Buradasınız

Madde 180 Sınıf Değiştirme

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:



T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul ve Tahsilat Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

53445970-105[2020/27-9-616]-E.47138

08.05.2020

Konu

:

Defter Tutma Hadleri

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 2019 yılında kasaplık faaliyetinizi sürdürmekte iken 28.11.2019 tarihinde faaliyetinizi terk ettiğiniz, 2020 yılının şubat ayında farklı adreste tekrar kasaplık faaliyetine başladığınız, 2019 yılına ait mal alış tutarınızın 402.001,38-TL, satış hasılatınızın 482.815,00-TL olduğu hususları belirtilerek 2020 yılına ilişkin hangi esasa göre defter tutulması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 3 üncü maddesinde, "A) Vergi kanunlarının uygulanması: ...

Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.

B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

...",

- 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. 

İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz."

hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun, 176 ncı maddesinde tüccarların defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldıkları, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Bunun yanı sıra, mezkur Kanunun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2020 yılı için 280.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2020 yılı için 390.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2020 yılı için 140.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2020 yılı için 280.000-TL) lirayı aşanlar; ...",

- 178 inci maddesinde;"Aşağıda yazılı tüccarlar, II inci sınıfa dahildirler:

1. 177'nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlıyan tücarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler.",

- 180 inci maddesinde, "İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler;

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20'yi aşan bir nispette fazla olursa veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran % 20'ye kadar bir fazlalık gösterirse...''

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, yeniden işe başlayan mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, bilanço esasına göre defter tutmaktayken veya izleyen vergilendirme döneminden itibaren bilanço esasına göre defter tutması gerekmekteyken faaliyetin terk edilmesi, akabinde kısa bir süre içinde faaliyete tekrar başlanılması işi bırakma ve yeniden işe başlama olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu durumdaki mükelleflerce bilanço esasına göre defter tutulması gerekmektedir.

Buna göre, mezkûr Kanunun 180 inci maddesi gereğince 2020 yılında bilanço esasına göre defter tutmaya başlamanız gerekirken, 28.11.2019 tarihinde terk ettiğiniz faaliyetinize 2020 yılında yeniden başladığınız dikkate alındığında, 2020 yılında bilanço esasına göre defter tutmanız gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:



T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul ve Tahsilat Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

53445970-105[2020/27-9-616]-E.47138

08.05.2020

Konu

:

Defter Tutma Hadleri

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 2019 yılında kasaplık faaliyetinizi sürdürmekte iken 28.11.2019 tarihinde faaliyetinizi terk ettiğiniz, 2020 yılının şubat ayında farklı adreste tekrar kasaplık faaliyetine başladığınız, 2019 yılına ait mal alış tutarınızın 402.001,38-TL, satış hasılatınızın 482.815,00-TL olduğu hususları belirtilerek 2020 yılına ilişkin hangi esasa göre defter tutulması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 3 üncü maddesinde, "A) Vergi kanunlarının uygulanması: ...

Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.

B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

...",

- 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. 

İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz."

hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun, 176 ncı maddesinde tüccarların defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldıkları, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Bunun yanı sıra, mezkur Kanunun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2020 yılı için 280.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2020 yılı için 390.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2020 yılı için 140.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2020 yılı için 280.000-TL) lirayı aşanlar; ...",

- 178 inci maddesinde;"Aşağıda yazılı tüccarlar, II inci sınıfa dahildirler:

1. 177'nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlıyan tücarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler.",

- 180 inci maddesinde, "İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler;

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20'yi aşan bir nispette fazla olursa veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran % 20'ye kadar bir fazlalık gösterirse...''

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, yeniden işe başlayan mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, bilanço esasına göre defter tutmaktayken veya izleyen vergilendirme döneminden itibaren bilanço esasına göre defter tutması gerekmekteyken faaliyetin terk edilmesi, akabinde kısa bir süre içinde faaliyete tekrar başlanılması işi bırakma ve yeniden işe başlama olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu durumdaki mükelleflerce bilanço esasına göre defter tutulması gerekmektedir.

Buna göre, mezkûr Kanunun 180 inci maddesi gereğince 2020 yılında bilanço esasına göre defter tutmaya başlamanız gerekirken, 28.11.2019 tarihinde terk ettiğiniz faaliyetinize 2020 yılında yeniden başladığınız dikkate alındığında, 2020 yılında bilanço esasına göre defter tutmanız gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:



T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul ve Tahsilat Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

53445970-105[2020/27-9-616]-E.47138

08.05.2020

Konu

:

Defter Tutma Hadleri

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 2019 yılında kasaplık faaliyetinizi sürdürmekte iken 28.11.2019 tarihinde faaliyetinizi terk ettiğiniz, 2020 yılının şubat ayında farklı adreste tekrar kasaplık faaliyetine başladığınız, 2019 yılına ait mal alış tutarınızın 402.001,38-TL, satış hasılatınızın 482.815,00-TL olduğu hususları belirtilerek 2020 yılına ilişkin hangi esasa göre defter tutulması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 3 üncü maddesinde, "A) Vergi kanunlarının uygulanması: ...

Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.

B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

...",

- 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. 

İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz."

hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun, 176 ncı maddesinde tüccarların defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldıkları, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Bunun yanı sıra, mezkur Kanunun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2020 yılı için 280.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2020 yılı için 390.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2020 yılı için 140.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2020 yılı için 280.000-TL) lirayı aşanlar; ...",

- 178 inci maddesinde;"Aşağıda yazılı tüccarlar, II inci sınıfa dahildirler:

1. 177'nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlıyan tücarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler.",

- 180 inci maddesinde, "İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler;

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden % 20'yi aşan bir nispette fazla olursa veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran % 20'ye kadar bir fazlalık gösterirse...''

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, yeniden işe başlayan mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, bilanço esasına göre defter tutmaktayken veya izleyen vergilendirme döneminden itibaren bilanço esasına göre defter tutması gerekmekteyken faaliyetin terk edilmesi, akabinde kısa bir süre içinde faaliyete tekrar başlanılması işi bırakma ve yeniden işe başlama olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu durumdaki mükelleflerce bilanço esasına göre defter tutulması gerekmektedir.

Buna göre, mezkûr Kanunun 180 inci maddesi gereğince 2020 yılında bilanço esasına göre defter tutmaya başlamanız gerekirken, 28.11.2019 tarihinde terk ettiğiniz faaliyetinize 2020 yılında yeniden başladığınız dikkate alındığında, 2020 yılında bilanço esasına göre defter tutmanız gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

ÇORUM VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

76071283-105-180[2015-5]-1

21/01/2016

Konu

:

Temlikli olarak düzenlenen fatura tutarlarının   tutulacak defterlerin tayininde dikkate alınıp alınmayacağı.

 

     

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizin tetkikinden; cep telefonu alım satımlarınıza ilişkin olarak faturaların temlikli olarak düzenlendiğinden bahisle, temlikli olarak düzenlenen bu fatura tutarlarının tutacağınız defterin tayininde dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesinde tüccarlar defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmış, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

            Mezkur Kanunun 177 nci maddesinde ise, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

            1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 168.000 lirayı veya satışlarının tutarı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 230.000 lirayı aşanlar,

            2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 90.000 lirayı aşanlar;

            3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 168.000 lirayı aşanlar; …" hükmü yer almaktadır.

            Maddede yazılı olan hadler 2016 takvim yılında tutulacak defterler tayininde dikkate alınacak olan hadlerdir. Diğer bir ifadeyle, 2015 yılı alım, satım veya gayrisafi iş hasılatı ile karşılaştırılacak olan ve Kanunun sınıf değiştirmeye ilişkin hükümleri ile birlikte dikkate alınacak hadlerdir.

            Aynı Kanunun 180 inci maddesinde; "b) (II) nciden (I) inciye geçiş: İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler.

            1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa veya,

            2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse." hükmü bulunmaktadır.

            Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, fatura, "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika" şeklinde tanımlanmıştır. Hükümden anlaşılacağı üzere fatura, satılan emtia veya yapılan işe ilişkin bedelin ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın düzenlenmesi zorunlu olan tahakkuka ilişkin bir belgedir.

            Bu itibarla, düzenlenen fatura üzerine temlikli olduğuna ilişkin şerh düşülmesinin Vergi Usul Kanununa göre tutulacak defterin tayini bakımından bir önemi bulunmamakta olup söz konusu fatura tutarları da dahil olmak üzere Kanunun 177 nci ve 180 nci maddeleri dikkate alınarak 2016 takvim yılında tutulacak defter belli edilmelidir.

            Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

İçerik 1:

T.C.

ÇORUM VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

76071283-105-180[2015-5]-1

21/01/2016

Konu

:

Temlikli olarak düzenlenen fatura tutarlarının   tutulacak defterlerin tayininde dikkate alınıp alınmayacağı.

 

     

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizin tetkikinden; cep telefonu alım satımlarınıza ilişkin olarak faturaların temlikli olarak düzenlendiğinden bahisle, temlikli olarak düzenlenen bu fatura tutarlarının tutacağınız defterin tayininde dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesinde tüccarlar defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmış, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

            Mezkur Kanunun 177 nci maddesinde ise, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

            1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 168.000 lirayı veya satışlarının tutarı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 230.000 lirayı aşanlar,

            2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 90.000 lirayı aşanlar;

            3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 168.000 lirayı aşanlar; …" hükmü yer almaktadır.

            Maddede yazılı olan hadler 2016 takvim yılında tutulacak defterler tayininde dikkate alınacak olan hadlerdir. Diğer bir ifadeyle, 2015 yılı alım, satım veya gayrisafi iş hasılatı ile karşılaştırılacak olan ve Kanunun sınıf değiştirmeye ilişkin hükümleri ile birlikte dikkate alınacak hadlerdir.

            Aynı Kanunun 180 inci maddesinde; "b) (II) nciden (I) inciye geçiş: İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler.

            1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa veya,

            2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse." hükmü bulunmaktadır.

            Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, fatura, "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika" şeklinde tanımlanmıştır. Hükümden anlaşılacağı üzere fatura, satılan emtia veya yapılan işe ilişkin bedelin ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın düzenlenmesi zorunlu olan tahakkuka ilişkin bir belgedir.

            Bu itibarla, düzenlenen fatura üzerine temlikli olduğuna ilişkin şerh düşülmesinin Vergi Usul Kanununa göre tutulacak defterin tayini bakımından bir önemi bulunmamakta olup söz konusu fatura tutarları da dahil olmak üzere Kanunun 177 nci ve 180 nci maddeleri dikkate alınarak 2016 takvim yılında tutulacak defter belli edilmelidir.

            Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

İçerik 2:

T.C.

ÇORUM VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

76071283-105-180[2015-5]-1

21/01/2016

Konu

:

Temlikli olarak düzenlenen fatura tutarlarının   tutulacak defterlerin tayininde dikkate alınıp alınmayacağı.

 

     

 

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizin tetkikinden; cep telefonu alım satımlarınıza ilişkin olarak faturaların temlikli olarak düzenlendiğinden bahisle, temlikli olarak düzenlenen bu fatura tutarlarının tutacağınız defterin tayininde dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesinde tüccarlar defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılmış, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

            Mezkur Kanunun 177 nci maddesinde ise, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

            1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 168.000 lirayı veya satışlarının tutarı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 230.000 lirayı aşanlar,

            2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 90.000 lirayı aşanlar;

            3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1/1/2016 tarihinden itibaren) 168.000 lirayı aşanlar; …" hükmü yer almaktadır.

            Maddede yazılı olan hadler 2016 takvim yılında tutulacak defterler tayininde dikkate alınacak olan hadlerdir. Diğer bir ifadeyle, 2015 yılı alım, satım veya gayrisafi iş hasılatı ile karşılaştırılacak olan ve Kanunun sınıf değiştirmeye ilişkin hükümleri ile birlikte dikkate alınacak hadlerdir.

            Aynı Kanunun 180 inci maddesinde; "b) (II) nciden (I) inciye geçiş: İş hacmi bakımından II nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak I inci sınıfa geçerler.

            1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa veya,

            2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177 nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse." hükmü bulunmaktadır.

            Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, fatura, "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika" şeklinde tanımlanmıştır. Hükümden anlaşılacağı üzere fatura, satılan emtia veya yapılan işe ilişkin bedelin ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın düzenlenmesi zorunlu olan tahakkuka ilişkin bir belgedir.

            Bu itibarla, düzenlenen fatura üzerine temlikli olduğuna ilişkin şerh düşülmesinin Vergi Usul Kanununa göre tutulacak defterin tayini bakımından bir önemi bulunmamakta olup söz konusu fatura tutarları da dahil olmak üzere Kanunun 177 nci ve 180 nci maddeleri dikkate alınarak 2016 takvim yılında tutulacak defter belli edilmelidir.

            Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Resmi Gazete No: 17949 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 4 Şubat, 1983 Adı: UID: KDF5T7LL1CA8QDLU
İçerik:

 

Bilindiği üzere, 21/1/1983 tarih ve 2791 sayılı Kanunun 4 ncü maddesiyle, 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesine eklenen fıkra ile defter tutma maktu hadlerinin herbirini ayrı ayrı üç katına kadar artırmak hususunda Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Nitekim, Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak, 21/1/1983 tarih ve 8/5946 sayılı karariyle sözkonusu hadleri bir kat artmış ve 149 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde eski ve yeni defter tutma hadleri ile I'inci ve II'nci sınıf tüccarların hangi defterleri tutacakları belirtilmiştir.

Ancak, defter tutma hadlerinin artırılmış olması nedeniyle, işletme hesabı esasına göre defter tutmak isteyen mükelleflerin tereddütlerini gidermek amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bakanlar Kurulu Karariyle değiştirilmezden önceki hadlere göre defter tasdik ettirip kullanmaya başlamış olan mükellefler, usul hukukunda mevcut olan lehteki hükümlerin uygulanması kuralı karşısında, diledikleri takdirde aşağıda belirtildiği gibi hareket edebileceklerdir.

1. a) 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan fakat, değiştirilmezden önceki hadleri aşması nedeniyle bilanço esasına göre defter tasdik ettirip kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadleri aşmadığı takdirde dilerse işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

b) 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan fakat, değiştirilmezden önceki hadleri aşması nedeniyle bilanço esasına göre defter tutması gereken, ancak buna rağmen işletme hesabı esasına göre defter tasdik ettirerek kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadleri aşmadığı takdirde işletme hesabı esasında defter tutmaya devam edecektir.

2. 1982 yılında bilanço esasına göre defter tutan ve 1983 yılında da aynı defteri tasdik ettirip kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadlerin içinde kaldığı takdirde dilerse işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

3. Defter tutma hadlerinin tayininde Vergi Usul Kanununun sınıf değiştirme ile ilgili 179 ve 180 nci maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekmektedir.

Örneğin, 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan ve satın aldığı mal bedeli, 180 inci maddede belirtilmiş olan % 20 oranı da dikkate alınarak 14.400.000.- liralık haddi aşmamış olan bir mükellef, dilerse 1983 yılnda işletme hesabı esasına göre defter tutmaya devam edebilecektir.

Keza, 1982 yılında bilanço esasına göre defter tutan ve satın aldığı mal bedeli, 179 ncu maddede belirtilmiş olan % 20 oranı da dikkate alınarak 9.600.000.- liralık haddin altına düşmüş olan bir mükellef de, dilerse 1983 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

4. Yeni defter tutma hadleri 1983 yılı başından itibaren geçerli olduğundan :

a) Bilanço esasına göre defter tutmakta iken yükseltilen hadler nedeniyle 1983 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutmak isteyen mükellefler, Bakanlar Kurulu Kararı 22 Ocak 1983 tarihinde yürürlüğe konulduğu için ve Vergi Usul Kanununun 221 nci maddesinin 3 numaralı bendi hükmüne göre, sınıf değiştirme imkanı da bu tarihte doğduğundan dolayı, yeni tutacakları defterleri en geç 22 Şubat 1983 tarihine kadar tasdik ettirmek mecburiyetindedirler.

b) Bunun dışında, 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutmakta iken, eski hadleri aştığı için 1983 yılında bilanço esasına göre defter tutmaya başlamış olan mükellefler, yükseltilmiş olan hadleri aşmadıkları için tekrar işletme hesabı esasına göre defter tutmak istedikleri takdirde, keza Vergi Usul Kanununun 221 nci maddesinin 4 numaralı bendi hükmü gereğince bu defterlerini kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirmek durumundadırlar.

Ancak, işletme hesabı esasına göre defter tutmak hakkını elde etmiş olan mükellefler, bu imkan 22 Ocak 1983 tarihinde doğmuş olduğu için her halukarda 22 Şubat 1983 tarihine kadar tercihlerini yaparak yeni defterlerini tasdik ettireceklerdir. Bu tarihten sonra sınıf değişikliği mümkün olmayacaktır.

5. Mükellefler, 1983 yılı için tasdik ettirip kullanmaya başladıkları bilanço esasındaki defterlerinin yerine, işletme hesabı esasına göre defter tutmaya karar verdikleri zaman tutmakta oldukları defterleri usulü dairesinde kapatıp işlemlerini yeni defterlerine kaydedebileceklerdir.

İşletme hesabına göre defter tasdik ettirenlerin, 1983 yılında bu usulü tercih ettikleri kabul edilecektir. İşletme hesabı esasına göre 22 Şubat 1983 tarihine kadar tasdik ettirilecek defterler kullanılmaya başlandıktan sonra, bilanço esasına göre tasdik ettirilmiş defterler kullanılmayacaktır.

Bu itibarla, mükellefler ya tutmaktan vazgeçtikleri defterlerindeki kayıtlarını yeni defterlerine aktarabilecekler veya eski defterlerini kapattıkları tarihten sonraki işlemlerini, yeni defterlerine kaydetmeye başlayacaklardır.

Yalnız, her iki halde de Vergi Usul Kanununun 253 üncü maddesi hükmü gereğince tutulan bütün defterlerin, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmeleri mecburidir.

Tebliğ olunur.

İçerik 1:

 

Bilindiği üzere, 21/1/1983 tarih ve 2791 sayılı Kanunun 4 ncü maddesiyle, 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesine eklenen fıkra ile defter tutma maktu hadlerinin herbirini ayrı ayrı üç katına kadar artırmak hususunda Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Nitekim, Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak, 21/1/1983 tarih ve 8/5946 sayılı karariyle sözkonusu hadleri bir kat artmış ve 149 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde eski ve yeni defter tutma hadleri ile I'inci ve II'nci sınıf tüccarların hangi defterleri tutacakları belirtilmiştir.

Ancak, defter tutma hadlerinin artırılmış olması nedeniyle, işletme hesabı esasına göre defter tutmak isteyen mükelleflerin tereddütlerini gidermek amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bakanlar Kurulu Karariyle değiştirilmezden önceki hadlere göre defter tasdik ettirip kullanmaya başlamış olan mükellefler, usul hukukunda mevcut olan lehteki hükümlerin uygulanması kuralı karşısında, diledikleri takdirde aşağıda belirtildiği gibi hareket edebileceklerdir.

1. a) 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan fakat, değiştirilmezden önceki hadleri aşması nedeniyle bilanço esasına göre defter tasdik ettirip kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadleri aşmadığı takdirde dilerse işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

b) 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan fakat, değiştirilmezden önceki hadleri aşması nedeniyle bilanço esasına göre defter tutması gereken, ancak buna rağmen işletme hesabı esasına göre defter tasdik ettirerek kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadleri aşmadığı takdirde işletme hesabı esasında defter tutmaya devam edecektir.

2. 1982 yılında bilanço esasına göre defter tutan ve 1983 yılında da aynı defteri tasdik ettirip kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadlerin içinde kaldığı takdirde dilerse işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

3. Defter tutma hadlerinin tayininde Vergi Usul Kanununun sınıf değiştirme ile ilgili 179 ve 180 nci maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekmektedir.

Örneğin, 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan ve satın aldığı mal bedeli, 180 inci maddede belirtilmiş olan % 20 oranı da dikkate alınarak 14.400.000.- liralık haddi aşmamış olan bir mükellef, dilerse 1983 yılnda işletme hesabı esasına göre defter tutmaya devam edebilecektir.

Keza, 1982 yılında bilanço esasına göre defter tutan ve satın aldığı mal bedeli, 179 ncu maddede belirtilmiş olan % 20 oranı da dikkate alınarak 9.600.000.- liralık haddin altına düşmüş olan bir mükellef de, dilerse 1983 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

4. Yeni defter tutma hadleri 1983 yılı başından itibaren geçerli olduğundan :

a) Bilanço esasına göre defter tutmakta iken yükseltilen hadler nedeniyle 1983 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutmak isteyen mükellefler, Bakanlar Kurulu Kararı 22 Ocak 1983 tarihinde yürürlüğe konulduğu için ve Vergi Usul Kanununun 221 nci maddesinin 3 numaralı bendi hükmüne göre, sınıf değiştirme imkanı da bu tarihte doğduğundan dolayı, yeni tutacakları defterleri en geç 22 Şubat 1983 tarihine kadar tasdik ettirmek mecburiyetindedirler.

b) Bunun dışında, 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutmakta iken, eski hadleri aştığı için 1983 yılında bilanço esasına göre defter tutmaya başlamış olan mükellefler, yükseltilmiş olan hadleri aşmadıkları için tekrar işletme hesabı esasına göre defter tutmak istedikleri takdirde, keza Vergi Usul Kanununun 221 nci maddesinin 4 numaralı bendi hükmü gereğince bu defterlerini kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirmek durumundadırlar.

Ancak, işletme hesabı esasına göre defter tutmak hakkını elde etmiş olan mükellefler, bu imkan 22 Ocak 1983 tarihinde doğmuş olduğu için her halukarda 22 Şubat 1983 tarihine kadar tercihlerini yaparak yeni defterlerini tasdik ettireceklerdir. Bu tarihten sonra sınıf değişikliği mümkün olmayacaktır.

5. Mükellefler, 1983 yılı için tasdik ettirip kullanmaya başladıkları bilanço esasındaki defterlerinin yerine, işletme hesabı esasına göre defter tutmaya karar verdikleri zaman tutmakta oldukları defterleri usulü dairesinde kapatıp işlemlerini yeni defterlerine kaydedebileceklerdir.

İşletme hesabına göre defter tasdik ettirenlerin, 1983 yılında bu usulü tercih ettikleri kabul edilecektir. İşletme hesabı esasına göre 22 Şubat 1983 tarihine kadar tasdik ettirilecek defterler kullanılmaya başlandıktan sonra, bilanço esasına göre tasdik ettirilmiş defterler kullanılmayacaktır.

Bu itibarla, mükellefler ya tutmaktan vazgeçtikleri defterlerindeki kayıtlarını yeni defterlerine aktarabilecekler veya eski defterlerini kapattıkları tarihten sonraki işlemlerini, yeni defterlerine kaydetmeye başlayacaklardır.

Yalnız, her iki halde de Vergi Usul Kanununun 253 üncü maddesi hükmü gereğince tutulan bütün defterlerin, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmeleri mecburidir.

Tebliğ olunur.

İçerik 2:

 

Bilindiği üzere, 21/1/1983 tarih ve 2791 sayılı Kanunun 4 ncü maddesiyle, 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesine eklenen fıkra ile defter tutma maktu hadlerinin herbirini ayrı ayrı üç katına kadar artırmak hususunda Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Nitekim, Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak, 21/1/1983 tarih ve 8/5946 sayılı karariyle sözkonusu hadleri bir kat artmış ve 149 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde eski ve yeni defter tutma hadleri ile I'inci ve II'nci sınıf tüccarların hangi defterleri tutacakları belirtilmiştir.

Ancak, defter tutma hadlerinin artırılmış olması nedeniyle, işletme hesabı esasına göre defter tutmak isteyen mükelleflerin tereddütlerini gidermek amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

Bakanlar Kurulu Karariyle değiştirilmezden önceki hadlere göre defter tasdik ettirip kullanmaya başlamış olan mükellefler, usul hukukunda mevcut olan lehteki hükümlerin uygulanması kuralı karşısında, diledikleri takdirde aşağıda belirtildiği gibi hareket edebileceklerdir.

1. a) 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan fakat, değiştirilmezden önceki hadleri aşması nedeniyle bilanço esasına göre defter tasdik ettirip kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadleri aşmadığı takdirde dilerse işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

b) 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan fakat, değiştirilmezden önceki hadleri aşması nedeniyle bilanço esasına göre defter tutması gereken, ancak buna rağmen işletme hesabı esasına göre defter tasdik ettirerek kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadleri aşmadığı takdirde işletme hesabı esasında defter tutmaya devam edecektir.

2. 1982 yılında bilanço esasına göre defter tutan ve 1983 yılında da aynı defteri tasdik ettirip kullanmaya başlamış bulunan bir mükellef, yeni hadlerin içinde kaldığı takdirde dilerse işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

3. Defter tutma hadlerinin tayininde Vergi Usul Kanununun sınıf değiştirme ile ilgili 179 ve 180 nci maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekmektedir.

Örneğin, 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan ve satın aldığı mal bedeli, 180 inci maddede belirtilmiş olan % 20 oranı da dikkate alınarak 14.400.000.- liralık haddi aşmamış olan bir mükellef, dilerse 1983 yılnda işletme hesabı esasına göre defter tutmaya devam edebilecektir.

Keza, 1982 yılında bilanço esasına göre defter tutan ve satın aldığı mal bedeli, 179 ncu maddede belirtilmiş olan % 20 oranı da dikkate alınarak 9.600.000.- liralık haddin altına düşmüş olan bir mükellef de, dilerse 1983 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutabilecektir.

4. Yeni defter tutma hadleri 1983 yılı başından itibaren geçerli olduğundan :

a) Bilanço esasına göre defter tutmakta iken yükseltilen hadler nedeniyle 1983 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutmak isteyen mükellefler, Bakanlar Kurulu Kararı 22 Ocak 1983 tarihinde yürürlüğe konulduğu için ve Vergi Usul Kanununun 221 nci maddesinin 3 numaralı bendi hükmüne göre, sınıf değiştirme imkanı da bu tarihte doğduğundan dolayı, yeni tutacakları defterleri en geç 22 Şubat 1983 tarihine kadar tasdik ettirmek mecburiyetindedirler.

b) Bunun dışında, 1982 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutmakta iken, eski hadleri aştığı için 1983 yılında bilanço esasına göre defter tutmaya başlamış olan mükellefler, yükseltilmiş olan hadleri aşmadıkları için tekrar işletme hesabı esasına göre defter tutmak istedikleri takdirde, keza Vergi Usul Kanununun 221 nci maddesinin 4 numaralı bendi hükmü gereğince bu defterlerini kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirmek durumundadırlar.

Ancak, işletme hesabı esasına göre defter tutmak hakkını elde etmiş olan mükellefler, bu imkan 22 Ocak 1983 tarihinde doğmuş olduğu için her halukarda 22 Şubat 1983 tarihine kadar tercihlerini yaparak yeni defterlerini tasdik ettireceklerdir. Bu tarihten sonra sınıf değişikliği mümkün olmayacaktır.

5. Mükellefler, 1983 yılı için tasdik ettirip kullanmaya başladıkları bilanço esasındaki defterlerinin yerine, işletme hesabı esasına göre defter tutmaya karar verdikleri zaman tutmakta oldukları defterleri usulü dairesinde kapatıp işlemlerini yeni defterlerine kaydedebileceklerdir.

İşletme hesabına göre defter tasdik ettirenlerin, 1983 yılında bu usulü tercih ettikleri kabul edilecektir. İşletme hesabı esasına göre 22 Şubat 1983 tarihine kadar tasdik ettirilecek defterler kullanılmaya başlandıktan sonra, bilanço esasına göre tasdik ettirilmiş defterler kullanılmayacaktır.

Bu itibarla, mükellefler ya tutmaktan vazgeçtikleri defterlerindeki kayıtlarını yeni defterlerine aktarabilecekler veya eski defterlerini kapattıkları tarihten sonraki işlemlerini, yeni defterlerine kaydetmeye başlayacaklardır.

Yalnız, her iki halde de Vergi Usul Kanununun 253 üncü maddesi hükmü gereğince tutulan bütün defterlerin, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmeleri mecburidir.

Tebliğ olunur.