Buradasınız

Madde 177 Birinci Sınıf Tüccarlar

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2020-VUK2-12717]-926107

11.12.2020

Konu

:

Varisin işe aralıksız devam etmesi halinde murisin işletmesinden kalan malların defter tutma hadlerinde dönem başı mal mevcudu olarak mı yoksa mal alışı olarak mı değerlendirileceği.

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; babanızın ölümü nedeniyle babanızın şahıs işletmesini devraldığınızı belirterek, bu işletmeden kalan 265.000,00 TL tutarındaki malı defter tutma hadlerinin belirlenmesinde dönem başı mal mevcudu olarak mı yoksa dönem içi mal alımı olarak mı değerlendirmeniz gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000 TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2019 yılı için 320.000 TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2019 yılı için 120.000 TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000 TL) lirayı aşanlar;

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 178 inci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar II'nci sınıfa dahildirler:

1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler",

- 180 inci maddesinde, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse."

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda, mutad şekilde yapmış olduğunuz faaliyetinizdeki alım ya da satım veya gayri safi iş hasılatı tutarlarınızın dışında kalan, babanızın vefatı sonucu şahsınıza ivazsız olarak intikal eden ticari mallara ait tutarın, Kanunun 177 nci maddesi uygulamasında yıllık alım tutarı dahilinde değerlendirilmesi gerekmemektedir.

Buna göre, defter tutma bakımından 2020 takvim yılında tabi olacağınız sınıfın belirlenmesine ilişkin olarak, yukarıda da belirtildiği üzere, devir alınan işletmedeki emtianın ivazsız bir şekilde devralınmasına bağlı olarak, devir alınan emtia bedelinin mezkûr Kanunun 180 inci maddesi uygulamasında iş hacminizin hesabında dikkate alınmayacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2020-VUK2-12717]-926107

11.12.2020

Konu

:

Varisin işe aralıksız devam etmesi halinde murisin işletmesinden kalan malların defter tutma hadlerinde dönem başı mal mevcudu olarak mı yoksa mal alışı olarak mı değerlendirileceği.

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; babanızın ölümü nedeniyle babanızın şahıs işletmesini devraldığınızı belirterek, bu işletmeden kalan 265.000,00 TL tutarındaki malı defter tutma hadlerinin belirlenmesinde dönem başı mal mevcudu olarak mı yoksa dönem içi mal alımı olarak mı değerlendirmeniz gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000 TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2019 yılı için 320.000 TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2019 yılı için 120.000 TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000 TL) lirayı aşanlar;

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 178 inci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar II'nci sınıfa dahildirler:

1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler",

- 180 inci maddesinde, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse."

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda, mutad şekilde yapmış olduğunuz faaliyetinizdeki alım ya da satım veya gayri safi iş hasılatı tutarlarınızın dışında kalan, babanızın vefatı sonucu şahsınıza ivazsız olarak intikal eden ticari mallara ait tutarın, Kanunun 177 nci maddesi uygulamasında yıllık alım tutarı dahilinde değerlendirilmesi gerekmemektedir.

Buna göre, defter tutma bakımından 2020 takvim yılında tabi olacağınız sınıfın belirlenmesine ilişkin olarak, yukarıda da belirtildiği üzere, devir alınan işletmedeki emtianın ivazsız bir şekilde devralınmasına bağlı olarak, devir alınan emtia bedelinin mezkûr Kanunun 180 inci maddesi uygulamasında iş hacminizin hesabında dikkate alınmayacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2020-VUK2-12717]-926107

11.12.2020

Konu

:

Varisin işe aralıksız devam etmesi halinde murisin işletmesinden kalan malların defter tutma hadlerinde dönem başı mal mevcudu olarak mı yoksa mal alışı olarak mı değerlendirileceği.

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; babanızın ölümü nedeniyle babanızın şahıs işletmesini devraldığınızı belirterek, bu işletmeden kalan 265.000,00 TL tutarındaki malı defter tutma hadlerinin belirlenmesinde dönem başı mal mevcudu olarak mı yoksa dönem içi mal alımı olarak mı değerlendirmeniz gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000 TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2019 yılı için 320.000 TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2019 yılı için 120.000 TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000 TL) lirayı aşanlar;

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 178 inci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar II'nci sınıfa dahildirler:

1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler",

- 180 inci maddesinde, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse."

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda, mutad şekilde yapmış olduğunuz faaliyetinizdeki alım ya da satım veya gayri safi iş hasılatı tutarlarınızın dışında kalan, babanızın vefatı sonucu şahsınıza ivazsız olarak intikal eden ticari mallara ait tutarın, Kanunun 177 nci maddesi uygulamasında yıllık alım tutarı dahilinde değerlendirilmesi gerekmemektedir.

Buna göre, defter tutma bakımından 2020 takvim yılında tabi olacağınız sınıfın belirlenmesine ilişkin olarak, yukarıda da belirtildiği üzere, devir alınan işletmedeki emtianın ivazsız bir şekilde devralınmasına bağlı olarak, devir alınan emtia bedelinin mezkûr Kanunun 180 inci maddesi uygulamasında iş hacminizin hesabında dikkate alınmayacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2019-VUK2-12731]-E.646869

02.09.2020

Konu

:

Defter tutma hadleri.

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, …, 17/11/2017 tarihinden bu yana "kuaför işletmelerinin faaliyetleri" ile iştigal ettiğinizi, ayrıca 15/11/2018-4/9/2019 tarihleri arasında da şube iş yerinizde "ciğer, kokoreç, köfte ve kebapçıların faaliyeti" ile iştigal ettiğinizi belirterek, 2020 yılı için tasdik ettireceğiniz defterin belirlenmesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendini dikkate almanız gerektiği ile hesaplarınıza gelir olarak kaydettiğiniz SGK teşviklerini yıllık satış toplamınıza dahil etmeniz gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 230.000- TL'yi veya satışları tutarı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 320.000- TL'yi aşanlar,

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 120.000- TL'yi aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 230.000- TL'yi aşanlar;

..." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, "kuaför işletmeciliği" faaliyetiniz hizmet işletmesi olarak değerlendirilmekle birlikte, satın alınan malların olduğu gibi ya da işledikten sonra satışı olarak değerlendirilen "ciğer, kokoreç, köfte ve kebapçıların faaliyeti" ile de iştigal ettiğiniz şube iş yerinizi 4/9/2019 tarihinde kapattığınız, dolayısıyla bu faaliyetinizden elde ettiğiniz gelirlerinizin de 2019 yılı hesaplarınızda bulunduğu dikkate alındığında, 2020 yılında tutacağınız defterin tayininde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin (3) numaralı bendinin dikkate alınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, mutad şekilde yapmış olduğunuz faaliyetinizdeki alım ya da satım veya gayri safi iş hasılatı tutarlarınızın dışında kalan ve hesaplarınıza gelir olarak kaydettiğiniz SGK teşviklerinin, defter tutma bakımından yapılacak değerlendirmede satışlarınız/iş hasılatınız toplamına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2019-VUK2-12731]-E.646869

02.09.2020

Konu

:

Defter tutma hadleri.

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, …, 17/11/2017 tarihinden bu yana "kuaför işletmelerinin faaliyetleri" ile iştigal ettiğinizi, ayrıca 15/11/2018-4/9/2019 tarihleri arasında da şube iş yerinizde "ciğer, kokoreç, köfte ve kebapçıların faaliyeti" ile iştigal ettiğinizi belirterek, 2020 yılı için tasdik ettireceğiniz defterin belirlenmesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendini dikkate almanız gerektiği ile hesaplarınıza gelir olarak kaydettiğiniz SGK teşviklerini yıllık satış toplamınıza dahil etmeniz gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 230.000- TL'yi veya satışları tutarı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 320.000- TL'yi aşanlar,

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 120.000- TL'yi aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 230.000- TL'yi aşanlar;

..." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, "kuaför işletmeciliği" faaliyetiniz hizmet işletmesi olarak değerlendirilmekle birlikte, satın alınan malların olduğu gibi ya da işledikten sonra satışı olarak değerlendirilen "ciğer, kokoreç, köfte ve kebapçıların faaliyeti" ile de iştigal ettiğiniz şube iş yerinizi 4/9/2019 tarihinde kapattığınız, dolayısıyla bu faaliyetinizden elde ettiğiniz gelirlerinizin de 2019 yılı hesaplarınızda bulunduğu dikkate alındığında, 2020 yılında tutacağınız defterin tayininde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin (3) numaralı bendinin dikkate alınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, mutad şekilde yapmış olduğunuz faaliyetinizdeki alım ya da satım veya gayri safi iş hasılatı tutarlarınızın dışında kalan ve hesaplarınıza gelir olarak kaydettiğiniz SGK teşviklerinin, defter tutma bakımından yapılacak değerlendirmede satışlarınız/iş hasılatınız toplamına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2019-VUK2-12731]-E.646869

02.09.2020

Konu

:

Defter tutma hadleri.

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, …, 17/11/2017 tarihinden bu yana "kuaför işletmelerinin faaliyetleri" ile iştigal ettiğinizi, ayrıca 15/11/2018-4/9/2019 tarihleri arasında da şube iş yerinizde "ciğer, kokoreç, köfte ve kebapçıların faaliyeti" ile iştigal ettiğinizi belirterek, 2020 yılı için tasdik ettireceğiniz defterin belirlenmesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendini dikkate almanız gerektiği ile hesaplarınıza gelir olarak kaydettiğiniz SGK teşviklerini yıllık satış toplamınıza dahil etmeniz gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 230.000- TL'yi veya satışları tutarı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 320.000- TL'yi aşanlar,

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 120.000- TL'yi aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1/1/2019 tarihinden itibaren) 230.000- TL'yi aşanlar;

..." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, "kuaför işletmeciliği" faaliyetiniz hizmet işletmesi olarak değerlendirilmekle birlikte, satın alınan malların olduğu gibi ya da işledikten sonra satışı olarak değerlendirilen "ciğer, kokoreç, köfte ve kebapçıların faaliyeti" ile de iştigal ettiğiniz şube iş yerinizi 4/9/2019 tarihinde kapattığınız, dolayısıyla bu faaliyetinizden elde ettiğiniz gelirlerinizin de 2019 yılı hesaplarınızda bulunduğu dikkate alındığında, 2020 yılında tutacağınız defterin tayininde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin (3) numaralı bendinin dikkate alınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, mutad şekilde yapmış olduğunuz faaliyetinizdeki alım ya da satım veya gayri safi iş hasılatı tutarlarınızın dışında kalan ve hesaplarınıza gelir olarak kaydettiğiniz SGK teşviklerinin, defter tutma bakımından yapılacak değerlendirmede satışlarınız/iş hasılatınız toplamına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-10873]-E.11737

06.01.2020

Konu

:

Defter tutma hadleri.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinde; 141304 faaliyet kodu ile "Dış Giyim Eşyası İmalatı, Dokuma, Örme (Trikotaj) ve Tığ İşi (Kroşe), vb. Kumaştan Olanlar (Kaban, Palto, Ceket, Pantolon, Takım Elbise, Döpiyes, Anorak, Yağmurluk, Gece Kıyafetleri vb.) (İş Giysileri ve Terzilerin Faaliyetleri Hariç)" faaliyetinde bulunduğunuz, 2017/11 inci dönem sonu itibarıyla brüt satışlarınızın toplamının 162.078,25.-TL olduğu, söz konusu tutarın tamamının başkalarına dikilmek üzere (fason) tekstil işçiliği faaliyetinden kaynaklandığı, bunun dışında yıl içerisinde hiç (ham madde alarak) dış giyim eşyası imalatı yapmadığınız belirtilerek, defter tutma bakımından Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendine göre işlem yapılacağı ile 2018 yılı için bilanço usulüne göre defter tutma zorunluluğunuzun bulunup bulunmadığı hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde; "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (1.1.2018'den itibaren 190.000 -TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000 -TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000 -TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000 -TL) lirayı aşanlar;

..." hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, faaliyet konunuz itibarıyla, dış giyim eşyası imalatı ile fason tekstil işçiliği faaliyetlerini birlikte yürütmeniz nedeniyle, tüccar sınıfınızın belirlenmesinde Vergi Usul Kanununun (177/3) bendinde yer alan hadlerin dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-10873]-E.11737

06.01.2020

Konu

:

Defter tutma hadleri.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinde; 141304 faaliyet kodu ile "Dış Giyim Eşyası İmalatı, Dokuma, Örme (Trikotaj) ve Tığ İşi (Kroşe), vb. Kumaştan Olanlar (Kaban, Palto, Ceket, Pantolon, Takım Elbise, Döpiyes, Anorak, Yağmurluk, Gece Kıyafetleri vb.) (İş Giysileri ve Terzilerin Faaliyetleri Hariç)" faaliyetinde bulunduğunuz, 2017/11 inci dönem sonu itibarıyla brüt satışlarınızın toplamının 162.078,25.-TL olduğu, söz konusu tutarın tamamının başkalarına dikilmek üzere (fason) tekstil işçiliği faaliyetinden kaynaklandığı, bunun dışında yıl içerisinde hiç (ham madde alarak) dış giyim eşyası imalatı yapmadığınız belirtilerek, defter tutma bakımından Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendine göre işlem yapılacağı ile 2018 yılı için bilanço usulüne göre defter tutma zorunluluğunuzun bulunup bulunmadığı hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde; "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (1.1.2018'den itibaren 190.000 -TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000 -TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000 -TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000 -TL) lirayı aşanlar;

..." hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, faaliyet konunuz itibarıyla, dış giyim eşyası imalatı ile fason tekstil işçiliği faaliyetlerini birlikte yürütmeniz nedeniyle, tüccar sınıfınızın belirlenmesinde Vergi Usul Kanununun (177/3) bendinde yer alan hadlerin dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-10873]-E.11737

06.01.2020

Konu

:

Defter tutma hadleri.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinde; 141304 faaliyet kodu ile "Dış Giyim Eşyası İmalatı, Dokuma, Örme (Trikotaj) ve Tığ İşi (Kroşe), vb. Kumaştan Olanlar (Kaban, Palto, Ceket, Pantolon, Takım Elbise, Döpiyes, Anorak, Yağmurluk, Gece Kıyafetleri vb.) (İş Giysileri ve Terzilerin Faaliyetleri Hariç)" faaliyetinde bulunduğunuz, 2017/11 inci dönem sonu itibarıyla brüt satışlarınızın toplamının 162.078,25.-TL olduğu, söz konusu tutarın tamamının başkalarına dikilmek üzere (fason) tekstil işçiliği faaliyetinden kaynaklandığı, bunun dışında yıl içerisinde hiç (ham madde alarak) dış giyim eşyası imalatı yapmadığınız belirtilerek, defter tutma bakımından Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendine göre işlem yapılacağı ile 2018 yılı için bilanço usulüne göre defter tutma zorunluluğunuzun bulunup bulunmadığı hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde; "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (1.1.2018'den itibaren 190.000 -TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000 -TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000 -TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000 -TL) lirayı aşanlar;

..." hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, faaliyet konunuz itibarıyla, dış giyim eşyası imalatı ile fason tekstil işçiliği faaliyetlerini birlikte yürütmeniz nedeniyle, tüccar sınıfınızın belirlenmesinde Vergi Usul Kanununun (177/3) bendinde yer alan hadlerin dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-10824]-E.1116775

17.12.2019

Konu

:

Yeniden işe başlanılması halinde hangi usule göre defter tutulacağı.

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; tekstil aksesuarları ticareti faaliyetinde bulunduğunuz ve bilanço esasına göre defter tuttuğunuz faaliyetinize 31.8.2017 tarihinde son verdiğinizi, 2018 takvim yılında ise yine aynı faaliyet konusu olan yeni bir işyeri açacağınızdan bahisle, tasdik ettirilmesi gereken defter hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Ayrıca, Başkanlığımız sicil kayıtlarınız üzerinde 16.1.2018 tarihinde yapılan sorgulamada; faaliyetinizi 31.8.2017 tarihinde terk ettiğiniz ve 2.1.2018 tarihi itibarıyla aynı faaliyetinize yeniden başladığınız görülmüştür.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz." hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun işe başlamayı bildirme başlıklı 153 üncü maddesinde, işe başlayan mükelleflerin durumu vergi dairesine bildirme mecburiyetinde oldukları, 178 inci maddenin son fıkrasında ise, yeniden işe başlayan tüccarların yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccar olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, yeniden işe başlayan mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, bilanço esasına göre defter tutma zorunluluğu bulunurken faaliyetin terk edilmesi, akabinde aynı hesap dönemi veya kısa bir süre içinde aynı faaliyete tekrar başlanılması durumu Kanunun 178 inci maddesinin söz konusu hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, bu durumda bilanço esasına göre defter tutulmaya devam edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, 31.8.2017 tarihinde terk ettiğiniz işinize, 2.1.2018 tarihinde yeniden başladığınız dikkate alındığında, bilanço esasına göre defter tutmaya devam etmeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-10824]-E.1116775

17.12.2019

Konu

:

Yeniden işe başlanılması halinde hangi usule göre defter tutulacağı.

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; tekstil aksesuarları ticareti faaliyetinde bulunduğunuz ve bilanço esasına göre defter tuttuğunuz faaliyetinize 31.8.2017 tarihinde son verdiğinizi, 2018 takvim yılında ise yine aynı faaliyet konusu olan yeni bir işyeri açacağınızdan bahisle, tasdik ettirilmesi gereken defter hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Ayrıca, Başkanlığımız sicil kayıtlarınız üzerinde 16.1.2018 tarihinde yapılan sorgulamada; faaliyetinizi 31.8.2017 tarihinde terk ettiğiniz ve 2.1.2018 tarihi itibarıyla aynı faaliyetinize yeniden başladığınız görülmüştür.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz." hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun işe başlamayı bildirme başlıklı 153 üncü maddesinde, işe başlayan mükelleflerin durumu vergi dairesine bildirme mecburiyetinde oldukları, 178 inci maddenin son fıkrasında ise, yeniden işe başlayan tüccarların yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccar olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, yeniden işe başlayan mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, bilanço esasına göre defter tutma zorunluluğu bulunurken faaliyetin terk edilmesi, akabinde aynı hesap dönemi veya kısa bir süre içinde aynı faaliyete tekrar başlanılması durumu Kanunun 178 inci maddesinin söz konusu hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, bu durumda bilanço esasına göre defter tutulmaya devam edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, 31.8.2017 tarihinde terk ettiğiniz işinize, 2.1.2018 tarihinde yeniden başladığınız dikkate alındığında, bilanço esasına göre defter tutmaya devam etmeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-10824]-E.1116775

17.12.2019

Konu

:

Yeniden işe başlanılması halinde hangi usule göre defter tutulacağı.

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; tekstil aksesuarları ticareti faaliyetinde bulunduğunuz ve bilanço esasına göre defter tuttuğunuz faaliyetinize 31.8.2017 tarihinde son verdiğinizi, 2018 takvim yılında ise yine aynı faaliyet konusu olan yeni bir işyeri açacağınızdan bahisle, tasdik ettirilmesi gereken defter hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Ayrıca, Başkanlığımız sicil kayıtlarınız üzerinde 16.1.2018 tarihinde yapılan sorgulamada; faaliyetinizi 31.8.2017 tarihinde terk ettiğiniz ve 2.1.2018 tarihi itibarıyla aynı faaliyetinize yeniden başladığınız görülmüştür.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde, "Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz." hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun işe başlamayı bildirme başlıklı 153 üncü maddesinde, işe başlayan mükelleflerin durumu vergi dairesine bildirme mecburiyetinde oldukları, 178 inci maddenin son fıkrasında ise, yeniden işe başlayan tüccarların yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccar olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, yeniden işe başlayan mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defter tutmaları mümkün bulunmakla birlikte, bilanço esasına göre defter tutma zorunluluğu bulunurken faaliyetin terk edilmesi, akabinde aynı hesap dönemi veya kısa bir süre içinde aynı faaliyete tekrar başlanılması durumu Kanunun 178 inci maddesinin söz konusu hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, bu durumda bilanço esasına göre defter tutulmaya devam edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, 31.8.2017 tarihinde terk ettiğiniz işinize, 2.1.2018 tarihinde yeniden başladığınız dikkate alındığında, bilanço esasına göre defter tutmaya devam etmeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

27575268-105[177-2018-605]-E.285882

29.08.2019

Konu

:

Defter tutma ve sınıf değiştirme

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, lokanta işletmeciliği ve bazen de ihale ile kamu sektörüne inşaat taahhüt işi yaptığınız ve ikinci sınıf tüccar olarak işletme defteri tuttuğunuz, 2018 yılı Ekim ayı sonu itibariyle inşaat taahhüt işinden …-TL ve lokanta faaliyetinden …-TL gelirinizin bulunduğundan bahisle;

- Ekim ayı sonu itibariyle bu tutarlar dikkate alındığında 2019 yılında bilanço esasına geçilmesinin gerekip gerekmediği,

- Defter tutma hadlerinin tespitinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendine göre işlem yapılması gerektiği,

- Söz konusu hadlerin tespitinde hangi yılın rakamlarının (mevcut 490 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki hadlerin mi yoksa 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olacak hadlerin mi) esas alınacağı,

- Tekrar ikinci sınıfa geçilmesinde hangi şartların sağlanması gerektiği

hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesine tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) lirayı aşanlar;

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 179 uncu maddesinde, "a) (I)'inciden (II)'nciye geçiş: İş hacmi bakımından I'inci sınıfa dahil olan tüccarların durumları aşağıdaki şartlara uyduğu takdirde, bunlar, bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak, II'nci sınıfa geçebilirler:

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette düşük olursa, veya;

2. Arka arkaya üç dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir düşüklük gösterirse.",

- 180 inci maddesinde ise, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse."

hükümleri yer almaktadır.

Bu hükümler çerçevesinde;

- Lokantacılık faaliyetinizde defter tutma bakımından tabi olacağınız sınıfın belirlenmesinde Vergi Usul Kanununun 177'nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin dikkate alınması,

- Herhangi bir mal alım satımı olmadan, hizmet taahhüdüne bağlı olarak ihale ile kamu sektörüne yaptığınız inşaat taahhüt işiniz nedeniyle ilgili tüccar sınıfının belirlenmesinde mezkûr maddenin (2) numaralı bendinin dikkate alınması

gerekeceğinden, söz konusu işler nedeniyle anılan maddenin (3) numaralı bendinde yer alan hadlerin dikkate alınması icap etmektedir.

Öte yandan; 2019 yılına ilişkin tüccar sınıfınızın belirlenmesi açısından 2018 yılında söz konusu inşaat taahhüt faaliyeti ile lokantacılık faaliyetlerine ilişkin yıllık alım, satım ve gayrisafi iş hasılatının, 2019 yılı için yayımlanacak hadlerle kıyaslanması icap etmektedir.

Bunun yanı sıra, bilanço esasına geçişi müteakiben tekrar işletme hesabı esasına dönüş için veya işletme hesabı esasından bilanço esasına geçiş için, mezkûr Kanunun 179 uncu ve 180 inci maddelerinde öngörülen şartların sağlanması gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

27575268-105[177-2018-605]-E.285882

29.08.2019

Konu

:

Defter tutma ve sınıf değiştirme

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, lokanta işletmeciliği ve bazen de ihale ile kamu sektörüne inşaat taahhüt işi yaptığınız ve ikinci sınıf tüccar olarak işletme defteri tuttuğunuz, 2018 yılı Ekim ayı sonu itibariyle inşaat taahhüt işinden …-TL ve lokanta faaliyetinden …-TL gelirinizin bulunduğundan bahisle;

- Ekim ayı sonu itibariyle bu tutarlar dikkate alındığında 2019 yılında bilanço esasına geçilmesinin gerekip gerekmediği,

- Defter tutma hadlerinin tespitinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendine göre işlem yapılması gerektiği,

- Söz konusu hadlerin tespitinde hangi yılın rakamlarının (mevcut 490 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki hadlerin mi yoksa 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olacak hadlerin mi) esas alınacağı,

- Tekrar ikinci sınıfa geçilmesinde hangi şartların sağlanması gerektiği

hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesine tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) lirayı aşanlar;

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 179 uncu maddesinde, "a) (I)'inciden (II)'nciye geçiş: İş hacmi bakımından I'inci sınıfa dahil olan tüccarların durumları aşağıdaki şartlara uyduğu takdirde, bunlar, bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak, II'nci sınıfa geçebilirler:

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette düşük olursa, veya;

2. Arka arkaya üç dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir düşüklük gösterirse.",

- 180 inci maddesinde ise, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse."

hükümleri yer almaktadır.

Bu hükümler çerçevesinde;

- Lokantacılık faaliyetinizde defter tutma bakımından tabi olacağınız sınıfın belirlenmesinde Vergi Usul Kanununun 177'nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin dikkate alınması,

- Herhangi bir mal alım satımı olmadan, hizmet taahhüdüne bağlı olarak ihale ile kamu sektörüne yaptığınız inşaat taahhüt işiniz nedeniyle ilgili tüccar sınıfının belirlenmesinde mezkûr maddenin (2) numaralı bendinin dikkate alınması

gerekeceğinden, söz konusu işler nedeniyle anılan maddenin (3) numaralı bendinde yer alan hadlerin dikkate alınması icap etmektedir.

Öte yandan; 2019 yılına ilişkin tüccar sınıfınızın belirlenmesi açısından 2018 yılında söz konusu inşaat taahhüt faaliyeti ile lokantacılık faaliyetlerine ilişkin yıllık alım, satım ve gayrisafi iş hasılatının, 2019 yılı için yayımlanacak hadlerle kıyaslanması icap etmektedir.

Bunun yanı sıra, bilanço esasına geçişi müteakiben tekrar işletme hesabı esasına dönüş için veya işletme hesabı esasından bilanço esasına geçiş için, mezkûr Kanunun 179 uncu ve 180 inci maddelerinde öngörülen şartların sağlanması gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

27575268-105[177-2018-605]-E.285882

29.08.2019

Konu

:

Defter tutma ve sınıf değiştirme

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, lokanta işletmeciliği ve bazen de ihale ile kamu sektörüne inşaat taahhüt işi yaptığınız ve ikinci sınıf tüccar olarak işletme defteri tuttuğunuz, 2018 yılı Ekim ayı sonu itibariyle inşaat taahhüt işinden …-TL ve lokanta faaliyetinden …-TL gelirinizin bulunduğundan bahisle;

- Ekim ayı sonu itibariyle bu tutarlar dikkate alındığında 2019 yılında bilanço esasına geçilmesinin gerekip gerekmediği,

- Defter tutma hadlerinin tespitinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin hangi bendine göre işlem yapılması gerektiği,

- Söz konusu hadlerin tespitinde hangi yılın rakamlarının (mevcut 490 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğindeki hadlerin mi yoksa 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olacak hadlerin mi) esas alınacağı,

- Tekrar ikinci sınıfa geçilmesinde hangi şartların sağlanması gerektiği

hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ncı maddesine tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) lirayı aşanlar;

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 179 uncu maddesinde, "a) (I)'inciden (II)'nciye geçiş: İş hacmi bakımından I'inci sınıfa dahil olan tüccarların durumları aşağıdaki şartlara uyduğu takdirde, bunlar, bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak, II'nci sınıfa geçebilirler:

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette düşük olursa, veya;

2. Arka arkaya üç dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir düşüklük gösterirse.",

- 180 inci maddesinde ise, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse."

hükümleri yer almaktadır.

Bu hükümler çerçevesinde;

- Lokantacılık faaliyetinizde defter tutma bakımından tabi olacağınız sınıfın belirlenmesinde Vergi Usul Kanununun 177'nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin dikkate alınması,

- Herhangi bir mal alım satımı olmadan, hizmet taahhüdüne bağlı olarak ihale ile kamu sektörüne yaptığınız inşaat taahhüt işiniz nedeniyle ilgili tüccar sınıfının belirlenmesinde mezkûr maddenin (2) numaralı bendinin dikkate alınması

gerekeceğinden, söz konusu işler nedeniyle anılan maddenin (3) numaralı bendinde yer alan hadlerin dikkate alınması icap etmektedir.

Öte yandan; 2019 yılına ilişkin tüccar sınıfınızın belirlenmesi açısından 2018 yılında söz konusu inşaat taahhüt faaliyeti ile lokantacılık faaliyetlerine ilişkin yıllık alım, satım ve gayrisafi iş hasılatının, 2019 yılı için yayımlanacak hadlerle kıyaslanması icap etmektedir.

Bunun yanı sıra, bilanço esasına geçişi müteakiben tekrar işletme hesabı esasına dönüş için veya işletme hesabı esasından bilanço esasına geçiş için, mezkûr Kanunun 179 uncu ve 180 inci maddelerinde öngörülen şartların sağlanması gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-11745]-E.612227

26.07.2019

Konu

:

7143 sayılı Kanunun 6/1-c maddesi kapsamında düzeltilen defter kayıtlarının 2019 yılı için tasdik edilecek defter haddinde dikkate alınması

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 7143 sayılı Kanunun (6/1) maddesi kapsamında işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtiayı kayda aldığınız, 2019 yılı için tutacağınız defterin belirlenmesinde söz konusu emtiaya ilişkin tutarların alış tutarı olarak dikkate alınması gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 176 ncı maddesinde, "Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar.",

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 lirayı (2018 yılı için 190.000 TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 lirayı (2018 yılı için 260.000 TL) aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000 TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 lirayı (2018 yılı için 190.000 TL) aşanlar;

... ",

- 178 inci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar II nci sınıfa dahildirler.

1. 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlıyan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler."

hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasında; "(1) İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.

b) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu fıkranın (a) bendi hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.

…"  hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, söz konusu Kanunun uygulamasına ilişkin Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun 1 Seri No.lu Genel Tebliğinin "VI/A- İşletmede Mevcut Olduğu Halde Kayıtlarda Yer Almayan Emtia, Makine, Teçhizat ve Demirbaşların Kayda Alınması" başlıklı bölümünde de, söz konusu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların ne şekilde kayda alınacağı, defter kayıtlarına ne şekilde intikal ettirileceği hususlarında açıklamalara yer verilmiştir.

Bu itibarla, mükelleflerin defter tutma hadleri belirlenirken, esas itibariyle, mutad halde yaptıkları faaliyetler kapsamındaki alım, satım ve iş hasılatı tutarları dikkate alınmakta olup, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin alımına ve satımına ilişkin tutarlar dikkate alınmamaktadır.

Buna göre, 7143 sayılı Kanunun (6/1) maddesi kapsamında, işletmenizde mevcut olduğu halde kayıtlarınızda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarınızı kayıt altına alarak defter ve kayıtlarınızı gerçek duruma uygun hale getirmeniz nedeniyle, 2019 yılında tabi olacağınız sınıf ve buna bağlı olarak tutacağınız defterin belirlenmesinde, mezkûr düzenleme kapsamında düzeltilerek gerçek durumu yansıtır hale getirilmiş kayıtların dikkate alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla, 2019 yılı için tutacağınız defterin belirlenmesinde dikkate alınacak iş hacminin hesaplanmasında, mezkûr düzenleme kapsamında kayıtlara alınan emtia bedelinin de söz konusu hesaplamaya dahil edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-11745]-E.612227

26.07.2019

Konu

:

7143 sayılı Kanunun 6/1-c maddesi kapsamında düzeltilen defter kayıtlarının 2019 yılı için tasdik edilecek defter haddinde dikkate alınması

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 7143 sayılı Kanunun (6/1) maddesi kapsamında işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtiayı kayda aldığınız, 2019 yılı için tutacağınız defterin belirlenmesinde söz konusu emtiaya ilişkin tutarların alış tutarı olarak dikkate alınması gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 176 ncı maddesinde, "Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar.",

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 lirayı (2018 yılı için 190.000 TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 lirayı (2018 yılı için 260.000 TL) aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000 TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 lirayı (2018 yılı için 190.000 TL) aşanlar;

... ",

- 178 inci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar II nci sınıfa dahildirler.

1. 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlıyan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler."

hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasında; "(1) İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.

b) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu fıkranın (a) bendi hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.

…"  hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, söz konusu Kanunun uygulamasına ilişkin Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun 1 Seri No.lu Genel Tebliğinin "VI/A- İşletmede Mevcut Olduğu Halde Kayıtlarda Yer Almayan Emtia, Makine, Teçhizat ve Demirbaşların Kayda Alınması" başlıklı bölümünde de, söz konusu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların ne şekilde kayda alınacağı, defter kayıtlarına ne şekilde intikal ettirileceği hususlarında açıklamalara yer verilmiştir.

Bu itibarla, mükelleflerin defter tutma hadleri belirlenirken, esas itibariyle, mutad halde yaptıkları faaliyetler kapsamındaki alım, satım ve iş hasılatı tutarları dikkate alınmakta olup, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin alımına ve satımına ilişkin tutarlar dikkate alınmamaktadır.

Buna göre, 7143 sayılı Kanunun (6/1) maddesi kapsamında, işletmenizde mevcut olduğu halde kayıtlarınızda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarınızı kayıt altına alarak defter ve kayıtlarınızı gerçek duruma uygun hale getirmeniz nedeniyle, 2019 yılında tabi olacağınız sınıf ve buna bağlı olarak tutacağınız defterin belirlenmesinde, mezkûr düzenleme kapsamında düzeltilerek gerçek durumu yansıtır hale getirilmiş kayıtların dikkate alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla, 2019 yılı için tutacağınız defterin belirlenmesinde dikkate alınacak iş hacminin hesaplanmasında, mezkûr düzenleme kapsamında kayıtlara alınan emtia bedelinin de söz konusu hesaplamaya dahil edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[177-2018-VUK2-11745]-E.612227

26.07.2019

Konu

:

7143 sayılı Kanunun 6/1-c maddesi kapsamında düzeltilen defter kayıtlarının 2019 yılı için tasdik edilecek defter haddinde dikkate alınması

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; 7143 sayılı Kanunun (6/1) maddesi kapsamında işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtiayı kayda aldığınız, 2019 yılı için tutacağınız defterin belirlenmesinde söz konusu emtiaya ilişkin tutarların alış tutarı olarak dikkate alınması gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 176 ncı maddesinde, "Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar.",

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 lirayı (2018 yılı için 190.000 TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 lirayı (2018 yılı için 260.000 TL) aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000 TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 lirayı (2018 yılı için 190.000 TL) aşanlar;

... ",

- 178 inci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar II nci sınıfa dahildirler.

1. 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlıyan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler."

hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinin (1) numaralı fıkrasında; "(1) İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.

b) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu fıkranın (a) bendi hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.

…"  hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, söz konusu Kanunun uygulamasına ilişkin Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun 1 Seri No.lu Genel Tebliğinin "VI/A- İşletmede Mevcut Olduğu Halde Kayıtlarda Yer Almayan Emtia, Makine, Teçhizat ve Demirbaşların Kayda Alınması" başlıklı bölümünde de, söz konusu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların ne şekilde kayda alınacağı, defter kayıtlarına ne şekilde intikal ettirileceği hususlarında açıklamalara yer verilmiştir.

Bu itibarla, mükelleflerin defter tutma hadleri belirlenirken, esas itibariyle, mutad halde yaptıkları faaliyetler kapsamındaki alım, satım ve iş hasılatı tutarları dikkate alınmakta olup, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin alımına ve satımına ilişkin tutarlar dikkate alınmamaktadır.

Buna göre, 7143 sayılı Kanunun (6/1) maddesi kapsamında, işletmenizde mevcut olduğu halde kayıtlarınızda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarınızı kayıt altına alarak defter ve kayıtlarınızı gerçek duruma uygun hale getirmeniz nedeniyle, 2019 yılında tabi olacağınız sınıf ve buna bağlı olarak tutacağınız defterin belirlenmesinde, mezkûr düzenleme kapsamında düzeltilerek gerçek durumu yansıtır hale getirilmiş kayıtların dikkate alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla, 2019 yılı için tutacağınız defterin belirlenmesinde dikkate alınacak iş hacminin hesaplanmasında, mezkûr düzenleme kapsamında kayıtlara alınan emtia bedelinin de söz konusu hesaplamaya dahil edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv ve Ötv Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

21152195-130[2018/1411]-E.271020

18.07.2019

Konu

:

İçme Suyunun damacana ile satış bedelinin KDV'si

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, damacana ile su satışı faaliyetinde bulunduğunuz, alış faturalarındaki damacana bedelleri ile satış faturalarındaki damacana bedellerinin işletme hesabı defterine kaydedildiği, ancak bu alış ve satış bedellerinin ticari bir işlem olarak değil tevsik edici belge olarak kaydedildiğinden bahisle, bu alış satış bedellerinin sınıf değiştirme hadleri bakımından dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 176 ncı maddesinde, "Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar."

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) lirayı aşanlar;

",

- 194 üncü maddesinde, "İşletme hesabının sol tarafını gider, sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder.

1. Gider kısmına: Satın alınan mallar veya yaptırılan hizmetler karşılığında ödenen veya borçlanılan paralar ve işletme ile ilgili diğer bütün giderler;

2. Hasılat kısmına: Satılan mal bedeli veya yapılan hizmet karşılığı olarak tahsil edilen paralarla tahakkuk eden alacaklar ve işletme faaliyetinden elde edilen diğer bütün hasılat;

kaydolunur.        

Gayrimenkuller ve tesisat gibi amortismana tabi olan kıymetler işletme hesabına intikal ettirilmez. Şu kadar ki, 189 uncu maddeye göre amortisman kaydı tutulmak şartıyla bu kıymetler üzerinden her yıl ayrılan amortismanlar gider kaydolunabilir. Gider ve hasılat kayıtlarının en az aşağıdaki malûmatı ihtiva etmesi şarttır.

..."

hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca,  mezkur Kanunun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise esas itibariyle aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.

Bu kapsamda, mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 231 inci maddesinin 5 inci bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı; 232 nci maddesinde de, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin: birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere satıcı tarafından düzenlenmesi Kanunen zorunlu olan faturanın, mal teslimlerinde teslimin yapılmasını müteakiben yedi gün içerisinde gerçek satış bedeli üzerinden müşteri adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Buna göre, somut durumda, su satışlarınıza ilişkin olarak düzenlenen faturalarda, bedele dahil edilen veya su bedelinden ayrı olarak yer verilen damacana bedellerinin de, hasılata dahil edilerek defter tutma hadlerinin tespitine yönelik iş hacminin hesabında dikkate alınması icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv ve Ötv Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

21152195-130[2018/1411]-E.271020

18.07.2019

Konu

:

İçme Suyunun damacana ile satış bedelinin KDV'si

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, damacana ile su satışı faaliyetinde bulunduğunuz, alış faturalarındaki damacana bedelleri ile satış faturalarındaki damacana bedellerinin işletme hesabı defterine kaydedildiği, ancak bu alış ve satış bedellerinin ticari bir işlem olarak değil tevsik edici belge olarak kaydedildiğinden bahisle, bu alış satış bedellerinin sınıf değiştirme hadleri bakımından dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 176 ncı maddesinde, "Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar."

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) lirayı aşanlar;

",

- 194 üncü maddesinde, "İşletme hesabının sol tarafını gider, sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder.

1. Gider kısmına: Satın alınan mallar veya yaptırılan hizmetler karşılığında ödenen veya borçlanılan paralar ve işletme ile ilgili diğer bütün giderler;

2. Hasılat kısmına: Satılan mal bedeli veya yapılan hizmet karşılığı olarak tahsil edilen paralarla tahakkuk eden alacaklar ve işletme faaliyetinden elde edilen diğer bütün hasılat;

kaydolunur.        

Gayrimenkuller ve tesisat gibi amortismana tabi olan kıymetler işletme hesabına intikal ettirilmez. Şu kadar ki, 189 uncu maddeye göre amortisman kaydı tutulmak şartıyla bu kıymetler üzerinden her yıl ayrılan amortismanlar gider kaydolunabilir. Gider ve hasılat kayıtlarının en az aşağıdaki malûmatı ihtiva etmesi şarttır.

..."

hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca,  mezkur Kanunun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise esas itibariyle aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.

Bu kapsamda, mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 231 inci maddesinin 5 inci bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı; 232 nci maddesinde de, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin: birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere satıcı tarafından düzenlenmesi Kanunen zorunlu olan faturanın, mal teslimlerinde teslimin yapılmasını müteakiben yedi gün içerisinde gerçek satış bedeli üzerinden müşteri adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Buna göre, somut durumda, su satışlarınıza ilişkin olarak düzenlenen faturalarda, bedele dahil edilen veya su bedelinden ayrı olarak yer verilen damacana bedellerinin de, hasılata dahil edilerek defter tutma hadlerinin tespitine yönelik iş hacminin hesabında dikkate alınması icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv ve Ötv Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

21152195-130[2018/1411]-E.271020

18.07.2019

Konu

:

İçme Suyunun damacana ile satış bedelinin KDV'si

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, damacana ile su satışı faaliyetinde bulunduğunuz, alış faturalarındaki damacana bedelleri ile satış faturalarındaki damacana bedellerinin işletme hesabı defterine kaydedildiği, ancak bu alış ve satış bedellerinin ticari bir işlem olarak değil tevsik edici belge olarak kaydedildiğinden bahisle, bu alış satış bedellerinin sınıf değiştirme hadleri bakımından dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

- 176 ncı maddesinde, "Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre;

defter tutarlar."

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2018 yılı için 260.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2018 yılı için 100.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2018 yılı için 190.000-TL) lirayı aşanlar;

",

- 194 üncü maddesinde, "İşletme hesabının sol tarafını gider, sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder.

1. Gider kısmına: Satın alınan mallar veya yaptırılan hizmetler karşılığında ödenen veya borçlanılan paralar ve işletme ile ilgili diğer bütün giderler;

2. Hasılat kısmına: Satılan mal bedeli veya yapılan hizmet karşılığı olarak tahsil edilen paralarla tahakkuk eden alacaklar ve işletme faaliyetinden elde edilen diğer bütün hasılat;

kaydolunur.        

Gayrimenkuller ve tesisat gibi amortismana tabi olan kıymetler işletme hesabına intikal ettirilmez. Şu kadar ki, 189 uncu maddeye göre amortisman kaydı tutulmak şartıyla bu kıymetler üzerinden her yıl ayrılan amortismanlar gider kaydolunabilir. Gider ve hasılat kayıtlarının en az aşağıdaki malûmatı ihtiva etmesi şarttır.

..."

hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca,  mezkur Kanunun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinde; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise esas itibariyle aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.

Bu kapsamda, mezkur Kanunun 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 231 inci maddesinin 5 inci bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı; 232 nci maddesinde de, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin: birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere satıcı tarafından düzenlenmesi Kanunen zorunlu olan faturanın, mal teslimlerinde teslimin yapılmasını müteakiben yedi gün içerisinde gerçek satış bedeli üzerinden müşteri adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Buna göre, somut durumda, su satışlarınıza ilişkin olarak düzenlenen faturalarda, bedele dahil edilen veya su bedelinden ayrı olarak yer verilen damacana bedellerinin de, hasılata dahil edilerek defter tutma hadlerinin tespitine yönelik iş hacminin hesabında dikkate alınması icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

AKSARAY VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

82185597-105-E.18018

12.07.2019

Konu

:

Adi ortaklıkta bilanço veya işletme hesabı

 

 

 

İlgi kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; marangozluk faaliyeti ile iştigal ettiğiniz ve 1/1/2019 tarihi itibariyle bilanço usulüne göre defter tuttuğunuz,  yine marangozluk faaliyeti yürüten ve basit usul vergi mükellefi olan … ile adi ortaklık kurmak istediğinizden bahisle kurulacak olan adi ortaklığın hangi defteri tutması gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

I- VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2019 yılı için 320.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2019 yılı için 120.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000-TL) lirayı aşanlar;

4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);

5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerininin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 178 inci maddesinde "Aşağıda yazılı tüccarlar II'nci sınıfa dahildirler:

1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler",

- 180 inci maddesinde ise, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse.",

- 181 inci maddesinde, "II'nci sınıf tüccarlar diledikleri takdirde bilanço esasına göre defter tutabilirler.

Bu suretle I'inci sınıfa dahil olanlar hakkında da evvelki maddenin hükümleri cari olur."

hükümleri yer almaktadır.

Mezkur Kanunun 177 nci madde hükmünden de anlaşılacağı üzere adi şirketlerin iştigal nevileri maddede yazılı bentlerden hangisine giriyorsa dahil olacakları tüccar sınıfı o bent hükmüne göre belirlenmektedir. Diğer taraftan, bahse konu maddede adi şirket ortaklarının, ortaklığın dahil olduğu tüccar sınıfına göre defter tutacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu itibarla, adi ortaklığın ortaklarının şahsi işletmeleri bakımından tutacakları defterin tayininde ortağı oldukları adi şirketten bağımsız olarak Vergi Usul Kanununda yazılı şartlara göre durumlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, mükelleflerin şahsi faaliyetleri dolayısıyla tutacakları defterlerin, ortağı oldukları adi ortaklığın tutması gereken deftere veya diğer ortakların şahsi faaliyetleri dolayısıyla tutacakları defterlere etkisi bulunmadığından, yeni kurulacağını belirttiğiniz adi ortaklığın, Kanunun 180 inci maddesinde öngörülen şartlardan birinin tahakkuk ettiği dönem sonuna kadar, ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı esasına göre defter tutması mümkün bulunmaktadır. 

II- GELİR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinde; "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 inci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 inci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yeralan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir." hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda, gerçek usule göre gelir vergisine tabi olan şahsınızın, basit usule göre faaliyetini sürdüren bir mükellef ile adi ortaklık kurmak istemesi durumunda söz konusun ortağın ticari kazancının da adi ortaklığın kurulduğu tarih itibariyle gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İmza                           

    

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

AKSARAY VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

82185597-105-E.18018

12.07.2019

Konu

:

Adi ortaklıkta bilanço veya işletme hesabı

 

 

 

İlgi kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; marangozluk faaliyeti ile iştigal ettiğiniz ve 1/1/2019 tarihi itibariyle bilanço usulüne göre defter tuttuğunuz,  yine marangozluk faaliyeti yürüten ve basit usul vergi mükellefi olan … ile adi ortaklık kurmak istediğinizden bahisle kurulacak olan adi ortaklığın hangi defteri tutması gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

I- VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2019 yılı için 320.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2019 yılı için 120.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000-TL) lirayı aşanlar;

4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);

5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerininin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 178 inci maddesinde "Aşağıda yazılı tüccarlar II'nci sınıfa dahildirler:

1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler",

- 180 inci maddesinde ise, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse.",

- 181 inci maddesinde, "II'nci sınıf tüccarlar diledikleri takdirde bilanço esasına göre defter tutabilirler.

Bu suretle I'inci sınıfa dahil olanlar hakkında da evvelki maddenin hükümleri cari olur."

hükümleri yer almaktadır.

Mezkur Kanunun 177 nci madde hükmünden de anlaşılacağı üzere adi şirketlerin iştigal nevileri maddede yazılı bentlerden hangisine giriyorsa dahil olacakları tüccar sınıfı o bent hükmüne göre belirlenmektedir. Diğer taraftan, bahse konu maddede adi şirket ortaklarının, ortaklığın dahil olduğu tüccar sınıfına göre defter tutacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu itibarla, adi ortaklığın ortaklarının şahsi işletmeleri bakımından tutacakları defterin tayininde ortağı oldukları adi şirketten bağımsız olarak Vergi Usul Kanununda yazılı şartlara göre durumlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, mükelleflerin şahsi faaliyetleri dolayısıyla tutacakları defterlerin, ortağı oldukları adi ortaklığın tutması gereken deftere veya diğer ortakların şahsi faaliyetleri dolayısıyla tutacakları defterlere etkisi bulunmadığından, yeni kurulacağını belirttiğiniz adi ortaklığın, Kanunun 180 inci maddesinde öngörülen şartlardan birinin tahakkuk ettiği dönem sonuna kadar, ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı esasına göre defter tutması mümkün bulunmaktadır. 

II- GELİR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinde; "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 inci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 inci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yeralan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir." hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda, gerçek usule göre gelir vergisine tabi olan şahsınızın, basit usule göre faaliyetini sürdüren bir mükellef ile adi ortaklık kurmak istemesi durumunda söz konusun ortağın ticari kazancının da adi ortaklığın kurulduğu tarih itibariyle gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İmza                           

    

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

AKSARAY VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

82185597-105-E.18018

12.07.2019

Konu

:

Adi ortaklıkta bilanço veya işletme hesabı

 

 

 

İlgi kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; marangozluk faaliyeti ile iştigal ettiğiniz ve 1/1/2019 tarihi itibariyle bilanço usulüne göre defter tuttuğunuz,  yine marangozluk faaliyeti yürüten ve basit usul vergi mükellefi olan … ile adi ortaklık kurmak istediğinizden bahisle kurulacak olan adi ortaklığın hangi defteri tutması gerektiği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

I- VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 176 ncı maddesinde tüccarların, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrıldığı, I inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre, II nci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, mezkur Kanununun;

- 177 nci maddesinde, "Aşağıda yazılı tüccarlar, I'inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000-TL) veya satışları tutarı 8.640.000.000 (2019 yılı için 320.000-TL) lirayı aşanlar;

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı 3.600.000.000 lirayı (2019 yılı için 120.000-TL) aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 7.200.000.000 (2019 yılı için 230.000-TL) lirayı aşanlar;

4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);

5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerininin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.",

- 178 inci maddesinde "Aşağıda yazılı tüccarlar II'nci sınıfa dahildirler:

1. 177 inci maddede yazılı olanların dışında kalanlar;

2. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler.

Yeniden işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II'nci sınıf tüccarlar gibi hareket edebilirler",

- 180 inci maddesinde ise, "b) (II)'nciden (I)'inciye geçiş: İş hacmi bakımından II'nci sınıfa dahil tüccarların durumları aşağıda yazılı şartlara uyduğu takdirde bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlıyarak I'inci sınıfa geçerler,

1. Bir hesap döneminin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlerden %20'yi aşan bir nispette fazla olursa, veya;

2. Arka arkaya 2 dönemin iş hacmi 177'nci maddede yazılı hadlere nazaran %20'ye kadar bir fazlalık gösterirse.",

- 181 inci maddesinde, "II'nci sınıf tüccarlar diledikleri takdirde bilanço esasına göre defter tutabilirler.

Bu suretle I'inci sınıfa dahil olanlar hakkında da evvelki maddenin hükümleri cari olur."

hükümleri yer almaktadır.

Mezkur Kanunun 177 nci madde hükmünden de anlaşılacağı üzere adi şirketlerin iştigal nevileri maddede yazılı bentlerden hangisine giriyorsa dahil olacakları tüccar sınıfı o bent hükmüne göre belirlenmektedir. Diğer taraftan, bahse konu maddede adi şirket ortaklarının, ortaklığın dahil olduğu tüccar sınıfına göre defter tutacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu itibarla, adi ortaklığın ortaklarının şahsi işletmeleri bakımından tutacakları defterin tayininde ortağı oldukları adi şirketten bağımsız olarak Vergi Usul Kanununda yazılı şartlara göre durumlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, mükelleflerin şahsi faaliyetleri dolayısıyla tutacakları defterlerin, ortağı oldukları adi ortaklığın tutması gereken deftere veya diğer ortakların şahsi faaliyetleri dolayısıyla tutacakları defterlere etkisi bulunmadığından, yeni kurulacağını belirttiğiniz adi ortaklığın, Kanunun 180 inci maddesinde öngörülen şartlardan birinin tahakkuk ettiği dönem sonuna kadar, ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı esasına göre defter tutması mümkün bulunmaktadır. 

II- GELİR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinde; "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 inci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 inci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yeralan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir." hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda, gerçek usule göre gelir vergisine tabi olan şahsınızın, basit usule göre faaliyetini sürdüren bir mükellef ile adi ortaklık kurmak istemesi durumunda söz konusun ortağın ticari kazancının da adi ortaklığın kurulduğu tarih itibariyle gerçek usulde vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İmza                           

    

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

63611781-120.04[2018-16]-E.21240

10.07.2019

Konu

:

Veterinerlik Hizmeti Yanında İlaç Alım Satımı Yapılması Durumunda Vergilendirme hk.

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; veteriner hekimliği hizmetinden dolayı serbest meslek kazancı mükellefi olduğunuz, söz konusu faaliyetinizin yanında ilaç alım satımı yaptığınız, ilaç alım satımına ilişkin hesap özetinde defter tutma haddini aştığınız belirtilmiş olup; defter tutma yükümlülüğünüze serbest meslek kazancı olarak mı yoksa bilanço usulüne göre mi devam etmeniz gerektiği ve bilanço usulüne göre defter tutmanız halinde defter beyan sisteminde nasıl işlem yapmanız gerektiği hususlarında Defterdarlığımız görüşü istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 65 inci maddesinde, "Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması",

- 37 nci maddesinde ise "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, serbest meslek faaliyetinin yanı sıra, ilaçların veterinerlik hizmeti verilmeksizin sadece alım satıma konu edilmesi halinde, bu işlemlerin anılan Kanunun ticari kazanca ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş, 210 uncu maddesinde ise serbest meslek erbabının kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, tüccarlar tarafından 177 nci maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tutulması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mezkur Kanunun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu kayıtların, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi icap etmektedir.

Buna göre, satın almış olduğunuz ilaçların sadece hayvanların tedavisinde kullanım amacıyla yapılan satışlardan ibaret olması halinde serbest meslek makbuzu düzenlemeniz ve bu şekilde verilen hizmetler nedeniyle düzenlediğiniz serbest meslek makbuzlarını serbest meslek kazanç defterine kaydetmeniz; ilaçların veterinerlik hizmeti verilmeksizin sadece alım-satıma konu olması halinde ise fatura veya fatura düzenleme zorunluluğu bulunmayan durumlarda ise perakende satış vesikası düzenlemeniz ve bu şekilde elde ettiğiniz kazançları da tüccar olarak Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde tutmak zorunda olduğunuz deftere (işletme hesabı defterine veya bilanço usulüne göre tutulacak defterlere) kaydetmeniz gerekmektedir.

Öte yandan, 7/12/2017 tarih ve 30273 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Defter-Beyan Sisteminin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, Tebliğin 1 inci maddesinde, "(1) Serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, vergi beyannamesi, bildirim ve dilekçelerin elektronik ortamda verilebilmesi ile elektronik ortamda belge düzenlenebilmesi amacıyla geliştirilen Defter-Beyan Sistemi bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

 (2) Kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Bakanlıkça müsaade edilenler, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile gelirleri sadece ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından veyahut tamamından oluşan gelir vergisi mükellefleri bu Sistemi kullanamayacaktır." ifadeleri yer almaktadır.

Mezkur Genel Tebliğin 9 uncu maddesinde ise Defter-Beyan Sistemi üzerinden, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, serbest meslek kazanç defteri, amortisman defteri, envanter defteri, damga vergisi defteri, ambar defteri ile bitim işleri defterlerinin elektronik ortamda tutulabileceği belirtilmektedir.

Ayrıca, mevcut Sistem üzerinden kayıtlarınız incelendiğinde, 15/12/2010 tarihinden bu yana "750004-Veterinerlik Hizmetleri (Hayvan Hastanelerinde Verilen Hizmetler Hariç)" ve "477302-Belirli Bir Mala Tahsis Edilmiş Mağazalarda Hayvan Sağlığına Yönelik İlaç, Aşı, vb. Ürünlerin Perakende Ticaret)" faaliyet kodları ile faaliyet yürüttüğünüz, "1- Ticari Kazanç, 3- Serbest Meslek Kazancı" gelir unsurlarının aynı tarih itibarıyla açık olduğu ve 26/12/2017 tarihli Defter-Beyan Sistemi başvuru ve karşılama ekranlarında "serbest meslek" ve "işletme usulü"nü seçtiğiniz anlaşılmaktadır.

Buna göre; faaliyet konularınız itibarıyla ticari kazanç ve serbest meslek kazanç elde eden mükellef olmanız nedeniyle, serbest meslek kazanç defterinizi Defter-Beyan Sistemi'nde tutmanız; ticari kazancınıza ilişkin olarak işletme hesabı esasına göre defter tutmanız halinde ise işletme hesabı defterinizi de Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutmanız gerekmektedir. Ancak, serbest meslek kazancınıza ilave olarak ticari kazancınız için bilanço usulüne göre defter tutmanızın gerekmesi durumunda, serbest meslek kazanç defterinizi Defter-Beyan Sistemi üzerinden; ticari kazancınız için bilanço usulüne göre tutacağınız defterlerinizi ise Defter-Beyan Sistemi dışında tutmanız ve her iki kazancınıza yönelik tüm beyannamelerinizi Beyanname Düzenleme Programı aracılığıyla e-Beyanname uygulaması üzerinden göndermeniz gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

 

 

İmza                           

    

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

63611781-120.04[2018-16]-E.21240

10.07.2019

Konu

:

Veterinerlik Hizmeti Yanında İlaç Alım Satımı Yapılması Durumunda Vergilendirme hk.

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; veteriner hekimliği hizmetinden dolayı serbest meslek kazancı mükellefi olduğunuz, söz konusu faaliyetinizin yanında ilaç alım satımı yaptığınız, ilaç alım satımına ilişkin hesap özetinde defter tutma haddini aştığınız belirtilmiş olup; defter tutma yükümlülüğünüze serbest meslek kazancı olarak mı yoksa bilanço usulüne göre mi devam etmeniz gerektiği ve bilanço usulüne göre defter tutmanız halinde defter beyan sisteminde nasıl işlem yapmanız gerektiği hususlarında Defterdarlığımız görüşü istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 65 inci maddesinde, "Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması",

- 37 nci maddesinde ise "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, serbest meslek faaliyetinin yanı sıra, ilaçların veterinerlik hizmeti verilmeksizin sadece alım satıma konu edilmesi halinde, bu işlemlerin anılan Kanunun ticari kazanca ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş, 210 uncu maddesinde ise serbest meslek erbabının kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, tüccarlar tarafından 177 nci maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tutulması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mezkur Kanunun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu kayıtların, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi icap etmektedir.

Buna göre, satın almış olduğunuz ilaçların sadece hayvanların tedavisinde kullanım amacıyla yapılan satışlardan ibaret olması halinde serbest meslek makbuzu düzenlemeniz ve bu şekilde verilen hizmetler nedeniyle düzenlediğiniz serbest meslek makbuzlarını serbest meslek kazanç defterine kaydetmeniz; ilaçların veterinerlik hizmeti verilmeksizin sadece alım-satıma konu olması halinde ise fatura veya fatura düzenleme zorunluluğu bulunmayan durumlarda ise perakende satış vesikası düzenlemeniz ve bu şekilde elde ettiğiniz kazançları da tüccar olarak Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde tutmak zorunda olduğunuz deftere (işletme hesabı defterine veya bilanço usulüne göre tutulacak defterlere) kaydetmeniz gerekmektedir.

Öte yandan, 7/12/2017 tarih ve 30273 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Defter-Beyan Sisteminin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, Tebliğin 1 inci maddesinde, "(1) Serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, vergi beyannamesi, bildirim ve dilekçelerin elektronik ortamda verilebilmesi ile elektronik ortamda belge düzenlenebilmesi amacıyla geliştirilen Defter-Beyan Sistemi bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

 (2) Kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Bakanlıkça müsaade edilenler, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile gelirleri sadece ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından veyahut tamamından oluşan gelir vergisi mükellefleri bu Sistemi kullanamayacaktır." ifadeleri yer almaktadır.

Mezkur Genel Tebliğin 9 uncu maddesinde ise Defter-Beyan Sistemi üzerinden, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, serbest meslek kazanç defteri, amortisman defteri, envanter defteri, damga vergisi defteri, ambar defteri ile bitim işleri defterlerinin elektronik ortamda tutulabileceği belirtilmektedir.

Ayrıca, mevcut Sistem üzerinden kayıtlarınız incelendiğinde, 15/12/2010 tarihinden bu yana "750004-Veterinerlik Hizmetleri (Hayvan Hastanelerinde Verilen Hizmetler Hariç)" ve "477302-Belirli Bir Mala Tahsis Edilmiş Mağazalarda Hayvan Sağlığına Yönelik İlaç, Aşı, vb. Ürünlerin Perakende Ticaret)" faaliyet kodları ile faaliyet yürüttüğünüz, "1- Ticari Kazanç, 3- Serbest Meslek Kazancı" gelir unsurlarının aynı tarih itibarıyla açık olduğu ve 26/12/2017 tarihli Defter-Beyan Sistemi başvuru ve karşılama ekranlarında "serbest meslek" ve "işletme usulü"nü seçtiğiniz anlaşılmaktadır.

Buna göre; faaliyet konularınız itibarıyla ticari kazanç ve serbest meslek kazanç elde eden mükellef olmanız nedeniyle, serbest meslek kazanç defterinizi Defter-Beyan Sistemi'nde tutmanız; ticari kazancınıza ilişkin olarak işletme hesabı esasına göre defter tutmanız halinde ise işletme hesabı defterinizi de Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutmanız gerekmektedir. Ancak, serbest meslek kazancınıza ilave olarak ticari kazancınız için bilanço usulüne göre defter tutmanızın gerekmesi durumunda, serbest meslek kazanç defterinizi Defter-Beyan Sistemi üzerinden; ticari kazancınız için bilanço usulüne göre tutacağınız defterlerinizi ise Defter-Beyan Sistemi dışında tutmanız ve her iki kazancınıza yönelik tüm beyannamelerinizi Beyanname Düzenleme Programı aracılığıyla e-Beyanname uygulaması üzerinden göndermeniz gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

 

 

İmza                           

    

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

63611781-120.04[2018-16]-E.21240

10.07.2019

Konu

:

Veterinerlik Hizmeti Yanında İlaç Alım Satımı Yapılması Durumunda Vergilendirme hk.

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; veteriner hekimliği hizmetinden dolayı serbest meslek kazancı mükellefi olduğunuz, söz konusu faaliyetinizin yanında ilaç alım satımı yaptığınız, ilaç alım satımına ilişkin hesap özetinde defter tutma haddini aştığınız belirtilmiş olup; defter tutma yükümlülüğünüze serbest meslek kazancı olarak mı yoksa bilanço usulüne göre mi devam etmeniz gerektiği ve bilanço usulüne göre defter tutmanız halinde defter beyan sisteminde nasıl işlem yapmanız gerektiği hususlarında Defterdarlığımız görüşü istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 65 inci maddesinde, "Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması",

- 37 nci maddesinde ise "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda, serbest meslek faaliyetinin yanı sıra, ilaçların veterinerlik hizmeti verilmeksizin sadece alım satıma konu edilmesi halinde, bu işlemlerin anılan Kanunun ticari kazanca ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş, 210 uncu maddesinde ise serbest meslek erbabının kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, tüccarlar tarafından 177 nci maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tutulması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, mezkur Kanunun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu kayıtların, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi icap etmektedir.

Buna göre, satın almış olduğunuz ilaçların sadece hayvanların tedavisinde kullanım amacıyla yapılan satışlardan ibaret olması halinde serbest meslek makbuzu düzenlemeniz ve bu şekilde verilen hizmetler nedeniyle düzenlediğiniz serbest meslek makbuzlarını serbest meslek kazanç defterine kaydetmeniz; ilaçların veterinerlik hizmeti verilmeksizin sadece alım-satıma konu olması halinde ise fatura veya fatura düzenleme zorunluluğu bulunmayan durumlarda ise perakende satış vesikası düzenlemeniz ve bu şekilde elde ettiğiniz kazançları da tüccar olarak Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde tutmak zorunda olduğunuz deftere (işletme hesabı defterine veya bilanço usulüne göre tutulacak defterlere) kaydetmeniz gerekmektedir.

Öte yandan, 7/12/2017 tarih ve 30273 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Defter-Beyan Sisteminin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, Tebliğin 1 inci maddesinde, "(1) Serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulması, bu mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların defterlerinin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, vergi beyannamesi, bildirim ve dilekçelerin elektronik ortamda verilebilmesi ile elektronik ortamda belge düzenlenebilmesi amacıyla geliştirilen Defter-Beyan Sistemi bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

 (2) Kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Bakanlıkça müsaade edilenler, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ile gelirleri sadece ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından veyahut tamamından oluşan gelir vergisi mükellefleri bu Sistemi kullanamayacaktır." ifadeleri yer almaktadır.

Mezkur Genel Tebliğin 9 uncu maddesinde ise Defter-Beyan Sistemi üzerinden, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, serbest meslek kazanç defteri, amortisman defteri, envanter defteri, damga vergisi defteri, ambar defteri ile bitim işleri defterlerinin elektronik ortamda tutulabileceği belirtilmektedir.

Ayrıca, mevcut Sistem üzerinden kayıtlarınız incelendiğinde, 15/12/2010 tarihinden bu yana "750004-Veterinerlik Hizmetleri (Hayvan Hastanelerinde Verilen Hizmetler Hariç)" ve "477302-Belirli Bir Mala Tahsis Edilmiş Mağazalarda Hayvan Sağlığına Yönelik İlaç, Aşı, vb. Ürünlerin Perakende Ticaret)" faaliyet kodları ile faaliyet yürüttüğünüz, "1- Ticari Kazanç, 3- Serbest Meslek Kazancı" gelir unsurlarının aynı tarih itibarıyla açık olduğu ve 26/12/2017 tarihli Defter-Beyan Sistemi başvuru ve karşılama ekranlarında "serbest meslek" ve "işletme usulü"nü seçtiğiniz anlaşılmaktadır.

Buna göre; faaliyet konularınız itibarıyla ticari kazanç ve serbest meslek kazanç elde eden mükellef olmanız nedeniyle, serbest meslek kazanç defterinizi Defter-Beyan Sistemi'nde tutmanız; ticari kazancınıza ilişkin olarak işletme hesabı esasına göre defter tutmanız halinde ise işletme hesabı defterinizi de Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutmanız gerekmektedir. Ancak, serbest meslek kazancınıza ilave olarak ticari kazancınız için bilanço usulüne göre defter tutmanızın gerekmesi durumunda, serbest meslek kazanç defterinizi Defter-Beyan Sistemi üzerinden; ticari kazancınız için bilanço usulüne göre tutacağınız defterlerinizi ise Defter-Beyan Sistemi dışında tutmanız ve her iki kazancınıza yönelik tüm beyannamelerinizi Beyanname Düzenleme Programı aracılığıyla e-Beyanname uygulaması üzerinden göndermeniz gerekmektedir.

Bilgilerinize rica ederim.

 

 

İmza                           

    

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

95133703-105-E.50166

09.07.2019

Konu

:

Veteriner Hekimin elindeki ilaçları ticari faaliyet kapsamında satması.

 

 

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yapmakta olduğunuz veteriner hekimlik faaliyetine ek olarak 2/1/2017 tarihi itibariyle veteriner ilaçlarının satışı faaliyetine başladığınızdan bahisle, veteriner hekimlik faaliyetiniz kapsamında daha önce alınan ve elinizde kalan veteriner ilaçlarının 2/1/2017 tarihi itibariyle başlamış olduğunuz veteriner ilaçlarının satışı faaliyetinizle ilgili olarak dönem içi alış olarak mı yoksa dönem başı mal mevcudu olarak mı değerlendirileceği hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu,

- 39 uncu maddesinde, işletme hesabı esasına göre ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu; elde edilen hasılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği; emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değerinin hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değerinin ise giderlere ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı,

- 65 inci maddesinde, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu,

- 66 ncı maddesinde, serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu, serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği,

- 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde, mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedellerinin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirilebileceği

hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu kapsamda mezkûr Kanunun 177 nci maddesinde, maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, 178 inci maddesinde 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca müsaade edilenlerin işletme hesabı esasına göre defter tutacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 182 nci ve müteakip maddelerinde, bilanço ve işletme esasına göre defter tutmaya; 210 ila 211 inci maddelerinde ise, serbest mesleklerde defter tutmaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmesi uygun görülen belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, sicil kayıtlarınızın tetkikinde; … tarihi itibariyle veterinerlik faaliyetinden dolayı serbest meslek erbabı olarak … Malmüdürlüğü nezdinde mükellefiyetinizin tesis edildiği, … tarihinden itibaren de hayvan sağlığına yönelik aşı, ilaç perakende satışı ticari faaliyetine başladığınız anlaşılmıştır.

Buna göre; serbest meslek faaliyetinizi icra ederken veterinerlik hizmetinde kullanmak amacıyla satın aldığınız, ancak kullanılmayan veteriner ilaçlarının, … tarihinden itibaren başlanılan ticari faaliyetinize ilişkin olarak tutacağınız kayıtlarınıza alınabilmesi ve bu faaliyetiniz kapsamında satışının yapılabilmesi için, serbest meslek makbuzu düzenlemek suretiyle mesleki faaliyetinize ilişkin kayıtlarınızdan çıkarılması, ticari işletmenize ilişkin olarak mükellefiyet durumunuza göre işletme hesabı defteri veya bilanço usulüne göre tutulacak defterlere dönem içi alış olarak aktarılması gerekmektedir.

Ayrıca, ticari faaliyetinize ilişkin olarak stoklarınızda yer alacak ilaç, serum, aşı vb. malzemelerin serbest meslek faaliyetinizde kullanılması veya ayrı olarak satışı durumunda, söz konusu malzemelerin fatura düzenlemek suretiyle ticari işletmenizin envanterinden çıkarılacağı ve elde edilen kazancın ilgili dönem ticari kazancınıza ekleneceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

95133703-105-E.50166

09.07.2019

Konu

:

Veteriner Hekimin elindeki ilaçları ticari faaliyet kapsamında satması.

 

 

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yapmakta olduğunuz veteriner hekimlik faaliyetine ek olarak 2/1/2017 tarihi itibariyle veteriner ilaçlarının satışı faaliyetine başladığınızdan bahisle, veteriner hekimlik faaliyetiniz kapsamında daha önce alınan ve elinizde kalan veteriner ilaçlarının 2/1/2017 tarihi itibariyle başlamış olduğunuz veteriner ilaçlarının satışı faaliyetinizle ilgili olarak dönem içi alış olarak mı yoksa dönem başı mal mevcudu olarak mı değerlendirileceği hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu,

- 39 uncu maddesinde, işletme hesabı esasına göre ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu; elde edilen hasılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği; emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değerinin hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değerinin ise giderlere ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı,

- 65 inci maddesinde, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu,

- 66 ncı maddesinde, serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu, serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği,

- 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde, mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedellerinin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirilebileceği

hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu kapsamda mezkûr Kanunun 177 nci maddesinde, maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, 178 inci maddesinde 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca müsaade edilenlerin işletme hesabı esasına göre defter tutacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 182 nci ve müteakip maddelerinde, bilanço ve işletme esasına göre defter tutmaya; 210 ila 211 inci maddelerinde ise, serbest mesleklerde defter tutmaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmesi uygun görülen belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, sicil kayıtlarınızın tetkikinde; … tarihi itibariyle veterinerlik faaliyetinden dolayı serbest meslek erbabı olarak … Malmüdürlüğü nezdinde mükellefiyetinizin tesis edildiği, … tarihinden itibaren de hayvan sağlığına yönelik aşı, ilaç perakende satışı ticari faaliyetine başladığınız anlaşılmıştır.

Buna göre; serbest meslek faaliyetinizi icra ederken veterinerlik hizmetinde kullanmak amacıyla satın aldığınız, ancak kullanılmayan veteriner ilaçlarının, … tarihinden itibaren başlanılan ticari faaliyetinize ilişkin olarak tutacağınız kayıtlarınıza alınabilmesi ve bu faaliyetiniz kapsamında satışının yapılabilmesi için, serbest meslek makbuzu düzenlemek suretiyle mesleki faaliyetinize ilişkin kayıtlarınızdan çıkarılması, ticari işletmenize ilişkin olarak mükellefiyet durumunuza göre işletme hesabı defteri veya bilanço usulüne göre tutulacak defterlere dönem içi alış olarak aktarılması gerekmektedir.

Ayrıca, ticari faaliyetinize ilişkin olarak stoklarınızda yer alacak ilaç, serum, aşı vb. malzemelerin serbest meslek faaliyetinizde kullanılması veya ayrı olarak satışı durumunda, söz konusu malzemelerin fatura düzenlemek suretiyle ticari işletmenizin envanterinden çıkarılacağı ve elde edilen kazancın ilgili dönem ticari kazancınıza ekleneceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

95133703-105-E.50166

09.07.2019

Konu

:

Veteriner Hekimin elindeki ilaçları ticari faaliyet kapsamında satması.

 

 

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yapmakta olduğunuz veteriner hekimlik faaliyetine ek olarak 2/1/2017 tarihi itibariyle veteriner ilaçlarının satışı faaliyetine başladığınızdan bahisle, veteriner hekimlik faaliyetiniz kapsamında daha önce alınan ve elinizde kalan veteriner ilaçlarının 2/1/2017 tarihi itibariyle başlamış olduğunuz veteriner ilaçlarının satışı faaliyetinizle ilgili olarak dönem içi alış olarak mı yoksa dönem başı mal mevcudu olarak mı değerlendirileceği hakkında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

- 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu,

- 39 uncu maddesinde, işletme hesabı esasına göre ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu; elde edilen hasılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği; emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değerinin hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değerinin ise giderlere ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı,

- 65 inci maddesinde, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu,

- 66 ncı maddesinde, serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu, serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği,

- 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde, mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedellerinin, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirilebileceği

hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu kapsamda mezkûr Kanunun 177 nci maddesinde, maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, 178 inci maddesinde 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca müsaade edilenlerin işletme hesabı esasına göre defter tutacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 182 nci ve müteakip maddelerinde, bilanço ve işletme esasına göre defter tutmaya; 210 ila 211 inci maddelerinde ise, serbest mesleklerde defter tutmaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Yine aynı Kanunun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmesi uygun görülen belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, sicil kayıtlarınızın tetkikinde; … tarihi itibariyle veterinerlik faaliyetinden dolayı serbest meslek erbabı olarak … Malmüdürlüğü nezdinde mükellefiyetinizin tesis edildiği, … tarihinden itibaren de hayvan sağlığına yönelik aşı, ilaç perakende satışı ticari faaliyetine başladığınız anlaşılmıştır.

Buna göre; serbest meslek faaliyetinizi icra ederken veterinerlik hizmetinde kullanmak amacıyla satın aldığınız, ancak kullanılmayan veteriner ilaçlarının, … tarihinden itibaren başlanılan ticari faaliyetinize ilişkin olarak tutacağınız kayıtlarınıza alınabilmesi ve bu faaliyetiniz kapsamında satışının yapılabilmesi için, serbest meslek makbuzu düzenlemek suretiyle mesleki faaliyetinize ilişkin kayıtlarınızdan çıkarılması, ticari işletmenize ilişkin olarak mükellefiyet durumunuza göre işletme hesabı defteri veya bilanço usulüne göre tutulacak defterlere dönem içi alış olarak aktarılması gerekmektedir.

Ayrıca, ticari faaliyetinize ilişkin olarak stoklarınızda yer alacak ilaç, serum, aşı vb. malzemelerin serbest meslek faaliyetinizde kullanılması veya ayrı olarak satışı durumunda, söz konusu malzemelerin fatura düzenlemek suretiyle ticari işletmenizin envanterinden çıkarılacağı ve elde edilen kazancın ilgili dönem ticari kazancınıza ekleneceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Sayfalar