (yüzde sekiz) olarak tespit ve bu genel tebliğin Resmî Gazete'de neşri suretiyle ilân olunmuştur.

2. Yabancı ulaştırma işlerinde vergi matrahının; yabancı kara ulaştırma kurumlarının, aynı Kanunun 199 sayılı Kanunla değiştirilen 19 uncu maddesine göre, Türkiye'de elde ettikleri gayrisafi hasılatla dar mükellefiyete tabi olan gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında veya yabâncı memleketlere arızî olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılâtla yukarıdaki maddede gösterilen emsal nispetinin uygulanması suretiyle tayini lâzımdır.

Gereğinin bu esaslar dairesinde yapılması tamimen tebliğ ve ilân olunur.

İçerik 2:
 
1. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 18/2/1963 tarihli ve 199 sayılı Kanunla değişen 18 inci maddesindeki esaslara uyularak 1/1/1970 tarihinden itibaren uygulanacak emsal nispetleri kara ulaştırmaları için % 8 (yüzde sekiz) olarak tespit ve bu genel tebliğin Resmî Gazete'de neşri suretiyle ilân olunmuştur.

2. Yabancı ulaştırma işlerinde vergi matrahının; yabancı kara ulaştırma kurumlarının, aynı Kanunun 199 sayılı Kanunla değiştirilen 19 uncu maddesine göre, Türkiye'de elde ettikleri gayrisafi hasılatla dar mükellefiyete tabi olan gerçek kişilerin Türkiye ile yabancı memleketler arasında veya yabâncı memleketlere arızî olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılâtla yukarıdaki maddede gösterilen emsal nispetinin uygulanması suretiyle tayini lâzımdır.

Gereğinin bu esaslar dairesinde yapılması tamimen tebliğ ve ilân olunur.

Sayfalar