Buradasınız

Madde 155 Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C. 

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[65-2020/771]-1119756

04.10.2022

Konu

:

Serbest meslek erbabının şube işyeri açıp açamayacağı hk.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

16/07/2020 tarih ve 2052673 evrak kayıt numaralı özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda serbest meslek erbabı olarak diyetisyenlik faaliyetinde bulunduğunuzu ve aynı faaliyet alanında ikinci bir iş yeri açmak istediğiniz belirtilerek, ikinci bir işyeri (şube) açılışının mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

 

Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyetinin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu hükme bağlanmıştır.

 

 Bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı ise faaliyetin sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve devamlı olması, unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.

 

Ticari kazançlar ise esas itibariyle sermaye-emek karışımı bir kaynağa bağlı olarak doğarlar. Bu kaynağa bağlı olarak devamlı bir organizasyona dayanan her türlü faaliyet ticari faaliyettir. Serbest meslek faaliyetinin ticari bir organizasyon içinde yapılması sağlanan gelirin yapısını değiştirmez. Sadece gelir elde edenler yönünden ticari kazanç sayılmasını gerektirir ve ticari kazanca ait esas ve hükümlere tabi olur.

 

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde, ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yerinin; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan "yer" olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak GİBIntranet sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, 15/08/2017 tarihinden itibaren "869090- Diğer Paramedikal İnsan Sağlığı Hizmetleri (Tıp Doktorları Dışında Yetkili Kişilerce Sağlanan Mesleki Terapi, Aroma Terapi, Konuşma Terapisi, Homeopati, Besin Tedavisi, Ayak Bakımı, Diş Hijyeni vb. Hizmetler) (Hastane Dışı)" faaliyet kodu ile serbest meslek faaliyetinizden dolayı mükellefiyetinizin bulunduğu, merkez işyeri adresinizin, "…." olduğu ayrıca, "…." adresinde de 10/08/2020 tarihinden itibaren mükellefiyetsiz şube kaydınızın bulunduğu anlaşılmıştır.

 

Buna göre, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yürüttüğünüz diyetisyenlik faaliyetinin, ikinci bir işyeri (şube) açılması suretiyle yürütülmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda, iki işyerinde de faaliyetinizin bizzat tarafınızca yürütülmesi gerekmektedir.

 

Faaliyetin bizzat tarafınızca yürütülmediği ve işin ticari organizasyon çerçevesinde yürütüldüğü durumda ise elde edilen kazancın ticari kazanç olarak değerlendirileceği ve Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekeceği tabiidir.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

İmza                           

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C. 

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[65-2020/771]-1119756

04.10.2022

Konu

:

Serbest meslek erbabının şube işyeri açıp açamayacağı hk.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

16/07/2020 tarih ve 2052673 evrak kayıt numaralı özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda serbest meslek erbabı olarak diyetisyenlik faaliyetinde bulunduğunuzu ve aynı faaliyet alanında ikinci bir iş yeri açmak istediğiniz belirtilerek, ikinci bir işyeri (şube) açılışının mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

 

Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyetinin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu hükme bağlanmıştır.

 

 Bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı ise faaliyetin sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve devamlı olması, unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.

 

Ticari kazançlar ise esas itibariyle sermaye-emek karışımı bir kaynağa bağlı olarak doğarlar. Bu kaynağa bağlı olarak devamlı bir organizasyona dayanan her türlü faaliyet ticari faaliyettir. Serbest meslek faaliyetinin ticari bir organizasyon içinde yapılması sağlanan gelirin yapısını değiştirmez. Sadece gelir elde edenler yönünden ticari kazanç sayılmasını gerektirir ve ticari kazanca ait esas ve hükümlere tabi olur.

 

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde, ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yerinin; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan "yer" olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak GİBIntranet sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, 15/08/2017 tarihinden itibaren "869090- Diğer Paramedikal İnsan Sağlığı Hizmetleri (Tıp Doktorları Dışında Yetkili Kişilerce Sağlanan Mesleki Terapi, Aroma Terapi, Konuşma Terapisi, Homeopati, Besin Tedavisi, Ayak Bakımı, Diş Hijyeni vb. Hizmetler) (Hastane Dışı)" faaliyet kodu ile serbest meslek faaliyetinizden dolayı mükellefiyetinizin bulunduğu, merkez işyeri adresinizin, "…." olduğu ayrıca, "…." adresinde de 10/08/2020 tarihinden itibaren mükellefiyetsiz şube kaydınızın bulunduğu anlaşılmıştır.

 

Buna göre, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yürüttüğünüz diyetisyenlik faaliyetinin, ikinci bir işyeri (şube) açılması suretiyle yürütülmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda, iki işyerinde de faaliyetinizin bizzat tarafınızca yürütülmesi gerekmektedir.

 

Faaliyetin bizzat tarafınızca yürütülmediği ve işin ticari organizasyon çerçevesinde yürütüldüğü durumda ise elde edilen kazancın ticari kazanç olarak değerlendirileceği ve Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekeceği tabiidir.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

İmza                           

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C. 

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

62030549-120[65-2020/771]-1119756

04.10.2022

Konu

:

Serbest meslek erbabının şube işyeri açıp açamayacağı hk.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

16/07/2020 tarih ve 2052673 evrak kayıt numaralı özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda serbest meslek erbabı olarak diyetisyenlik faaliyetinde bulunduğunuzu ve aynı faaliyet alanında ikinci bir iş yeri açmak istediğiniz belirtilerek, ikinci bir işyeri (şube) açılışının mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

 

Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyetinin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu hükme bağlanmıştır.

 

 Bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı ise faaliyetin sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve devamlı olması, unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.

 

Ticari kazançlar ise esas itibariyle sermaye-emek karışımı bir kaynağa bağlı olarak doğarlar. Bu kaynağa bağlı olarak devamlı bir organizasyona dayanan her türlü faaliyet ticari faaliyettir. Serbest meslek faaliyetinin ticari bir organizasyon içinde yapılması sağlanan gelirin yapısını değiştirmez. Sadece gelir elde edenler yönünden ticari kazanç sayılmasını gerektirir ve ticari kazanca ait esas ve hükümlere tabi olur.

 

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde, ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yerinin; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan "yer" olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak GİBIntranet sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, 15/08/2017 tarihinden itibaren "869090- Diğer Paramedikal İnsan Sağlığı Hizmetleri (Tıp Doktorları Dışında Yetkili Kişilerce Sağlanan Mesleki Terapi, Aroma Terapi, Konuşma Terapisi, Homeopati, Besin Tedavisi, Ayak Bakımı, Diş Hijyeni vb. Hizmetler) (Hastane Dışı)" faaliyet kodu ile serbest meslek faaliyetinizden dolayı mükellefiyetinizin bulunduğu, merkez işyeri adresinizin, "…." olduğu ayrıca, "…." adresinde de 10/08/2020 tarihinden itibaren mükellefiyetsiz şube kaydınızın bulunduğu anlaşılmıştır.

 

Buna göre, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yürüttüğünüz diyetisyenlik faaliyetinin, ikinci bir işyeri (şube) açılması suretiyle yürütülmesi mümkün bulunmakta olup bu durumda, iki işyerinde de faaliyetinizin bizzat tarafınızca yürütülmesi gerekmektedir.

 

Faaliyetin bizzat tarafınızca yürütülmediği ve işin ticari organizasyon çerçevesinde yürütüldüğü durumda ise elde edilen kazancın ticari kazanç olarak değerlendirileceği ve Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekeceği tabiidir.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

İmza                           

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

AMASYA VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

65771276-120.04[2020/1]-E.12108

07.09.2020

Konu

:

Avukatın yanında sigortalı ve ücretli olarak çalışan avukatın isminin, iş yerine asılan tabelada yer almasının işe başlama olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; avukatlık mesleğini icra ettiğiniz, yanınızda sigortalı ve ücretli olarak avukat çalıştırdığınız, kendi tabelanızın yanına sigortalı olarak çalıştırdığınız avukatın isminin de yazılmasında,  213 Sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri açısından sakınca olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Serbest Meslek Kazancının Tarifi" başlıklı 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükümlerine yer verilmiştir.

Bunun yanı sıra, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun "Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri" başlıklı 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama"yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmıyacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar." hükümleri bulunmaktadır.

Bu bağlamda, anılan madde hükmünde belirtilen işe başlama sayılan hallerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması serbest meslek erbabı bakımından vergi mükellefiyeti tesisi için yeterli olup, sadece mesleki odaya kaydolma şartını sağlayan şahısların görevleri veya durumları icabı fiilen mesleki faaliyette bulunamayacaklarını vergi dairesine bildirmiş olmaları halinde vergi mükellefiyetleri tesis edilmemektedir.

Buna göre, iş yerine ait tabelada sigortalı çalışan avukat bilgilerine (ad-soyad, telefon gibi) yer verilmesi durumunda, sigortalı çalışan avukat bakımından bu durumun işe başlama olarak değerlendirilmesi, diğer bir ifade ile bu durumun avukatın bağımsız olarak mesleki faaliyete başladığını gösteren kanuni bir işaret olarak kabul edilmesi, dolayısıyla vergi dairesince serbest meslek erbabı olarak mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

AMASYA VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

65771276-120.04[2020/1]-E.12108

07.09.2020

Konu

:

Avukatın yanında sigortalı ve ücretli olarak çalışan avukatın isminin, iş yerine asılan tabelada yer almasının işe başlama olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; avukatlık mesleğini icra ettiğiniz, yanınızda sigortalı ve ücretli olarak avukat çalıştırdığınız, kendi tabelanızın yanına sigortalı olarak çalıştırdığınız avukatın isminin de yazılmasında,  213 Sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri açısından sakınca olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Serbest Meslek Kazancının Tarifi" başlıklı 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükümlerine yer verilmiştir.

Bunun yanı sıra, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun "Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri" başlıklı 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama"yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmıyacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar." hükümleri bulunmaktadır.

Bu bağlamda, anılan madde hükmünde belirtilen işe başlama sayılan hallerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması serbest meslek erbabı bakımından vergi mükellefiyeti tesisi için yeterli olup, sadece mesleki odaya kaydolma şartını sağlayan şahısların görevleri veya durumları icabı fiilen mesleki faaliyette bulunamayacaklarını vergi dairesine bildirmiş olmaları halinde vergi mükellefiyetleri tesis edilmemektedir.

Buna göre, iş yerine ait tabelada sigortalı çalışan avukat bilgilerine (ad-soyad, telefon gibi) yer verilmesi durumunda, sigortalı çalışan avukat bakımından bu durumun işe başlama olarak değerlendirilmesi, diğer bir ifade ile bu durumun avukatın bağımsız olarak mesleki faaliyete başladığını gösteren kanuni bir işaret olarak kabul edilmesi, dolayısıyla vergi dairesince serbest meslek erbabı olarak mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

AMASYA VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

65771276-120.04[2020/1]-E.12108

07.09.2020

Konu

:

Avukatın yanında sigortalı ve ücretli olarak çalışan avukatın isminin, iş yerine asılan tabelada yer almasının işe başlama olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; avukatlık mesleğini icra ettiğiniz, yanınızda sigortalı ve ücretli olarak avukat çalıştırdığınız, kendi tabelanızın yanına sigortalı olarak çalıştırdığınız avukatın isminin de yazılmasında,  213 Sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri açısından sakınca olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Serbest Meslek Kazancının Tarifi" başlıklı 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükümlerine yer verilmiştir.

Bunun yanı sıra, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun "Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri" başlıklı 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama"yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmıyacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar." hükümleri bulunmaktadır.

Bu bağlamda, anılan madde hükmünde belirtilen işe başlama sayılan hallerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması serbest meslek erbabı bakımından vergi mükellefiyeti tesisi için yeterli olup, sadece mesleki odaya kaydolma şartını sağlayan şahısların görevleri veya durumları icabı fiilen mesleki faaliyette bulunamayacaklarını vergi dairesine bildirmiş olmaları halinde vergi mükellefiyetleri tesis edilmemektedir.

Buna göre, iş yerine ait tabelada sigortalı çalışan avukat bilgilerine (ad-soyad, telefon gibi) yer verilmesi durumunda, sigortalı çalışan avukat bakımından bu durumun işe başlama olarak değerlendirilmesi, diğer bir ifade ile bu durumun avukatın bağımsız olarak mesleki faaliyete başladığını gösteren kanuni bir işaret olarak kabul edilmesi, dolayısıyla vergi dairesince serbest meslek erbabı olarak mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.ORDU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

25953680-045.02[2018-22]-E.48014

09.09.2019

Konu

:

Arabuluculuk

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve sicil kayıtlarınızın incelenmesinden, avukatlık faaliyetinden dolayı mükellefiyetinizin bulunduğu, aynı zamanda arabulucuk siciline kayıtlı olduğunuzdan bahisle, arabuluculuk faaliyetinizden dolayı mükellefiyet kaydınızın açılıp açılmayacağı, bu faaliyetinizi arızi olarak gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğiniz, arızi olarak gerçekleştirebilmeniz halinde vergi kaydı yaptırıp yaptırmayacağınız hususlarında Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır...",

- 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar."

hükümlerine  yer verilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının  (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun  82 nci maddesi, "Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır :

...

4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat." hükümlerine amirdir.

Diğer taraftan, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun;

- 2 nci maddesinde, "(1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Arabulucu: Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi,

b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini...",

- 9 uncu maddesinde, "(1) Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir."

hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hükümlere göre, arabuluculuk faaliyetinin şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve ihtisasa dayanması nedeniyle bu faaliyetin "serbest meslek faaliyeti" olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Başkanlığımız sicil kayıtlarının incelenmesinden avukatlık faaliyeti nedeniyle serbest meslek kazancı yönünden mükellefiyet kaydınızın bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu bağlamda, avukatlık faaliyetinizin yanı sıra arabuluculuk faaliyetinden elde ettiğiniz kazançların da serbest meslek kazancınıza dâhil edilerek, ilgili geçici ve yıllık vergilendirme dönemlerinde beyan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, arabuluculuk faaliyetiniz dolayısıyla tarafınıza yapılan ödemelerden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca Gelir Vergisi Kanununun (94/2-b) maddesine göre %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği tabiidir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.

Aynı maddenin;

- İkinci fıkrasında, bu faaliyetlerin devamlılığı, kapsam ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tespit edileceği,

- Üçüncü fıkrasında ise, bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgâh veya iş yerlerinin veyahut kanuni merkez veya iş merkezlerinin Türkiye'de olup olmamasının işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye mani teşkil etmeyeceği

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 6325 sayılı Kanun kapsamında verdiğiniz arabuluculuk hizmeti, serbest meslek faaliyetiniz kapsamında KDV'ye tabi tutulacaktır.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden herhangi biri "İşe başlama" yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar." hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, aynı Kanunun 172 nci maddesi ile serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş, 210 uncu maddesinde serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ncı maddesinde ise "Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim atmak ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla, serbest meslek faaliyetiniz kapsamında verilen arabuluculuk hizmetine ilişkin işlemlerinizin/muamelelerinizin de serbest meslek kazanç defterine kaydının yapılması ve faaliyetinize ilişkin her türlü tahsilatınız için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mükelleflerin bildirim yükümlülüklerine (işe başlama, işi bırakma, adres değişikliği gibi) ilişkin düzenlemeler Kanunun 153 ila 170 inci maddeleri arasında yer almakta olup, söz konusu düzenlemeler kapsamındaki durumların/değişikliklerin öngörülen süreler dahilinde bağlı olunan vergi dairesi müdürlüğüne bildirilmesi icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.ORDU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

25953680-045.02[2018-22]-E.48014

09.09.2019

Konu

:

Arabuluculuk

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve sicil kayıtlarınızın incelenmesinden, avukatlık faaliyetinden dolayı mükellefiyetinizin bulunduğu, aynı zamanda arabulucuk siciline kayıtlı olduğunuzdan bahisle, arabuluculuk faaliyetinizden dolayı mükellefiyet kaydınızın açılıp açılmayacağı, bu faaliyetinizi arızi olarak gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğiniz, arızi olarak gerçekleştirebilmeniz halinde vergi kaydı yaptırıp yaptırmayacağınız hususlarında Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır...",

- 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar."

hükümlerine  yer verilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının  (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun  82 nci maddesi, "Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır :

...

4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat." hükümlerine amirdir.

Diğer taraftan, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun;

- 2 nci maddesinde, "(1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Arabulucu: Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi,

b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini...",

- 9 uncu maddesinde, "(1) Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir."

hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hükümlere göre, arabuluculuk faaliyetinin şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve ihtisasa dayanması nedeniyle bu faaliyetin "serbest meslek faaliyeti" olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Başkanlığımız sicil kayıtlarının incelenmesinden avukatlık faaliyeti nedeniyle serbest meslek kazancı yönünden mükellefiyet kaydınızın bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu bağlamda, avukatlık faaliyetinizin yanı sıra arabuluculuk faaliyetinden elde ettiğiniz kazançların da serbest meslek kazancınıza dâhil edilerek, ilgili geçici ve yıllık vergilendirme dönemlerinde beyan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, arabuluculuk faaliyetiniz dolayısıyla tarafınıza yapılan ödemelerden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca Gelir Vergisi Kanununun (94/2-b) maddesine göre %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği tabiidir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.

Aynı maddenin;

- İkinci fıkrasında, bu faaliyetlerin devamlılığı, kapsam ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tespit edileceği,

- Üçüncü fıkrasında ise, bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgâh veya iş yerlerinin veyahut kanuni merkez veya iş merkezlerinin Türkiye'de olup olmamasının işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye mani teşkil etmeyeceği

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 6325 sayılı Kanun kapsamında verdiğiniz arabuluculuk hizmeti, serbest meslek faaliyetiniz kapsamında KDV'ye tabi tutulacaktır.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden herhangi biri "İşe başlama" yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar." hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, aynı Kanunun 172 nci maddesi ile serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş, 210 uncu maddesinde serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ncı maddesinde ise "Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim atmak ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla, serbest meslek faaliyetiniz kapsamında verilen arabuluculuk hizmetine ilişkin işlemlerinizin/muamelelerinizin de serbest meslek kazanç defterine kaydının yapılması ve faaliyetinize ilişkin her türlü tahsilatınız için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mükelleflerin bildirim yükümlülüklerine (işe başlama, işi bırakma, adres değişikliği gibi) ilişkin düzenlemeler Kanunun 153 ila 170 inci maddeleri arasında yer almakta olup, söz konusu düzenlemeler kapsamındaki durumların/değişikliklerin öngörülen süreler dahilinde bağlı olunan vergi dairesi müdürlüğüne bildirilmesi icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.ORDU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

25953680-045.02[2018-22]-E.48014

09.09.2019

Konu

:

Arabuluculuk

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve sicil kayıtlarınızın incelenmesinden, avukatlık faaliyetinden dolayı mükellefiyetinizin bulunduğu, aynı zamanda arabulucuk siciline kayıtlı olduğunuzdan bahisle, arabuluculuk faaliyetinizden dolayı mükellefiyet kaydınızın açılıp açılmayacağı, bu faaliyetinizi arızi olarak gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğiniz, arızi olarak gerçekleştirebilmeniz halinde vergi kaydı yaptırıp yaptırmayacağınız hususlarında Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır...",

- 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar."

hükümlerine  yer verilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının  (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun  82 nci maddesi, "Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır :

...

4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat." hükümlerine amirdir.

Diğer taraftan, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun;

- 2 nci maddesinde, "(1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Arabulucu: Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi,

b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini...",

- 9 uncu maddesinde, "(1) Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir."

hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yer alan hükümlere göre, arabuluculuk faaliyetinin şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve ihtisasa dayanması nedeniyle bu faaliyetin "serbest meslek faaliyeti" olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Başkanlığımız sicil kayıtlarının incelenmesinden avukatlık faaliyeti nedeniyle serbest meslek kazancı yönünden mükellefiyet kaydınızın bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu bağlamda, avukatlık faaliyetinizin yanı sıra arabuluculuk faaliyetinden elde ettiğiniz kazançların da serbest meslek kazancınıza dâhil edilerek, ilgili geçici ve yıllık vergilendirme dönemlerinde beyan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, arabuluculuk faaliyetiniz dolayısıyla tarafınıza yapılan ödemelerden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca Gelir Vergisi Kanununun (94/2-b) maddesine göre %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği tabiidir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.

Aynı maddenin;

- İkinci fıkrasında, bu faaliyetlerin devamlılığı, kapsam ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tespit edileceği,

- Üçüncü fıkrasında ise, bu faaliyetlerin kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgâh veya iş yerlerinin veyahut kanuni merkez veya iş merkezlerinin Türkiye'de olup olmamasının işlemlerin mahiyetini değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye mani teşkil etmeyeceği

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 6325 sayılı Kanun kapsamında verdiğiniz arabuluculuk hizmeti, serbest meslek faaliyetiniz kapsamında KDV'ye tabi tutulacaktır.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden herhangi biri "İşe başlama" yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar." hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, aynı Kanunun 172 nci maddesi ile serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş, 210 uncu maddesinde serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ncı maddesinde ise "Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim atmak ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla, serbest meslek faaliyetiniz kapsamında verilen arabuluculuk hizmetine ilişkin işlemlerinizin/muamelelerinizin de serbest meslek kazanç defterine kaydının yapılması ve faaliyetinize ilişkin her türlü tahsilatınız için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mükelleflerin bildirim yükümlülüklerine (işe başlama, işi bırakma, adres değişikliği gibi) ilişkin düzenlemeler Kanunun 153 ila 170 inci maddeleri arasında yer almakta olup, söz konusu düzenlemeler kapsamındaki durumların/değişikliklerin öngörülen süreler dahilinde bağlı olunan vergi dairesi müdürlüğüne bildirilmesi icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

27192137-105[155-2018/430]-E.27059

25.04.2019

Konu

:

Avukatın askerlikten önce işi terk etmesi ve dönüşte yeniden işe başlaması durumunda askerlikte geçen sürenin geçici ayrılma kapsamında olup olmayacağı.

 

 

 

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 27.03.2017 tarihinde iş yeri açarak avukatlık mesleğini yapmaya başladığınız, işlerinizin yolunda gitmemesinden dolayı iş yerinizi tamamen kapatarak 05.12.2017 tarihinde fiilen işi terk ettiğiniz, işi bırakma bildirimini kanunu süresi içerisinde vergi dairesine verdiğiniz ve kullanmakta olduğunuz serbest meslek makbuzlarını iptal ettirdiğiniz, işi terk durumunuzun vergi dairesi yoklama memurlarınca tespit edilerek tutanağa bağlandığı, 13.12.2017 tarihinde vatani görevinizi yapmak üzere askere gittiğiniz, 13.06.2018 tarihinde askerden döndükten sonra yeni bir ofis kiralayarak 11.07.2018 tarihinde yeniden avukatlık yapmak için işe başladığınız, işe başlama bildirimini zamanında vergi dairesine verdiğiniz ve halen faaliyete devam ettiğiniz, ilk mükellefiyetiniz ile ikinci mükellefiyetinizin birbirinin devamı olmadığı, her iki mükellefiyetiniz arasında askerlik süresinden daha uzun bir zaman olduğu, ancak … Vergi Dairesi Müdürlüğünce her iki faaliyetim arasındaki askerde geçen ve geçmeyen sürelerin işi terk kapsamında sayılmayacağının ve fiilen faaliyetimin olmadığı 2018 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait KDV beyanlarının ve Geçici Vergi beyanlarının verilmesi gerektiğinin tarafınıza sözlü olarak iletildiğinden bahisle, işi terk etme bildiriminde bulunmanıza, fiilen işinizi terk etmenize ve vergi dairesince durumun tespit edilip tutanak düzenlenmesine rağmen, işi bırakmanızın vergi dairesince kabul edilmemesi ve bahsi geçen dönemlere ait beyanları istemesinde isabet olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- "İşe Başlamayı Bildirme" başlıklı 153 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Aşağıda yazılı mükelleflerden işe başlıyanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar:

1. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;

2. Serbest meslek erbabı;

3. Kurumlar Vergisi mükellefleri;

4. Kolektif ve âdi şirket ortaklarıyle komandit şirketlerin komandite ortakları.",

- "Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri" başlıklı 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama"yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar.",

- "İşi Bırakmanın Bildirilmesi" başlıklı 160 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, "153 üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.",

- "İşi Bırakmanın Tarifi" başlıklı 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin her hangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz."

hükümlerine yer almaktadır.

Ayrıca, mezkûr Kanunun 160 ıncı maddesi gereğince, işlerini terk ettiğini vergi dairesine bildiren mükelleflerce kullanılmamış olarak ellerinde kalan belgelerle ilgili olarak mükellefler ve vergi daireleri tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin açıklamalar 246 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (E) bölümü ile … açıklanmıştır.

Bunun yanı sıra, Kanunun 155 inci maddesi uygulamasında, maddede belirtilen işe başlama sayılan hallerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması, serbest meslek erbabı bakımından vergi mükellefiyeti tesisi için yeterli olmakla birlikte, sadece mesleki odaya kaydolma şartını sağlayanların görevleri veya durumları icabı fiilen mesleki faaliyette bulunamayacaklarını vergi dairesine bildirmiş olmaları halinde, vergi mükellefiyetleri tesis edilmemektedir.

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak, adı geçen Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 19.09.2018 tarih ve 28189 sayılı yazıda; 27.03.2017 tarihinde işe başladığınız, 04.12.2017 tarihinde işi terk ederek bastırmış olduğunuz belgeleri iptal ettirdiğiniz, mesleki teşekkül (baro) kaydınızın devam ettiği (dondurulmadığı), ancak askerde olacağınız süre içerisinde kendinize görev tevdii edilmemesi talebinde bulunduğunuz, 11.07.2018 tarihinde başka bir adreste tekrar faaliyete başladığınız belirtilmiştir.

Buna göre, yukarıda yer verilen düzenleme ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, ilgili düzenlemeler çerçevesinde yükümlülüklerin yerine getirildiği (işi bırakma bildiriminin verilmesi, kullanılmayan belgelerin iptalinin sağlanması, fiilen mesleki faaliyette bulunmadığınızın vergi dairesince tespit edilmiş olması v.b.) hususları dikkate alındığında, somut durumda, ilk mükellefiyetinizin kapatılma tarihi (04.12.2017) ile ikinci mükellefiyetinizin tesis tarihi (11.07.2018) arasında geçen dönemin, Kanunun 161 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında (işin geçici olarak durdurulması kapsamında) değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

                        

    

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

27192137-105[155-2018/430]-E.27059

25.04.2019

Konu

:

Avukatın askerlikten önce işi terk etmesi ve dönüşte yeniden işe başlaması durumunda askerlikte geçen sürenin geçici ayrılma kapsamında olup olmayacağı.

 

 

 

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 27.03.2017 tarihinde iş yeri açarak avukatlık mesleğini yapmaya başladığınız, işlerinizin yolunda gitmemesinden dolayı iş yerinizi tamamen kapatarak 05.12.2017 tarihinde fiilen işi terk ettiğiniz, işi bırakma bildirimini kanunu süresi içerisinde vergi dairesine verdiğiniz ve kullanmakta olduğunuz serbest meslek makbuzlarını iptal ettirdiğiniz, işi terk durumunuzun vergi dairesi yoklama memurlarınca tespit edilerek tutanağa bağlandığı, 13.12.2017 tarihinde vatani görevinizi yapmak üzere askere gittiğiniz, 13.06.2018 tarihinde askerden döndükten sonra yeni bir ofis kiralayarak 11.07.2018 tarihinde yeniden avukatlık yapmak için işe başladığınız, işe başlama bildirimini zamanında vergi dairesine verdiğiniz ve halen faaliyete devam ettiğiniz, ilk mükellefiyetiniz ile ikinci mükellefiyetinizin birbirinin devamı olmadığı, her iki mükellefiyetiniz arasında askerlik süresinden daha uzun bir zaman olduğu, ancak … Vergi Dairesi Müdürlüğünce her iki faaliyetim arasındaki askerde geçen ve geçmeyen sürelerin işi terk kapsamında sayılmayacağının ve fiilen faaliyetimin olmadığı 2018 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait KDV beyanlarının ve Geçici Vergi beyanlarının verilmesi gerektiğinin tarafınıza sözlü olarak iletildiğinden bahisle, işi terk etme bildiriminde bulunmanıza, fiilen işinizi terk etmenize ve vergi dairesince durumun tespit edilip tutanak düzenlenmesine rağmen, işi bırakmanızın vergi dairesince kabul edilmemesi ve bahsi geçen dönemlere ait beyanları istemesinde isabet olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- "İşe Başlamayı Bildirme" başlıklı 153 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Aşağıda yazılı mükelleflerden işe başlıyanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar:

1. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;

2. Serbest meslek erbabı;

3. Kurumlar Vergisi mükellefleri;

4. Kolektif ve âdi şirket ortaklarıyle komandit şirketlerin komandite ortakları.",

- "Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri" başlıklı 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama"yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar.",

- "İşi Bırakmanın Bildirilmesi" başlıklı 160 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, "153 üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.",

- "İşi Bırakmanın Tarifi" başlıklı 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin her hangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz."

hükümlerine yer almaktadır.

Ayrıca, mezkûr Kanunun 160 ıncı maddesi gereğince, işlerini terk ettiğini vergi dairesine bildiren mükelleflerce kullanılmamış olarak ellerinde kalan belgelerle ilgili olarak mükellefler ve vergi daireleri tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin açıklamalar 246 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (E) bölümü ile … açıklanmıştır.

Bunun yanı sıra, Kanunun 155 inci maddesi uygulamasında, maddede belirtilen işe başlama sayılan hallerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması, serbest meslek erbabı bakımından vergi mükellefiyeti tesisi için yeterli olmakla birlikte, sadece mesleki odaya kaydolma şartını sağlayanların görevleri veya durumları icabı fiilen mesleki faaliyette bulunamayacaklarını vergi dairesine bildirmiş olmaları halinde, vergi mükellefiyetleri tesis edilmemektedir.

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak, adı geçen Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 19.09.2018 tarih ve 28189 sayılı yazıda; 27.03.2017 tarihinde işe başladığınız, 04.12.2017 tarihinde işi terk ederek bastırmış olduğunuz belgeleri iptal ettirdiğiniz, mesleki teşekkül (baro) kaydınızın devam ettiği (dondurulmadığı), ancak askerde olacağınız süre içerisinde kendinize görev tevdii edilmemesi talebinde bulunduğunuz, 11.07.2018 tarihinde başka bir adreste tekrar faaliyete başladığınız belirtilmiştir.

Buna göre, yukarıda yer verilen düzenleme ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, ilgili düzenlemeler çerçevesinde yükümlülüklerin yerine getirildiği (işi bırakma bildiriminin verilmesi, kullanılmayan belgelerin iptalinin sağlanması, fiilen mesleki faaliyette bulunmadığınızın vergi dairesince tespit edilmiş olması v.b.) hususları dikkate alındığında, somut durumda, ilk mükellefiyetinizin kapatılma tarihi (04.12.2017) ile ikinci mükellefiyetinizin tesis tarihi (11.07.2018) arasında geçen dönemin, Kanunun 161 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında (işin geçici olarak durdurulması kapsamında) değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

                        

    

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

27192137-105[155-2018/430]-E.27059

25.04.2019

Konu

:

Avukatın askerlikten önce işi terk etmesi ve dönüşte yeniden işe başlaması durumunda askerlikte geçen sürenin geçici ayrılma kapsamında olup olmayacağı.

 

 

 

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 27.03.2017 tarihinde iş yeri açarak avukatlık mesleğini yapmaya başladığınız, işlerinizin yolunda gitmemesinden dolayı iş yerinizi tamamen kapatarak 05.12.2017 tarihinde fiilen işi terk ettiğiniz, işi bırakma bildirimini kanunu süresi içerisinde vergi dairesine verdiğiniz ve kullanmakta olduğunuz serbest meslek makbuzlarını iptal ettirdiğiniz, işi terk durumunuzun vergi dairesi yoklama memurlarınca tespit edilerek tutanağa bağlandığı, 13.12.2017 tarihinde vatani görevinizi yapmak üzere askere gittiğiniz, 13.06.2018 tarihinde askerden döndükten sonra yeni bir ofis kiralayarak 11.07.2018 tarihinde yeniden avukatlık yapmak için işe başladığınız, işe başlama bildirimini zamanında vergi dairesine verdiğiniz ve halen faaliyete devam ettiğiniz, ilk mükellefiyetiniz ile ikinci mükellefiyetinizin birbirinin devamı olmadığı, her iki mükellefiyetiniz arasında askerlik süresinden daha uzun bir zaman olduğu, ancak … Vergi Dairesi Müdürlüğünce her iki faaliyetim arasındaki askerde geçen ve geçmeyen sürelerin işi terk kapsamında sayılmayacağının ve fiilen faaliyetimin olmadığı 2018 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait KDV beyanlarının ve Geçici Vergi beyanlarının verilmesi gerektiğinin tarafınıza sözlü olarak iletildiğinden bahisle, işi terk etme bildiriminde bulunmanıza, fiilen işinizi terk etmenize ve vergi dairesince durumun tespit edilip tutanak düzenlenmesine rağmen, işi bırakmanızın vergi dairesince kabul edilmemesi ve bahsi geçen dönemlere ait beyanları istemesinde isabet olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- "İşe Başlamayı Bildirme" başlıklı 153 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Aşağıda yazılı mükelleflerden işe başlıyanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar:

1. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;

2. Serbest meslek erbabı;

3. Kurumlar Vergisi mükellefleri;

4. Kolektif ve âdi şirket ortaklarıyle komandit şirketlerin komandite ortakları.",

- "Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri" başlıklı 155 inci maddesinde, "Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama"yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar.",

- "İşi Bırakmanın Bildirilmesi" başlıklı 160 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, "153 üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.",

- "İşi Bırakmanın Tarifi" başlıklı 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin her hangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz."

hükümlerine yer almaktadır.

Ayrıca, mezkûr Kanunun 160 ıncı maddesi gereğince, işlerini terk ettiğini vergi dairesine bildiren mükelleflerce kullanılmamış olarak ellerinde kalan belgelerle ilgili olarak mükellefler ve vergi daireleri tarafından yapılması gereken işlemlere ilişkin açıklamalar 246 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (E) bölümü ile … açıklanmıştır.

Bunun yanı sıra, Kanunun 155 inci maddesi uygulamasında, maddede belirtilen işe başlama sayılan hallerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması, serbest meslek erbabı bakımından vergi mükellefiyeti tesisi için yeterli olmakla birlikte, sadece mesleki odaya kaydolma şartını sağlayanların görevleri veya durumları icabı fiilen mesleki faaliyette bulunamayacaklarını vergi dairesine bildirmiş olmaları halinde, vergi mükellefiyetleri tesis edilmemektedir.

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak, adı geçen Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 19.09.2018 tarih ve 28189 sayılı yazıda; 27.03.2017 tarihinde işe başladığınız, 04.12.2017 tarihinde işi terk ederek bastırmış olduğunuz belgeleri iptal ettirdiğiniz, mesleki teşekkül (baro) kaydınızın devam ettiği (dondurulmadığı), ancak askerde olacağınız süre içerisinde kendinize görev tevdii edilmemesi talebinde bulunduğunuz, 11.07.2018 tarihinde başka bir adreste tekrar faaliyete başladığınız belirtilmiştir.

Buna göre, yukarıda yer verilen düzenleme ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, ilgili düzenlemeler çerçevesinde yükümlülüklerin yerine getirildiği (işi bırakma bildiriminin verilmesi, kullanılmayan belgelerin iptalinin sağlanması, fiilen mesleki faaliyette bulunmadığınızın vergi dairesince tespit edilmiş olması v.b.) hususları dikkate alındığında, somut durumda, ilk mükellefiyetinizin kapatılma tarihi (04.12.2017) ile ikinci mükellefiyetinizin tesis tarihi (11.07.2018) arasında geçen dönemin, Kanunun 161 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında (işin geçici olarak durdurulması kapsamında) değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

                        

    

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: Serbest Meslek Erbabında İşe Başlamanın Belirtileri UID:
İçerik:

Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama" yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmıyacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar.

İçerik 1:

Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama" yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmıyacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar.

İçerik 2:

Serbest meslek erbabı için aşağıdaki hallerden her hangi biri "İşe başlama" yı gösterir:

1. Muayenehane, yazıhane, atelye gibi özel iş yerleri açmak;

2. Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak;

3. Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;

4. Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak.

Mesleki teşekküllere kaydolunanlardan görevleri veya durumları icabı bilfiil mesleki faaliyette bulunmıyacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklarlar.